bunların okumuşuda aynı,cahilide aynı.demekki mes'ele okuma mes'elesi değilmiş.mes'ele kafayı rasyonalizmin sebep sonuç ilişkilerine adayıp tüm algısını 5 duyuya indirgeyip sonrada bilmiş bir şekilde "görmediğime,duymadığıma,dokunmadığıma,tatmadığıma,ellemediğime,koklamadığıma,ağzıma almadığıma,öpüp bağrıma basmadığıma inanmam" demekte değilmiş.demekki olay başka bir yerde çözülecek.demekki çözüm başka bir yerde,başka bir kriterde.nedir bu kriter? vicdanlı olmak mı? insaflı olmak mı? samimi olmak mı? delikanlı olmak mı? dağları yırtıp enginlere sığmayıp taşmak mı? nedir kıstasın? dayanak noktan nedir? yoksa,sebepleri bir kenara koyup takdir-i ilahi'ye iman etmek mi? yoksa bu kolaycılık gibimi geliyor sana? herşeyi tanımlayamadığın "büyük bir güce" havale etmek sana korkaklık,kolaycılık,yobazlık olarak mı geliyor? sen tanımladığın güç olan ailene,eşine,dostuna,sevgiline,parana,puluna,malına,mülküne,evine,barkına sığınırken bunun adına bağlılık diyorsunda,ben 5 duyumdan ziyade olana sığınırken mi yobaz oluyorum? pamuk tıkayıcın olayım senin emi?