Alternatifim Cafe

Burç gruplarının ardındaki sırlar

Discussion started on Astroloji

Karakterinizin değişmezliği ve değişkenliğinin nedenleri, burçsal grupların ardındaki sırlarda gizli...

Hani “benim burcum şu, ateş grubundanım ama sen su grubundan Balık’sın, biraz zor uyuşuruz...” gibisinden konuşulur... Bu tür astro-geyikler aslında gereksiz ve anlamsızdırlar, gruplar yani ateş, hava, toprak, su adları verilen kişilik tanımlamaları bize bir şekilde kişiliklerin öz değerlerini gösterirler, yaşananları ve kesinlikleri değil; bir bakıma ruhun derinliklerindeki potansiyelleri simgelerler. Astrolojinin psikolojiyle kurduğu en önemli bağlantılardan birisi de budur.

Örneğin Carl G. Jung, dört astro psikolojik tipi şöyle tanımlar; (ateş) içgüdüsel - (hava) düşünme, (toprak) duyum ve (su) duygudur. Bunlar bizim dört ana maddeyle olan bağlantılarımızdır. Astrolog Stephen Arroyo ise, maddelerin enerji şekilleri oldukları ve bunların astrolojideki önemini vurgularken; “Maddelere yeterince dikkat edersek, astrolojik haritaların yorumu daha yeni ve derin bir anlam kazanır, çünkü bu yolla insan, işlemekte olan yaşam enerjilerini tanır ve öğrenir...” der. Ama eğer astrolojiyle ilgiliyseniz, gruplar kadar sizi ilgilendiren bir diğer olay, değişkenlerdir yani sizin “Temel, sabit, değişken” olup olmadığınızdır, bunlar bizim karakter ve eğilimlerimizin göstergesidirler. Ama daha da önemlisi sizin kiminle neyi, nasıl paylaşabileceğinizi de vurgularlar.

Temel (kardinal) burçlar: Koç, Yengeç, Terazi ve Oğlak

Bu sözcüğün daha öz anlamı harekettir ve Koç, Oğlak, Yengeç ve Terazi burçları başarma arzusunu ve kendi başlarına harekete geçme yeteneğini paylaşırlar. Eylem yöntemleri ve başarı hedefleri farklı olsa da bu burçlarda, başarmak, üne kavuşmak ve riskleri kabul etmek ihtiyacı aynı ya da yaklaşık düzeydedir. Şaşırmayın çünkü ilk bakışta örneğin risk almak, Yengeçler’in tarzı değildir diye bilinir veya Yengeç bir su burcu olduğu için, pasif olduğu ve iş bitirici olmadığını düşünülür. Oysa Yengeç, temelde aktif olarak risk aramayabilir ama ille de istediği bir şey varsa, dolaşan duygusal enerjiyi ve savunma sistemini ısrarla kullanarak amacına doğru koşacaktır.

Koç burcu ise, temel yani kardinal ateş burcu olarak ilginçtir, evet bir öncüdür ama tutkularını izlerken, kendisini düşünmeden deneylerin içine atar ve hedefini şaşırır. Öte yandan hiç kimsenin kendisi kadar çabuk davranabileceğine inanmaz. İradesi güçlü olmasına rağmen, sık sık kendini başkalarından uzaklaştırır ve sonuçta yalnız adam olarak tanımlanır, oysa bu doğru değildir.

Buna karşılık, onun zıddı olan Terazi, ilişkilerde uyum ve mükemmelliği arar fakat onun için ortak amaçlardaki engelleri bilmesi çok önemlidir. Terazi’nin eylem ve tutkuları, Koç kadar fiziksel ve aktif değildir ama yine de tartışma riskine girmekten hoşlanır, toplumsal ilişkileri başlatmakta ustadır ve bunu çevresine bir sosyal aşama yapıyor gibi gösterebilir.

Oğlak insanı ise, daha çok Yengeç gibi hedeflerini inatla arar. Oğlak bu tanımda, bir maraton koşucusu gibi, koşunun sonuna doğru hızlanarak finişe ulaşır ama onu gözleyenler zarif bir atleti değil yuvarlanarak gelen büyük bir kaya parçasını görürler, bu burç dorukta olma gururunu, diğer temel yani kardinal burçlarından daha çok sever.

Sabit burçlar: Aslan, Boğa, Akrep ve Kova

Bu dört burç değiştirilemez ve kımıldatılamaz olan şeyleri simgelerler. Aynı zamanda da ortak bir sertlikleri vardır ve değişkenliklere karşı içte oluşmuş bir nefreti de paylaşırlar. Doğallıkları nedeniyle, bir işe aceleyle girmezler ve çoğu zaman da başkalarını amaçlarını önlüyorlarmış gibi görünürler. Bu nitelikler, Boğa, Akrep ve Aslan´da daha kolay gözlenebildikleri halde, Kova bir hava burcu olduğu için, biraz daha farklı davranır.

Mantıklı bir Kova, görünür olanaklara açıktır ama yanısıra inatla kendi düşüncelerine bağlı kalıp, anlamlı ve açık konuşmalarla karşıtlarını siyahın gerçekte beyaz olduğunu inandırır ama en önemlisi öngörülemeyen davranışlarının yoğunluğudur.

Boğa, sabitlik kavramının ideal örneğidir, fiziksel tüm duyularına bağlıdır, ruhsal ve parasal güven arayışındadır.

Buna karşın Akrep, hem Boğa’nın zıt burcu ve hem de sudur ve su hisseden bir madde olduğu için, bu burç ilişkilerde değişmezlik, devamlılık ve duygusal güven arar. Akrep´in duygusal açıdan vazgeçme isteksizliği ve psikozları bu burcu sık sık duygusal krizlere götürür.

Aslan ise sabit ateş olaraki, en iyi halinde bile gücünü, kişiliğini ifade ederken yine de abartabilir ve bencilleşebilir, özde iktidara, zenginliğe ve yönetme konumlarına ilgisi çoktur. Gezegenleri daha sabit burçlarda olan kişiler, inatçı ve amaçlı ama değişikliklere dirençli, dikkafalı ve bağnaz olmaya meyillidirler. Haritasında sabitliği yoksun olan kişi ise, değişken ve amaçsız olabilir.

Değişken burçlar: İkizler, Başak, Yay ve Balık

Bu burçlar, uyumlu ve ayırıcı olarak kabul edilirler. Başka bir deyişle, temel yani kardinal burçların yaşamsallığını veya sabit burçların amaçlarının kararlılığını dağıtmaya meyillilerdir. Ayrıca hep bilgi edinmeye ve onu yaymaya çalışırlar.

Başak, biraz daha farklıdır çünkü bu burcun ayrıntılara ve yoğun emeğe karşı sürekli bir eğilimi vardır, çok yönlü bir burçtur, doğuştan gelen hizmet anlayışı, onu çeşitli kişilere götürür ve geniş bir deneyimi yaşar.

İkizler, değişken hava olarak, düşünsel ve bedensel olarak çok yönlüdür ama huzursuzluğu, soruşturuculuğu ve çok yüzlü kişiliği, derinliğini sığlaştırabilir ve kalıcı gücünü azaltır.

Yay ise değişken bir ateştir ve maceraya olan eğilimini uzak ufukları gözleyerek, dinsel ve felsefi arayışlarla yansıtır. Yay, evrensellik yerine zihinsel ilgi alanlarını tercih ettiğinde, bazen hayalcilikle suçlanır.

Balık, değişken su olarak, bütün değişken burçlar arasında belki de, elde tutulması en zor olanıdır, hem iç hem dış deneyimlerinin sınırları sonsuzdur ve bu onu bilinç dışının tam bir kuklası yapar ve sonuçta ille de kendi değişken duygularını başkalarınınkiyle karşı karşıya bırakır.

Değişken burçlarda gezegenleri çok olan kişi, diğer insanlara ve durumlara kolaylıkla uyarken, yön ve (başarı anlamında) doyumdan yoksun olabilir. Değişkenlik yoksunluğu, destekleyici bir yol oynayamamayı veya deneyimi sentez haline getiremeyebilir. İnsanlar her zaman, bir madde ya da niteliği ağır bastığı sınıflara ayrılamazlar. Bazen, gezegenler eşit olarak iki veya üç gruba düşebilirler ya da iki niteliğin etkisi aynı derecede olabilir. İdeal olarak, dağılım iyi bir dengesi olan kişiyi göstermelidir, ama gezegenlerin güçleri belirlenmeden bu garanti edilemez. Horoskoplarınızdaki grupsal dağılımları öğrenmeniz çok işinize yarayacaktır.
#1 - Kasım 22 2009, 19:14:01
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Temel (kardinal) burçlar: Koç, Yengeç, Terazi ve Oğlak

Terazi, ilişkilerde uyum ve mükemmelliği arar fakat onun için ortak amaçlardaki engelleri bilmesi çok önemlidir. Terazi’nin eylem ve tutkuları, Koç kadar fiziksel ve aktif değildir ama yine de tartışma riskine girmekten hoşlanır, toplumsal ilişkileri başlatmakta ustadır ve bunu çevresine bir sosyal aşama yapıyor gibi gösterebilir.
#2 - Kasım 24 2009, 18:57:56
”Yaşıyorum, beni meşgul etmeyin. “ Bu bir cümledir. Fakat isterse dize de olabilir, özlü söz de. İnsan da böyledir. Ne isterse olabilir, hatta insan bile olabilir.

Oğlak insanı ise, daha çok Yengeç gibi hedeflerini inatla arar. Oğlak bu tanımda, bir maraton koşucusu gibi, koşunun sonuna doğru hızlanarak finişe ulaşır ama onu gözleyenler zarif bir atleti değil yuvarlanarak gelen büyük bir kaya parçasını görürler, bu burç dorukta olma gururunu, diğer temel yani kardinal burçlarından daha çok sever.
#3 - Aralık 29 2009, 23:06:14

Koç burcu ise, temel yani kardinal ateş burcu olarak ilginçtir, evet bir öncüdür ama tutkularını izlerken, kendisini düşünmeden deneylerin içine atar ve hedefini şaşırır. Öte yandan hiç kimsenin kendisi kadar çabuk davranabileceğine inanmaz. İradesi güçlü olmasına rağmen, sık sık kendini başkalarından uzaklaştırır ve sonuçta yalnız adam olarak tanımlanır, oysa bu doğru değildir.
#4 - Ocak 21 2010, 03:39:05

derjavin

Oğlak bu tanımda, bir maraton koşucusu gibi, koşunun sonuna doğru hızlanarak finişe ulaşır ama onu gözleyenler zarif bir atleti değil yuvarlanarak gelen büyük bir kaya parçasını görürler.

İyi güldüm buna. :D :D
#5 - Kasım 18 2010, 19:27:00
« Son Düzenleme: Kasım 18 2010, 19:28:58 Gönderen: derjavin »

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.