Alternatifim Cafe

Suç İşlemenin Nedeni

Discussion started on Ödev

Cuma günü bir tartışma hazırlayacağız.Ve bunun için de öğretmen 2 grup seçti.2konu var.
1)İnsanın suç işlemesinde en çok kendi düşüncesi önemlidir
2İnsanın suç işlemesinde en çok aldığı eğitim,yaşam şartları,ailesi vs. vs. etkilidir.

Ben 2.deyim ve bunun için deliller gerekiyor.Yani 2. dememiz için delil lazım.Ben de sizden birçok haber ve kanıtlanmış bilgiler vs. istiyorum.Yardım edin.Perşembeye kadar yollarsanız sevinirim.
#1 - Mayıs 01 2007, 18:53:25
İnSaN VaR OlDuKçA EvRENdEkİ DüZeN DeĞiŞmEz

Bir sokak çocuğunun hikayesi

Arabamızla yolda giderken kırmızı ışık yanarsa, bir anda kapıları kilitleriz. Ya da yolda yürürken etrafta üstü başı pis, kalabalık bir çocuk grubu gördüğümüzde yolumuzu değiştiririz. Bazen dilenen çocuklara rastlarız, o kadar tatlı gelirler ki yanağını sıkmak gelir içimizden, tam eğilecekken yanımızdaki arkadaşımız ''Bırak, hadi! Yürü, ne yapıyorsun?'' der. Televizyonda, gazetede görürüz kimsesiz çocukları ve onları sokağa atanlara lanetler okuruz. İçimizden onlar için bir şeyler yapmak gelir, ama bu istek sadece birkaç dakika sürer ve eyleme dönüşmez. Biz insanız ve korktuğumuz varlıklar da bizim türümüz. Hem de bizden yaşça ve boyca ufaklar. Hayatla olan bağları da onlardan korkanlar kadar sıkı değil. Halbuki gerçekte bizden tek farkları, bir ailelerinin olamamasıdır. Bu yüzden de içleri küskünlük ve nefret doludur. Tek umutları karınlarını doyurma gibi fiziksel bir istektir. Toplumdaki hiçbir kesimle ve kurumla bağları olmayan bu çocuklar, kuralları reddettikleri için bize uymazlar. Evet sokak çocukları onlarAilesi olmayan, yatacak bir yer bulamayan ve çeşitli madde bağımlılığı olan sokak çocuklarından biri olan Mustafa ile yaptım bu ayki röportajımı. İşte Mustafa'nın yaşadıkları...
A. Kapışmak: Kaç yaşındasın?
Mustafa: 13 yaşındayım.
A. Kapışmak: Bir ailen var mı?
Mustafa: Kimsem yok, sadece 6 arkadaşız. Bir de Hüseyin ağabeyimiz var. Ona "baba'' deriz. Ben evden kaçtığımda son kardeşim doğmuştu. O zaman 5 kardeştik.
A. Kapışmak: Nerede yaşıyorsun?
Mustafa: Sağmalcılar. Ama biz hepimiz oradayız, sadece ben değil. Orada barakamız var.
A. Kapışmak: Neden ailenin yanında değil de orada yaşıyorsun?
Mustafa: Babam içki içerdi hep, akşamları bizi döverdi, bazen de sokağa atardı. Evde yaşamak istemiyordum. 10 yaşındaydım evden kaçtığımda. Artık buralarda yaşıyorum.
A. Kapışmak: Ailen aramadı mı seni ve merak ediyorum, sen onları özlemedin mi?
Mustafa: Belki bir-iki gün düşünmüşlerdir, ama aradıklarını zannetmem. Bazen annemi ve kardeşlerimi özlüyorum, ama beni de, kendilerini de korumadılar.
YORUM: Çocuğu sokağa iten faktörlerin başında aile yapısı ve ekonomik şartlar gelir. Sokak çocuklarının yüzde 80'i parçalanmış ailelerden oluşuyor. Ebeveynlerin eğitim düzeyleri çok düşük. Babaları ilkokul terk, anneleri de genelde okuma-yazma bilmiyor. Birçoğunun annesi çalışmıyor, babalarının da devamlı işleri yok ve alkol bağımlılıkları var. İstanbul ve Ankara, sokak çocularının en çok olduğu illerin başında geliyor.
A. Kapışmak: Sokakta yaşamak seni korkutmuyor mu?
Mustafa: İlk kaçtığımda çok korkmuştum, nereye gideceğimi bilmiyordum. Hep yürüdüm, param yoktu ve yollarda bir sürü arkadaşım oldu. Bir orada bir burada takıldık, ama şimdi hep bu tayfayız. Çok korkutan oldu bizi. Polisler, diğer insanlar ve büyük büyük adamlar. Şimdi korkmuyorum! Hep beraberiz, bana bir şey olsa hepsi gelir. Ben de onlara olsa ölümüne giderim. Ama tanıdığım çoğu kişiyi kaçırdılar, adamlar dilendiriyorlar. ''Hadi, git şunu çal!'' diyorlar. Biz hırsızlık yapmayız Allah korusun yani.
A. Kapışmak: Karnını nasıl doyuruyorsun, çalışıyor musun?
Mustafa: Yok be! Ne işi? Kimsenin iş verdiği yok. Oradan buradan topluyoruz. Bir de burada iyi tanıyorlar ve yemek veriyorlar.
YORUM: Sokak çocukları; şiddet, fiziksel ve cinsel istismar, başkaları tarafından suç işlemeye zorlanmak, yanma-yaralanma, kronik-tehlikeli bulaşıcı hastalıklara yakalanma, kaçırılma ve öldürülme gibi tehlikelerle karşı karşıyalar. Sokakta çalışan çocuklar farklıdır. Onların genelde bir aileleri vardır, aile bütçesine katkıda bulunmak için çalışırlar ve gidecek bir evleri vardır. Mendil, sakız satanlar, ayakkabı boyayanlar, yolda arabaların camlarını silenler gibi... Genelde suç işleme eğilimleri de azdır, ama sokak çocuklarında bu oran çok yüksektir.
A. Kapışmak: Senin elinde bir şey içtiğini gördüm. Neden içiyorsun, zararlı değil mi?
Mustafa: Çok içmem. Ama daha iyi oluyor, valla mutlu ediyor, hem kışın üşümüyorsun, içince acayip ısıtıyor. Bazen annemi görüyorum rüyamda inan...
YORUM: Genelde bu çocuklar sokaklarda şiddete maruz kaldıklarında, soğukta dışarıda yattıklarında, bu hisleri azaltmak için çeşitli maddelerin kullanımına başlarlar. Bu tür maddeleri, hayata ve ailelerine olan nefretlerini unutturup, güzel şeyler hayal ettirdiği için tercih ederler. Normalde başkalarından para ve yemek istemek zordur, ama bu maddeyi alınca bunları istemek daha kolay olduğundan buna başvururlar.
A. Kapışmak: Burada yaşamak yerine, ailenin yanında olmak istemez misin?
Mustafa: İstemem. Gitsem, ne olacak sanki? Dayak atacak yine... Ben burayı seviyorum, zaten yine kovacak babam. Orada da yatacak yer yoktu, çok küçüktü.
A. Kapışmak: Diğer insanlar sana nasıl yaklaşıyorlar, yardım ediyorlar mı?
Mustafa: Ne yardımı? Canavar görmüş gibi korkuyorlar. Ben de gülüyorum. Çocuklarını kaçırıyorlar bizden. Sanki, yiyeceğiz onları. Bazen yiyecek bir şeyler istiyoruz, veren de oluyor, bizden kaçan da... Kavga bile çıkıyor, polis çağırıyorlar. Onlar da alıp alıp salıyor, ne korkacağım polisten.
YORUM: Evden genelde dışlandıklarını hissettikleri için kaçarlar, ama kaçtıkları dünya da onları dışladığından kendilerine ait, kendi kuralları ile yaşayabilecekleri bir dünya yaratırlar. Bu dünyada toplum kuralları, ahlak, görgü kuralları yoktur. Çünkü dışlandıkları dünyanın kurallarına da uymazlar. Madde bağımlığı ise bu yüzden oluşur. Genelde halüsinasyon yarattıkları dünyadır. Aynı yerde farklı boyutlarda olmak gibi... Onları korkulacak varlık olarak gören bizleriz.
A. Kapışmak: Geleceği düşünüyor musun, yapmak istediğin neler var?
Mustafa: Bugünü düşünmek lazım şimdi. Gidip takılacağız işte, yemek bulacağız. Akşama toplanırız, takılırız. Ben aslında, polis olmak isterdim. Onlar gibi araba kullanmak... Kimse karışamıyor onlara. Bu kaldığımız yeri almasınlar da başka bir şey istemem.
A. Kapışmak: Sizler için gidip kalabileceğiniz bazı kuruluşlar var, oralara gitmedin mi?
Mustafa: Gidiyoruz, bazen karnımızı doyuruyorlar. Ama sıkılıyoruz. Sokağa alışmışız. Konuşuyorlar, bir şeyler anlatıyorlar, sıkılıyorum ya.
YORUM: Bu çocuklar için gerçekten devletin ve sivil toplum örgütlerinin çalışmaları çok önemli. İnsanların bilinçlenmesi için eğitim şart. Sivil toplumların yardım olarak değil, görev bilinciyle yaklaşması lazım. Rehabilite süreci çok önemli. Yaşadığımız dünyaya çekebilmek için hayatı cazip kılmak çok önemli. Çünkü evden kaçan her çocuk suç işleme potansiyeli ile aramızda. Bunlara engel olmadıkça, çözüm bulmadıkça onların bize, bizim onlara bakış açımız değişmeyecek. Sokaklardaki tehlikelerden bahsedilir, yazılır, çizilir. Ne kadar kötü bir sahne... İnsanız ve bize zarar verecek olan insanlardan korkuyoruz. Bizler birbirimize kötülük yapıyoruz. Bölgeler arası göçleri önleyemeyiz, ''Sen buraya gelme, burada yaşama!'' diyemeyiz. Buna hiçbirimizin hakkı yok. Ama bizim yaptığımız tam olarak bu. Dünyadaki sorunlar, doğal afetlerin dışında insanoğlundan kaynaklanıyor. Cinayet, fuhuş, hırsızlık, gasp, ihanet, şiddet, kazalar, yaralanmalar ve daha birçok şey... Diğerlerini siz ekleyin. Olayı yaşadıktan sonra eyleme geçmenin pek faydası olmaz. Bu sadece suça verilecek cezayı belirler. Olabileceklerin tahmini de bizim elimizde, çünkü deneyimlerimiz var. Sokaktaki çocuklar bir sonuç, ama bu sonucun cezasını kesemiyoruz onları doğuranlara. İçlerinden biri acaba ''Ben bu dünyada mutluyum'' der mi? Ama mutlu olamayan bu çocuklar, bir anlık mutluluğun eseri. Bu eserde hepimizin payı var. Birileri doğurdu ve sokağa attı, içleri nefret ve öfke doldu, pislendiler. Şimdi gücü olan herkesin yanlış yerden başlamamak adına ilk önce iç dünyalarını temizlemesi lazım. Anneliği, babalığı bilmeyenler adına...
#2 - Mayıs 01 2007, 19:22:41

İçeriğini pek okumadım ama sanırsam ilgili bişiler var.
#3 - Mayıs 01 2007, 19:23:12

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.