Alternatifim Cafe

Masum Çocuklar, Sizi Beyrut'ta Bıraktık

Discussion started on Konu Dışı

Yeni!
Masum çocuklar, sizi Beyrut’ta bıraktık

Tıpkı babanız yada anneniz gibi savaşta öleceksiniz. İnsanı parçalayan bir top mermisi düşecek yanınıza. Bir duvar göçecek üstünüze. Uçuşan füzeler ve jet uçakları olacak gökyüzünde. Korkacak, korkacak, korkacaksınız. Sonra korkmaktan vazgeçip, yaşayan ölülere döneceksiniz. Bize çok uzak sandığımız ölüm, sizin hep yanı başınızda olacak.

Elinizi tutacak, başınızı okşayacak, hatta gözlerinize bakacak kadar cesur değiliz. O gözlerinizdeki korkuyu, savaş muhabirleri fotoğraflayacak artık. Biz sonra seyredeceğiz.

Biz sizi Beyrut’ta, terk ettik çocuklar.

Ay ne kadar temiz görünürdü Beyrut’tan oysa. Aynı meltem yalardı Akdeniz’in tüm kıyılarını. Kirli savaşlara borçlu olunan mutluluklara, ölümler dahi gölge düşüremiyor. Kıyılarında zengin tatilleri yaptığınız denizleri kirletmeyin.

“Çocuklara kıymayın efendiler
Bulutlar adam öldürmesin.”

Yanarken gazeteye manşet dahi olamayan Ortadoğu, akşam haberlerinde üzmüyor sizi efendiler. Savaşın içinden kaçırdığınız kendi çocuklarınızı yanaklarından öperken, henüz kötülüğü tanımamış çocukları Beyrut’ta bıraktınız. Oysa düne kadar arkadaştı onlar. Saida’nın Beyrut’un sokaklarında birlikte oynuyorlardı. Özel uçaklarınızın ardından, siren sesleri ve dumanların arasında ağlayarak bıraktınız onları. Yağan bombalar sizi ilgilendirmiyor artık.

“Çocuklara kıymayın efendiler
Bulutlar adam öldürmesin.”

Sığınaklara füze yağdıran, hafızalara unutulmaz acıları kazıyan, tüm savaş yüklü bulutlarınızı orda bıraktınız. Dünyanın en güzel bakan esmer çocuklarını, hangi yıkıntının arasında bıraktınız. Hangi duvar dibinde kaldılar.

Merhametinizi nerde bıraktınız? Korku dolu bakışlar hafızanızın bir köşesine sıkışıp, binemedi mi özel uçaklarınıza? Milliyetiniz ve paranıza göre bindiniz gemilerden, hiç dönüp baktınız mı yanan limana, geride bıraktığınız bulutlara.

“Çocuklara kıymayın efendiler
Bulutlar adam öldürmesin.”

Lübnanlı, Filistinli, Afkan, Iraklı, artık vatanlarında mülteci. Genişleyen topraklarınızda mutlu musunuz efendiler.

Güney Beyrut’ta bir çocuk. Üç yaşında, Gilla Ahmet Ali. Ailesi yok. Ali’nin de bir tarafı yok. Senin yanık tenini kim sarar Ali. Kim sarılırda ağlar, kim üfler parmağını.

Biz seni Beyrut’ta terk ettik çocuk.

Haberimiz olsun da istemiyoruz. Çocuklarımızla uçurtma uçuruyoruz. Gökyüzünde kara bir bulut görsek de, Lübnan’ı hiç hatırlamıyoruz.


Nerdeyse ağlıyacaktım..
#1 - Ağustos 09 2006, 14:12:52
« Son Düzenleme: Eylül 16 2006, 17:57:05 Gönderen: Zeynep Büşra »

yukarıda yazılanlara tamamen katılıyorum.

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.