Alternatifim Cafe

Hangi Türkan Şoray karakterisiniz?

Discussion started on Komik ve/veya İlginç Linkler



Türkan Şoray 1960'lı yıllarda sinemayla tanıştı ve Yeşilçam sinemasına damgasını vuran onlarca filmde oynadı. Bizi masum güzelliğiyle büyüyerek adını tarihe Sultan namıyla yazdırdı. Hangimiz izlemedik ki filmlerini? Defalarca izlesek de doymadık. Girdiği tüm rollerde kendimizden bir parça bulduk. Sizde hangi Türkan Şoray karakterinin izlerine rastlamak mümkün? Cevaplar, asla bilimsel bir iddiası olmayan testin sonunda...

http://testyourself.tr.msn.com/kadin/hangiturkansoraykarakterisiniz/Test.aspx




Asya
Değer yargılarınız konusunda ne denli hassas olsanız da, anlamsız bulduğunuz kısıtlamalarla canınız pahasına savaşıyorsunuz. Ne kadar sevdiğiniz, ne kadar sevildiğinizden çok daha önemli. Ama o da bir yere kadar. Eğer ilişkilerinizde saygı kenara atılıyorsa, cevabı sağlam ve sert bir şekilde yapıştırıveriyorsunuz. Arzularının peşinden koşan, tutkulu bir yapınız var. Ne var ki hayatın gerçeklerini bir kenara atıyor değilsiniz.
#1 - Temmuz 24 2010, 15:14:18

 Azize
Hayat sizin için tam bir eğlence. Alabildiğine eğleniyor ve eğlendiriyorsunuz. Etrafınızdaki insanlar da sizin sayenizde hayatlarına mutluluk katıyor. Sizi sevmemeleri için en ufak bir neden dahi yok. Bir kere içinizden kötülük babında hiçbir şeyin geçmediğine eminler. Size güveniyorlar. Elbette kendinizce hatalar yapıyorsunuz. Hatasız kul olmaz... Ama kendinizi nasıl affettireceğinizi biliyorsunuz, çünkü mazeretler aramak yerine kusurlarınız düzeltmeye yöneliyorsunuz. Zamanla dünyadan dersinizi alsanız da, iyiliğinizden asla taviz vermiyorsunuz...


Ah Azize, vah Azize...
#2 - Temmuz 24 2010, 15:19:08
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Dila Hanım
Oldukça otoriter bir yapıya sahipsiniz. Elinizde değil böyle yetiştirilmişsiniz. Bir iş yapılacaksa zamanında ve doğru yapılmalı... Aksi halde o işi yapmamayı tercih edersiniz. Sizinle birlikte çalışan insanların hakları sizin haklarınızdan önce geliyor her zaman. Birlikte çalıştığınız insanlara değer veriyorsunuz. Aşksa sizin için tam bir masal, yaşadığınız ilişkiyi Leyla ve Mecnun hikayesi tadında yaşıyor, aşk uğrunda savaşlar vermekten asla çekinmiyorsunuz.
#3 - Temmuz 24 2010, 16:57:52
Ölme diye nefesini dinledim.Sen aldın ben verdim,ben verdim sen aldım.
Yoksa uyuduğumu sanacaktın. Uyanma diye ben öldüm.
Ölmezsem uyanacaktın.

Hevai

Sultan
Sosyal sorumluluklar üstlenebilen, savunduğu şeylerin sonuna kadar arkasında durabilen bir yapınız var. Biraz inatçı sayılabilirsiniz. Ama her şeye rağmen aklı başında tavırlarınızla inatçılığınızı makul bir düzeye çekebiliyorsunuz. Herkes gibi sizin de zaaflarınız var. Öte yandan zaaflarınızdan faydalanıldığını anladığınız anda tırnaklarınızı çıkartıp vahşi bir kediye dönüşüyorsunuz. Bir şey daha var... Büyüleyici karakteriniz sayesinde çözemeyeceğiniz problem, üstesinden gelemeyeceğiniz bir zorluk tanımıyorsunuz...

Hatırlıyorum da o filme nasıl ağlamıştım.
#4 - Temmuz 24 2010, 17:01:57

Asya
#5 - Temmuz 24 2010, 17:03:01
”Yaşıyorum, beni meşgul etmeyin. “ Bu bir cümledir. Fakat isterse dize de olabilir, özlü söz de. İnsan da böyledir. Ne isterse olabilir, hatta insan bile olabilir.

Asya
Değer yargılarınız konusunda ne denli hassas olsanız da, anlamsız bulduğunuz kısıtlamalarla canınız pahasına savaşıyorsunuz. Ne kadar sevdiğiniz, ne kadar sevildiğinizden çok daha önemli. Ama o da bir yere kadar. Eğer ilişkilerinizde saygı kenara atılıyorsa, cevabı sağlam ve sert bir şekilde yapıştırıveriyorsunuz. Arzularının peşinden koşan, tutkulu bir yapınız var. Ne var ki hayatın gerçeklerini bir kenara atıyor değilsiniz.
#6 - Temmuz 24 2010, 19:02:03
Destiny is for losers.
It's just a stupid excuse to wait for things to happen instead of making them happen.
-B.

 Azize
Hayat sizin için tam bir eğlence. Alabildiğine eğleniyor ve eğlendiriyorsunuz. Etrafınızdaki insanlar da sizin sayenizde hayatlarına mutluluk katıyor. Sizi sevmemeleri için en ufak bir neden dahi yok. Bir kere içinizden kötülük babında hiçbir şeyin geçmediğine eminler. Size güveniyorlar. Elbette kendinizce hatalar yapıyorsunuz. Hatasız kul olmaz... Ama kendinizi nasıl affettireceğinizi biliyorsunuz, çünkü mazeretler aramak yerine kusurlarınız düzeltmeye yöneliyorsunuz. Zamanla dünyadan dersinizi alsanız da, iyiliğinizden asla taviz vermiyorsunuz...
#7 - Temmuz 31 2010, 18:08:34
Yaşamak sansürler eşliğinde, çok sahte.

asya.
#8 - Temmuz 31 2010, 20:18:10

 Asya
Değer yargılarınız konusunda ne denli hassas olsanız da, anlamsız bulduğunuz kısıtlamalarla canınız pahasına savaşıyorsunuz. Ne kadar sevdiğiniz, ne kadar sevildiğinizden çok daha önemli. Ama o da bir yere kadar. Eğer ilişkilerinizde saygı kenara atılıyorsa, cevabı sağlam ve sert bir şekilde yapıştırıveriyorsunuz. Arzularının peşinden koşan, tutkulu bir yapınız var. Ne var ki hayatın gerçeklerini bir kenara atıyor değilsiniz.
#9 - Ağustos 01 2010, 17:45:05
Gölgeye çarpan kan gibiyim

Aynaya diyorum bu yalan mı

Kendime diyorum: "Uyan artık"!

Asya
Değer yargılarınız konusunda ne denli hassas olsanız da, anlamsız bulduğunuz kısıtlamalarla canınız pahasına savaşıyorsunuz. Ne kadar sevdiğiniz, ne kadar sevildiğinizden çok daha önemli. Ama o da bir yere kadar. Eğer ilişkilerinizde saygı kenara atılıyorsa, cevabı sağlam ve sert bir şekilde yapıştırıveriyorsunuz. Arzularının peşinden koşan, tutkulu bir yapınız var. Ne var ki hayatın gerçeklerini bir kenara atıyor değilsiniz.
#10 - Ocak 12 2011, 16:11:28

Dila Hanım
#11 - Ekim 18 2011, 16:23:53

Asya
Değer yargılarınız konusunda ne denli hassas olsanız da, anlamsız bulduğunuz kısıtlamalarla canınız pahasına savaşıyorsunuz. Ne kadar sevdiğiniz, ne kadar sevildiğinizden çok daha önemli. Ama o da bir yere kadar. Eğer ilişkilerinizde saygı kenara atılıyorsa, cevabı sağlam ve sert bir şekilde yapıştırıveriyorsunuz. Arzularının peşinden koşan, tutkulu bir yapınız var. Ne var ki hayatın gerçeklerini bir kenara atıyor değilsiniz.
#12 - Mayıs 22 2012, 17:56:44
‘Olgunlaşmamış insanın özelliği, bir dava uğruna soylu bir biçimde ölmek istemesidir; olgun insanın özelliği ise, bir dava uğruna gösterişsiz bir biçimde yaşamak istemesidir’

J.D. Salinger

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.