Alternatifim Cafe

Kulüp ve Taraftar Açıklamaları

Discussion started on Fenerbahçe

Bizi Rahat Bırakın! 2 Kupa’yı Alalım..

Sezona kötü başladık, ilk yarının sonlarına doğru toparladık ve sezonun ilk yarısı biterken şampiyonluk için daha ümitli hale gelmiştik. İkinci yarı oynadığımız son 3 resmi lig maçında aldığımız puan sayısı 2. Fenerbahçemizin bu halinden herkes rahatsız ve herkes rahatsızlığını bir şekilde dile getirirken Sayın Aziz Yıldırım tarafından her fırsatta bize karşı örnek olarak gösterilen sözde taraftar profili bugün gelinen noktada tepkisini "yönetim istifa" ve benzer tepkilerle dile getiriyor. Sayın Aziz Yıldırım'ın oluşturmak istediği ve öve öve bitiremediği sözde taraftar profili bugün kendisini istemiyor. İstemediklerini son olarak Atatürk Olimpiyat Stadyumu'nda da gösterdiler. Bizler yani sindirilmek istenen taraftar profili sözde örnek taraftar profiline ayak uydurmak yerine takımımızı bulunduğu noktadan nasıl düzlüğe çıkarabilirizin hesaplarını yaparak bu çağrıyı yapma gereği duyduk.

Kimilerine göre Fenerbahçe, bize göre FENERBAHÇEMİZ için artık tek bir kurtuluş yolu var. Sezona kötü başladık, Avrupa'dan elendik, sezon başında ve ortasında istediğimiz transferleri yapamadık. Takım içerisinde sorun var ya da yok. Bu sorunları çözecek olan bizler değiliz. Bu işi çözecek olanlar bellidir. Bizim yapmamız gereken ve üstümüze düşen vazife bu takıma en iyi şekilde destek olabilmektir. Bunun için Fenerbahçe tribünleri, Fenerbahçe tribünlerinin kontrolü altında olmalıdır. Bırakın bu takımı şampiyon yapalım ve yıllardır hasretini çektiğimiz Türkiye Kupası'nı kaldıralım. Keşke tribünlere yapılan müdahaleler takımımıza yapılsaydı da bugün bunları konuşuyor olmasaydık.

Hacettepespor maçından itibaren haksız yere verilen cezalar kalkmalı, davullar çalmalı, pankartlar asılmalı ve Kadıköy eski havasına kavuşmalıdır. Başka Fenerbahçe olmadığı gibi başka Fenerbahçe tribünüde yoktur. Bırakın FENERBAHÇEMİZİ hak ettiği yerlere taşımak için çabalayalım. Engel olmayın yeter..

- Genç FENERBAHÇELİLER -
#1 - Şubat 09 2009, 21:55:45
« Son Düzenleme: Mart 09 2010, 21:41:59 Gönderen: Mercey »
Hakkımda bilmen gerekeni ;  Hakkın olduğunda söylerim ...

El çükü ile gerdege girene damat degil godoş derler ... ; )

Sene 1996. Fenerbahçe şampiyonluğunu ilan etmek için Trabzon'a gidiyor. Efsane Başkanımız Ali Şen'in büyük desteğiyle İstanbul'dan çok sayıda otobüs Trabzon'a doğru hareket ediyor. Fenerbahçemiz maçı 2-1 kazanıyor ama sahada biten mücadele tribünlerde başlıyor. Fenerbahçe taraftarına Trabzon'da akıl almaz bir zulüm uygulanıyor. Tam bu olaylar esnasında Efsane Başkan çıkıyor ve taraftarının stadı terk etmeden Trabzon'dan ayrılmayacağını söylüyor. Efsane Başkanımız görev yaptığı süre içerisinde taraftarına her zaman sahip çıkarak camia içerisinde bütünlüğü sağlamıştır. Taraftarını camia içerisinde ya da düşmanlara karşı asla bir hedef olarak göstermemiştir. İşte kendisi bu yüzden bizim için bir efsanedir ve dünya döndükçe efsane olarak kalacaktır.

Tarih 9 Şubat 2009 Pazartesi. Kanal Türk'te yayınlanan Bizim Stadyum programına konuk olan Efsane Başkanımız konu Genç Fenerbahçeliler'den açıldığında duruşundan taviz vermiyor ve Genç Fenerbahçeliler'i ufak bir grup olarak lanse etmeye kalkan program yapımcısına o taviz vermeyen ifadesiyle "Kim küçük bir grup, Genç Fenerbahçeliler mi? Onları Avrupa'da hangi maça gitsem görüyorum. Avrupa'nın ve Türkiye'nin her yerindeler" diyerek adeta tokat gibi bir cevap verdi ve taraftara nasıl sahip çıkılacağını bir kez daha gösterdi. GFB üyelerine haksız yere cezalar verildiğini söylerken, Sefa Ağabeyimizin maça girme yasağının mahkeme tarafından kaldırılmasına rağmen stada alınmadığını, daha sonra maça girdiğini fakat dışarı çıkartıldığını belirtti ve Sayın Aziz Yıldırım'a bir gönderme yaparak "Sefa'nın dışarı çıkarılmasına izin vermeyecektin ve buna müsade etmeyecektin. Sevsende, sevmesende taraftara sahip çıkmak zorundasın" dedi. Ağzından çıkan bu sözler bu gece tüm GFB üyelerinin ve Fenerbahçe tribünlerinin tozunu yutmuş bütün Fenerbahçe sevdalılarının gözlerini yaşartmıştır. Yıllar herkesi değiştirmiş ama Efsane Başkanımızı asla değiştirmemiş.

Bu vesileyle efsane başkanımıza bir çağrıda bulunmak istiyoruz. Efsane Başkanımız Sayın Ali Şen, Fenerbahçe tribünleri sizi seviyor ve yaptıklarınızı asla unutmuyor. Siz bizim için çok farklısınız. Farkınızı hissettirmek ve eski günleri yâd etmek adına sizi Kadıköy'de oynayacağımız bir maça davet ediyoruz. Gelirseniz bizleri çok mutlu edersiniz.

Saygılarımızla,

Genç FENERBAHÇELİLER
#2 - Şubat 10 2009, 23:28:38
« Son Düzenleme: Şubat 10 2009, 23:29:04 Gönderen: gIcIk »
Hakkımda bilmen gerekeni ;  Hakkın olduğunda söylerim ...

El çükü ile gerdege girene damat degil godoş derler ... ; )

Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sayın Aziz Yıldırım aleyhine haberler yapan ve kimler tarafından açıldığını bilmediğimiz fakat grubumuzun logosunun, adının ve sitemizin içeriğinde yer alan haberlerin kullanıldığı "Anti Aziz" adlı siteyle grubumuzun hiç bir bağlantısı bulunmamaktadır. GFB'nin Aziz Yıldırım'ın tribün politikasına karşı olan duruşu bellidir. GFB bu konular hakkında bir şey söyleyecekse bunu resmi sitesi olan www.gencfb.org üzerinden söyler ve duruşunu böyle ucuzca deklare etmez. GFB, Mayıs'a kadar olan kongre süreci içerisinde her zaman olduğu gibi şahısları değil Fenerbahçe'yi destekleyecektir. GFB adını kullanarak bu tarz siteler açanları kınıyoruz.

Genç FENERBAHÇELİLER
#3 - Şubat 12 2009, 17:52:06
Hakkımda bilmen gerekeni ;  Hakkın olduğunda söylerim ...

El çükü ile gerdege girene damat degil godoş derler ... ; )

Dosta, Düşmana Duyurulur!


Camia olarak yaşadığımız şu zor günlerde yönetici sıfatına sahip kişilerin camiayı bir bütün haline getirmek yerine böl, parçala ve yönet zihniyetiyle bağdaşan bir takım açıklamaları bizleri son derece üzmüştür. Geçtiğimiz hafta sonu oynanan İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçında skor 2-0 olduktan sonra "3" diye tempo tutanları ıslıklayan ve kendilerine tepki gösteren grubumuz bugün tüm kamuoyuna "3" diye tempo tutanlar olarak tanıtılmış, ucuz bir iftirayla camia içerisinde sorun olarak lanse edilmek istenmiştir. Şahıslarına atılan iftiraları şerefsizlik olarak değerlendirenler, grubumuzu itham altında bırakan iftiraları için acaba ne düşünmektedirler?.. Daha dün bizde dahil olmak üzere tüm taraftar gruplarımızın "Anti-Aziz" adı altında açılan bir siteye tepki göstermesi bazı kişilerce malzeme haline getirilmiş ve bu tepkiler farklı bir şekilde ele alınarak kardeşlerin arasına nifak tohumları serpilmek istenmiştir. Bu duruma izin vermemek için yarından itibaren safları biraz daha sıklaştırıyoruz ve onurlu duruşumuzdan taviz vermeden Hacettepespor maçının ilk düdüğünden, son düdüğüne kadar takımımıza destek veriyoruz. İftiralara karşı verilecek olan en güzel cevabın şahıslara değil, sade ve sadece FENERBAHÇE'ye destek olacağını bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.

Genç FENERBAHÇELİLER
#4 - Şubat 15 2009, 18:07:48
Hakkımda bilmen gerekeni ;  Hakkın olduğunda söylerim ...

El çükü ile gerdege girene damat degil godoş derler ... ; )

Fenerbahçe'den çok sert açıklama

Fenerbahçe Kulübü, Türkiye Bayanlar Basketbol Ligi'nde (TBBL) bugün yapılan ve Fenerbahçe'nin 82-55 galibiyetiyle sonuçlanan derbi maçta taşkınlık yapan yaklaşık 30 kişilik bir taraftar grubuna tepki gösterdi


 
       Fenerbahçe Kulübü, Türkiye Bayanlar Basketbol Ligi'nde (TBBL) bugün yapılan ve Fenerbahçe'nin 82-55 galibiyetiyle sonuçlanan derbi maçta taşkınlık yapan yaklaşık 30 kişilik bir taraftar grubuna tepki gösterdi. Sarı-lacivertli kulüpten, “Taraftarlık bu değildir” bağlığı altında yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Bayan basketbol takımımızın bugün Caferağa Spor Salonu'nda Galatasaray Bayan Basketbol Takımı ile yaptığı maçta 30 kişilik bir grup küfürlü tezahüratta bulunmuş ve sahaya yabancı maddeler atmıştır. Takımımızın 20 sayı farkla önde olduğu bir maçta sahaya yabancı madde atan, sürekli küfür eden, maçın durmasına sebebiyet veren ve kulübümüzün alacağı muhtemel cezaya neden olan bu grubun neye hizmet ettiği açıktır. Bu grubun büyük Fenerbahçe taraftarının arasına karışarak sebebiyet verdiği zarar kulübümüze yöneliktir. Taraftarlarımızı, bu provokatör gruplara karşı duyarlı ve dikkatli olmaya davet ediyor ve bu vesileyle salonu dolduran ve Fenerbahçe Spor Kulübü tarihine yakışan bir şekilde takımını destekleyen taraftarlarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz.”
#5 - Şubat 15 2009, 18:14:29
Hakkımda bilmen gerekeni ;  Hakkın olduğunda söylerim ...

El çükü ile gerdege girene damat degil godoş derler ... ; )

Nefes Darlığı Çekiyoruz


Son beş yılda 3 kere şampiyon olduk. Ancak bu 5 sene zarfında tribünlerde açılan pankartlara, yapılan tezahüratlara baktığımızda bu süre zarfında görev alan kadroların yeterince mücadele etmediğinden, kazanma hırsının olmadığından şikayetçi olunduğunu görürüz. "Yenilsen bile maçın sonunda sırılsıklam olsun o forma!",  "Senin tek korkun kaybetmek olsun, savaşmazsan yazıklar olsun", "bu formanın hakkını verenler asla yanlız kalmazlar", "O forma için biz ölürüz; siz savaşın yeter!".

Taraftarın bu uyarılarında ne kadar haklı olduğunu zaman içinde acı tecrübelerle gördük. Takım Denizli`de o kadar gergin bir ortam içinde tek bir sarı kart görmeden şampiyonluğu verdi. Aynı şekilde geçen sene Sami Yen`de... Taraftar 5 senedir, Fenerbahçe futbolcusunun mağlubiyeti bu kadar kolay kabullenemeyeceğini, yenilgiye sonuna kadar direnmesi gerektiğini, büyük takım futbolcusu olmanın bunu gerektirdiğini anlatmaya çalışıyor, feryat ediyor, ancak futbolcuların pek umurunda olmuyor.

Tecrübesi ve otoritesiyle takımdaki disiplinsizliğe çare olur umuduyla teknik direktörlüğe getirilen Luis Aragones devrinde disiplinsizlik zirve yaptı. Takımda kazanma arzusu, yardımlaşma ve hırs tamamen yok oldu. Başkanımızın öve öve bitiremediği "ben onun gibi bir hocayla hiç çalışmadım, takımı sonunda tam istediğim gibi bir hocaya emanet ediyoruz" dediği Aragones`in aşısı tutmadı, hatta zaten zor nefes alan takımı iyice komaya soktu.



Kadro yapısı hiç uygun olmadığı halde sisteminde inat eden, yaşanan başarısızlıkları aşmak adına hiç bir yaratıcılık ve esneklik göstermeyen Aragones, takımın geçen sezonlarda maç maç parlayan yıldızlarla galip gelme özelliğini de yok etti. Çünkü onları kendi sisteminin prangalarıyla sıkıca bağladı, özgürlüklerini elinden aldı. Artık takımda kimse inisiyatif almıyor, anlamsız ve amaçsız paslaşmalarla vakit geçiriyorlar.



Artık son günlerin moda deyimiyle bir kırılma noktasındayız. Başkan ve yönetimimizin bu kötü gidişata müdahale etmesi gerekmektedir. Kadro yapımızın Aragones`in kafasındaki sisteme uygun olmadığı, ortaya konulan isteksiz futbol ve başarısız sonuçlarla iyice görülmüştür. Bu konular tabi ki yönetimimizin sorumluluğundadır. Biz taraftar elbette, transferlere, hoca seçimine  karışmak gibi anlamsız bir istekte bulunmuyoruz. Ancak bu kötü gidişata son verilmesini beklememiz, sahada koşan, savaşan ve galibiyet için formasını sırılsıklam yapan bir takım görmek istememiz de taraftar olarak hakkımızdır.



Biz taraftarlar yıllardır kulübümüze her koşulda destek oluyoruz. Ancak yönetimimizin de  "hep destek tam destek" felsefesini yıllardır hem maddi hem manevi özverilerde bulunarak uyguladığımızı unutmaması lazım. Yönetimimizin, taraftarın isteklerini hiçe sayan anlayışını bir an önce terk etmesi önemlidir. Çünkü son zamanlarda hem alınan hem gönderilen futbolcularla ilgili yapılan hatalar, hocalarla yolların ayrılmasında veya hoca seçiminde yaptıkları yanlış tercihler bizleri büyük bir mutsuzluğun ve karamsarlığın içine itmektedir.



Maddi olarak bu kadar güçlenen ve bütçe olarak rakiplerini katlayan kulübümüzün sahada bu kadar acz içinde olmasına tahammül edemiyoruz.  Fenerbahçemiz bütün unsurlarıyla nefes darlığı çekmektedir. Futbol takımının bütçesi iyi yönetilemediğinden, bir takım yaratma yerine, spekülatif transferler tercih edildiğinden, mali açıdan en güçlü olduğumuz dönemde, futbol takımı sahada tarihin en basiretsiz futbollarından birini oynamaktadır.



Fenerbahçe taraftarı artık eskisi gibi değil. Yani rakiplerin başarısızlığıyla avunup, kendi başarısızlıklarının örtbas edilmesini istemiyor. Taraftar, yönetimin, bu sene transferlerden, futbol takımı kadrosuna, teknik heyetinden, sahada oynanan futbola, tribününe kadar her alanda işlerin kötüye gittiğini farketmesini ve gereken ciddi önlemleri alacak iradeyi göstermesini bekliyor.

ANTU
#6 - Şubat 24 2009, 21:01:27
Hakkımda bilmen gerekeni ;  Hakkın olduğunda söylerim ...

El çükü ile gerdege girene damat degil godoş derler ... ; )

Kombine Hediyeli Beste Yarışması Düzenliyoruz!

Tribünlerimizde Fenerbahçemize yakışan, yıllarca hep bir ağızdan söylenecek bir beste için yarışma düzenliyoruz. Yarışmaya katılacak olan adayların yapmış oldukları besteleri sözleriyle birlikte mp3 olarak info@gencfb.org adresine 26 Şubat 2009 Perşembe günü saat 22.30'a kadar yollamaları gerekmektedir. Bestelerde argo kelime kullanılması yasaktır. Bu tarihten sonra yapılacak veya argo kelime içeren müracaatlar yarışma için dikkate alınmayacaktır. Tarafımızdan değerlendirilecek olan ve ilk 4'e girecek olan besteler forum sayfalarımızda oylamaya sunulacaktır. Oylama 26 Şubat 2009 Perşembe günü saat 23.00'da başlayıp, 27 Şubat 2009 Cuma günü saat 21.00'da sona erecektir. Oylama sonucuna göre ilk 2'ye kalan besteler tarafımızdan değerlendirilip, yarışma birincisi sitemiz üzerinden duyurulacaktır. Yarışmada bestesi 1. olan kişiye 1 adet, yarışmada bestesi 1. olan gruba 5 adet maraton üst kombinesi hediye edilecektir.

Genç FENERBAHÇELİLER
#7 - Şubat 24 2009, 21:13:59
Hakkımda bilmen gerekeni ;  Hakkın olduğunda söylerim ...

El çükü ile gerdege girene damat degil godoş derler ... ; )

Stadın Parasını Bizden mi Çıkaracaksınız?

Kayseri yeni ve çok güzel bir stat yaptı. Böyle bir tesisi Türk futboluna kazandırdıkları için emeği geçen herkese teşekkür ederiz. Kadir Has Stadı, tüm Kayserililere ve Türk futboluna hayırlı olsun! Böyle güzel bir stadın açılışını da Fenerbahçemizle oynayacakları haftaya denk getirmişler... Bu da akıllıca... Açılışı Türkiye`nin en büyük takımına yaptırmak kadar normal bir şey yok...

Bu kadar güzelliğin ortasında anormal olan tek şey şu; Misafir takım seyircisine ayrılan yerin bilet fiyatları 70 TL. Taraftarımız İstanbul`dan ve çevre illerden takımımızı desteklemek için Kayseri`ye koşacak. Dünyanın masrafını yapacak, şehirde yapacağı harcamalarla Kayseri ekonomisine katkı sağlayacak, bir de üzerine maç bileti olarak kendilerinden 70 lira talep edilecek.

Kayserispor yöneticileri kusura bakmasınlar ama bunun adı fırsatçılıktır. Fenerbahçe taraftarı yolunacak kaz değildir. Fenerbahçe taraftarı uzayda yaşamıyor. Onlar da ülkemizin kriz şartları içinde para kazanan mütevazi gelirlere sahip insanlar.

Kayserispor yöneticilerine tavsiyemiz, bu akıl almaz fiyattan vazgeçsinler. Tamam yeni bir stat yaptılar ama yaptıkları harcamaları Fenerbahçe taraftarından çıkarmaya kalkmasınlar.

Gerçi onlar da bize dönüp "Saracoğlu`nda durum buradan farklı mı? Sanki kendi yönetiminiz Saracoğlu`nda bilet fiyatlarını çok mu ucuz tutuyor?" dese, karşılığında verecek cevabımız yok ama yine de deplasman taraftarına 70 liradan bilet satmak acımasızlık...

ANTU
#8 - Mart 04 2009, 15:16:56
Hakkımda bilmen gerekeni ;  Hakkın olduğunda söylerim ...

El çükü ile gerdege girene damat degil godoş derler ... ; )

Yönetimden çarpıcı iddia. Kulübün internet sitesi aracılığıyla yapılan açıklamada, Sivasspor ile oynanan lig maçının ardından, bugün oynanacak Fortis Türkiye Kupası sınavı öncesinde bazı kişilerin, ulusal gazetelerle görüşerek Başkan Aziz Yıldırım ve yönetim aleyhine ilan vermek üzere rezervasyon yaptırdıkları ancak 4-2’lik galibiyet sonrası bundan vazgeçtikleri ileri sürüldü. Yazıda,  “Bu kişilerin, takımımızın olası olumsuz sonuçları üzerine dua etmesi ya da dilek tutması bizleri şaşırtmamıştır. Fenerbahçe’nin 100 yılı aşan mazisini bilmeyen, tarihini ve manevi değerlerini anlayamamış bu şahısların artık büyük Fenerbahçe taraftarınca son derece iyi bilindiğinin ve ayırt edildiğinin farkındayız. Bu kişilerin, başkanımızın dikkat çektiği lobi çalışmasını yapanlar olduğunu bir kez daha hatırlatıyor, bu son olayın da söz konusu çalışmanın bir uzantısı olduğunu belirtmek istiyoruz” denildi.

FENERBAHÇE Yönetimi !
#9 - Mart 04 2009, 16:03:19
Hakkımda bilmen gerekeni ;  Hakkın olduğunda söylerim ...

El çükü ile gerdege girene damat degil godoş derler ... ; )

Bu iftirayı atanları Allah'a havale ediyoruz!
 
3 Mart 2009 Salı günü kulübümüzün resmi Internet sitesi üzerinden "Stadyumdaki teröre kurban verilmesi mi bekleniyor?" başlıklı yazıda Sefa Ağabeyimiz ve grubumuza üye bazı kişiler taraflı, töhmet altında bırakmaya yönelik ve sözde objektif açıklama ve belgelerle kamuoyuna her zaman ki gibi kötü lanse edilmek istenmiştir.

28 Şubat 2009 Cumartesi günü oynadığımız Sivasspor maçı bitiminde bulunmuş olduğumuz Maraton Üst Tribünü'nde çıkan olayların basına yansıması sonucu töhmet altında kalan Kadir Taşan konuyla ilgili olarak Kadıköy İskele Polis Karakolu'na giderek ifade vermiştir. İfadesinde görüntülerde elinde bulunan bıçağın yönetim destekli malum grup tarafından atılıp, göğsüne isabet ederek yere düşmesi sonucu bıçağı alıp, bıçağı atan şahısa gösterme amaçlı sallamıştır. Daha sonra çıkarıldığı mahkemece serbest bırakılmıştır.

Maç sonunda çıkan olaylar yönetim tarafından desteklendiği tribün içerisinde yer alan herkes tarafından bilinen malum grubun tahrikleri sonucu çıkmıştır. Bu tahrikçilerin bu tarz girişimleri ne ilk ne de son olacaktır. Sezon başında oynadığımız Mtk Budapeşte maçı ve Turkcell Süper Lig'in 6. Haftası'nda kendi sahamızda oynadığımız Kayserispor maçında yaşanan olaylar bu malum grubun amacını belli eden en güzel örneklerdir. Gönül isterdi ki bugün kulübümüzün resmi sitesine bazı görüntüler koyarak bizleri bir hedef haline getirenler aynı objektif ve tarafsızlığı Mtk Budapeşte, Kayserispor ve Sivasspor maçlarında yaşanan olaylarda da gösterebilselerdi.

Mtk maçında üyelerimizi tahrik edenler ve haksız yere ceza almasını sağlayanlar, Kayserispor maçında yine aynı şekilde hareket edenler, Sivasspor maçında yine sahnedelerdi fakat ne yazık ki bize bu iftirayı atarak, kulübümüzün resmi sitesi üzerinden hedef olarak kendi adamlarını değil de bizleri gösterdiler. Yönetim tarafından desteklendiği herkesçe bilinen malum grup Sivasspor maçı sonunda dışarı çıkmakta olan üyelerimizi tahrik etmiştir ve dayak yeme pahasına görevlerini yerine getirip, iftiracı zihniyetin kendilerine verdiği görevi başarıyla yerine getirmişlerdir. Bu provokasyon içeren görüntüler Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu güvenlik kameralarında ve Digitürk Lig TV arşivlerinde mevcuttur. Bu görüntüler aynı zamanda ilgili emniyet birimlerinde mevcuttur. Koyduğu belgelerle objektif olduğunu iddia etmeye çalışan iftiracı zihniyet desteklediği ve beslediği malum grubun görüntülerini bahsettiğimiz kaynaklarda olmasına rağmen yayınlamamıştır ya da yayınlamaktan çekinmiştir.

Yaşanan tartışma anında olayları yatıştırmaya çalıştığı kulübümüzün resmi sitesindeki görüntülerde de sabit olan Sefa Ağabeyimiz, basına elinde bıçakla görüntüsü yansıyan Kadir Taşan'la hasbelkader içeri saniye farkıyla giriş yapması acaba neden bu kadar ayrıntılı ve sür manşet yayınlanmaktadır? 2 tane giriş kapısı olan Maraton Üst E Bloğa Uganda Başbakanı'da girebilir, arkasından sabıkalı bir vatandaşta girebilir. Böyle bir rastlantıda nasıl bir bağlantı kurabilirsiniz? Sizin objektif olma anlayışınız bu mudur?
 


Resimde görüldüğü gibi yaşanan tartışmayı Sefa Ağabeyimiz ayırmaktadır ve karşı tarafa değilde başında ve üzerinde GFB kıyafeti bulunan kişiyi yatıştırmaya çalışmaktadır.

Madem bu görüntüler güvenlik nedeniyle her maçta kayıt altına alınıyor peki neden bu objektif ve şeffaflık Mtk maçında yaşanan olaylarda tüm kamuoyuyla paylaşılmamıştır. Mtk maçında başta Sefa Ağabeyimiz olmak üzere olaylar anında tribünde olmayan bir çok üyemiz haksız yere cezalar almıştır. Bu olayların yaşandığı zamanlarda sizden bu görüntüleri yayınlamanızı istediğimizde hep sessiz kalmıştınız. Sessizliğinizi kişisel kin ve nefretinizin istediği doğrultuda mı bozmak zorundasınız? Sizin için adalet bu mu? Hukuktan bahsediyorsunuz peki Sefa Ağabeyimiz 25 Ocak 2009 Pazar günü oynanan Fenerbahçe - Trabzonspor maçına elinde mahkeme kararı olmasına rağmen neden maça alınmamıştır? Bu durumda hukuk tanımayan sizler değil misiniz?

Basına yansıyan bir bıçağı emniyette verilen ifadeyi ve bu ifade doğrultusunda savcının verdiği kararı hiçe sayarak bir bıçak üzerine Sefa Ağabeyimizi ve grubumuz üyelerini töhmet altında bırakan iftiracılar acaba 5 Ekim 2008 Pazar günü saat 21.00'da Kadıköy'de oynadığımız Fenerbahçe - Kayserispor maçı öncesi yine grubumuzu tahrik etmek ve olay çıkarmak amacıyla içeri sokulan bıçakların emniyetçe yakalanıp, tutanak tutulduğunu ve bıçağı yakalatan kişilerin acaba neden bu şekilde sitede yayınlanmadığını açıklasınlar. Bunu da merak edenler Kadıköy İskele Polis Karakolu'na giderek 5 Ekim 2008 Pazar günü arşivlerini araştırabilirler. Acaba yakalanan bu bıçaklar iftiracıların işlerine gelmedi mi? O günü o bıçakları yakalatanların amacı futbol terörü oluşturmak değil miydi?

Son haftalarda özellikle Maraton Üst tribünü takıma destek yönünden oldukça başarılıydı ve grubumuz bu yüzden herkesçe takdir ediliyordu. Oluşan bu güzel atmosferin iftiracı zihniyet tarafından beslenen Mtk maçı provokasyoncuları maalesef Sivasspor maçının bitiminde karşımıza çıktı. İşin ilginç olan kısmı bu kişilerin maç yasaklarının bittiği gün yeniden böyle bir olay çıkarmalarıdır.

3 senedir, kendinize düşman ilan ettiğiniz kişilerle sürekli GFB grubunun kontak halinde olduğunu ve GFB grubunun bu kişilerden maddi destek aldığı konusunda iftiralarınıza yadsıdık! Bizi yapmamış olduğumuz bir şeyle töhmet altında bırakırken, kendi yapmış olduğunuz bedelsiz bilet organizasyonunuzu neden açıklamıyorsunuz!?

Sezon öncesi yapılan kart satışında, grup üyelerimiz veya hiçbir gruba üye olmayan insanlara E bloktan kart satışı yapmadığınız günlerde ayırtmış olduğunuz bu koltuklar, rüşvet olarak dağıtacağınız bu el altından verilen biletlerin habercisi miydi?

İftiralar atarak, her fırsatta bizleri camia içerisinde ve dışında bir hedef olarak gösteren bu vicdansız zihniyeti Allah'a havale ediyoruz. Şüphesiz ki Allah en iyi bilen ve görendir.
 
Saygılarımızla,

Genç FENERBAHÇELİLER
 

#10 - Mart 04 2009, 16:21:54
Hakkımda bilmen gerekeni ;  Hakkın olduğunda söylerim ...

El çükü ile gerdege girene damat degil godoş derler ... ; )

 
04.03.2009 Kadıköy Şükrü Saraçoğlu Stadyumunda, yani stadımızda, oynanan FENERBAHÇE-Sivasspor Türkiye Kupası yarı final ilk maçının öncesinde, devre arasında ve maçın devamı esnasında muhtelif haksızlıklara, hatta ve hatta rezilliklere FENERBAHÇE Spor Kulübünün Başkanı nın yapmış olduğu kışkırtma neticesinde şahit olunmuştur!

Peki nedir bu kepazelikler?

1. Maraton Üst E ve F blokta bazı arkadaşlarımızın ve üyelerimizin kombine kartlarını okutmasını müteakiben maça girmelerinden saniyeler sonra, Yüce Devletimizin kendisine verdiği yetkiyi sınırlarını her defasında aşarak kullanan ve desteğini bizzati Fenerbahçe’mizin Başkanından alan o meşhur(!) polis memuru, yetkilerini tekrar aşarak ve haksız yere arkadaşlarımızı gözaltına aldırmıştır!

2. Maraton üst tribününden alınan arkadaşlarımızın hiçbirinin, kulübün resmi internet sitesinde yayınlanmış ve tamamen grubumuzu karalamak üstüne yapılan komploya dair verilen resimlerde yer alan arkadaşlarımızla ilgisi yoktur!

3. Sivasspor maçında olay Maraton Üst Tribünü E blokta cereyan etmiştir! Ama ve lakin, gücünü Fenerbahçemizin Başkanından alan polis memuru, almış olduğu emirler doğrultusunda Migros Tribününde maç izleyen ve Fenerbahçemize destek veren üyelerimizi de gözaltına aldırmıştır! Bu gözaltılar esnasında da yapılan darplar ve edilen hakaretler maksimum seviyelere ulaşmıştır! Burada maç izleyen ve destek veren kişilerin maratondaki olaylar ile alakası nedir! Bu kadar anti –demokrat ve akıl dışı bir uygulama ancak Orta Çağ Avrupa’sında görülebilir! Bu nasıl bir mantıktır…!

4. Arkadaşlarımızın gözaltına alınması esnasında kendilerine, grubumuza, taraftarlık kavramı da hedef alınarak ağır hakaretler edilmiştir ve ortada bir kendilerine yapılan darplar söz konusudur! Şiddete maruz kalmışlardır!

5. İnsanları tiplerine bakarak gözaltına almak ancak ve ancak despotizm amaçlı monarşik sistemlerde olabilir! Türkiye Cumhuriyeti’nin içinde böyle bir yapıya sahip olmadığı gün gibi aşikar iken, bu nasıl bir uygulamadır ki, demokratik yapı hiçe sayılmaktadır!

6. Hangi güç odakları bu rezilliğe çanak tutmaktadır?

7. Buradan tekrar çağrı yapıyoruz; MTK maçı ve ligin ilk yarısında oynanan Kayserispor maçının kamera kayıtları da çıkarılsın! Koyulsun ortaya! Eğer adalet varsa, Sivasspor lig maçı da dahil olmak üzere, bütün belgeler ortaya koyulsun!

Tribün Teröristlerini biz de istemiyoruz stadımızda! Bunların acilen stadımızdan def edilmesini istiyoruz! Bu konuda yetkili makamları da göreve çağırıyoruz! Eğer, yasaları tam uygulamak istiyorsanız o zaman bu kişileri stadımızdan def edin!

Son sözümüz de size olsun Fenerbahçemizin Başkanı! Bu dünyada sahip olduğunuz mevkiden aldığınız güçle ve elinizdeki maddi imkanlarınızla hak etmediğimiz birçok kötülüğü bize yaptınız! Ama ahirette ve gerçek dünyada bu yaptıklarınızın hesabını nasıl vereceksiniz? Bu kantarın topuzunu ayarlamanız artık çok zor! Çünkü bu haksızlıklarınızın, bu iftiralarınızın izahı yok… Allah size dersinizi verecektir! Dua ediniz ki, bu dersi bu dünyada alınız! Çünkü öbür dünyaya kaldıysanız, sizin için çok üzgünüz!

 
Saygılarımızla,

Genç FENERBAHÇELİLER
#11 - Mart 05 2009, 17:33:23
Hakkımda bilmen gerekeni ;  Hakkın olduğunda söylerim ...

El çükü ile gerdege girene damat degil godoş derler ... ; )

Sayın Metin Şen'in bugün antu.com adlı sitede yapmış olduğu açıklama çok tercih etmememe rağmen beni de bu şekilde genel bir açıklama yapmaya itmiştir. Yazılı ve genel bir açıklamayı tercih etmeme nedenim Sayın Metin Şen'e kapımın her zaman açık olmasındandır. Sayın Şen istediği zaman gelir ve sıkıntılarını ve fikirlerini benimle hem kulüp başkanı hem de Fenerbahçeli bir büyüğü olarak paylaşabilir. Tıpkı kulübümüz adına geliştirdiği ve başarılı olmuş birçok projeyi benim ve yönetimimiz ile yüz yüze paylaştığı gibi.
 
Sayın Metin Şen açıklamasında kendisi ile ilgili bir takım yalan ve iftiralar olduğunu söylüyor ve benim ve yönetimdeki bazı arkadaşlarımızın bunlara itibar ederek kendisine karşı tavır aldığımızı belirtiyor. Ne benim ne de yönetimimizin kesinlikle Sayın Metin Şen'e karşı bir tavrı söz konusudur. Sayın Metin Şen ve kamuoyunun şunu net olarak bilmesini isterim ki ben yalanlara ve dedikodulara prim veren bir insan değilim. Eğer öyle olsa idim yürütmekte olduğum Fenerbahçe Spor Kulübü başkanlığı görevimi bir gün bile sürdüremezdim. Hakkımda atılan iftiralar ve yalanları ve bunların ne noktalara varabildiğini daha geçtiğimiz günlerde hep beraber gördük.
 
Sayın Metin Şen ve tüm kamuoyu, kulübümüz üzerinden kendilerine çıkar sağlamaya çalışanları ve onların çirkin yüzlerini her geçen gün daha net olarak görmektedir.  Göreve geldiğim ilk günden bu yana kulübümüzü bu fırsatçılar ve çıkarcılara karşı korumak adına savaş verdik ve bundan sonra da vereceğiz. Ben ve Fenerbahçe Spor Kulübü yönetimi Sayın Metin Şen'i bu savaşta karşımızda değil her zaman yanımızda görmektedir.
 
Saygılarımla
Aziz Yıldırım
Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı

#12 - Mart 06 2009, 17:23:02
Hakkımda bilmen gerekeni ;  Hakkın olduğunda söylerim ...

El çükü ile gerdege girene damat degil godoş derler ... ; )

Şerefsizlere kızgın, Başkana kırgınım

10 yaşından itibaren kulübün içinde yer alan, camia içinde yaşananları evdeki telefon konuşmalarından, eve gelen misafirlerin sohbetlerine köşedeki koltuğa oturarak kulak kabartan sayılı ve şanslı kişilerden biriyim. Rahmetli Sayın Semih Bayülken beni kucağına aldığında yanağımı sıkarken ve gülerek "söyle bakalım kaptan kim" dediğini hatırlarım hala. 30 seneye yakın bir zamandır kulübün içindeki dinamikleri iyi bildiğimi sanıyorum. Kulüpte olan dedikodu mekanizmasının diğer kulüplerde olduğu gibi camiaya zarar verdiğini iyi bilenlerdenim. Kulübe gidip gelmeye başladığım ilk günden itibaren her zaman kulübün menfaatlerini gözetmişimdir.

1990`lı yılların ortasında kurduğumuz Antu/Fenerlist sayesinde taraftarın biraraya gelerek organizasyonları, fikirlerini tartışabilecekleri ortam yarattığımızda hedefimiz taraftarın sinerjisin biraraya getirmekti. Taraftarın sesi olarak yönetimlere, kamuoyuna tarafarın sesini sağlıklı olarak duyurmaktı hedef. Bunu da taraftarın sayesinde başardığımızı düşünüyorum.

Hayatım boyunca camia içinde yer alan, yönetimlerde bulunan, Fenerbahçe medyası içinde yer alan kişilerin %99`u ile çok iyi ilişkilerim olmuştur. Antu`nun 11 senelik geçmişi sırasında tarafarlarımız/üyelerimiz bu kişiler hakkında eleştiri ve övgüler yapmıştır. Övgülere kimse bir şey demez ancak eleştiri olduğu zaman arkadaşlarım hemen arar "senin" orda bana hakaret etmişler nasıl oluyor derler, gönül koyarlar, selamı sabahı keserler. Bu sebepden dolayı bir çok arkadaşım ile ilişkilerim kesilmiştir. Antu forumlarında yazılanlara müdahale hakkını hiç bir zaman görmedim kendimde. Taraftar Ali Şen de dahil olmak üzere herkes hakkında eleştiri yapmıştır burada. Kurallar çerçevesinin dışında hiçbir şekilde müdahale edilmemiştir. Kimi zaman Aziz Yıldırım`cı olduk kimi zaman büyük planlar ile yönetimin altını kazanlar olduk.

Kulübe bir çok proje üretip gelir getirici aktivitelerde bulunduk. Hepsini anlatmayacağım çünkü konu o değil. Yönetimimizdeki arkadaşlarım neler yaptığımı çok iyi bilir.

Taraftarın buluştuğu platform olarak tribünlerde yaşanan gerginliklere son vermek açısından yönetim ve taraftar grupları arasında iletişimi sağlamak için herşeyi yaptık. Belli bir noktaya da geldik ancak başarılı olamadık. O günden itibaren bu konuların uzağından yakınından geçmedik.

Bunları neden anlatıyorum? Ben şunu yaptım bunu yaptım demek için değil. Aşağılık dedikodulara cevap verme şansım olduğu için yazıyorum.

Kulübün en büyük zaaflarından biri olan dedikodu mekanizması durmak bilmiyor. Dedikodu kazanı ile sıra bana gelmiş anlaşılan. Bu tip konulara hiç bir şekilde rağbet etmedim ve kulak asmadım bugüne kadar ancak cevap verme zamanı geldi.

Taraftar grupları aram hep iyi olmuştur bugüne kadar. Taraftar gruplarının sorunlarını dinlemiş ve bunları yönetimimize hep aktarmışımdır. Bu sadece Aziz Yıldırım zamanında olmamıştır. Ali Şen zamanında da taraftar grupları olmamasına rağmen hep yardımcı olmaya çalışmışımdır. Bir allahın günü bir taraftar grubuna bedava bilet vermemişimdir. 4-5 sene önce Antu/Fenerlist taraftar organizasyonu yaptığında, 3-4 sene önce GFB bir deplasman organizasyonu yaptığında otobüs konusunda katkıda bulunmuşumdur. Bunu da yönetimimize söylemişimdir.

Hatırlayacaksınız 4-5 ay önce Gfb başkanımız hakkında ağır bir bildiri kaleme almış ve sitesinden yayınlamıştı. Bundan kısa bir süre sonra bu yazıyı kaldırmıştı. Antu`da bu hareketi eleştiren bir yazı yazmamızın ardından Gfb ikinci bir açıklama ile şahsen beni suçlayarak, bildiriyi  kaldırmam konusunda ricacı olduğuma dair yalan dolu beyanda bulunmuştu. Daha sonra bu hareketinden sonra da özür dilenmişti. Buna rağmen Sefa`yı sevdiğimi her zaman söylemişimdir. Sefa`nın gerek bildiri konusunda daha da önemlisi Maraton tribününe geçerek hata yaptığını da o zaman kendisine iletmişimdir. Geçen hafta otobüs konusunda yardım istediğinde olumsuz cevap vermeme rağmen yardım etmişim gibi gösteren bu aşağılık yalanların kaynağı, o bildirinin yayınlandığı dönemdeki gibi Sefa ise tüm ilişkilerimi kestiğimi belirtiyorum.

Son yaşananlar olaylarda benim ismimi şerefsizce ortaya atanlar (kim olduklarını bilseydim isimlerini yazardım) Gfb`ye yardım ettigimi söyleyenler bu çamur ve iftira`yı kanıtlamak zorundadırlar. Sefa`nin mahkemelerine yardımcı olduğum yalanını uyduran şerefsizler arkadan konuşarak değil yüzüme karşı söylemek zorundadırlar.

Bu yalan ve dedikodu mekanizmasının son kurbanı olmayacağım. Olmayacağım çünkü üyeleri sayesinde sesimi duyuracak bir Antu gibi platform var. Gfb`nin geri adım attığı (kulüp ile anlaşmasına rağmen Migros tribününe dönmemeleri) gün -Antu`da açıkladığımız gibi- Gfb`nin hiç bir konusuna yardımcı olmayacağımızı, arabulucu olarak devrede olmayacağımızı açıklamıştım. Bugünde hiç bir şekilde yardımcı olmadığımı tekrar üstüne basa basa söylüyorum.

Beni esas üzen konu bu şerefsiz ve alçak dedikoduları çıkaranlara inanan Sayın Aziz Yıldırım ve bazı yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımın tutumudur. Bugüne kadar Fenerbahçe menfaatlerini HER ZAMAN önde tuttuğumu, başkanımız Aziz Yıldırım ve arkadaşlarının sonuna kadar arkasında olduğumu her platformda dile getirdiğimi en iyi Sayın Aziz Yıldırım ve yönetim kurulumuz bilir. Bu yalan ve iftiralar inanan başkanımıza ve bazı yönetim kurulu arkadaşlarıma teessüf ediyorum.

Bu ve bunun gibi iğrenç iftira ve dedikodular geçmişte Fenerbahçe sevdalılarını, küstürdü ve kulüpten uzaklaştırdı. Ben bu iğrenç mekanizmaya kurban olmayacağım. Hiçbir güç çok sevdiğim kulübüme hizmet etmekten beni alıkoyamaz. Geçmişte olduğu gibi gerek Antu gerekse camia içinde her türlü hizmete devam edeceğim.

Metin Şen
ANTU
#13 - Mart 06 2009, 17:28:47
Hakkımda bilmen gerekeni ;  Hakkın olduğunda söylerim ...

El çükü ile gerdege girene damat degil godoş derler ... ; )

Hodri Meydan’ı Karşılıyoruz!


Sezonun ilk yarısında Kocaeli İsmet Paşa Stadyumu'nda oynanan karşılaşma öncesi yaşadığımız bilet krizini çözerek büyük bir dostluk örneği gösteren, maç öncesi ve sonrası bizleri en güzel şekilde karşılayan ve misafir eden Kocaelispor taraftar grubu Hodri Meydan üyesi kardeşlerimizi karşılamak ve en iyi şekilde misafir etmek için 14 Mart Cuma günü saat 16.30'dan itibaren Kızıltoprak'ta bulunan eski dernek binamızın önünde toplanıyoruz. Bütün üyelerimizi bekliyoruz

Genç FENERBAHÇELİLER
#14 - Mart 09 2009, 22:13:35
Hakkımda bilmen gerekeni ;  Hakkın olduğunda söylerim ...

El çükü ile gerdege girene damat degil godoş derler ... ; )

Federasyona Uyarımızdır !


Milli futbolcumuz Emre Belözoğlu Kayseri maçında bir hata yaptı. Yayıncı kuruluşun tekrar tekrar gösterdiği olay görüntüleriyle, yine yayıncı kuruluşun tescilli Fenerbahçe düşmanı kabzımal eskisi maç yorumcusunun konuşmalarıyla  ve bugün gazetesinde yazdığı yazısının etkisiyle hem oynamama cezası verileceğini, hem de Emre`den milli takım kaptanlığının alınacağı yönünde duyumlar alıyoruz.

Yıllar boyunca Galatasaraylı futbolcuların bundan çok daha ağır hareketleri görmezden gelinirken söz konusu Fenerbahçeli bir futbolcu olunca belli ve tanıdık bir güruhun ortalığı ayağa kaldırması çok hiç de şaşırtıcı değil aslında.

15 Şubat 1998`de Ali Sami Yen Stadı`nda oynanan ve şu anda Merkez Hakem Kurulu başkanlığı yapan Oğuz Sarvan`ın yönettiği bir maçta, Galatasaraylı Tugay, Fenerbahçeli Okacha`ya aynı hareketi yaparken ne ceza aldı dersiniz? Hiç hem de koca bir hiç... Ne oynamama cezası aldı ne de milli takımla ilgili bir tasarrufta bulunuldu. Aksine adam milli takımı bıraktığını açıklamasına rağmen peşinden koşuldu

Yıllarca Hagi`lerin, Bülent Korkmazların, Hakan Şükürlerin, Ayhan Akmanların bu tür hareketlerini seyrede seyrede bıkan bizler, Fenerbahçeli bir futbolcudan görmeye alışmadığımız bir hareketi görünce kendimizle çelişmemek adına Emre`yi uyardık.

Ancak hiç kimse bizi yanlış anlamasın. Emre`nin hareketi uygunsuzdur ama bunların çok daha ağırlarını yıllardır yapanlara karşı kimsenin sesini çıkarmadığı bir ülkede, sırf Fenerbahçe futbolcusu diye Emre`yi linç etmelerine asla ve katiyen izin vermeyeceğiz. Milyonlarca taraftar bu haksızlığa karşı Emre`nin arkasında olacağız.

Ulusoy`un karanlık döneminin ardından göreve gelen Mahmut Özgener hepimizi umutlandırmıştı. Ancak üzülerek görmekteyiz ki, kim daha çok ağlarsa, kim yürüyüş yapıp, kapılarına çelenk bırakırsa onun dediği oluyor.

Mahmut Özgener`e hatırlatırız, eğer Fenerbahçe düşmanlığı tescilli bu güruhun isteklerine uyarak Emre`ye ceza gelir ya da milli takım kaptanlığı elinden alınırsa protesto neymiş dünya alem görür. Bir kabzımal eskisi Emre`yi milli takımda görmek istemiyor diye yazacak ve bu istek anında yerine getirilecekse, bizim de sizden isteğimiz istifanız olur.



Protesto ve görüşlerinizi iletmek için
Futbol Federasyonu faks numarası: 0 212 268 45 68


ANTU
#15 - Mart 11 2009, 23:46:27
Hakkımda bilmen gerekeni ;  Hakkın olduğunda söylerim ...

El çükü ile gerdege girene damat degil godoş derler ... ; )

Turkcell Super Lig'in 25. haftasında deplasmanda Bursaspor ile oynadığımız ve 2-1 kaybettiğimiz maçın ardından gerek dönüş yolunda gerekse gece Samandıra Tesislerimiz'e gelen bir grup kendini bilmez, çirkin tezahüratlarda bulunmuş ve Fenerbahçe camiasına yakışmayacak davranışlar sergilemişlerdir. Bursa'dan dönüşte futbol takımı oyuncularımız ve kafilemizin bulunduğu otobüs ve araçları yolda sıkıştıran ve kaza tehlikesi atlatılmasına neden olan bu grup Samandıra Tesislerimizin önünde de dakikalarca küfürlü tezahüratta bulunmuş ve futbolcularımıza hakarete varan davranışlar sergilemişlerdir.
 
Alınan bir başarısız sonucun ardından adına taraftar demeye dilimizin varmadığı bu bir avuç kendini bilmezin yaptıkları hiç bir şekilde kabul edilemez bir davranıştır. Fenerbahçeli olmayan ve takımımızın aldığı her olumsuz sonucun ardından organize bir biçimde ortaya çıkan bu grubun amacının, neye ve kimlere hizmet ettikleri bellidir. Samandıra'da olay çıkaran bu grup, gazetecileri de tehdit etmiş ve onların da görüntü almasını ve fotoğraf çekmelerini engellemiştir. Yöneticilerimiz ve başkanımızın havaalanlarında ya da kendi kişisel işleri ile ilgili mekanlarda dakikalarca gazetecilik sınırlarını aşarak görüntüler almaya çalışan ve uyarıldıklarında bunu görev yapmamız engelleniyor şeklinde haberleştiren basının bu bir avuç kendini bilmenizin tehditleri karşısında geri adım atması ve bunu gündeme dahi getirmemesi de son derece manidardır.
 
Ancak gerek bu çirkin olayları yapanlar, gerek bunların arkasındakiler gerekse basında bunları şirin göstermeye ve hatta bu çirkinlikleri taraftar tepkisi olarak nitelendirmeye çalışanlar şunu net olarak bilmelidirler ki bu girişimleri sonuçsuz kalacaktır. Fenerbahçe Spor Kulübü yönetimi bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da bu kendini bilmezlerle mücadele edecektir. Yönetimimiz hem saha içinde hem saha dışında camiamıza yakışmayan davranışları sergileyenler ve Fenerbahçe'nin ağırlığını taşıyamayanlar hakkında gerekli tedbirleri alacaktır.

Fenerbahçe Spor Kulübü
#16 - Mart 22 2009, 22:08:25
Hakkımda bilmen gerekeni ;  Hakkın olduğunda söylerim ...

El çükü ile gerdege girene damat degil godoş derler ... ; )

Bugünkü Vatan Gazetesinde "Semih'in Kısmeti Açıldı" başlıklı bir haber yayınlanmıştır.  Kaptanımız Semih Şentürk ile ilgili olarak bugüne kadar kulübümüze yapılmış hiçbir teklif bulunmamaktadır. Keza, devre arasında da kulübümüze futbolcumuz için böyle bir teklif gelmemiştir. Olmayan teklif üzerine kurulan pazarlık senaryosu tamamen hayal mahsulüdür.

Kaptanımız Semih Şentürk, haberde adı geçen Fiorentina, Real Betis ve Blackburn Rovers gibi kulüplerden daha büyük bir camia olduğumuzu bilecek düzeyde Fenerbahçelidir. Haberin içeriğinden bu iddiada bulunanların, kulübümüzün ve futbolcumuzun büyüklüğünü kavrayamadığı anlaşılmaktadır.   

Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur
 
Fenerbahçe Spor Kulübü
#17 - Mayıs 02 2009, 01:39:29
Hakkımda bilmen gerekeni ;  Hakkın olduğunda söylerim ...

El çükü ile gerdege girene damat degil godoş derler ... ; )

FeDeR`in Taraftar Panel Duyurusu

Son Yıllarda Fenerbahçe tribünlerinde yaşadığımız olumsuzlukların çözümüne katkı sunabilmek ve özellikle futbol takımımızın başarısızlığı nedeniyle taraftarın yasadığı üzüntülerin bir kez daha yaşanmaması için yönetimce uygulanmasını istediğimiz yöntemleri yeni seçilecek Yönetim Kurulumuza iletebilmek amaıiyla bir panel düzenlenecektir.

Panel 10 Mayıs Pazar günü Altıyol Mujdat Gezen Sanat Merkez´inde saat 13:00´de başlayacaktır.

Panele getirilecek önerilerin yazılı olarak sunulması çok yararlı olacaktır.

Öneriler FeDeR tarafından oluşturulacak bir komisyonca duzenlenerek dosya halinde yeni seçilecek kulüp yonetimine sunulacaktır.

Ayrıca bu çalışma özet halinde kongrede okunacaktır.

Katılmak isteyen taraftarlarımıza duyurulur...

FeDeR
Fenerbahçeliler Derneği
#18 - Mayıs 05 2009, 00:08:47
Hakkımda bilmen gerekeni ;  Hakkın olduğunda söylerim ...

El çükü ile gerdege girene damat degil godoş derler ... ; )

Efes Pilsen'in, dün Abdi İpekçi'de oynanan 6. maçı kazanarak seride durumu 4-2'ye getirmesiyle birlikte şampiyonluğunu ilan etmesinin ardından taraftarların salonu savaş alanına çevirmesi üzerine Fenerbahçe Yönetimi yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada şu satırlara yer verildi:

"Beko Basketbol Ligi 2008-2009 sezonunu şampiyonlukla tamamlayan rakibimiz Efes Pilsen'i bu büyük başarılarından ötürü kutluyoruz.

Sporseverlere kaliteli bir final serisi yaşatmayı amaçlayan takımımızın, sıklıkla hakem hatalarıyla karşılaşması ve ayrıca hiçbir zeminde görmek istemediğimiz olayların yaşanması, sarı lacivert ailemizi derinden üzmüştür.

Türkiye'nin spor vitrinine daima öncü ve örnek olmayı hedefleyen ve bu amaç uğruna büyük uğraşlar veren Fenerbahçe Spor Kulübü olarak, galibiyeti de mağlubiyeti de adımıza yakışır bir biçimde karşılamamız gerektiğinin bilincindeyiz.

Bu nedenle, dün akşam Abdi İpekçi Spor Salonu'nda yaşananlar, Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyeleri olarak büyük bir üzüntüye kapılmamıza ve Kulübümüzün temsil ettiği değerlerin zedelenmesine neden olmuştur.

Yaşananları hoş görmemiz veya tasvip etmemiz söz konusu dahi olamaz. Ancak büyük taraftarımızın arasına karışıp bu istenmeyen olaylara sebebiyet verenlerin, aynı bilinçle hareket etmediklerini de söylemek zorundayız.

Çocuklarıyla takımını desteklemeye gelen sağduyulu sporseverlere hiç kimsenin böyle bir anı bırakmaya hakkının olmadığını önemle vurgulamak istiyoruz.

Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu olarak, dün yaşananlar nedeniyle büyük üzüntü duyuyor, benzeri olayların bir daha yaşanmaması adına gerekli katkıyı sürekli olarak sağlama sözü veriyoruz"

FENERBAHÇE Yönetimi !
#19 - Haziran 18 2009, 22:21:56
« Son Düzenleme: Haziran 18 2009, 22:22:59 Gönderen: gIcIk »
Hakkımda bilmen gerekeni ;  Hakkın olduğunda söylerim ...

El çükü ile gerdege girene damat degil godoş derler ... ; )



Fenerbahçe Kulübü, basında sarı-lacivertli kulübü ilgilendiren birçok transfer dedikodusu yer aldığını, ancak adı geçen hiçbir isimle herhangi bir temasın söz konusu olmadığını bildirdi.

Sarı-lacivertli kulübün resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, basında Fenerbahçe Kulübü’nü ilgilendiren birçok transfer dedikodusu yer aldığı belirtilerek, “Necati Ateş, Halil Altıntop, Kuranyi, Demichelis ve Van Nistelrooy gibi futbolcular başta olmak üzere, adı geçen hiçbir isimle herhangi bir temasımız söz konusu değildir. Kulübümüzden yapılan tüm açıklamalara rağmen bu tip haberlerin hız kesmeden devam etmesi, Fenerbahçe markası üzerinden tiraj elde etme çabalarının bir sonucu olarak değerlendirilmektedir. Söz konusu iddialar ayrıca Fenerbahçe taraftarını da gereksiz bir beklenti içine sokabilmektedir. Bu tip haberlerin yayılmasında piyasayı kızıştırmak isteyen menajerlerin de aktif katkısı olduğu bilinen bir gerçektir” denildi.


FENERBAHÇE Spor Kulubü
#20 - Temmuz 27 2009, 20:17:05
Hakkımda bilmen gerekeni ;  Hakkın olduğunda söylerim ...

El çükü ile gerdege girene damat degil godoş derler ... ; )

Geçtiğimiz günlerde Beşiktaş Kulübü Başkanı, Yönetim Kurulu Üyeleri, Futbolcu ve Teknik Ekibi'ne yapılan saldırıyı tüm samimiyetimizle kınıyoruz. Yaklaşık iki ay önce 2008-2009 futbol sezonunu çifte kupa ile tamamlayan Beşiktaş Kulübü'nde yaşanan bu olumsuz olayın, bu camianın ötesinde tüm spor ailesi içinde değerlendirilmesini, sebeplerinin araştırılarak onlarca yıldır yapılan yanlışlıklara artık son verilmesini istemenin sosyal bir sorumluluk olduğunu düşünüyoruz.

Türk sporunun tüm paydaşlarından ve özellikle iletişim yolu ile milyonlara ulaşanlardan, bu önemli konuya samimiyetle yaklaşmalarını, sırt çevirmemelerini ve yaklaşan tehlikeyi görerek ortak bir çözüm üretmelerini beklemekteyiz.

Hangi spor dalında olursa olsun mücadele eden tüm kulüplerin ortak hedefi başarılı olmak, başarılı sonuçlar elde etmektir. Ama unutmamak gerekir ki her yarışmadan bir tek birinci çıkmakta, yarışma sonunda başarısız olup, yarışmadan ayrılanlar olmaktadır. Bu, yarışmanın doğasında olan değişmez bir gerçektir.  Yarışmayı çekici ve güzel kılan başarıların ve başarısızlıkların önceden kestirilemez olmasıdır. Kulüpleri hedeflerine ulaştıran ya da hedeflerinden uzak kalmalarına sebep olan, çoğu önceden kontrol edilemeyen, biri birinden bağımsız pek çok değişken bulunmaktadır. Bu denli çekici ve güzel bir yarışmanın sonunda, rüyaları gerçek kılan veya hayal kırıklıklarını doğuran çoğu kez bu değişkenlerde saklı çok küçük ayrıntılardır. 

Kulüp yöneticileri de böylesine çok değişkenin bir arada bulunduğu bir alanda, yarışmanın sonunda ortaya çıkan başarıya ya da başarısızlığa sebebiyet veren bu ayrıntılarla ya başarılı kabul edilmekte yada başarısızlığın tüm sonuçları olanca ağırlığı ile omuzlarına yüklenmektedir. Bir önceki sezonun başarısının ardından en küçük tökezleme, iletişimin her yolu ile şiddetle eleştirilmekte, yapılan eleştirilerden etkilenen binlerce kişi, en uç noktasında linç kültürü ile hareket edebilmektedir.

Unutmamak gerekir ki kulüpler için hedefleri büyüten bir önceki başarılarıdır. İster izlenme kaygısı, ister popülizm isterse başka bir sebeple olsun, bir kulübün elde edebileceği makul bir başarının ötesinde hedef gösterenlerin, hayallerini iletenlerin, gösterdikleri hayali hedeflere ulaşılmadığında, üzgün taraftarlara tuttukları takımın yöneticilerini, sporcu ve teknik ekibini sorumlu göstermeleri, bunun sonucunda ortaya çıkan çirkin linç tabloları karşısında ise göz yaşı dökmeleri ülkemizin bir gerçeğidir. Artık bu duruma el birliği ile dur denmelidir. Kulüplerin kendi iç düzenlemelerinde sorumlulukların paylaşımı ve sonuçları bellidir. Seçilmiş bir yönetim kuruluna "git" demek sadece onları seçen genel kurulların görev ve sorumluluğundadır. Aksi düşünüldüğü takdirde kulüplerimizde ortaya çıkan durum düzen değil, kargaşa olacaktır.

Yönetim Kurulu tarafından atanmış teknik ekibi, transfer edilmiş sporcuları beğenmemek eleştirmek ayrı bir şey, yönetimin yerine geçip, teknik ekibi istifaya, sporcuyu kulüpten ayrılmaya çağırmak başka bir şeydir. Kendi sporcusuna, teknik adamına, yönetimine küfür edenler yaptıklarının kulüp sevgisi ile ifade edilemeyeceğini anlamalı ve görevli olanların görevlerine müdahale etmemelidir. Bu bağlamda seçilmiş bir yönetimi eleştirmenin, tenkit etmenin sınırı ile, onları seçenlerin yani genel kuruların yerine geçip istifaya çağırmanın, hakaret etmenin sınırı birbirinden ayrıştırılmalıdır. Milyonları bu noktaya hareketlendiren iletişim kanalları ne denli tehlikeli bir yol tuttuklarını görmelidir.

Yaptığı işte başarısız bir kişiyi eleştirmenin, protesto etmenin başka bir şey, ona hakaret etmenin, hesap sorma makamı yerine geçip onun hakkında tasarrufta bulunmanın farklı bir şey olduğu anlaşılmalıdır. İletişim şekli  hangi yolla yapılırsa yapılsın "Spor Basınımızın Değerli Mensupları" da eleştiri, yorum, değerlendirme gibi habercilik gereği olan misyonlarını, kulüplerin iç işleyişine müdahale noktasına taşımamalıdır. Yazılan ve söylenenlerin iletişim kanalları ile ulaşacağı milyonlar üzerindeki olası etkileri iyi irdelenmelidir. Sınırlar aşıldıktan sonra ortaya çıkacak tablo karşısında ah vah edinmenin "timsah göz yaşı olacağı " yaşananları geri döndüremeyeceği göz ardı edilmemelidir.
 
Sonuç olarak herkes görevini yapmalı, yapmakla yükümlü olduğu görevinin sorumluluğunun sonuçları ile alakalı hesabını kanunlar ve hukuki düzenlemeler gereğince hesap sormaya yetkili olanlara vermelidir.  Yetkisi olmadığı halde hesap sormaya soyunanlar, eleştiri ve yorum sınırını aşarak sorumlu olanların işine karışanlar bu kötü alışkanlıklarından vazgeçmeli, milyonlar üzerinde kanaat oluşturma imkanına sahip olanlar bu imkanlarını iyilik yönünde sarf etmelidir. Bu tip tablolara ses çıkarmayan hatta çoğu kere zemin hazırlayan ikbal hayalinde olanlar bunun günün sonunda kendilerine dönebileceğini unutmamalıdır. Başkalarının mutsuzluğundan mutlu olanlar sonunda mutlu olacak bir şeylerinin kalmayacağını çok iyi kavramalı ve anlamalıdır.

Biz Fenerbahçe Spor Kulübü olarak Beşiktaş Kulübü Başkanı, Yönetim Kurulu Üyeleri, Sporcu ve Teknik Adamlarına karşı yapılan saldırıyı kınıyor, bu tür çirkin saldırı, ölçüsüz tepkilerin sona erdirilmesi konusunda atılacak ve atılması gereken her adımda Fenerbahçe Spor Kulübü olarak Beşiktaş'ın yanında olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Ayrıca, herkesi bu konuda hassasiyet göstererek sorumluluk almaya davet ediyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur

Fenerbahçe Spor Kulübü
#21 - Ekim 04 2009, 01:53:18
Hakkımda bilmen gerekeni ;  Hakkın olduğunda söylerim ...

El çükü ile gerdege girene damat degil godoş derler ... ; )

Geride bıraktığımız karşılaşmalarda Maraton Üst B bloğa olan yığılma nedeniyle Maraton Üst A blokta göze hoş gelmeyen boşluklar oluşmaktadır. Bu nedenden dolayı Maraton Üst A ve B bloktan (Taraftar Tribünü) kombine kart sahibi olan tüm taraftarlarımızın kombine kartlarının üzerinde yazan blokta durmaları önemle rica olunur. Ayrıca maçlara çeşitli sebeplerden dolayı gelemeyen kombine kart sahiplerinin kombinelerini tezahürat yapacak kişilere vermeleri gerektiğini bir kez daha hatırlatmak isteriz.

Genç FENERBAHÇELİLER
#22 - Ekim 06 2009, 23:40:49
Hakkımda bilmen gerekeni ;  Hakkın olduğunda söylerim ...

El çükü ile gerdege girene damat degil godoş derler ... ; )

Herhangi bir rest çekme söz konusu değildir. Olması da mümkün değildir.
 

12 yıldır sürdürdüğümüz Kulübümüze destek olma anlayışı bugüne kadar hiç bir zaman sapma olmamıştır olmayacaktır. Hep Destek tam Destek anlayışının konulara bağlı olduğunu düşünenler çok büyük bir yanılgı içindedirler. Antu her zaman Fenerbahçe başkanının, Yönetiminin ve camiasının yanında yer almıştır ve yer almaya devam edecektir. Konulara açıklık getirmek ve başka yerlere çekilmesini engellemek açısından açıklama yapmayı zaruri görüyorum. 4 senedir organize ettiğimiz "Fenerbahçe Taraftar Ödülleri" için her sene başkanımız ve Yönetim Kurulumuz ile görüşür ödüllerin yeri, tarihi ve saati konusunda fikir birliğine varırdık. Organizasyonun yapılış şeklini de paylaşırdık. Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu sene de aynısını yaptık. Organizasyon tarihi konusunda fikir alışverişi yapmadan önce bilet konusunda duyulan rahatsızlığı dile getirmemiz sebebiye bir kaç yönetici arkadaşımdan başkanımız Sayın Aziz Yıldırım`dan geldiği söylenen mesajlar tarafıma iletildi. Bu mesajların ne olduğunu paylaşmam söz konusu değildir.

Bilet konusunda yapılan haberin başkanımızı rahatsız ettiği bir gerçek. Ya bu haber sebebiyle ya da başka bir sebep ile bizlere darılmış olabilir. Buna hakkı vardır.

Ancak şu bilinmelidirki;

Sebep her ne olursa olsun şahsımın ve yöneticisi olduğum Antu`nun, başkanımız Sayın Aziz Yıldırım`a ve herhangi bir yönetici arkadaşıma karşı olması hiç bir zaman söz konusu değildir. Hep Destek tam Destek kesintisiz devam edecektir. Darılma ve gücenme söz konusu olmadığı gibi rest cekmemiz asla söz konusu değildir.

Bizlerin Fenerbahçe`liliğini hala anlayamanların iyi anlaması gerekirki "Fenerbahçe`lilerin arasına kimse giremez".

Sevgiler

Metin Şen 

ANTU
#23 - Ekim 07 2009, 21:45:38
Hakkımda bilmen gerekeni ;  Hakkın olduğunda söylerim ...

El çükü ile gerdege girene damat degil godoş derler ... ; )

Fenerbahçe resmi internet sitesinden Galatasaray’a yönelik bir açıklama yaptı. Son günlerde Galatasaraylı yöneticilerin Fenerbahçe aleyhine yaptığı açıklamalar üzerine bu açıklamanın yapılması mecburi hale geldiği vurgulandı. İşte o açıklama: ’

’Kamuoyunu gereksiz tartışmalara sürüklememek ve camialar arası olması gereken dostluk ve barış ortamına katkımızı sürdürmek için Galatasaray Spor Kulübü Yöneticilerinin derbi zaferimiz sonrasındaki açıklamalarıyla ilgili görüş bildirmekten ısrarla kaçındık. Bu sorumlu ve tutarlı duruşumuzu 2006-2007 sezonunda Ali Sami Yen Stadyumu’nda oynanan ve bugüne kadar eşi benzeri görülmemiş olayların yaşandığı maçtan sonra da aynı şekilde göstermiştik.

Bu duruşumuza karşılık Galatasaraylı yöneticilerin neredeyse her derbi galibiyetimizin ardından Türk Futboluna hiçbir fayda sağlamayacak tavır ve söylemler içinde camiamızı, maçın hakemlerini ve federasyonu hedef alacak açıklamalarda bulunmuşlardır. Son derbi maçının ardından da bu tavır ve açıklama şekli devam etmiştir. Bunun son halkası olarak da Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Işın Çelebi’nin açıklamalarına üzülerek tanık olmaktayız.

Bu bağlamda camiamızın çıkarlarını korumak ve de yaşanmış gerçeklerin hafızalardan silinmemesi adına bu açıklamayı yapmak zorundayız. Ayrıca bu konuda daha geniş değerlendirmeyi basın mensuplarıyla önümüzdeki günlerde yapacağız.

Daha önce bakanlık mevkiinde bulunmuş Sayın Çelebi’nin,  3-1’lik zaferimizi kastederek yaptığı  ’Zorbalıkla maç kazanmak’ ve ’Şükrü Saracoğlu Stadyumu’nda her maçta olay çıkıyor’ şeklindeki açıklamasını kendisine yakıştıramıyoruz. Yapılmakta olan stadın inşaat alanında ve derbi maçın üstünden iki haftadan fazla bir süre geçmişken eski bir bakanın ağzından bu şekilde sözlerin çıkması son derece üzücüdür.

Zorbalıkla maç kazanmak söz konusu ise, Sayın Çelebi ve yönetici arkadaşlarına 2006-2007 sezonunda Ali Sami Yen’de Fenerbahçe’nin 2-1 galibiyetiyle sonuçlanan maçı hatırlatmak isteriz.

Bilindiği gibi bu maçta, birinin gözü kör olmak üzere 19 polisimizin yanı sıra onlarca futbolseverin maç öncesinde çıkan olaylarda yaralandığı, sahaya atılan yabancı maddeler nedeniyle maçın birçok kez durmak zorunda kaldığı ve otoriteler tarafından maçın tamamlanmasının hayretle karşılandığı herkesin malumudur.

Bu karşılaşmaya ilaveten, Ali Sami Yen’de 2005-2006’da Türkiye Kupası maçında, 2008-2009 sezonunda lig maçında yaşananlar ve bunun gibi pek çok örneği kolaylıkla ve ilk anda sıralayabiliriz.

Hal böyleyken, Sayın Çelebi ve diğer Galatasaraylı yöneticilerin son haftalardaki söylem ve tavırlarını son derece haksız, gerçekleri yansıtmayan ve Türk futbolseverlerin hafızalarına bir nevi hakaret olarak yorumluyoruz.

10 yıldır değişmeyen gerçeği bu denli yan yollara saparak göz ardı etmenin hiç kimseye fayda getirmeyeceğini, rakibi tebrik etmeninin de bir erdem olduğunu kendilerine ayrıca hatırlatmak isteriz.

Fenerbahçe Spor kulübü’
 
#24 - Kasım 11 2009, 19:01:57
Hakkımda bilmen gerekeni ;  Hakkın olduğunda söylerim ...

El çükü ile gerdege girene damat degil godoş derler ... ; )

Usul ve süresinden çok önce açıklanan savcılık mütalaası ile başlayan; dün itibarı ile Tahkim Kurulu kararları ile hayata geçirilen ve muhtemelen UEFA’nın kararlarıyla son bulacak olan, senaryosu önceden yazılmış süreç, işlemeye başlamış, başlatılmıştır.

19 maç iddiası ile başlayan bu oyun, geri adım atıla atıla önce 13 maça sonra 8-9 maça şimdi de 3-4 maça inmiştir.

Polis fezlekesine dayanarak, iddianameye dahi girmemiş birtakım iddialar üzerinden oluşturulan kurul raporları ile Türk spor hukukuna ihanet edercesine, başkan ve yöneticilerimizi suçlayanlar; 19 maçta şike olduğu yolunda -kendilerinin dahi inanmadığı iddiaların- değiştirilmesinden, azaltılmasından utanç duymamış, özerk spor hukukunu, özel yetkili savcıların mütalaalarına dayandırmayı zul addetmemişlerdir.

Şimdi sıra bu süreci hazırlayanların başta da planladığı üzere UEFA Disiplin Kurulu’ndadır. Kamuoyu görecektir ki, birkaç gün içerisinde önceden tasarlanan pazarlıklar ve bunun sonucu olan süreç an be an bu şekliyle hayata geçirilecektir. Ve ’Fenerbahçe’ adı altında Türk Futbolu feda edilecektir.

Sayın Başkanımız ve Yönetim Kurulumuzun defalarca anlatmaya, uyarmaya çalıştığının aksine, mevcut yasalarda günü kurtarmaya yönelik değişiklikler yapanlar; Fenerbahçe taraftarına şirin gözükme pahasına, Fenerbahçe’yi ve Türk futbolunu lekelemeye kalkanlar, bir gün mutlaka kamuoyu ve yargı önünde bunun hesabını vereceklerdir.

Kulüplerle kişileri ayırmak gibi evrensel spor hukuku ilkeleri ile bağdaşmayan çözüm önerilerinin neden bu kadar süratle hayata geçirildiği aşikardır, milyonların malumudur…

Ne üzücüdür ki bu önerinin sahipleri, kamuoyunu dahi bu yönde etkilemekten kaçınmamışlardır. Gelinen noktada; yöneticilerimiz savunmasız bırakılmış ve haksızca lekelenmiştir.

Bu önerileri hayata geçirenlerin gerekçeleri de hazırdır; "Onlar Fenerbahçe’yi kurtarmıştır." Ancak aslında bu durumun ve gerçeğin böyle olmadığı, çok yakında UEFA kararlarıyla tüm kamuoyu tarafından görülecektir.

Fenerbahçe Spor Kulübü ve onu her platformda destekleyen milyonlar olarak; dik duruşumuzun kaynağı olan, adil yargılanma ve savunma hakkımız tahtında 19 maçta şike ve teşvik olduğu iddialarının, neden ve nasıl 3 maça indiğini ve bu 3 maçın da hangi pazarlıklar sonucunda olmazsa olmaz şeklinde hayata geçirildiği, ivedilikle açıklanmalıdır.

Nasıl olur da kurul raporlarında basit bir şüpheden öteye geçmeyen iddialar, cezaya neden olacak şekilde kabul görmektedir? Bir futbolcunun özel hayatında, futbol dünyasından tamamen uzak kişilerle yaptığı konuşmaları delil olarak kabul edenler, bunun gerekçelerini kamuoyuna açıklamak zorundadır.

Kurullarda göreve başlamadan önce, bilirkişi edasıyla yorum yapanlar, ’Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım Operasyonu’ için sipariş edilen 6222 sayılı yasanın imal sürecine bizzat katılmakla kalmamış; şu an da ’Kurul Üyesi’ sıfatıyla karar merciinde yer almaktadırlar. Bu kişiler, gereğini yapmadığı takdirde, kulübümüz, bu kişileri kamuoyuna sunmaktan kaçınmayacaktır.

Fenerbahçe Spor Kulübü’nün kavgaya çekilmek istendiği aşikardır.

Bu ana kadar, bu kavgadan kaçınmamızın tek nedeni, Türk Futbolunun uğraması muhtemel zararlardı. Sayın Başkanımıza, Yöneticilerimize ve taraftarımıza yönelik bu eylem ve tasarrufları yakından takip etmekteyiz.

Açıkça ifade etmeliyiz ki, sabrımız taşmak üzeredir.

Gelinen noktada, camiamız ve spor kamuoyu, Fenerbahçe Spor Kulübü’ne karşı hukuk dışı yolları tercih edenlerle, her yerde ve her tür bedeli göze alarak savaşmaya hazırdır.

Unutulmamalıdır ki Fenerbahçe darağacında değildir; Unutulmamalıdır ki Fenerbahçe son sözünü henüz söylememiştir.

Saygılarımızla,

Fenerbahçe Spor Kulübü
#25 - Haziran 07 2012, 14:32:51
Hüzün ve Kaderin Pençesinde Bir Dev Nam'ı Değersiz
                                                            Gece-Gündüz Ömürden Yontar Dünya Dönmez Yarensiz ...

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.