Kıbrıs Cumhuriyeti (Yunanca: Kipriaki Dhmokratia) veya Kıbrıs (Yunanca: - Kipros, ?cip?o?s), Kıbrıs adasında Türkiye, Birleşik Krallık ve Yunanistan'ın garantörlüğü altında Türk ve Rum ortaklığında kurulan fiilî olarak adanın güneyini yöneten hukukî olarak ise adanın tek hakimi devlet. Akdeniz'in Avrasya'ya yakın bölgesinde ada devleti olarak bulunup, kuzeyinde Türkiye, doğusunda Levant, güneyinde Mısır ve batısında Yunanistan ile deniz komşusudur.
Kıbrıs üçüncü en geniş Akdeniz adasıdır ve yıllık ortalama 2.4 milyon turist ziyaret etmektedir. Britanya kolonisi iken; 16 Ağustos 1960'ta Birleşik Krallık'tan bağımsızlığını kazandı ve 1961 yılında İngiliz Milletler Topluluğu'na katıldı. Kıbrıs Cumhuriyeti bir gelişmiş ülke olarak 1 Mayıs 2004 tarihinde Avrupa Birliği üyesi oldu. 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren de euro para birimini kullanmaya başladı.
1974'de, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar arasında siyâsî gerilimler meydana gelmekteydi ve Yunanistan'daki askerî cunta desteği ile Kıbrıs'ta enosis amaçlı milliyetçi Rumların darbe yapması sonucunda Türkiye, Kıbrıs'a harekât düzenledi. Bunlarla birlikte, adanın kuzeyinde Türklerin yönetiminde politik bir düzenin çıkmasına neden oldu. Bu siyâsî olaylarla Kıbrıs Sorunu ortaya çıktı. 1983 yılında Türkiye, de facto yönetim olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını tanımasından sonra Kıbrıs Cumhuriyeti'ne Güney Kıbrıs Rum Yönetimi olarak hitap etmektedir.
Şu anda Kıbrıs adasının kuzeyinde yaklaşık 30.000'e yakın Türk Silahlı Kuvvetleri askeri, Agrotur ve Dikelya üslerinde 3500 civarında Birleşik Krallık askeri ve Yeşil Hat bölgesinde 928 kişilik Birleşmiş Milletler Barış Gücü personeli (859 asker ve 69 polis) bulunmakta, adanın kuzeydeki üçte birlik bölümünde Türkler, geri kalan üçte ikisinde genel olarak ise Rumlar yaşamaktadır.
Kıbrıs Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletler'e üye devlet olarak uluslararası alanda tanınmış bir ülkedir. Kıbrıs adası civarındaki sular hukuken kendi egemenliği altında olmak üzere, adanın %3'lük kısmı bağımsızlık anlaşmasına göre Birleşik Krallık'ın askerî üstü olarak yönetimi altındadır. Ada de facto olarak dört ayrı parçaya bölünmektedir:
Adanın güneyi etkin olarak Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kontrolü altında;
Adanın kuzeyi Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi'ne göre, Türkiye'nin işgali altındadır. Bağımsızlığını tek taraflı ilan eden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adında bir idare mevcuttur (sadece Türkiye ile diplomatik ilişkisi var).
Birleşmiş Milletler kontrolündeki Yeşil Hat, adayı iki bölgeye ayırır; ve
İki Birleşik Krallık askerî üstü (Ağrotur ve Dikelya).
EtimolojiKipros ismi konusunda birçok etimolojik kaynak vardır. Türkçe'de Kıbrıs, Arapça'da Kubrus (Kubruş), Batı ülkelerinde Cyprus, Cypre, Chypre, Gipros ve Cypern olarak isimlendirilmiştir. Hitit kaynaklarında Alaşya diye geçmektedir.
Mısırlılar Asi, Asurlularda Yatnana, İbrani halkları tarafından da Kittim diye adlandırılmıştır. Kypros adı ile ilk defa İyonyalı araştırmacı Homeros tarafından kullanılmıştır. En çok kabul edilen düşünce ise Kıbrıs metali veya Kıbrıs bakırı anlamına gelen Latince aes Cyprium ya da kısaltılmış şekli ile Cuprum kelimelerinden geldiğidir.
Yunan mitolojisinde güzellik ve aşk tanrıçası olarak kabul edilen Afrodit'in adanın Baf bölgesi'nde Petra tou Romiou adlı yerde[38] doğduğuna inanıldığı için Afrodisia ve Amatosia olarak da anılmaktadır. Kıbrıs'ın doğal zenginlikleri nedeni ile Yunanca kutsanmış anlamına gelen Makaria ismi de kullanılmıştır.
CoğrafyaKıbrıs adası, İtalya'ya bağlı Sardinya ve Sicilya adalarından sonra Akdeniz'in en büyük üçüncü adasıdır. Akdeniz'in kuzeydoğusunda yer alır. Kuzeyinde 65 km mesafe ile Türkiye, doğusunda 112 km mesafe ile Suriye, 267 km ile İsrail, 162 km ile Lübnan, güneyinde 418 km ile Mısır; kuzey batısında ise, 965 km ile Yunanistan yer almaktadır.
Kıbrıs, 30°33' ve 35°41 enlemleri ile 32°23' ve 34°55' boylamları arasında yer almaktadır. Yüzölçümü yaklaşık 9.251 km²'dir. Bunun 3.355 km²'lik bölümü de facto olarak kurulmuş Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin yönetimindedir. Kıbrıs'ın genişliği en çok 225 km, en az 43 km'dir. Adanın en yüksek noktası, 1.953 metre yükseklikteki Trodos Dağlarıdır. Ada, Asya, Afrika ve Avrupa kıtalarının geçiş noktasında ve eski büyük uygarlıkların yer aldığı Ortadoğu ve Anadolu bölgelerinin kesişimindedir.
Kıbrıs adasının topografik özelliklerini detaylı bir şekilde gösteren harita. (Beyaz ile gösterilen Trodos Dağları, 1953 metre ile adanın en yüksek bölgesi) Ada, Akdeniz ikliminin etkisi altındadır. Yazları sıcak ve kurak, kışları ise ılık ve az yağışlı geçer. Yağışlar alçak kesimlerde yıllık 300 mm iken Trodos dağlarında yıllık 1000 mm'yi bulmaktadır. Trodos Dağları kışın kar tutabilmektedir. Sıcaklık ender olarak 0 derecenin altına düşmektedir. Ortalama sıcaklıklar ise yazları 20-30 °C, kışları ise 5-15 °C arasında değişmektedir. Bitki örtüsü ise küçük çalılıklardan oluşan makidir. Köylerde yaşayan halk tahıl üretimi, bağcılık yapar ve turunçgillerden meyve yetiştirmekle uğraşır. Buğday ve arpanın yanısıra portakal, mandalina ve dağların eteklerinde de üzüm yetiştiriciliği yapılır.
En yaygın orman tipi ağaç türleri çam, selvi, meşe ve sonradan adada yetiştirilen okaliptüstür.[51] Ada, yapı ve yeryüzü şekilleri ile Anadolu yarımadasının Toros sistemi içinde kabul edilmektedir. Anadolu'ya bağlı olan adanın temeli batıda ve güneyde 2000 metreden daha derin denizaltı çukurlarıyla çevrilmektedir.
Kıbrıs adasında Limasol Tuz Gölü'nden sonra 2,2 kilometrekare yüzölçümü ile en büyük ikinci göl olan Larnaka Tuz Gölü. Kıbrıs adası coğrafi konumi nedeni ile Afrika ve Avrupa kıtaları arasında kuş türlerinin konaklama ve geçiş noktasıdır. Adada bulunan yaklaşık 350 tür hayvandan 7'si endemiktir. Ayrıca 26 çeşit tür sürüngende yaşamaktadır. Kıbrıs ilk çağ dönemlerinde nerede ise temelli ormanlık alanlarla kaplı iken, bakır madenleri ve ormanı bulunmayan ülkelere odun satılması nedeni ile günümüzde ormanlık alanları tahribata uğramıştır.
Kıbrıs'ın sahil kıyıları, aşağı yukarı yüz milyon senedir Chelonia mydas ve Caretta caretta kaplumbağaları tarafından ziyeret edilmektedir. Bu canlılar yumurtlamak için Mayıs ve Ağustos ayları arasında Kuzey Kıbrıs?ın kumsallarına gelmektedirler.
Adanın kuzeyinde doğal mağaralar da bulunmaktadır. Sarkıt ve dikitleri ile İncirli Mağarası, İnönü?deki Sütünlu Mağara, olmak üzere 85 adet civarındaki doğal mağara bulunmaktadır.
TarihAntik çağBronz Devri'nin sonlarındaki göçlerle Anadolu?dan gelen kavimler ve Yunanistan?dan gelen Akalar tarafından kurulan Salamis antik kenti. Kıbrıs'a insanların yerleşiminin M.Ö. 10000 yıllarını bulduğu tahmin edilmektedir. Adanın güneyinde yapılan arkeolojik kazılar neticesinde ilk insan yerleşimcilerinin M.Ö. 9000 yıllarında bazı yapılar bıraktıkları görülmüş ve Cilalı Taş Devri döneminde buralara yerleştikleri anlaşılmıştır. Kıbrıs'ın Tunç Çağı'na geçiş döneminde adaya gelen insan toplulukları çanak, çömlek, desti, bardak gibi kilden kaplar yapabilme sanatını buraya getirmişlerdir. Kıbrıs halkları çanak ve çömlekçilikte kendilerine has stiller ve tasarımlar üretmeye başarmıştır. Kıbrıs'ta M.Ö. 3000 yıllarında bakır madeninin çıkarılması ile birlikte insanlar bu madeni işlemeyi öğrenerek günlük hayatda kullanılabilecek aletler yapmaya başladı ve Mısır, Suriye, Filistin üzerinden Mezopotamya halklarının adaya gelmeye başlaması ile birlikte ticari yaşamda faal duruma geçmiştir.
Demir Çağı'ndaki aletlerin ve eserlerin çoğu Anadolu kaynaklıdır. Milattan önceki dönemin en zor şart bu dönemde yaşanmıştır. Geliştirilen ve öğrenilen yazı türlerinin çoğu unutulmaya başladığı tahmin edilir ve bunlara rağmen adaya yeni yelen insanlarla kültürel etkileşim devam etmiştir. Salamis ve Soli gibi yeni yerleşim bölgeleri kurulmuştur. Bu tarihi dönemlerde bulunan taş tabak ve kaplar, pişmiş toprak kaplar, küçük toprak'tan yapılmış heykeller, İdollar, altın ve gümüş takılar, balta ve silahlar, tunç, demir?den yapılmış ok, bıçak, mızrak gibi arkeolojik kazılarla bulunmuş eserler dünya üzerinde çeşitli birçok müzede sergilenmektedir.
İlk çağlar Kıbrıs Krallığı'nın son hükümdarı Caterina Cornaro 1474 yılından adayı Venedik Cumhuriyeti'ne sattığı yıl olan 1489'a kadar adayı yönetti. Daha sonra krallık sona erdi. Tarihi boyunca birçok ulusun egemenliği altına giren Kıbrıs M.Ö. 1500 yılı civarında Antik Mısır'ın, M.Ö. 1320 yılı civarında Hitit'in ve M.Ö. 1200'li yıllarında tekrar Mısırın, M.Ö. 1000 yılı civarından Fenikeliler'in ve M.Ö. 709'da Asurlular'ın eline geçtiği aktarılmaktadır.
M.Ö. 669'da bağımsızlığını kazandıysa da tekrar Mısır firavunu Amasis tarafından alındı. M.Ö. 545'te Pers Ahameniş İmparatorluğu tarafından alınmış ve M.Ö. 333'te İssus Muharebesi'nde Persleri yenen Büyük İskender'in egemenliği altında özerklik tanındı.
Bu tarihten sonra adada Yunan kültürü önem kazanmıştır.[72] M.Ö. 58 yılında ada Roma İmparatorluğu'nun bir vilayeti haline gelmiştir ve üç yüz elli sene boyunca Roma İmparatorluğu kontrolünde kalmıştır. 395?te, Bizans İmparatorluğu'nun bir parçası alan adada halk Putperestlikten yavaş yavaş Ortodoksluk'a geçmiştir.
1191 yılında Aslan Yürekli Richard, Üçüncü Haçlı seferi sırasında adaya yerleşmiş ve daha sonra adayı Tapınak Şövalyeleri?ne satmıştır. 1192 yılında adayı satın alan Guy de Lusignan ve soyu 1489?da Venedikliler?in adayı alışına kadar Kıbrıs'ı yönetimi altında tutmuşlardır.
Osmanlı dönemi Kıbrıs'ın Osmanlı İmparatorluğu'nda denizci olan Piri Reis tarafından Kitab-ı Bahriye adlı eserinde yer verdiği tarihi haritası. Kıbrıs'ın Osmanlı İmparatorluğu'nun kontrolüne geçmeden önce, Doğu Akdeniz'deki Osmanlı'ya ait gemilerine akın yapan Hıristiyan korsanlarının sığınağı haline gelmiştir. Bu korsanlar genellikle deniz ticaret gemilerine ve hacca giden yolculara saldırarak buradaki yol güvenliğini yok etmektedir. Bu gibi nedenlerden dolayı Kıbrıs'ın alınması gerekli görülmüştür.
Kıbrıs, Lala Mustafa Paşa komutasındaki ordu ve Piyale Paşa komutasındaki donanma ile birlikte yaya 60.000 kişiden oluşan Osmanlı Ordusu, 2 Temmuz 1570'de Limasol?a çıkması ve 4 Ağustos 1571'de Mağusa'nın Venedikli Mağusa Kale Komutanı Bragadino?nun beş maddelik bir antlaşmayla kaleyi teslim etmesiyle sonuçlanan bir seferle Osmanlı İdaresine girdi. Kıbrıs'ın ele geçirilmesiyle Osmanlı İmparatorluğu, Doğu Akdeniz'e tamamen hâkim olmuştur.
Lefkoşa'da 1209 tarihinde Saint Sophia Katedrali olarak yapılan, 1571 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu tarafından camiye dönüştürülen Selimiye Camii günümüzde Kıbrıs'ın en büyük camisi konumundadır. 15 Eylül 1570 tarihinde Lala Mustafa Paşa, tören ile Lefkoşa şehrine girmiştir. Kıbrıs ele geçirildikten sonraki tarihte adada çok az sayıda Ortodoks Rum vardı. Çünkü Venedikliler Katolik idi ve Ortodoks Kilisesi'ne yaşama hakkı tanımıyordu. Osmanlı Devleti Ortadokslara serbestçe kilise kurma ve gelişme imkânı sağladı. Böylece adada Katolik Kilisesi etkinliğini kaybetti ve Ortodoks Kilisesi gelişti.
1571 yılında Kıbrıs'ta yapılmış bulunan nüfus sayımında yerli halkın nüfusu 150.000'dir. Burada bulunan Türk askeri ise 30.000 kadardır. Adanın tamamının kontrol edilmesinin ardından Karaman'dan adaya göç ettirilen Türkler ve Beyşehir, Ürgüp, Niğde, Aksaray, Akşehir gibi Anadolu'nun orta kesiminde kalan şehirlerinden aileler getirilerek yerleştirilmiştir. Bugün adada yaşayan Kıbrıs Türklerinin (Kıbrıs Harekâtı'ndan sonra Türkiye Cumhuriyeti'nden gelenler hariç) soyu bu Osmanlı idaresinde adaya gönderilen Türklerden gelmektedir.
1831 senesinde sadece erkeklerin sayıldığı Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk büyük ölçekli nüfus sayımında ada üzerinde 14.983 müslüman ve 29.190 hıristiyan yaşadığı ortaya çıktı. 1872'de yapılan sayımda adanın nüfusunun 144,000 olduğu, müslümanların sayısının 44.000'e ve Hıristiyanların ise 100.000'e arttığı belirlendi.
Birleşik Krallık dönemiGünümüzde Birleşik Krallık'ın yönetimindeki Ağrotur ve Dikelya üslerinde 10,000 Birleşik Krallık askeri ve sivil personel ile bunların aileleri yaşamaktadır. 93 Harbi'nde Rusya İmparatorluğu karşısında yenilen Osmanlı, Ruslara karşı fazla ödün vermemek amacıyla, Birleşik Krallık'ın isteği üzerine ada 92.799 sterline 4 Haziran 1878 tarihinde imzalanan Kıbrıs Sözleşmesi ile kiralandı.[98] Osmanlı mülkiyeti devam ediyor sayılmakla birlikte, yönetim tamamen Birleşik Krallık'a geçti. Birleşik Krallık adayı "Komiser" diye tabir ettiği yüksek rütbeli yöneticilerle idare etmiştir. 1914'te başlayan I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı'nın Birleşik Krallık karşısındaki Almanya'nın yanında savaşa girmesi üzerine Birleşik Krallık adayı ilhak edip adaya vali tayin etti. 1923'te imzalanan Lozan Barış Antlaşması?nın 21. Maddesi gereğince, Birleşik Krallığa ilhakı tanındı. 1925 yılında Kıbrıs Crown Colony olarak ilan edildi ve adaya ilk Türkiye Cumhuriyeti konsolosu atandı.
Ocak 1950 tarihinde Doğu Ortodoks Kilisesi, Kıbrıs Türk toplumunun boykot ettiği bir referandum düzenledi. Referandumun sonucunda, katılan halkın %90'ı Kıbrıs'ın Yunanistan ile birleşmesi düşüncesi olan enosis lehinde oy verdi. 1955'te Kıbrıslı Rumların kurduğu EOKA örgütü Birleşik Krallık kuvvetlerini adadan çıkarmak için silahlı eylemlere başladı. Bu zaman zarfında Kıbrıs Türkleri de silahlanmaya başladı ve Birleşik Krallık adanın tüm bölümünü kontrolde tutmakta zorlanıyordu. Bu tarihten itibaren taksim isteğinde bulunan Türkler ile enosis isteyen Rumlar birbirleri ile çatışmaya başladı.
Bağımsızlık1964 yılında Birleşmiş Milletler tarafından topluluklar arası çatışmaları engellemek amacıyla kurulmuş olan UNFICYP, 1974'ten beri adayı ikiye bölen Yeşil Hat üzerindedir. 16 Ağustos 1960 tarihinde Kıbrıs; Yunanistan, Türkiye ve Birleşik Krallık'ın "Kuruluş, İttifak ve Garanti" adındaki üç anlaşmayı imzalaması ile bağımsızlığını kazandı. Birleşik Krallık, Ağrotur ve Dikelya adlı adanın %3'üne tekabül gelen askerî üsleri aldı. Devlet dairelerinde ise Rumlardan sonra en büyük etnik topluluğu oluşturan Türkler veto hakkına sahip oldu ve parlamento ile yönetimde %30'luk hakka sahip oldular. Üç devlete ise garantörlük hakkı verildi.
30 Kasım 1963 tarihinde Kıbrıs Cumhuriyeti devlet başkanı III. Makarios, Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası'nda siyâsî kurumların yapılanması ve teşkilatlanma hakkındaki on üç maddelik bir değişiklik önerisinde bulundu. Kıbrıslı Türkler bu değişikliklerin kendi haklarını kısıtladığını savunarak karşı çıktılar. Bu değişiklik süreci içerisinde Kıbrıs Türkleri bu öneriye karşı çıktı, 1963-1964 olaylarının çıkmasına neden oldu ve sonunda Kıbrıslı Türkler, Kıbrıs Cumhuriyeti'ndeki idarî ve siyâsî yapılanmadan çekildiler.
Kıbrıs Cumhuriyeti'nin başkenti ve en büyük kenti olan Lefkoşa. 1974'teki Kıbrıs Harekâtı'ndan sonra şehir ikiye bölündü ve günümüzde iki ayrı belediye tarafından yönetilmektedir. Birleşmiş Milletler'in Kıbrıs'taki Birleşmiş Milletler Barış Gücü (UNFICYP) ada üzerindeki önemli noktalara Kıbrıs Türkleri ile Kıbrıs Rumları arasındaki çatışmaları engellemek amacıyla konuşlandı.
Bölünme1970'li yılların başlarında Yunanistan'ı kontrol eden askerî cunta yönetimi, II. Makarios'un tutumları ve enonsis'in yolunda ilerleme olmamasından dolayı memnun değildi. Cunta, 15 Temmuz 1974 tarihinde Kıbrıs Ulusal Muhafız Birliği'ne bu birliğin komutanının görevinden alınmasını ve adanın kontrolünü Yunan subayların bulunduğu bu birliğin almasını istedi. Birlik aynı gün Lefkoşa'daki Başkanlık Sarayı'nı bastı ve II. Makarios görevden alındı. Nikos Sampson yeni hükûmetin devlet başkanı olduğu dünyaya ilan edildi. Her ne kadar milliyetçi Rumlar tarafından darbe yapılsa da Yunanistan ile birleşmedi, Kıbrıs'ın bağımsızlığı devam etti ve bağımlı bir yönetim olmadı. Türkiye Cumhuriyeti, gerçekleştirilen darbe nedeniyle Zürih ve Londra Antlaşması'nın IV. maddesine istinaden gerçekleştirdiğini savunarak Kıbrıs Harekâtı'na girişti.
1974'teki Kıbrıs Harekâtı sonunda ölen Türk askerlerin bulunduğu Karaoğlanoğlu Şehitliği'ndeki giriş tabelası.[128] 8 subay, 5 astsubay, 57 erbaş ve er olmak üzere toplam 70 askerin mezarı bulunmaktadır. Uluslararası baskılar sonucunda ateşkes ilan edildi ve adanın %37'si Türkler'in kontrolüne geçti. 170.000 civarındaki Kıbrıslı Rum kuzeyde bulunan evlerinden göç ettirildi, 50.000 Kıbrıslı Türk ve daha sonrada Türkiye'nin teşviki ile Türkiye'den gelen göçmenler ise bu evlere yerleştirildi. 1983 tarihinde Kıbrıslı Türkler tek taraflı olarak sadece Türkiye tarafından tanınan bağımsızlıklarını ilan ettiler. Günümüzde, savaş sonucunda 1.534 Kıbrıslı Rum ve 502 Kıbrıslı Türk hâlâ kayıptır. 1974 yazında ada üzerindeki bu gelişmeler, Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde tek hakim konu oldu. Ayrıca günümüzde Türkiye'den gelmiş yaklaşık 100,000 kişinin Cenevre Antlaşması ve çeşitli BM kararlarını ihlal ederek ada üzerinde yaşadığı düşünülmektedir. Kıbrıs hükûmeti, kuzeydeki toprakların kontrolünü kaybettikten ve Türk idaresi altına girmesinden sonra kuzeydeki tüm liman ve hava alanlarının uluslararası ticaret ile ulaşıma kapalı olduğunu ilan etti. Yönetim, adanın kuzeyindeki idareyi günümüzde de Türk işgali atındaki bölge olarak kabul eder.
Yakın tarihKıbrıs Cumhuriyeti'nin başkenti Lefkoşa'da yer alan Başkanlık Sarayı. De facto olarak kuzey ve güney olarak iki ayrı parçaya bölünmesine rağmen de jure olarak cumhuriyet tüm adanın hakimidir. Kıbrıs Cumhuriyeti'nin anayasal bir demokrasi üzerine kurulu yapısı ekonomik bakımdan refah bir durumda ve iyi bir alt yapısı vardır. Avrupa Birliği ve diğer uluslararası örgütler tarafından Birleşmiş Milletler'in bir parçası ve adanın tek meşru yönetimi kabul edilir. Sadece Türkiye tarafından tanınan adanın kuzeyi Türkiye'nin yardımları ile varlığını sürdürmektedir. Son birleşme girişimi 2004 tarihindeki Annan Planı ile oldu. 24 Nisan 2004 tarihinde yapılan referandumda Kıbrıs Türklerinin destek oyuna rağmen Kıbrıslı Rumlar tarafından reddedildi.
Temmuz 2006 tarihinde ada, Hizbullah ve İsrail arasındaki çatışmalardan kaçan kişiler için ilk sığınaklardan biri oldu.
Mart 2007'de BM kontrolündeki Yeşil Hat üzerindeki Kıbrıslı Rumlar ile Kıbrıslı Türkleri ayıran Lokmacı Kapısı yıkıldı. Adanın 32 yıllık tarihinde yer etmiş olan kapı, Lefkoşa kentini ikiye ayırıyordu. 3 Nisan 2008'de Türk ve Rum yetkililerin bulunduğu bir törenle açlışı gerçekleşti. 26 Haziran 2009 tarihinde Kıbrıs müzakereleri kapsamında 34. kez bir araya gelen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve Kıbrıs Cumhuriyeti Devlet Başkanı Dimitris Hristofyas Erenköy'de bulunan Yeşilırmak Sınır Kapısı'nın açılacağını duyurdular. Gerekli altyapı çalışmalarının gerçekleştirilmesinden sonra yedi aylık bir süre zarfında faaliyete geçeceği açıklandı.
Yönetim Kıbrıs Cumhuriyeti, başkanlık sistemi ile yönetilmektedir. Devlet başkanı ve hükûmet, bir beş yıllık dönem için evrensel oy yönetimi ile halk tarafından seçilirler. Ülkede yasama organı Temsilciler Meclisi, yürütme organı devlet başkanı ile hükûmettir. Hem yürütme ve yasama organıyla yargının bağımsızlığı güvence altına alınmıştır.
1960 Anayasası, yasama, yürütme ve yargı alanında ülkedeki başlıca iki etnik nüfus bakımından kontrollü bir şekilde Kıbrıslı Rum ve Türklerin eşit haklara sahip bir siyâsî düzeni savunuyordu. Türk-Rumlar tarafından ortak yönetilecek bağımsız cumhuriyette, devlet başkanı Rum olacak; devlet başkan yardımcısı ise Türk olması kararı alınmıştı. Aynı zamanda başkan ve başkan yardımcısı, herhangi bir anayasa değişikliğinde veto haklarına sahip oldukları gibi aynı yetkilere sahiptiler. Kıbrıs Temsilciler Meclisi; 32 Rum, 24 Türk ile 3 diğer azınlık üyelerinden ve Bakanlar Kurulu ise 7 Rum, 3 Türk'ten oluşuyordu. 1963-1964 olaylarının çıkmasından sonra Kıbrıslı Türkler idari ve siyasî yapılanmadan çekildi. Günümüzde bu neden yüzünden başkan yardımcılığı boş durmaktadır.
1974'ten itibaren ada, kuzeyindeki üçte birlik bölümünde Türkler, geri kalan üçte ikisinde ise Rumların yaşadığı iki ayrı kesime bölündü. 1983 tarihinde Kıbrıslı Türkler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni ilan etti. 13 Mayıs 1984?te de Güvenlik Konseyi 550 sayılı kararı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti?nin ilanını ayrılıkçı bir hareket olarak tanımladı. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi Türkiye'nin "işgali" altında olduğunu nitelendirdi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti günümüzde bağımsızlığı sadece Türkiye Cumhuriyeti dışında hiçbir ülke tarafından tanımayan de facto bağımsız bir cumhuriyet konumundadır. Adanın kuzeyi de jure olarak Kıbrıs Cumhuriyeti'ne ait kabul edilir.
17 Şubat 2008 tarihindeki seçimlerde AKEL'in genel sekreteri ve adayı Dimitris Hristofyas Kıbrıs Cumhuriyeti'nin altıncı devlet başkanı oldu. Şubat 2003'ten beri ise Demokrat Parti'nin adayı Tasos Papadopulos devlet başkanlığı yapıyordu.
BölgelerKıbrıs Cumhuriyeti Lefkoşa, Mağusa, Girne, Larnaka, Limasol ve Baf olmak üzere altı bölgeye ayrılır: Bölgeler, hükûmet tarafından atanılan bir kaymakam ile yönetilir.
1974'teki Türk Silahlı Kuvvetleri'nin adaya düzenlediği Kıbrıs Harekâtı sonrası Mağusa Bölgesi'nin büyük bir kısmı, Girne Bölgesi'nin tamamı ve Larnaka Bölgesi'nin bir kısmı adanın kuzeyindeki de facto yönetimin kontrolündedir. Adanın kuzeyindeki yönetim tarafından Lefkoşa Bölgesi'nin bir kısmından Güzelyurt İlçesi ve Mağusa Bölgesi'nin bir kısmından ise İskele İlçesi oluşturulmuştur.
Ordu Kara kuvvetleri, hava kuvvetleri ve deniz kuvvetlerinden oluşan birleşmiş silahlı kuvvetleri olan Kıbrıs Ulusal Muhafızı, aktif görevliler, rezerveler ve milislerden oluşmaktadır. Bunun dışında Yunanistan Silahlı Kuvvetleri adada ELDYK konuşlandırmaktadır. Fakat ELDYK, Kıbrıs Cumhuriyeti askeriyesinin bir parçası sayılmamaktadır.
Demografi Nüfus artışı (son yıllarda Kuzey Kıbrıs'a yerleşen 100.000-150.000 Türk göçmen hariçtir). Bağımsızlık ilanından sonra ada üzerindeki ilk nüfus sayımı Aralık 1960 tarihinde gerçekleştirildi. Tüm adayı kapsamak üzere toplam nüfusun 573.566 olduğu ortaya çıktı. Kıbrıs Rumları %77'lik bir pay ile en büyük etnik nüfustu ve Kıbrıs Türkleri ise %18'lik bir nüfusa sahipti (diğer milletler %5'lik kısmı oluşturuyordu). Ada üzerindeki son toplu nüfus sayımına göre (Nisan 1973), Kıbrıs'ın nüfusu 631,778 olduğu ve Kıbrıslı Türklerin ise %19'luk bir paya sahip olduğu tahmin edildi (yaklaşık 120,000).
Adanın fiilen bölünmesinden sonraki 1976-2001 yılları arasında Kıbrıs Cumhuriyeti hükûmeti tarafından yürütülen nüfus sayımları kapalı olarak gerçekleştirildi, adanın kuzeyindeki nüfus ise Kıbrıs Cumhuriyeti İstatistik Servisi tarafından ikamet verileri, nüfus artış oranları ve göç verilerine göre tahmin edilmeye başlandı. Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından yürütülen 2001 nüfus sayımlarında Kıbrıs hükûmeti kontrolündeki alanın nüfusunun 703.529 olduğu belirlendi. Kuzey Kıbrıs'ta Kıbrıs Cumhuriyeti İstatistik Servisi raporlarında 87.600 olmak üzerek adanın %11'lik kısmını oluşturan Kıbrıslı Türkün yaşadığı tahmin edildi.
Kıbrıs Cumhuriyeti İstatistik Servisi tarafından son mevcut tahminlere göre 2006 senesi sonundaki nüfus, Kıbrıs hükûmeti kontrolündeki alanda %89,8 (778.700) ve Kıbrıslı Türklerin yaşadığı Kuzey Kıbrıs'ta %10.2 (88.900) olmak üzere toplam 867.600'dür.
DilKıbrıs Türkçesi ve Kıbrıs Yunancası
Din Adada İslam,Katolik Hristiyanlık ve Ortodoks Hıristiyanlık olmak üzere üçe ayrılır.Adada bulunan İngiliz asker ve Rum Halk Hristiyanlığa,geriye kalan Türkler ise İslam dinine inanmaktadır.
Ekonomi Kıbrıs tasarımı ile ? 2. Kıbrıs, 1 Ocak 2008 tarihinden sonra Kıbrıs lirası yerine avro'yu para birimi olarak kullanmaktadır. Kıbrıs ekonomisi son yıllarda başarılı ve çok yönlü olmuştur. En son IMF tahminlerine göre, kişi başına düşen milli gelir $28,331'dir, bu gelir Avrupa Birliği ortalamasının üzerindedir. Kıbrıs, yüksek potansiyelli bir altyapıya sahip olmasından dolayı denizaşırı işletmeler için yatırım bölgesi olarak görülmektedir.[180] Kıbrıs hükûmeti'nin ekonomi politikası, daha çok Avrupa Birliği'nin kiterlerini karşılama yönlü ilerlemektedir. Avrupa Birliği'ne katılımın gereği olarak yeni üye ülkeler ile birlikte 1 Ocak 2008 tarihinde Avro ekonomik bölgesine dahil oldu. Son yıllarda, Kıbrıs Cumhuriyeti ve Mısır hükûmetleri arasında petrol arama görüşmeleri başladı. Bununla doğru orantılı olarak geçen senelerde Mısır ve Lübnan'la deniz bölgesinde petrol ve doğal gaz yataklarından istifade edilecek "münhasır ekonomik bölgeleri" belirleyecek bir tür anlaşmalar imzaladı. Özellikle Kıbrıs ve Lübnan, önemli miktarda petrol ve doğal gaz yatakları olduğuna inandıklarını açıklamalarında belirtti. Ancak Türk Deniz Kuvvetleri, adanın kuzeyinde fiili bir yönetim bulunması gerekçesiyle petrol aramalarına izin vermedi. Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin bölge üzerinde petrol aramalarına şiddetle karşı çıkmakta ve Ağustos 2007 tarihinde adanın kuzeyinde petrol aramak için kendi hükûmetlerine bağlı Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'na yetki verdi.
Kıbrıs Avrupa Birliği ve Avro Alanı'na üyedir. 2008 senesinde gayrisafi millî hasıla % 3.7 oranında büyüdü. ve ülkenin 2007 yılında satın alma gücü paritesine göre gayrisafi millî hasılası ise $21.382 milyardır. 2008 tarihinde IMF tarafında dünyanın gelişmiş ekonomiye sahip 32 ülkesinden biri olarak gösterildi. Aynı zamanda IMF verilerine göre 2009 finansal krizinde sürekli büyüme içerisinde olacak tek gelişmiş ekonomi olacağı belirtildi. Eurostat'ın Haziran 2009 tarihinde açıkladığı rapora göre Kıbrıs?taki verginin gayrisafi yurt içi hasılaya genel oranı, 2006 oranlarına göre % 5 artış göstererek % 41,6 oldu. İşsizlik oranı ise Mayıs 2009'a göre %5.3'tür. Nisan 2009 tarihinde bu oran %5.1 idi. Erkeklerde oran %5.2 iken bayanlarda ise %5.4 civarındadır. 2009?un ilk çeyreğinde Eurozone?un Gayrisafi Yurt Hâsıla Endeksi olumlu olan tek EMU ülkesi Kıbrıs Cumhuriyeti oldu. 2008?in dördüncü çeyreğiyle karşılaştırıldığında 2009?un ilk çeyreğinde oran değişmezken senelik esasta % 1,5 oranında arttı. Adanın kuzeyindeki de jure yönetim Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kişi başına düşen milli geliri ise 2008 verilerine göre $15,984'dır. 2007'de ise $14,047 idi.