Alternatifim Cafe

Resim ve Fotoğraf Dünyasından Haberler

Discussion started on Resimler

Resim dünyasında olup biten tüm haberleri burada paylaşabilirsiniz.
#1 - Kasım 26 2009, 15:39:32
« Son Düzenleme: Kasım 28 2009, 21:31:53 Gönderen: 'Jezebel »
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Anti-tiKKy

Chagall'ı torunu anlatacak

Chagall'ın torunu Meret Meyer, 5 Aralık'ta büyükbabasının sanatı ve yaşamı üzerine konferans verecek.

20. yüzyılın ünlü ressamlarından Chagall'ın torunu Meret Meyer, ''Chagall: Aşk ve Yaşam'' sergisi kapsamında büyükbabasının sanatı ve yaşamı üzerine 5 Aralıkta konferans verecek.

Aynı zamanda Marc Chagall Komitesi Yardımcı Başkanı da olan Meret Meyer, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi'nde ziyarete açıldığı 23 Ekimden bu yana sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği ''Chagall: Aşk ve Yaşam'' sergisi çerçevesinde Fransız Kültür Merkezi işbirliği ile bir konferans vermek üzere İstanbul'a gelecek.

Meyer, ''Siyahtan hareketle rengi anlamak'' başlıklı konferansta, kusursuz bir renk ustası olan Chagall'ın rengi siyah-beyaza dönüştürmekteki ustalığının yanı sıra 20. yüzyılın efsane sanatçısının büyüleyici dünyasını irdeleyecek.

Pera Müzesi'nde Aralık ayı boyunca Chagall'ın eserlerinin tiyatro okumaları, eğitim programları ve atölye çalışmaları gibi pek çok etkinlik gerçekleşecek.

''Chagall: Aşk ve Yaşam'' sergisi, 24 Ocak 2010'a kadar ziyarete açık kalacak.

Chagall'ın eserlerinden bazıları
#2 - Kasım 26 2009, 15:42:25

Anti-tiKKy

Dünyanın en büyük üç boyutlu kaldırım resmi

Kaldırım resmi sanatçısı Edgar Mueller, 300 metrekareye çizdiği Buz Devri karakterleri ile Guinness Dünya Rekorlar'ına girdi.

Edgar Mueller Londra'da Buz Devri temalı, dünyanın en büyük üç boyutlu kaldırım resmini yaparak Guinness Dünya Rekorları'na girdi.

Mueller 330 metrekareyi Buz Devri 3: Dinazorların Şafağı adlı filmin DVD'sinin piyasaya sürülmesi ile eşzamanlı olarak, filmden bir kare ile süsledi. Altı günde yaptığı eserinde Manny, Buck, Sid, Diego, Scrat ve Scratte adlı kahramanlar bir uçurumun kenarından sarkıyor.

Guinness Rekorları Genel Yayın Yönetmeni Craig Glenday, "Guinness Dünya Rekorları Mueller'in muhteşem çalışmalarını takip ediyordu ve böylesi bir rekora dahil olmaktan dolayı çok heyecanlıyız. Çocuklar ve hatta yetişkinler bile onun işlerine hayran. O gerçekten rekorlar kitabındaki yerini hakediyor" dedi.

16 yaşından beri kaldırım resmi yapan ve şu an 41 yaşında olan Mueller, "Eskiden tebeşir ve pastel kullanırdım ama zamanla çizimlerim büyüdü ve yağmur yüzünden boya kullanmaya başladım" diye konuştu.

Mueller ayrıca, "Ben rekor peşinde koşmuyorum ama kamusal alanları değiştirmek istediğim için de çalıştığım mekanlar büyük oluyor. Eğer bir sokağı değiştireceksem, bütün sokağı kapatmam lazım" dedi.

Mueller'in kaldırımları
#3 - Kasım 26 2009, 20:52:18

Öğretmenler sergisinde kriz



Uşak'ta yapılan sergide Kuran-ı Kerim'den sureler ve çıplak kadının yer aldığı tabloların yan yana konulması krize sebep oldu.

Uşak'ta 6 resim öğretmeninin açtığı sergide, cami ve Kuran-ı Kerim'deki surelerin aynadaki yansımasının yazılışının yer aldığı tablo ile çıplak kadın figürünün yer aldığı başka bir tablonun yan yana konulması, krize neden oldu. Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim Bir- Sen) bu durumu ‘manevi değerlere aykırı’ görüp İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne şikayette bulunurken, serginin belirlenen süreden bir gün önce kaldırılmasına karar verildi. Eğitim- İş ve Eğitim- Sen ise yasakçı yaklaşımı eleştirirken, İl Müftüsü Osman Akdemir “Sergide Kuran- ı Kerim açısından bir sakınca yok. Olsa önce ben müdahale ederdim. Resim gayet güzeldi” dedi.

Uşak'ta Öğretmenler Günü nedeniyle Atatürk Kültür Merkezi'nde resim sergisi açıldı. Uşak Güzel Sanatlar Lisesi resim öğretmenlerinden Seyfi Yıldırım, Şener Öztop, Dilşat Kaya, Emine Sider, Fevzi Yıldırım ve Özgür Yörük'ün hazırladığı 25 tablonun yer aldığı sergiyi, Vali Özdemir Çakacak, Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Oktay Akarca, İl Milli Eğitim Müdürü Recep Düzgün ve İl Müftüsü Osman Akdemir'in de aralarında bulunduğu birçok bürokrat gezdi.

Sergide Dilşat Kaya'nın hazırladığı ve Arap, Kürt, Süryani, Yezidi, Hıristiyan, Müslümanlar'ı barındıran Mardin'i konu alan tablosu dikkati çekti. Kentteki, aralarında caminin de yer aldığı ibadethanelerin de yer aldığı eserde, bir kadının yüzü ve Fatiha ile Bakara surelerinden kesitlerin aynadaki izdüşümüne yer verildi. İlk bakışta Kuran-ı Kerim'i tersten yazılmış gibi gösteren bu tablo ile aynı öğretmene ait hemen yan taraftaki çıplak kadın figürünün yer aldığı eser, Eğitim Bir- Sen Şube Başkanı Şanlı Sarıhan’ın tepkisini çekti.

Söz konusu tablo ile hemen bitişiğine çıplak kadın figürü bulunan başka bir tablonun konulmasının manevi değerlerle bağdaşmadığını öne süren Sarıhan, durumu İl Milli Eğitim Müdürü Recep Düzgün'e iletti. Ardından, bu tabloların da yer aldığı sergi, 26 Kasım'a kadar açık kalması gerekirken, sanatseverler tarafından sadece 2 gün gezildikten sonra dün kapatıldı.

Uşak Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Müdürü Faik Gündüz serginin bir fotoğraf sanatçısının çalışmasıyla aynı güne ve arife gününe denk geldiği için kaldırıldığını savundu. Ancak, uygulama diğer eğitim sendikalarının tepkisini çekti.

Eğitim- İş Şube Başkanı Aydın Pazarcı, sanata yasakçı yaklaşımın şık olmadığını belirterek, “Eğitimcilerin bu tip konulara vakit ayırmaması gerek. Burada bir sanat eseri var ve dini anlamda hiçbir sakınca olmadığı söyleniyor. İl Müftüsü'nün sakınca bulmadığı eseri bir sendika başkanın uygun görmemesi biraz tuhaf. Sanat özgürlüktür ve bu şekilde değerlendirilemez” dedi.

Eğitim- Sen Uşak Şube Başkanı Hüseyin Aydın da “Sonuçta bir sanat eserine bu şekilde yaklaşılması yanlış. İlin önde gelenlerinin gördüğü ve beğendiği bir eseri bu şekilde kamuoyuna sunmak art niyetli davranmaktır. Bu tip açıklamalar, öküzün altında buzağı arandığını gösteriyor” görüşünü dile getirdi.

Sergiyi gezen İl Müftüsü Osman Akdemir de “Eserde bahane aramamak lazım. Kur'an-ı Kerim burada zarar görüyorsa önce ben müdahale ederdim. Sergiyi bizzat gezdim ve hiçbir sakınca görmedim. Resim gayet güzel. Önemli olan her zaman için kişinin niyetidir. Ameller niyete göredir. Ressamın kötü niyeti olmadığını ve konunun abartılmaması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

Serginin kapatılması yönünde şikayette bulunan Eğitim Bir- Sen Şube Başkanı Şanlı Sarıhan ise ısrarla tablonun manevi değerlerle bağdaşmadığını savundu. Sarıhan, “Öğretmenlerin açtığı sergide Kur'an-ı Kerim'in ters çevrilerek verilmesi doğru değil. Sergiyi dolaşan yöneticilerimiz bu durumu fark edip gerekli müdahaleyi yapmalıydı. Burada manevi değerlere karşı bir saygısızlık var. Ayrıca Kuran-ı Kerim'in bulunduğu bir tablonun yanında çıplak kadın figürlerinin yer alması da tuhaf” dedi.

İl Milli Eğitim Müdürü Recep Düzgün, serginin neden erken kaldırıldığına ilişkin soruları yanıtsız bıraktı, konuyla ilgili açıklama yapmaktan kaçındı.
#4 - Kasım 28 2009, 21:34:17
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Resim Sergisine Elçilik Mensuplarından İlgi

Merkez Bankası’nda uzman olarak çalışan Ankaralı ressam Nilüfer İnaltong’un Dışişleri Bakanlığı Suna Çokgür Ilıcak Sanat Galerisi’nde açtığı yağlıboya resim sergisi, özellikle elçiliklerde çalışanların ilgisini çekiyor.

40’a yakın resmin yer aldığı sergi, 7 Aralık’a kadar açık kalacak. Ressam İnaltong, uzun süredir Ankara’da kendi atölyesinde yaptığı eserlerini yurt içi ve dışında sergileyerek Türk sanatını ve sanatçısını uluslararası platformlara taşıdığını söyledi. İnaltong, “Aslında İstanbul’un denizine, doğasına tarihine aşık olduğum halde son yıllarda yaşadığım Anadolu’nun çoraklaşmış topraklarının, çarpıklaşmış yapılanmanın, kapalı kapılar ardındaki yaşamın yanı sıra sevinci, hüznü, kaderi, mutluluğu kendi yorumumla tuvale aktarıyorum” dedi.

#5 - Kasım 28 2009, 21:36:53
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Resim Fiyatları Manipülatif mi

Contemporary İstanbul'un Sadece Satışlara Endeksli Hale Gelmesi Sanat Dünyasını Karıştırdı.

Burhan Doğançay?ın ?Mavi Senfoni? isimli tablosunun müzayedede 2.2 milyon liraya alıcı bulmasına ilişkin tartışmalar, Contemporary İstanbul dolayısıyla farklı bir boyut kazandı.

Ünlü ressam Mehmet Güleryüz ise ?Son yıllarda çağdaş Türk resminin yüksek fiyatlara ulaşması manipülasyonların sonucudur? diyerek tartışmayı başka bir zemine taşıdı.

ÜNLÜ ressamlarımızdan Burhan Doğançay?ın ?Mavi Senfoni? isimle eserinin rekor bir fiyatla 2.2 milyon liraya alıcı bulması, Contemporary İstanbul?un sadece satışlara endeksli bir hale gelmesi sanat dünyasını karıştırdı. Bu rakamın modern Türk resminin geldiği noktayı ortaya koyduğunu savunanlar olduğu gibi, bunun aksini iddia edenler de mevcut. Edebiyat Dergisi Notos?a konuşan Mehmet Güleryüz, son yıllarda ortaya çıkan rakamların spekülasyonların bir sonucu olduğunu savunarak şunları söyledi:

?Son yıllarda çağdaş Türk resminin yüksek fiyatlara ulaşması manipülasyonun sonucudur. Sanatçıdan ucuza elde edilmiş stokların açık artırmalar aracılığı ile belirli çevrelerle şişirilmiş fiyatlara el değiştirmesi hatırı sayılır kazançlar oluşturur. Bu büyük rakamlardan sanatçıların yararlandığı sanılmasın. Birçok büyük rakamlı satış sanaldır. Spekülatörler müzayede şirketlerinin yüzdelerini ve vergilerini ödeyerek, az bir giderle ellerindeki stokların değerini yükseltiyor. İşin garibi bunlar herkes tarafından biliniyor. Saygın yabancı açık artırma şirketlerince yapılan müzayedelerde de spekülatörlerimiz aynı müdahaleyi uyguluyor.?

Güleryüz, müzayedelere seçilmenin giderek sanatçılar için bir prestij meselesi haline geldiğini belirterek, şu görüşlere yer verdi:

?Müzayadeye seçilmek sanatçı için bir prestij meselesi oluyor ve aracılardan geçmeden müzayedeye katılınamıyor. Yabancı müzayede şirketince onaylanmış, değeri tescil edilmiş  muhammen bedel şüphe götürmez diye düşünüldüğünden, yurtiçindeki müzayadelerde ortama alıştırılar çok yüksek fiyatlar iki üç misline hem de Dolar bazında yükseltilebiliyor. Prestiji inanılır yabancı açık artırma şirketi kendi payını bu yüksek satıştan aldıktan sonra yüksek muhammen bedeli niçin onaylamasın??

Aşk?ın kentinde Aşk?ı anlattı

Mevlana ve Şems?i anlatan Aşk romanının yazarı Elif Şafak, romanının geçtiği Konya?ya yaptığı ziyarette ?Konya?ya gelmek bilerek ertelediğim bir gönül borcu gibiydi? dedi. Konyalı okuyuculardan Aşk?tan sonra çok güzel mektuplar aldığını belirten Şafak, ?Bu yoğun ilgi Konya ile kıymetli bir buluşmaya neden oldu. Şu an Konya?da olduğum için çok farklı duygular içindeyim? diye konuştu. ?Ben Aşk?ı yazarken bir hayal kurdum ve onu anlattım? diyen Şafak, şöyle konuştu:

?Tasavvufla bağım 16 yılı buluyor. Zamanla çok daha başka bir hal aldı. Aşk?ı daha önce yazabilir miydim, belki de yazamazdım. Örneğin Şems ile ilgili ?Şems?i biz böyle bilmiyorduk, hiç bilmiyormuşuz? diyen çok... Şems gölgede kalmış gibi... Aslında Mevlana ile Şems birbirlerini tamamlıyor, adeta et ve tırnak gibiler. Ateş ve su kadar da birbirlerinden farklılar.?

1001 Belgesel Film?de Hrant Dink de var

Dünyanın muhtelif ülkelerinden 121 film, 11 Aralık`a kadar Fransız Kültür Merkezi, Pera Müzesi, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi, Muammer Karaca Tiyatrosu, Kumbara Sanat, Nâzım Hikmet Kültür Merkezi ve Tütün Deposu?nda.  Osman Okkan?ın ?Hrant Dink Cinayeti Dosyası? ile Ümit Kıvanç`ın ?19 Ocak`tan 19 Ocak?a? belgeselleri özel ilgiyi hak ediyor. ?Hrant Dink Cinayeti Dosyası,? cinayet öncesini, Ermenilerle Türkler arasındaki ilişkileri, suikastın bugün iyice açığa çıkan ?derin? ilişkilerini ele alıyor. ?19 Ocak`tan 19 Ocak`a ise cinayetten sonra yaşananları, cinayete giden süreçteki soruşturma rezaletini anlatıyor.

Nü fotoğraflar

PORTRE ve nü fotoğrafın büyük ustası İsviçreli fotoğrafçı Philippe Pache, Galeri InSitu?nun açılışı için İstanbul?da. ?Figür ve Işık? isimli sergiyle 7 Şubat 2010?a kadar Galeri InSitu?da sergileyecek olan Pache, InSitu?nun içinde kurulacak stüdyoda, özel portre seanslarıyla fotoğraf çekimi de yapacak. info@insituphoto.com  / 0212 249 02 20

Uzak İhtimal Ankara?da

BU sene Türkiye sinemasının en çok konuşulan ve ödül alan filmlerinden Uzak İhtimal 15. Gezici Festival kapsamında Ankaralı sinemaseverlerle buluşuyor.Filmin ödüllü oyuncusu Nadir Sarıbacak da filmin gösterimi ardından seyircilerin sorularını yanıtlayacak. Uzak İhtimal, bugün saat 18.45?te Batı Sineması?nda görülebilir.

Halit Refiğ sayısı

AYLIK sinema dergisi Altyazı, Aralık sayısında geniş bir dosyayla sinemamızın büyük ustalarından Halit Refiğ?i anıyor. Dosya, Ulusal Sinema Kavgası?ndan Yorgun Savaşçı?ya, Şehirdeki Yabancı?dan Gurbet Kuşları?na, Teyzem?den Karılar Koğuşu?na dek uzanıyor, hatta sınırlarını aşıp derginin diğer bölümlerine de taşıyor.

Duayenlerle bir akşam

Türk tiyatrosunun ünlü ismi Haldun Dormen?in sunuculuğunu üstlendiği ?Sanata Saygı Gecesi?nde tiyatro dünyasının ünlü isimleri gençlerin teşekkürlerini kabul edecek. Tören  saat 20.00?de, ODTÜ Kültür Kongre Merkezi Kemal Kurdaş Salonu?nda yapılacak.
#6 - Aralık 08 2009, 11:25:03
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


'Yazmalı Çıplak' 525 Bin Liraya Satıldı



Antik A.Ş.?nin 259?uncu müzayedesinde ilk kez görücüye çıkan müze kalitesindeki tablolar, hatlar, Osmanlı antikaları, mücevherler, oryantalist ve ünlü Türk ressamlarının eserleri satışa sunuldu.

Swissotel?de gerçekleştirilen, Turgay Artam?ın yönettiği müzayedede, 250?yi aşkın eser arasında Türk resminde ekol oluşturan Nazmi Ziya?nın ?Kırık Çam? konulu baş yapıt çalışması, Feyhaman Duran?ın ?Yazmalı Çıplak? adlı tablosu ve natürmortları, İbrahim Çallı?nın ?Beyaz Elbiseli Kız? ve ?Manolyalar? konulu iki eseri ilk kez görücüye çıktı. Duran?ın ?Yazmalı Çıplak? adlı eseri 525 bin TL?ye alıcı bulurken, İbrahim Çallı?nın ?Beyaz Elbiseli Kız? adlı eseri 410 bin, ?Manolyalar? adlı çalışması ise 320 bin TL?den satıldı. Boğaziçi?ni en iyi tasvir eden renk ustası Halil Paşa?nın ?Göksu Deresine Bakış? ve ?Çengelköy? konulu yapıtları, Sami Yetik?in ?Orman Yolu? eseri ile Hoca Ali Rıza, Şefik Bursalı, Naci Kalmukoğlu, Ziya Keseroğlu, Turgut Zaim, Hamit Görele gibi önemli ressamlara ait eserlerin de satışa sunulduğu müzayedede Halil Paşa?nın ?Göksu Deresine Bakış? adlı eseri 725 bin TL?den alıcı buldu.

Sultan II?nci Abdülhamid?in saray ressamı ünlü oryantalist Fausto Zonaro?nun ?Kız Kulesi? konulu baş yapıtına 600 bin TL değer biçilirken, ünlü oryantalist Alois Schönn ?İstanbul?da eğlenen saraylı kadınlar? tablosu müzayedede en yüksek değerle satılan tablo oldu. Eser 825 bin TL?ye satıldı. Avusturya ekolünden, 19?uncu yüzyılın önemli oryantalist sanatçılarından Schönn?ün, İstanbul?da saray ve gündelik yaşamı konu aldığı eseri aynı zamanda belgesel nitelik taşıyor. Osmanlı kadın figürlerinin dönemin kıyafetleri içinde yansıtıldığı eserde, arka planda İstanbul boğazı ve şehrin simgesi cami minareleri yer alıyor.
#7 - Aralık 08 2009, 11:26:16
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Mutluluğun Resmini Çizdiler

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kurduğu "Resim Atölyesi"nde bir araya gelen engelleri çocuklar, dile getirmekte zorluk çektikleri duygularını resim ve karikatür yoluyla anlatıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin engellilere yönelik faaliyetleri kapsamında kurulan Resim Atölyesi, 2007 yılında çalışmalarına başladı. Engelli çocuklar bir yandan sosyal ilişkilerini geliştirirken, bir yandan da sanatla tanıştılar. Ulusal ve yerel bazda çeşitli yarışmalara katılan çocuklar, bugüne kadar toplam 23 ödül kazandı.

Engelliler Masası'nda görevli resim öğretmeni Tolga Sakarya, 2 yıl önce kurdukları resim atölyesinde 30 engelli çocuğun eğitim aldığını belirterek, çalışmalara başladıkları günden bu yana büyük ilerleme kaydettiklerini söyledi. Sakarya, engelli çocukların dile getirmekte zorluk çektikleri duygularını resim ve karikatür yoluyla daha kolay ifade edebildiklerini belirtti. Bugüne kadar Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi'nin düzenlediği Fair-Play Çizgi Olimpiyatları, Mopak Defter Kapağı Tasarım Yarışması gibi ulusal etkinliklerin yanı sıra, çeşitli kulüp ve derneklerin açtığı yarışmalarda da önemli dereceler elde eden minik engelliler bir şeyler başarmanın da hazzını yaşadı.

-KARİKATÜRİSTLERDEN DERS-

Tarihi Havagazı Fabrikası'nda yürütülen atölye çalışmaları kapsamında İzmirli 6 karikatürist bir araya gelerek, engelli minik sanatçılara ders verdi. Karikatüristler Şeref Güzel, Birol Çün, Sadık Öztürk, Murteza Albayrak, İbrahim Dinçer ve Abidin Köse'nin gönüllü olarak yer aldığı çalışmada, engelli çocuklar keyifli dakikalar geçirdi. (ANKA)
#8 - Aralık 08 2009, 11:28:20
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Köylü Ressam Ahmet Gözcü Sergi Açtı



Kahramanmaraş'ın Dereboğazı köyünde yaşayan ve resimleriyle büyük ilgi toplayan köylü ressam Ahmet Gözcü sergi açtı. Sosyal Riski Azaltma Projesi (SRAP) kapsamında Kahramanmaraş Valiliği'nin desteği ile açılan atölyesinde birçok esere imza atan Gözcü, sanatseverleri sergisine bekliyor.
   
Ahmet Gözcü, Kahramanmaraş Valiliği'nin desteği ile açılan atölyesinde hazırladığı doğa resimlerini sanatseverlerle buluşturdu.

Serginin açılışına Vali M. Niyazi Tanılır, Vali Yardımcısı Mustafa Anteplioğlu, Emniyet Müdürü Cuma Ali Aydın, Orman Bölge Müdürü Halil Coşkun ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Açılışta konuşan Vali Tanılır, güzel eserler ortaya çıkaran ancak atölyesi olmayan Gözcü'ye destekte bulunduklarını ifade ederek, başarılarının devam etmesi temennisinde bulundu.

Çocukluğundan bu yana resim sanatı ile uğraştığını belirten Gözcü de, önceleri kara kalem ve sulu boya resimleri çizdiğini, 13 yıldır da daha profesyonel manada çizimler yaptığını anlattı.

3 binden fazla eseri bulunduğunu vurgulayan Gözcü, "Bunların bin tanesini özel istek üzerine çizdim. Şehrimizde sanata ilgi duyan insanlar var ve gelip evlerinin duvarları için resim çizmemi istiyorlar. Bundan sonra da daha güzel eserlerle sevenlerimin karşısına çıkmaya devam edeceğim." dedi.
#9 - Aralık 08 2009, 11:29:38
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Ebru Sanatı Uygulanmış Doğaltaşlar Travel Turkey'de

Estetik Ebru, geleneksel ebru sanatıyla bezenmiş ürünlerini bu kez turizm sektörünün yerli ve yabancı temsilcileriyle buluşturacak. Fuar ziyaretçileri, Estetik Ebru standında ebru uygulamasını izleme olanağı bulacak.

Türkiye/nin turizm alanındaki en önemli buluşmalarından biri olarak tanımlanan Travel Turkey İzmir Turizm Fuar ve Konferansı, bu yıl 10 - 13 Aralık 2009 tarihleri arasında İzmir'de Uluslararası İzmir Fuar Alanı'nda gerçekleştirilecek. Estetik Ebru da Türkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu'nun fuar desteğiyle Travel Turkey'de yer alacak.

Estetik Ebru, fuarda ayrılan standda kurumlar için, butik tarzda ürettikleri kültürel hediyelik ürünleri sergileyecek. Estetik Ebru projesi yöneticisi Saadet Erciyas, kadın sanatçılar tarafından geleneksel ebru sanatı uygulanarak, tek tek, elde üretilen ürünlerin eşsiz olduğunu vurguladı.

?İlk kez uluslararası doğal taş sektörü temsilcilerini bir araya getiren Marble 2009'da görücüye çıkan butik ürünlerimiz bu kez turizm sektörü temsilcileriyle buluşacak? diyen Erciyas, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geleneksel el sanatımız ebru, yaşama geçirdiğimiz projeyle Türk doğaltaşıyla yepyeni bir yoruma kavuştu. Butik tarzda kültürel hediyelik ürünlerimiz müşterilerine klasik plaket yerine, bizi anlatan, birbirinden farklı ve özgün ürünler vermek isteyen kurumlar için eşsiz bir seçenek. Ürünlerimiz Ege İhracatçı Birlikleri, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası ve Konak Belediyesi tarafından tercih edildi, yerli ve yabancı konuklara verilen hediyelik kültürel ürünler arasında yerini aldı. İzmir için çok önemli olan bu kurumların bir İzmir markasına verdikleri önem çok değerli ve önemli.?

Kadın girişimci, gazeteci Saadet Erciyas, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ?güzel sanatlar eseri? olarak kayıt ve tescil edilen ebru uygulanmış mermer ve doğaltaşla oluşturulan ürünlerinin, özellikle yabancı konuklar tarafından ilgiyle karşılandığını vurguladı. Erciyas, "Bu projede yola çıkarken en önemli hedeflerimizden bir tanesi ihracat yapmak, daha fazla kadına istihdam olanağı yaratmaktı. Ekonomik kriz bu hedefimize ulaşmamızı güçleştirse de, ürünlerimizin gördüğü ilgi bizi sevindiriyor, ümit veriyor" dedi.

Devlet Planlama Teşkilatı?nın (DPT) koordinasyonunda, İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) Sosyal Kalkınma Mali Destek Programı kapsamında yürütülen ?İzmir?in Girişimci Kadınları Projesi?ne katılan Saadet Erciyas, Travel Turkey Fuarı'nda 2 No'lu Hol'de yer alacaklarını söyledi. Ziyaretçilerin Estetik Ebru standında ebru uygulamasını izleme olanağı bulacağını belirten Erciyas, ebru sanatı uygulanmış doğaltaşların yanı sıra ipek fularların da sergileneceğini dile getirdi.

Estetik Ebru, TOBB'un desteğiyle Mart ayında yine İzmir'de düzenlenen 15. Marble Mermer ve Doğaltaş Teknolojileri Fuarı'na katılmış ve sergilenen eserler yerli ve yabancı ziyaretçilerden büyük ilgi görmüştü.
#10 - Aralık 08 2009, 11:31:07
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Anti-tiKKy

Raphael ve Rembrandt'a rekor fiyat

Raphael'in 'İlham Perisi' çizimi 29 milyon sterline satılırken, Rembrandt'ın erkek portresi 20 milyon sterline alıcı buldu.

Rönesans döneminin dünyaca ünlü İtalyan ressamı Raphael ile yine dünyaca ünlü Hollandalı ressam Rembrandt'ın eserleri dün İngiltere'nin başkenti Londra'da yapılan açık artırmada rekor fiyatlara satıldı.

Raphael'in bir "ilham perisinin" kafasını çizdiği 16. yüzyılın başlarına ait kara kalem çalışması, müzayede evi Christies'in Londra şubesindeki açık artırmada, 29 milyon sterline (yaklaşık 67 milyon TL) alıcı buldu.

Ünlü ressamın eserinin bu fiyata satılmasıyla, bir rekor da kırılmış oldu. Raphael'in bir ilham perisinin kafasını kara kalemle çizdiği ve Vatikan'daki bir fresk için eskiz çalışması olan eseri, şimdiye kadar bir müzayede satın alınan en pahalı çizim ve en pahalı ikinci sanat eseri oldu.

Eserin, 12 ila 16 milyon sterlin arasında satılması öngörülüyordu.

Aynı müzayede, "ışığın ve gölgelerin ressamı" olarak bilinen Rembrandt'ın son dönemine ait isimsiz bir erkek portresi ise 20,2 milyon sterline (yaklaşık 50 milyon TL) alıcı buldu. 1658 tarihli eserin 18 ila 25 milyon sterlin arasında satılması bekleniyordu. Eser, satıldığı bu fiyatla "en pahalı fiyata satılan usta ressamların sanat eserleri" listesinde beşinci sırada yerini aldı.

Şimdiye kadar en pahalıya satılan sanat eseri, 2002 yılında müzayede evi Sothebys'de satışa çıkarılan ve 49,5 milyon sterline (yaklaşık 119 milyon TL) alıcı bulan, Flaman ressam Peter Paul Rubens'in 1611 tarihli "Masumların Katliamı" isimli tablosu oldu.
#11 - Aralık 09 2009, 16:17:56

Anti-tiKKy

Peçenin altındaki kırmızı dudaklar

"Poster 4 Tomorrow"un düzenlediği ‘ifade özgürlüğü’ konulu yarışmada eseri en iyi 100 poster arasına giren tasarımcı Beril Ateş, çalışmasında susturulanlara bir ses olabilmek istediğini söylüyor.



Her yıl dünyayı ilgilendiren sorunlar üzerine yarışmalar düzenleyen "Poster 4 Tomorrow"un bu yıl için seçtiği konu ifade özgürlüğü idi. Dünyadan pek çok kişinin katıldığı yarışmada amaç gelişmiş ülkelerdeki insanların istediklerini söyleyebilmelerine karşı, gelişmemiş ya da kimi gelişmekte olan ülke vatandaşlarının ifade özgürlüklerinin olmamasına dikkat çekmekti.

Poster 4 Tomorrow bunun için yarışmacılardan ifade özgürlüğü olmayan insanlar yerine konuşmalarını istedi. 1836 posterin yarıştığı yarışmada 100 tane poster seçildi. Şimdi bu 100 poster Türkiye’de Ankara olmak üzere Beyrut, Buenos Aires, Lima, Los Angeles, Montreal gibi tüm dünyadan 24 ayrı şehirde aynı anda sergilecenek.

Bu yarışmaya Türkiye’den katılan ve çalışması en iyi 100 poster içine giren tasarımcı Beril Ateş ntvmsnbc’ye yarışmaya neden katıldığını ve çalışmasında neyi vurgulamaya çalıştığını anlattı.

Beril Ateş yarışmaya katılmasının nedenini, “Hepimiz düşünebiliyor ve konuşabiliyoruz. Ancak dünya da bazı insanlar var ki onlar düşündüklerini hiçbir şekilde ifade edemiyorlar. Bazıları onlara engel oluyor ve bu engel onların özgürlüklerini tamamen alıp götürüyor. Batı ülkelerinde insanlar gönüllerince tartışıp konuşabiliyorlar ancak çoğu Doğu ülkesinde kadınların konuşmaları hatta düşünmeleri bile hükümetlerce engelleniyor.

Vücutları çarşaf parçasına sarılmış, gözlerini dudaklarını bırakın saçlarının telini bile göremiyorsunuz. Onların insanlıkları ellerinden alınmış. Ben de onlar adına bir şey söyleyebilmek için katıldım bu yarışmaya. Onların isteyipte gösteremediklerini, söyleyemediklerini insanlara duyurabilmek için” diyerek açıklıyor.

İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliğinin düşündüklerini ifade edebilmesi olduğunu söyleyen Ateş, eserindeki temel fikrin buradan çıktığını söylüyor. Çarşaf altında sadece boyalı dudakları görünen bir kadını tasfir eden posteriyle alakalı olarak Ateş, “Çarşafın sadece ağız kısmını açtım ki kadın konuşabilsin, düşündüğünü söyleyebilsin. Tabii ağzını açmam sadece onu duyabilmemize değil aynı zamanda kendini ifade biçimi olan kırmızı dudaklarını görebilmemize de yarıyor” diyor.

Türkiye’de ifade özgürlüğü hakkında ne düşündüğü sorulunca, “Ülkemizde bu derece bir kapalılık olmasa da özgürlüğümüz tartışılır bir konu bence. Haklı insanların özgürlükleri ellerinden alınan haksızlara bol bol özgürlük tanınan bir memlekette yaşıyoruz. Bizdeki özgürlüğün bir tanımı yok artık. Biz bağırıyoruz birileri susturuyor. Eskiden de bu böyleydi. ‘Tarih tekerrürden ibarettir’ diye bir söz vardır, şimdi aynen onu yaşıyoruz. Tek değişen engelleyiş biçimleri” yanıtını veriyor.

İfade özgürlüğünü “başkalarına zararı dokunmadıkça kendin olabilmek” olarak tanımlayan Ateş, “Önce kendi içinde özgür olacaksın. Sorgulayacaksın. Anlayacaksın. Kendini bulacaksın sonunda. Zaten sen kendini bildikten sonra devamı kolay. İnsanlarla iletişimin de rahatlayacaktır. Daha açık ve net ifade edeceksindir kendini. Tabii bunu başkalarının haklarını ihlal etmeden yapmalı.

Kendin olabilmek ve kendini iyi anlatabilmek, ifade özgürlüğüne yardımcı elemanlar sadece. Asıl engel özgürlüğümüzün başka bir beyin tarafından kısıtlanması. Çünkü insanoğlu önüne engel konmadan anlayamıyor” diyerek kendi ifade özgürlüğü anlayışını açıklıyor.
#12 - Aralık 11 2009, 16:16:20

Anti-tiKKy

Bir milyonluk 'Karpuzlu Natürmort'

'Özel Koleksiyonlar Müzayedesi'nde, Türk resminin büyük ustalarından Süleyman Seyyid'in 'Karpuzlu Natürmort' tablosu 1 milyon 300 bin liraya alıcı buldu.



Portakal Sanat ve Kültür Evi tarafından düzenlenen 'Özel Koleksiyonlar Müzayedesi'nin ilk bölümünde, Fethi Naci'nin anısına, ''Dayanışma Müzayedesi'' yapıldı. 51 eserden oluşan müzayedede, Orhan Peker'e ait ''Fethi Naci Portresi'' 7 bin liraya alıcı buldu.

Müzayedenin ikinci bölümünde ise Türk resminin kurucusu ünlü ressam Osman Hamdi Bey'in ailesine ait ''Naile Hanım ve kızı Leyla Hanımın portreleri'', ''Camiden Çıkanlar'', ''Harap Kapı'', ''İstanbul Özlemi'' adlı tablolar ile Süleyman Seyyid'in ''Karpuzlu Natürmort'', Hoca Ali Rıza'nın ''Sapanca'', Halil Paşa'nın ''Bostancı Sahilinde Oyun Oynayan Çocuklar'' ve ''Bostancı Sahilinde Aile ve Haliç'' tabloları, Mahmud Cuda'nın ''Selimiye Cami Önünde Kırkpınar'' tablosu, ünlü hattat Aziz Rufai'nin ailesine ait Kur'an-ı Kerim, Cüz ve kıt'alardan oluşan hat koleksiyonu, Şevket Dağ'ın ''Ayasofya Son Cemaat Yeri'' adlı tablosu, eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina'nın koleksiyonu'ndan Nedim Günsür'ün eserlerinin de aralarında bulunduğu 153 eser satışa sunuldu.

Ayrıca müzayedede, Türk hat sanatının ustalarından Fehmi Efendi'nin, ''Hilye-i Şerif'' şaheseri ve Şeyh Hamdullah, Hafız Osman, Kazasker Mustafa İzzet'in eserleriyle modern ve çağdaş Türk resminin ünlü ressamlarından Fikret Mualla, Bedri Rahmi, Eren Eyüboğlu, Abidin Dino, Nuri İyem ve Burhan Doğançay'ın da eserleri de yer aldı.

Süleyman Seyyid'in, ''Karpuzlu Natürmort'' tablosu, müzayedeye telefonla katılan ve ismi açıklanmayan bir kişi tarafından 1 milyon 300 bin liraya satın alınırken, Osman Hamdi Bey'in eşi ''Naime Hanımın Portresi'' 500 bin, ''Camiden Çıkanlar'' tablosu'' 375 bin,, ''Harap Kapı'' tablosu 280 bin liraya alıcı buldu.
#13 - Aralık 14 2009, 17:01:28

Ceylan'ın modeli 13 yaşındaki kızı
   
Ünlü yönetmen Nuri Bilge Ceylan'ın fotoğraf sanatçısı kız kardeşi Emine Ceylan'ın son sergisindeki eseri tartışma yarattı.

Fotoğraf sanatçısı Emine Ceylan, "Zaman yolculuğu" sergisini Beyoğlu'nda açtı. 2 Ocak'a kadar sürecek sergi birçok kesimden eleştiri aldı. Ceylan, Vatan'dan Zehra Çengil'in sorularını yanıtladı;

- Model olarak kızınızı seçmek aklınıza nasıl geldi?

Resim sanatına çok meraklıyım. Özellikle klasik resime. Kızım büyüdükçe onun fiziğinin ve yüzünün çok elverişli olduğunu fark ettim. Eski resimlere benzeyen bir yüzünün olduğunu düşünüyorum. Bir iki deneme yaptım çalışsam nasıl olur diye. Sonra da devam ettim. Ama "pat" diye olmadı tabi. Zaman içinde gelişti fikir.

- O ifadeyi başkasında göremediniz mi?

Açıkçası şunu söyleyeyim; ben bunu başka modellerle ya da kendimle çalışmayı düşünmezdim. Kızım büyüdükçe onda resimlerin yüzlerini görüyordum. Başkaları da söylerdi “Aaa ne kadar Mona Lisa’ya benziyor” diye. Kızımın klasik bir tipi var, klasik bir güzelliği var. Bir de tabi kızım olması ve sürekli elimin altında olması bu çalışmayı yapmamın en önemli nedeni. Başkalarıyla böyle bir motivasyon bulamazdım zaten. Kızım olmasaydı bu çalışmayı kimseyle yapmazdım.

- Kızınızı ikna etmeniz zor oldu mu?

Yavaş yavaş oldu. Annesi olmasa başkasıyla asla çalışmazdı. Bazı açılarda çok zorlandı, yoruldu ’bıktım’dedi. Bazıları kolay bazıları zor oldu.

- Bazı resimlerde çok olgun bir kız havası var.

Bu onu orijinal resme benzetme çabasıydı, onu kadın gibi gösterme çabası değildi. Maya Goya’nın Maya’sı. Öyle bir giysi giydirip öyle bir makyaj yaparsanız tabi ona dönüşür. Zaten 13 yaş çok arada bir yaş. Bir de 2008 yılında çektiklerim var. Kızım o fotoğraflarda daha çocuk. 1 yıl içinde biraz gelişmiş. Ona makyaj yaparak kostümünü ayarladım. Çocuk gibi görünseydi zaten bu çalışma olmazdı. Zaten olmasını istediğim buydu.

- Daha ergen görünmesini mi istediniz.

Orijinalı bunu gerektirdiği için. Çoğunluğu böyle değil ama. Genelde kendi yaş gruplarını seçtim. Bazılarında biraz daha büyük görünmesi gerekiyordu

- Sergiye ilgi nasıl?

Herkes şaşırdı. Ancak kızımı kullanma meselesinden çok insanlar görsel ve teknik olarak çok etkilendi. Resim sanatına da yakın oldu. Fotoğraf denemezde zaten..

- Serginize eleştiriler de yapıldı.

Benim kızım kendi güzel ve göz alıcı. Benim bir şey yapmama gerek yok zaten. Amaç onu sunmak değil. Ama bunu yapan bir sürü fotoğrafçı ve ressam var. Burada amaç o değilki. İsmini vermeyeceğim bir çok fotoğrafçı. Sadece çocukları çeker ve hep çıplak çeker. Kariyerini onun üzerine kurmuştur.
#14 - Aralık 16 2009, 19:57:19
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Şaka gibi hırsızlık

İSTANBUL’da kapıcılık yaptıkları binada bulunan iki ayrı daireden piyasa değeri yaklaşık 40 bin dolar olan aralarında ünlü Ressam Abidin Dino’nun eserlerinin de bulunduğu 6 tabloyu çaldıktan sonra 20 lira karşılığında kağıtçıya satan biri kadın iki kişi yakalandı.

Polis resimleri kağıtçıdan 4 bin TL karşılığında alarak herbirini 7 bin dolardan satışa çıkaran sanat galerisi sahibine de çalıntı mal almaktan işlem yaptı.
Etiler'deki Profesörler Sitesi'nde oturan Feryal Gülpınar ile İstanbul Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Cengizhan Keskin’in evlerinde 4 ay önce hırsız girdi. Feryal Gülpınar’ın evinden aralarında ünlü ressam Abidin Dino’nun 3 tablosunun da bulunduğu 40 bin ABD doları değerindeki 6 tablo, Cengizhan Keskin’in evinden de 20 bin TL değerinde gümüş takımlar çalındı.

Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği Ekipleri olayla ilgili çalışmaya başlarken kayıp tabloların peşine düştü. Bu arada tabloların sahibi Feryal Gülpınar çalınan eserlerin Nişantaşı’nda bulunan bir sanat galerisinde müzayedeye çıkarılacağını duyduğunu polise söyledi.

Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri çalınan  Abidin Dino’nun “Balıklar ve Kadın”, “İstanbul”, “Deniz Küstü Yüzler”, Erol Akyavaş’ın “Mirakname”, “Çadır”, Ergin İnan’ın “Mesnevi” adlı tablolarını galeride buldu. Resimler Feryal Gülpınar’a teslim edildi. Galeri sahibi Onur S. polise verdiği ifadesinde tabloları sokaklarda kağıt toplayan Davut Ö.’den aldığını söyledi.

Polis kısa sürede ulaştığı Davut Ö.’yü olayla ilgili sorguladı. Davut Ö. tabloları Etiler’de kapıcılık yapan Mevlüt D.’den 20 TL karşılığında aldığını söyledi. Davut Ö.’nün ismini verdiği kişi, hırsızlığın meydana geldiği binanın kapıcısı çıkınca eşi Azime D. ile birlikte gözaltına alındı.

Şüphelilerin temizlik için anahtarlarını aldıkları binada hırsızlık yaptıkları iddia edildi. Polisteki ifadesinde hırsızlık iddialarını kabul etmeyen Mevlüt D., “Tabloları çöpte bulduk. Bunları kağıtçıya sattık. Başka birşey bilmiyoruz” dedi.
#15 - Aralık 16 2009, 19:57:56
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Fatih Sultan Mehmet Londra'da



Fatih Sultan Mehmet'in, İtalyan ressam Gentile Bellini tarafından 1480 yılında yapılan portresi, İngiltere'nin başkenti Londra'daki Victoria ve Albert Müzesinde sergileniyor.

Eser, müzede, 1400-1600 yılları arasına ait, Ortaçağ ve Rönesans dönemi sanat eserleriyle birlikte müzenin birinci katındaki Wolfson galeride yer alıyor.

Müze yetkililerinden edinilen bilgiye göre, Londra'nın merkezinde bulunan ve çok sayıda turistin ziyaret ettiği müzelerden biri olan National Gallery'nin "daimi sergilenen sanat eserleri" arasında yer alan, Fatih Sultan Mehmet portresinin, 3-4 yıllığına bu müzeden Victoria ve Albert Müzesine getirilmesine karar verildi.

Müzenin küratörleri, sergilenmek istenen ve İtalyan sanatçılar tarafından yapılan, üzerinde Fatih Sultan Mehmet'in resminin bulunduğu madalyonlarda yer alan üç tacın, Bellini'nin Fatih portresi üzerinde de olduğunun fark edilmesiyle bu eseri bir süreliğine National Gallery'den Victoria ve Albert Müzesine getirme kararı aldı.
Yaklaşık 1 aydır, 4 madalyon ve Nicolas de Nicolay'ın 1567-68 yıllarında Osmanlı devletine yaptığı seyahatin ardından yazdığı kitapla birlikte sergilenen, Fatih Sultan Mehmet portresi, Victoria ve Albert Müzesinde oldukça ilgi görüyor.

Bu önemli eserin yanı sıra müzede, Osmanlı dönemine ait İznik çinileri ve halılar da sergileniyor.

FATİH VE BELLINI

Müzede eserle ilgili verilen bilgide, rönesans dönemine ilgisiyle bilinen Fatih Sultan Mehmet'in, 1429-1507 yılları arasında yaşayan İtalyan ressam Gentile Bellini'yi 1479 yılında İstanbul'a davet ettiği, resmini yapmasına izin vermeden önce Bellini'nin yeteneğinden emin olmak için, sarayda çeşitli insanların portrelerini yapmasını istediği belirtiliyor. Ayrıca, 1481 yılına kadar İstanbul'da kalan Venedikli ressam Bellini'nin en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilen Fatih Sultan Mehmet tablosunun sağ alt köşesinde, Latin harfleriyle 25 Kasım 1480 tarihinin yazılı olduğuna dikkat çekiliyor.
#16 - Aralık 16 2009, 19:58:48
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Floransa'dan Türk ressama ödül



Türk ressam İsmail Acar çağdaş sanatta dünyanın önemli etkinliklerinden biri olan ve İtalya'nın Floransa şehrinde yapılan Floransa Uluslararası Çağdaş Sanatlar Bienali'nde birincilik ödülü ve altın maldalya kazandı.

Rusya'nın başkenti Moskova'da açacağı yeni sergisinin hazırlık çalışmaları nedeniyle Floransa'daki ödül törenine katılamayan Acar'ın ödülünü kendisi adına proje asistanı Aslı Bıçakçı aldı. Ünlü sanatçı Acar, bu yıl 5 - 13 Aralık tarihleri arasında Floransa'nın en önemli mekanlarından biri olan Fortezza da Basso'da bu yıl 7'incisi gerçekleştirilen bienale, 2007 yılında ilk defa katılmış, alanında dünya birinciliği ödülüne layık görülmüştü. Ressam Acar, dünya genelinden 840 sanatçı arasından karışık tekniğin en iyisi olarak konusunda dünya birincisi seçildiğinde de, aynı anda Makedonya Ulusal Müzesi'ndeki sergisinin açılışı nedeniyle ödül törenine katılamamış, ödül kendisi adına Aslı Bıçakçı'ya  takdim edilmişti.

80 ülkenin temsil edildiği Floransa Uluslararası Çağdaş Sanatlar Bienali'nde, dünya genelinden 650 sanatçının eserleri sergilendi. Başkan Pasquale Celona ve Yönetim Kurulu Başkanı Piero Celona'nın gayretleriyle kurulan Bienal 2001 yılından beri Birleşmiş Milletler'in, "Medeniyetler Arası Diyalog" programının resmi ortağı aynı zamanda.  Ünlü sanat tarihçisi Stefano Francolini'nin sanat yönetmenliğini yaptığı bienalde, resimden heykele ve dijital enstalasyona kadar değişik alanlarda 2 bin 500'den fazla eser sergilendi.
 
Bienale Christian Beck, İskoçya'nın yaşayan en etkili sanatçısı kabul edilen ve eserleri New York Metropolitan ve MOMA müzelerinde sergilenen John Bellany, 1996 Atlanta Olimpiyat Oyunlarının resmi sanatçısı olan ve eserleri Vatikan, Birleşmiş Milletler ve Beyaz Saray koleksiyonlarında yer alan Charles Billich'in de bulunduğu çok sayıda ünlü sanatçı katıldı.

ACAR, ''DOĞU''YLA ''BATI''YI, ''GEÇMİŞ''LE ''GÜNÜMÜZ''Ü BİRLEŞTİRİYOR

Eserleriyle Doğu ile Batı'yı, çocukluğunun geçtiği Anadolu'nun on binlerce yıllık geçmişiyle günümüzü, çağdaş bir yorumla işleyip, birçok tenkiği ustaca bir arada kullanan Acar, 2005 yılındaki özel olarak davet edildiği Venedik'te aynı anda 23 farklı binada yaptığı Sultanlar Venedik'te adlı sergisiyle de, bienal süresince en fazla dikkat çeken sanat etkinliğini gerçekleştiren sanatçı olmuştu.

Bugüne kadar gerçekleştirdiği sergilerini, Kaftanlar, Üç İstanbul (Bizans, Osmanlı, Cumhuriyet), Ayasofya, Nar, Gül, Lale, Kaligrafi, Milli Mücadele Kadınları, Sultan Portreleri, Bizans, Anadolu’nun Tanrıları ve Kralları', Poselen Krallıklar, Sultanlar Venedik'te, Doğu'nun İkonları başlıkları altında toplayan Acar, konuları, zaman, tarih ve coğrafya üçgeni içerisinde ele alıyor. ??Acar, Batı sanatından yola çıkmak yerine, kendi geleneğinden, coğrafyasından, tarihinden ve onbinlerce yıllık Anadolu kültüründen ve sanatlarından yola çıkarak kendi çağdaş yorum ve fikirlerini oluşturuyor.
#17 - Aralık 16 2009, 19:59:36
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Tablosu 2 traktöre el değiştirdi



Bulgaristan'da, Fransız ressam Claude Monet'ye (1840-1926) ait olduğu iddia edilen bir tablo, 12 milyon 800 bin levaya (yaklaşık 14 milyon TL) alıcı buldu.

Darik Radyosunun haberine göre, empresyonist akımın önde gelen  isimlerinden biri olan Monet'nin gençlik döneminde yaptığı ileri sürülen ve "Konakta Gezi" adı verilen yağlı boya tablosu, açık artırmayla satışa çıkarıldı.

Basına kapalı yapılan açık artırmada, Bulgaristan Sosyalist İşçi  Partisi'nin (BRSP) lideri Çude Georgiev'in sahibi olduğu tablo, ismi açıklanmayan  bir iş adamı tarafından satın alındı.

Georgiev, tabloyu, krediyle aldığı iki traktör karşılığında bir bankaya  ipotek ettirdiğini belirterek, "Hem kredi borcumu kapatacağım, hem de yüklü  miktarda param olacak. Artık zengin bir insanım" dedi.

Bu arada, Georgiev'in kredi aldığı bankanın uzmanları ile Bulgaristan  Ulusal Sanat Galerisi Genel Müdürü Boris Danailov, tablonun sahte olduğunu ileri  sürdü. Danaliov, 21x24 santimetre ebadındaki tablonun 1950'li yıllarda eski  Sovyetler Birliği'nde genç ressamlar tarafından yapıldığını iddia etti.

Çude Georgiev ise sahte olduğu yolundaki söylentilerin tablonun değerini  düşürmek amacını taşıdığını söyledi. Tabloyu nereden ve ne şekilde aldığını "özel  durum" gerekçesiyle açıklamayan Georgiev, yabancı uzmanların bu tabloya satış  fiyatından çok daha yüksek değer biçtiklerini öne sürdü.

Tablonun yüksek satış fiyatı ve sahtecilik iddiaları üzerine soruşturma  açıldığı bildirildi.
#18 - Aralık 16 2009, 20:02:17
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.






Bazılarınızın beklediği, bazılarınızın beklemediği PENTAXTURKEY Journal ile karşınızdayız..
Sitemizin bir kısmını dökümanlaştıran ve Dergimizin Editörlüğünü yapan Mustekin'e buradan çok teşekkür ediyoruz..
(okumak için full screen tercih etmenizi öneririz..)


http://issuu.com/mustekin/docs/pentaxturkey1
#19 - Ocak 03 2010, 15:10:03

ayartmak için değilde, tanımadığı,ancak tanımak istediği, nedir-kimdir? merak ettiği için bir kadının yanına gidip
oturacak erkeğin var olduğuna kim inanırki ?

Anti-tiKKy

Tablo, Freud ve Hitler'i 'bir araya' getirdi

ADOLF Hitler'e ait, yeni ortaya çıkan suluboya tablo, 20. yüzyılın iki önemli ismini, psikiyatr Sigmund Freud ve Hitler'i 'bir araya' getirdi. 1910 tarihli tablonun arkasında Freud'un, Viyana'daki merkezinin adı yazılı. Tahminlere göre resim, Freud veya bir çalışanı tarafından, o sıralar geçimini kartpostallar ve resim yaparak sağlayan Hitler'den satın alınmış.

#20 - Şubat 14 2010, 15:16:16

Anti-tiKKy

Yemek odasına Monet yatak odasına Picasso

 Satışa açık 'Batı Resminin Büyük Ustaları' sergisinde 28 ünlü sanatçının 36 eseri yer alıyor. Çalışmalar başyapıt değil ama sergi, sanatçılar arasındaki ilişkiyi gösteriyor. Eserlerin fiyatı 144 bin ila 9,2 milyon TL arasında değişiyor.



2004 yılında gerçekleştirdiği 'Batı Resminin Büyük Ustaları' sergisinin ardından, Portakal Sanat ve Kültür Evi, tekrar satışa açık bir sergi ile büyük ustaların eserlerini ülkemizde sergiliyor. Picasso'dan Monet'ye, Renoir'dan Chagall'e, dünyaca ünlü 28 sanatçının 36 eserinin yeraldığı 'Monet'den Picasso'ya Batı Resminin Büyük Ustaları' sergisi, 16 Şubat'tan 28 Şubat'a kadar görülebilecek. Sanatçıların başyapıtlarını olmasa da, 12 günlük süre zarfında imzalarını ve çizgilerini taşıyan yapıtları görmek mümkün. Dün İstanbul'da düzenlenen basın toplantısında konuşan, Portakal Sanat ve Kültür Evi'nin sahibi Raffi Portakal, "Hemen hemen aynı dönemlerde yaşamış bu ustaları, bu ustalar arasındaki ilişkiyi görülebilir kılmak için aynı çatı altında topladık" diye konuştu. Bu sebeple örneğin Marc Chagall'ın eşi Bella'yı resmettiği Yeşil Dörtgende Âşıklar tablosu ile Pablo Picasso'nun ikinci eşi Jacqueline Roque'un portresi Şapkalı Kadın karşı karşıya asılmış ya da natürmortlar bir araya toplanmış. '

SERGİ, KÜLTÜREL KATKI'
Serginin en önemli özelliği satışa açık olması. Dileyen, sergiden beğendiği eseri satın alabilir. Fiyatlar 70 bin ila 4 milyon 500 bin euro, yani yaklaşık 144 bin ila 9,2 milyon TL arasında değişiyor. "Kriz Türkiye'de Avrupa'daki kadar etkili değil" diyen Portakal, "aynı kaynaktan toplanan 36 eserin 70 bin ile 4 milyon 500 bin euro arasında değişen fiyatlarının pek yüksek olmadığını; eserler için tek tek fiyat telaffuz edilemeyeceğini, bunun satıcı ile alıcı arasında kalması gerektiğini" belirtti. Eserlerin neden bir müzayedede değil de sergide satışa çıktığı konusunda ise Portakal, Türkiye'de müzayede alışkanlığının henüz yeterince yerleşmemiş olduğu açıklamasında bulundu. Portakal, "Eserlerin satışı ikinci planda, insanların sergiyi gezip eserleri görmesi daha önemli" diye konuştu.
#21 - Şubat 14 2010, 15:17:12

Anti-tiKKy

Erotizm, tutku ve Pablo Picasso



SUNA ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi 'Picasso-Suite Vollard Gravürler' sergisiyle, Pablo Picasso'yu ağırlayacak. Picasso'nun 1930'larda erotizm, tutku ve çıplaklık temalarını öne çıkararak yaptığı 100 gravürden oluşan sergi, İspanya'nın kültür ve sanat alanındaki en önemli kuruluşlarından biri olan Fundacion Mapfre ve İstanbul Cervantes Enstitüsü'nün iş birliğiyle düzenleniyor. 16 Şubat'ta açılacak sergi, 18 Nisan 2010 tarihine kadar açık kalacak.
#22 - Şubat 14 2010, 15:18:32

Anti-tiKKy

Modern'de modern sanat tartışması

 İstanbul Modern Sanat Müzesi, 'Gelenekten Çağdaşa-Modern Türk Sanatında Kültürel Bellek' başlıklı sergiyi ağırlıyor. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı'nın katkılarıyla gerçekleşen, küratörlüğünü İstanbul Modern Şef Küratörü Levent Çalıkoğlu'nun üstlendiği sergide Bedri Rahmi Eyüboğlu, İnci Eviner, Erol Akyavaş, İsmet Doğan, Selma Gürbüz, Ekrem Yalçındağ, Balkan Naci İslimyeli, Murat Morova ve Ergin İnan'ın eserleri görülebilir.

DOĞU İLE BATI
105 adet eserin yer aldığı sergi, Türkiye'de gelenek ile çağdaşlaşmanın ilişkisini masaya yatırıyor, sanatın geleneksel olanla ilişkisine odaklanıyor ve tarihle modernliğin sanatçılar tarafından nasıl inşa edildiğini göstermeyi amaçlıyor. Videodan resme, yerleştirmeden fotoğrafa uzanan bir çeşitlilik içinde, sanatçıların farklı dönemlerinden çalışmalarının yer aldığı sergi, modern sanatımızın geçmişine de odaklanarak, hat, minyatür, çini, vitray, tekstil gibi objeleri bir araya getiriyor. Sergi küratörü Levent Çalıkoğlu, "Sergi, Cumhuriyet'in kuruluşuyla birlikte geleneksel sanatlarla yaşanan kopuşa dikkat çekiyor. Doğu ile Batı, geçmiş ve bugün arasında kalan Türkiye'de 'Geleneği ne yapacaksınız?' sorusunu yanıtlamaya çalışan ve çağdaşlaşmayı değerlendiren sanatçıları ağırlıyor sergi" diyor. 'Gelenekten Çağdaşa-Modern Türk Sanatında Kültürel Bellek' , 23 Mayıs'a dek görülebilir. www.istanbulmodern.org

#23 - Şubat 17 2010, 20:06:53

Arkadaşlar fotoğraflarla uğraşmayı onlarla vakit geçirmeyi çok seviyorum. bununla ilgili internette araştırma yaparken Şöyle bir site ile karşılaştım. burada çektiğiniz fotoğraflar ile para kazanın diyor. Araştırma fırsatınız oldu mu sizinde bilemiyorum ama araştırmak isterseniz siteye giriş linkini veriyorum şuradan girebilirsiniz.
#24 - Mayıs 03 2013, 14:36:02

Kara kalem çizi mi yapan var mı?
#25 - Temmuz 18 2018, 14:17:42

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.