Alternatifim Cafe

Hıdır Işık

Discussion started on Yazarlar

       
        1979 Elazığ doğumludur. Dersim’lidir. Fırat Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği mezunudur. Şiirleriyle Varlık, Mühür, Akapalta, Kurşun Kalem, Eliz Edebiyat, Kasaba Sanat, Hayal, Zalifre Yazıları, Akköy, Zarf, Şehir Edebiyat ve Amanos Edebiyat vb. edebiyat dergilerinde görünmektedir. Aylık yayınlanan Dersim Gazetesinde kültür sanat makaleleriyle yer almaktadır. “Dilin Metruk Yarası” adlı dosyasıyla 2013 Ali Rıza Ertan Şiir ödülünü, "-di ve Diriliş Avlusu" adlı dosyasıyla 2015 Attilâ İlhan Şiir ödülünü (Serap Aslı Araklı ile paylaşmıştır) almıştır. 2009’da Ve Sen (Şiir), 2010’da Mülteci/Umuda Yolculuk (Roman), 2013’de Boşluğun Kalbindeki Aşk (Deneme) ve Dilin Metruk Yarası (Şiir), 2016’da –di ve Diriliş Avlusu (Şiir), 2019’da Öpülmemiş Şehlâ (Şiir) kitapları yayımlanmıştır.

Yayınlanmış Eserleri

Ve Sen (Şiir-2009),
Mülteci(Roman-2010),
Boşluğun Kalbindeki Aşk(Deneme-2013)
Dilin Metruk Yarası(Şiir-2013)

Sonra nasıl oluyorsa tüm ırmakları sende tanıdığımı hatırlıyorum. Bir ırmağın ışıltısının çoğaldığı yerde o ipek saçlarını görüyorum ve susuyorum aşk’ın dilinden. Ve ne kadar çok düşlerde gezinsem de ellerim varmıyor yazının kâğıttan yüzeyine eksiksizce girmeyi. Yani sevgili, özlemek gibi bir fırtınaya maruz kalmışım tarafından;
mümkünse artık göğün yağmur ezgisi dinmeden çık gel o gittiğin kıymık ustası uzaklıklardan!
çünkü bir yangının alevden gövdesine uzanan yolların haritasıdır gidişin

ah sanırım taş oldum sevgili sabrın avlusunda çatlamaya asırlar kala;
tut beni parçalarımdan sakınarak!

"Boşluğun Kalbindeki Aşk"

...

ah ve ne vakit bir çocuk ağlasa
bir yanım cam kırıklarıyla kesiliyor
acısını milatsız künyesinden akıtırken dilim
ve sanki bir ırmak kendini asıyor yatağında.

"Dilin Metruk Yarası" 
#1 - Eylül 07 2013, 13:23:01
« Son Düzenleme: Şubat 20 2019, 13:50:52 Gönderen: edebiyat yolcusu »

Yağmur Duygulanımı

 orada mısın, silkelenen kahkahaların ucunda
 ben de seni anlatıyordum aklı bulanık geceye.
 daha önce demiş miydim, gerekçeli bir titreme var
 sesinde, belki de kendine kaçamak bir utangaçlıktır.
 insan neden milattan önce milattan sonra, diye yazar
 kalbe çekilen bağışlanmaz bir hüznü sayıkladıkça?
 
 terk etme evi değil de nedir dünya denen şu tenhalık;
 çok oldu dudaklarındaki lahit kabartmasını görmeyeli,
 halen terli bir gecenin imanına davet ediyor mu insanı?
 şimdi ayrılığın küfrüne kıvrılmış dilimi ısırıyorum
 bitmez bu özlem, biraz da yağmura duygulanalım.
 intiharı bilmeden öpüşmeyi denediğim de doğrudur
 dokunup dokunup çekilme artık yılgınlık ezberine.
 bekletmeden alageyiklerin telaşını, buluşalım derim
 öpüşelim yaşamın uçları eğilmeden sonsuzluğa…

 ağzın, ah o son güvercin yuvası
 kendine çeki düzen veren ateşi büyütüyor!
#2 - Şubat 20 2019, 13:52:21
« Son Düzenleme: Şubat 20 2019, 13:53:35 Gönderen: edebiyat yolcusu »

Bulut Dansı

dünyayı tek kişilik uykusundan uyandıran
pastoral bir büyüydü aramızdaki bulut dansı.
sen yanılgı dedin bu deltaya, bense aşk.
kim bilebilirdi, bir yaprağın güz rüzgârlarında
öyle sokak sokak tenhalıkla çürüdüğünü.
hepsi bu: tanrısal bir boşlukla kendini hatırlatan
suskuya yatmış bir ağzın avutulmamış yağmurları

yer yarıldı sevgili, bir uzun çıkmaz yola günaydın!
Öpülmemiş şehlâ (Sayfa 31)
#3 - Ekim 05 2019, 15:36:55
« Son Düzenleme: Ekim 05 2019, 15:39:55 Gönderen: edebiyat yolcusu »

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.