Alternatifim Cafe

Dünya Dönüyor => Edebiyat => Hikâye ve Denemeler.. => Konuyu başlatan: Elem - Mayıs 23 2009, 11:58:28

Başlık: Bay Esrik İle Bayan Veda
Gönderen: Elem - Mayıs 23 2009, 11:58:28
Aşkın kendi umutsuzluğundan ve acısından başka mucizesi yoktu! Dünyanın en güzel yarası o’ydu! Koşmak şaşırıyor, ellerimizi nereye koyacağımızı bilmiyorduk! Aşk, hangimizin kalbine dokunsa, hayallerimiz tatile gider, kafiye yoldan çıkar, akıl evde unutulurdu... Aşkın kanatlanarak uçması, ruhlarımızın yere düşmesi kadar güzeldi!..

Adam’ın ağzında sarı bir ıslık, akşamı çiğneyerek şarkılar söylüyordu... Şarkılarla kaplı duruşu vardı aşkın! Ruhumuzu başa sarıp, eskimeyen bir vedanın boynunu ısırmak vardı!.. Kalbiyle çalışan bir iyilik görülmediğinden; sahte ruhların yenilir yutulur tadı yoktu!

Her aşkın ıslığı ayrı fakat her aşkın kalbi aynı mı çarpıyordu? Kimi sözler elbette ötedeydi ve bilinirdi aşkın hızla geçtiği...

“Vermediğiniz şeyleri alamazsınız, kendinizi vermeniz gerekir. Devrim’i satın alamazsınız. Devrim’i yapamazsınız. Devrim olabilirsiniz ancak! Devrim ya ruhunuzdadır ya da hiçbir yerdedir.” Böyle mi diyordu Le Guin!

Kadın, denizden yapılma bir gövdeydi! Adam, o’nun sesini içiyordu... ‘Bana hayallerimi geri vermeyin, sizde kalsın! Ben sizdeki arzuya yenik düştüm! Küçük ihtiraslar yolculuğunda beni aşksız bırakmayın..’!

‘Bıkalım artık birbirimizden’ dedi Kadın! ‘Mürekkep aç, kelimeler uykusuz, bu aşk hem zarif hem korkusuz, hayallerimizin üzerine basmayalım, “kimse kimsenin olmasın”dedi Adam!

Ruh ve gövdenin aşka gidişiydi bu! Aşkın çığlığı şimdilik deniz mavisiydi...



Engin Turgut