OLSUN ...
yoksun bu sabah tıpkı terk edilmiş boş bir şehrin içi gibiyim
olur olmaz rüzgarlar esiyor kalbimden , aklımdan , fikrimden...
nedensiz bir varoluş , nedensiz bir yaşamak , nedensiz ve ansız mutluluklar
neden vardı ki bütün bunlar sen bu kadar yokken ....
merak ediyorum ne zaman döneceksin diye
öldügüm mü , yoksa ölmek üzere olduğum an'a mı denke geleceksin ...
yine ağzımdan aşkım mı alacaksın son nefesim'de , yoksa binlerce ah mı ettireceksin yokluğuna...
oysa ben gidişine binlerce şiir yazdım , hiç gelişin olmadı bende
hiç terk etmedim ben seni , sen bende hiç olmasanda ... olmadığın kadar vardın zaten.
şimdi ben ölürken yüregini kanatacak , gözlerini ıslatacak , aklını kaçıracak kadar
şiir bırakıyorum sana ...
ve gitmekten çok kalıyorum yine , sanma gururum incinir seni beklemekten
gurur mu kaldı zaten ,,,
gitmek , gitmek olalı görmedi böyle bekleyiş .
yoksun; biliyorum yarım bir dönüşün bile olsa tutarım ellerini
asla çevirmem yüzümü bir dirhem , kanasa da bütün seni bekleyen yanlarım
gerilse de çarmıha kalbim ısınırım avuçlarında yağmurda ıslanmış bir serçe yavrusu gibi kuruturum bütün yaşlarımı sen bir daha gitme diye...
ama yoksun işte ! her defasında bu ikna ediyor beni yüreksiz intiharlara
sıkılıyorum kendim'den , çıkmıyorsun girdigin aklımdan ...
hatıralar yine hatırlatıyor seni , yalnızlık hep oturuyor yanımda
sürekli birşeyler karalıyor aklıma ...
anlatacak biri de yok ki şu ayrılığın ne tuhaf şey olduğunu
bana hep sensizmişim gibi davranıyorlar , hep seni soruyorlar...
sen varsın üstümde , başım'da , gözlerim'de , ne varsa sensin buralarda
olsun , olsun , sevgilim bu insalar bilmiyorlar ama bazen ayrılığın en büyügü bile ayıramaz
gerçekten seven birini
olsun , yoksun ama olsun.
CEMAL KIZILTUĞ ///