Yeni!
Ben bu konuda Berkeleyci bi düşünce sistemine sahibim..
Var mıyız yok muyuz...
Descartes ''Düşünüyorum o halde varım'' der Berkeley ise düşünüyorum öyleyse varım' değil 'algıladığım için varım'' der bence bu dağa mantıklıdır...
insanlarda çeşitli algılar var ve bunlar insanda gerçekliği oluşturur. bunlar: zeka, duyu organları ve tecrübelerden kaynaklanan gerçekleşmekte olan olayların sonucunu kestirebilme;yani öngörüdür. bunlardan bazıları bazı insanlarda ön plana çıkıp gerçekliğe dayanak noktası oluşturur. ama abartılması bir çok rahatsızlıklar ve sorunlar ortaya çıkartır. mesela zekasıyla bir dünya kurmaya çalışan bir insan diğer algılarından uzaklaşıp bu algısına yüklenirse gerçekte var olduğunu sandığı bir dünya inşa eder buna öyle inanır ki sonunda herşeyi doğru yaptığını ve bu tersliklerin nereden kaynaklandığını kendine söyleyerek çelişki içine girer ve bu hastalığın ilerlemiş hali paranoyadır(ateistlerin sık karşılaştığı bir problemdir). bir başka durum da beş duyu organına yüklenen bir insandır. zaman kavramından çıkar. sadece maddeleri somut şeyleri algılayıp onları yaşadığından diğer algılarının tetiklediği bazı duygulardan dolayı korku yaşamaya başlar. (materyalistler bu konuya örnek verilebilir.)bu konuda GÜCÜ TÜKENENLER gidişatı algılayamaz ve rüzgarla birlikte savrulan bir bensizliğe girer. diğer bir tanesi de tecrübelerin ne zekayla ne de algıyla açıklanabileceğini; yalnızca şimdiye kadar gelmiş olan bazı düşüncelerin ve tecrübelerin hiç sorgusuz sualsiz kabul edilmesi gerektiğini savunan insanlardır. bir noktadan sonra hiçbir şeyi bilmediklerini, söylenen tecrübelerden ve başka yapabilecek hiçbir şeylerinin olmadığını ve bunlar olmazsa yaşayamayacaklarını düşünmeye başlarlar. ve artık bağımlı olmuşlardır. belli kalıpların içinde kendini çaresiz hisseden, düşüncelerin arkasına sığınan ve grup oluşturma ihtiyacı hisseden bir topluluk haline gelirler. ve yönetilmesi kolay kendine olan güvenleri zayıflamış bir toplum haline gelirler(bunlara da tutucu insanların ve yobaz inançlara sahip insanlar örnek verilebilir.) bu insanların hepsi gerçeklik kavramından çıkarak varlığı anlayamazlar. bu üç algı güzel ve dengeli bir şekilde insanda var olduğu zaman ise insanlar mutlu ve dengeli yaşamaya başlayacaktır. kendine güvenleri olan, gerçekleşen her şeyi kabullenebilen, ve uygun mücadeleyi veren, bağımsız düşünüp kararlar alan olgun ve kendini üstün görmeyen her şeyi ciddiye alan ama takıntı yapmayan sağlıklı insanlar ortaya çıkar
saygılar...