BELED
Bismillahirrahmanirrahim
1- Andolsun bu beldeye
2- Ki sen bu beldede oturmaktasin.
3- Ve and olsun baba ve çocuguna.
4- Biz insani gerçekten bir sikinti içinde yarattik.
5- Insan, kendisine karsi kimse güç yetiremez mi saniyor?
6- Ben, yigin yigin mal yok ettim diyor.
7- Kendisini bir gören olmadi mi saniyor?
8- Biz ona iki göz vermedik mi?
9- Bir dil ve iki dudak?
10- Ona iki yolu gösterdik.
11- Fakat o, o sarp yokusa gögüs veremedi.
12- Bildin mi sen, o sarp yokus nedir?
13- Köle azat etmek,
14- Veya salgin bir kitlik gününde yemek yedirmektir,
15- Yakinligi olan bir yetime,
16- Veya hiçbir seyi olmayan yoksula.
17- Sonra da iman edip de sabri tavsiye eden ve merhamet tavsiye edenlerden olmaktir.
18- Iste bunlar, amel defterleri saglarindan verilenlerdir.
19- Âyetlerimizi tanimayanlar ise, onlardir iste amel defterleri sollarindan verilenler.
20-Onlarin üzerlerine bir ates bastirilip kapilari kapanacaktir.
BEYYİNE
Bismillahirrahmanirrahim
1- Kitap ehlinden ve müsriklerden (Hakk'i) tanimayanlar, kendilerine açik delil gelinceye kadar inkârlarindan ayrilacak degillerdi.
2- (Bu delil), tertemiz sayfalari okuyan, Allah tarafindan gönderilmis bir peygamberdir.
3- O sayfalarda, en dogru hükümler vardir.
4- Kitap ehli, ancak kendilerine apaçik delil geldikten sonra ayriliga düstüler.
5- Halbuki onlar, dini sadece Allah'a tahsis ederek, Allah'i birleyerek, ancak Allah'a ibadet etmekle, namazi kilmakla ve zekati vermekle emrolunmuslardir. Iste dosdogru din budur.
6- Kâfirler, gerek kitap ehlinden olsun gerek puta tapanlardan olsun muhakkak, cehennem atesindedirler. Orada ebedî olarak kalacaklardir. Onlar, insanlarin en serlileridir.
7- Inanan ve güzel amel isleyenler de insanlarin en hayirlilaridir.
8-Rableri katinda onlarin mükâfati, altlarindan irmaklar akan Adn cennetleridir. Orada ebedî olarak kalacaklardir. Allah onlardan razi olmus, onlar da O'ndan razi olmuslardir. Iste bu mükâfat, Rabbine saygi gösterene mahsustur.
BURUC
Bismillahirrahmanirrahim
1- Burçlar sahibi gökyüzüne,
2- Vaad olunan o güne,
3- Sahitlik edene ve edilene andolsun ki,
4- Kahroldu o hendegin sahipleri,
5- O çirali atesin,
6- Hani o atesin basina oturmuslar,
7- Müminlere yaptiklarini seyrediyorlardi.
8- Müminlere kizmalarinin sebebi de, onlarin yalniz çok güçlü ve övgüye lâyik olan Allah'a iman etmeleri idi.
9- O Allah ki, göklerin ve yerin hükümranligi O'nundur ve Allah her seye sahittir.
10- Inanan erkek ve kadinlara iskence yapip sonra da tevbe etmeyenlere cehennem azabi ve yangin azabi vardir.
11- Inanan ve iyi amel yapanlar için de altindan irmaklar akan cennetler vardir. Iste büyük kurtulus odur.
12- Kuskusuz Rabbinin yakalamasi serttir.
13- Yoktan o yaratir ve tekrar o diriltir.
14- Bununla beraber çok bagislayandir, çok sevendir.
15- Ars'in sahibidir, yücedir.
16- Diledigini yapandir.
17- O ordularin kissasi sana geldi mi?
18- Yani Firavun ve Semud'un?
19- Fakat o inkarcilar hâlâ bir yalanlama içinde.
20- Oysa Allah onlari arkalarindan kusatmistir.
21- Hayir o serefli bir Kur'ân'dir.
22-Levh-i Mahfuz'dadir.
CASİYE
Bismillahirrahmanirrahim
1- Hâ, mîm
2- Bu kitap, Azîz ve Hakîm olan Allah tarafindan indirilmistir.
3- Süphesiz göklerde ve yerde müminler için birçok âyetler vardir.
3- Süphesiz göklerde ve yerde müminler için birçok âyetler vardir.
4- Sizin yaratilisinizda ve çesitli canlilari yeryüzüne yaymasinda kesin olarak inanan kimseler için ibretler vardir.
5- Gece ile gündüzün degismesinde ve Allah'in gökten bir rizik sebebi olan yagmuru indirip de onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesinde ve rüzgârlari yönlendirmesinde aklini kullanan bir topluluk için nice deliller vardir.
6- Iste bunlar, Allah'in âyetleridir. Sana onlari hakkiyla okuyoruz. Artik Allah'a ve âyetlerine inanmadiktan sonra hangi söze inanacaklar?
7- Her günahkâr kisinin vay haline!
8- O kimse Allah'in kendisine okunan âyetlerini isitir de, sonra sanki kibrinden hiç isitmemis gibi israr eder. Iste sen onu, can yakici bir azabla müjdele!
9- Âyetlerimizden birsey ögrendigi zaman, onu alaya aliyor. Iste onlar için rezil ve rüsvay edici bir azap vardir.
10- Ötelerinde cehennem var. Ne kazandiklari seyler, ne de Allah'tan baska edindikleri dostlar, kendilerinden hiçbir seyi (azabi) kaldiramaz. Onlar için büyük bir azab vardir.
11- Bu Kur'an bir hidâyettir. Rablerinin âyetlerini inkâr edenlere ise, en siddetlisinden acikli bir azab vardir.
12- Allah O (yüce) zâttir ki, emriyle içinde gemilerin seyretmesi, sizin de O'nun lütfundan rizik aramaniz ve sükretmeniz için denizi emrinize vermistir.
13- O, göklerde ve yerde bulunan herseyi kendinden bir lütuf olarak sizin hizmetinize vermistir. Süphesiz bunda düsünen topluluklar için ibret ve deliller vardir.
14- Ey Muhammed! Iman edenlere söyle: Allah'in cezalandiracagi günlerin gelecegini ummayanlari simdilik bagislasinlar. Çünkü Allah her kavmi kazandiklariyla cezalandiracaktir.
15- Her kim iyi bir is yaparsa onun faydasi kendisinedir. Kim de kötülük yaparsa zarari yine kendinedir. Sonra hep Rabbinize döndürüleceksiniz.
16- Andolsun ki biz, vaktiyle Israilogullari'na kitap, hüküm ve peygamberlik vermistik. Onlari temiz riziklarla riziklandirmistik. Ve onlari âlemlerden üstün kilmistik.
17- Din hususunda onlara apaçik deliller verdik. Fakat onlar, kendilerine ilim geldikten sonra aralarindaki çekememezlik ve düsmanlik yüzünden ayriliga düsmüslerdi. Süphesiz Rabbin, ayriliga düstükleri seylerde, kiyâmet günü aralarinda hükmedecektir.
18- Sonra (Ey Muhammed) seni din hususunda apaçik bir seriat sahibi kildik. Sen ona uy, bilmeyenlerin hevâ ve heveslerine uyma.
19- Çünkü onlar Allah'tan gelecek hiçbir seyi senden uzaklastiramazlar. Süphesiz zâlimler, birbirlerinin dostlaridir. Allah ise müttakilerin dostudur.
20- Bu (Kur'an) insanlarin kalb gözünü açan bir nur, kesin bilgi edinmek isteyen bir toplum için de hidâyet ve rahmettir.
21- Yoksa, kötülük isleyenler, hayatlarinda ve ölümlerinde kendilerini, iman edip iyi ameller isleyen kimselerle bir tutacagimizi mi zannettiler? Ne kötü hüküm veriyorlar!
22- Halbuki Allah, gökleri ve yeri hak ile yaratti. Hem de herkese yaptiginin karsiligi verilmek üzere, onlara asla haksizlik edilmez.
23- (Ey Muhammed!) Hevâ ve hevesini kendine ilâh edinen, Allah'in kendi ilmi dahilinde saptirdigi, kulagini ve kalbini mühürleyip gözüne perde çektigi kimseyi görüyor musun? Simdi onu Allah'tan baska kim hidâyete erdirebilir? Hala düsünmez misiniz?
24- Hem müsrikler dediler ki: "Hayat, ancak bu dünya hayatimizdan ibarettir. Ölürüz ve yasariz. Bizi ancak geçen zaman yokluga sürükler. Halbuki onlarin bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar, sadece böyle zannederler.
25- Kendilerine âyetlerimiz açikça okundugu zaman; "Eger sözünüzde dogru iseniz atalarimizi diriltip getirin." demekten baska söylenecek hiçbir delil yoktur.
26- (Ey Muhammed!) De ki: "Allah sizi diriltir. Sonra sizi o öldürür, sonra da geleceginde süphe olmayan kiyamet gününde (diriltip) bir araya toplar. Fakat insanlarin çogu bilmezler.
27- Göklerin ve yerin mülkü sadece Allah'indir. Kiyâmetin kapacagi gün varya, iste o gün batila sapanlar hep hüsrana düsecekler.
28- O gün her ümmeti, diz çökmüs görürsün. Her ümmet, kendi kitabina çagirilir, onlara: "Bugün yaptiginiz amellerin cezasi verilecektir.
29- Iste kitabiniz, yüzünüze karsi hakki söylüyor, çünkü biz sizin yaptiklarnizi hep kaydediyorduk." (denir).
30- Iman edip iyi isler yapanlara gelince; Rableri onlari rahmeti içine koyacaktir. Iste apaçik kurtulus budur.
31, Ama kâfirlere gelince; onlara da denilir ki; "Size âyetlerim okunmadi mi? Siz büyüklük tasladiniz ve günah isleyen bir kavim oldunuz degil mi?
32- Allah'in vaadi gerçektir. "O kiyâmetin geleceginde süphe yoktur." denildiginde "Kiyamet nedir bilmiyoruz." Yalniz bir zandan ibârettir saniyoruz. Fakat bu hususta kesin bir bilgimiz yok." derdiniz.
33- Derken yaptiklari amellerin kötülügü gözlerinin önüne serildi, alay edip durduklari sey onlari kusativerdi.
34- O gün kâfirlere söyle denilir; "Siz, dünyada bugüne kavusmayi nasil unuttuysaniz, biz de bugün sizi öylece unutacagiz. Yeriniz atestir ve sizin için yardimcilardan bir kimse de yoktur."
35- Bunun sebebi sudur; Siz Allah'in âyetlerini alaya aldiniz, dünya hayati sizi aldatti. Artik bugün onlar, atesten çikarilmayacaklar ve kendilerinden özür dilemeleri de kabul edilmeyecektir.
36- Hamd, göklerin Rabbi, yerin Rabbi ve âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur.
37- Göklerde ve yerde büyüklük ve hâkimiyet O'nundur. O, Aziz'dir (herseye galiptir); Hakîm'dir (hüküm ve hikmet sahibidir).
CİN
Bismillahirrahmanirrahim
1- Deki: Hakikat bir takim cinnin Kur'ân dinleyip de söyle dedikleri bana vahyedildi. Süphesiz biz, hayret verici bir Kur'ân dinledik.
2- O Kur'ân hidayete erdiriyor, biz de ona iman ettik. Rabbimize hiçbir seyi ortak kosmayacagiz.
3- Dogrusu, Rabbimizin sani çok yüksektir. Ne bir arkadas edinmistir, ne de bir çocuk.
4- Meger bizim beyinsiz (Iblis), Allah hakkinda saçma seyler söylüyormus.
5- Dogrusu biz insanlari ve cinleri Allah'a karsi asla yalan söylemez sanmisiz.
6- Dogrusu insanlardan bazi erkekler, cinlerden bazi erkeklere siginirlardi da onlarin simarikliklarini artirirlardi.
7- Dogrusu onlar sizin zannettiginiz gibi, zannetmislerdi ki, Allah asla kimseyi Peygamber göndermeyecek.
8- (Cinler, dediler ki): "Biz göge dokunduk, onu kuvvetli bekçiler ve alevlerle dolu bulduk."
9- "Dogrusu biz gögün bazi mevkilerinde dinlemek için otururduk. Fakat simdi her kim dinleyecek olursa kendini gözetleyen parlak bir alev buluyor."
10- "Dogrusu biz bilmiyoruz, yeryüzündekilere kötülük mü murat edildi, yoksa Rableri onlara bir hayir mi diledi?"
11- Dogrusu bizler; bizden iyi olanlar da var, olmayanlar da var. Biz çesitli yollara ayrilmisiz.
12- "Dogrusu biz anladik ki, Allah'i yerde acze düsürmemize imkân yok. Kaçmakla da O'nu asla âciz birakamayacagiz."
13- "Dogrusu biz o hidayet rehberini dinledigimizde ona iman ettik. Kim Rabbine inanirsa, ne hakkinin eksik verilmesinden korkar, ne de kendisine kötülük edilmesinden."
14- "Ve biz, bizlerden müslümanlar da var, hak yoldan sapanlar da var. Müslüman olanlar, iste onlar dogru yolu arayanlardir."
15- Ama yoldan çikanlar, iste onlar cehenneme odun olmuslardir.
16. Onlar gerçekten o yol üzere dosdogru gitselerdi, elbette kendilerine bol bir su verirdik.
17- Ki onlari onunla sinayalim. Kim Rabbini anmaktan yüz çevirirse, Rabbi onu gittikçe yükselen bir azaba sokar.
18- Mescitler kuskusuz Allah'indir. O halde Allah ile birlikte kimseye yalvarmayin.
19- Allah'in kulu (Hz. Peygamber) kalkmis O'na dua ederken, neredeyse (cinler) onun etrafinda keçe gibi birbirlerine geçeceklerdi.
20- De ki: "Ben ancak Rabbime dua eder ve O'na hiçbir seyi ortak kosmam"
21- De ki, "Haberiniz olsun, ben size kendiligimden ne bir zarar verebilirim, ne de bir yol gösterebilirim."
22- De ki, "Allah'tan beni kimse kurtaramaz ve ben O'ndan baska bir siginacak bulamam."
23- "Benim yapabilecegim, sadece Allah'tan size duyuru yapmak ve O'nun elçilik görevlerini yerine getirmektir." Artik kim Allah'a ve onun elçisine bas kaldirirsa, ona içinde ebedi kalacaklari cehennem atesi vardir.
24- Kendilerine vaad edilen seyi gördükleri zaman, kimin yardimcisinin en zayif ve en az oldugunu bileceklerdir.
25- De ki: "Ben bilmem, o size vaad edilen sey yakin mi, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyar.."
26- O bütün gaybi bilir. Fakat gaybini hiç kimseye açmaz.
27- Ancak seçtigi elçiye açar. Çünkü onun önünden ve ardindan gözetleyiciler salar.
28-Bilsin diye ki, onlar Rablerinin elçiliklerini yerine getirmislerdir. Allah onlarda bulunan her seyi kusatmis ve her seyi bir bir saymistir.
CUMUA
Bismillahirrahmanirrahim
1- Göklerde ve yerde olanlarin hepsi padisah, mukaddes, azîz ve hakîm olan Allah'i tesbih etmektedir.
2- O'dur ki ümmiler içinde, kendilerinden olan ve onlara Allah'in âyetlerini okuyan, onlari temizleyen, onlara kitap ve hikmeti ögreten bir Peygamber gönderdi. Oysa onlar, önceden apaçik bir sapiklik içinde idiler.
3- Henüz onlara katilmamis bulunan diger insanlara da (o Peygamberi göndermistir). O, çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
4- Bu, Allah'in lütfudur. Allah, büyük lütuf sahibidir.
5- Kendilerine Tevrat yükletilip de sonra onu tasimayanlarin durumu, kitaplar tasiyan esegin durumu gibidir. Allah'in âyetlerini yalanlayanlarin durumu ne kötüdür. Allah zalim toplumu dogru yola iletmez.
6- De ki: "Ey Yahudi olanlar! Eger insanlar arasinda yalniz sizin, Allah'in dostlari oldugunuzu saniyorsaniz, o halde ölümü temenni edin, dogru iseniz?"
7- Ama onlar, ellerinin (yapip) öne sürdügü (isler) yüzünden ölümü asla temenni etmezler. Allah zalimleri bilir.
8- De ki: "Sizin kendisinden kaçtiginiz ölüm, muhakkak sizi bulacaktir. Sonra görünmeyeni ve görüneni bilene döndürüleceksiniz. O size (bütün) yaptiklarinizi haber verecektir.
9- Ey inananlar! Cuma günü namaz için çagrildigi(niz) zaman, Allah'i anmaya kosun, alisverisi birakin. Eger bilirseniz, bu sizin için daha hayirlidir.
10- Namaz kilindiktan sonra yeryüzüne dagilin ve Allah'in lütfundan (nasibinizi) arayin. Allah'i çok anin ki kurtulusa eresiniz.
11-Bir ticaret ve eglence gördükleri zaman hemen dagilip ona gittiler ve seni ayakta biraktilar. De ki: "Allah'in yaninda bulunan, eglenceden ve ticaretten de hayirlidir. Allah, rizik verenlerin en hayirlisidir."
DUHA
ıÜüBismillahirrahmanirrahim
1- Andolsun kusluk vaktine.
2- Ve sakinlestigi zaman geceye ki,
3- Rabbin seni birakmadi ve darilmadi.
4- Ahiret senin için dünyadan iyi olacaktir.
5- Rabbin sana verecek ve sen hosnut olacaksin.
6- O seni yetim bulup da barindirmadi mi?
7- Seni yol bilmez bulup yola iletmedi mi?
8- Seni yoksul bulup zengin etmedi mi?
9- Öyleyse sakin yetimi ezme.
10- Dilenciyi de azarlama.
11-Fakat Rabbinin nimetini anlat da anlat.
DUHAN
Bismillahirrahmanirrahim
1- Hâ, mîm.
2-3- O apaçik Kitab'a andolsun ki biz onu gerçekten mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz onunla insanlari uyarmaktayiz.
4-5-6- O gecede her hikmetli is tarafimizdan bir emirle ayrilir. Gerçekten biz Rabbin tarafindan bir rahmet olarak peygamberler göndeririz. Süphesiz ki O, herseyi isitir ve bilir.
7- Siz eger kesin olarak inaniyorsaniz, iyi bilin ki Allah göklerin, yerin ve ikisi arasindakilerin Rabbidir.
8- Ondan baska hiçbir ilâh yoktur. O hem yasatir, hem öldürür. O sizin de Rabbiniz, sizden önceki babalarinizin da Rabbidir.
9- Fakat kâfirler bir süphe içinde oynayip egleniyorlar.
10-11- Ey Muhammed! Simdi sen gögün, insanlari bürüyecek açik bir duman getirecegi günü gözetle. Bu aci bir azabdir.
12- O gün insanlar: "Ey Rabbimiz! Bizden azabi kaldir. Artik biz inaniyoruz" derler.
13- Onlar için bunu düsünüp ögüt almak nerede? Oysa kendilerine gerçegi açiklayan bir de peygamber gelmisti.
14- Sonra onlar, o peygamberden yüz çevirdiler ve: "Bu ögretilmis bir delidir." dediler.
15- Biz o azabi sizden birazcik kaldiririz. Ama siz mutlaka eski halinize dönersiniz.
16- Biz o büyük siddetle çarptigimiz gün mutlaka intikamimizi aliriz.
17- Andolsun ki, biz onlardan önce Firavun kavmini de denemistik. Onlara çok kiymetli bir peygamber gelmisti.
18- O peygamber onlara söyle demisti: "Esaretiniz altindaki Allah'in kullarini bana teslim edin. Çünkü ben size gönderilmis güvenilir bir peygamberim.
19- Allah'a karsi üstünlük taslamayin. Süphesiz ki ben size apaçik bir delil getiriyorum.
20- Gerçekten ben, beni taslamanizdan dolayi benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a sigindim.
21- Eger siz bana iman etmezseniz hemen yanimdan uzaklasin."
22- Musa: "Süphesiz ki bunlar suçlu bir kavimdir." diyerek yardim etmesi için Rabbine yalvardi.
23- Allah buyurdu ki: "Kullarimi geceleyin yürüt. Çünkü siz takib edileceksiniz.
24- Karsiya geçince denizi oldugu gibi açik birak. Çünkü onlar suda bogulacak bir ordudur."
25- Onlar neler birakmislardi, ne bahçeler, ne pinarlar!
26- Ne ekinler, ne güzel kaynaklar,
27- Ve içinde eglenip durduklari nice nimetler ve refah!
28- Iste böylece biz onlari baska bir kavme miras biraktik.
29- Gök ve yer onlarin üzerine aglamadi. Onlara mühlet de verilmedi.
30- Andolsun ki biz Israilogullarini o asagilayici azabdan kurtardik.
31- Firavun'dan da kurtardik çünkü o üstünlük taslayip haddi asan bir zorbaydi.
32- Andolsun ki biz onlari bilerek o zamanki alemlere üstün kildik.
33- Biz onlara içinde apaçik bir imtihan bulunan mucizeler verdik.
34- Gerçekten su kâfirler diyorlar ki:
35- "Bizim ilk ölümümüzden baska bir sey yoktur. Biz tekrar diriltilecek degiliz.
36- Eger siz dogru söyleyen kimselerseniz babalarinizi bize getirin."
37- Onlar mi daha hayirlidir, yoksa Tükba kavmi ile onlardan öncekiler mi? Biz onlarin hepsini de helak ettik. Çünkü onlar suçluydular.
38- Biz gökleri, yeri ve ikisi arasindakileri bir oyun ve eglence olsun diye yaratmadik.
39- Biz onlari hak ve hikmetle yarattik. Fakat onlarin çogu bunu bilmezler.
40- Süphesiz ki hakki batildan ayird etme günü onlarin hepsinin bir araya toplanacagi gündür.
40- Süphesiz ki hakki batildan ayird etme günü onlarin hepsinin bir araya toplanacagi gündür.
41- O gün dostun dosta hiçbir faydasi olmaz. Onlara yardim da edilmez.
42- Ancak Allah'in merhamet ettigi kimseler böyle degildir. Süphesiz ki Allah çok güçlüdür, çok merhamet edicidir.
43- Gerçekten zakkum agaci,
44- Günahkârlarin yemegidir.
45- O pota gibi karinlarda kaynar.
46- O, kizgin bir sivinin kaynamasi gibidir.
47- Allah meleklere söyle emreder. "Sunu tutun da Cehennem'in ortasina sürükleyin."
48- "Sonra onun basinin üstüne kaynar su azabindan dökün."
49- Ona söyle denir! "Tat bakalim azabi! hani sen kendine göre çok güçlü ve çok üstündün.
50- Iste sizin inkâr edip durdugunuz sey budur."
51- Süphesiz ki kötülükten sakinanlar güvenli bir makamdadirlar.
52- Bahçelerde ve pinar baslarindadirlar.
53- Onlar ince ipekten ve parlak atlastan elbiseler giyerek karsilikli olarak otururlar.
54- Iste böyle, biz onlari ayrica iri siyah gözlü hurilerle evlendiririz.
55- Onlar orada güven içinde her çesit meyveyi isteyebilirler.
56- Onlar orada ilk ölümden baska bir ölüm tatmazlar. Allah onlari cehennem azabindan korumustur.
57- (Bunlarin hepsi) Rabbinden bir lütuf olarak (verilmistir.) Iste büyük kurtulus budur.
58- Biz Kur'ân'i senin dilinle indirip kolaylastirdik. Umulur ki onlar ögüt alirlar.
59-Artik sen onlarin baslarina gelecekleri bekle: Çünkü onlar da bekleyip durmaktadirlar.
ENAM
Bismillahirrahmanirrahim
1- Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanliklari ve aydinligi var eden Allah'a mahsustur. Böyleyken kâfirler hâlâ Rablerine baskalarini esit sayiyorlar.
2- Sizi çamurdan yaratan, sonra size bir ecel takdir eden O'dur. Tayin edilen bir ecel de (kiyamet zamani) O'nun katindadir. Sonra bir de süphe ediyorsunuz.
3- O, göklerde de, yerde de (tek) Allah'tir. Sizin gizlinizi, açiginizi ve ne kazandiginizi bilir.
4- Onlara Rab'lerinin âyetlerinden hiçbir âyet gelmez ki, ondan yüz çevirmesinler.
5- Hak, kendilerine gelince onu yalanladilar. Alaya aldiklari seyin haberi yakinda kendilerine gelecektir.
6- Kendilerinden önce nice nesilleri helak ettigimizi görmediler mi? Yeryüzünde size vermedigimiz imkanlari onlara vermistik. Onlara gökten bol bol yagmur indirmis, altlarindan irmaklar akitmistik. Fakat onlari günahlarindan dolayi helak ettik. Ve kendilerinden sonra baska bir nesil yarattik.
7- Eger sana kagitta yazili bir kitap indirmis olsak da onu elleriyle tutsalardi, yine de o kâfirler: "Muhakkak ki bu, apaçik bir sihirdir" derlerdi.
8- "O'na bir melek indirilmeli degil miydi?" dediler. Eger bir melek indirseydik, is bitirilmis olurdu, sonra kendilerine hiç göz açtirilmazdi.
9- Eger Peygamberi, biz bir melek yapsaydik, yine de onu bir adam seklinde yapardik ve onlari yine düstükleri kuskuya düsürürdük.
10- Senden önce de peygamberlerle alay edilmisti. Fakat onlardan alay edenleri, alay ettikleri sey kusativerdi.
11- De ki: "Yeryüzünde dolasin da yalanlayanlarin sonu nasil olmus, görün!".
12- De ki: "Göklerde ve yerde olanlar kimindir?" "Allah'indir" de. O, rahmet etmeyi kendi nefsine yazmistir. Sizi, varliginda asla süphe olmayan kiyamet gününde toplayacaktir. Ama kendilerini zarara sokanlar inanmazlar.
13- Gecede, gündüzde barinan her sey O'nundur. O, isitendir, bilendir.
14- De ki: "Gökleri ve yeri yoktan var eden, besleyen, fakat kendisi beslenmeyen Allah'tan baska dost mu tutayim?" "Ben Islâm olanlarin ilki olmakla emrolundum" de ve sakin Allah'a ortak kosanlardan olma.
15- De ki: "Eger Rabbime isyan edersem, büyük bir günün azabindan korkarim".
16- O gün kimden azab giderilirse, kuskusuz Allah ona rahmet etmistir. Iste apaçik kurtulus budur.
17- Allah sana bir zarar dokundurursa, onu yine kendisinden baska açacak yoktur. Ve eger sana bir hayir dokundursa, kuskusuz O, herseyi yapabilendir.
18- O, kullarinin üstünde tam hâkimdir. O, hüküm ve hikmet sahibidir, herseyden haberdardir.
19- De ki: "Sahitlik yönünden hangi sey daha büyüktür?". De ki: "Allah, benimle sizin aranizda sahittir ve bana bu Kur'ân vahyolundu ki, onunla hem sizi, hem de sizden sonra kendisine ulasan herkesi uyarayim. Allah'la beraber baska ilâhlar olduguna siz gerçekten sahitlik eder misiniz?" De ki: "Ben buna sahitlik etmem". "O, ancak ve ancak bir tek ilâhtir ve gerçekten ben, sizin ortak tuttugunuz seylerden uzagim"de.
20 - Kendilerine Kitap verdigimiz kimseler, Peygamber'i, kendi ogullarini bildikleri gibi, bilirler. Kendilerine yazik edenler var ya! Iste onlar iman etmezler.
21- Allah'a iftira ederek yalan uydurandan veya âyetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Hiç süphe yok ki zalimler kurtulusa eremezler.
22- O gün hepsini mahsere toplayacagiz. Sonra Allah'a ortak kosanlara: " Hani nerede o Allah'a ortak saydiginiz ortaklariniz?" diyecegiz.
23- Sonra, (Onlar): "Rabbimiz, Allah'a yemin ederiz ki, biz müsriklerden degildik" demekten baska bir özür bulamayacaklar.
24- Bak, vicdanlarina karsi nasil yalan söylediler! O uydurduklari putlar da kendilerinden kaybolup gitti.
25- Içlerinden seni dinleyenler de vardir, fakat biz, onu anlamalarina engel olmak için kalblerinin üstüne örtüler, kulaklarinin içine de agirlik koyduk. Onlar, bütün delilleri görseler bile yine ona inanmazlar. Hatta sana geldiklerinde seninle tartisirlar. Ve o kâfirler: "Bu, öncekilerin masallarindan baska bir sey degildir" derler.
26- Onlar, insanlari Kur'ân'a iman etmekten menederler, hem de kendileri ondan uzak dururlar. Böylece yalniz kendilerini mahvediyorlar ama farkinda degiller.
27- Onlarin, atesin üzerinde durdurulduklari zaman: "Ne olurdu dünyaya döndürülseydik, Rabb'imizin âyetlerini yalanlamasaydik da müminlerden olsaydik" dediklerini bir görsen!
28- Hayir, daha önce gizleyip durduklari karsilarina çikti da ondan, yoksa geri çevrilselerdi yine menedildikleri seyi yapmaya dönerlerdi. Çünkü onlar yalancidirlar.
29- Dediler ki:" Dünya hayatimizdan baska bir hayat yoktur, biz diriltilecek degiliz".
30- Rablerinin huzurunda durdurulduklari zaman onlari bir görsen! Rableri onlara söyle der: "Bu, bir gerçek degil midir?". Onlar da: "Rabbimize yemin ederiz ki gerçektir" derler. Rableri de onlara: "Öyleyse inkâriniz sebebiyle azabi tadin!" der.
31- Allah'in huzuruna çikmayi yalanlayanlar, gerçekten hüsrana ugramislardir. Kiyamet günü ansizin gelince onlar, günahlarini sirtlarina yüklenmis olarak söyle derler: "Dünyada yaptigimiz kusurlardan dolayi yaziklar olsun bize!" Bakin yüklendikleri günah ne kötüdür!
32- Dünya hayati, eglence ve oyundan baska bir sey degildir. Ahiret yurdu ise, Allah'tan korkanlar için daha hayirlidir. Aklinizi kullanmaz misiniz?
33 - Onlarin söylediklerinin seni üzdügünü elbette biliyoruz. Onlar aslinda seni yalanlamiyorlar, fakat, o zalimler Allah'in âyetlerini inkâr ediyorlar.
34- Senden önce de peygamberler yalanlanmisti. Kendilerine yardimimiz gelinceye kadar yalanlanmaya ve eziyet olunmaya sabrettiler. Allah'in sözlerini degistirecek hiçbir kimse yoktur. Süphesiz ki sana, peygamberlerin haberlerinden bir kismi gelmistir.
35- Eger onlarin yüz çevirmesi sana agir geldiyse, haydi gücün yetiyorsa yerin içine (inebilecegin) bir delik, ya da göge (çikabilecegin) bir merdiven ara ki onlara bir mucize getiresin! Allah dileseydi, elbette onlari hidayet üzerinde toplardi. O halde cahillerden olma!
36- Daveti ancak dinleyenler kabul ederler. Ölülere gelince, Allah onlari diriltir, sonra O'na döndürülürler.
37- Dediler ki: "Ona Rabbinden bir mucize indirilmeli degil miydi?" De ki: "Süphesiz ki Allah, bir mucize indirmeye kâdirdir, fakat çoklari bilmezler".
38- Yeryüzünde yürüyen hiçbir hayvan ve iki kanadiyla uçan hiçbir kus yoktur ki, sizin gibi birer ümmet olmasinlar. Biz kitapta hiçbir seyi eksik birakmamisizdir, sonra hepsi Rablerinin huzurunda toplanirlar.
39- Âyetlerimizi yalanlayanlar, karanliklar içinde kalmis sagir ve dilsizlerdir. Allah diledigi kimseyi sasirtir, diledigi kimseyi de dogru yola koyar.
40- De ki: "Kendinizi hiç düsündünüz mü, Allah'in azabi size gelse veya kiyamet vakti gelse, Allah'tan baskasina mi yalvarirsiniz? Eger sözünde dogru kimselerseniz cevap verin".
41- Hayir, yalniz o Allah'a yalvarirsiniz. O da dilerse kaldirilmasini istediginiz belayi kaldirir ve o zaman ortak kostugunuz seyleri unutursunuz.
42- Süphesiz ki senden önceki ümmetlere de peygamberler gönderdik. Bize yalvarsinlar diye onlari darlik ve sikinti ile yakalayip cezalandirdik.
43- Hiç olmazsa kendilerine baskinimiz geldigi zaman olsun, yalvarmali degiller miydi? Fakat kalbleri katilasti ve seytan yaptiklarini kendilerine güzel gösterdi.
44- Kendilerine hatirlatilanlari unuttuklarinda, onlara her seyin kapisini açtik. Nihayet kendilerine verilen o nimetlerle sevinip zevke dalinca onlari azabimizla ansizin yakalayiverdik. Hemen ümitsizlige kapilip saskina döndüler.
45- Böylece zulmeden kavmin kökü kesildi. Âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamdolsun.
46- De ki: "Söyleyin bakalim, eger Allah kulaklarinizi ve gözlerinizi alir da kalblerinize mühür vurursa, Allah'tan baska onlari size getirecek tanri kimdir?". Dikkat et, âyetlerimizi nasil türlü türlü açikliyoruz, sonra da onlar yüz çeviriyorlar?
47- De ki: "Söyler misiniz bana! Size Allah'in azabi ansizin veya açikça gelirse, zalim toplumdan baskasi mi helak olur?"
48- Biz peygamberleri, ancak rahmetimizin müjdecileri ve azabimizin habercileri olmak üzere göndeririz. Artik kim iman edip durumunu düzeltirse, onlara hiç korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardir.
49- Âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, yapmakta olduklari fenaliklar yüzünden onlara azap dokunacaktir.
50- De ki: "Size Allah'in hazineleri benim yanimdadir, demiyorum. Gaybi da bilmiyorum. Ve size, ben bir melegim de demiyorum. Ben sadece bana vahyolunana uyuyorum." De ki: "Kör ile gören bir olur mu? Hiç düsünmez misiniz?"
51- Rablerinin huzurunda toplanacaklarindan korkanlari Kur'an'la uyar. Onlar için Allah'tan baska ne bir dost, ne de bir sefaatçi vardir. Gerekir ki Allah'tan korkarlar.
52- Sirf Allah'in rizasini dileyerek sabah aksam Rab'lerine dua edenleri huzurundan kovma. Onlarin hesabindan sen sorumlu degilsin, onlar da senin hesabindan sorumlu degiller. Onlari yanindan kovdugun takdirde zalimlerden olursun.
53- Biz onlardan kimini kimi ile, "Allah aramizdan bunlara mi lutfunu layik gördü" desinler diye, iste böyle imtihan ettik. Allah, sükredenleri daha iyi bilen degil midir?
54- Âyetlerimize inananlar sana geldikleri zaman onlara söyle söyle: Selam olsun size! Rabbiniz rahmeti kendi üzerine yazdi. Sizden her kim bilmeyerek bir kötülük isleyip de sonra arkasindan tevbe eder, kendini düzeltirse, muhakkak ki O, bagislayan, esirgeyendir".
55- Suçlularin tuttugu yol açiga çiksin diye, âyetleri iste böyle genisçe açikliyoruz.
56- De ki: "Süphesiz ki bana, Allah'tan baska yalvardiklariniza ibadet etmem yasaklandi". De ki: "Sizin çarpik isteklerinize uymayacagim, (eger uyarsam) o zaman sapitmis olur, dogru yolda gidenlerden olmamis olurum".
57- De ki: "Ben Rabbimden apaçik bir delile dayanmaktayim, siz
ise onu yalanladiniz. O çabuk gelmesini istediginiz azab benim elimde degildir, hüküm ancak Allah'a aittir, gerçegi O anlatir ve O, hakki bâtildan ayirdedenlerin en hayirlisidir".
58- De ki: "Sizin çabuk gelmesini istediginiz azab benim elimde olsaydi, benimle sizin aranizdaki durum herhalde sonuçlanmis olurdu. Allah, zulmedenleri en iyi bilendir".
59- Gaybin anahtarlari O'nun katindadir, onlari O'ndan baskasi bilmez, karada ve denizde olanlari O bilir ve bir yaprak düsmez ki, onu O bilmesin; ne topragin karanliklarinda bir tane, ne de kuru ve yas hiçbir sey yoktur ki, o herseyi açiklayan Kitap'ta bulunmasin.
60- Sizi geceleyin ölü gibi uyutan, gündüzün ne yaptiklarinizi bilen, sonra ölüm âni gelinceye kadar gündüzleri sizi uyandirip kaldiran O'dur. Sonunda da dönüsünüz ancak O'nadir. Sonra bütün yaptiklarinizi size O haber verecektir.
61- O, kullari üzerinde hükümranligi sürdürür ve size koruyucular gönderir, sonunda sizden birinize ölüm geldigi vakit elçilerimiz, hiç eksiklik yapmadan, onun canini alirlar.
62- Sonra da gerçek Mevlâlarina döndürülürler. Dikkatli olun, hüküm ancak O'nundur ve O, hesap görenlerin en süratlisidir.
63- De ki: "Bizi bu tehlikeden kurtarirsa elbette sükredenlerden olacagiz" diye gizli ve asikâr O'na yalvarip dururken, karanin ve denizin karanliklarindan sizi kim kurtarir?
64- De ki: "Allah, sizi ondan ve bütün sikintilardan kurtarir, sonra da siz yine ortak kosarsiniz".
65- De ki: "O'nun üstünüzden ve ayaklarinizin altindan azab göndermeye, yahut sizi firkalara ayirip kiminizin kiminize hincini tattirmaya gücü yeter". Bak, âyetlerimizi nasil inceden inceye açikliyoruz ki, onlar iyice anlasinlar.
66- Kavmin o (Kur'ân'i) yalan saydi, halbuki o gerçektir . De ki: " Ben sizin vekiliniz degilim".
67- Her haberin kararlastirilmis bir zamani vardir, siz de onu yakinda bileceksiniz.
68- Âyetlerimiz hakkinda münasebetsizlige dalanlari gördügün zaman hemen onlardan uzaklas ki, ondan baska söze dalsinlar. Eger seytan bunu sana unutturursa hatirladiktan sonra hemen kalk, o zalimler topluluguyla oturma.
69- Allah'tan korkanlara o zalimlerin hesabindan bir sorumluluk yoktur. Fakat bu bir hatirlatmadir. Gerekir ki sakinirlar.
70- Dinlerini bir oyun ve bir eglence edinen ve kendilerini dünya hayatinin aldattigi kimseleri birak! Ve hiçbir kimsenin kazandigi sey yüzünden kendisini helake atmamasini, kendisi için Allah'tan baska hiç bir dost ve hiçbir sefaatçi bulunmadigini Kur'ân ile hatirlat. O, azaptan kurtulmak için bütün varini feda etse, kendisinden alinmaz. Onlar kazandiklari sey yüzünden helake ugratilmislardir. Onlar için, inkâr ettiklerinden dolayi kaynar bir içecek ve can yakici bir azab vardir.
71- De ki: "Biz Allah'i birakip da bize fayda veya zarar vermeyen seylere mi yalvaralim? Allah bizi dogru yola kavusturduktan sonra ardimiza mi dönelim? Arkadaslari, bize gel, diye dogru yola çagirdiklari halde yeryüzünde saskin saskin dolasip, seytanlarin ayartarak uçuruma çektikleri ahmak gibi mi olalim?". De ki: "Allah'in gösterdigi yol, yegane dogru yoldur. Bize, bütün âlemlerin Rabb'ine teslim olmamiz emrolundu".
72- Bize: "Namazi dosdogru kilin, Allah'a karsi gelmekten sakinin" (diye emredildi), toplanacaginiz yer O'nun huzurudur.
73- Gökleri ve yeri, yerli yerince yaratan O'dur. Bir seye "ol" dedigi gün hemen oluverir. O'nun sözü haktir. "Sûr"a üfürüldügü gün de mülk ancak O'nundur. O, gizliyi ve açigi bilendir. O, hikmet sahibi, her seyden haberdardir.
74- Ibrahim, babasi Âzer'e demisti ki: "sen putlari tanri mi ediniyorsun? Dogrusu ben seni ve kavmini açik bir sapiklik içinde görüyorum".
75- Böylece biz Ibrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu (muhtesem varliklarini) gösteriyorduk , in inananlardan olsun.
76- Üzerine gece bastirinca, bir yildiz gördü:"Rabb'im budur" dedi. Yildiz batinca da:" Ben batanlari sevmem" dedi.
77- Ay'i dogarken gördü: "Rabb'im budur" dedi. O da batinca: "Yemin ederim ki, Rabbim bana dogru yolu göstermeseydi, elbette sapikliga düsen topluluktan olurdum" dedi.
78- Günes'i dogarken görünce: "Rabb'im budur, bu hepsinden büyük" dedi. O da batinca dedi ki: "Ey kavmim! Ben sizin (Allah'a) ortak kostugunuz seylerden uzagim".
79- "Ben yüzümü tamamen, gökleri ve yeri yoktan var edene çevirdim ve artik ben asla Allah'a ortak kosanlardan degilim".
80- Kavmi onunla tartismaya basladi. O da onlara dedi ki: "Beni dogru yola eristirdigi halde Allah hakkinda benimle mücadele mi ediyorsunuz? O'na ortak kostuklarinizdan hiç korkmuyorum, ancak Rabbimin diledigi sey hariç. Rabbim ilmiyle her seyi kusatmistir. Hiç düsünmez misiniz?"
81- "Hakkinda hiçbir delil indirmedigi halde, siz Allah'a ortak kosmaktan korkmuyorsunuz da, ben sizin ortak kostuklarinizdan nasil korkarim?" Eger bilirseniz söyleyin, bu iki topluluktan hangisi güven içinde olmaya daha layiktir?
82- Iman edenler ve imanlarini zulüm ile karistirmayanlar... Iste güven onlarindir ve dogru yolu bulanlar da onlardir.
83- Iste bunlar, kavmine karsi Ibrahim'e verdigimiz delillerimizdir. Diledigimizi derecelerle yükseltiriz. Muhakkak Rabbin hikmet sahibidir, bilendir.
84- Biz ona Ishak'i ve Yakub'u da hediye ettik: Hepsine de dogru yolu gösterdik. Nitekim daha önce Nuh'a ve onun soyundan Davud'a, Süleyman'a, Eyyub'a, Yusuf'a, Musa'ya ve Harun'a da yol göstermistik. Biz güzel davrananlara böyle karsilik veririz.
85- Zekeriyya, Yahya, Isa ve Ilyas'a da (hidayet ettik). Hepsi de salih kullarimizdandi.
86- Ismail, Elyesa, Yunus ve Lut'u da (hidayete erdirdik). Hepsini âlemlere üstün kildik.
87- Babalarindan, çocuklarindan ve kardeslerinden bazilarini da (üstün kildik). Onlari seçtik ve dogru yola ilettik.
88- Iste bu, Allah'in dogru yoludur. Kullarindan diledigini o dogru yola iletir. Eger onlar Allah'a ortak kossalardi, yaptiklari bütün amelleri bosa giderdi.
89- Iste onlar, kendilerine kitap, hüküm (hikmet ve hükümranlik) ve peygamberlik verdigimiz kimselerdir. Bunlar, ona inanmayacak olurlarsa, yerlerine, onu tanimamazlik etmiyecek bir toplum getiririz.
90- Bunlar, Allah'in hidayet ettigi kimselerdir. Sen de onlarin hidayetine uy. De ki:"Ben ona karsilik sizden bir ücret istemiyorum. O, sadece bütün âlemlere bir ögüttür.
91- Onlar: "Allah insanlara hiçbir sey göndermemistir" demekle, Allah'i geregi gibi taniyamadilar. De ki: Musa'nin insanlara aydinlik ve hidayet olmak üzere getirdigi, sizin parça parça kâgitlara çevirdiginiz, bir kismini belli ettiginiz, birçogunu gizlediginiz; sizinle babalarinizin, sayesinde bilmediginiz birçok seyleri ögrendiginiz Kitab'i kim gönderdi? (Onlara karsi sen) "Allah" de. Sonra onlari birak, bos laflara dalarak oyalansinlar.
92- Bu Kitap (Kur'ân), kendinden önceki kitaplari tasdik eden, sehirler anasi (Mekke) halkini ve çevresindeki bütün insanligi uyarman için indirdigimiz mübarek bir kitaptir. Ahiret gününe iman edenler bu Kitab'a da iman ederler ve onlar namazlarina da devamlidirlar.
93- Allah'a karsi yalan uyduran, yahut kendisine hiçbir sey vahyolunmadigi halde: "bana vahyedildi" diyen ve: "Allah'in indirdigi gibi bir kitap da ben indirecegim" diye iddiada bulunandan daha zalim kim olabilir? O zalimlerin halini ölüm siddeti içindeyken bir görsen! Melekler onlara ellerini uzatirlar ve:" Ruhunuzu teslim edin. Bugün, Allah'a karsi haksiz seyler söylediginizden ve O'nun âyetlerine karsi böbürlenmenizden dolayi alçaltici bir azapla cezalandiralacaksiniz" derler.
94- Bugün, sizi ilk defa yarattigimiz zamanki gibi yapayalniz huzurumuza geldiniz, size verdigimiz herseyi arkanizda biraktiniz. Allah'in size göre ortagi olduklarini iddia ederek yardimlarina, sefaatlarina güvendiginiz ortaklari yaninizda görmüyoruz. Aranizdaki bütün baglar artik kesilmis, güvendiklerinizin hepsi kaybolup gitmistir.
95- Süphesiz ki taneleri ve çekirdekleri yaran Allah'tir. O, ölüden diriyi çikarir, diriden de ölüyü çikaran O'dur. Iste Allah budur. O halde nasil yüz çevirirsiniz?
96- Karanligi yarip tanyerini agartan O'dur. Geceyi, dinlenmek için; Günes'i, Ay'i (vakitlerinizi) hesaplamak için yaratmistir. Iste bu, her seye galip gelen ve her seyi bilen Allah'in takdiridir.
97- Kara ve denizin karanliklarinda yolunuzu bulasiniz diye yildizlari sizin için yaratan O'dur. Süphesiz biz, bilen bir toplum için âyetleri genis bir sekilde açikladik.
98- Sizi bir tek candan yaratan O'dur. Sonra sizin için bir karar yeri, bir de emanet yeri vardir. Biz âyetlerimizi, anlayan bir toplum için apaçik beyan ettik.
99- Gökten suyu indiren O'dur. Onunla her çesit bitkiyi çikardik, o bitkiden bir yesillik çikardik, ondan da birbiri üzerine binmis taneler; hurmanin tomurcugundan sarkan salkimlar, üzüm baglari, zeytin ve nar (bahçeleri) çikariyoruz. (Bunlarin) kimi birbirine benzer, kimi benzemez. Bunlar meyvelendikleri zaman meyvelerinin olgunlasmasina bakin! Bunlarda inanan bir toplum için ibretler vardir.
100- Onlar, Allah'a cinlerden de ortak kostular. Halbuki onlari yaratan O'dur. Bilgileri olmadan O'na ogullar, kizlar uydurdular. O'nun sâni onlarin uydurduklari sifatlardan münezzeh ve yücedir.
101- Gökleri ve yeri yoktan var eden O'dur. Esi de olmadigi halde, nasil olur da çocugu olur? Her seyi yaratan O'dur. Ve O, herseyi bilendir.
102- Iste Rabbiniz Allah bu! O'ndan baska ilâh yoktur; O, her seyin yaratanidir. O'na kulluk edin, O her seye vekildir.
103- Gözler onu göremez, O ise bütün gözleri görür; O, lütuf sahibidir, her seyden haberlidir.
104- Muhakkak size Rabbinizden basiretler (kalb gözleri) geldi. Artik kim hakki görürse faydasi kendisine, kim de körlük ederse zarari kendisinedir. Ben sizin bekçiniz degilim!
105- Iste böylece âyetleri türlü türlü çevirip açikliyoruz ki, onlar sana: "Sen bunlari bir yerlerden okuyup ögrenmissin" desinler ve bilen bir toplum için de onu iyice beyan edelim.
106- Rabbinden sana vahyedilene uy. O'ndan baska ilâh yoktur. Ortak kosanlardan da yüz çevir.
107- Allah dileseydi, ortak kosmazlardi. Biz, seni onlar üzerine bekçi yapmadik, sen onlara vekil de degilsin!
108- Onlarin Allah'tan baska yalvardiklarina sövmeyin ki, onlar da bilmeyerek siniri asip Allah'a sövmesinler. Biz, her ümmete yaptiklari isi böyle süslü gösterdik. Sonunda dönüsleri Rablerinedir. O, onlara ne yaptiklarini haber verir.
109- Müsrikler, kendilerine bir mucize gelirse ona mutlaka iman edeceklerine dair en agir yeminleriyle Allah'a yemin ettiler. De ki: "Mucizeler ancak Allah katindadir". Onlara mucizeler geldiginde de iman etmeyeceklerini siz nerden bileceksiniz?
110- Biz onlarin kalblerini ve gözlerini çeviririz de, onlar, ilkin iman etmedikleri gibi, gene de iman etmezler. Biz de onlari taskinliklari içerisinde kör ve saskin birakiriz.
111- Eger biz onlara melekleri indirseydik, ölüler de kendileriyle konussaydi ve her seyi toplayip karsilarina getirseydik, Allah'in diledikleri hariç, yine de inanacak degillerdi, fakat çoklari bunu bilmezler.
112- Biz böylece, her peygambere insan ve cin seytanlarini düsman yaptik. Bunlar birbirini aldatmak için süslü sözlerle vesvese verirler.
Rabbin dileseydi onu yapamazlardi. Artik onlari iftiralari ile basbasa birak.
113- Bir de ahirete iman etmeyenlerin kalbleri, o yaldizli söze kansin, ondan hoslansin ve isledikleri suçlari islemeye devam etsinler diye böyle yaparlar.
114- Allah, size Kitab'i (Kur'ân'i) açiklanmis olarak indirdigi halde, ondan baska bir hakem mi arayayim? Kendilerine kitap verdiklerimiz, o Kur'ân'in, gerçekten Rabbin katindan hak olarak indirilmis oldugunu bilirler. O halde sakin süphe edenlerden olma.
115- Rabbinin sözü hem dogrulukça, hem de adaletçe tamamlanmistir. O'nun sözlerini degistirebilecek hiç kimse yoktur. O, isitendir, bilendir.
116- Eger yeryüzündekilerin çogunluguna uyarsan seni Allah yolundan saptirirlar. Çünkü onlar sadece "zann"a uyarlar ve saçmalarlar.
117- Süphesiz ki Rabbin, yolundan kimlerin saptigini çok iyi bilir. O, dogru yolda olanlari da çok iyi bilir.
118- Eger Allah'in âyetlerine iman ediyorsaniz, Allah'in adi anilarak kesilen hayvanlardan yiyin.
119- Size ne oluyor da Allah'in adi anilarak kesilenlerden yemiyorsunuz? Halbuki O size, mecbur kalmanizin disinda haram olan seyleri genisce açiklamistir. Dogrusu birçoklari bilmeden keyiflerine uyarak insanlari dogru yoldan saptiriyorlar. Muhakkak ki, Rabbin, siniri asanlari çok iyi bilir.
120- Günahin açigini da, gizlisini de birakin! Günah kazananlar, yaptiklarinin cezasini çekecekler.
121- Üzerlerine Allah'in ismi anilmamis olanlardan yemeyin, çünkü onu yemek yoldan çikmaktir. Seytanlar, dostlarina, sizinle mücadele etmeleri için telkinde bulunurlar. Eger onlara uyarsaniz, muhakkak ki, Allah'a ortak kosanlardan olursunuz.
122- Ölü iken hidayetle dirilttigimiz, kendisine insanlar arasinda yürüyecek bir nûr verdigimiz kimse, karanliklar içinde kalip, ondan çikamayan kimse gibi olur mu? Fakat kâfirlere, yaptiklari, böyle süslü gösterilir.
123- Böylece, her kentte ileri gelenleri, oranin suçlulari yaptik ki, orada hileler çevirsinler. Halbuki bunlar, kötülügü baskasina degil kendilerine yapiyorlar da farkina varmiyorlar.
124- Onlara bir âyet geldigi zaman: "Allah'in peygamberlerine verilenin aynisi bize de verilmedikçe iman etmeyiz" derler. Allah peygamberligini kime verecegini daha iyi bilir. Suçlu olanlara, yaptiklari hilelerinden dolayi Allah katindan bir zillet ve siddetli bir azap erisecektir.
125- Allah kimi hidayete erdirmek isterse, onun gönlünü Islâm'a açar. Kimi de saptirmak isterse, sanki göge yükseliyormus gibi, gögsünü dar ve sikintili yapar. Allah, inanmayanlari iste böyle pislik içinde birakir.
126- Iste Rabbinin dogru yolu budur. Süphesiz biz, hatirlayip ibret alan bir kavim için âyetleri genis bir sekilde açikladik.
127- Onlar için Rableri katinda selâmet yurdu vardir. Yaptiklari iyi amellerden dolayi, Allah onlarin dostudur.
128- (Allah), onlarin hepsini topladigi gün, cinlere: "Ey cin toplulugu! Insanlarin çogunu yoldan çikardiniz" der. Insanlardan cinlerin dostu olanlar da söyle derler: "Rabbimiz! Biz birbirimizden faydalandik. Nihayet bize tayin ettigin vademize ulastik". Allah da:"Sizin duraginiz cehennemdir. Orada, Allah'in dilemesi müstesna, ebedi olarak kalacaksiniz" der. Süphesiz Rabbin hikmet sahibidir, her seyi bilendir.
129- Iste biz böylece, kazandiklari günahlardan dolayi zalimlerin bir kismini, diger bir kismina dost yapariz.
130- (Allah) "Ey cin ve insan toplulugu! Içinizden size âyetlerimi anlatan ve bugününüze kavusacaginiz hususunda sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?" deyince onlar: "Kendi aleyhimize sahidiz" derler. Dünya hayati onlari aldatti ve kendilerinin kâfir olduklarina sahitlik ettiler.
131- Bu (sundan dolayidir ki) Rabbin, halki habersiz iken ülkeleri zulüm ile helak edici degildir.
132- Her birinin yaptiklarina göre dereceleri vardir. Rabbin onlarin yaptiklarindan habersiz degildir.
133- Rabb'in, hiçbir seye muhtaç degildir, merhamet sahibidir. Sizi, baska bir kavmin soyundan getirdigi gibi, dilerse, sizi de yok edip, sizden sonra yerinize diledigini getirir.
134- Size vaad edilenler muhakkak gelecektir, siz, onun önüne geçemezsiniz.
135- De ki: "Ey kavmim! Gücünüz yettigince yapacaginizi yapin, ben de yapiyorum. Yakinda (dünya) yurdunun sonunun kimin oldugunu bileceksiniz. Muhakkak zalimler kurtulusa eremezler".
136- Allah'in yarattigi ekin ve hayvanlardan Allah'a bir hisse ayirmakta ve kendilerince: "Bu, Allah'a ait; su da ortaklarimiza ait" demektedirler. Ortaklari için olan hisse Allah'a ulasmamakta, fakat Allah'a ayrilan hisse ortaklarina ulasmaktadir. Verdikleri hüküm ne kötüdür.
137- Yine ortaklari, müsriklerden çoguna evlatlarini öldürmeyi güzel gösterdi ki, hem kendilerini mahvetsinler, hem de dinlerini karistirip bozsunlar. Allah dileseydi bunu yapamazlardi. O halde onlari, uydurduklariyla bas basa birak!
138- Zanlarinca dediler ki:"Bunlar dokunulmaz hayvanlar ve ekinlerdir. Bunlari bizim diledigimizden baskasi yiyemez. Bunlar da sirtina binilmesi yasaklanmis hayvanlar." Bir kisim hayvanlari da üzerlerine Allah'in adini anmadan bogazlarlar. Bütün bunlari Allah'a iftira ederek yaparlar. Allah onlari iftiralariyla cezalandiracaktir.
139- Dediler ki: "Bu hayvanlarin karinlarindakiler sadece erkeklerimize ait olup kadinlarimiza haramdir". Eger ölü dogarsa o zaman hepsi onda ortaktir. Bu nitelemelerinden dolayi Allah onlarin cezasini verecektir. Çünkü O hikmet sahibidir, her seyi bilendir.
140- Bilgisizlik yüzünden beyinsizce çocuklarini öldürenler ve Allah'in kendilerine verdigi rizki, Allah'a iftira ederek haram kilanlar muhakkak ki, ziyana ugradilar. Bunlar, dogru yoldan sapmislardir; hidayete erecek de degillerdir.
141- Asmali ve asmasiz (üzüm) bahçeleri, hurmalari, ürünleri çesit çesit ekinleri, zeytinleri ve narlari, birbirine benzer ve benzemez biçimde yaratan O'dur. Her biri meyve verince meyvesinden yiyin, hasat günü de hakkini (zekat ve sadakasini) verin; ama israf etmeyin, çünkü O, israf edenleri sevmez.
142- Hayvanlardan da (çesit çesit yaratti). Kimi yük tasir, kiminin yününden dösek yapilir. Allah'in size verdigi riziktan yiyin ve seytanin adimlarina uymayin (pesinden gitmeyin); çünkü o, sizin için apaçik bir düsmandir.
143- Sekiz çift: Koyundan iki, keçiden iki. De ki: "(Allah), iki erkegi mi haram kildi yoksa iki disiyi mi, ya da iki disinin rahimlerinde bulunan yavrulari mi? Eger dogru iseniz bana ilimle haber verin."
144- Ve deveden iki, sigirdan iki. De ki: (Allah), "Iki erkegi mi haram kildi, yoksa iki disiyi mi, ya da iki disinin rahimlerinde bulunan yavrulari mi? Yoksa, Allah'in size böyle vasiyet ettigine sahitler mi oldunuz? (O'nun yaninda miydiniz?). Böyle hiçbir bilgiye dayanmadan, insanlari saptirmak için, Allah'a karsi yalan uydurandan daha zalim kim olabilir? Süphesiz Allah, o zalimler toplulugunu dogru yola iletmez"
145- De ki: "Bana vahyolunanda, (bu haram dediklerinizi) yiyen kimse için haram edilmis bir sey bulamiyorum. Ancak les, veya akitilmis kan, yahut domuz eti - ki bu gerçekten pistir yahut Allah'tan baskasi adina kesilmis bir hayvan olursa, bunlar haramdir. Ama kim çaresiz kalirsa, (baskasinin hakkina) tecavüz etmemek ve zaruret sinirini asmamak üzere (bunlardan yiyebilir)" Çünkü Rabbin çok bagislayandir, merhamet edendir.
146- Yahudilere bütün tirnakli hayvanlari haram kildik. Sirtlarinda, yahut bagirsaklarinda bulunan, ya da kemige karisan yaglar disinda, sigir ve koyunun da, yaglarini onlara haram ettik. Saldirganliklari yüzünden onlari böyle cezalandirdik. Biz elbette dogru söyleyenleriz.
147- Eger seni yalanladilarsa, de ki: "Rabbiniz genis rahmet sahibidir. Bununla beraber O'nun azabi da suçlu toplumdan geri çevrilmez."
148- Allah'a ortak kosanlar diyecekler ki: "Allah dileseydi ne biz ortak kosardik, ne de atalarimiz ortak kosardi, hiçbir seyi de haram kilmazdik." Onlardan önce yalanlayanlar da böyle söylemislerdi de sonunda azabimizi tatmislardi. De ki: "Yaninizda bize çikarabileceginiz bir bilgi mi var? Siz, sadece zanna uyuyorsunuz ve siz sadece saçmaliyorsunuz."
149- De ki: "En kesin ve üstün delil, Allah'indir. Allah isteseydi, elbette hepinizi dogru yola iletirdi."
150- De ki: "Haydi, Allah bunu yasak etti diye taniklik edecek sahitlerinizi getirin.". Eger onlar sahitlik ederlerse, sen onlarla beraber sahitlik etme. Âyetlerimi yalanlayanlarin ve ahirete inanmayanlarin keyiflerine uyma. Çünkü onlar Rablerine baskasini denk tutuyorlar.
151- De ki: Rabbinizin size neleri haram kildigini okuyayim: O'na hiçbir seyi ortak kosmayin, ana babaya iyilik edin, fakirlik korkusuyla çocuklarinizi öldürmeyin, sizin de onlarin da rizkini biz veriyoruz. Kötülüklerin açigina da, gizlisine de yaklasmayin. Haksiz yere Allah'in haram kildigi cana kiymayin. Düsünesiniz diye Allah size bunlari emretti.
152- Yetimin malina yaklasmayin; yalniz erginlik çagina erisinceye kadar (malina) en güzel biçimde (yaklasabilir ve uygun sekilde harcayabilirsiniz). Ölçü ve tartiyi tam adaletle yapin. Biz kimseye gücünün yettiginden fazlasini teklif etmeyiz. Söylediginiz zaman da, yakininiz da olsa âdil olun ve Allah'a verdiginiz sözü tutun. Ögüt alip düsünesiniz diye Allah bunlari size emretmistir.
153- Iste benim dogru yolum budur; ona uyun. Sizi O'nun yolundan ayiracak baska yollara uymayin. (Azabindan) korunmaniz için Allah size böyle tavsiye etmistir.
154- Sonra iyilik edenlere (nimetimizi) tamamlamak, her seyi açiklamak ve dogru yola iletici ve rahmet olmak üzere Musa'ya Kitab'i verdik ki, Rablerinin huzuruna varacaklarina inansinlar.
155- Iste bu (Kur'ân) da mübarek bir Kitap'tir. Onu biz indirdik. Ona uyun ve Allah'tan korkun ki, size rahmet edilsin.
156- (Onu size indirdik ki "Kitap, sadece bizden önceki iki topluluga (yahudi ve hiristiyanlara) indirildi; biz ise, onlarin okumasindan habersizdik (o kitaplari okuyamiyor ve dillerini anlayamiyorduk)" demeyesiniz.
157- Yahut: "Eger bize kitap indirilseydi, biz onlardan daha çok dogru yolda olurduk", demeyesiniz. Iste size de Rabbinizden açik delil, hidayet ve rahmet geldi. Allah'in âyetlerini yalanlayip, onlardan yüz çevirenden daha zalim kim olabilir? Âyetlerimizden yüz çevirenleri, yüz çevirmeleri sebebiyle azabin en kötüsüyle cezalandiracagiz.
158- (Inanmak için) ille meleklerin gelmesini, yahut Rabbinin gelmesini, ya da Rabbinin bazi âyetlerinin gelmesini mi bekliyorlar? Ama Rabbinin (azab) isaretlerinin geldigi gün, daha önce iman etmemis, yahut imaninda bir hayir kazanmamis kimseye, artik inanmasi bir fayda saglamaz. De ki: "Bekleyin; biz de beklemekteyiz."
159- Dinlerini parça parça edip, grup grup olanlar var ya, senin onlarla hiçbir iliskin yoktur. Onlarin isi Allah'a kalmistir, sonra (Allah) onlara yaptiklarini haber verecektir.
160- Kim iyilik getirirse, ona o (getirdigi)nin on kati vardir. Kim kötülük getirirse, sadece onun dengiyle cezalandirilir; onlar haksizliga ugratilmazlar.
161- De ki: Rabbim, beni dogru yola iletti. Dosdogru dine, Allah'i birleyen Ibrahim'in dinine. O, ortak kosanlardan degildi.
162- De ki: Benim namazim, ibadetim, hayatim ve ölümüm hep âlemlerin Rabbi Allah içindir.
163- Onun ortagi yoktur. Bana böyle emrolundu ve ben müslümanlarin ilkiyim.
164- De ki: Allah herseyin Rabbi iken, ben O'ndan baska Rab mi arayayim? Herkesin kazandigi yalniz kendisine aittir. Kendi (günah) yükünü tasiyan hiç kimse, bir baskasinin (günah) yükünü tasimaz. Sonra dönüsünüz Rabbinizedir. O, ayriliga düstügünüz gerçegi size haber verecektir.
165- Sizi yeryüzünün halifeleri yapan, size verdigi seylerde, sizi denemek için, kiminizi kiminizden derecelerle üstün kilan O'dur. Süphesiz Rabbin, cezasi çabuk olandir ve O, bagislayan, esirgeyendir.
ENBİYA
Bismillahirrahmanirrahim
ıÜü1- Insanlarin hesab (görme) zamani yaklasti. Onlar ise hâlâ gaflet içinde, yan çizip aldirmiyorlar.
2- Rablerinden kendilerine gelen her yeni hatirlatmayi hep eglenerek dinliyorlar.
3- Kalbleri hep eglencede (gaflette), hem o zalimler aralarinda su gizli fisiltiyi yaptilar: "Bu, ancak sizin gibi bir insan. Artik göz göre göre sihre mi gidip uyarsiniz?"
4- Peygamber: "Benim Rabbim gökte ve yerde (söylenen) her sözü bilir. O, her seyi isitir, her seyi bilir" dedi.
5- Onlar: "Hayir, bunlar karisik rüyalardir; yok, onu kendisi uydurdu, yok o bir sairdir. Böyle degilse önceki peygamberler gibi, o da bize bir mucize getirsin" dediler.
6- Onlardan önce yok ettigimiz hiçbir memleket halki iman etmedi. Simdi bunlar mi iman edecekler?
7- (Ey Muhammed!) Biz, senden önce de ancak kendilerine vahyettigimiz birtakim erkek(peygamber)ler gönderdik. Bilmiyorsaniz kitap ehli olanlara sorun.
8- Biz onlari yemek yemez birer cesed kilmadik ve onlar ölümsüz de degillerdi.
9- Sonra biz onlara verdigimiz sözü yerine getirdik; hem onlari, hem de diledigimiz kimseleri kurtardik, asiri gidenleri yok ettik.
10- (Ey Kureys toplulugu!) And olsun, size öyle bir kitab indirdik ki, bütün san ve serefiniz ondadir. Hâlâ akillanmayacak misiniz?
11- Biz halki zalim olan nice memleketleri kirip geçirdik ve onlardan sonra baska milletler var ettik.
12- Onlar azabimizin siddetini hissettikleri zaman oradan kaçmaya koyuluyorlardi.
13- "Kosup kaçmayin; size nimet verilen yere, yurtlariniza dönün ki, sorguya çekileceksiniz" dedik.
14- Onlar da: "Vay bizlere! Biz gerçekten zalimler idik" dediler.
15- Biz, onlari biçilmis bir ekin ve bir yigin kül haline getirinceye kadar hep sözleri bu feryad olmustur.
16- Biz gök ile yeri ve aralarindaki seyleri, bos bir eglence için yaratmadik.
17- Eger bir eglence edinmek isteseydik, elbette onu katimizdan edinirdik. Yapacak olsaydik öyle yapardik.
18- Hayir, biz hakki batilin basina çarpariz da onun beynini parçalar. Bir de bakarsin (batil) o anda yok olup gitmistir. Allah'a yakistirdiginiz vasiflardan ötürü size yaziklar olsun.
19- Göklerde ve yerde olan bütün varliklar O'nundur. Katinda olanlar O'na kulluk etmekten ne çekinirler, ne de yorulurlar.
20- Gece gündüz (hep Allah'i) tesbih ederler, usanmazlar.
21- Yoksa (Mekke müsrikleri) birtakim ilâhlar edindiler de yerden ölüleri onlar mi diriltecekler?
22- Eger yer ile gökte Allah'tan baska ilâhlar olsaydi, bunlarin ikisi de muhakkak fesada ugrar yok olurdu. O halde Ars'in Rabbi olan Allah, onlarin vasfetmekte olduklari seylerden (bütün noksanliklardan) beridir, münezzehtir.
23- O, yaptigindan sorumlu olmaz, onlar ise sorumlu tutulacaklardir.
24- Yoksa O'ndan baska ilâhlar mi edindiler? De ki: "Kesin delilinizi getirin. Iste benimle beraber olanlarin kitabi ve benden öncekilerin kitabi." Hayir, onlarin çogu gerçegi bilmezler de onun için yüz çevirirler.
25- Senden önce hiçbir peygamber göndermedik ki, ona söyle vahyetmis olmayalim: "Gerçek su ki benden baska ilâh yoktur. Onun için bana ibadet edin."
26- Böyle iken dediler ki: "Rahmân çocuk edindi." Allah bundan münezzehtir. Dogrusu melekler (Allah'in çocuklari degil.) ikram olunmus kullardir.
27- Onlar Allah'in sözünün önüne geçmezler, hep O'nun emriyle hareket ederler.
28- Allah, onlarin önlerindekini de, arkalarindakini de (yaptiklarini ve yapacaklarini) bilir. Onlar, Allah'in hosnud oldugu kimseden baskasina sefaat etmezler. Hepsi de O'nun korkusundan titrerler.
29- Içlerinden kim: "Ben, O'ndan baska bir ilâhim" derse, biz ona cehennemi ceza olarak veririz. Zalimleri biz böyle cezalandiririz.
30-O kâfir olanlar, görmediler mi ki, göklerle yer bitisik bir halde iken biz onlari ayirdik. Hayati olan her seyi sudan yarattik. Hâlâ inanmiyorlar mi?
31- Yeryüzünde, insanlar sarsilmasin diye sabit daglar yarattik, rahat gidebilsinler diye daglarin aralarinda genis yollar var ettik.
32- Gökyüzünü de korunmus bir tavan yaptik. Kâfirler ise, gökyüzünün alâmetlerinden (Allah'in kudret ve azametine delalet eden delillerinden) yüz çeviriyorlar.
33- Geceyi, gündüzü, günesi ve ayi yaratan O'dur. Bunlarin her biri kendi dairesinde dolasmaktadir.
34- Ey Muhammed! Senden önce de hiçbir insani ölümsüz kilmadik, sen ölürsün de onlar baki kalir mi? Senin ölmenle rahata kavusacaklarini mi saniyorlar?
35- Her nefis ölümü tadacaktir. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyecegiz. Hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz.
36- O inkârcilar seni gördükleri zaman, seni alaya aliyorlar ve "Ilâhlarinizi diline dolayan bu mudur?" diyorlar. Halbuki onlar Rahmân'in kitabini inkâr ediyorlar.
37- Insan aceleci olarak yaratilmistir. Size yakinda (azaba dair) alametlerimi gösterecegim. Simdi siz acele etmeyin.
38- "Dogru sözlü iseniz (bildirin) bu vaad ne zamandir?" derler.
39- Bu kâfirler atesi yüzlerinden ve sirtlarindan men edemeyecekleri ve yardim da göremeyecekleri zamani, bir bilseler!
40- Dogrusu bu azap onlara ansizin gelecek de kendilerini sasirtacaktir. Artik ne geri çevrilmesine güçleri yetecek, ne de kendilerine mühlet verilecektir.
41- Yemin olsun ki, senden önce birçok peygamberle alay edildi de içlerinden alay edenleri, o alay ettikleri sey (azap) kusativerdi.
42- De ki: "Geceleyin ve gündüzün sizi Rahmân'dan kim koruyabilir?" Ama onlar Rablerinin kitabindan yüz çevirmektedirler.
43- Yoksa kendilerini bize karsi savunacak tanrilari mi var? O tanrilar kendilerine bile yardim edemezler, katimizdan da dostluk görmezler.
44- Dogrusu biz o kâfirleri ve atalarini yasattik, hatta o ömür onlara uzun geldi. Fakat simdi memleketlerini her yandan eksilttigimizi görmüyorlar mi? O halde üstün gelen onlar midir?
45- De ki: "Ben sizi ancak vahiyle korkutup uyariyorum," uyarildiklari zaman sagirlar çagriyi duymazlar.
46- Yemin olsun ki, Rabbinin azabindan az bir sey onlara dokunursa, muhakkak "Vay bizlere, biz gerçekten zalimlerdik" diyeceklerdir.
47- Biz kiyamet günü için dogru teraziler kurariz; hiçbir kimse hiçbir haksizliga ugratilmaz. Yapilan amel, bir hardal tanesi agirliginca da olsa, onu getirir (tartiya koyariz.). Hesap görenler olarak da biz kâfiyiz.
48- Yemin olsun ki, Musa ve Harun'a egriyi dogrudan ayiran kitabi, takva sahibleri için bir isik ve ögüt olarak verdik.
Onlar görmedikleri halde Rablerinden korkarlar, kiyamet saatinden de titrerler.
50- Iste bu (Kur'ân) da indirdigimiz kutsal bir kitaptir. Simdi siz bunu mu inkâr ediyorsunuz?
51- And olsun ki biz daha önce Ibrahim'e de rüsdünü vermistik (akla uygun olani göstermistik). Biz onu biliyorduk.
52- O zaman o, babasina ve kavmine: "Bu tapinip durdugunuz heykeller nedir?" demisti.
53- Onlar: "Biz atalarimizi bunlara tapar bulduk" dediler.
54- Ibrahim: "And olsun ki sizler de, atalariniz da apaçik bir sapiklik içindesiniz" dedi.
55- Onlar : "Sen bize gerçegi mi getirdin (Sen ciddi mi söylüyorsun), yoksa saka mi ediyorsun?" dediler.
56- O söyle dedi: "Hayir Rabbiniz göklerin ve yerin Rabbidir ki onlari O yaratmistir. Ben de buna sahidlik edenlerdenim."
57- "Allah'a yemin ederim ki, siz arkanizi dönüp gittikten sonra, ben putlariniza elbette bir tuzak kuracagim."
58- Derken o, bunlari parça parça etti. Yalniz kendisine basvursunlar diye onlarin büyügünü saglam birakti.
59- (Kavmi) "Tanrilarimiza bunu kim yapti? Dogrusu o zalimlerden biridir." dediler.
60- (Bazilari) "Ibrahim denen bir gencin, onlari diline doladigini duymustuk" dediler.
61- "O halde onu insanlarin gözleri önüne getirin, olur ki (aleyhinde) sahidlik ederler" dediler.
62- (Ibrahim gelince ona) "Ey Ibrahim! bunu tanrilarimiza sen mi yaptin?" dediler
63- Ibrahim: "Belki onu su büyükleri yapmistir, konusabiliyorlarsa onlara sorun" dedi.
64- Bunun üzerine vicdanlarina dönüp (kendi kendilerine) dediler ki: "Dogrusu siz haksizsiniz."
65- Sonra yine (eski) kafalarina döndüler: "And olsun ki (ey Ibrahim!) bunlarin konusmayacagini (sen d