Alternatifim Cafe

Diyalektik Materyalizm

Discussion started on Felsefe

Marks'ın ve Engels'in öncülük ettiği, ancak Marks'tan çok -sistematik bir felsefe olarak- Engels'te açılımları bulunabilecek felsefe akımı. Engels, Marks daha hayattayken sözkonusu kuramı şekillendirmeye başlamıştır ve Marks'ın bunlara yönelik bilinen itirazlari yoktur. Bununla birlikte, Marks kendi felsefi çalışmalarını bu şekilde adlandırmaya ve kategorize etmeye çok eğilim göstermemiştir.

Marks, Diyalektik yöntemin üstünlüğünü ve Hegel'de "idealist bir kabuk" içinde saklı ve "başaşağı çevrilmiş" olarak bulunan diyalektiğin rasyonel özünü ortaya çıkarabilmek için onu tamamen materyalist temelde yeniden ele almak gerektiğini savunmuştur. Bu anlamda,Marks'ın diyalektik materyalizmden söz ettigi ve onu calışmalarında kullandığı bilinir, ancak sistematize edilmiş bir disiplin ya da yöntem olarak diyalektik materyalizm daha çok Marks'ın ardılları tarafından onun teorik çalışmalarından ve analizlerinden yararlanılarak geliştirilmiştir.

Karl Marks, Das Kapital'inde kendi "materyalist diyalektik" anlayışını Hegel'in idealist diyalektiğinin karşısına koyarak açık bir biçimde tanımlar:

        "Benim diyalektik yöntemim, hegelci yöntemden yalnızca farklı değil, onun tam karşıtıdır da. Hegel için insan beyninin yaşam-süreci, yani düşünme süreci —Hegel bunu "Fikir" ("Idea") adı altında bağımsız bir özneye dönüştürür— gerçek dünyanın yaratıcısı ve mimarı olup, gerçek dünya, yalnızca "Fikir"in dışsal ve görüngüsel (Phenomenal) biçimidir. Benim için ise tersine, fikir, maddi dünyanın insan aklında yansımasından ve düşünce biçimlerine dönüşmesinden başka bir şey değildir." (Das Kapital, Almancı İkinci Baskıya Önsöz).

Diyalektik Materyalizm uzun bir felsefi geleneği, karşıt eğilimleri ve çatışmalarıyla birlikte mas ettiği ve onu aştığı iddiasındadır. Bir yandan Hegel'den diyalektiği, öte yandan Feuerbach'tan materyalizmi almıştır. Bunlar belirli bir anlamda işlemlerden geçirilmiş ve birleştirilerek her iki eğilimin kendinde taşıdıkları teorik sorunların bu şekilde aşıldığı ve yepyeni bir felsefi düzleme ulaşıldığı savunulmuştur. Böylece teorik düzlemde, diyalektiğin değişimci teorisi ile materyalizmin maddeci açıklaması birleştirilmek istenmiştir. Buradan da bilginin, düşüncenin, doğanın ve toplumun açıklanmasında başka tür bir teorik modellemeye gidilmiştir. Buna göre sürekli bir değişkenlik içindeki madde bu değişkenliği ile birlikte bilinebilmekte, ve bilgi bu süreçlerin akışı içinde maddi gerçekliğe her gecen gün daha çok yaklaşmaktadır. Dolayısıyla tek ve biricik olan gerçeğin, biricik yöntemi ve teorisi de diyalektik materyalizmdir. Diyalektik materyalizmin bu noktada hem bir yöntem hem de teori niteliğini kazanırve burda ki bilgiler kitabın dakinin binde birini bile oluşturmamaktadır...
#1 - Temmuz 12 2008, 11:50:15


  "Benim diyalektik yöntemim, hegelci yöntemden yalnızca farklı değil, onun tam karşıtıdır da. Hegel için insan beyninin yaşam-süreci, yani düşünme süreci —Hegel bunu "Fikir" ("Idea") adı altında bağımsız bir özneye dönüştürür— gerçek dünyanın yaratıcısı ve mimarı olup, gerçek dünya, yalnızca "Fikir"in dışsal ve görüngüsel (Phenomenal) biçimidir. Benim için ise tersine, fikir, maddi dünyanın insan aklında yansımasından ve düşünce biçimlerine dönüşmesinden başka bir şey değildir." (Das Kapital, Almancı İkinci Baskıya Önsöz).

En genel manada fikirin kaynağı bilgidir.Bilginin kaynağının insan mı yoksa madde mi olduğu yüzyıllardır tartışılmıştır ve hala tartışılmaktadır.Bir grup bilginin veya fikrin kaynağı için insan demiştir.Onlara göre insan,duyuları yoluyla dış dünyada aldığı uyarıları yorumlar ve bunları bilgiye dönüştürür.Diğer grup ise bilginin veya fikrin kaynağına madde-nesne demiştir.Onlara göre ise insan sadece gözlemcidir,maddenin tabiatından gelen kimi özellikleri yorumlar yani esas her zaman maddedir.Marx'a göre fikrin-bilginin kaynağı madde,Hegel'e göre ise insandır.Özellikle bu tartışmalar aydınlanma devrinden hız kazanmış ve günümüze kadar gelmiştir.
Fakat burada asıl önemli olan filozofların değil,İslam'ın ne söylediğir.İslam'a göre bilginin kaynağı ne insandır ne de maddedir.Bilginin kaynağı sadece Allah'tır,insan veya madde ise sadece bilgi taşıyıcısıdır.
İşte,kendilerini madde ile sınırlandırmış olanların sığ düşünceleri karşısında İslam'ın muhteşem ve sonsuz görüşünün farkı...Materyalizm çukuruna düşen insanlar yüzyıllarca daha bunun gibi kör-topal tartışmalarla oyalanmaya devam edeceklerdir ne yazık ki...
#2 - Ağustos 04 2008, 03:00:46
Yaşamak rüyasında gerçeği görmek...

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.