Alternatifim Cafe

ŞiirLeRiniz....Sizin Sectikleriniz...

Discussion started on Sizden Gelenler

YAĞDIKÇA

Yer ile yeksan, ıslak saçlı, kem gözlü,
Kavim göçlerinden bu yana ağlayan
Ve durmadan
Cep kanyağı yakıcılığında ezgiler
Çalan, çaldıran, yakalatan
Adı bende gizli bir kadındı İstanbul

Şehre bir yağmur yağdı
Ben ağladım

Sevilirken ayrılmak mı kaldı Bizanstan
Yalan dolan yoktu gözlerde sadece ses
Verilen sözler birdi edilen yeminler sıfır
Eşyalar alındı fotoğraflar söküldü yerlerinden
Bir aşkın izlerini yok edecek yeni bir aşk
sipariş edildi yeniden

Bir şehre yağmur yağdı
Ben ağladım

Kim daha çok yalan söndürdü çay bardaklarında
Hangisi talandı demli öpücüklerin
Ve buğularda yitirilen kimin adıydı
Bir aşktan diğerine kaç saate gidiliyordu
Soyulur muydu kabuğu hayatın
Yoksa bütün vitamini kabuğunda mıydı?

Yağmur şehre bir yağdı
Ben ağladım

Ben giderken en çok seni götürdüm
Aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcıları
Yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı
Kutsal kitabımdı ziyan edilmiş sevgililer atlası
Ben sevmeyi beceremedim belki de sevilmeyi
Benim sevmeye engel evcil acılarım vardı

Ben yağmur ağladım bir şehre yağdı
Ben şehre ağladım bir yağmur yağdı
Ben bir ağladım şehre yağmur yağdı

Ben...
Yağmur...
Ağladım...

Yılmaz Erdoğan
#51 - Ocak 02 2006, 22:25:52

şiir paylaşımın için teşekkürler asena..

aşk hakkında da  bişeyler söylenmiş yorumlarda,aşk yaşanmadan varlığına inanılmaz tabiki..yoktur diyenleride anlayabilmek gerek.. dünya döndükçe aşk hep varolacaktır..
#52 - Ocak 03 2006, 01:12:35
DeNgEsiZ

aşk hep varolacak tabiyaa
#53 - Ocak 03 2006, 02:20:44

Bende bişiler yazayım ;


       SAKARYA TÜRKÜSÜ
mukemmel sıır yaa


İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.

Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.

Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.

Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat?

Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;

Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?

Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.

Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük!..

Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,

Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.

Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;
Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!

Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?

Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?

Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!

Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.

Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?

Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!
Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!

Sakarya; sâf çocuğu, mâsum Anadolu'nun,
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!

Sen ve ben, gözyaşıyla ıslanmış hamurdanız;
Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!

Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!

Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!

Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!..



Necip Fazıl KISAKÜREK
sıır budur abii
+ bilmem kaç



mılyon
adam yazıyo ya ben nerdeyse her sıırını okudum.........
uyakları mukemmel !!!!!!!!!!
#54 - Ocak 05 2006, 12:42:57
Hepsi kendisine aynı lezzette geldiği için her biri özel  !
:4
                              

VAZGEÇTİM

Kaç gece yatağımda uykusuz,
Bir o yana,bir bu yana dönüp durdum
Görmek için düşümde hayalimde,
Duymak için sesini.
Kaç kere ellerim uzandı telefona
Aşkı oyun bilirsin sen,aklıma geldi

VAZGEÇTİM

Gezip durdum perişan halde
Kah sahillerde,kah cadde boylarında
Hayal kurup sen diye
Ağaçlara,dağlara,taşlara sarıldım
Elleri güldürecektim halima
İhanetin aklıma geldi

VAZGEÇTİM

Kahırdan başka ne vardı sanki verdiğin
Acılardan zevk alır hale getirmiştin
Yine de görmek için seni
Şeytana uyup bozacaktım yeminimi
Vedalaşmadan gidişin aklıma geldi

VAZGEÇTİM

Açıp ellerimi yalvardım tanrıya
Bir defacık tutmak için ellerini
Koklamak için saçlarını
Adaklar adayacaktım evliyalara
Umursuzluğun aklıma geldi

VAZGEÇTİM...
#55 - Ocak 06 2006, 01:36:41
Dün tarih oldu, yarın sır… Bu günün kıymetini biL, beLki de yarın yokumdur kim biLir…

SEVGİLİYE

Artık yoruldum canım
Şiir yazmaktan...
Nerede hata yaptım?
Suç mu seni çok sevmek
Sadece benim olmanı istemek
Kalbim parçalanıyor...
Olsun canım ,olsun
Yinede gözlerim yüzüne söyleyemem çaresizlik tek bir kelime
Ama ne kadar gizlesemde nafile
Anlarsın beni,sorarsın bir sitemle
Olmaz canım,olmaz
Gerçek sevgiye hesap sorulmaz
Ne olur dinle beni,kalbimin sesini,
Sözler çoğu zaman yalandır.
Asıl olan yaşanlardır.
Her lafımın altında bir gizem,
Her hareketimden suçluluk arama,
Aşkın,aldığım nefes gibi beni yaşatır.
Ne olur beni öldürme!
#56 - Ocak 10 2006, 14:14:17
Sonomama Shine ( Muerete Ahora )

sea_deniz

hepsi güsel fakat snrm en güseli bu ,,,ya da şuanki ruh halimdn böle gelio bana..nese paylaşmn için çk çk tşklr(((((özellikle bu şiir için)))
#57 - Ocak 10 2006, 15:31:16

sea_deniz

Anlatamıyorum

Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Göz yaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.

Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.

Orhan Veli Kanık

 
#58 - Ocak 10 2006, 21:07:48

sea_deniz

BU ŞİİR ORHAN VELİ KANIK'IN EN SEVDİĞİM ŞİİRLERİNDENDİR...
#59 - Ocak 10 2006, 21:08:30

sea_deniz

Açsam rüzgara 
      
      Ne hoş, ey güzel Tanrım, ne hoş
Mavilerde sefer etmek!
Bir sahilden çözülüp gitmek
Düşünceler gibi başıboş.
Açsam rüzgara yelkenimi;
Dolaşsam ben de deniz deniz
Ve bir sabah vakti, kimsesiz
Bir limanda bulsam kendimi.
Bir limanda, büyük ve beyaz...
Mercan adalarda bir liman..
Beyaz bulutların ardından
Gelse altın ışıklı bir yaz.
Doldursa içimi orada
Baygın kokusu iğdelerin.
Bilmese tadını kederin
Bu her alemden uzak ada.
Konsa rüya dolu köşkümün
Çiçekli dalına serçeler.
Renklerle çözülse geceler,
Nar bahçelerinde geçse gün.
Her gün aheste mavnaların
Görsem açıktan geçişini
Ve her akşam dizilişini
Ufukta mermer adaların.
Ne hoş. ey Tanrım, ne hoş,
İller, göller, kıtalar aşmak.
Ne hoş deniz deniz dolaşmak
Düşünceler gibi başıboş.
Versem kendimi bütün bütün
Bir yelkenli olup engine;
Kansam bir an güzelliğine
Kuşlar gibi serseri ömrün
 

Orhan Veli   
#60 - Ocak 10 2006, 23:54:07

sea_deniz

BİR GÜN ANLARSIN..

Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın
Onun unutamadığın hayali
Sigaradan derin bir nefes çekmişcesine dolar içine
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın
Bir gün anlarsın aslında her şeyin boş olduğunu
Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin
Gün gelir de sesini bir kerecik duymak için
Vurursun başını soğuk taş duvarlara
Büyür gitgide incinmişliğin, kırılmışlığın
Duyarsın
..........
..........
   ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN....
#61 - Ocak 11 2006, 00:55:38

beğendiğiniz siirleri yazabilirsiniz
#62 - Ocak 11 2006, 05:19:20
İmza kural dışı.

NNC

uzaklara gitmek istiyorum insan elinin değmediği uzaklara gitmek istiyorum özümün mutlu olduğu :cicek
#63 - Ocak 23 2006, 17:47:48

NNC

kendi düsüncelerimi yazsamm olmaz mi
#64 - Ocak 23 2006, 17:48:26

NNC

seni yasamak nasildir gerçekte bilmek isterim
sen olamk isterim senin açinla kendimi kesfetmek için
sen olmak isterim o vücutta mükemmelligi yasamk için
sen olamk isterim üzüntülerinin kaynagini bulabilmek için
sen olamk isterim buldugum kaynaga üzülmeni engellemek için
sen olamk isterim beni sevebilmeyi ögrenmen için!!!
#65 - Ocak 23 2006, 17:56:16

bensensizliğe deyil
sana aşık
olmak istiyorum
kaçma benden be zalim


ulan buda şiirmibe :4
#66 - Ocak 23 2006, 18:14:28

Bazen öyle bir ilişkiye tutulursunuz ki, ne sevebilir, ne terk
edebilirsiniz.
Kör kütük bağlanmışsınızdır aslında...
En güzel yıllarınızın, acı tatlı hatıralarınızın ortağıdır; iç
çekişmelerinizin müsebbibi, yazılarınızın ilhamı, sohbetlerinizin
konusudur.
Göz yaşlarınızda, bilinçaltınızda, kahkahanızdadır. Korkunca saklandığınız bir sığınak,
coşunca öptüğünüz bir bayrak...
Sevdanız riyasız, çıkarsız, karşılıksızdır. Sınırsız ve nihayetsiz;
"Ölmek var, dönmek yok"tur.

Lakin gün gelir anlarsınız; içten içe bir şeylerin kanadığını...
Tutkulu sevdaların gizli hançerleri başlar parıldamaya... Şurasından,
burasından eleştirmeye koyulursunuz:
"Şöyle görünse, öyle demese, değişse biraz ya da eskisi gibi olsa..."
Başkalarını örnek göstermeye, "Bak onlar nasıl yaşıyor" demeye
başlarsınız.
Hem birlikte yaşayıp, hem özgür olmanın yollarını ararsınız. Aşkınızın
gözü kör değildir artık, yanlışını görür düzeltmek istersiniz. "Eskiden
böyle miydi ya.." diye başlayan sohbetlerde açılır eleştirinin kapısı;
açıldıkça, bastırılmış itirazlar yükselir bilinçaltından...
Böyle süremeyeceğini bilirsiniz. Değişsin istersiniz.
O, sevgisizliğinize yorar bunu... İhanete sayar. Tutkulu ilişkilerde
ihanetin bedeli ölümdür.
"Ya sev böyle ya da terk et" diye gürler...

Bir zamanlar bir gülücüğüyle alacakaranlığı ışıtan o rüya, bir kabusa dönüşür birden...
Kapatır gönlünün kapılarını, yasaklar kendini size... Hoyrattır, bakmaz yüzünüze...
Zehir akar dilinden, konuşturmaz, suçlar, yargılar mahkum eder.
Mühürler dudaklarınızı, yırtar atar yazdıklarınızı, siler sizi
defterden...
"İyiliğin içindi hepsi, seni sevdiğim için..." dersiniz, dinletemezsiniz. Ayrılırsanız
yaşamayacağınızı bilirsiniz, lakin böyle de sevemezsiniz.
İhanetten kırılmıştır kaleminiz; severek, terk edersiniz...

"Madem öyle..."nin çağı başlar ondan sonra...
Madem ki siz böylesine tutkunken, o hep başkalarını seçmiştir, madem ki
kıymetinizi bilmemiştir, o halde "günah sizden gitmiştir".
Lanet ederek bu karşılıksız aşka, çekip gitmeleri denersiniz.
Aşkın göçmenlik çağı başlar böylece...
Daha özgür olacağınız limanlara demirlerseniz bir süre... Ne var ki
unutamaz, uzaktan uzağa izlersiniz olup biteni... Etrafı bir sürü
uğursuzla dolmuş, kurda kuşa yem olmuştur. Deli kanlılar, eli kanlılar,
uğruna ölenler, sırtına binenler sarmıştır çevresini...
Gurur duyar onlarla, koynunda besler, gözünü oysunlar diye...
Uğruna kan dökenleri sever, yoluna gül dökenlerden fazla...
"Bana ne... kendi seçimi" diye omuz silkmeye çabalarsınız bir süre...
Ama sonra... ansızın kulağımıza çalınan bir şarkı ya da kapı aralığından
süzülüp gelen bir koku, hatırlatır onu yeniden...
Yaban ellerde, başka kollarda ondan bahseder ağlarsınız. Kokusunu
özlersiniz; türküsünü söylemeyi, şarkısını dinlemeyi, yemeğini yemeyi,
elinden bir kadeh rakı içmeyi...
Karşı nehrin kenarından hasret şiirleri haykırırsınız, sular kulağına
fısıldasın diye...
Dönüp "Seni hala seviyorum" diye bağırmak geçer içinizden...
Dönemezsiniz.
Göremedikçe bağlanır, uzaklaştıkça yakınlaşırsınız.

Anlarsınız ki bir çaresiz aşktır bu, ne onunla olur, ne onsuz...
Hem kollarında ölmek, kucağına gömülmek arzusu, hem "Ne olacak sonunda" kuşkusu...
Böyle sevemezsiniz, terk de edemezsiniz.
Sürünür gidersiniz


Can Dündar
#67 - Ocak 27 2006, 16:52:03


Bir çoçuktum sense arkadaşım, düştüm incildi kolum ağladım
Biraz büyüdüm yine sen vardın yanımda, düşünüyordum
Yaşım 18 oldu artık biliyordum yine sen vardın yanımda,seviyordum
Olgunlaştım evliydim seni uzakta sanarken baş ucumdaydın,unutmadım
Yaşlandım zamanın sonuna geldim sense hala hep aklımdaydın,özlüyordum
Ölüyordum tek istediğim seni son kez olsun görmek, umutluydum
Son nefesi verirken bilmeni istiyordum Seni seni bende Seviyordum..
#68 - Şubat 23 2006, 13:49:24

ay vuRuyoR camıma,
aydınLatıyoR yatağımı..
ve ben yine sana hasRet,
ve ben yine özLem doLu..
aLmışım kaLemi eLime
ismini yazıoRum
kaReLi biR kağıdın heR kaResine..
senLe geçen güzeL günLeR geLioR biR biR
gözümün önüne..
biR fiLm şeRidi gibi nedense,
sen vaRsın heR kaRede..
gözLeRin ışıL ışıL,
güLümsüoRsun..
seni göRdükçe bende güLümsüoRum,
heR zamanki gibi..
ve içim cız edioR biRden;
o eski günLeR geRide kaLdı dioR biR ses..
ve ben yine sana hasRet,
ve ben daha fazLa özLemLi,
kareLi kağıdıma işLioRum seni..

                          [zenciiRii]
 :öff
#69 - Mart 03 2006, 03:48:32
« Son Düzenleme: Aralık 09 2006, 23:35:03 Gönderen: zenciiRii »
bir varmI$
bir yokmu$

millet bana çanakkale şiiri lazım
#70 - Mart 20 2006, 18:43:12
Hayat bir sınavsa ismimi yazar çıkarım..!

Yaff bunu türkçe öğretmenim yazmış okuduydu derste çok duygulanmıştık sizinle paylaşmak istedimdim inşallah sizinde hoşunuza gider

BENİ VURUN DEMEDİM Kİ !
ben mi… ismail adım…(beni bugün vurdu kimliği belirsiz faşist bir kurşun…)

dün ilk kez bir kızı öptüm… dudaklarım hâlâ yanıyor… dudaklarımdan kuşlar uçtu… siz bilmezsiniz, görmediniz ki… sokakların hepsi bir asfalt gibi dümdüz oldu… ayaklarım yere değmedi dünden beri… insan da uçabilirmiş, bunu öğrendim… siz görmediniz… mavinin içinde esmer bir kartaldım… ben yaşadım bunu… bütün dağları, ovaları, denizleri gördüm… dün ilk kez bir kızı öptüm…

cebimde hercai düşler biriktirdim hep… daha güzel olsun dedim dünya… insan, insan gibi yaşasın, ben insan gibi yaşayayım… yanacaksam sevdiğim kızın gözlerinde parlayan güneşlerin ışığında yanayım … cehennem yangınları bana göre değil…

üşümesi olmasın yüreğimin… karlı günlerde herkesin paltosu olsun… bacalar tütsün evlerde… benim de olsun paltom, sarınıp ona çıkayım sokaklara… kar suyu dondurmasın parmaklarımı… dudaklarım morarmasın soğuktan… açlıktan kıvranmayayım... uzamasın geceler, acının yoldaşı olmasın yıldızlar…

ben bunları istedim…

sabahları aç çıkmayayım evden, dedim
ekmek kokusunu çok uzaklardan duymayayım, dedim

beni vurun demedim… beni vurun demedim…

erik çiçeklerini bilirsiniz, bembeyaz açar… bizim burada ilk önce erikler açar çiçeklerini… bahar gelmiştir artık… nemli soğuğun kemikleri sızlattığı sobasız, ateşsiz evlerde kendiliğinden oluşan sevinci yaşamayan bilmez… komşu evin bahçesindeki erik ağacının çiçek açtığını görünce biz de içten içe sevindik… bahar geldi dedik, bir süre üşümeyeceğiz dedik… karnımızdaki gurultuyu duymayız artık dedik… sevindik…

nasıl oldu bilmiyorum, kendiliğinden gibiydi her şey… sanki başka türlü şekillenemez gibiydi düşüncelerim… daha iyi yaşamamız gerektiğine inanıyordum… adaletsizlikleri görüyor, bunu onuruma yediremiyordum… okuduğum kitaplarda güzel dünyalardan söz ediliyordu… herkesin işinin olduğu, kimsenin aç kalmadığı; çocukların çocuk olduğu, çocukların erken büyümediği, soğuktan tir tir titremediği ülkelerden… delikanlı düşlerime yoldaş insanların olduğunu keşfetmem zor olmadı… el ele vererek böyle bir dünya kurabilirdik… buna inanıyordum… buna inanıyorduk…düştü belki… ama güzeldi bu düş… büyük bir serüvenin isimsiz serüvencileri arasına katıldım ben de düşlerimi gerçekleştireceğime inanarak… gençtim, bıçkındım, duyguluydum… dün ilk kez bir kızı öptüm…

dün ilk kez bir kızı öptüm…

bu akşam ona gül alacaktım… belki bir daha öpecektim, belki biraz daha büyüyecektim… düşlerimden biri, en güzeli belki, gerçekleşmişti işte… dün ilk kez bir kızı öptüm…öteki düşlerim de gerçekleşebilirdi… geçtiğim bütün sokaklarda yanımdan geçen herkese gülümsüyordum… dudağımda kırmızı bir karanfil gibi açan devrim marşları, yüreğimde tomurcuk halinde bir aşkla mutluluktan uçmanın en somut haliydim… resmimi çizebilirdi abidin… “mutluluğun resmi” diye asabilirdi duvarına…

onu bir kez daha öpecektim belki bu akşam… vurulmaya hiç hazır değildim… erikler çiçek açmıştı… vınlamasını duymadığım kimliği belirsiz faşist bir kurşun göğsüme saplandı…irkildim… diz üstü düştüm… 1979 baharıydı, erikler çiçek açmıştı ünye’de, bahar gelinliğini giyinmişti… önce kuşlar kaçıştı çığlıklar atarak… sonra boylu boyunca yıkıldım kaldırıma… resmi tutanaklara sadece cebimde buldukları bir mektupla bir bildiri geçti …

beni vurun demedim ki… beni vurun demedim ki…

                                                              :hönk :agla X(
#71 - Mart 26 2006, 17:27:23
« Son Düzenleme: Mart 26 2006, 17:27:52 Gönderen: barbie_897 »
İçimde ikinci bir insan gibidir ; Seni sevmek saadeti...

Bir zamanlar dost diye düşündüklerim
Unutuyormuş zaman geçtikçe
Ne Bir ses Ne bir seda
Özlemelimi yoksa unutmalımı
Zamana yenik mi düştük yoksa
#72 - Haziran 01 2006, 20:06:29
« Son Düzenleme: Haziran 01 2006, 20:07:53 Gönderen: Angelus »

perfect

Yorgun düşüncelere sarılmış yüreğimle,
Paylaşırken bir bankla yalnızlığımı
Ansızın seslenir bana deniz,
Kulağım dalagalarda...
Yüreğim yelken açmış çoktan,
Deryaların yosun kokan dünyasına.
Deniz ben olmuşum yosun da ben,
Dalga ben olmuşum.
Ayırd edemez olurum,ben deniz miyim
yoksa deniz mi ben...  :agla
                            Orhan Veli KANIK
#73 - Haziran 02 2006, 14:40:39

Ağladım durmadan seni düşündüğüm zamanlar
yokluğun bir boşluk hayatımda, umursamadan
acılara yenik düşüyorum hiç anlamadan
göz yaşlarım sel oldu,ağlamadan
hayat acı derlerdi inanmazdım
güler eğlenir koşardım
bir çoçuktum sanki sen varken
şimdi yanlızlıkları oynuyorum,kendi kendime arkadaş
yüreğim yüreğim yanıyor bilmiyorsun tabii
bırakıp gittin gideli
dönmeyeceksin biliyorum geri
hatırlayacağım sadece hayalini
#74 - Ekim 05 2006, 14:57:34

xX_NightmarE_Xx

Akıyor gözyaşlarım yine, durduramıyorum...
Dalıyor gözlerim, kıpırdayamıyorum...
Yine geliyorsun aklıma, atamıyorum...
Doluyor gözlerim, ama ağlayamıyorum...
Ölmek geliyor bir an içimden, yapamıyorum...
Bırakıp gitmek istiyorum herşeyi, gidemiyorum...
Elini tutmak, sarılmak, sana dokunmak istiyorum,
Ama seni bulamıyorum...
Gözlerim doluyor yine, ağlayamıyorum...
Yanında olmak, seninle olmak, senin olmak istiyorum,
Uzansamda sana, dokunamıyorum...
Sesini duymak, gözlerine bakmak, sevdiğimi haykırmak istiyorum,
Yine seni bulamıyorum...
Herşeyi seninle yaşamak, acılarımı seninle paylaşmak istiyorum,
Seni göremiyorum...
Bunları düşündükçe gözlerim yine doluyor,
Ağlamak istiyorum, yine yapamıyorum...
Bir an için unutmak istiyorum seni,
Yine birşey seni hatırlatıyor, başaramıyorum...
Sokaklarda boş boş geziyorum belki unuturum diye
Yine olmuyor, yine yapamıyorum...
Unutmaktan vazgeçiyorum, canımı daha fazla yakıyorum,
Bunu da başaramıyorum...
Elime resmini alıyorum, resimlerle avunuyorum
Resimlere bakınca gözlerim doluyor,
Bu sefer başarıyorum,
Gözlerimden yaşlar akıyor...
Ağlıyorum...


alıntı deildir

xX_NightmarE_Xx
#75 - Ekim 06 2006, 17:50:20

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.