Her Telden => Komik Yazılar => Fıkra => Konuyu başlatan: ^^ChaTLaKK^^ - Mayıs 29 2006, 19:55:33
Başlık: Okul-Öğrenci Fıkraları..
Gönderen: ^^ChaTLaKK^^ - Mayıs 29 2006, 19:55:33
Okul-Öğrenci Fıkraları.. Bu Topicte..
Başlık: Ynt: Okul-Öğrenci Fıkraları..
Gönderen: MeLy - Mayıs 31 2006, 17:39:39
Öğretmen öğrencilere soru soruyor: - "Ağaçta 7 kuş var. Avcı ateş ediyor, 3 tanesini vuruyor. Ağaçta kaç kuş kaldı?" Biri cevap veriyor: - "4 kuş kalır." Başka bir çocuk da hemen atılır: - "Hayır öğretmenim ateş edince bütün kuşlar uçar, ağaçta hiç kuş kalmaz..." Öğretmen bunun üzerine: - "Cevap yanlış ama stilini sevdim", der. Çocuk buna karşılık verir: - "Öğretmenim, ben de bir soru sormak istiyorum... Karşıdan 3 bayan geliyor, ellerinde dondurma var. Biri yalayarak yiyor, biri emerek, biri de ısırarak... Bu bayanlardan hangisi evlidir?" Öğretmen düşünüyor, düşünüyor... - "Emerek yiyen evlidir", diyor... Çocuk cevap veriyor: - "Hayır öğretmenim, parmağında alyansı olan... Ama ben de sizin stilinizi sevdim.." (6) (6)
öğretmenin birinin tayini çıkmış gittiği okulda ki öğrencilerle tanışma faslında "çocuklar ben aslan oğlu aslan unutanı yakarım" demiş kaldırmış tek tek öğrencileri sormuş "ben kimim?" diye öğrenciler "aslan oğlu aslan" demişler bi öğrenci kalmış onu kaldırmış "kimim ben?" diye sormuş öğrencide "bi hayvan oğlu hayvandınız ama çıkaramadım" demiş
bir gün imam hatip lisesine müfettiş gelmiş ve bir derse girmiş ders kuranı kerimmiş vebir öğrenciyi kaldırmış _oğlum senin adın ne çocuk;fatih demis müfettiş;o zaman fatiha suresini oku demiş çocuk okumuş sonra müfettiş başka birini kaldırıp senin adın ne? demiş çocuk;yasin ama arkadaşlar kısaca kevser derler
Okula Gitmem Oglu sabah annesine okula gitmek istemedigini soyler. Annesi ogluna, okula gitmemek icin bana iyi bir neden soyle der. - Okulda butun ogrenciler benden nefret ediyor deyince, anne bu gecerli neden degil bana baska bir sebep daha soyle der. - Ama anne okuldaki butun ogretmenler de benden nefret ediyor der. Bunun uzerine annesi ogluna benimde sana okula gitmen icin iki sebebim var der. - Birincisi sen artik 50 yasina geldin. Ikincisi sen o okulun mudurusun der. :kop :kop :kop :kop __________________________________________________ Biyoloji Biyoloji dersinden yapılacak sınav için sınıftaki herkes acayip çalışmış, notlar, kopyalıklar havada uçuşmuş. Daha sonra sınavın yapılacağı gün gitmişler bir de bakmışlar, ortada kağıt kalem yok sadece sıra sıra mikroskoplar.
Hoca;
-Bu mikroskop lam'larında bir böceğin bacağı var, sınavınız bacağından böceği tanımak"
Tabi hemen itirazlar ama fayda etmemiş, hoca dediği dedik. Öğrenciler mikroskopların başına geçmiş ama tanıyamıyorlar… En sonunda biri dayanamamış, kapıyı çarpıp çıkmış.
Hoca arkasından seslenmiş;
-Kimsin sen, kapıyı çarpıp çıkıyorsun?
Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış,
-Tanısana hadi tanısana kim olduğumu… :nanik
_____________________________________________ Yaş... Öğretmen derste çocuklara dönerek sorar: - Söyleyin bakayim,kuzeyimizde karadeniz,güneyimizde akdeniz,batımızda ege denizi varsa BEN KAÇ YAŞIMDA OLURUM..? Arka sıralardan bir parmak kalkar: - Kırkdört öğretmenim.. Gerçekten de o yaşta olan öğretmen şaşırır: - Doğru..Ama nasıl bildin.?.. - Gayet kolay öğretmenim..Benim yarı manyak bir ağabeyim var;tam yirmiiki yaşında..Onun yaşını iki ile çarpınca sizin yaşınız çıkıyor.... :muhah _______________________________________________________ Ne farkı var Küçük Ali okuldan eve gelir ve üzgün bir şekilde, "Matematik dersinden 1 aldım" der. Babası hemen sorar, "Neden ?" "Öğretmen 3x2 kaç eder?" diye sordu, ben de "6" dedim. Babası hemen oğlunu tasdikler ve "Fakat bu doğru" der. Ondan sonra da "öğretmen 2x3 kaç eder?" diye sordu. "Has *iktir, ne farkı var ki ?" "Ben de öğretmene aynısını söyledim.... (6) _____________________________________________ İki Yüzlü Öğretmen küçük Victor'a sordu: -İki yüzlü kime derler? -Okula, güler yüzle gelen öğrenciye! ____________________________
Başlık: Ynt: Okul-Öğrenci Fıkraları..
Gönderen: suvi - Haziran 03 2006, 17:49:41
HAVA DURUMU Öğrencinin birisi derse geçkalır kapıyı çalar içerigirer. özür diler hoca hoş geldiniz ali bey dışarıda havalar nasıl der öğrenci vallahi hocam hava sisiliydi ben birşey görmedim hocam der.
Baba, ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah allah, dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir: -"Getir bakayım şu karneyi!" -"Al baba..." Adam karneye bir bakar ki, beden eğitimi ve resim dışındaki tüm dersler zayıf. -"Bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gönderdik, gitar kursu, müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali, rezil şey!" -"Baba... O benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum..."
BİR ZAMANLAR SİZDE ÖĞRENCİYDİNİZ :muhah
Başlık: Ynt: Okul-Öğrenci Fıkraları..
Gönderen: MeLy - Haziran 05 2006, 17:19:57
Bir gün okula yeni gelen din kültürü öğretmeni tanışmak için öğrencileri kaldırır. öğretmen öğrencinin birine : ---senin adın ne bakalım. Öğrenci: ---Fatih der. öğretmen de: ---sen bir Fatiha suresini oku der. Öğretmen diğer bir öğrenciye dönerek : ----senin adın ne oğlum der. Öğrenci : ---- Yasin der ama arkasından cümlesine devam eder, Adım yasin ama hocam arkadaşlar bana kısaca kevser derler. :4 :4 :4
ANA SÜTÜNÜN ÜSTÜNLÜĞÜ Öğretmen, öğrenciye sormuş : -Yeni doğan çocuklar için ana sütü niçin inek sütünden daha yararlıdır? Öğrenci hiç duraksamadan cevabı yapıştırmış : -Ana sütü bir kere çok daha lezzetlidir.Ekşime mekşime yapmaz.Kedi içmez.Taşınması daha kolaydır. Üstelik ambalajı da çok nefistir!
BABA Birinci sınıfa başlayan çocuklara öğretmen, babalarının mesleklerini soruyordu : -Söyle bakalım Tuna, baban ne iş yapıyor? Tuna : -Otobüsleri kaldırıyor efendim, dedi. Bir sıra önde oturan bir çocuk yanındaki arkadaşına yavaşça sordu : -Pekiyi anlayamadım, neymiş babası? Arkadaşı büyük bir saflıkla cevap verdi : -Vinçmiş, vinç!
BU NE Bir ana okulunda öğretmen çocuklara paraları öğretmek istiyordu.Cebinden bir 25 kuruş çıkarıp gösterdi : -Bilin bakalım bu ne? Ön sırada oturan küçük bir çocuk çabucak cevap verdi : -Tura!...
BU SORUYU GEÇEYİM Öğrencinin biri sınavda soruları yanıtlamak için zar atıyormuş 1 gelirse A iki gelirse B...5 gelirse E şıkkını işaretliyormuş. 6 geldiği zaman tekrara zar atıyormuş. Bir atmış altı gelmiş, bir daha atmış yine altı gelmiş, bir kaç defa daha atmış yine altı gelince : -Bu soru çok zor bu soruyu geçeyim, demiş.
Öğretmen Ali'ye sorar : -Söyle bakalım Ali, sütün bozulmaması için ne yapmalıyız? -Sütü sağmayıp ineğin memesinde bırakmalıyız öğretmenim.
ÇALMAK FİİLİ Ali okula geç kalır. Öğretmen Ali'yi cezalandıracaktır. Ali'ye derki : -Soracağım soruyu doğru bilirsen affedeceğim. Ali söyle bakayım.Çalmak fiilinin gelecek zamanı nedir? Ali cin gibi hemen atılır : -Hapse girmektir öğretmenim.
DAHA ÇOK İSTİYOR... Çocuk, okuldan bir gözü şiş olarak dönünce, annesi telaşlandı : NT> -Oğlum ne oldu gözüne?Düştün mü yoksa? -Hayır düşmedim.Arkadaşım Orhan'la dövüştük.Ben de yarın onun gözünü şişireceğim! Annesi yatıştırmaya çalıştı : -Sakın ha!Dövüşmek iyi bir şey değil.Ben sana yarın pasta çörek vereyim.Arkadaşına da ver, barışın.Güzel güzel oynayın olmaz mı? -Olur anneciğim, barışırız. Ertesi gün, çocuk öteki gözü de şişmiş olarak döndü.Annesi merakla sordu : -Yine ne oldu? -Arkadaşım yaptı, daha çok pasta, çörek istiyor!
DENİZ Küçük Ayhan'la Mine konuşuyorlardı : -Nehirler nereye dökülür. -Denize, tabii. -Hepsi mi? -Evet. -Öyleyse deniz neden taşmıyor? -Tabii taşmaz.Denizin dibi sünger dolu.Suyu onlar çekiyor.
Başlık: Ynt: Okul-Öğrenci Fıkraları..
Gönderen: suvi - Haziran 08 2006, 17:35:20
Sınav 4 tane üniversite öğrencisi, uyanamadıkları için matematik finaline geç kalırlar ve okula gidince hocaya arabalarının lastiğinin patladığını söylerler... Hoca ilk basta inanmaz ama öğrencilerinin yalvarmalarına dayanamayarak, onları 3 gün sonra sınav yapacağını söyler. Sınav günü gelince hoca, 4 öğrencinin hepsini bos bir salonun ayrı ayrı köşelerine oturtur. Sınav geçme sistemi şöyledir: 100 üzerinden 50 puan alan herkes sınavı geçebilir... Hocanın hazırladığı sınavda ise ön sayfada 10'ar puanlık 4 tane basit matematik sorusu vardır... Bunları kolayca çözerler. Arka sayfada ise 60 puanlık 1 soru vardır: "Hangi lastik patladı?"
Başlık: Ynt: Okul-Öğrenci Fıkraları..
Gönderen: suvi - Haziran 08 2006, 17:36:00
Hasta öğrenci Telefon çaldı.Okul müdürü açtı.İncecik bir çocuk sesi: -Müdür bey,bizim oğlan bugün okula gelmeyecek.Biraz hastalandı da... -Peki,siz kimsiniz? -Ben mi..Babam..
Ruj izi Bir kız yurdunda şöyle bir sorun yaşanmaktadır: Kızlar, sabah dudaklarına ruj sürdükten sonra aynayı öperek dudak izi bırakmaktadırlar, bunların temizlenmesi sorun olmaktadır. Yurdun müdürü birgün yurtta kalan kızları ve tuvaletleri temizleyen hademeyi tuvalete toplar. Kızlara yönelik şöyle bir konuşma yapar: "Bazılarınız dudaklarına ruj sürdükten sonra aynaları öperek dudak izi bırakıyorlar. Hadememiz bunları temizlerken çok zorlanıyor. Şimdi ne kadar zorlandığını hep beraber izleyelim." Der. Bir işareti ile hademe fırçasını klozetlerden birine daldırıp aynayı temizlemeye başlar. O günden sonra aynalarda bir daha dudak izine rastlanmaz.
Başlık: Ynt: Okul-Öğrenci Fıkraları..
Gönderen: suvi - Haziran 08 2006, 17:36:40
Bebek 8 aylık hamile öğretmen öğrencilerini pikniğe götürmüştü.Orada kiraz ağaçlarını gören çocuklar ağaca çıkmak isteyince öğretmen:durun yavrum siz düşersiniz ben çıkayım,diyerek ağaca çıkar. Öğretmenlerini aşağıdan izleyen öğrencilerden biri:öğretmenim,öğretmenim sizin oğlunuz olacak,der.Öğretmende çocuğa dönerek:nereden biliyorsun, Çocuk: bebeğin bıyıklarını gördüm öğretmenim.
kopyem 5ler cileme care bulmuyor 10lar halimi sormuyor kopyem 6lar derdime derman olmuyor 8 ler yarami sarmiyor kopyem
turkce matamatik derken yazililar doldu iyi nota ermeden miyadim doldu gozum bos kagida bakar kor oldu senden baskasini gormuyor kopyem
yoklugun goturdu iyi notlarimi zayifa dondurdu 9 larimi ne kadar doldursam kagitlarimi hocalar hayra yormuyor kopyem
ceksem notlar dolar karneme cekmesem babam gardini alir evde iyi not devri geldi not defterime 9 dan gayri not girmiyor kopyem
hocaya isyanim artti gitgide yazililar su gibi akti gittide notlari caliskanlar kapti gittide hoca bana bir 10 vermiyor kopyem
yazilinin pesinden caglamam diye not tutupta calismam diye kac kez ant ictiler birdaha cekmam diye gozlerim sozunde durmuyor kopyem
dostlarim namima kopyeci desede ruhum kopye elinden imdat desede vicdanim kopyeyi yirt at desede ellerim bir turlu varmiyor kopyem
enguzel yardimcim benim bas tacim nebir 10 um var nede 9 um herseye erdide zavalli aklim seni cekmeye ermiyor kopyem
Başlık: Ynt: Okul-Öğrenci Fıkraları..
Gönderen: suvi - Haziran 08 2006, 17:37:18
Üniversitenin yeri Kalabalık bir toplumda sohbeet edilirken, birisi sürekli "şu profesör bizim köylü, şu doktor bizim köylü" diye hep köylerinden okumuş büyük adamların çııktığını söyler. Kalabalıktaki Kırşehirli daayanamaz "Yahu kardeşim, sizin köydeki kadınların şeyinde üniversite mi var, hep çıkan büyük adam oluyor?
Epitel Univetsitede Biyoloji dersinde ogrencinin birisi mikroskopta sperm ornegi incelerken bir kiz yanina yaklasmis.Kiz "Ne inceliyorsun Berkay?" deyince cocuk utanmis "Agiz ici epiteli" demis. "Peki demis kiz ben de incelemek istiyorum". Baslamis mikroskoba bakmaya. Derken profesor gelmis kizn yanina. "Kizim ne inceliyorsun?" "Agiz ici epiteli hocam" Dur cekil bir de ben bakayim demis profesor. Egilmis mikroskoba soyle bir baktiktan sonra kiza donmus
"Bir daha ornek almadan once agzini yika kizim!"
Başlık: Ynt: Okul-Öğrenci Fıkraları..
Gönderen: suvi - Haziran 08 2006, 17:37:41
örgü Ders coğrafya dersi, Türkiye haritası tahtada asılı. Öğretmen herzamanki gibi çocuklara coğrafya kitabından sayfa numaralarını vererek okumalarını ister ve bütün sınıflarda yaptığı gibi poşetinden şişlerini çıkararak örgü örmeye başlar. Dersin ortalarına doğru müdür ve müfettiş kapıda belirince telaşlanan öğretmen örgüsünü fırlatarak surat kıpkırmızı ayağa kalkar.Kendi için ördüğü etek ise haritanın asılı olduğu çiviye takılmıştır. Müfettiş dersin nasıl gittiğini sorup çocuklara birkaç soru soracğını belirterek Ali'yi ayağa kaldırır. "Türkiye'nin başkenti neresi oğlum" Ali- " Ankara hocam" müfettiş tekrar Ali'ye " harita bilgin nasıl?- bana doğum yerini gösterebilirmisin?" Ali Sinop doğumludur ve öğretmeninin eteği Sinop'un üstünü kapatmaktadır. Biraz duraksadıksan sonra öğretmenine "eteğinizi kaldırırmısınız hocam doğum yerimi göstericem."
Başlık: Ynt: Okul-Öğrenci Fıkraları..
Gönderen: suvi - Haziran 08 2006, 17:38:13
Ben Akılsızmıyım? Bir gün bir genç kız annesinden para ister annesi "üzgünüm kızım bende hiç para yok veremem "der.Birkaç gün geçtikten sonra kız tekrar para ister annesi yine "param yok kızım veremem "der.kız bir kaç gün geçtikten sonra annesinden tekrar para ister fakat yine annesi veremiycegini söyler.Bunun üzerine genç kız çareyi arkadaşlarından arar ve bir erkek arkadaşına "bana para verirmisin "der .oglan bunu bir şartla kabul eder "eger ağaca çıkarsan sana bu parayı veririm "der ve böylelikle kız kabul eder. kız paraya ihtiyacı oldugu zaman sürekli bu erkek arkadaşına gider ve istedigini yaparak parayı alır. Annesi kızının hiç ondan para istemedini fark eder ve kızına "sen benden hiç para istemiyorsun nerden buluyorsun bunca parayı"der. Kızıda "erkek arkadaşım benim etekle ağaca çıkmamı istiyor ve bunun karşılıgında bana para veriyor" der . Annesi "akılsız kızım o senin külodunu görmek için ağaca çıkarıyor ve sen buna kanıyorsun "der. Bunun üzerine kızı "anneciğim ben o kadar akılsızmıyım külodumu çıkarıpta ağaca biniyorum zaten"
Başlık: Ynt: Okul-Öğrenci Fıkraları..
Gönderen: suvi - Haziran 08 2006, 17:39:24
zeka Adam,oğlunun başarısıyla övünüyordu.Karnesini incelerken kasılarak,karısına dedi ki: -Hiç şüpem yok bu çoçuk benim zekamı almış. Karısı dudak büktü: Doğru bey benim zekam yerinde olduğuna göre
Bir Defa Geç Gelince Küçük Paul, okula yeni başlamıştı. Bir gün derse nasılsa geç kaldı. Öğretmen: -Bir daha böyle geç kalırsan seni sınıfa almam. Paul başını önüne eğip: -Ben şimdiye kadar okula, hep sizden önce geldim. Sizi hiç böyle azarladım mı?
üç mühendis makine,elektrik ve bilgisayar mühendisi üç arkadaş arabayla giderken, araba bozulur. ilk olarak makinacı derki bu makine mühendisinin işi bana bırakın ve motor aksam devir şu-bu derken başarısız olur ve işi bırakır. Elektrik müh.herhalde elektrik sisteminde sorun var ben hallederim der. akü sigorta marş hepsini kurcalar işe yaramaz. Diğer ikisinin kendisine baktığını ve sıranın geldiğini anlayan bilgisayar müh; - "arkadaşlar, arabadan bir çıkıp tekrar girsek" der.
Başlık: Ynt: Okul-Öğrenci Fıkraları..
Gönderen: suvi - Haziran 08 2006, 17:40:16
İlk Gün Anne : Ne haber, okulda ilk günün nasıl geçti? Can : Ne! İlk gün mü? Yarın da mı gideceğim? :kop
daha çabuk Küçük çocuk bakkala öfkeyle sordu: -Neden hep küçük yumurta veriyorsun? -Taşınması kolay olur da ondan. Çocuk eksik para verip yumurtaları alıp giderken bakkal seslendi: -Ama sen eksik para verdin. Çocuk gülerek: -Sayması kolay olur da...
Başlık: Ynt: Okul-Öğrenci Fıkraları..
Gönderen: suvi - Haziran 08 2006, 17:41:11
Yalan Küçük çocuk okula yeni başlamıştı. O akşam okuldan döndükten sonra yüzünü buruşturarak söylendi: -Anneciğim okulda bile yalan söylüyorlar: -O da ne demek oluyor yavrum? Olur mu öyle şey? -İnanmazsan git de bak. Bizim sınıfın kapısında 'birinci sınıf'yazıyor. Halbuki oturacak yerler hep tahtadan...
cesaret Öğretmen öğrencilere soru: -cesaret neye denir? birisi parmak kaldırıp yanıtladı: -bir şeyi bilmediği halde, biliyormuş gibi yapıp, parmak kaldırmaya denir.
Başlık: Ynt: Okul-Öğrenci Fıkraları..
Gönderen: suvi - Haziran 08 2006, 17:41:39
uzay matematiği öğretmeni aliye sorar, on kırk daha kaç eder ali? ali:beş yapar öğretmenim der,nasıl yapar oğlum der. ali:öğretmenim çünkü uzayda sıfırın değeri olmadığı için. öğretmeni:aferin oğlum der. sana on veriyorum,uzayda sıfırın değeri olmadığı için bir veriyorum.
Bebek olur mu Kucuk kiz sinifta Fen Bilgisi dersinde birden parmak kaldiriverdi: "Ogretmenim ben bisey sormak istiyorum!!" "Evet seni dinliyoruz..?" "Benim anneannemin bebegi olur mu???" Ogretmen tabi cok sasirmis ama "anneanneler bebek yapmak icin biraz yaslidirlar" diye gülumsemis.. Bizim bidik yine sormus: "Peki annemin bebegi olur mu??" Ogretmen cevaplamis: "Annelerin bebegi olur ama yaslari ilerledikce bebekleri olma ihtimali de azalir" Derken kucuk kiz "Peki ogretmenim.."demis.. "ya benim bebegim olurmu??" Ogretmen gulmus: "Canim senin yasin daha cok kucuk, olur mu oyle sey??" Bunun uzerine arka siralardan erkek cocuklardan biri bagirmis: "BAAAAAK!!! BEN SANA BISEY OLMAZ DEMEMIS MIYDIM".
öğretmen Okula yeni gelen öğretmen ilk dersinde öğrencilere ilginç bir çağrıda bulunmuş: "Kendini geri zekalı hisseden varsa ayağa kalksın..." Sınıfta çıt yok. Nihayet biri kalkmış: "Sen kendini geri zekalı mı hissediyorsun?" "Hayır", demiş çocuk, "ama sizin tek başına ayakta kalmanıza gönlüm razı olmadı da…"
Tıp Öğrencisi Tıp öğrencilerinin 2.Sınıfta aldıkları Anatomi dersinde güzel, alımlı bir kız hocasına sorar, -Hocam Penisde kemik var mı? Hocası gülerek cevaplar -Yok kızım sana öyle gelmiştir.
sinav öğretmen öğrencilerine sormuş.allah hepimizin cennete gitmesini istediği haldeniye cehennemegönderiyor.çocuğun birisi öğretmenin sorusuna soruyla cevap veriyor.öğretmenim siz bizim 5 almamızı istediğiniz halde niye sınav yapıyonuz
Silikon Madeni Öğretmen sınıfta madenleri ve ne kadar değerli olduklarını anlatıyormuş. Dersin bitiminde çocuklara sormuş: -"Kim hangi madene sahip olmak ister çocuklar?" Önce David cevap vermiş: "Platin, öğretmenim. Onunla kendime bir Porsche alırdım." Ardından Mike cevaplamiş: "Altın, öğretmenim. Altınlarımla kendime son model bir Cadillac alırdım." En son Küçük Joe yanıtlamış: "Silikon, öğretmenim. Ablamda iki tane var, kapının önündeki arabaları hayal bile edemezsiniz!..."
Gozbebegi Ingiltere'nin saygin kiz kolejlerinden birinde biyoloji ogretmeni ogrencilerden Miss Perkins'a "Soyle bakalim, insan vucudunda uyarildiginda normal buyuklugunun alti katina ulasan organ hangisidir?" Ogrenci yuzu kizararak "bana bu soruyu sordugunuzdan ailemi haberi olacak" demis. Ogretmen baska bir ogrenciye donmus ve "Sen soyle Miss Sarah" demis. Sarah "los isikta gozbebegi" yanitini vermis. Ogretmen aferin dedikten sonra Miss Perkins'a donmus ve sana uc sey soyleyecegim demis: 1- dersine hic calismamissin bundan ailenin haberi olacak 2-aklin fikrin surekli kotu seylerde. 3- ilerde cok buyuk hayal kirikligina ugrayacaksin...
Hasta öğrenci Telefon çaldı.Okul müdürü açtı.İncecik bir çocuk sesi: -Müdür bey,bizim oğlan bugün okula gelmeyecek.Biraz hastalandı da... -Peki,siz kimsiniz? -Ben mi..Babam..
Ruj izi Bir kız yurdunda şöyle bir sorun yaşanmaktadır: Kızlar, sabah dudaklarına ruj sürdükten sonra aynayı öperek dudak izi bırakmaktadırlar, bunların temizlenmesi sorun olmaktadır. Yurdun müdürü birgün yurtta kalan kızları ve tuvaletleri temizleyen hademeyi tuvalete toplar. Kızlara yönelik şöyle bir konuşma yapar: "Bazılarınız dudaklarına ruj sürdükten sonra aynaları öperek dudak izi bırakıyorlar. Hadememiz bunları temizlerken çok zorlanıyor. Şimdi ne kadar zorlandığını hep beraber izleyelim." Der. Bir işareti ile hademe fırçasını klozetlerden birine daldırıp aynayı temizlemeye başlar. O günden sonra aynalarda bir daha dudak izine rastlanmaz.
Bebek 8 aylık hamile öğretmen öğrencilerini pikniğe götürmüştü.Orada kiraz ağaçlarını gören çocuklar ağaca çıkmak isteyince öğretmen:durun yavrum siz düşersiniz ben çıkayım,diyerek ağaca çıkar. Öğretmenlerini aşağıdan izleyen öğrencilerden biri:öğretmenim,öğretmenim sizin oğlunuz olacak,der.Öğretmende çocuğa dönerek:nereden biliyorsun, Çocuk: bebeğin bıyıklarını gördüm öğretmenim.
örgü Ders coğrafya dersi, Türkiye haritası tahtada asılı. Öğretmen herzamanki gibi çocuklara coğrafya kitabından sayfa numaralarını vererek okumalarını ister ve bütün sınıflarda yaptığı gibi poşetinden şişlerini çıkararak örgü örmeye başlar. Dersin ortalarına doğru müdür ve müfettiş kapıda belirince telaşlanan öğretmen örgüsünü fırlatarak surat kıpkırmızı ayağa kalkar.Kendi için ördüğü etek ise haritanın asılı olduğu çiviye takılmıştır. Müfettiş dersin nasıl gittiğini sorup çocuklara birkaç soru soracğını belirterek Ali'yi ayağa kaldırır. "Türkiye'nin başkenti neresi oğlum" Ali- " Ankara hocam" müfettiş tekrar Ali'ye " harita bilgin nasıl?- bana doğum yerini gösterebilirmisin?" Ali Sinop doğumludur ve öğretmeninin eteği Sinop'un üstünü kapatmaktadır. Biraz duraksadıksan sonra öğretmenine "eteğinizi kaldırırmısınız hocam doğum yerimi göstericem."
Bir Defa Geç Gelince Küçük Paul, okula yeni başlamıştı. Bir gün derse nasılsa geç kaldı. Öğretmen: -Bir daha böyle geç kalırsan seni sınıfa almam. Paul başını önüne eğip: -Ben şimdiye kadar okula, hep sizden önce geldim. Sizi hiç böyle azarladım mı?
Yalan Küçük çocuk okula yeni başlamıştı. O akşam okuldan döndükten sonra yüzünü buruşturarak söylendi: -Anneciğim okulda bile yalan söylüyorlar: -O da ne demek oluyor yavrum? Olur mu öyle şey? -İnanmazsan git de bak. Bizim sınıfın kapısında 'birinci sınıf'yazıyor. Halbuki oturacak yerler hep tahtadan...
cesaret Öğretmen öğrencilere soru: -cesaret neye denir? birisi parmak kaldırıp yanıtladı: -bir şeyi bilmediği halde, biliyormuş gibi yapıp, parmak kaldırmaya denir.
uzay matematiği öğretmeni aliye sorar, on kırk daha kaç eder ali? ali:beş yapar öğretmenim der,nasıl yapar oğlum der. ali:öğretmenim çünkü uzayda sıfırın değeri olmadığı için. öğretmeni:aferin oğlum der. sana on veriyorum,uzayda sıfırın değeri olmadığı için bir veriyorum.
-"Hayatta en güzel şey nedir?" diye teker teker soruyormuş.Çocuklar hava, güneş, sevgi gibi cevaplar verirken sira bizim *** Ali'ye gelmiş.Ali de kalkmış ve:
-"A.cık" demis. Ögretmen ise felaket sinirlenerek:
-"Baban yarın mutlaka okula gelsin" demiş. Ertesi gün Ali'nin babası okula gelmis. Ögretmen olayı anlatmış. Babası da :
-"Çocuk işte hanımefendi. Siz onun kusuruna bakmayın, dötü bilmiyo ki"
Öğretmen çocuğa sormuş. -Oğlum elini pantolonunun sağ cebine attın ve 10 milyon lira çıkarttın, sol cebinden de 5 milyon lira çıktı.Senin şimdi neyin var? -Öğretmen çocuğun 15 milyon liram var, cevabını beklerken çocuk cevap vermiş. -Herhalde üzerimde başka birinin pantalonu var öğretmenim!
Bir öğretmenin sınıfında hiç sevmediği bir çocuk varmış ve hep ona laf sokmak istiyormuş. Öğretmen: - Ismet büyüyünce ne olmak istiyorsun? Ismet: - Manken olmak istiyorum öğretmenim. Öğretmen hemen başlamış laf sokmaya: - Nasıl manken olacaksın bu suratla, senin gibi çirkin çocuk yok bu sınıfta, sende manken olacağım diyorsun. İsmet altta kalır mı: - Bende o zaman öğretmen olurum sizin gibi.
Küçük Ali okula başladığından beri her gün ögretmeni Aysel hanıma gidip, - "Öğretmenim beni yanlış sınıfa koydunuz, benim yerim birinci sınıf değil, ablam üçüncü sinifta ama ben en az onun kadar akıllıyım, hiç olmazsa beni üçüncü sınıfa alın." diye şikayet edermiş. Bundan sıkılan Aysel ögretmen bir gün Ali'yi kaptığı gibi okul müdürüne çıkmış ve olayı anlatmış. Okul müdürü: - "Peki" demiş, "Bu çocugu bir imtihan edelim, yeri üçüncü sınıfsa o sınıfa koyalım" ve baslamış sorgulamaya, - Iki kere iki? - Ali hemen "Dört" demiş, - "Sekiz kere dokuz?" Ali hemen -"Yetmis iki" demis, -"Kaç mevsim var?" Ali hemen -"Dört" demis. Bu sirada Aysel hocada - "Müsaade ederseniz bir kaç soruda ben sorayim" demis ve sormus: - "Söyle bakalim Ali, ineklerde dört tane ama bende iki tane var, bu nedir?" Ali hemen -"Ayak" demis, Aysel hoca sormuş -"Peki senin pantolonunda olupta benim pantolonumda olmayan şey nedir?" Ali hemen yanitlamis -"Cep". Bunun üzerine Aysel hoca dönmüs müdüre, -"Üçe koyalım hocam" diyecekken Müdür, Aysel hocanin sözünü kesmiş, -"Hocam, bu çocugu üçe degil beşinci sınıfa koyalım, zira son iki suale ben doğru cevap veremedim"
Renkli kişiliği ve düşük not vermesi ile öğrencileri arasında özel bir üne sahip olan felsefe öğretmeni, sınav yapacağı gün öğrencilere, önce kâğıt ve kalemlerini hazırlamalarını söyledi, sonra da sandalyesini kaldırıp masanın üzerine koydu. Sonra: "Sınav sorumu soruyorum" dedi. "Bu sandalyenin var olmadığını kanıtlayınız." Sıfırcı felsefe öğretmeni, sınav kâğıtlarını okuduktan sonra, bu konudaki ününe gölge düşüreceğini bilmesine rağmen, hayatında ilk kez bir öğrencisine yüz üzerinden yüz vermek zorunda kaldı. Öğrencinin sınav kâğıdında yalnızca şu iki sözcük yer alıyordu: - Hangi sandalyenin?
Yaşlı bir adam emekliye ayrılır ve kendine bir lisenin yanında küçük bir ev alır. Emekliliğinin ilk bir kaç haftasını huzur içinde geçirir ama sonra ders yılı başlar. Okulların açıldığı ilk gün, dersten çıkan öğrenciler yollarının üzerindeki her çöp bidonunu bağırıp, çağırarak tekmelerler. Bu çekilmez gürültü günler sürer ve yaşlı adam bir önlem almaya karar verir. Ertesi gün çocuklar gürültüyle evine doğru yaklaşırken, kapısının önüne çıkar, onları durdurur ve: - "Çok tatlı çocuklarsınız, çok da eğleniyorsunuz. Bu neşenizi sürdürmenizi istiyorum sizden. Ben de sizlerin yaşındayken aynı şekilde gürültuler çıkarmaktan hoşlanırdım, bana gençliğimi hatırlatıyorsunuz. Eğer her gün buradan geçer ve gürültü yaparsanız size her gün 1 dolar vereceğim" der. Bu teklif çocukların çok hoşuna gider ve gürültüyü sürdürürler. Birkaç gün sonra yaşlı adam yine çocukların önüne çıkar ve onlara şöyle der: - "Çocuklar enflasyon beni de etkilemeye başladı bundan böyle size sadece 50 sent verebilirim." -Çocuklar pek hoşlanmazlar ama yine devam ederler gürültüye. Aradan bir kaç gün daha geçer ve yaşlı adam yine karşılar onları: - "Bakın" der: - "Henüz maaşımı alamadım, bu yüzden size günde ancak 25 sent verebilirim, tamam mı?" - "Olanaksız bayım" der içlerinden biri, - "Günde 25 sent için bu işi yapacağımızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Biz işi bırakıyoruz."
Üniversitede, dönemin ilk gününde rektör yeni gelenleri toplamış, üniversite kurallarını anlatırken sıra yurt olayına gelmiş. Rektör demiş ki : - Kız yurtları erkek öğrenciler için yasak bölge. Erkek yurtları kız öğrenciler için. Yasak bölgede yakalanan kişiye ilk seferinde 200 milyon ceza kesilecek. İkinci yakalanışında 300 milyon, üçüncü yakalanışında da 500 milyon ceza kesilecek. Sorusu olan var mı? Arka taraftan bir erkek öğrenci sesi : - Sezonluk bilet ne kadar?
Öğretmen derste şunları anlatıyordu: - Düğünlerde gelinler neden beyaz giyer bilir misiniz? Bu onların en mutlu günü olduğu için! Arka sıralardan bir ses yükselir; - Damatların neden siyah elbise giydiklerini şimdi anladım.
Tarih dersinde öğretmen birini tahtaya kaldırmış ve sormuş: -Oğlum Kadeş Savaşını kim yaptı? Çocuk hemen yanıtlamış: -Hocam vallahi billahi ben yapmadım. Hoca sinirinden çıldıracak. O sinirle dışarıya çıkmış, koridorda Matematik öğretmenini görmüş ve durumu Matematik öğretmenine anlatmış: -Hoca hanım bu öğrenciler beni çıldırtacak; Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, vallahi billahi ben yapmadım diye yanıt veriyorlar, çıldıracağım... -Hocam üzülmeyin çocuktur bunlar hem yaparlar hem de yapmadım derler... Tarihçinin sinirleri iyice tepesine çıkmış ve soluğu Müdür Beyin odasında almış. -Müdür Bey bu nasıl bir okul, ne öğrencisinde hayır var, ne de öğretmeninde; öğrenciye Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, ben yapmadım diyor, öğretmene durumu anlatıyorum, bunlar çocuktur hem yaparlar hem de yapmadım derler diyor, kafayı yiyeceğim. Müdür Bey: Siz hiç kendinizi üzmeyin Hocam, bunda merak edilecek birşey yok, şimdi Bakanlığa bir yazı yazar ve Kadeş Savaşını kimin yaptığını sorarız... Tarih Öğretmeni aldığı yanıt ile oracığa yığılıp kalmış ve Müdürden bir hafta izin almış... Bir hafta sonra Bakanlıktan bir yazı: Bu yıl ödenek olmadığı için Kadeş Savaşı yapılamayacaktır. Bilginize...
Öğrencinin biri Mısır'da üniversite okuyormuş. Yazılılar bittikten sonra sömestır tatili olmuş. Arkadaşı Ali'ye, ben memleketime gidiyorum sen bana notlarımı iletirsin: Eğer bir zayıfım varsa Ali'nin selamı var, iki zayıfım varsa Muhammed'in selamı var, üç zayıfım var ise Muhammet Emin'in selamı var dersin demiş. Arkadaşı notlara baktıktan sonra evini aramış, babası çıkmış telefona. Ali orada mı diye sormuş; babası, yok demiş, o da notu bırakmış: - Ali geldiğinde söyleyin, ümmeti Muhammed'in selamı var.
Bir gün öğrenciler sınav oluyorlarmış. Öğretmen bir öğrencisini kaldırarak ona şu soruyu sormuş: -Oğlum söyle bakalım elektirik nelerden geçmez? Çocuk şöyle cevap vermiş: -Lastikten, camdan ve tahtadan. -Başka? Çocuk biraz düşündükten sonra: -Birde yoksul mahallererden geçmez öğretmenim diye cevap vermiş.
Küçük Kayseriliye hocası sormuş : - Altı kere altı? - Otuz dokuz. - Otur, sıfır. Arkadaşı sorar : - Bildiğin halde neden otuz dokuz dedin? - Pazarlık edecektim, anlamadı...
Bir Öğrenci Evinin Anatomisi Her öğrenci evinde muhakkak 'nöbetçi sistemi' uygulanır ve günün nöbetçisi, resmi köle statüsünde kullanılır. Yemek sırasında en az elli kere mutfağa gönderilir.
· Evdekilerin temel gıda maddeleri yumurta ve patatestir. Bu ikisinin birleşiminden 12 çeşit yemek yapılabilir. Çay yemekten sonra değil, yemekle birlikte içilir.
· Her gece kesinlikle saçma sapan bir tartışma konusu açılır. (Düşünmüyorum o halde yok muyum yani? Dünya döndüğü için mi güzel? Attan inip eşeğe binilir mi?)
· Her evin muhakkak suyu, çayı deviren bir sakarı vardır. Ha bir de işlerden kaytaran tembeli bulunmaktadır.
· Yemek yapmaya karar verilir ve yemek yapmaya başlandığında eksikler ortaya çıkar, zamanla yarışarak yemek tamamlanır.
· Kesinlikle ama kesinlikle temiz çatal, kaşık, tava kalmayıncaya kadar bulaşıklar yıkanmaz.
· Her sabah derse geç kalınır ve öğle kalkıp okula yemek yemeğe gidilir. (Okulun yemeği ucuz olduğu için...)
· Sınav dönemlerinin favori cümlesi "bu gece yatmıycam ders çalışcam"dır. Gece yatılmaz ama ders de çalışılmaz.
· Evin duvarları vize-final tarihleri, ilginç sözler, nöbetçi listesi, harcama listesi gibi yazılı belgelerle süslüdür.
· Öğrenci evinin, öğrenci misafirleri de eksik olmaz ve gelen misafire önce "bir kola al da içelim"diye başlanılan ısmarlatma olayına, iyice sövüşleninceye kadar devam edilir.
· Ev genelde bodrum ve giriş katta olduğundan, pencereden girilebilir özelliktedir. (Her ihtimale karşı bi pencere muhakkak içeriden kilitlenmeyerek açık bırakılır.) Dış kapı ise zaten kilitlenmez.
· Ev fertlerinin aşağı yukarı tamamı leyla gibidir, yani aşk trafiği yoğundur. Kimininki platoniktir, kafayı yer ve yedirtir, kimi romantik takılır, şiirler ezberlenir, kimi ise akşam ansızın nişanlı olarak eve dönebilir.
Köylü, yeni doğan bir sıpayı kucağına almış evine dönerken,iki ortaokul öğrencisi kendisine takılır ve: - Hayrola amca, derler. Oğlunu nereye götürüyorsun böyle? - Adam, kendine yapılan bu terbiyesizliğe aldırmamış görünerek cevap verir: - Gittiğiniz okula kaydını yaptıracağım..
Öğretmen derste Ali'ye sorar: - İngiltere nerededir? Ali: - Bilmiyorum, öğretmenim. Öğretmen: - Git evdekilere sor, yarın tekrar soracağım. Ali eve gelir ve babasına sorar. Babasi: - Tam olarak bende bilmiyorum nerde diye, ama çok uzakta olamaz, çünkü bizim şirkette bir tane İngiliz calışıyor, işe yürüyerek geliyor.
Kimya dersinde öğretmen, elindeki metal parayı gösterdi: -Şimdi bu beşyüzlüğü asite batırıyorum. Ne dersiniz eriyecek mi? Nuri parmak kaldırıp cevapladı: -Erimez, öğretmenim: -Evet erimez, neden erimez? -Eriyecek olsa asite atmazdınız da ondan...
Yerçekimi Kanunu Çocuklar biliyormusunuz?Dünya üzerinde,yerçekimi kanunu sayesinde duruyoruz. -Peki öğretmenim bu kanun kabul edilmeden önce nasıl duruyorduk?
Adamın birinin kızı babasına hep yalan söylüyormuş.Adam sinirlenmiş bi yalan makinesi almış bu makine biri yalan söyleyince dıttt.. diye ötüyormuş.Adamın kızı bi gün okuldan gelmiş.Adam sormuş: "Kaç aldın kızım yazılıdan?" Kızı: "5" demiş... Makine dıttt ötmüş, daha sonra "4" demiş, "3" demiş, "2" demiş hepsinde ötmüş... Adam sinirlenmiş demiş ki: "KIZIM YİNE Mİ 1 ALDIN BEN SENİN YAŞINDAYKEN HEP 5 ALIRDIM" demiş... Makine "GÜüüüMMMMMM" patlamışşş...
Bir gün Hasan koşarak odaya girdi ve elindeki karneyi babasına uzattı. Baba karneye şöyle bir göz attı, suratı asıldı, kaşları çatıldı, sertçe: -İyi bir iş yapmış gibi bu karneyi bana gösteriyor sun değil mi? dedi. Şu karnenin haline bak!..Beden Eğitiminden başka iyi bir not var mı şunda?.. -Ama babacığım kızma!..Bu benim değil, senin, tavan arasında bulduğum eski karnenmiş.
hocanın ilk dersi derste gözüne bi öğrenci çarpıyor.çocuk çok tatlı.öğretmende dur senin adını tahmin etmek istiyorum.sadece bana isminin ilk harfini söyle diyor.çocukta 'y' diyor.öğretmen y ile başlayan bütün isimleri sayıyor ama bulamıyor.sonunda dayanamayıp senin adın ne yavrum diye soruyor artık. çocukta tüm tatlılığıyla yamazan diyor. muhaha :ban
"Sarı saçlı kız elleri pencerenin pervazına dayalı halde dışarı
baktı ve güldü." cümlesini kim bana kısaltıp söyler?" diye sorunca,
Temel;hemen ayaga kalkar ve söyle der:
- Orospi
Başlık: Ynt: Okul-Öğrenci Fıkraları..
Gönderen: Gunes ve Ay - Haziran 19 2006, 12:25:03
NİÇİN? Öğretmen sordu: -Söyleyin bakalım çocuklar,balıklar niçin konuşmaz? Çocuklardan biri yanıt verdi: -Sizin de başınızı suya soksak konuşabilir misiniz,öğretmenim? :nohashas
Ah oglum ah gunlerden bigun baba oglunu alir karsina oturtur derki;oglum iki senedir ayni okula gidip geliyorsun sadece ona kadar sayabiliyorsun ne olacan sen bu gidisle bilmem.....cocukta babasina gulumsiyerek;babacigim merak etme ben *** hakemi olmaya karar verdim der :)
Öğretmen Ahmet ilkokul gününden geldikden sonra cantasInI fIrlatIr. Bunun üzerine Annesi cocuga sorar neoldu diye. Cocuk da derki: Anne ben okula gitmek istemiyorum. Ögretmenim zaten hicbirsey bilmiyor. Herseyi bize Soruyor. NasIl Ögretmen yaptilarsa onu. :kop
Üçgenin Alan Hesabı İlkokulda, matematik dersinde öretmen üçgenin alanını, çocuklara şu şekilde öğretmiş:'bir üç kenarlının alanı, yatayımı ile dikleşiminin vuruşumunun, ikiye bölümüdür.' çocuk bunu güzelce ezberlemiş. akşam babası evde sormuş:'bugün okulda ne öğrendiniz?' matematik dersinde, bir üç kenarlının alanını öğrendik babacığım. 'yaa öyle mi, peki nasıl?' bir üçkenarlının alanı, yatayımı ile dikleşiminin vuruşumunun, ikiye bölümüdür. 'yavrum, yanlış öğretmişler size. doğrusu şöyle: bir üçgenin alanı, tabanı ile yüksekliğinin çarpımının yarısına eşittir. O sırada, bir yandan gazetesini okuyan, bir yandan da torunuyla oğlunun konuşmasını dinleyen dede, dayanamayıp söze girmiş:' İkinizin de tarifi yanlış! 'Bir müsellesin mesaha-i sathiyesi, kaidesiyle irtifaının hasıl-ı darpının nısfına müsavidir. :muhah
İçi Boş Çocuğun biri bir gün annesinin yanına gitmiş ve "anne karnım çok ağrıyor" demiş.Annesi de çocuğa: -"İçi boş olduğu içindir,içi dolu olsaydı ağrımazdı" demiş. Ertesi çocuk okuldayken sınıftaki gürültüden rahatsız olan öğretmen öğrencilere "Susun artık başım ağrıyor" demiş.Bunun üzerine bizim çocuk hemen atlamış: -İçi boş olduğu içindir örtmenim,dolu olsaydı ağrımazdı. :4
Dikkat Eğitmen doktor senenin ilk günü tıp fakultesi öğrencilerini etrafına toplamış, bir kadavranın başında derse başlamış. Bakın arkadaşlar, tüm doktorluk hayatınızda önem vermeniz gereken iki nokta vardir: Birincisi; 'kesinlikle ve kesinlikle iğrenmeyeceksiniz' der ve parmağını kadavranın kıçına soktuktan sonra ağzına sokar! Sonra da öğrencilere dönüp, 'haydi bakalım aynısını yapın' der. Öğrenciler sırayla aynı hareketi tekrarlarlar. Bu arada kusanlar ve hatta bayılanlar olur. Bitince eğitmen doktor konusmasına devam eder: İkinci önemli nokta ise 'DİKKAT'dir der.. Ben biraz önce kadavranın kıçına işaret parmağımı, ağzıma orta parmağımı sokmuştum ..... (6)
Öğretmen tahtaya "kedi sütü iç" yazdı ve peltek olan öğrencisine bunu okumasını söyledi. Çocuk "tedi tütü it" diye okur.öğretmen çocuğun peltek olduğunu bilmediğinden kendisiyle dalga geçtiğini düşünür. oğlum sen benimle dalga mı geçiyorsun düzgünce oku şunu der çocuk yine "tedi tütü it" der bu sefer öğretmen sinirlenir ve çocuğun üzerine yürümeye başlar öğretmenden korkan çocuk " tittiğimin tedisi itsene tu tütü".... (6)
Öğretmen tahtaya "kedi sütü iç" yazdı ve peltek olan öğrencisine bunu okumasını söyledi. Çocuk "tedi tütü it" diye okur.öğretmen çocuğun peltek olduğunu bilmediğinden kendisiyle dalga geçtiğini düşünür. oğlum sen benimle dalga mı geçiyorsun düzgünce oku şunu der çocuk yine "tedi tütü it" der bu sefer öğretmen sinirlenir ve çocuğun üzerine yürümeye başlar öğretmenden korkan çocuk " tittiğimin tedisi itsene tu tütü".... (6)
çocuk daha yeni okula başlamıştı. babası ona; -öğretmen ne yapıyorsa sende aynısını yap -tamam babacığım demiş. ve okuldan sonra çocuk eve gelmiş babası defterini getirmesini istemiş ve çocuk getirmiş.babası bakmış ve şok olmuş.çünkü defterde hiçbirşey yazmamaktaydı.çocuğa sordu; -olum ben sana demedim mi öğretmen ne yaparsa sende onu yap diye..! çocuk; -yaptım baba.öğretmen yazdı ben de yazdım, öğretmen sildi ben de sildim :kop
Başlık: Ynt: Okul-Öğrenci Fıkraları..
Gönderen: MeLy - Temmuz 10 2006, 19:42:53
Nuri okuldan eve bir gözü mosmor dönmüştü. annesi çıkıştı: "aşk olsun yine mi dövüştün okulda? "şey büyük bir çocuğun küçüğü dövmesine engel olmaya çalıştım da anneciğim." "aferin bak bu cesaret işi. kimdi o küçük?" Nuri gayet sakin; " Ben! " :4
Başlık: Okul-Öğrenci Fıkraları..
Gönderen: Brk` - Ağustos 09 2006, 03:31:23
Kızın biri bir gün yeni aldığı bisikletiyle okula geliyor ve okulun bahçesindeki bisiklet parkına henüz kilit almadığı için öylece bırakıyor.. Derslerin bitiminde okul çıkışı bisikletinin yerinde olmadığını görüyor ve çok sinirleniyor ertesi gün sabah okula geldiğinde bisikletini üzerinde bir notla bir gün önce bıraktığı yerde buluyor üzerindeki notta ’’Çok özür dilerim ama bisikletine gerçekten çok ihtiyacım vardı aldıktan 2 saat sonra geri getirdim ama sanırım çıkışına yetişemedim çok üzgünüm anlayışın için teşekkürler’’ kız doğruca bir bisikletçiye gidiyor ve 5 tane kilit alarak okula dönüyor..bisikleti iyice kilitleyip 5 farklı anahtarla derse giriyor ve olayı arkadaşlarına anlatıyor.. Ders bitimi okul çıkışında 5 kilit taktığını anlattığıarkadaşlarıyla beraber bisikletini almaya gittiğinde şok oluyor.. bisikletin üzerinde 10 kilit ve birde not var.. ’’Eğer acil ihtiyacım olduğu halde ben kullanamayacaksam sen hiç kullanamayacaksın" :)
Yaş... Öğretmen derste çocuklara dönerek sorar: - Söyleyin bakayim,kuzeyimizde karadeniz,güneyimizde akdeniz,batımızda ege denizi varsa BEN KAÇ YAŞIMDA OLURUM..? Arka sıralardan bir parmak kalkar: - Kırkdört öğretmenim.. Gerçekten de o yaşta olan öğretmen şaşırır: - Doğru..Ama nasıl bildin.?.. - Gayet kolay öğretmenim..Benim yarı manyak bir ağabeyim var;tam yirmiiki yaşında..Onun yaşını iki ile çarpınca sizin yaşınız çıkıyor....
Babası Dava Açmaz Müfettiş, öğretmeni bir öğrenciyi fena halde döverken yakalamıştı. Derhal uyardı. - Ne yapıyorsunuz hocam, biliyorsunuz ki dövmek yasak! Babası size dava açsa başınıza bela alır, uğraşıp durusunuz? - Babasının dava açmayacağına garanti veririm!... Müfettiş şaşırdı. Öğretmen açıklamaya devam etti: - Babası benim!...
Baba, ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah allah, dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir: -"Getir bakayım şu karneyi!" -"Al baba..." Adam karneye bir bakar ki, beden eğitimi ve resim dışındaki tüm dersler zayıf. -"Bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gönderdik, gitar kursu, müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali, rezil şey!" -"Baba... O benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum..."
Baba, ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah allah, dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir: -"Getir bakayım şu karneyi!" -"Al baba..." Adam karneye bir bakar ki, beden eğitimi ve resim dışındaki tüm dersler zayıf. -"Bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gönderdik, gitar kursu, müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali, rezil şey!" -"Baba... O benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum..."
Okula Gitmem Oglu sabah annesine okula gitmek istemedigini soyler. Annesi ogluna, okula gitmemek icin bana iyi bir neden soyle der. - Okulda butun ogrenciler benden nefret ediyor deyince, anne bu gecerli neden degil bana baska bir sebep daha soyle der. - Ama anne okuldaki butun ogretmenler de benden nefret ediyor der. Bunun uzerine annesi ogluna benimde sana okula gitmen icin iki sebebim var der. - Birincisi sen artik 50 yasina geldin. Ikincisi sen o okulun mudurusun der. :kop :kop :kop :kop __________________________________________________ Biyoloji Biyoloji dersinden yapılacak sınav için sınıftaki herkes acayip çalışmış, notlar, kopyalıklar havada uçuşmuş. Daha sonra sınavın yapılacağı gün gitmişler bir de bakmışlar, ortada kağıt kalem yok sadece sıra sıra mikroskoplar.
Hoca;
-Bu mikroskop lam'larında bir böceğin bacağı var, sınavınız bacağından böceği tanımak"
Tabi hemen itirazlar ama fayda etmemiş, hoca dediği dedik. Öğrenciler mikroskopların başına geçmiş ama tanıyamıyorlar… En sonunda biri dayanamamış, kapıyı çarpıp çıkmış.
Hoca arkasından seslenmiş;
-Kimsin sen, kapıyı çarpıp çıkıyorsun?
Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış,
-Tanısana hadi tanısana kim olduğumu… :nanik
_____________________________________________ Yaş... Öğretmen derste çocuklara dönerek sorar: - Söyleyin bakayim,kuzeyimizde karadeniz,güneyimizde akdeniz,batımızda ege denizi varsa BEN KAÇ YAŞIMDA OLURUM..? Arka sıralardan bir parmak kalkar: - Kırkdört öğretmenim.. Gerçekten de o yaşta olan öğretmen şaşırır: - Doğru..Ama nasıl bildin.?.. - Gayet kolay öğretmenim..Benim yarı manyak bir ağabeyim var;tam yirmiiki yaşında..Onun yaşını iki ile çarpınca sizin yaşınız çıkıyor.... :muhah _______________________________________________________ Ne farkı var Küçük Ali okuldan eve gelir ve üzgün bir şekilde, "Matematik dersinden 1 aldım" der. Babası hemen sorar, "Neden ?" "Öğretmen 3x2 kaç eder?" diye sordu, ben de "6" dedim. Babası hemen oğlunu tasdikler ve "Fakat bu doğru" der. Ondan sonra da "öğretmen 2x3 kaç eder?" diye sordu. "Has *iktir, ne farkı var ki ?" "Ben de öğretmene aynısını söyledim.... (6) _____________________________________________ İki Yüzlü Öğretmen küçük Victor'a sordu: -İki yüzlü kime derler? -Okula, güler yüzle gelen öğrenciye! ____________________________bukadar uzun şeyi nasıl nepıyorsunuz_________________________________
Üniversite son sınıf öğrencisi yazılı sınavından kalınca doğru hocasına gider: -"Siz sınıfta bırakarak hayata atılmamı önlüyor ve beni cezalandırıyorsunuz. İşin bu yanını hiç düşündünüz mü?" -"Tabii düşündüm. Hocanın görevi bilgiyi ölçmek, yeterli olmayanı sınıfta bırakmak değil mi?" -"İyi. O zaman size bir teklifim var. Bir soru da ben size soracağım. Doğru cevabı verirseniz, ben kötü notumu kabul edip sınıfta kalacağım. Bilemezseniz, notumu düzeltecek ve sınıfı geçirteceksiniz. (Hocanın keyfi yerinde. Teklifi kabul eder.) Ve öğrenci sorar: -"Yasal olup, mantıklı olmayan nedir? Mantıklı olup, yasal olmayan nedir? Ve de ne mantıklı ne de yasal olmayan nedir?" Hoca uzun uzun düşünür ama cevabı bulamaz.
İddia gereği öğrencisine iyi not vererek sınıfı geçirir.
Ama aklı da soruda kalır.
Sonunda sınıfın en iyi öğrencisini çağırır,
olayı anlatır ve sorunun yanıtını bilip bilmediğini sorar. Öğrenci hemen cevap verir: -"Siz 65 yaşındasınız ve 23 yaşında bir kadınla evlisiniz. Bu yasal ama mantıklı değil. Karınızın 25 yaşında bir sevgilisi var. Bu mantıklı ama yasal değil.
Siz karınızın sevgilisini,
zayıf alıp sınıfta kalması gerekirken iyi not verip mezun ediyorsunuz. Bu da ne mantıklı, ne de yasal."
:kop
Başlık: kısaca kopppp
Gönderen: Brk` - Kasım 12 2006, 05:42:51
okula yeni bir din öğretmeni atanır vee hoca derse girer ,sınıfla tanışmaya başlar.ilk önce bir çocugun yanına yaklaşır ve ismini sorar cocuk:---fatih,der tamam oglum hadi sen bize bir fatiha süresini oku d3r ve cocukta okur.. başka bir kızın yanına giderek kızın ismini sorar kızın ''kevser ''demesi üserine hoca kızım bize bii kevser süresini oku der. ve kızz okuduktan sonra hocanın ilgisini köşeye sinmişş bir cocuk ceker..cocugun yanına gıderek senin adı ne diye sorar. cocuk hocam bnm adım yasin ama arkadaşlarım bana KISACA Sübhaneke derler.. :4 :4 :4 :4 :4 :4
Başlık: Ynt: kısaca kopppp
Gönderen: BeLaaa___ - Kasım 12 2006, 14:42:36
komiksssss :muhah
Başlık: Ynt: kısaca kopppp
Gönderen: xX_NightmarE_Xx - Kasım 12 2006, 14:51:01
gzllmiş yaa...
Başlık: Ynt: kısaca kopppp
Gönderen: ..:::NeSLy:::.. - Kasım 12 2006, 14:51:23
:muhah süpr yaaa
Başlık: Ynt: kısaca kopppp
Gönderen: itaatsiz - Kasım 12 2006, 14:55:30
çok güzelmiş yaa kioptum saol bunu hemen benim yasinime de gidip anlatmalıyım sübhaneke ha ... :kop paylaşım için saol cnm
Başlık: Ynt: kısaca kopppp
Gönderen: angelfb1907 - Kasım 12 2006, 16:17:17
Kısaca Sübhaneke.. :kop :kop Sağol..
Başlık: Ynt: kısaca kopppp
Gönderen: asena__ - Kasım 12 2006, 20:52:28
daha öncede okumuştum bunu saoll kioptum
Başlık: Ynt: kısaca kopppp
Gönderen: _PesHi_ - Kasım 12 2006, 20:52:51
süper ya saolasın :okey
Başlık: Ynt: kısaca kopppp
Gönderen: _DayDreamer_ - Kasım 12 2006, 23:41:09
harbiden süpermiş ya kioptum kioptum
kısaca bide kioptum
Başlık: Ynt: kısaca kopppp
Gönderen: -dejavu- - Kasım 13 2006, 03:08:08
idare eder :sizo
Başlık: Ynt: kısaca kopppp
Gönderen: KeRTeNKeLeBeK - Kasım 13 2006, 03:09:28
BABA Birinci sınıfa başlayan çocuklara öğretmen, babalarının mesleklerini soruyordu : -Söyle bakalım Tuna, baban ne iş yapıyor? Tuna : -Otobüsleri kaldırıyor efendim, dedi. Bir sıra önde oturan bir çocuk yanındaki arkadaşına yavaşça sordu : -Pekiyi anlayamadım, neymiş babası? Arkadaşı büyük bir saflıkla cevap verdi : -Vinçmiş, vinç!
Tıp Öğrencisi Tıp öğrencilerinin 2.Sınıfta aldıkları Anatomi dersinde güzel, alımlı bir kız hocasına sorar, -Hocam Penisde kemik var mı? Hocası gülerek cevaplar -Yok kızım sana öyle gelmiştir.
:kop
İkiside çokk güsell .. :kop
Başlık: 20:45
Gönderen: b_ety_gs - Mart 01 2007, 18:42:38
öğretmen matemetik dersinde saatler konusunu işlemektedir. Öğretmen: sınıfın çok bilmiş ve havalı öğrencisi 1907 aziz yırdırım'a ayağa kaldırıp: -Söyle bakalım aziz akşam üzeri saatin akrepi 9 a yaklaşır, yelkovanı da 9 üzerinde olursa ne olur? aziz neden se utanır sıkılır birşey söyleyemez. -Öğretmen söylesene oğlum, diye azarlar. aziz, utanarak ve kekeleyerek: -galatasaray şampiyon olur, öğretmenim der.. kioptum
Başlık: Ynt: 20:45
Gönderen: Elqajiye - Mart 01 2007, 19:10:20
öğretmen matemetik dersinde saatler konusunu işlemektedir. Öğretmen: sınıfın çok bilmiş ve havalı öğrencisi 1907 aziz yırdırım'a ayağa kaldırıp: -Söyle bakalım aziz akşam üzeri saatin akrepi 9 a yaklaşır, yelkovanı da 9 üzerinde olursa ne olur? aziz neden se utanır sıkılır birşey söyleyemez. -Öğretmen söylesene oğlum, diye azarlar. aziz, utanarak ve kekeleyerek: -galatasaray şampiyon olur, öğretmenim der.. kioptum
Öğretmen tahtaya "kedi sütü iç" yazdı ve peltek olan öğrencisine bunu okumasını söyledi. Çocuk "tedi tütü it" diye okur.öğretmen çocuğun peltek olduğunu bilmediğinden kendisiyle dalga geçtiğini düşünür. oğlum sen benimle dalga mı geçiyorsun düzgünce oku şunu der çocuk yine "tedi tütü it" der bu sefer öğretmen sinirlenir ve çocuğun üzerine yürümeye başlar öğretmenden korkan çocuk " tittiğimin tedisi itsene tu tütü".... (6)
öğretmen matemetik dersinde saatler konusunu işlemektedir. Öğretmen: sınıfın çok bilmiş ve havalı öğrencisi 1907 aziz yırdırım'a ayağa kaldırıp: -Söyle bakalım aziz akşam üzeri saatin akrepi 9 a yaklaşır, yelkovanı da 9 üzerinde olursa ne olur? aziz neden se utanır sıkılır birşey söyleyemez. -Öğretmen söylesene oğlum, diye azarlar. aziz, utanarak ve kekeleyerek: -galatasaray şampiyon olur, öğretmenim der.. kioptum
Gerryy Zekalı :sizo Okula yeni gelen ogretmen ilk dersinde ogrencilere ilginc bir cagrida bulunmus: - Kendini geri zekali hisseden varsa ayaga kalksin... Sinifta cit yok. Nihayet biri kalkmis: - Sen kendini geri zekali mi hissediyorsun? - Hayir, demis cocuk, ama sizin tek basina ayakta kalmaniza gonlum razi olmadi da... kioptum
ZAtEN BAbAm Yaptı BİRGÜN ÖĞRETMEN ÖDEVLERİ KONTROL EDİYORMUŞ.SIRA ALİ YE GELMİŞ. ÖĞRETMEN_ALİ ÖDEVİNİN HEPSİNİ YANLIŞ YAPMIŞSIN ,SENİ BABANA SÖYLİYCEM diyerek kızmış.ALİ DE ŞÖYLE CEVAP VERMİŞ _ÖĞRETMENİM ÖDEVİMİ ZATEN BABAM YAPTI, demiş. :D :D :D
öğretmen matemetik dersinde saatler konusunu işlemektedir. Öğretmen: sınıfın çok bilmiş ve havalı öğrencisi 1907 aziz yırdırım'a ayağa kaldırıp: -Söyle bakalım aziz akşam üzeri saatin akrepi 9 a yaklaşır, yelkovanı da 9 üzerinde olursa ne olur? aziz neden se utanır sıkılır birşey söyleyemez. -Öğretmen söylesene oğlum, diye azarlar. aziz, utanarak ve kekeleyerek: -galatasaray şampiyon olur, öğretmenim der.. kioptum
süper :muhah
muhteşem bişi ya ellerine sağlık kardeşim.... kioptum kioptum
ŞAMPİYON CİMBOM
Başlık: Ynt: Okul-Öğrenci Fıkraları..
Gönderen: sürmeli çocuk - Mart 23 2008, 14:58:42
Öğretmen öğrencilere soru soruyor: - "Ağaçta 7 kuş var. Avcı ateş ediyor, 3 tanesini vuruyor. Ağaçta kaç kuş kaldı?" Biri cevap veriyor: - "4 kuş kalır." Başka bir çocuk da hemen atılır: - "Hayır öğretmenim ateş edince bütün kuşlar uçar, ağaçta hiç kuş kalmaz..." Öğretmen bunun üzerine: - "Cevap yanlış ama stilini sevdim", der. Çocuk buna karşılık verir: - "Öğretmenim, ben de bir soru sormak istiyorum... Karşıdan 3 bayan geliyor, ellerinde dondurma var. Biri yalayarak yiyor, biri emerek, biri de ısırarak... Bu bayanlardan hangisi evlidir?" Öğretmen düşünüyor, düşünüyor... - "Emerek yiyen evlidir", diyor... Çocuk cevap veriyor: - "Hayır öğretmenim, parmağında alyansı olan... Ama ben de sizin stilinizi sevdim.." (6) (6)
üniversite yemekhanesine inen öğrenci oturacak yer bulamayınca pof.un yanına oturur.Prof. cocuga ters ters bakar ve der ki: -öküzlerle kuslar aynı masada oturamaz..öğrenci: -O zmn ben uçayım ...der.prof. buna cok sinirlenir.öğrenciye kafayı takar.öğrencinin dersine giren prof. dersten zayıf alması için cok zor sorular sorar öğrenciye..Fakat öğrenci hepsine cvp verir.Hoca bu olayada sinirlenir.Ve sınav kagıdının üzerine öküz yazar.daha sonra cocuk prof.un odasına gelir ve sınav kagıdını alır cıkar. bi süre sonra gelir ve : -Hocam imzanızı atmışsınız ama notumu yazmayı unuttmuşsunuz......der... (6) :D
bir gün imam hatip lisesine müfettiş gelmiş ve bir derse girmiş ders kuranı kerimmiş vebir öğrenciyi kaldırmış _oğlum senin adın ne çocuk;fatih demis müfettiş;o zaman fatiha suresini oku demiş çocuk okumuş sonra müfettiş başka birini kaldırıp senin adın ne? demiş çocuk;yasin ama arkadaşlar kısaca kevser derler
aa ben onu şöyle biliyodum
bir gün imam hatip lisesine müfettiş gelmiş ve bir derse girmiş ders kuranı kerimmiş vebir öğrenciyi kaldırmış _oğlum senin adın ne çocuk;fatih demis müfettiş;o zaman fatiha suresini oku demiş çocuk okumuş sonra müfettiş başka birini kaldırıp senin adın ne? demiş çocuk kevser demiş müfettiş de o zaman sende bize bir kevser oku bakalım demiş çocuk okumuş ve sonra başka bir öğrenciyi kialdırmış yine sormuş yavrum senin adın ne?çocuk cevap vermiş hocam benim adım yasin ama bana kısaca sübhaneke derler...
Başlık: Ynt: Okul-Öğrenci Fıkraları..
Gönderen: küçük pyenses - Ağustos 29 2008, 23:57:53
Silikon Madeni Öğretmen sınıfta madenleri ve ne kadar değerli olduklarını anlatıyormuş. Dersin bitiminde çocuklara sormuş: -"Kim hangi madene sahip olmak ister çocuklar?" Önce David cevap vermiş: "Platin, öğretmenim. Onunla kendime bir Porsche alırdım." Ardından Mike cevaplamiş: "Altın, öğretmenim. Altınlarımla kendime son model bir Cadillac alırdım." En son Küçük Joe yanıtlamış: "Silikon, öğretmenim. Ablamda iki tane var, kapının önündeki arabaları hayal bile edemezsiniz!..."