Öğreti
İnanç [değiştir]Hindistan bölgesini dini, etik, politik ve ekonomik açıdan neredeyse iki binyıldan fazladır etkileyen Jainizm, özellikle şiddete başvurmama konusunu vurgulayarak, ruhani bağımsızlığı ve eşitliği amaçlar. Jainizm insana ait en yüce mükemmelliğin ortaya çıkarılmasına uğraşır. Bu mükemmellik, orijinal saflığı içinde bütün ıstıraplardan, doğum ve ölüm engelinden bağımsızdır. Özdenetim (व्रत, vrata) ve kuvvetli çilecilik (sofuluk) ile Jainstler mokşa veya yeniden doğma döngüsünden bağımsızlığı elde ederler.
"Jain" terimi Sanskrit "Jina" (fatih) kelimesinden çıkarılmıştır ve bu fenomen dünyasında empoze edilen bu sınırların üstüne çıkmayı ima eder.
Mürit konumundaki bir Jaine şravaka (श्रावक), "dinleyici", denir. Jain Şangha (संघ) dört unsurdan oluşur: rahipler (साधु), rahibeler, mürit erkek ve kadınlar.
Palitana TirthaJainizm, mükemmel olan insandan daha yüksek bir varlığı ya da bir Tanrı'yı tanımayı gerekli görmez. Varlıkların ne başlangıcı ne de sonları vardır, hepsi ölümsüzdür. Varlıkları üç ana sınıfa ayırır: Henüz gelişmemiş olanlar; gelişme yolunda olanlar ve tekrar doğuş sürecinden kurtulup özgür hale gelenler. Geleneksel olarak, evren ve zamanımızda, hakikatı ilk fark edenin Lord Rişabha (ऋषभ veya रिषभ) olduğu kabul edilir. Arından sırasıyla Lord Parşva (M.Ö. 877-777) ve Lord Vardhaman Mahavira (महावीर) (M.Ö. 599-527) gelmiştir.
Jain inancında her insan eylemlerinden sorumludur ve her canlı, yukarıda belirtildiği gibi, ölümsüz, sonsuz bir ruha, jīva'ya sahiptir. Bu ruh yaşamın ruhani doğasına uygun ve saygılı biçimde, doğru şekilde yaşamamızı, düşünmemizi ve hareket etmemizi sağlar. Jainizm'deki Tanrı ile kasıt her canlının saf ruhunun değişmez özellikleridir. Bunlar başlıca şöyle tanımlanabilir; Sonsuz Bilgi, Feraset, Şuur ve Mutluluk (Anant Gyän, Anant Darshan, Anant Chäritra, ve Anant Sukh). Jainizm'de diğer birçok dindekinin aksine her şeye kadir bir üst varlık veya yaratıcı anlayışı yoktur.
Jainizm çok güçlü keşişlik ve çilecilik eğilimlerine sahiptir. En yüksekteki ideal Ahimsa'dır, yani her varlığa eşit saygı ve şefkat göstermektir. Jain Agamaları her yaşam biçimine büyük saygı gösterilmesini katı vejetaryen kurallarını, çileciliği, kendini savunurken bile şiddet uygulamamayı ve savaşa karşı olmayı öğretir. Jainizm sevgi ve merhameti yüceltir.
Jain metinleri uzun bir zaman dilimi içinde yazılmıştırlar. En bilineni ve kullanılanı Umasvati (veya Umasvami) tarafından kaleme alınmış Tattvartha Sutra veya Gerçek(lik) Kitabı'dır.
Jainlerin çoğu vejeteryandır. Buradaki vejeteryan anlayışı modern vejeteryanlıktan çok daha farklıdır. Şiddet karşıtlığı - şiddetsizlik temelinde yükselen bu vejeteryanlıkla gereksiz şiddet veya zulüm ile elde edilen her türlü gıda yenilemezdir. Örneğin ortodoks Jain diyetinde çoğu kök sebzeler bulunmaz zira bunun gereksiz yere canlılığı yok etmek olduğuna inanırlar. Bir diğer sebep de tüm bitkinin yok edilmesini önlemektir; eğer elma yerseniz, ağaçları yok etmezsiniz ama eğer kök sebzeyi yerseniz tüm bitki köksüz kalır, yok olur. Soğan ve sarımsaktan da sakınırlar, zira bunların tutku yani öfke, nefret ve kıskançlık yarattığına inanırlar. Kurallara sıkıca bağlı inananlar gün batımından sonra yemez, içmez veya seyahat etmez.