Alternatifim Cafe

John Frusciante Fun Club

Discussion started on Fan Club & Birlikler

John Anthony Frusciante 5 Mart 1970’de New York City’de doğdu. 1978’de anne ve babasının boşanması nedeniyle annesi ile birlikte Florida’ya ertesi sene de Santa Monica’ya taşındı. Kaliforniya eyaletine geçtikten sonra rock müzikle tanıştı. İlk dinlediği gruplar Kiss, Aerosmith ve Germs 11 yaşında onu gitar dersi alma isteğine kadar itti. Gitar dersi aldıktan sonra müziğin teknik yönüyle daha çok ilgilenmeye başladı ve daha 14 yaşındayken Jimi Hendrix, Jimmy Page, Jeff Beck gibi gitaristlere odaklanmaya başladı. 17 yaşında annesinden ve üvey babasından ayrılarak kendi evinde yaşamaya başladı ve günün 15 saati gitar çalışmaya başladı. Bu arada müzikal vizyonu giderek genişledi ve Red Hot Chili Peppers başta olmak üzere Led Zeppelin, Lou Reed, David Bowie, Frank Zappa gibi grup ve müzisyenler Frusciante için vazgeçilmez hale geldi. Aynı yıl Red Hot Chili Peppers’ın o dönemki bateristi D.H. Peligro ile tanıştı. Peligro Frusciante’nin gitardaki yeteneğinin ve gruba olan sevgisinin farkına varınca Frusciante’yi grubun basçısı Flea(Michael Balzary) ile tanıştırmaya karar verdi. Aynı dönemde grubun gitaristi ve kurucularından, Flea’nın ve grubun vokalisti Anthony Kiedis’in liseden arkadaşı olan Hillel Slovak madde bağımlısı olmuş ve grupla olan çalışmalarına ara vermişti. Flea, Slovak’in yokluğuna Frusciante ile birlikte müzik yaptı ve Pretty Little Ditty adında bir şarkı kaydetti. Bu kayıttan birkaç ay sonra Slovak tüm tedavileri reddetmiş olduğundan uyuşturucudan öldü ve grup, gitaristini ve müzikal yeteneği en yüksek olan üyesini kaybetmiş oldu. Hillel Slovak Kiedis’e verdiği solfej dersleriyle nasıl şarkı söyleneceğini Flea’ya nasıl bas gitar çalınacağını öğretmiş olmakla beraber, Frusciante’nin son zamanlarında en sevdiği gitaristi olmuştur. Öyle ki Frusciante Slovak’ın sahnede gitarı ile yaptığı görsel hareketleri bile taklit etmeye başlamıştır. Slovak’ın ölümüyle Flea, Frusciante de gördüğü ışığı değerlendirip kendisini gruba davet etmiştir. Bu arada Frusciante genç yaşta Flea ve Peligro ile olduğu gibi diğer müzisyenlerle de tanışmaya devam etti. Bob Forrest’in önderliğindeki Thelonious Monster adlı grup aynı dönemde Frusciante’nin kendi gruplarında gitar çalmasını istedi. Ancak Frusciante hiç düşünmeden Forrest’in değil Flea’nin çağırısını kabul etti. 18 yaşında gruba dahil olan Frusciante grubun diğer üyelerinden oldukça küçük olmasına rağmen müzikal açıdan hiçbir şekilde zorlanmadı ve 1989 yılında ortaya gruba katılmadan önce Flea ile Frusciante’nin yaptığı Pretty Little Ditty adlı şarkı da eklenerek Mother’s Milk adlı bir albüm çıktı. Bu albümle birlikte albümün tanıtımı amacıyla turnelere çıkmaya başlayan grup ünlü Prodüktör Rick Rubin tarafından keşfedildi ve bu kez “Warner Bros” müzik şirketi altında çalışmalarına devam etti.

1991 yılında Blood Sugar Sex Magik adlı yeni bir albümle tekrar piyasa çıkan grup, bu sefer tarihinin en yüksek başarısını yakaladı. “Give it Away” ve “Under the Bridge” adlı şarkılarına çektikleri videolarla dönemin en ünlü gruplarının önüne geçti. John Frusciante 21 yaşında yakaladığı bu başarıyla tüm eleştirmenlerin dikkatini çekmeye başladı. Albümden söz edilirken Frusciante’nin diğer grup üyeleriyle olan yaş farkından ve yeteneğinden de bahsedilmekteydi. Bu Frusciante’yi oldukça rahatsız etmeye başlamıştı. Mother’s Milk ile Blood Sugar Sex Magik albümleri arasındaki üç sene diğer müzisyenlerle de çalışmış Kristen Virgard’ın albümünde de gitar çalmıştı. Son albümlerinde artık Slovak’ın etkisinden kurtulup kendi tarzını ortaya koymak istiyordu ve bunu başarmıştı. Blood Sugar Sex Magik, Chili Pepper’sın funk rock müzik anlayışının yanında ilk defa melankolik melodilerin ve minör bütünlüğünün ortaya çıkışı idi. I could Have Lied, Breaking the Girl, Under the Bridge gibi şarkılar grubun “sahneye çıplak çıkan Kaliforniyalı sokak müzisyenleri” tanımına duygusallığı da eklemiş olması, aslında Frusciante’nin müzikalite özünün gruba eklenmesiyle ortaya çıkmıştır. Son albüm özellikle “Under the Bridge” adlı şarkının biranda inanılmaz bir şekilde ünlenmesiyle grubu bütün dünyaya tanıtmıştır.

Frusciante’yi üzen şey ise tam olarak bu ün meselesidir. Hillel Slovak’ın grubu kurarken istediği şeyin ün değil yaptıkları müziği gerçekten anlayabilecek insanlarla paylaşmak olması ve grubun evrenselleşmeye başlaması Frusciante’yi oldukça rahatsız ediyordu. Bu dönemde uyuşturucu kullanmaya başladı. Grup üyerlerinin maddi açıdan kazandıklarını daha çok önemsemeleri Frusciante’yi agresifleştirmeye başladı. En sonunda 1992’deki Japonya turnesi sırasında, Kiedis ile hiçbir şekilde konuşmayan Frusciante’nin sahnede Flea yoluyla Kiedis’le iletişime girmeye başlaması ve tercih etmediği şarkıları çalmak zorunda kalması ile birlikte gruptan ayrıldığını medyaya belirtti. Frusciante bu sırada kendini binlerce seyircinin önünde çalmaktan soyutladığı gruptan ayrılmasına rağmen hiçbir kırgınlığı olmayan Flea ile bir daha aynı sahneyi paylaşamayacak olması ve grubun gitarist Dave Navarro ile anlaşması sonucunda çelişkilerle dolu bir yaşam tarzı edindi, uyuşturucunun ve biranda kaybolan şöhretin yalnızlığında bir dönem müziğe ara verdi. Bu dönemde resim çizmeye ve kısa hikayeler yazmaya başladı. Resimlerini empresyonist ressamlarla paralel, tanımı ikinci planda bırakan, izlenim temalı, özün açılımı sırasında karşılaştığı çarpıklaşmalar üzerine yaptı. Kısa hikayelerini sadece kendi web sitesinde yayınladı.

Bu arada sadece akustik gitarı ile besteler yapmaya ve şarkı sözleri yazmaya başladı. Görüşmeye devam ettiği arkadaşları Flea, Johnny Depp ve River Phoenix yaptığı kayıtları bir albümde toplamaya karar verdi ve o dönemde ve halen Red Hot Chili Peppers’ın prodüktörlüğünü yapan Rick Rubin sayesinde 1994’te “Niandra Lades and Usually Just a T-shirt” adlı albüm ortaya çıktı. Albümde bazı stüdyo manüplasyonları dışında tamamen Frusciante tarafından ortaya çıktı. Albüm çoğunlukla deneysel müziğin ve melankoliğin daha çok madde bağımlısı olan Frusciante’nin müzikal deneyimlerinin aksine ruhsal tematikliğini işleyen bir bütünlük içerisindeydi.

Aynı dönemde Red Hot Chili Peppers yeni gitaristleri Dave Navarro ile birlikte “One Hot Minute” adında bir albüm çıkardı. Bu sırada kendini yakın çevresinden bile soyutlamaya başlayan Frusciante kız arkadaşından ayrıldı ve hayatını yalnız geçirmeye başladı. Uzun bir süre yalnız yaşadıktan sonra maddi sıkıntı çekmeye başladı ve uyuşturucu satın alıcak para bile bulamamaya başladı. Bu sırada “Niandra Lades and Usually Just a T-shirt” albümünde olduğu gibi bir albüm daha yaparsa ve konserler verirse para kazanabileceğini düşündü ve daha önceden kaydettiği şarkıları birleştirip “Smile from the Streets you Hold” adlı bir albüm çıkardı. Ancak Frusciante teknik açıdan müzikalitesini yitirmişti, ve Red Hot Chili Peppers’da icra ettiği müzikten çok uzak bir tarzda seyircisinin karşısına çıkmaya başladı. Konserler sırasında hayal kırıklığı yaratan performansı ile 18 yaşında büyük başarılara imza atmaya başlamış, 21 yaşında dünyaca ünlü bir gitarist olan Frusciante hayatında ilk defa başarısızlıkla yüzleşmişti. Böylece kendini soyutladığı dünyaya kendini biraz daha soyutlayabilmek için tekrar açılmak isteği suya düştü ve yakın bir dönemde hastaneye kaldırıldı.

Bu arada Red Hot Chili Peppers yeni albümde bir türlü istedikleri başarıyı yakalayamadılar. Grup eski albümleri “Blood Sugar Sex Magik” adı altında adeta ezilmeye başladı. Bu durumun sonunda yeni gitarist Dave Navarro ile anlaşmazlıklar olmaya başladı. En sonunda Dave Navarro gruptan ayrıldı. Aynı zamanlarda Flea Frusciante’yi ziyaret etmeye başladı. Bir ziyaretinde Kiedis’le birlikte gittiler ve bu Frusciante için bir süprizdi. Normal bir insanın vücundaki kanın dörtte biri ile yaşam mücadelesi veren Frusciante birden Red Hot Chili Peppers üyelerinin maddi ve manevi yardımlarıyla karşılaştı ve mucizevi bir şekilde hayata döndü. Ancak Frusciante gitardaki tüm yeteneğini kaybetmişti. Bir dönem teknik yeteneklerine tekrar kavuşmaya çalışan Frusciante bu sefer yalnız kaldığı dönemde etkilendiği The Clash, Depeche Mode, Joy Division, The Cure, Fugazi gibi grupların matematiksel müziğe olan derinliği yönünde oldukça etkilenmişti. Böylece Frusciante’nin günümüze kadar uzanmış ulan kendi tarzı tamamen ortaya çıktı ve müziğin sadeliğinde güzelliğe kavuşmanın çabasıyla Red Hot Chili Peppers ile yaptığı üçüncü albüm “Californication” ile grubu büyük bir başarıya taşıdı. “Otherside”,”Scar Tissue”,”Porcelain” gibi şarkılarda görüldüğü gibi sade ama zengin rifflerle grubun müzik anlayaşını “Blood Sugar Sex Magik” de olduğu gibi oldukça değiştirdi. Albüm bir yıl içerisinde tam 12 milyon adet satıldı ve bu Red Hot Chili Pepper’sın bugüne kadar yakaladığı en büyük başarıydı. Bu arada, bu albümle birlikte Frusciante ilk defa gruba arka vokaliyle eşlik etmeye başladı. Grubun bu başarısı üzerine Frusciante Slovak’ın müzik perspektifini kaybetmedi ve kendi müziğini solo albümleriyle icra etme kararı aldı. Böylece kendi müziğini gerçek hayranlarıyla maddi kaygı olmadan paylaşabilecekti.

Californication albümünden iki sene sonra “To record only water for Ten Days” adlı albümle solo kariyerine bıraktığı yerden devam etmeye başladı. Bu albüm ilk iki albüme göre daha aydınlık ve daha teorik bir deneysellik içeren bir albümdü. Özellikle “Going Inside” ve “Moments Have You” adlı parçalar, son Chili Peppers albümüne çok paraleldi. Ancak “Ramparts” ve “Saturation” gibi parçalar da Frusciante’nin eski tarzının tamamen yokolmadığının göstergesi idi. Bu albümden bir yıl sonra 2002’de Red Hot Chili Peppers ile birlikte bir albüm daha çıkaran Frusciante(By the Way) yine büyük bir başarıya imza attı. Grup son on yıldır Blood Sugar Sex Magik ile yakaladıkları başarıları daha olgun bir müzik anlayışıyla devam ettirdi. Dosed, Warm Tape ve Minor Thing gibi şarkılar grubun daha önce icra etmediği kadar değişik ve derin şarkılardı.

Bu albümün ardından Frusciante bu sefer yanına grubun davulcusu Chad Smith’i ve arkadaşı olan Bicycle Thief grubunun üyesi olan Josh Klinghoffer’i alarak The Mars Volta grubunun gitaristi Omar Rodriguez’in ve Flea’nın yardımlarıyla 2004’te “Shadows Collide With People” adlı albümü yayınlandı. Frusciante ilk defa birden çok müzisyenle birlikte çalışıp kendi adına bir albüm yaptı ve bu albümün popüleritesi diğer albümlere oranla oldukça yüksekti. Bu albüm oldukça geniş bir kitleye hitap ediyordu. Omission ve The Slaughter gibi klişe bir akor örgüsü üzerine kurmuş olduğu vokal ve klavye ağırlıklı parçalarının yanında “-00 Ghost 27”, “Failure 33 Object” gibi şarkılarında deneysellik ağırlıktaydı.

Frusciante bu albümün ardından aynı sene içerisinde The Will to Death, The DC EP, Inside of Emptiness, A sphere in the heart of silience adlarında dört albüm yayınladı. Ayrıca yine aynı yıl Fugazi grubunun basçısı Joe Lally ve Klinghoffer’la birlikte Ataxia adında bir grup kurdu ve dört parçadan oluşan ilk albümünü yayınladı (Automotic Writing). Yani Frusciante 2004 senesi içerisinde tam 5 albüm yayınladı ve bir albümün içerisinde gitarist ve vokalist olarak yer aldı.

2005 yılında Curtains adlı albümü çıkardığı son albümdür. Bu albümün ardından Red Hot Chili Pepper’sın 2006 yılında çıkardığı Stadium Arcadium adlı albüm adına hazırlıklara başladı ve solo albüm projelerine ara verdi. John Frusciante, Chad Smith ve Deep Purple’ın eski basçısı Glenn Hughes’la birlikte kaydettikleri “Night in White Satin” parçasına yenilerini eklemek üzere Hughes’la çalışmalara devam ediyor. Bu seneki Red Hot Chili Peppers konserlerine alt grup olan çıkan The Mars Volta yeni albümünde John Frusciante’nin grubun gitaristi Omar Rodriguez kadar yer alıcağını açıkladı.

Ayrıca 1993’te Johnny Depp’in yönettiği “Stuff” adlı filmin ve 2003’te Vincent Gallo’nun yönetip prodüktörlüğünü yaptığı “The Brown Bunny” adlı filmin müziklerini yaptı.

John Frusciante’nin bugüne kadar şarkılarını çaldığı ve söylediği müzisyen veya gruplar : Velvet Underground,Lou Reed,Roy Orbison,Beatles,Black Sabbath,David Bowie,Depeche Mode, Elton John,Jimi Hendrix,Nirvana,Joy Division,Syd Barett,Radiohead,Frank Zappa,Thelonius Monsters,T-Rex.emir.davar cem'dir.


Resmi Web Sitesi;

http://www.johnfrusciante.com/



>>ÜYELER<<
Buraya mesaj yazan herkes üyedir :))
#1 - Kasım 19 2006, 21:25:13
« Son Düzenleme: Kasım 23 2006, 17:47:06 Gönderen: elanor »
The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers

John Frusciante'nin şarkılarından The Past Recedes'i dinleyin. Bu video onun yaşadığı evi de içeriyor.

http://www.youtube.com/watch?v=IIvzwjVFvqk
#2 - Kasım 19 2006, 22:13:42
The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers

ilk üye ben olayım:D
saol böyle güzel bi insanı millete tanıttığın içn..
#3 - Kasım 20 2006, 17:27:24
imza kural dışı

sen saoll yaa tanıtmama yardım ettiğin için :))
baksana kimse tanımıo bu yüce üstadı :ühü
#4 - Kasım 20 2006, 17:31:46
The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers

milletin müzik zevki anca linkn park tır korn dur evanesence dır
#5 - Kasım 20 2006, 17:39:21
imza kural dışı

yaa aslında onlar da dinlenio ama bana göre derinlikleri yok onların. önceleri ben de red hot hastasıydım hala da ööleyim ama şu an john frusciante nin solo albümlerine ilgim başladı. seviorum ben bu harika adamı :ask
#6 - Kasım 20 2006, 17:54:49
The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers

adam teknik ya  o bitirio beni klas adam..
#7 - Kasım 20 2006, 18:02:54
imza kural dışı

üstteki mesajda attığım video yu izledin mi? süper yaa adamın yaşadığı ev :ask bi de evden hiç dışarı çıkmıo biraz asosyal olduğu için :muhah
şarkılarından en çok the slaughter ı seviorummm :ask müthiş bi şarkıı :yah
#8 - Kasım 20 2006, 18:09:09
The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers

biliodm bu video yu güzel ya şarkıda çalıp söölemesi zevkli bişi the past recedes güsel şarkı yaa ben ööle ayrım yapmm hepsini severim.. :sizo :sizo
#9 - Kasım 20 2006, 18:14:24
imza kural dışı

ben de hepsini seviorum ama o şarkı beni derinden vuruyor özel bir yeri var işte nasıl anlatiim :))
#10 - Kasım 20 2006, 18:19:05
The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers

doorudur..:D
#11 - Kasım 20 2006, 18:34:43
imza kural dışı

eee başka gelen giden yok mu yavvv? :ühü
john'um benim!!!!!!
#12 - Kasım 20 2006, 18:40:07
The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers

"müzik tanrının yüzüdür" diyen red hot chili peppersın müthis gitaristi john frusciante'nin  kendi sarkilarina ve red hot chili peppers'a ait tablature lari bulmak için aşağıdaki linke tıklayınn.. :))

http://www.jftab.com/
#13 - Kasım 20 2006, 19:53:04
« Son Düzenleme: Kasım 20 2006, 19:54:05 Gönderen: elanor »
The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers

adam süper gitar çalıyo.hep sevmişimdir zaten gitaristleri...

red hot chili peppers grubunu da dinlerim zaten bu adama ayrı bi hayranlığım var :))

bikaç resimde ben ekliyim :D

benide üye yap elanor :kisss
#14 - Kasım 20 2006, 22:08:54

adam süper gitar çalıyo.hep sevmişimdir zaten gitaristleri...

red hot chili peppers grubunu da dinlerim zaten bu adama ayrı bi hayranlığım var :))

bikaç resimde ben ekliyim :D

benide üye yap elanor :kisss

oldun bile canımmm :))
evet adam manyak gitar çalıyo.. onu dinlerken kendimden geçiomm müthiş adam :ask
resimler için teşekkürlerr :cicek
#15 - Kasım 21 2006, 20:08:17
The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers

John Frusciante hakkındaki yorumlarr ( Alıntı: bakınız Ek$i Sözlük (6))


red hot chili peppers gitaristi. blood sugar sex magik'ten sonra ayrilip uzun sure solo album cikarip durdu, sonra californication'da yeniden rhcp ile calmaya basladi, iyi ki de basladi. bu arada banyan albumunde de  caldi. hala solo album cikarmaya devam ediyor. resim yapiyor. eroin kullanmiyor.



to record only water for ten days diye solo albümü vardır. çok güzel, çok güzel şahısdır. evet kendisi deliymiş. ayrıca güzel resim de yapar bu abimiz.
bazı önemli solo albümleri :

shadows collide with people, february 24, 2004
to record only water for ten days; february 13, 2001
niandra lades and usually just a t-shirt; june 24, 2003
going inside; april 17, 2001
smile from the streets you hold; august 26, 1997



mothers milk isimli 89 tarihli rhcp albümündeki funky gitar riffleri ile beni kendine hayran eden gitarist. ayrıca tricky ile beraber wonder woman isimli bir şarkı yapmışlardır (duyduğuma göre nakaratın sözlerini kendi yazmış), sevenlerine tavsiye olunur.


sadece saclarını uzatarak çok yakışıklı olunabilineceğine en güzel örnek. :ask


her ne kadar rhcp'nin son 2 albümünü ticari kabul etmek durumunda kalsak da bu adam için iyi ki geri geldi die düşünmekten kendimizi alamamamız icap eder.. tamam dave navarro da kıymetli bi insandı ve bir çok insanın, eleştirmenin, derginin kanısının aksine bence one hot minute süpere yakın bir albümdü ve fakat yine de frusciante, bu işin ancak kendisiyle rhcp gibi bi rhcp olacağını gösterdi..
çok sade bir tarz.. ve o sade tarz içinde insanı gerektiinde neşelendirip gerektiinde durgunlaştırabilecek bir yorum gücü..
malmsteen versin bakiyim porcelaindeki roadtrippindeki havayı..
konuyu aslında en guzel flea özetlemiş.. niye navarro'yu postaladınız şeklindeki bi soruya cevabında:

"we asked him to play guitar.. he played too much guitar.." :kop



kesinlikle harika bir gobek yapisina sahip olan insan. :ask


gitarı, sözleri, sesi, söyleyişi, bir de üstüne vincent gallo ile birleştiğinde, bir nefes alıp tadına vardıktan sonra insan hayatına sigara etkisinde bir zarar haline gelebilen, yere yatıp kıvranma hissi yaratan insan. misalen (bkz: saturation)


kimisine uzun sac da kisa sac da yakisiyor dedirten rhcp gitaristi


egzantirik solo çalışmalara imza atan, kendine özgü bir çalış stiline sahip yetenekli rhcp gitaristi. ayrıca kadın vücudundaki tüm östrojeni ayağa kaldırabilecek potansiyeli olan şahıs.


kendisi aynı zamanda efsane halini alan 24'ün de müziklerini yapmaktadır sean callery ile birlikte.


gitar konusundaki yeteneklerini bir kenara koyarsak, gelmis gecmis en iyi back vokal diyebilecegim kisidir kendileri.


bir rhcp fani iken hillel slovaki imite ederek gitar calmayi ogrenmis, hillel oldukten sonra birden gruba girebilmis, cok da iyi etmis olan gitarist. yine hillel'i imite ederek uyusturucudan geberme cabalari olmus olsa da temizlenmis ve dave navarro kisisinin gonderilmesiyle gruba bir sure ayrildiktan sonra geri gelebilmistir. ozellikle canli performansi goruldugunde gitari az kaldi sivilasacak da her yeri kaplayacak hissi uyandirir. milla jovovichle beraber olmuslugu, julian schnabelin mustakbel damadi olmaya ramak kalmisligi vardir kendisinin, netekim guzel bir insanogludur, severek dinleriz.


riff dehası kimse. :yah


the brown bunny soundtracki de bu zattin elinden cikmistir.


disco king parcasında david bowie ye eşlik etmiş muhtesem gitarist...


carvel,cut myself out,so would have i gibi dinledikçe insanın içini parçalayan parçaladıkça dinleyip tekrar parçalanası gelen şarkıların birazdan kırılıvercekmiş duygusu uyandıran ince sesli sahibi pek muhterem şahsıyet.aslında kendisi çok ezikmiş de gitar çalarken devleşiyormuş gibi..zaten çekerse de o kırılgan ses ve eziklik çeker insanı


geçtiğimiz mart ayında bir kanser araştırma merkezine peruk yapılması amacıyla beline kadar uzanan o güzel saçlarını kestirmiş olan insanoğlu...


müzikle kafayı yemiş, müzik yapmayi herşeyden çok seven, gitarı jesus, buddha, allah.. gibi çalan gitarist


şarkı sözleri albüm kapaklarında kendi el yazısıyla yer alır.güzel bir yazısı var allah için.


röportajın birinde dediğine göre her insan gibi arkadaşlarıyla sinamaya gitmek, cafelere barlara gidip içmek eğlenmek, bowling, bilardo vs. oynamak ona eğlenceli gelmiyormuş, evde kalıp gitar çalmak istermiş.


jimi page onun en büyük idolüdür.


eroin bagimlisi oldugu gunlerde, hollanda da korkunc sartlar altinda bir deri bir kemik izledigim goruntuleri uzerine, bu adam nasil hayatta kaldi yahu dedigim gitar ustasi


müzik adına aklını yitirmiş bir adamdır. gençlik dönemini başından sonuna kadar kendini keşfetmeye ayırıp, sonunda yapabildiklerinin farkına varınca da vakitsizce çıldırmıştır.

aynı zamanda red hot chili peppers bünyesi içerisinde de bel kemiği işlevi görür. yokluğunda dave navarro ile kaydedilen one hot minute sanatsal açıdan gayet zengin ve başarılı bir albüm olmasına karşın, grubun kimliğiyle özdeşleşmeyi bir türlü becerememiştir. dave navarro ise performansıyla her zaman takdiri hak edecek şahane bir adam olmasına rağmen, grupla aynı mentaliteyi paylaşmadığı için geldiği gibi geri gidip, johnny'ye boşalan yerini geri vermek zorunda kalmıştır. çünkü burada ön plana çıkan nokta, müziğin red hot chili peppers için amaç değil araç olduğudur. bu adamların ürettiği asıl şey kesinlikle müzik değil, müziğin fersah fersah ilerisinde beliren, zevk ve coşkuyla karışık, yalın bir varolma duygusudur. böyle bir duyguyu john frusciante nin yokluğuyla dinleyenlere aktarmaları tabi ki düşünülemezdi. olmadı da zaten. çünkü bahsedilen duygu, ancak dördünün bir araya gelip saçmalamasıyla oluşabiliyor. işte bu yüzden de stillerini paylaştıkları tek bir isim bile yok.

bu saçı sakalı birbirine girmiş garip italyan soylu herif, yeryüzünde gördüğüm en sıradan özelliklere sahip olan deli. seviyorum, hem de çok çok. müzisyenliğini, sanatını, ürettiklerini, her şeyini geçip direkt kendisini seviyorum. bir b*k olmadığı halde kuduranlar olur hep bir yerlerde, genelde herkesle fazla iletişim kurmaya çalıştıklarından ifade kirliliği yaparlar ve her taşın altından çıkarlar bir şekilde. fakat bu adam gibi olanlara rastlasanız bile çoğu zaman bir şey farketmezsiniz, çünkü en son isteyecekleri şey ilgi çekmek olur ve her zaman için kendilerini saklarlar. sahip olduklarını kendi bile kaldıramadığı için hep kendi içinde deliren, delirdiğini de duyurmaktan sakınan bir adam bizim johnny. yazdığı üç beş ölçü melodinin içinde bile tutkuyla örtbas etmeye çalıştığı doğum sancılarının yoğunluğunu farketmek mümkün.

bir de gerçekten ilginç yağlıboya resimleri var. bakınca bile beyninizi acıtan cinsten. her fırça darbesinde kafasında çakan şimşekleri gözünüzün önüne getirir birazcık, garip hissedersiniz. sakallarına benziyor bir çoğu, dağınık ve pislik içinde olmalarına rağmen son derece karakteristikler. zannediyorum sitesinde görebilirsiniz resimlerini.

bu adamı sevmelisiniz. hepiniz. :yah :yah



bilimum narkotikten kafayı yediği esnada vücudunun bir kısmını (özellikle kollar) yakmıs ulu rhcp gitarcısı. konser dvd'lerinde, ya da konsere bizzat gidilerek, yanık izleri görülebilir.


red hot chili peppersgrubunun yetenekli gitaristi. ayrica geri vokallerde kadin sesini aratmaz. asiri eroin kullanimindan dolayi disleri dokulmus ve yeniden yapilmistir. o sebeple konusmasi bir tuhaftir. sahnede calarken öyle kendinden gecer ki aglar gibi bir ifade belirir yüzünde, kalabaliga hitap ederken de cok utangactir (flea ve anthony' nin aksine). hele flea'yle karsilikli attiklari sololar izlemeye ve dinlemeye degerdir. kizlar kendisine hastadir. :ask


"life's a bath , sex is water" sozlerinin sahibi ulu gitarist.
izlemek ve dinlemek için bakınız:
http://www.youtube.com/watch?v=213mmXUjOlw


vincent gallo'nun brown bunny'sinin soundtrackinde bulunan dying song, forever away, leave all the days behind, prostution song ve falling adlı şarkıları bir yolculuk filmi için ve en nihayetinde her an gerçekleşmesi olası olan bir yolculuk için olmazsa olmazlardır


23 nisan'da ingiltere'deki atp festivalinde 200kişilik bi seyirci topluluğunu kendinden geçirmiş, onun da(biz insanlar gibi), etten kemikten meydana gelmiş olduğuna inanilması güç ulu müzisyen.


en buyuk ilham kaynaklarindan birisi de johnny marr imis..


uyuşturucu bağımlısı olmamıştır, bağımlı olmayı seçmiştir, evini yakıp uykuya dalmıştır kolundaki yanık izi oradan kalmıştır. 27 yaşında bir arkadaşının vagonunda cigaralık içerken ölmeyi değil hayata yeniden başlamaya karar vermiştir. hastanede vücudu tekrar yapılmıştır. 40 kilo ve vücudunda normal bir insanda olması gerekenin 16 da 1 i kana sahipken, kilo almış, dişleri ve çenesi tekrar yapılmış, rehabilitasyona girmiş, bu dönemde dave navarro ile papaz olan grup üyeleri için en sevindirici haber olmuştur bu gelişme. 5 yıldır *** bi akustik dışında eline gitar almayan, kendini resime vermiş olan john a tekrar çalmayı teklif etmişlerdir. john tereddüt etmeden tekrar dönmüştür yuvaya. californication albümündeki basit melodi anlayışı john'un yıllardır gitar egzersizi yapmamasından ve geçen süre boyunca joy division, captain beefheart, smiths gibi yalın müzik yapan gruplardan etkilenmesinden kaynaklanmaktadır. kendi deyimiyle " tek parmakla çalınabilecek melodiler üretmek istiyorum"
bu adamın aslında ne olduğunu anlamak için red hot chili peppers albümleri bir çok sır barındırır, bunun yanında kendi yaptığı albümler bu dehanın müzik felsefesini daha yalın bir biçimde yansıtır. kendi halinde bir ses tonu vardır, duygusaldır. odasında çaldığı bir akustikle milyonlarca dolar harcanmış teknoloji harikası albümlerden daha fazla iz bırakır insanda.özelilkle untitled 3.

kendi sözleriyle son vermek isterim :
" people ask me about the fourth dimension, in the fourth dimension there are no words, no images, no sounds. just vibrations and pure energy, this world is so cruel, that is why i spend all my energy for creating music, if it would not be in that way, i would probably suicide after while "



gitar tachizatı şöyledir :
konserlerde ve albümlerin çoğunda 62 fender stratocaster (rosewood klavye)
bazen 50 li yıllar fender stratocaster (maple klavye, seymur duncan manyetik)
ya da 60 lı yıllar custom telecaster (rosewood klavye)
otherside, californication çalmak için beyaz bi gretsch
egzersiz gitarı olarak `62 fender jaguar

pedal techizatı

boss ds2 turbo distortion
mxr phaser
rolland chorus
ibanez wah
boss ds1 distortion
ps: efekt kullanmayı pek sevmediğini söylemiştir

amfi
bi tane marshall (tüplüsünden)
californication ve otherside için bi tane fender

sonuç :
güzel müzik yapmak için ton ton diye götümüzü yırtmamak gerekiyor. bakınız adam taksimde bi barda çalan cover grubu gitaristinden bile (çoğu zaman) az teknoloji kullanarak neler yapıyo, gitarı necke alın, amfiye bağlayın, gain 2/10 olsun, reverb kapalı dursun, ne güzel di mi aynı under the bridge deki gibi çıkıyo gitarın sesi.



q magazine onun icin soyle demis : "beethoven meets hendrix"


one hot minute'ı hiç dinlememiş bir insanoğludur kendisi.


son dönemdeki red hot chili peppers konserlerinde how deep is your love'ı söylemektedir solo vaziyette, söyleyemeyince de "fuck" diyor


gayet güzel bir şekilde radioheadden luckyyi yorumlamış olan muhteşem gitarist.


moog sever insan, rhcp'de ki ve solo albümlerinde bulunan o filtreleri bu aletlerden çıkarmaktadır (yirim onları ben).
bakalım:
http://www.moogmusic.com/...tes%20pedal_board_002.jpg :))
#16 - Kasım 21 2006, 22:53:32
« Son Düzenleme: Kasım 22 2006, 00:20:48 Gönderen: elanor »
The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers

eee gelen giden yok mu başka yaaa bizle onun hakkında bilmediğimiz birşeyi paylaşcak kimse yok mu? :ühü :ühü

#17 - Kasım 23 2006, 17:41:37
The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers

johnum dan bikaç resim daha.. :ask :ask
#18 - Kasım 25 2006, 21:35:18
The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers

eee gelen giden yok mu başka yaaa bizle onun hakkında bilmediğimiz birşeyi paylaşcak kimse yok mu? :ühü :ühü



sen onun hakkında herşeyi biliyosun ama :D

son resimlerde çok güzelll... :) :) :)
#19 - Kasım 25 2006, 21:36:30

eee gelen giden yok mu başka yaaa bizle onun hakkında bilmediğimiz birşeyi paylaşcak kimse yok mu? :ühü :ühü



sen onun hakkında herşeyi biliyosun ama :D

son resimlerde çok güzelll... :) :) :)

yok yaa öyle diosun ama çok araştırıyorum fazla kaynak yok onun hakkında o yüzden duyduğunuz bildiğiniz karşılaştığınız herşeyi paylaşın burda lütfenn :)) :cicek :ask
#20 - Kasım 25 2006, 21:39:12
The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers

john burda 6 yaşında.
adam daha çocukluktan aşık olmuş gitara ben de ona aşık oldum :ask :ask

#21 - Kasım 25 2006, 21:55:45
The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers

çok şekermiş küçükken :))
#22 - Kasım 25 2006, 21:56:35

çok şekermiş küçükken :))

evet. dişler de süper. keşke o kadar uyuşturucu kullanıp dişlerinin dökülmesine sebebiyet vermeseymişş :ühü
#23 - Kasım 25 2006, 21:59:18
The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers

beeeeeeeennnnnn :)))) bende katılmak ıstıyorum aranıza ...hastasıyım ben fruscıantenın cook sevıyorumm :ask :ask :ask
ayrıca en buyuk red hot fanlarından bırıyım ::yea
#24 - Kasım 27 2006, 22:19:00
dream of californication..

beeeeeeeennnnnn :)))) bende katılmak ıstıyorum aranıza ...hastasıyım ben fruscıantenın cook sevıyorumm :ask :ask :ask
ayrıca en buyuk red hot fanlarından bırıyım ::yea

hoşgeldin ii ki geldinn :))
ben de üzülüodum seveni yok mu hiç die :ühü
#25 - Kasım 28 2006, 00:20:45
The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers

    :)) :)) hosbuldumm... olur mu oyle sey yaa fruscıante sevılmez mı hıcc!!! ama cogu ınsan tanımıyo bence onu bı tanısalar :Ç fruscıante yı sevmeyen ölsün :ask
#26 - Kasım 28 2006, 16:50:36
dream of californication..

    :)) :)) hosbuldumm... olur mu oyle sey yaa fruscıante sevılmez mı hıcc!!! ama cogu ınsan tanımıyo bence onu bı tanısalar :Ç fruscıante yı sevmeyen ölsün :ask

evet onu sevmeyen ölsün :D :ask :ask :ask
bayılıorum yavv süper bi insan o :ask :ask
#27 - Kasım 28 2006, 17:02:41
The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers

başka gelen giden yok mu yavv?
#28 - Aralık 01 2006, 13:34:53
The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers

oozzy

bende üye olimmm ::yea ::yea ::yea
#29 - Aralık 01 2006, 17:55:03

jftab dan yararlanın derim bayaa bi önce nette takılırkn bulmuştum hergün girerm..:D
#30 - Aralık 01 2006, 18:40:06
imza kural dışı

bende üye olimmm ::yea ::yea ::yea

ol tabii :))
hoşgeldinn :kisss
#31 - Aralık 02 2006, 22:31:39
The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers

jftab dan yararlanın derim bayaa bi önce nette takılırkn bulmuştum hergün girerm..:D

evet o siteyi biliyorum baya iyi. tamam yararlanırız. :))
 :kisss
#32 - Aralık 02 2006, 22:32:51
« Son Düzenleme: Aralık 06 2006, 13:22:11 Gönderen: elanor »
The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers

ya baktım siteye ama bulamadım ben nerden buldun o hareketli gifleri tam olarak yazarrsan sevinirim :))
#33 - Aralık 03 2006, 20:28:24
The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers

www.stadium-arcadium.com da var ya forum burası ingilizce bayaa ii
#34 - Aralık 04 2006, 17:24:04
imza kural dışı

www.stadium-arcadium.com da var ya forum burası ingilizce bayaa ii

saoll hemen bakıyorum :kisss
#35 - Aralık 04 2006, 18:57:08
The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers

evet ya süper bir forum çok şey buldum orda saoll :kisss :kisss
ya bişi diycem hala üye değilsen rhcpfan.com a üye olsana redhot ın asıl yeri orasıı ;) benden demesi :))
#36 - Aralık 06 2006, 13:23:32
The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers

üyeyim oraya güzel mekan
#37 - Aralık 06 2006, 16:10:10
imza kural dışı

üyeyim oraya güzel mekan

sevindim :)) nick in ne?
#38 - Aralık 06 2006, 20:29:43
The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers


The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers


#42 - Aralık 24 2006, 14:15:07
The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers

dolores de üye oldu hepimiz tam yerindeyiz yuppii  :))
#43 - Ocak 03 2007, 12:37:12
The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers

hehehhe evet bende aranızdayım artık :))
#44 - Ocak 03 2007, 14:40:15
dream of californication..

hehehhe evet bende aranızdayım artık :))

evet ama fazla giremiosun oraya ben de buraya fazla giremiyorum sınavlarla ve orayla uğraşmaktan  :ühü
#45 - Ocak 04 2007, 13:16:20
The Return of the Fellowship of the Ring to the Two Towers

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.