Zeus'un oğlu Işık Tanrısı Apollon, ırmak kenarında genç ve güzel bir kız görür. Bu eşsiz güzelin adı Defne'dir. Apollon'un içinde arzular uyandırır. Onunla konuşmak ister. Fakat Defne, Işık Tanrısı'nın içinden geçenleri anlamıştır. Kaçmaya başlar. O kaçar, Apollon kovalar. Çapkın Tanrı bir taraftan kaçma seni seviyorum diye bağırır. Defne ise Tanrılarla sevişen kadınların başlarına neler geldiğini bildiği için korkuya kapılır ve kaçmaya devam eder. Apollon'a gelince, bu güzel periyi mutlaka yakalamak istemektedir. Aralarındaki mesafe gittikçe kısalır ve bir an gelir ki Defne, Apollon'un sıcak nefesini saçlarının arasında duyar. Artık kurtuluş imkanı kalmadığını anlayan Defne, birden durur ve ayağı ile toprağı kazı*** şöyle bağırır:
-"Ey toprak ana, beni ört, beni sakla, beni koru".
Bu içten yalvarış üzerine Defne organlarının ağırlaştığını, odunlaştığını hisseder. Olgun göğsünü gri bir kabuk kaplar, kokulu saçları yapraklara dönüşür, kolları dallar halinde uzar, körpe ayakları kök olup toprağın derinliklerine dalar, bir defne ağacı oluverir.
Bu manzara karşısında şaşıran Apollon, Defne'nin ağaç oluşunu hayret ve üzüntü ile seyreder. Sonra da sarılır ve sert kabukları altında hala çarpmakta olan kalbinin sesini duyar ve şöyle seslenir:
-"Defne, bundan sonra sen, Apollon'unn kutsal ağacı olacaksın. O solmayan ve dökülmeyen yaprakların, başımın çelengi olacak. Değerli kahramanlar, savaşlarda zafere ulaşanlar, hep senin yapraklarınla alınlarını süsleyecekler. Şarkılarda, şiirlerde adımız yanyana geçecek".
Bu tatlı sözler üzerine Defne, dallarını eğerek Apollon'u saygı ile selamlar.
İşte bu öykünün geçtiği yer bugünkü Harbiye'dir.
Apollon teessür ve heyecan içinde o ağacı amblem olarak aldı ve parlak yapraklarından başına bir taç yaptı. İşte o zamandan beri şiir ve silah zaferi Defne dalı ile ödüllendirilir ve Defne'nin gözyaşları bugün hala Harbiye'de şelaleler meydana getiriyor.
Efsanelere göre bir dağ perisi olan Dafne (yani Türkçesi ile "defne") Eros'un attığı bir ok ile yaralanır. Bunun sonucunda aşık olma yeteneğini yitirir. Ama kader ağlarını örmüştür bir kere. O kimseye aşık olamaz ama Apollon ona aşık olur! Apollon günlerce Dafne'nin peşinden koşar durur. Bu imkansız aşka daha fazla dayanamayan tanrılar, Dafne'yi bir ağaca döndürür. Apollon da gelip bu ağacın bir dalını kırar ve başına taç yapar.
Harbiye şelaleleriyle ünlü. Şelalelerin Daphne'nin gözyaşları olduğu düşünülürmüş.
