Alternatifim Cafe

Türk Halk Müziği Çalgılarıı

Discussion started on Türk Halk Müziği

TÜRK HALK ÇALGILARININ TASNİFİ

Türk halk çalgılarını yapıları bakımından üç gurupta tasnif etmek mümkündür.

I. Telli Çalgılar.

              1.Tezeneli Çalgılar

              2.Yaylı Çalgılar

            II. Nefesli Çalgılar 

               1.Kamışlı Üflemeli Çalgılar

                2.Dilli Üflemeli Çalgılar

                3.Dilsiz Üflemeli Çalgılar

                4.Tulumlu Üflemeli Çalgılar

            III. Vurmalı Çalgılar

                 1.Deri Vurmalı Çalgılar

                 2.Çarpma Çalgılar.


1.Telli Çalgılar: Rezonans kutusunun üzerinde seslerin titreşimi esasına dayalı çalgılardır.

1. Tezeneli Çalgılar: Bu guruba Türk halk çalgılarından Bağlama ve Tar  girmektedir.

A. BAĞLAMA: Bağlama, Asya kökenli sazlardan olan Kopuz'un Anadolu'daki bir devamı olmuştur. Kopuz, Türk müzik kültüründe yer alan uzun saplı ve mızrapla çalınan çalgıların atası olarak bilinir. Bağlama adı ise tahmini olarak 17. yy. sonlarında kullanılmaya başlanmıştır. "Bağlama adı, sazın kendisinden önce perdelerine mi yoksa gerili deriye tercih edilen tahta göğüs kapağına mı verilmişti ? nedeni çözülememiştir29."  Yoksa tellerin takılmasından dolayı mı30 bağlama denildiği tartışma konusu olsa da bu konudaki yaygın düşünce, sap üzerinde bulunan perde bağlarından kaynaklandığı yönündedir. 

   Kopuz türü çalgılarda ilk önceleri at kılı ve bağırsak kirişten yapılmış teller kullanılırken, daha sonraları ipek yoluna yakın bölgelerde ve kültür merkezlerinde ipek teller kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde ise bağlamanın büyüklüğüne  göre kalınlığı değişen metal teller kullanılmaktadır.


   BAĞLAMANIN YAPISAL ÖZELLİKLERİ

   Bağlama tekne, kapak ve sap olmak üzere üç bölümden oluşmuştur. Halk arasında bu bölümlere tekneye gövde, kapağa göğüs, sap kısmına kol ve burgulara ise kulak denilerek insana benzetilmiştir. 

    Bağlamanın gövde kısmı (teknesi) oyma ve yaprak olmak üzere iki şekilde yapılır. Gürgen, kestane, erik, ceviz, kara ağaç gibi sert ağaçlardan oyularak yapılan bağlamaların en makbulü teknesi, dut ağacından olanıdır. Yaprak bağlama ise çeşitli ağaçlardan oluşturulan parçaların birleştirilerek, tekne oluşturması sonucu yapılır. 

    Bağlamanın göğsünde (kapağında) ise ladin, köknar, çam gibi düzgün damarları olan ve tınlamaya daha elverişli yumuşak ağaçlar kullanılmaktadır. 

    Sap'ta (kolda) kullanılacak ağaçların teknede olduğu gibi sert ve kuru olmasına dikkat edilir. Bu nedenle ak gürgen, limon, erik, ardıç ve ceviz gibi sert ağaçlar daha çok kullanılır. 



   BAĞLAMA AİLESİ VE ÖLÇÜLERİ

   Bağlama usta çırak ilişkisi içerisinde çok değişik boy ve ölçülerde yapılarak günümüze kadar gelmiştir. Bu nedenle oldukça geniş bir aileye sahiptir. 

    Yöresel kullanımda bozuk, çöğür, ırızva ve tambura gibi adlarla bilinen sazların bütünü bağlama ailesinin birer üyesidir. 

     Bağlama ailesinin yapı olarak en küçük olanına ve en ince ses veren çalgısına cura, en büyük ve en kalın (pes) ses veren çalgısına da divan denilmektedir. Divan sazı aynı zamanda meydan sazı adı ile de bilinmektedir. 

    Donbıra, Danbıra ve Tanbura olarak bilinen çalgı ise divandan daha küçük, curadan daha büyük bir yapıdadır. 

   Günümüzde bağlamanın gerek eğitimde gerek toplu çalışmalarda kullanılabilmesi için, ton ve ses rengi gibi özellikleri de dikkate alınarak, bazı standart boylar ve ölçüler belirlenmiştir. 

   Bu boyların tür ve ölçüleri şu şekildedir31.

                                        TEKNE BOYU                    İKİ EŞİK ARASI UZAKLIK 

Cura ...................         23 - 28 cm ...................... 49  -   60           cm

Bağlama Curası ....           30 - 36 cm .....................  64  -   77           cm

Tambura ..............         39 - 43 cm .....................  93  -   90           cm

Bağlama ..............          44 - 47 cm .....................  94  - 100           cm

Divan .................           49- 52 cm ...................... 105 -  111          cm 



   BAĞLAMADA DÜZENLER

   Düzen, bağlamada akort karşılığında kullanılan bir terimdir.

   Bağlamada yapılan akort değişiklikleri, yöreler arası icra farklılığını vurgulamada ve anlatımı güçlendirmede önemli etkenlerdendir.

  Tıpkı tavırlar gibi düzenler de bağlamada yöresel bir özellik olarak karşımıza çıkar. Öyle ki bir yörede bilinen bir düzen, diğer yörelerde bilinmeyebildiği gibi farklı bir adla da bilinebilmektedir. Örneğin Ankara, Konya, Kütahya gibi yörelerimizde "Kara Düzen" adı verilen düzen (akort) Kastamonu ve Çankırı dolaylarında "Bozuk Düzen" adıyla bilinir. Yöresel düzenler dikkatle incelendiklerinde bunların, yörelerin tonal ve modal (makamsal) özellikleriyle doğrudan bağlantılı olduğu görülür. Çünkü bağlamada, ezginin çalındığı diziye bağlı olarak yapılan düzen değişimleri böylelikle ezginin tonal eksenini de belirlemiş olmaktadır.

         Bağlamada en çok bilinen ve yapılan düzenler şunlardır ; 


         Bozuk Düzen                                                      Bağlama düzeni

         --------------La                                                 -----------------La

         --------------Re                                                 -----------------Re

         --------------Sol                                                -----------------Mi 


         Misket Düzeni                                                         Abdal düzeni

         ---------------La                                                ----------------La

         ---------------Re                                                ----------------La

         ---------------Fa#                                            ----------------Sol 



   B.TAR: Tezeneli bir çalgı olan Tar, göğüste tutularak çalınmaktadır. Azerbaycan, Özbekistan, İran, Gürcistan ve Türkistan’ın bazı bölgeleri ile Türkiye’de Kuzeydoğu Anadolu bölgesinde yaygın olarak kullanılan bir çalgıdır. Kopuz’dan gelişen sazlardandır ve ses genişliği 2,5 oktavdır. Gövde kısmı ortadan boğumlu ve çift çanaklıdır. Tekne kısmı genellikle dut ağacından oyularak yapılmaktadır. Çanaklar üzerine manda yada sığır yüreğinin zarı veya yayın balığının derisi  gerilmektedir. Sapı sert ağaçlardan yapılmakta ve sap üzerinde misinadan perde bağları bulunmaktadır. Üç çift ve üç tek olmak üzere 9 teli vardır. Telleri çelikten olan Tar’ın akordu 4 lü ve 5 li aralıklarla yapılır. Boynuzdan yapılan tezene ile çalınmaktadır.

     3.    ___________________Do

     2.    ___________________Sol

 1.    ___________________Do


   Tar’da başlıca iki gurup tel bulunmaktadır. 1. gurupta ezgilerin çalındığı ikişer ikişer takılmış 1.2. ve 3. grup teller, 2. gurupta ise, tınıyı zenginleştiren kök ve zenk telleri bulunmaktadır. Kök telleri makamlara göre değişik seslere akort edilir  ve genellikle dem tutma görevi taşır. 


   2. Yaylı Çalgılar: 

   A.KABAK KEMANE: Kabak Kemane Türkiye’de özellikle Batı Anadolu’da (Ege Bölgesi’nde) yaygın olarak kullanılan bir sazdır. Kabak, Kabak Kemane, Rebap(Güneydoğu Anadolu’da Rubaba, Hatay yöresinde Hegit) ve Iklığ gibi adlar ile bilinmektedir. Orta Asya Türkmenlerinin Gijek adını verdiği ve Azerbaycan halk müziğinde Kemança adıyla kullanılan çalgı da aynı köktendir.

   Kabak Kemane, su kabağı veya ağaçtan yapılmış gövde ile saptan oluşmaktadır. Kemane, halk arasında üç telli olarak kullanılmakta iken, son yıllarda dört tellisi de kullanılmaya başlanmıştır. Eskiden bağırsaktan yapılmış kiriş teller kullanılmakta iken, günümüzde metalden yapılmış teller kullanılmaktadır.  Kemane yayı, bir çubuk üzerine at kuyruğundan veya misinadan yapılmış tellerin bağlanması ile elde edilmektedir. Oturularak ve sol diz üzerine konularak çalınmaktadır. Ses genişliği, 2,5 oktavdır.


              4._____________________Sol

              3._____________________Re

              2._____________________La

              1._____________________Re

 

şeklinde akortlanmaktadır. Kemane perdesiz bir çalgı olduğu için her türlü kromatik ve komalı ses elde edilebilir.

   B. KEMENÇE: Yaylı bir halk sazıdır. Yurdumuzda özellikle Karadeniz bölgesinde yaygın olduğu için “Karadeniz Kemençesi” olarak ta bilinmektedir. Kemençenin gövdesi, dut, erik, ardıç ve kelebek gibi sert ağaçlardan, göğsü ise, çam ve köknar gibi yumuşak ağaçlardan yapılmaktadır. 

   Kemençenin üç teli bulunmaktadır. Eskiden bağırsaktan yapılan bu tellerin yerini daha sonraları metal teller almıştır. Kemençenin en önemli özelliği, iki tele aynı anda basarak paralel dörtlü ve beşlilerle çalınabilmesidir. Süsleme notaları oldukça sık kullanılmaktadır. Bir oktav civarında ses genişliği vardır. 

            3._____________________Re

            2._____________________La

            1._____________________Mi 



   II. NEFESLİ ÇALGILAR:
   
1. Kamışlı Üflemeli Çalgılar:
   A. ZURNA: Nefesli Türk halk çalgılarının en tiz ve en gür sesli çalgısıdır. Bu nedenle genellikle meydanlarda davul ile birlikte çalınmaktadır.  Düğün bayram gibi önemli günlerde çalındığı gibi, eski Türklerin  savaşlarına da katılıp mehter takımlarında da çok önemli bir yer almıştır. Üflemeli halk çalgılarının başında gelen zurnanın kökeni Ortaasya’ya dayanmaktadır. Yurdun her yöresinde açık hava çalgısı olarak davul ile birlikte yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. 

   Zurnanın boyu 30cm ile 56cm arasında değişmektedir. Gövde ve sipsi olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Ön yüzünde 7, arka yüzünde de 1 olmak üzere 8 adet ses perdesi bulunmaktadır. Bu perde deliklerinden başka kalak üzerinde daha küçük çaplarda “Şeytan Perdesi” denen perdeler bulunmaktadır. 

   Türkiye’de zurnalar doğudan batıya doğru gittikçe belirgin bir büyüme kaydettiği görülür. Büyüklük ve küçüklüklerine göre üç guruba ayrılırlar. 

1.      Kaba Zurna

2.      Orta Zurna 

3.      Cura(Zil) Zurna

Zurnanın erik, şimşir ve zerdali ağacından yapılanları tercih edilmektedir.


   B. MEY: Gürgen, ceviz vb. sert ağaçlardan yapılanları varsa da en makbulü erik ağacından yapılanıdır. Genellikle Erzurum, Kars, Gümüşhane, Bayburt, Van ve Erzincan yörelerinde yaygın olarak kullanılan bir çalgıdır. Balaban diye de adlandırılan bu çalgı Ortaasya kökenlidir. Sesi zayıf olduğu için daha çok kapalı mekanlarda ve oda toplantılarında çalınmaktadır. Kamış üzerindeki kıskaç sayesinde ses inceltilip kalınlaştırılabilmektedir. Bir oktav civarında ses genişliği olan Mey’in üç çeşidi vardır. bunlar;

1.      Ana Mey 

2.      Orta Mey 

3.      Cura Mey

   Gövdenin üst kısmında 7, alt kısmında ise 1 adet ses perdesi bulunan Mey’in, 9-10 adet ses perdeli olanları Azerbaycan ve Türkistan’da “Balaban” adı ile kullanılmaktadır. 


   C. SİPSİ: Ege bölgesinde ve Teke yöresinde kullanılan çalgılardandır. Gövde kısmı 20cm kadardır. Sipsi’nin boyu biçimi ve perde sayısı her çalan ve yapan ustaya göre değişmektedir. 1 veya 1,5 oktav civarında ses genişliği vardır. Genellikle 6 veya 7 adet ses perdesi olanlar kullanılmaktadır. 

   D. ÇİFTE: İki kavalın yanyana monte edilmesiyle Zonguldak civarı ve güneydoğu Anadolu bölgesinde kullanılmaktadır. Ön kısmında 5-6 adet ses perdesi bulunmaktadır. Boruların her ikisinde perde sayısı eşit olabileceği gibi bir tarafta bir adet ses perdesi de olabilir. Güney Anadolu da özellikle Antakya ve Yayla dağı çevresinde Argun  adı ile bilinmekte ve çalınmaktadır. 

   DİLLİ ÜFLEMELİ ÇALGILAR: Dilli düdük ve büyük çoban kavalları, 25-30cm olanlarından,75-80cm olanlarına kadar değişik ebatlarda olabilir. Anadolu’nun hemen hemen her yarinde kullanılmaktadır. Bu çalgıların ön yüzünde 6-7, arka kısmında ise 1 adet ses perdesi bulunmaktadır. 


    DİLLSİZ ÜFLEMELİ ÇALGILAR: 

   A.ÇOBAN KAVALI: Bu kavalların oldukça yumuşak ve etkileyici bir sesi vardır. Yurdun her köşesinde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Dilli ve dilsiz olmak üzere iki çeşidi vardır. Sert ağaçlardan yapılmaktadır. Pirinç gibi madeni olanları da olsa bile, en makbulü erik ağacından yapılanıdır. Kaval kelimesi içi boş anlamında olan Kov’dan türemiştir. Ses genişliği 2,5 oktavdır. 

   B. ÇIĞIRTMA: Elazığ ve civarında Toros dağlarının batı kesiminde eskiden yaygın olarak kullanılan dilsiz ve üflemeli bir çalgıdır. Önde 6-7, arkada ise 1 adet ses perdesi bulunmaktadır. Yaklaşık bir oktav ses genişliği vardır. 


   TULUMLU ÜFLEMELİ ÇALGILAR: 

   A.TULUM:Genellikle Doğu Karadeniz bölgesinde (Rize, Artvin) yaygın olarak kullanılan bir çalgıdır. Tulum oğlak derisinden çıkarılarak elde edilmektedir. Ön ayağına ağızlık, arka ayağına ise klavye(Nav) tespit edilerek diğer kısımlar kapatılır. Ağızlık vazifesi gören tahta borudan üflenerek tulum şişirilir. Deri hava ile dolunca klavyeden ses çıkmaya başlar. Koltuk altına yerleştirilerek çalınmaktadır. Tuluma yerleştirilen klavye kısmına "Nav” denilmektedir. Nav üzerinde birbirine paralel 5 çift ses perdesi bulunmaktadır. 

   B. GAYDA: Trakya bölgesinde yaygın bir halk sazıdır. Tuluma benzeyen bu sazda çifte kamış yerine ağaçtan yapılmış düdük bulunmaktadır. Ayrıca gayda da uzunca bir dem ses veren boru bulunmaktadır. 


   VURMALI ÇALGILAR:  

  Deri Vurmalı Çalgılar:  

   A.Davul: Türk vurmalı çalgılarının sembolü olarak kabul edilmektedir. Davul tarihimizde çok değişik amaçlarla kullanılmıştır. Türkiye’nin her yerinde değişik cins ve boylarda davul  bulunmaktadır. Kasnak, ip ve deri olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Tokmak ana ritmi, çubuk ise detayları çalmaktadır. Genellikle küçük davul, orta davul, büyük davul ve koltuk davulu gibi mahalli boyları ve adları bulunmaktadır. Türklerde kullanılan en eski çalgıdır. Sesinin gür oluşu ve etkisi nedeni ile bir haber aracı olarak ta kullanılmıştır. 

   B. DÜMBELEK:Anadolu’nun bir çok yöresinde çalınmaktadır. Bu günkü darbukanın çömlekten (topraktan) yapılmış şeklidir. Yörelere göre deblek, dümbek ve dümbelek gibi adlar almaktadır. Daha çok kadınlar arasındaki çeşitli eğlencelerde kullanılmaktadır. 

   C.TEF:Hemen hemen her yörede mevcuttur. Yaklaşık 20-40cm çapında, bir kasnak ve tek yüzüne gerilmiş ince bir deriden ibarettir. Kasnak üzerine açılan yarıklara 3-5 çift ince pirinçten yapılmış ziller geçirilerek çalgının ritminin zenginleşmesi sağlanmaktadır. Bazı yörelerde sade olanları da bulunmaktadır. Daha çok kadın eğlencelerinde kullanılmaktadır. Daha büyük olanlarına “Daire” denilmektedir. 


  ÇARPMA ÇALGILAR: 
   A. KAŞIK:Anadolu’da eskiden beri kullanılan ve ağaçtan yapılan çorba kaşıkları aynı zamanda çalgı olarak ta kullanılmaktadır. Türkiye’nin özellikle Silifke ve Konya yöresi halk oyunlarında yaygın olarak kullanılmaktadır. 

   B. ZİLLİ MAŞA:Maşa biçiminde iki ana kolun uçlarına yerleştirilen karşılıklı zillerden ibarettir. Kollar kapandıkça ziller üst üste gelerek ses çıkarmaktadır. 

#1 - Ocak 12 2007, 15:13:05
« Son Düzenleme: Ocak 12 2007, 15:22:57 Gönderen: sCrEaM_gIrL »
 Aşktan yana kapıyorum kalbimi ,
Sevmek bana göre değil!
Kalbimi kilitliyorum sandığıma , mantığıma merhaba.. :artis
Elif'im :bite

halk müziğinin temelininde bağlama var hakikaten mükkmmel bir alet sesi falan harika
#2 - Aralık 14 2007, 20:50:31
soran olursa ultraslan yaptı dersiniz...

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.