Alternatifim Cafe

Atatürk ve Tasavvuf Müziği

Discussion started on Atatürk Köşesi

Bır Türk musıkısı sanatçısı olarak büyük Atatürk’ün huzurlarında bulunmuş Rıyaseti Cumhur Fasıl Heyetinde yıllarca görev yapmış bazı değerlı müzisyenleri tanımak şerefine nail olmuştum. Bu nedenle konuyla ilgili bazı hatıraları ve derlemeleri takdim etmek istiyorum. 1950’ li yıllarda tanıdığım musiki hocam rahmetli Hafız Yaşar Okur, binbaşı rütbesiyle Riyasetı Cumhur Fasıl Heyetindeki görevinden emekli olmuştu. Kendisi yıllar önce Atatürk’ün emriyle bizim şu an dahi kulaklarımızda olan "Türkçe ezanı" Beyazıt Camii ’nde ilk defa okuyan değerlı bir müzisyen ve hafızdı. Atatürk’ le müzik toplantılarında görevi nedeniyle uzun yıllar beraber bulunmuştu. Zaman zaman Atatürk’ ten hatıralar anlatırdı. Atatürk’ ün müziksiz bır günü geçmezdi. Her türlü müziği batı müziğini de sever mesela Taska operasını sık sık dinlerdi, bazı bölümlerini. En büyük arzusu Türk musikisinin dünyaca tanınmış, sevilmiş ve takdir edilmiş olmasıydı... Hocam Merhum Hafız Yaşar Okur’ un anlattığı bir hatıra şöyle; İran Şahı Rıza Pehlevi Atatürk’ ü ziyarete gelir. Atatürk' ün verdiği bir ziyafette rahmetli Yaşar Okur hocaya tanıtılır.

"Şimdi benim Hafızım size bir şeyler okuyacak" der,

Hoca şöyle devam eder,

"önce Kuran-ı Kerimden bir sure okudum, sonra da Süleyman Çelebi’ nin Mevlid’ inden bir Bahir, en son da Beyatı Ayının bir kısmını...

O gece sehinşah Hazretlerinin iltifatına nail olmuştum." Hoca devam edıyor "Atatürk zaman zaman bana Kuran-ı Kerım ve Mevlid-i Şerif' in Veladet Bahri' ni bilhassa rast makamında okuturdu... Yasin suresini dinlemeyi sever, bazen de sesi güzel olan manevi kızı Nebile Hanım' a aynı sureyi okutur, dinlerken çok mütehassıs olduğu görülürdü. Atatürk Muzıka veya Fasıl heyetinde resmi görevli olan hafızlara Ramazan' da eğer camğlerde mukabele okuyorlarsa izin verir, musiki gecelerindeki fasıllarda bulanmaları hususunda asla ısrarlı olmazdı.

Rahmetli Hocamın başka bir hatırası da şu;

"Atatürk zaman zaman İstanbul’ daki cami hocalarını, hafızları davet eder; onlarla dini sohbetlerde bulunur bazen de Kuran-ı Kerim' den bır sureyi yazdırıp söz ve sesle okumalarını isterdi. Sonunda surenin, ayetlerinin Türkçe açıklamalarını ister, eğer açıklamalarda bir eksiklik, yanlışlık olursa çok üzülürdü... Hocalardan vaazlarında dini telkinlerınde bilinçli olmalarını, cemaati öylece iyi bir şekilde aydınlatmalarını bilhassa isterdi, öyle beklerdi. Aynı musiki heyetinde 12 yıl kadar müzisyen olarak görevli başka bir büyüğümüz Hocamız rahmetli Ferit Tan Atatürk’ ün masasında Kuran-ı Kerim-i gördüğünü dikkatle okuduğunu anlatmıştı. Büyük Bestekar merhum Yesarı Asım Arsoy milliyetçi iman dolu bir insandı, öğrencisi Dr. Bülent Gündem Bestekarın Atatürk ile ilgili duygularını şöyle anlatıyor, sık sık Mustafa Kemal’ i anlatır. Bilhassa Kocatepe’ de çekilen resmi üzerinde durur ve şöyle söylerdi.

"O resme dikkat et, dizlerı kıvrık, eli çenesinde düşünür hali ıle "İlhamat-ı Rabbaniye’ yi topluyor, onu cenabı Hak memleketi kurtarması için seçti, vazifelendirdi" diye eklerdi...

Kendisini hayatının son yıllarında tanıdığım büyük bestekar merhum Sadettin Kaynak’ tan bır hatıra:

"Bir Türk Musikisi gecesinin sonunda Atatürk benden Mevlid-i Şerif' i her mısrasını ayrı bir makamda olmak üzere okumamı istedi. Sazlar da seni takip edecekler dedi... emirleri üzerine ilk bahri okudum, dikkatle dinledi... Takdir etti... Sonra da Kuran-ı Kerim' in muhtelif surelerinden bölümler ayetler okuttu. Hatta arkadaşı Nuri Conker’ den de Kuran okumasını istedi. O da bildiği Tebbet Suresi' ni okudu. Atatürk bütün bunlardan çok memnun olmuştu."

Yukarıdaki açıklamalardan anlaşıldıgı üzere; Atatürk Türk musikisini, dini müziği, Kuran-ı Kerim'i dinlemeyi çok sever ve fakat bilhassa bilinçli olarak Türkçe tefsir edilmesini isterdi... Dini müziğimiz; Mevlid, İlahi, Ezan, Sala, Tekbir, Ayin gibi formlarla büyük bir zenginlik arzeder... Vatan kurtaran, kuran, büyük Önder Atatürk’ ü bu duygularla rahmetle anıyorum.

#1 - Şubat 06 2009, 13:15:42

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.