Osmanlı'yı "anlamak" bile başlı başına bir kabiliyettir,sanattır,beceridir.Her kula nasip olmaz bu.Günümüz değerleri ile Osmanlı'nın anlaşılması
imkansızdır.Fakat sorun yetiştiriliş tarzında.10 yaşındaki çocuğa Osmanlı tarihi diye 3-5 tane savaşı,antlaşmayı anlatırsan,30 yıl sonra Osmanlı'yı sırf asker ve ordudan ibaret sayan nesillerin oluşması kaçınılmazdır.Hala birçoğumuzun zihninde böyle bir Osmanlı vardır.İmkanım olsa,tüm tarih kitaplarını değiştiririm.Osmanlı'nın dine olan bağlılığını,padişah emrinin ne ifade ettiğini,Osmanlı milletinin aslında ne olduğunu,Osmanlı'daki vatan ve devlet anlayışını,Osmanlı insanının sanat,kültür,eğlence anlayışını yazarım tüm kitaplara.Banane falanca tarihteki savaşı kimin kazanıp kimin kaybettiğinden?

Teferruat olmuş asıl...Olaylara bu şekilde bakan bir zihnin Osmanlı için "yıkıldı gitti,mazide kaldı" demesi de normaldir.
Temel bir sorudur aslında bu.Avrupalı "gelişirken,reform-rönesans" yaparken Osmanlı niye geride kaldı?
Git sor birisine sana hemen şöyle der: "Çünkü Osmanlı çağa ayak uyduramadı,bilim ve teknolojiye önem vermedi.Avrupa'lı yeni dünyalar keşfederken Osmanlı yerinde saydı,hatta yobazlaştı.Bu yüzden geriledi ve yıkıldı".
Herşeyden önce Avrupa gelişmemiştir.Osmanlı denen çınarın gövdesini yaban otları kaplamaya başladığı için meydan Avrupa'ya kalmıştır.Bunun milyonlarca örneği mevcuttur.Konumuzla alakalı olan örneği ise;Avrupalı'nın "keşfettim" diye sevindiği toprakların kralları-sultanları ,daha birkaç yüz yıl önceden Osmanlı padişahına bağlılık yemini etmiş kişilerdi

Nerde kaldı senin keşfin?
Sıkıldım yine.Sonra devam edeceğim bu konuya.