İki çocuk arabayla Bodrum’a gidiyomuş. Birden bi kediyi çarpmışlar. Hemen durup arabadan inmişler. 30 metre filan geride yatan kediyi görmüşler. Kedi hala kımıldıyomuş ama bir+iki dakika sonra şöyle bi patisini oynatıp bayılmış. Çocuklar, “Hayvan can çekişiyo yaaa. Napmalı, napmalı?” derken iyice bunalıp “Bunu böyle bırakamayız, ölmesine yardım edelim de acı çekmesin bari hayvancağız” demişler. Bi süre “kim öldürecek” kavgası yapmışlar, sonra bi tanesi yolun kenarından bi taş almış, kedinin kafasına hızlıca indirip hayvanı öteki tarafa göndermiş. Ardından da arabaya binip yollarına devam etmişler.
Bi’kaç kilometre ileride polis bunları çevirmiş ve “Hakkınızda şikayet var” demiş. Beraberce kasabaya gitmişler. Karakolda bi kadın, “Canavarlaar, canavarlaaar!” diye bağırarak bunların üstüne atlamış. Çocuklar durumu açıklamaya çalışmışlar: “Pardon bayan biz sizin kedinizi kazara ezdik. Can çekişiyodu, yapacak başka bişey yoktu” demişler ama kadını bi türlü ikna edememişler. En sonunda polisler, “Dediğiniz hakkaten doğruysa arabada kan izleri olmalı. Arabaya gidip bakalım o zaman” demişler. Hep beraber arabaya gidilmiş, lastiklere bakılmış. Çocukların ezdiği kedinin cesedi hala çamurluğun içinde duruyomuş.