dura kalka giden ülkemizin durduğu anlardan biri.
başkanlığını orgeneral cemal gürsel'in yaptığı ve milli birlik komitesi adı altında toplanan bir subay grubu, emirleri altındaki askeri birliklerle birlikte ankara ve istanbul'daki bazı önemli yerleri ele geçirdi ve türk silahlı kuvvetleri adına yönetime doğrudan el koyduğunu açıkladı.
o sırada eskişehir'den dönmekte olan başbakan adnan menderes, kütahya yolunda tutuklanarak ankara'ya getirildi. daha sonra celal bayar, hükümet üyeleri ve dp'li milletvekilleriyle birlikte istanbul'a oradan da yassıada'ya gönderildi.
24 eylül 1960'da yüksek adalet divanı kuruldu. bir gün sonra celal bayar bel kemeriyle intihara kalkıştı. bir subay tarafından kurtarıldı. yüksek adalet divanı 14 ekim'de yassıada'da çalışmalarına başladı.
ilk dava afgan kralının celal bayar'a hediye ettiği köpeğin hayvanat bahçesine satışıyla ilgili köpek davası'ydı. adnan menderes'in ilk yargılandığı dava ise ayhan aydan'dan olduğu iddia edilen çocuğunu öldürttüğü hakkındaki bebek davası oldu.
ardından 17 dava daha açıldı: 6 -7 eylül olayları davası, vinileks şirketi davası, dolandırıcılık davası, arsa davası, ali ipar davası, değirmen davası, barbara davası, örtülü ödenek davası, radyo davası, topkapı olayları davası, çanakkale olayı davası, kayseri olayı davası, demokrat izmir davası, üniversite olayları davası, istimlak davası, vatan cephesi davası, anayasa'nın ihlali davası.
toplam 202 oturum yapılırken, binin üzerinde tanık dinlendi. dp'nin önde gelenlerinden 31 sanık ömür boyu hapis cezasına çarptırılırken, 418 sanığa altı ayla 20 yıl arasında değişen çeşitli hapis cezaları verildi. 123 sanık beraat etti. beş sanık hakkında dava düştü.
16 ay boyunca yassıada'da kalan adnan menderes, hakkında açılan 6 davadan birinde beraat ederken, diğerlerinden mahkum edildi. yüksek adalet divanı menderes'in de bulunduğu 15 kişiyi idama mahkum etti.
mbk bunlardan sadece adnan menderes, hasan polatkan ve fatin rüştü zorlu'nun kararlarını onayladı. 65 yaşını geçmiş olan bayar ile oy çokluğuyla ölüm cezasına çarptırılan öteki 11 sanığın cezaları ömür boyu hapis cezasına dönüştürüldü.
polatkan ve zorlu'nun cezası 16 eylül'de, menderes'in cezası ise kararın açıklanmasından bir gün önce intihar girişiminde bulunduğu için tedavisi tamamlandıktan sonra 17 eylül'de infaz edildi.
38 kişiden oluşan milli birlik komitesi üyelerinin 5'i general, 8'i albay, 7'si yarbay, 10'u binbaşı ve 8'i yüzbaşı idi. komite, izleyen günlerde türkiye'nin siyasi yaşamına egemen oldu ve 25 ekim 1961'e kadar görevini sürdürdü.
(aqua, 16.09.2004 01:32)
@214136
mina urgan kitaplarından birisinde bu darbeyi soft revolution diye tanımlayan bir kişiden bahseder, ancak o kişi mina hanımın kendisi midir? yoksa bir başkasından anekdot mu yapmıştır, hatırımda değil şimdi.
(hell isnt good, 07.03.2005 01:02)
@343003
27 mayıs cumhuriyet tarihimizde ilk defa bürokrasinin seçimle olamayacağını görünce yönetimi zorla ele geçirmesidir.
konuyu biraz açalım:türkiye'de ordu siyasal yaşamda çok etkilidir çünkü ulusal kurtuluş savaşına ordu öncülük etmiştir ve başlangıçtaki atılımları da kendileri örgütlemişlerdir.fakat daha sonra rejim ister istemez sivilleşmeye başlıyor ve dp iktidara geliyor.dp,gücünü askeriyeden almayan liderlerin yönetiminde çıkan ilk siyasi partidir.
demokrat parti döneminde emekli subaylar ve devlet yetkililerinin meclisteki rolü çok azaldı.1950'de daha ilk iktidara geldiklerinde ilk yaptıkları iş genelkurmay başkanını değiştirmek olmuştur.savunma bakanlığına sivil kökenli isimler atanmıştır... vs
1960 darbesiyle türk ordusu siyasi rolünü yeniden kazandı.yasamada meclisin yanına bir de senato kuruldu,genelkurmayı başkanı eskiden savunma bakanına bağlıyken darbeyle başbakana bağlı bir duruma getirilmiştir.bunun yanın da bir de mgk kuruldu(mgk, ordunun sivillere hesap vermediği ama siyasetçilerin generallere karşı sorumlu olduğu bir kurumdur.şimdi bu kadar olmasa bile o zaman öyleydi) böylece askerin siyasal yaşama etkisi iyice arttı.
ayrıca,anayasa mahkemesi ve danıştay gibi kurumlar kuruldu ve ilmiyye sınıfı(veya bürokrasisi)devlet yönetiminde etkili hale geldi.
bu darbenin en önemli sonuca da orduyu atatürk ilkelerini muhafızları olarak meşrulaştırmış,ve gelecek darbelerin önünü açmıştır.
bazıları 27 mayıs'ın atatürkçü bir ihtilâl olduğunu söyler,bu doğru değil çünkü en başından beri atatürk orduyu siyasal yaşamdan ayırmaya çalışmış ve devrimi halkın katılımıyla sağlamaya çalışmıştır.yoksa niye kongreler düzenlesin,meclis toplasın bütün paşalar onu desteklemiyor mu ,istese pekala cunta yönetimi de kurabilirdi ama yapmamıştır.
geçmiş zaman olur ki köşemizden aktarmış olalım bunları da...
(mitya, 27.09.2005 22:54)
@487695
her hükümetin doğruları ve yanlışları vardır. hiç bir olaya sadece beyaz ya da sadece siyah olarak bakamayız. demokrat parti hükümeti yıpranmıştı ancak bunun çözümü 27 mayıs darbesi değildi kuşkusuz. biri türkiyeye başbakanlık yapmış diğer ikisi ise bakanlık görevlerini üstlenmiş üç kişinin asılmış olması ülkemizin yaşadığı en dramatik olaylardan biridir. askeri yönetimin de sorunlara çözüm bulamamış olması yapılan hatanın anlaşılmasını sağladı ancak gerçek değişmedi ne yazık ki.
(siradisi, 28.09.2005 16:41)
@488337
"bugün,demokrasimizin içine düştüğü buhran ve en son müessif hadiseler dolayısıyla ve kardeş kavgasına meydan vermemek maksadıyla,türk silahlı kuvvetleri,memleketin idaresini eline almıştır" şeklinde başlayan darbe...
(boris vian, 30.10.2005 00:04)
@530057
kesinlikle dış güçler tarafından zorlanarak yapılmış bir darbedir.
(magarsus, 30.10.2005 00:05)
@530061
tek solcu darbedir, yani üçün biridir.
(comatose, 30.10.2005 00:07)
@530062
yıldönümü, yıllarca hürriyet ve anayasa bayramı olarak kutlanmış olan darbedir. insan düşününce bu ülkede ne tuhaflıklar yaşanmış demekten kendini alamıyor. işin daha da ilginç olan yanı, bu garip kutlamaya demokratik bir sürecin sonunda siyasi iradenin değil, başka bir darbenin son vermiş olması.
(janissary, 30.10.2005 00:56)
@530153
hasan polatkan, fatin rüştü zorlu ve adnan menderes idam edilmiştir, idam cezasına çarptırılan celal bayar ise yaş haddinden kelleyi kurtarmış daha sonra da "hayat ne kadar güzelmiş" deyip 103 yaşına kadar yaşamıştır.
ayrıca cumhuriyet tarihinin gördüğü en özgürlükçü anayasa ortaya konmuştur daha sonra 1980 senesinin amerikan papağanları "bu özgürlük oldukça fazla, şöyle bir kısmını alalım" deyip 600 000(altıyüz bin) insani gözaltına almışlar ve 1982 anayasası'nı hazırlamışlardır.
halkımız da "heyooo yaşasın önümüze seçenek konuldu" deyip "evet" ve "hayır" seçeneklerinden birini kullanma onuruna sahip olmuştur.
(bkz: demokrasi)
(bkz: olayı götünden anlamak)
(skuba, 06.12.2005 23:08 ~ 23:08)
@594697
ihtilal çocuklarının bu ülke adam olmayacak, bu işe el atmak lazım deyip el attıkları; sonra el atanların bile cezalandırıldığı, ülkeyi savurup bir kenara atan zihniyetin yansımasıdır