Alternatifim Cafe

Karadeniz Fıkraları (Temel,Dursun Vs..)

Discussion started on Fıkra

suvi

HERKES BİLİYOR
Temel, Paris'te bir dükkâna girmiş. Bakmış, dükkânın bir köşesinde harika bir papağan... Hayran hayran seyrederken, dükkân sahibi yanına gelip, "Bu harika bir kuştur, karşısına geçene bakar ve ona nasıl birisi olduğunu söyler" demiş. Temel, papağanın karşısına geçer geçmez, kuş "Sen aptalsın" demiş. Temel, papağanı satın almak istemiş, ancak adam satılık olmadığını söylemiş. Bunun üzerine Temel, papağanın yumurtalarından rica etmiş. Adam, "yarın gelin verelim" demiş. Ertesi gün gittiğinde Temel'e üç tane yumurta vermiş. Temel derhal Trabzon'a dönmüş, eş-dost, akraba, komşu kim varsa toplamış ve papağanın özelliklerini anlattıktan sonra, gururla yumurtaları göstermiş ve hep birlikte yumurtaları kuluçkaya yatırmışlar. Bir süre sonra, yumurtalardan birisi çatlamış ve içinden normal bir tavuk civcivi çıkmış. Bir anlam verememişler. Fakat, ikincisinden bir bıldırcın, üçüncüden de keklik çıkınca, Temel'in tepesi atmış. Uçağa atladığı gibi varmış Paris'e, dükkânı bulmuş, dalmış içeriye... Papağan, Temeli görür görmez, "Sen salaksın" demiş. Temel daha da kızmış ve "Ula baa bak" demiş, "benum salak olduğumi burda bi sen bileyisun, ama senun orosbi olduğuni Tirabizonda cümle âlem bilıyi".

 :muhah


NESİ VAR?
Temel, eczane açar. İlk müşterisi gelir:
-Bana bir sinek ilacı verir misiniz?
Temel:
-Tabii, sineğunuzun nesi var?
#26 - Haziran 03 2006, 15:36:04

suvi

BAŞHEKİM TEMEL
Bizim Temel akıl hastanesinde başhekimdir.. Bir gün Bakanlık Müsteşarı hastaneyi ziyaret eder. Camdan bahçeye bakarken delilerin yüksek bir yerden havuza atladığını görür ve Başhekim Temel’e:
-Bravo... Çok mükemmel. Hastaların sosyal faaliyetlerini düşünmüşsünüz... Bunun için sizi tebrik ediyorum der.
Temel’in koltukları kabarır:
-Sayin Musteşarum siz esas o havuzi bi da su doldurduğumuz zaman görün ne sevineyi zavallılar.
Müsteşarın tepesi atar. Temel durumu idare etmeye çalışır:
-Su koysak da farketmez, onlar yüzme bilmeyi ki...


--------------------------------------------------------------------------------
 :muhah



İŞARET
Temel ile Dursun can sıkıntısından bir kayık kiralarlar. Balık avlamaya çıkarlar... Bir zaman kürek çekerek açılırlar, derken hazırlıklar biter, oltaları denize atarlar... Atar atmaz balıklar da oltaya takılmaya başlar. Temel ile Dursun’un keyifleri yerindedir...
Temel Dursun’a:
-Ula Dursun haburiya bi işaret kuyalum yarun burayi bulmamuz kolay olur...
Derken sahile dönerler, kayıktan inerken Temel Dursun’a gene sorar:
-Ula Dursun işaret koymayi unutmadun değil mi?
Dursun:
-Ula hiç unutur miyum, işaret tamam...
-Nasi işaret koydun?
Dursun:
-Bağa soracağuna kayuğun ucina bak... Çarpi koydum.
Temel sinirlenir:
-Ula o işareti denize yapacağidun kayuğa değil... Ayni kayuğu başkasi kiralarsa gitti baluklar...

#27 - Haziran 03 2006, 15:37:59

suvi

OTELCİ
Otelci Temel’in kapısını bir gece bir İspanyol asilzadesi çalmış.
-Boş odanız var mı?
-Kimsunuz?
-Jose de Santana de Monte Cristo de Santa Cruzo.
-Haa, pu kadar uşağu alacak yerum yok!
 :kop
TOYOTA KRİKO
Bir gün Trabzon'a bir Japon gelir. Kahvehanenin kapısını tekmeyle açarak içeri girer ve bağırır:
-Kim lan buranın dayısı?
Temel kalkar:
-Benim lan ne var!
Japon:
-Gel lan dışarı.
Dışarı çıkarlar. "Pat küt" sesler duyulur. Az sonra Japon içeri girer ve hafif öne eğilerek "Karate" der. Kahvehanedekiler çıkıp bakarlar ki Temel perişan vaziyette yerde yatıyor.
Ertesi gün Japon yine gelir:
-Kim lan buranın dayısı?
Temel:
-Benim lan ne var!
Japon:
-Gel lan dışarı!
Yine "bam güm" sesler duyulur. Japon içeri girer ve kahvedekileri aynı şekilde selamlayarak "tekvando" der. Çıkıp bakarlar, Temel ağız-burun kan içinde yerde yatıyor.
Ertesi gün Japon yine gelir:
-Kim lan buranın dayısı?
Temel, başı sargılar içinde kalkar:
-Benim ulan ne olacak?
-Gel lan dışarı!
Çıkarlar. Dışarıdan "ÇİTONNNG" diye bir ses duyulur. Temel içeri girer ve elindeki krikoyu göstererek "Toyota Kriko" der.

#28 - Haziran 03 2006, 15:38:51

suvi

TEMEL'İN ÖFKESİ
Bir İngiliz, bir Alman, bir Fransız ve Temel, aynı uçakta seyahat etmektedir. İngiliz, bir telefon görüşmesinden sonra, "açın kapıyı, atacağım kendimi aşağıya" diye bağırmaya başlar. Sakinleştirip, ne olduğunu sorarlar. "Şimdi duydum, annem genel eve düşmüş" der. Bir süre sonra Alman bir telefon görüşmesi yapar ve o da "açın kapıyı atacağım kendimi" diye feryad eder. Onu da yatıştırıp ne olduğunu sorarlar. O da aynı cevabı verir. Az sonra bir telefon görüşmesi yapan Fransız da "açın kapıyı, atacağım kendimi aşağıya" diye bağırır. Onu da güç bela teselli edip ne olduğunu sorarlar. Fransız da annesinin genel eve düştüğünü söyler söylemez, Temel büyük bir öfkeyle yerinden fırlar:
-Açun ulan kapiyi, atacağum kendumi aşağiya!
Temel'i büyük güçlükle tutmaya çalışırken sorarlar:
-Sana ne oldu ki?
Temel:
-Ula bu kadar orosbi cocuğunun arasinda duracağuma atarum kendumi aşağiya daha eyi daa!!

 :muhah

BAS GAZA
Tırcı Dursun'la muavin Temel, kamyonlarına altı metre yüksekliğinde mal yüklemiş giderlerken, birden bir tünel ve önünde bir uyarı işareti görürler: "Azami yükseklik 4,5 metre".
Muavin Temel, etrafa dikkatlice baktıktan sonra Dursun'a döner:
-Bas gaza usta! Etrafta polis molis yok...
#29 - Haziran 03 2006, 15:39:40

suvi

ŞİMDİ GELDİM
Temel, bir binanın altıncı katından düşer. Hemen etrafına bir kalabalık toplanır. Yoldan geçen biri kalabalığı yararak, yaralı Temel'in üzerine eğilip sorar:
-Ne oldu?
Temel, zorlukla:
-Vallahi bilmeyrum. Ben de şimdi celdum.

 :muhah

TEMEL TRAFİKTE
Trafik memurları karşıdan gelen Temel ve Fadime’yi çevirmiş. İkisinin kemerlerini de takılı görünce tebrik etmiş:
-Bugün yaptığımız kontrolde tek emniyet kemerini takan çift sizsiniz. Bu yüzden 500 milyon ödül veriyoruz. Bu parayla ne yapmayı düşünüyorsunuz beyefendi?...
-Ne yapacağım hemen gidip kendime ehliyet alacağım...
-Nee... Ehliyetiniz yok mu?...
Fadime olayı toparlamak için atılmış:
-Kusura bakmayın memur bey, Temel içince ne dediğini bilmez...
-Nee... Bir de içkili misiniz?...
Arka koltukta oturan yaşlı Dursun öne doğru eğilmiş:
-Ben demiş idum çalıntı arabayla yola çıkmayalım başımıza bir iş gelir diye...
Memur neye uğradığını şaşırmışken, bagajdan atlayan İdris koşarak gelmiş:
-Ne oldu?... Geçtik mi sınırı ?...

#30 - Haziran 03 2006, 15:41:24

suvi

TEMEL TRAFİKTE
Trafik memurları karşıdan gelen Temel ve Fadime’yi çevirmiş. İkisinin kemerlerini de takılı görünce tebrik etmiş:
-Bugün yaptığımız kontrolde tek emniyet kemerini takan çift sizsiniz. Bu yüzden 500 milyon ödül veriyoruz. Bu parayla ne yapmayı düşünüyorsunuz beyefendi?...
-Ne yapacağım hemen gidip kendime ehliyet alacağım...
-Nee... Ehliyetiniz yok mu?...
Fadime olayı toparlamak için atılmış:
-Kusura bakmayın memur bey, Temel içince ne dediğini bilmez...
-Nee... Bir de içkili misiniz?...
Arka koltukta oturan yaşlı Dursun öne doğru eğilmiş:
-Ben demiş idum çalıntı arabayla yola çıkmayalım başımıza bir iş gelir diye...
Memur neye uğradığını şaşırmışken, bagajdan atlayan İdris koşarak gelmiş:
-Ne oldu?... Geçtik mi sınırı ?...

#31 - Haziran 03 2006, 15:41:55

suvi

ÜSTÜNE ETME
Temel, Almanya'dan gelen arakadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona:
-Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et, der.
Dursun:
-Baa da aynısından, ama üstüne etme!

 :muhah
DİL SORUNU
Temel, İngiltere'ye gitmişti. Arkadaşları:
-Sen İngilizce bilmezdin, orada çok sıkıntı çektin mi?
Temel:
-Hayır, sıkıntıyı İncıluzlar çekti.

 :muhah

NİÇİN?
İdris, Temel'e sorar:
-Ula Temel, bir şeye nişan alurken, niye bir gözümüzü kapatayruk?
Temel:
-Cok çahilsun Dursun, ikisini da kapatursak, hedefi nasul göreceğuz da!

 :muhah

TAARRUZ
Cephede, taarruzdan önce son saniyeler. Komutan, askerlerine moral verici bir konuşma yapar ve şöyle bağlar:
-Şimdi kendinizi gösterme zamanı geldi arslanlarım. Göğüs göğüse, adam adama dövüşeceksiniz.
Temel, bir adım öne çıkar:
-Komitanum, baa düşen hancisudur, gösterur musunuz? Belçi eyilukla hallederum işi.

 :muhah
#32 - Haziran 03 2006, 15:43:12

54
Temel'e sormuşlar: “Temel, birinin kafasını karıştırmak için ne dersin?”

Temel "54" demiş. Soran kişi merak etmiş: “Ya niye 54 dedin durduk yere?”

Temel açıklamış: “Bak gördün mü kafan nasıl karıştı.”

#33 - Haziran 03 2006, 17:25:06

NovemberRain

Temel bir gün avrupaya gider.
Temel'in kötü bir aliskanligida vardir, sürekli
içki içer.
Birgun bir bara girip barmenden üç bira ister ve
hepsini içer.
Üç-bes defa böyle yapinca barmen merak eder ve
sorar;
"Niye hep üç tane bira içiyorsunuz?
Temel cevap verir;
"Ben, Dursun ve Hamdi bizler üçüzüz. Hepimiz
dünyanin farkli
yerlerindeyiz. Hepimizde bara girdigimizde
birbirimizin yerine bira
içeriz, öteki iki birayi o yüzden içiyorum" der.
Yine günlerden bir gün Temel bara gelir ve iki bira
ister, barmen verir.
Temel biralari içtikten sonra tam kalkarken barmen
sorar;
"Allah rahmet eylesin efendim, kardesinizin biri
öldü heralde?"
deyince Temel cevap verir;
"Hayir ben içkiyi biraktim da.."

 :muhah
#34 - Haziran 05 2006, 13:55:31

Verdim ama....

Bizim Temel, bir tv kanalinda yarismaya katilir.
Kazandigi parayi eksik verirler.
Temel sebebini sorar.
E, oyle vergi kesiyoruz" cevabini alir.
Bunun uzerine Temel, avukata basvurur. Avakut ona Televizyonu mahkemeye ver der.
Aradan zaman gecer avukat yolda Temeli gorur, ona sorar.
Ula televizyonu mahkemeye verdin mi ?
Temel cevaplar.
Verdim ama ertesi cün keri ketirdim oni...
Insan yine de televizyonsuz yapamayi! sonradan geri aldımm onu
#35 - Haziran 05 2006, 14:07:17
İçimde ikinci bir insan gibidir ; Seni sevmek saadeti...

suvi

Temel, çalışmak için gittiği şehirden, köye babasına mektup yazar. Klasik mektup cümleleriyle başlayan mektup, şu notla biter:
-"Babacuğum. Acele cevabini bekliyrum. Yalnız, zarfa biraz da para koyarsan iyi olir. Oğlin Temel."

        Aradan onbeş gün geçer ve mektubun cevabı gelir. Temel büyük bir heyecanla zarfı açar. İçinden sadece mektup çıkar. Mektubun sonunda da bir not vardır:

-"Oğlim Temel. Sana para göndereceydum. Ama aha bu geri zekali anan zarfi kapatmiş. Bir daha ki sefere evladim. İmza:Buban."

#36 - Haziran 05 2006, 16:23:45

Bir gün Temel ve Dursun bakmışlar Türkiye'de
iş yok Almanya'ya gitmeye karar vermişler
ama ceplerinde para yok... O zamanlarda Almanya'ya
hayvanlar bedava gidiyolarmış, bunlarda neleri
varsa satıyolar ve bir inek kostümü alıyorlar.
Temel öne Dursun'da arkaya geçiyor ve gümrüğe
gidiyolar gümrükteki memur bunlari bir test edeyim
diyor ve ineğin önüne bi tomar saman getiriyor "sen
gerçek ineksen bu samanları yersin" diyor. Temel
mecburen yiyor ondan sonra memur bir kova su
getiriyor "eğer sen gerçek ineksen bunu içersin
diyor" ve Temel içiyor.. Memur bu sefer bi tomar
taze ot getiriyor ve ineğin önüne koyuyor Temel
mecburen yiyor... Artık Temel şişiyor ve bir
lokma bir sey yiyemez hale geliyor. Ama bu sırada
Temel başlıyor gülmeye. Dursun merak ediyor.
Soruyor "ula Temel neden gülirsen?" Temel de cevap
verir "memur bizim gerçek inek olup olmadığımızı
anlamak için bir tane öküz getiriyor" :kop :kop
#37 - Haziran 05 2006, 18:53:34
İmza Kural Dışı

o gune kadar doktor yuzu gormemis olan temel bir gun rahatsizlanir.
koyde doktor bulunmadigindan sehre gitmesi gerekmektedir,fakat temelde sehre gidecek takat yoktur.
agridan kivranmaktadir ve bu arada da cok acayip midesi bulanmaktadir
sonunda temeli alirlar sehre doktora gotururler
doktor temele sorar
-sikayetiniz nedir?
-efendum ben cimseden sikatci degilum da,
-hastamisiniz?
- ha hasteyum da
-nereniz agriyor?
-ha puram ,karnim agriyor
doktor muayene eder temeli , bu arada temelin de biraz saf oldugunu anlar
-mideniz de bulaniyormu?
-evet toktor bey, hemde coook
-o zaman size mujdeyi vereyim o zaman
-ne mujdesi
-iki aylik hamilesiniz
temel saskin bir sekilde
-uuy yaktin beni fadime, ben sana hep demiyormuydum ustume cikma diye.. :kop :kop :kop
#38 - Haziran 05 2006, 18:55:00
İmza Kural Dışı

Bir İngiliz vampir, bir Fransız vampir, bir de vam-
pir Temel uçakla gidiyorlarmış...Bir süre sonra İngiliz vampir aralarından ayrılmış, aşağılara dalmış...Bir süre sonra geri gelmiş ki ağzı yüzü kan
içinde...Sormuşlar:
-Ne oldu, nereye gittin?
-Şu aşağıdaki beyez evi gördünüz mü?
-Gördük...
-Onun yanında uyuyan küçük çocuğu gördünüz mü?
-Gördük...
-İşte ben o çocuğun kanını içtim, galdim...
Yolculuk devam eder. Bir süre sonra Fransız vam-
pir de aynı şekilde aşağılara gider ve geldiğinde onun da yüzü gözü kan içindedir...Yine sorarlar:
-Nereye gittin?
-Şu aşağıdaki ağacı gördünüz mü?
-Gördük...
-Onun yanındaki küçük kutuyu gördünüz mü?
-Gördük...
-O kutuya yaslanmış yatan adamı gördünüz mü?
-Gördük...
-İşte ben o adamın kanını içtim, geldim...
Yolculuk devam eder...Bir süre sonra vampir Temel yine aynı şekilde ayrılır ve o da ağzı yüzü kan
içindegeri gelir. Ona da sorarlar:
-Nereye gittin?
-Şu aşağıdaki evi gördünüz mü?
-Gördük...
-Peki onun yanındaki direği gördünüz mü?
-Gördük...
-İşte ben o direği göremedim!... :kop :kop :kop
#39 - Haziran 05 2006, 18:58:01
İmza Kural Dışı

Temelin 8 tane çocuğu varmış ama hepsi de birbirinden salak, geri zekalıymış. Temel ve karisi Fadime doktora gitmişler. Durumu anlatmışlar. Biz artık çocuk istemiyoruz demişler. Doktor bunlara 1-2 kutu prezervatif vermiş. Nasıl kullanılacağını falan anlatmış yollamış.

Neyse bunlar kullana kullana bir gün prezervatifleri kalmamış. Temel kara kara düşünmeye başlamış. Ne yapsak ne etsek diye. Fadime "Dur ben sana dantelden örüvereyim” demiş.

Ölçüyü falan almış 1-2 gün içinde örmüş. Aradan 9 ay geçmiş Temel ile Fadime’nin 1 çocukları daha olmuş.
Zamanla çocuk büyümüş, 9-10 yaşlarına gelmiş.
Ama nasıl bir çocuk zeki mi zeki, fırlama mi fırlama .
Önceki 8 ine hiç benzemiyor. Tüm sınavlarda birinci, sporda tüm şehrin en iyisi. Köyün en zeki, atılgan çocuğu olmuş.

Bir gün Temel kahvede otururken sormuşlar:

"Ya Temel senin 9 çocuğun 8'i deli mi deli bu sonuncusu nasıl oluyor da bu kadar akilli oldu?"

Temel gerine gerine cevap vermiş :
"Süzme o, süzme." (6)
#40 - Haziran 05 2006, 18:59:39
İmza Kural Dışı

Bir gün Temel eczacı olan arkadaşı Dursunun yanına gider ve
- Ula Dursun bana bi prezervatif ver
der.
Dursun da bunun alet küçüktür diye düşünerek en küçüğünü verir
Temel 15 dakka sora geri gelir ve
- Ula Dursun bunun büyüğünden ver
der.
Dursunda bi büyüğünü verir. 15 dakka sora Temel yine gelir ve
- Ulan Dursun en büyüğünden ver
der.
Dursun da
- Ula i**e senin alet ne kadar ki en büyüğünü istiyosun
der.
Temel
- Yok ula bilduğun gibi değil. yaw penum kis arkadaşım peni kiyefet balosuna çağırdı. Ben de prezervatifi kafama takıp babamın y****ğına benzemek istiyorum
der.
Bunun üzerine Dursun da
- Ula i**e baştan sölesene onun daha kolayı var ben senin iki yanağına orkid takayım git ananın a**na benze
der. :kop :kop
#41 - Haziran 05 2006, 19:00:20
İmza Kural Dışı

PARAŞÜT
Temel ile Dursun paraşüt kursuna yazılır ve hafta sonları eğitim görmektedirler. Aradan aylar geçer ve eğitim tamamlanır. Yapılacak bir gösteri için prova yapmaktadırlar. Uçaktan atlarlar, lakin Temel'in paraşütü açılmaz. Dursun sorar:
- Temel, paraşütün açılmadı ne düşünüyorsun?.
Önemli değil... Zaten gerçek değil ki, prova yapıyoruz.

#42 - Haziran 05 2006, 20:16:41

TÜNEL
Temel kamyonu ile Trabzon'a gidiyor. Kamyonundaki yükün yüksekliği 5 metreyi aşmış.
Yol üzerinde bir tünele yaklaşırken kamyonun muaviniyolun yanındaki trafik levhasını gösterek Temel'i ikaz ediyor.
- Ustacığım. Tünel yüksekliği 4 metre yazıyor. Temel etrafına bakınıp umursamazca yanıt veriyor.
- Olsun. Etrafta trafik polisi yok.

GÜNEŞE GİDECEĞİZ
Bir toplantıda: Amerikalı: Biz Mars'a gideceğiz demiş.
Alman: - Biz yakıtsız çalışan araba üreteceğiz demiş.
Fransız: Atom bombasını etkisiz hale getirecek projelerimiz var demiş.
Bizim Temel durur mu? Biz de güneşe gideceğiz demiş. Herkes şaşkın şaşkın:
Ama orası yakar deyince bizim Temel: O kadarda enayi değiliz herhalde. Akşam serinliğinde gideceğiz !..


#43 - Haziran 05 2006, 20:18:58

Sancak sağ,iskele sol
Taka kaptanı temel reis yıllardır her sabah kasasını açar ve çıkardığı kağıt parçasına dalgın dalgın bakarmış. Sonra onu dikkatle kasaya koyar ve kimseye emanet etmediği anahtarıyla dikkatle kilitlermiş.Tayfa merak içindeymiş,define haritası falan zannediyorlarmış.bir gün temel reis ölmüş.Anahtarı koynundan alıp sararmış kağıtı çıkarmışlar Şöyle yazıyormuş: "Sancak sağ, iskele sol."

Kim tanıyacak
Temel birgün denize gider, soyunur elbiseleri sahilde birakir. Çirilçiplak girer denize epey yüzdükten sonra döner gelir sahile bakar elbiseler yok. Çaresiz bir eli önde bir eli arkada adem gibi eve gider. Yolda yasli birisi görür sorar usagim bu ne hal Temel durumu anlatir, yasli ula salak usagim yüzünü kapat oni kim taniyacak der.

#44 - Haziran 05 2006, 20:31:43

Tut şu halatı İngiliz
Temel gemide tayfa imiş , İlk Kez Yurt Dışına Gitmişti. Gemi Liverpool

Limanına yanaşırken , Temel İskeledeki İngiliz’e Bağırdı..

-Tut Su Halatı. İngiliz Anlamadı Bir Şey..

Temel Yine Bağırdı

-Tut Su Halatı İngiliz De Gene Hareket Yok..

Temel Ortaokuldaki İngilizcesi ile Bağırdı.

-Do You Speak English.

-Yes..Yes.. Dedi , İngiliz

Temel Öfkeyle Bağırdı

-O Zaman Tut Su Halatı..!
#45 - Haziran 05 2006, 20:44:46

TEMEL AMERİKA’DA
Temel amerika'ya çalismaya gider. Bu arada kendine bir ev kiralar, fakat evin üst katinda bir rock grubu oturmaktadir. Çok gürültü oldugu için temel sikayete gider prova yapan rockcilar temeli baslarindan savmak için temel'i today prova, tomorrow konser diyerek yollarlar. Bu olay haftalarca devam eder. Bir kaç hafta sonra temel yukari sikayete çikmayinca rockcilar merakeder ve asagiya temelin yanina inerler birde bakarlarki temel masturbasyon yapiyor.
" Ne yapiyorsun" Temel el cevap ...
"Today Prova, Tomorrow Mother..........."

#46 - Haziran 07 2006, 18:14:43

OKULU YAPACAĞIZ
Temel aksam evde ogluna sorar:
-Bugün okulda ne yaptiniz?
-Dinamit yaptik.
-Yarin ne yapacaksiniz?
-Okulu yapacağiz.
#47 - Haziran 07 2006, 18:15:35


BEN SANA KODUM
Temel elleri, kucagi odun dolu, ormandan donuyomus. Yolda arkadasi Idrise rastlamis. Idris sormus ..
- Temel o elindekiler ne?
- Odun
- Ben sana kodum ... hihoaaaaa
Bu laf Temel'e cok koymus ama bi cevap da verememis. Bu olayin intikam atesi ile yanip tutusurken bu sefer de o bir gun Idris'i ormandan donerken yakalamis.
- Ula idris o elindekiler ne?
Olaya uyanan Idris cevap vermis :
- Balta
- Ben sana kodum ..
Idris baslamis gulmeye ... "Eeee kafiye olmadi ki .. "
Temel cevap vermis :
- "Farketmez, olsa da koduuum, olmasa da koduum !"


#48 - Haziran 07 2006, 18:28:39

The Fantastic Four I
Bir ingiliz, bir Fransiz ve bir Alman barda oturuyorlarmis.Birden iceri bir Laz girmis:
-"Ulan yeter be yine mi siz?"

The Fantastic Four II
Bir Ingiliz, bir Fransiz, bir Alman ve bir Laz oturuyorlarmis.Birden Fransiz:
-"Abi varya biz Fransizlar acayip bahce yapariz"demis.Alman da cevap vermis:
-"Lutfen yine baslamayalim, hic havamde degilim!"

The Fantastic Four III
Bir Ingiliz, bir Fransiz, bir Alman ve bir Laz barda oturuyorlarmis.Birden iceri bir Belcikali girmis.
-"Abi azicik yana kayin yaa biraz da biz oturalim.

The Fantastic Four IV
Bir Ingiliz, bir Fransiz, bir Alman ve bir Laz barda oturuyorlarmis.Birden iceri bir Belcikali girmis.
-"Abi varya bizim Belcika'da elma agaclari o kadar yuksektir ki, insanlar elmalari toplayabilmek icin once astronot egitimi alirlar
Bizimkiler de cevap vermis.
- Eeeeee..?"
 
#49 - Haziran 07 2006, 18:37:25

GENETİK BULUŞLAR
Hepsi de birbirinden iddialı 3 genetik uzmanı, yeni buluşlarını karşılaştırıyorlar. Hayvanlar konusunda uzman olan birincisi anlatıyor.
"İnek ve tavuk genlerinden harikulade yeni bir hayvan meydana getirdim. Hem süt veriyor, hem yumurtluyor. Eti kırmızı et tadında ama beyaz et kadar faydalı. Bence bu yüzyılın buluşu. İnsanlara istedikleri kadar sağlıklı et, süt, yumurta yedireceğim."
Böcek genetiği uzmanı çalışmasını açıklıyor.
"Arı ile *** böceği genlerini birleştirdim. Yeni türümüz, pisliklerden bal yapıyor. Hem bol miktarda, hem de inanılmaz kaliteli bal imkanına kavuşmuş bulunuyoruz. İnsanlık için çok faydalı bir gelişme sağladım."
Genel genetikçi Dr. Temel iki meslektaşına bakıyor.
"Valla ben de karpuzla, karafatma genlerini birleştirdim. Karpuzu kesiyorsun, bütün çekirdekler yürüye yürüye gidiyor."
#50 - Haziran 07 2006, 18:47:34

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.