Alternatifim Cafe

Atatürk'ün Opera Özlemi

Discussion started on Atatürk Köşesi

 Yıl 1924.

 Gazi Mustafa Kemal, Cumhuriyet’in birinci yıldönümü bile sona ermeden kurduttuğu Müzik Öğretmen Okulu’yla yakından ilgileniyor ve öğrencileri sık sık Çankaya’ya çağırtıyordu. Çok sesli müzik çalışmalarını yakından izliyordu. Yine böyle bir çağırı akşamında, Gazi’nin yanına götürülen öğrenciler, o günlerin alaturka bir şarkıcısını görünce şaşırıyorlar. Gazi durumu hemen farkediyor ve alaturkacı şarkıcıları Köşk’ten uzaklaştırıyor. Öğrencilerden özür diliyor ve üzüntülü bir sesle; -Bağışlayın çocuklar, diyor. –Bizim kuşak böyle yetiştirildi. Ama sizlerin böyle olmasını istemiyorum. Dünya müziğine açılmanızı bekliyorum… Bu sözler 1924’te söylenmişti. 1913’te Sofya’da geçen bir başka olay, O’nun çok sesli müziğe verdiği gerçekçi değerde ne denli içtenlikli olduğunu kanıtlıyor.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde Sofya Ataşemiliteri olan Mustafa Kemal, Bulgar Ulusal Operasında Karmen’i seyrettikten sonra, o sıra Bulgar Millet Meclisi Sobranya’da Varna Türk Milletvekili olan yakın tanışı Şakir Zümre’ye şöyle diyor;

-Balkan Savaşı’nda yenik düşmemizin sebebini daha iyi anlıyorum. Ben bu adamları çoban biliyordum. Halbuki baksana operaları bile var. Operada oynayacak ses sanatkarları, müzisyenleri, dekoratörleri, hepsi var. hepsi yetişmiş. Opera binası da yapmışlar…

Bu olayın öyküsü, Haydar Yeşilyurt’un (Atatürk ve Komşumuz Bulgaristan) yapıtından alınmıştır. Yeşilyurt’da kaynak olarak (Altan Deliorman’ın MUSTAFA KEMAL BALKANLARDA) yapıtının adını veriyor. Bu konuda benzer bilgiyi, Paruşev’in romanlaştırılmış biyografi kitabı ATATÜRK’tede bulabilirsiniz. Yukarıda belirttiğimiz sözlerden önce olup, bitenleri de Yeşilyurt’un metninden aktarıyoruz…

-Operanın bittiği, perdenin defalarca açılıp kapandığı, sahneye buketler ve buketler taşındığı, artistler seyircinin coşkun alkışlaıyla belki yirminci defa referansla karşılık verdiği dakikalarda Mustafa Kemal hala durgundu.

Zümrezade Şakir Bey, çağırı sahibi olarak Bulgaria Otelinde bir supe hazırlatmıştı (Supe: gece geç vakitlerde yenilen yemek) operadan sonra oraya gittiler. Yanlarında Bulgar tanışları da vardı. Mustafa Kemal supe esnasında gittikçe neşelenmeye başladı. Sonra, kaldıkları Splendide Palas Oteline döndüler. Odalarına çekildiler. Aradan birkaç daika geçmişti. Şakir Bey kapıya vurulduğunu duydu. Gecenin bu saatinde kim gelmiş olabilirdi?... Mustafa Kemal’in sesini duyunca kapıyı açtı. Mustafa Kemal, -Uyku tutmadı, biraz konuşalım diye geldim…dedi, odaya girerken.

Mustafa Kemal hep Karmen Tiyatro oyunundan, Bulgar operasından söz ediyordu. Çok heyecanlıydı. Şakir Bey başka bir şey söyleyecek olsa ağlayacak gibi oluyordu. Bir ara; -Ahhh bizimde ülkemiz operaya kavuşacağımız günleri görecek mi?, dedi…

1924’te kurulan Müzik Öğretmen Okulu ve Mustafa Kemal’in yakın ilgisi, 1913 – 1924 arası 11 yıl cepheden cepheye koşmuş, en ön siperlerde savaşmış Komutan Mustafa Kemal’in büyük kültür adamı yanını belgelemektedir.  Bütün öğrenimi askeri okullarda geçmiş, gençlikten orta yaşa siperlerde çarpışmış büyük devlet adamı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Balkan Savaşı yenilgisinin nedenleri arasında çok sesli müziğin önemini görüyor ve çoğu toplumbilimcileri şaşırtacak derinlemesine bir görüşle bunu vurguluyordu…

#1 - Şubat 06 2009, 13:17:09

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.