Eğer sözlükte “işkolik”in anlamını ararsanız mutlaka Peter Tägtgren’in resmine rastlarsınız. Hiç şüphe yok ki metal sahnesinin en meşgul adamıdır. Oldukça başarılı bir prodüktör olmasına ve bunun yanı sıra bir de nu-metal çalışması (Pain) yapmasına rağmen Peter’ın bütün duyu organları hala asıl grubu Hypocrisy’e odaklanmış durumda..
Peter ve grup arkadaşları Lars Szöke ve Mikael Hedlund metal sahnesinin çatısını daha da yükseltmeye her zaman hazırlar.. Geçtiğimiz yıllarda yaptıkları The Final Chapter, Hypocrisy, Into the Abyss veya bir derleme albüm olan Ten Years of Chaos ile her zaman birinci sınıf bir grup olduğunu gösterdi. Bütün dünyada tanındılar, Japonya’yı, Avrupa’yı, Amerika’yı turladılar ve dünyadaki tüm hayranları yeni death metal kahramanlarına kavuşmuş oldu. Raise Hell, Kataklysm, Destruction, Crematory gibi gruplarla beraber sahne aldıkları Nuclear Blast Fest.’te setin ortalarında yer almalarına rağmen hayranları için her zaman öncü gruptu.
Kimse yeni Hypocrisy albümünün bu kadar çabuk çıkabileceğini tahmin etmiyordu, fakat bir gün Peter kayıt şirketini aradı ve stüdyoda boş vakit olduğunu ve yeni bir albüm daha kaydettiklerini söyledi. Tuhaf! Catch 22 ile beraber Hypocrisy kendi müziğinde yeni bir çağ açıyordu. Standart Hypocrisy tarzıyla modern rock ‘n’ roll ve punk rock’ı birleştirmişlerdi. “Don’t judge me”, “Destroyed”, “A Public Puppet” ve “Another Dead End” gibi şarkılar tarihleri boyunca kaydettikleri en iyi şarkıların arasına girmişti bile.
Aslında her şey 1991’de Peter’ın müzik firmalarına demo göndermesiyle başladı.. Gruptaki büyük potansiyeli farkeden Nuclear Blast hemen grupla irtibata geçerek kontrat teklif etti. İlk albüm Penetralia’dan Final Chapter’a kadar Hypocrisy underground death metal grupları arasında bir numaraydı. 1997’de piyasaya çıkan “The Final Chapter”la beraber grup büyük ilgi çekti ve death metal dinlemeyen insanlar bile Hypocrisy’i dinlemeye başladılar. Milwaukee Metalfest ise grubun şöhreti için kırılma noktası oldu. “The Final Chapter” şarkısına çekilen videoyla beraber grup Avrupa’nın da yeni metal idolüolma yolundaydı.
Takip eden albümler “Hypocrisy” ve “Into the Abyss” ile beraber Hypocrisy çılgınlığı resmen başladı. Bu başarının en büyük kaynağı ise tüm metal otoriteleri tarafından da takdir edilen ve bu iş içindeki en dürüst adam olarak gösterilen, hasta ruhlu insan Peter Tägtgren’den başka bir şey değildi.. Catch 22, Hypocrisy hayranlarını hayal kırıklığına uğratsa da yine boyunlarını büküp saygı duydular zira grup geçtiğimiz sene piyasaya çıkardığı The Arrival ile kısmen de olsa hayranlarının gönlünü almayı başardı..
Güzel gruptur, dinlenesidir.
Birkaç şarkısı; çekinmeden dinleyin. :p
ScrutinizedEternalDead sky dawning