Alternatifim Cafe

Mey

Discussion started on Müzik Enstrümanları

Mey, müzikte nefesli bir Türk halk çalgısına verilen isimdir. Bir oktav ses sahası olan Mey, oldukça hüzünlü bir ses verir.

Mey sözcüğünün sözlüklerimize girmesi çok eski değildir. T.D.K. sözlüklerine bu kelimeyi 1929 yılında kendisinin verdiğini ve lügatlarımız gibi, ferhenk ve kamuslarda izine rastlanmadığını söylemiştir. Halen T.D.K. sözlüğünde Mey; eksik ve yanlış olarak şöyle tarif edilmektedir: "Doğu Anadolu'da kullanılan bir tür küçük zurna". Son yıllarda basılan müzik ansiklopedi ve sözlüklerinde de ise : "Halk müziğimizde kullanılan bir çalgı" gibi eksik açıklamalar mevcuttur.

Oysa Mey ismi nay-ı balaban veya nayçe-i balaban isminin günümüze yansımasıdır.


Türk Halk Müziği özel çalgıları olan bir ana türdür. Türk Sanat Müziğinden farklı çalgıları içermektedir. Bu ayırımın bazında geleneksel Halk çalgıları içerisinde mey’in çok önemli bir yeri bulunmaktadır. Eşlik çalgı özelliğini taşımanın yanında, geleneksel çalgı icrası sırasında da, aynı zamanda solo saz olma özelliğini günümüze kadar sürdürmektedir. Orta Asya’dan günümüze intikal eden nefesli Halk çalgılarından olan mey, kökeni itibarı ile, ilk kez Şiraz da icat edilmiştir.

Araştırmalar sırasında bu konuyla ilgili aşağıda belirtilen bilgiler elde edilmiştir. Evliya Çelebi, Meyin Asya’daki adından şöyle bahseder.1

Belban veya Balban (Türkmen kamışlı düdüğü) Şiraz da icat edilmiştir.Türklerin çok çaldığı ve hatta 17.y.yıl da yüz kadar çalanı olduğunu belirtmektedir.

Hazar ötesi Türkmenleri halen bu sazı severek kullanmaktadır. Elde en eski yazılı metin de, Meragalı İbni Gaibi 1435 yılında Farsça kitabında “Nay-i Balaban” (kamışlı düdük) diye bahsetmiştir. Böylelikle en eski Anadolu yazıların da, balaban adına rastlamak mümkündür. Ayrıca Anadolu da kuş türlerinde; Balaban kuşunun da, sesinin yumuşak, gevrek ve güzel oluşundan dolayı, balaban sazı, adını bu kuştan almış olabileceği de düşünülmektedir.

M. Ragip Gazimihal 1934 yılında Bartın gazetesinde, 18.y.yıl da ve daha öncesinde Mısır kabartmalarındaki resimlerde bu çalgının görüldüğünü yazmıştır.2

O çağlarda adının “mayıt” olduğu belirtilmektedir. Daha sonraları ise bu ad unutulmuştur.

Mey ve Mayıt kelimeleri arasında bir benzerlik vardır. M.Ragip Gazimihal bir yazısında da, zurnaların atasının, mey olduğunu belirtmektedir. Türklerin Orta Asya’dan beri kullandığı meyin, Azerbaycan da ki adı ise balabandır. Bu sazı meyden ayıran özelliği ise dokuz perde deliğinin oluşu ve perde deliklerinin kendi yöre seslerine göre açılmış olmasıdır.

Mey daha çok Erzurum, Kars, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Muş ve Artvin yörelerinde çalınmakta ise de, yurdumuzun diğer bölgelerinde de kullanılmaktadır.

Mey yayın hayatına ilk kez 1952 yılında Ankara radyosunda girmiştir. Bu çalgının Türk halk müziği programlarında kullanılmasını sağlayan sanatçı ise, Seyfettin Sığmazdır. Aynı tarihler de Sadi yaver Atamanın yönettiği topluluklarda çevri Altıntaş kullanmaya başlamıştır. Çoruhlu olan Cevri Altıntaş meyi, Köroğlu ve Kerem ile Aslı gibi destansı türkülerde mükemmel bir üslupla seslendirilmiştir. Daha sonraki yıllarda Binali Selman İstanbul Radyosunda, nefesli halk çalgılarımız dan olan bu çalgıyı bir virtüöz ustalığıyla çalmıştır. Binali Selman bununla da kalmamış ve aynı ustalıkla zurnaya da artistik ve estetik bir üslup kazandırmıştır. Kardeşi Yaşar Selman, zurnaya davul ve mey’e ise sallama def ile eşlik etmiştir.

O yıllarda ana Meyde akort sorunu yaşandığından Seyfettin Sığmaz türkülere eşlikte klarneti kullanmak isteyince Ankara radyosundaki topluluğun yöneticisi Muzaffer Sarısözen meyin gelişmesine engel olacak büyük bir uygulamacıya izin vermemiştir. Geleneksel çalgılarımızdan olmayan klarneti yayınlarda yasaklaması üzerine Seyfettin Sığmaz Halk Müziği topluluğundan ayrılmak istemiştir.

Tarihsel süreç içersinde Sadi Yaver Atamanın yönettiği topluluklardan sonra Ahmet Yamacının yönettiği topluluklarda Cevri Altıntaş, Binali Selman ile İstanbul Radyosunda çalmaya başlamışlardır. Ancak kullandıkları Ana Meyin en pes sesi Fa naturel perdesi idi. Bu husus meyin türkülere eşliğinde sorun olmakta idi. Bu nedenle adı geçen sanatçılar FA# sesini elde edebilmek için meye bu perde deliği delmişler ve bu perdenin eksikliğini gidermeye çalışarak meyin gelişiminin ilk uğraşını gerçekleştirmişlerdir.nitekim geleneksel nefesli çalgılarımızın ailesi orta mey ve cura meyin yapımı sonucu zenginleştirmiştir.

1975 yılında kurulan İ.T.Ü Türk Musikisi Devlet Konservatuarı, Ege ve Gaziantep üniversiteleri devlet konservatuarlarında, meyin esas meslek olarak eğitimi yapılmaktadır. Böylece mey sanatçıları ve öğretmenleri günden güne çoğalmaktadır.Bu sayede bu saz sadece bir yöre sazı olmanın dışına çıkarak yurdun hemen her bölgesinde kullanımı sağlanmıştır.Mey ülkemiz sınırları dışında;Irak İran ve Azerbaycan da halen orkestralarda kullanılmak ta olup;
Azerbaycan’da ; Balaban – Balaman, Dağıstan da; Yasti Balaban, Gürcistan da; Duduki, Ermenistan’da ; Düdük, Nay, İran’da;Balaban, Özbekler’de; Balaban – balaman, Kara kalpaklarda Balaban, Kırgızlar’da; Kamış , Sırnay gibi adlarla görülmektedir.

1. Ana gövde:

Bu sazı yapan ustalar yapı malzemesi olarak daha çok, erik, zerdali, kayısı, gül ve ceviz gibi ağaç türlerini tercih ederler. Ana gövde şekil olarak, yani kamışın takılacağı kısım yumurtayı andıracak biçimdedir. Diğer kısım ise, iç ve dış eşit bir şekilde silindir biçimindedir. Gövde üzerinde bir olmak üzere toplam sekiz perde deliği bulunmaktadır. Perde delikleri diatonik olarak sıralanmıştır.daha önce üç adet olan meyler, şimdi ise gerek solo gerekse toplu icradaki büyük işlevleri bakımından, her sesten mey yapılmaktadır.

2. Kamış:

Meyin yapımına yönelik yukarıdaki bilgileri aktardıktan sonra, meyde icra kalitesini etkileyen kamış çeşitleri hakkında da söz etmek gerekmektedir.

Kamışın görevi meyde sesin oluşumunu sağlamaktır.Ana gövde den sonra en önemli kısımdır. Kamış yapımında iyi bir kamış cinsinin olması için;

1-Kamışın iç çap ile dış çap arasındaki kalınlığın ince olması.
2-Daha evvel yaş olarak kesilip sonra kurutulması.
3-En iyi kamış cinsinin kendiliğinde bulunduğu yerde güneş altında kuruması.
4-Renginin bal sarısı bir renk olması.
5-Düzgün boğumlu olması.

Güzel kamış yapmak için; Akdeniz Bölgesi ve Suriye’ye yakın yörelerdeki kamışlar tercih edilmelidir.

3.Kıskaç : (tutturgaç veya akort çubuğu)

Kıskaç, kamışın ses çıkartmasını sağlar ve kamış üzerinde bulunur. Diğer bir görevi ise, kamış üzerindeki ileri geri hareketi sağlayarak akort yapmasını sağlamaktır.Yapı malzemesi olarak, sepet çubukları veya kamışın kendi malzemesinde de yapılır.

4.Kamış koruma kıskacı :

Bu kıskacın görevi ise, koruyup deforme olmamasını sağlamaktır. Ayrıca kamış içerisinde kalan nefesten (tükürük) dolayı kamışın etkilenmemesi ve kamış olma özelliğini kaybetmemesi için icra bittikten sonra kamışın ağzına takılır.


“C” (Do) Karar Mey; Boy : 420 mm
Üsten 1. Perde açkısı : 130 mm
Üsten 2. Perde açkısı : 163 mm
Üsten 3. Perde açkısı : 198 mm
Üsten 4. Perde açkısı : 231 mm
Üsten 5. Perde açkısı : 266mm
Üsten 6. Perde açkısı : 300 mm
Üsten 7. Perde açkısı : 333 mm
Arka Perde açkısı : 145 mm
Üst ağızlık iç çap : 020 mm
(Meyin büyüklüğüne göre değişir)
Alt iç çap: 010mm

“D” (Re) Karar Mey;Boy : 375m
Üsten 1. Perde açkısı : 112 mm
Üsten 2. Perde açkısı : 143 mm
Üsten 3. Perde açkısı : 174 mm
Üsten 4. Perde açkısı : 205 mm
Üsten 5. Perde açkısı : 238mm
Üsten 6. Perde açkısı : 268 mm
Üsten 7. Perde açkısı : 298 mm
Arka Perde açkısı : 128 mm
Üst ağızlık iç çap : 019mm
(Meyin büyüklüğüne göre değişir)
Alt iç çap: 010mm “G” (sol) Karar Mey; Boy : 288 mm
Üsten 1. Perde açkısı 078 mm
Üsten 2. Perde açkısı 093 mm
Üsten 3. Perde açkısı 120 mm
Üsten 4. Perde açkısı 146 mm
Üsten 5. Perde açkısı 172 mm
Üsten 6. Perde açkısı 199 mm
Üsten 7. Perde açkısı 225 mm
Arka Perde açkısı 082 mm
Üst ağızlık iç çap 016 mm
(Meyin büyüklüğüne göre değişir)
Alt iç çap 010 mm

“A” (La) Karar Mey; Boy 250 mm
Üsten 1. Perde açkısı 054 mm
Üsten 2. Perde açkısı 079 mm
Üsten 3. Perde açkısı 102 mm
Üsten 4. Perde açkısı 128 mm
Üsten 5. Perde açkısı 151 mm
Üsten 6. Perde açkısı 175 mm
Üsten 7. Perde açkısı 200 mm
Arka Perde açkısı : 072 mm
Üst ağızlık iç çap : 015 mm
(Meyin büyüklüğüne göre değişir)
Alt iç çap 010 mm

“E” (Mi) Karar Mey; Boy : 350 mm
Üsten 1. Perde açkısı : 088 mm
Üsten 2. Perde açkısı : 119 mm
Üsten 3. Perde açkısı : 149 mm
Üsten 4. Perde açkısı : 180mm
Üsten 5. Perde açkısı : 213 mm
Üsten 6. Perde açkısı : 243 mm
Üsten 7. Perde açkısı : 273 mm
Arka Perde açkısı : 103 mm
Üst ağızlık iç çap : 018 mm
(Meyin büyüklüğüne göre değişir)
Alt iç çap : 010mm

“F” (Fa) Karar Mey : Boy :328 mm
Üsten 1. Perde açkısı 078 mm
Üsten 2. Perde açkısı 108 mm
Üsten 3. Perde açkısı 138 mm
Üsten 4. Perde açkısı 168 mm
Üsten 5. Perde açkısı 196 mm
Üsten 6. Perde açkısı 223 mm
Arka Perde açkısı 092 mm
Üst ağızlık iç çap 017 mm
(Meyin büyüklü güne göre değişir)
Alt iç çap : 010 mm
 
“B” (Si) Karar Mey; Boy: 230 mm
Üsten 1. Perde açkısı : 033 mm
Üsten 2. Perde açkısı : 059 mm
Üsten 3. Perde açkısı : 082 mm
Üsten 4. Perde açkısı : 108 mm
Üsten 5. Perde açkısı : 131 mm
Üsten 6. Perde açkısı : 155 mm
Üsten 7. Perde açkısı : 179 mm
Arka Perde açkısı : 045 mm
Üst ağızlık iç çap : 015 mm
(Meyin büyüklüğüne göre değişir)
Alt iç çap 010 mm3

#1 - Aralık 20 2008, 14:32:18

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.