Alternatifim Cafe

Teknoloji bizi günahkar mı yapıyor?

Discussion started on Teknoloji Dünyasından Haberler

Televizyon ve internet gibi medya araçları bizi daha tembel, açgözlü, şehvetli, hatta yedi günahın yedisine de daha yatkın hale getirmekle kalmayıp, bunları işlemeye de teşvik ediyor.

Hiddet, en iyi örnek. Çeşitli anonim teknolojik arayüzlerin ardına sığınıp dünya ile giderek daha fazla etkileşime girdikçe, bir zamanlar davranışlarımıza yön vermiş olan toplumsal kurallar da birer birer çöpe atılıyor. “Chat” seansları karşılıklı sözel savaşlara dönüşürken, normalde sakin olan sürücülerin bir anda trafik canavarlarına dönüştüğüne tanık oluyoruz.

Başkalarının başarısı karşısında duyulan kıskançlık, ikinci bir örnek. Televizyon ve internet bilgiye ulaşımı kolaylaştırdıkça, özellikle de zengin ve ünlülerin pırıltılı dünyasıyla giderek daha fazla haşır neşir olmak, dünyaya da bir süre sonra o gözle bakmak sonucunu getiriyor.

Kıskançlık bir başka günahı, hırs ve açgözlülüğü de beraberinde getirebiliyor. Sahip olamadığımız ya da olamayacağımız maddi varlıklara tanıklığımız arttıkça, onlara sahip olma isteğimiz de o ölçüde artıyor. Teknoloji, iş dünyasında da hırsı körükleyen bir etken. Büyük şirketlerin, otomasyon eğilimine girip maaştan kesmeye çalışmaları, biraz da bu hırsın sonucu.

Sonra, şehvet var; sanki internetin uğruna yaratıldığı günah. İnternetin bu konudaki rolü sadece sınırsız pornografi içeriği değil, evlilik dışı ilişkiler için de sunduğu sayısız fırsat. Üç boyutlu sanal dünya “İkinci Hayat”ta kullanılana benzer yeni teknolojiler, gelecekbilimci Ian Pearson’a göre insanları gerçekten de aldatmaya teşvik ediyor.

Üç boyutlu teknolojilerin gerçek yaşamı taklit yeteneklerinin artmasıyla “siber-ilişki”lerin de hızla kurulmaya başlamasına şaşırmamak gerek. Böyle bir ortamda partnerlerine sadık kalmayı seçen kişiler için eğer bir avuntu olacaksa, teknoloji onlara da yardım elini uzatıyor; sadakatsiz eşlerin izini sürüp ne işler karıştırdığını keşfetmek gittikçe kolaylaşıyor!

Pearson’a göre internet, kibir için de bir davetiye demek. Kişisel web siteleri, bloglar, Facebook sayfaları... Hepsi kişisel kibir ve gösterişi teşvik edici nitelikte. Oburluk bile kaçamıyor internet ve televizyonun teşvik gücünden; ancak “bağımlısı haline geldiğimiz şey, yiyecekten çok bilgi” diyor Pearson; “en sevdiğimiz program ya da siteden alacağımız günlük doza duyduğumuz ihtiyaç. İster bir internet poker oyunu, isterse Second Life olsun.”

İnternet üzerinden alışveriş, bankacılık işlemleri, hatta evden çalışma olanakları, dışarı çıkmaya duyduğumuz ihtiyacı zamanla azaltarak son günaha davet ediyor bizi: tembellik. Gerçi, internet etkinliklerini günlük egzersizle birleştiren Nintendo Wii gibi yeni aygıtlar bu etkiyi biraz düşüreceğe benzer. “Wii, düzenli olarak kullanıldığında yılda 17 kg kadar yağdan kurtarıyor sizi” diye açıklıyor Pearson. “Tabii, onu kullanacak irade gücünü toplayabilmeniz koşuluyla.”
#1 - Mart 18 2010, 22:22:29
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Proculianus

Evet.
#2 - Mart 18 2010, 22:24:26

kendini bilen insan bunları yapmaz.insanlar bunları örnek alıpta egoları için yapıyorsa suçlu kendileridir.ha buna da dini çevrelerde günah deniyor.insan kendi kendini günaha sokmasın o zaman  :)
#3 - Mart 18 2010, 22:27:01
ben ne dersem o !!!


islam dünyasında malayani işlerin günah olduğu bilinir. bilgisayar yahut televizyon başında -benim gibi- sabah akşam vakit geçiren, tüm gününü daha iyi işler yapmayıp buralarda geçirerek sürdüren insanlar kısmen kendini günaha itiyordur zaten.

televizyon dizilerindeki malum durumlar, tüm herkesin zengin olması, güzel yaşam sürmeleri vs. bunlar da insanı rahatça gaflete düşürebilecek şeyler. ensest ilişkileri olağan göstermeler, zenginlikten her istediklerini rahatça alabilmeler, yapmak istedikleri her şeyi anında yapabilmeler ve benzeri şeyler. her evde en kötüden de olsa bir televizyonun olduğunu farz edersek, o evin de düşük gelirli bir ev olduğunu düşünürsek. neticede insan nefsi, her şekilde etki altına alınıyor.
bizim de arada sırada 'keşke şöyle yapabilsek' dediğimiz şeyler olmuştur mutlaka. bir de bunu düşük bütçeli bir ailenin çocukları olarak düşünün. ister istemez istemediği şeylere itebilir.

biliyorum, olaya çok derin giriş yaptım ama. durum bunlardan ibaret.
özellikle televizyon, telefon ve internet, insan zamanını çokça harcayan teknolojik ürünlerden.
günah kavramı dinler ile alakalı şeyler ise, ve müslümanlıktan yola çıkarak da çok rahat bir kanıya varılabiliyor.
teknoloji bizleri günaha, tembelliğe, pasifliğe itiyor. apaçık ortada.
#4 - Mart 18 2010, 22:42:38

Günahkar komik durmuş. Günaha teşvik ediyor o çok açık bi olay zaten. Hani ekranda gördüğümüz, o birbirine dokunan eden kişiler zaten birbirine haram olduğu için bu boyutta bi zararı vardır muhtemelen. Sonra ekranda gördüğün oyuncudan etkilenmek meselesi var, bu da tehlikeli bi nokta. Çok ince detaylar böyle uzayıp gider ama zaten teknoloji bize hizmet etsin diye var olmuşken bizim onun kölesi oluşumuz var ki bu günah boyutundan ziyade zaten yaşamımız için başlı başına bi risk.
Ve eğer illa ki bi günah aranıyorsa o da zaman israfıdır. Şu an burda bunları yazmak, izlediğimiz diziler, filmler vs. Hepsi fuzuli olduğu için ve işte üstteki nedenlerden dolayı sakıncalı şeyler. Ha izlememek imkansız tabi artık, uzak durulabilir en iyi çözüm olarak. Bunlar beni bağlamaz olayı olabilir tabi ki ama 1 saatlik televizyonla ya da bilgisayarla kaybedilen beyin hücrelerinin konusuna hiç girmiyorum zaten. Bunun telafisi her 15 dakika televizyon için ya da bilgisayar için 2 saat zihin egzersizi. Felaket bi rakam tabi günlük değerlere vurunca. Zaten bu yüzden dinimizde sakıncalı bu kadar.
Aman neyse. -_-
#5 - Mart 27 2010, 01:50:35
Biz ol nesl-i kerîm-i dûde-i Osmaniyânız kim
Muhammerdir serâpâ mâyemiz hûn-ı hamiyetten
 

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.