Alternatifim Cafe

Korku Filmleri Arşivi.

Discussion started on Sinema

Dead Snow



Tür :   Korku / Gerilim
Yönetmen : Tommy Wirkola
Senaryo : Tommy Wirkola , Stig Frode Henriksen
Görüntü Yönetmeni : Matthew Weston
Müzik : Christin Wibe
Yapım : 2009, Norveç , 90 dk.


Oyuncular:

Charlotte Frogner 
Ørjan Gamst 
Stig Frode Henriksen
Vegar Hoel
Jeppe Laursen

Bir grup tıp öğrencisi tatillerini arkadaşlarının dağ evinde geçirmek için yola çıkarlar. Daha sonra tanıştıkları bir adam, içinde bulundukları bölgenin zamanında Nazi terörüne şahit olduğunu söyler.

İkinci Dünya Savaşı sırasında, Albay Herzog'un liderliğinde Rusya ile İngiltere arasındaki iletişimi kesmek için Norveç Dağları'na gelen Nazi askerler bölgede yarattıkları vahşetin ardından halkın üstün çabalarıyla öldürülmüşlerdir. Sıradan bir tatil hayalindeki genç öğrencilerin ölen Nazilerle karşılaşması ve hayatlarının kabusa dönmesi an meselesidir.

İlk gösterimini Sundance'te yapan Norveç yapımı Dead Snow, bu sefer zombi temasını Nazilere uyguluyor.

Kurt Adam




Tür :   Gerilim / Korku
Yönetmen : Joe Johnston
Senaryo : Andrew Kevin Walker , David Self
Görüntü Yönetmeni : Shelly Johnson
Yapım : 2009, ABD


Oyuncular

Anthony Hopkins
Benicio Del Toro
Hugo Weaving
Emily Blunt

Lanetli bir yazar olan Lawrence Talbot, kardeşinin yok olmasından sonra ailesinin evine geri döner. Ayrı yaşadığı babasıyla tekrar bir araya gelir ve birlikte kardeşini aramaya başlarlar. Kendisini bekleyen korkutucu kaderin farkına varır.

Talbot'nun çocukluğu annesi öldüğü gece bitmiş. Sakin, küçük Blackmoor köyünü terk ettikten sonra, yıllarca bu olayı unutmaya çalışmış. Ancak yıllar sonra kardeşinin nişanlısından (Gwen Conliffe) gelen kayıp haberi onu kaybolan kardeşini aramak için bu köye geri getirmiştir.

Çok geçmeden köyde çok güçlü, hayvani bir yaratığın vahşice köylüleri öldürdüğünün haberini alır ve bundan şüphelenen İskoçya bölge müfettişi Aberline bu olayı araştırmak için köye gelir.


REC 2




Tür :   Korku
Yönetmen : Jaume Balagueró  Paco Plaza
Senaryo : Jaume Balagueró , Paco Plaza , Manu Díez
Görüntü Yönetmeni : Pablo Rosso
Yapım : 2009, İspanya


Oyuncular

Manuela Velasco
Leticia Dolera
Juli Fàbregas

TV muhabiri Angela ile kameramanı Pablo, itfaiyecileri konu alan bir program yaptıkları sırada gelen bir ihbar üzerine, itfaiyeyle beraber ihbarın geldiği eve giderler ilk [Rec] filminde. Devamında oldukça gerçekçi ve ürkütücü bir zombileşme hikayesi izleriz.

Bu anlamda görüntülerini bütünüyle filmdeki kameraman Pablo'nun çekimlerinden izlediğimiz [Rec], Jaume Balagueró ve Paco Plaza’nın birlikte yazıp yönettiği, birçok organizasyondan ödüller ayrılmış dikkate değer bir korku/gerilim örneğiydi. Devam filminin çekimleri çoktan başladı...


Babysitter Wanted





Tür :   Korku / Gerilim
Yönetmen : Jonas Barnes  Michael Manasseri
Senaryo : Jonas Barnes
Görüntü Yönetmeni : Alex Vendler
Müzik : Kurt Oldman
Yapım : 2008, ABD , 102 dk.


Oyuncular :

Sarah Thompson
Nana Visitor
Matt Dallas
Bruce Thomas
Kristen Dalton
Bill Moseley


Angie, üniversiteye başlayana kadar annesiyle birlikte yaşamış, dinine bağlı bir kızdır. Kazandığı üniversiteye gidip yerleşmek için ilk kez şehir dışına çıkar. Oda arkadaşıyla beraber okul panosunda ilanlara bakarken çocuk bakıcısı arandığına dair bir ilan gözüne çarpar. Paraya da ihtiyacı olduğu için ev şehrin dışında yer almasına rağmen işi kabul eder.

Stanton Ailesi'nin küçük oğullarına bakmak için anlaşan Angie için başta her şey çok kolay gözükmektedir. Fakat bir süredir takip edildiğini hisseden Angie'nin endişeleri doğru çıkar. Evin dışında biri vardır. Kapıyı kırarak içeri giren adama karşı kendini ve Sam'i savunmak zorunda kalan Angie, asıl tehlikenin eve giren adam olmadığı fark ettiğinde kaçmak için çok geç kalmış olacaktır.

Babysitter Wanted, şehir efsanelerinden beslenen klasik konusuna rağmen, yarısından sonra daha farklı bir yönde ilerlemeye başlayan ilgi çekici bir film.



Ölümün Sesi




Tür :   Korku
Gösterim Tarihi : 25 Nisan 2008
Yönetmen : Eric Valette
Senaryo : Andrew Klavan , Yasushi Akimoto (Kitap)
Görüntü Yönetmeni : Glen Macpherson
Müzik : Reinhold Heil ,  Johnny Klimek
Yapım : 2008,


Oyuncular

Edward Burns
Shannyn Sossamon
Azura Skye
Ana Claudia Talancón


"Ölünce acaba neler duyacaksın?”

Doğaüstü gerilim “One Missed Call”da bir dizi insan ölecekleri ana ilişkin korkunç cep telefonu mesajları almaktadırlar. Mesajlar silinebilse de, telefon numarası ekranda kalmaktadır.

Beth Raymond birkaç gün arayla iki arkadaşının korkunç bir şekilde can verişlerine tanık olarak ciddi bir travma yaşar. Daha da rahatsız edici olanı, her ikisinin de cep telefonlarına mesaj geldiğini bilmesidir. Arkadaşları bu mesajlarda yaşayacakları dehşet dolu son anlarının kaydını dinlemişlerdir.

Eric Valette’in yönettiği “One Missed Call”un konusu Yasushi Akimoto’nun “Chakushin Ari” adlı romanına dayanıyor.


P2





Tür :   Korku
Yönetmen : Franck Khalfoun  Alexandre Aja
Yapım : 2007, ABD


Oyuncular

Wes Bentley
Rachel Nichols


Noel Gecesi, Angela Bridges adındaki genç ve güzel iş kadını ailesiyle noeli kutlamadan önce geç saate kadar çalışmaktadır. İşini bitirip eve gitmek için garaja geldiğinde, arabasının çalışmadığını farkeder. Garaj alt katta olduğu için cep telefonu da çalışmamaktadır.

Şirketten arkadaşı olan Thomas gelip yardım teklif ettiğinde önce hiçbirşeyin farkında olmayan Angela bunu kabul eder ama aslında Thomas tehlikelidir. Bir sonraki Noel'i görmek istiyorsa, Angela garajın P2 katından kurtulmalıdır.



Sınırda





Tür :   Gerilim / Korku
Gösterim Tarihi : 13 Haziran 2008
Yönetmen : Xavier Gens
Senaryo : Xavier Gens
Yapım : 2007, Fransa / İsviçre


Oyuncular

Karina Testa
Aurélien Wiik
Patrick Ligardes
David Saracino


Yıl 2007. Fransız başkanlık seçimlerinde muhafazakar ve aşırı sağcı taraf karşı karşıya gelir. Yöre halkı iyice hareketlenir. Varoşlarda ayaklanma çıkmış, her köşede alevler yükselmektedir. Kent merkezindeki kargaşa ortamından yararlanmak isteyen küçük çaplı bir hırsız çetesi, büyük bir soygun hazırlığındadır. Başarılı oldukları takdirde ülke dışına kaçacak ve çetenin kadın üyesinin çocuğunu aldırabilmesi için gereken parayı elde edeceklerdir.

Ancak soygun sırasında işler kötü gider ve grup bölünür. Polisten kaçmaya çalışan bazı çete üyeleri, Lüksemburg sınırı yakınında ıssız, köhne bir pansiyona saklanırlar. Soyguncular kaba saba görünümlü otel sahiplerinin, eski bir Nazi olduğundan habersizdirler. Pansiyon sahibi kendi ari ırklarından oluşan yeni dünya düzeni kurmak için, faşist fantezilerini bu kişiler üzerinde gerçeğe dönüştürmek için her şeyi yapmaya hazırdırlar. Ancak beyaz ırkçıların dışarıda bu hayallerini uygulama şansı olmamaları sahibi oldukları otelde çeşit çeşit sapıklık ve yozlaşmayla dolu ürkütücü bir atmosfer yaratmalarına yol açmıştır....



Yetimhane





Tür :   Gerilim / Korku / Dram  / Gizem
Gösterim Tarihi : 30 Mayıs 2008
Yönetmen : Juan Antonio Bayona
Senaryo : Sergio G. Sánchez
Yapım : 2007, İspanya / Meksika , 105 dk




Oyuncular

Belén Rueda
Fernando Cayo
Roger Príncep
Mabel Rivera
Montserrat Carulla
Andrés Gertrúdix


The Orphanage (Yetimhane), hayatın kırılganlığı, kaybedilmişlerin ıstırabı ve bir annenin sonsuz sevgisi üzerine…

Laura, çocukluğuna dair en mutlu günlerini deniz kenarındaki bir yetimhanede geçirmiştir. Yetimhanenin çalışanları ve Laura’nın birlikte büyüdüğü arkadaşları ona her zaman ilgi ve sevgi göstermişlerdir.

Şimdi, 30 yıl sonra, Laura, kocası Carlos ve 7 yaşındaki oğlu Simon’la çok güzel yıllar geçirdiği yetimhaneye geri dönmüştür. Hayali, uzun süredir kapalı olan yetimhaneyi restore ettikten sonra engelli ve hasta çocuklar için bir yaşam alanı haline getirmektir....


Nabız




Tür :   Korku  / Gizem
Gösterim Tarihi : 8 Eylül 2006
Yönetmen : Jim Sonzero
Senaryo : Kiyoshi Kurosawa , Wes Craven
Görüntü Yönetmeni : Mark Plummer
Müzik : Elia Cmiral
Yapım : 2006, ABD



Oyuncular

Kristen Bell
Tate Hanyok
Ian Somerhalder
Christina Milian


Bir gün teknolojinin nimetleri, öbür dünyadaki lanetlenmiş ruhlar tarafından bu dünyaya açılan bir kapı olarak kullanılmak istenirse ve bu kapı, bir daha kapatılamazsa ne olur? Öbür dünyanın ruhları, kendi lanetlenmişliklerinden sıyrılmak ve bu dünyadaki canlılarda olup da onlarda olmayan tek şeye, 'yaşam'a sahip olabilmek için kablosuz teknolojinin bütün olanaklarını kullanarak bu dünyaya sızmaya çalışırlar.

Her cep telefonu kullanımıyla ya da her mail kontrolüyle yaşam bu dünyadan çalınmakta ve ölülerin eline geçmektedir. Belirlenmiş bir grup gencin tek yapması gereken şey, vakit çok geç olmadan bu kapıyı kapatmanın bir yolunu bulmaktır.


Vahşet Partisi





Tür :   Romantik / Gerilim / Korku  / Gizem
Yönetmen : Jonathan Levine
Senaryo : Jacob Forman
Görüntü Yönetmeni : Darren Genet
Müzik : Mark Schulz
Yapım : 2006, ABD , 88 dk.



Amber Heard
Anson Mount
Whitney Able
Michael Welch
Edwin Hodge


Mandy Lane, Teksas'ta yaşayan, okuduğu lisenin en popüler kızıdır. Bütün erkekler henüz kimseyle birlikte olmamış Mandy'le beraber olabilmek için yarış halindedirler. Red, bu amacını gerçekleştirmek için Mandy'i ve arkadaş grubunu her şeyden uzaktaki çiftliklerinde yapacağı partiye davet eder.

Gece ilerledikçe alkol ve uyuşturucunun etkisiyle erkekler kontrolden çıkınca işler çirkinleşir. Reddettiği erkeklerden biri bunu gururuna yediremeyince Mandy'nin yapabileceği tek şey kalır, o da canını kurtarmak için kaçmaktır.

The Wackness'ın yönetmeni Jonathan Levine'ın ilk filmi Herkes Mandy Lane'in Peşinde, Toronto Film Festivali'nde gösterim şansı elde etmiş, !f İstanbul 2009 kapsamında da sinemalarımıza konuk olmuştu.


Şeytanın Oteli




Tür :   Korku
Gösterim Tarihi : 6 Temmuz 2007
Yönetmen : Roar Uthaug
Senaryo : Roar Uthaug , Thomas Moldestad , Martin Sundland , Jan Eirik Langoen , Magne Lyngner
Görüntü Yönetmeni : Daniel Voldheim
Müzik : Magnus Beite
Yapım : 2006, Norveç , 97 dk.



Oyuncular

Ingrid Bolsø Berdal
Rolf Kristian Larsen
Tomas Alf Larsen
Endre Martin Midtstigen
Viktoria Winge
Rune Melby


Snowboard meraklısı beş genç, Jotunheimen Dağı'nda dilediklerince eğlenip snowboard yapabilecekleri bir tatil geçirmek için yola çıkarlar. Fakat başlarına kötü bir kaza gelecektir. Gençlerden biri snowboard yaparken kötü bir şekilde düşer ve bacağını kırar.

Artık kaldıkları yere geri dönme şansları kalmamıştır. Bulundukları yerin az ilerisinde terkedilmiş ve ıssız bir otel olduğunu keşfederler. Soğuktan donmamak için tek şansları, bu otele girip geceyi burada geçirmektir. Fakat otelin bodrumunda yaşayan biri olduğunu farketmeleri fazla uzun sürmez. Norveç'in bu son derece ünlü seri katili ile gençler arasında korkunç bir ölüm kalım mücadelesi yaşanacaktır.


Hayalet Sesler





Tür :   Dram / Korku / Gerilim
Gösterim Tarihi : 11 Şubat 2005
Yönetmen : Geoffrey Sax
Senaryo : Niall Johnson
Görüntü Yönetmeni : Chris Seager
Müzik : Claude Foisy
Yapım : 2005, Kanada / İngiltere / ABD , 101 dk.




Michael Keaton
Chandra West
Deborah Kara Unger
Ian McNeice
Sarah Strange


Sevdiklerinizden biri, daha vakti değil diye düşündüğünüz bir anda, hayata veda etse ve artık yaşamıyor olmasına rağmen, onunla iletişim kurma gibi bir şansınız olduğu söylense tepkiniz ne olurdu?

Jonathan Rivers çok sevdiği karısını bir cinayette kaybeder. Tesadüf eseri EVP (Electronic Voice Phenomenon) ile tanışınca karısı -ya da onun ruhu- ile konuşmak için türlü araştırmalar yapmaya başlar. Kendini bu işe bir hayli kaptırınca gerçek dünyadan yavaş yavaş uzaklaşır.


Shutter





Tür :   Fantastik / Korku / Gerilim  / Gizem
Yönetmen : Banjong Pisanthanakun  Parkpoom Wongpoom
Senaryo : Banjong Pisanthanakun , Parkpoom Wongpoom , Sopon Sukdapisit
Görüntü Yönetmeni : Niramon Ross
Müzik : Chartchai Pongprapapan
Yapım : 2004, Tayland , 97 dk.



Oyuncular

Ananda Everingham
Natthaweeranuch Thongmee
Achita Sikamana
Unnop Chanpaibool
Kachormsak Naruepatr
Chachchaya Chalemphol


Genç bir fotoğrafçı olan Thun, kız arkadaşı Jane ile birlikte çektikleri fotoğraflarda bir takım gizemli şekillerin olduğunu farkederler. Büyük bir şaşkınlıkla olayın nedenini çözmeye çalışırlarken başka fotoğraflarda da benzer şeyleri görünce büyük bir korkuya kapılırlar.

Bu gizemli olayın gerisindeki nedenleri araştırırken Thun ve Jane'in öğrenecekleri bir gerçek vardır: Geçmiş, ne kadar kaçmak istesen de peşinden gelmeye devam edecektir.


Çığlık





Tür :   Korku / Gerilim
Gösterim Tarihi : 15 Ağustos 1997
Yönetmen : Wes Craven
Senaryo : Kevin Williamson
Görüntü Yönetmeni : Mark Irwin
Müzik : Marco Beltrami
Yapım : 1996, ABD , 111 dk.




Oyuncular

David Arquette
Neve Campbell
Courteney Cox
Skeet Ulrich
Rose McGowan
Matthew Lillard
Jamie Kennedy
W. Earl Brown


Küçük bir kasabada, bir korku filmi gibi başlayan cinayetler. Katil yaptığı eylemlerle, türü çok iyi özümseyen bir manyak olduğunu kanıtlıyor.

Wes Craven, bilindiği gibi korku janrının üstatlarından. Korku türünün klasikleri arasına giren "Elm Sokağı Kabusu" ve "Halloween" filmlerinin yaratıcısı Wes Craven, Çığlık'ta bugüne kadar yaptıklarıyla dalga geçiyor. İnsanları bir korku filmindeki gibi öldürmeye çalışan katilin öyküsünü işlediği Çığlık'ta hem bir sürü klişeyi ti'ye alıyor, hem de izleyiciyi korkutmayı başarıyor.

Film, kadrosunda Hollywood'un son dönemde öne çıkan bir çok genç yıldızını barındırıyor.
#1 - Mayıs 01 2009, 21:37:37
« Son Düzenleme: Mayıs 01 2009, 21:41:38 Gönderen: Tєєη Sℓαѕнєя »

TuRKuaZz

Midnight Meat Train



Dehşet Treni

Tür :   Korku  / Gizem  / Suç
Gösterim Tarihi : 10 Ekim 2008
Yönetmen : Ryuhei Kitamura
Senaryo : Jeff Buhler , Clive Barker (Kitap)
Görüntü Yönetmeni : Jonathan Sela
Müzik : Robb Williamson ,  Johannes Kobilke
Yapım : 2008, ABD , 100 dk.

Oyuncular
Bradley Cooper (Leon Kauffman) , Leslie Bibb (Maya) , Brooke Shields (Susan Hoff) , Vinnie Jones (Mahogany) , Roger Bart (Jurgis)

Fotoğrafçı Leon, Metro Kasabı diye adlandırılan bir seri katilin tüm risklerine rağmen peşine düşer. Çektiği fotoğraflardan yola çıkarak ipuçları arıyordur.

Yıllarca metroda kaybolan insanlara ne olduğunun gizemini çözmeye çalışmaktadır. Yaptığı araştırmalarla, çok geçmeden seri katilin kim olduğuna ulaşacaktır.

Filmin konusu, korku hikayesi yazarı Clive Barker'ın kısa hikayesi olan ve aynı ismi taşıyan The Midnight Meat Train (1984) adlı eserden esinlenmiştir.

_____

Bu filmi sinemada kuzenimle izlemiştim. İlk seans bittiğinde kuzenimi kaldırmak için dürtüklemek zorunda kalmıştım.  (6)
Tavsiye ederim. ;)
#2 - Mayıs 02 2009, 00:17:54

İzledim , Sonu Saçmaydı.  (6)


Sizde Eklerseniz Sevinirim.  (6)
#3 - Mayıs 02 2009, 00:21:30

TuRKuaZz

Evet.

Sonu beni çok şaşırtmıştı, hayal kırıklığı yaşamıştım.
Ama filmin ikincisi çekilir diye tahmin ediyorum.
#4 - Mayıs 02 2009, 00:25:27

Midnight Meat Train, Babysitter Wanted gayet sıradan filmlerdi.
#5 - Mayıs 02 2009, 01:32:17

Davetsiz





Tür :   Gerilim / Korku / Dram
Gösterim Tarihi : 29 Mayıs 2009
Yönetmen : Charles Guard  Thomas Guard
Senaryo : Craig Rosenberg , Doug Miro , Carlo Bernard
Görüntü Yönetmeni : Dan Landin
Yapım : 2009, ABD , 87 dk.



Emily Browning
Arielle Kebbel
David Strathairn
Elizabeth Banks
Maya Massar
Kevin McNulty


Anna, annesinin trajik ölümünden sonra hastanede kaldıktan sonra evine dönmüştür. acıları tam azalırken babasının annesinin hemşiresi Rachel ile nişanlandığını öğrenince tekrar çoğalır.

Anna, o gece annesinin hayaleti tarafından ziyaret edilir ve Rachel'in yapmak istedikleri için annesi onu uyarır. Bunun üzerine Anna ve kız kardeşi babalarını aslında nişanlısının göründüğü gibi olmadığına inandırmaya çalışırlar. Bu durum artık üvey anne ve üvey kızlar arasında ölümcül bir savaşa dönmüştür.

Halka ve Şüphe 'nin yapımcılarının son filmi olan The Uninvited, Kim Jee-Woon 'un 2003 yapımı Kore korku filminden uyarlanmıştır.


The Haunting in Connecticut





Tür :   Korku / Gerilim
Yönetmen : Peter Cornwell
Senaryo : Adam Simon , Tim Metcalfe
Yapım : 2009, ABD , 92 dk.



Oyuncular

Virginia Madsen
Kyle Gallner
Elias Koteas
Amanda Crew
Martin Donovan
Sophi Knight


İddiaya göre gerçek bir hikayeden yola çıkılan filmde, Amerika'nın Connecticut eyaletinde bir ailenin başına gelen paranormal olaylar anlatılır.

Campbell ailesi, kanser olan oğullarının tedavi gördüğü kliniğinin yakınlarında bir eve taşınırlar. Fakat Viktorya tarzı bu güzel evde, açıklanamayan doğaüstü güçlerin saldırısına uğrarlar.


Göz





Tür :   Gerilim / Korku / Dram
Gösterim Tarihi : 29 Şubat 2008
Yönetmen : Xavier Palud  David Moreau
Senaryo : Sebastian Gutierrez , Jo Jo Yuet-chun Hui
Yapım : 2008, ABD , 98 dk.



Oyuncular

Jessica Alba
Parker Posey
Alessandro Nivola
Rachel Ticotin


Sydney Wells Los Angeles’ta yaşayan başarılı bir konser viyolonistidir. Çocukluğunda yaşadığı trajedi, görme yeteneğini kaybetmesine neden olmuştur. Hayatı boyunca beklediği çifte kornea nakli ameliyatı geçirerek görme yeteneğine kavuşur. Ameliyattan sonra Sydney, göz doktoru Dr. Paul Faulkner’ın yardımı ve ablası Helen’in desteğiyle tekrar görmeyi öğrenir.

Ancak Sydney'in mutluluğu kısa ömürlü olacaktır; karanlık ve korkutucu imgeler, açıklanamaz bir şekilde genç kadına musallat olur. Bu görüntüler ameliyatın geçici bir yan etkisi midir, Sydney’in zihninin görmeye alışırken verdiği tepki midir, hayal gücünün bir ürünü müdür yoksa korkutucu derecede gerçek midir?

GÖZ/THE EYE, algı ve gerçekliğin sınırlarını test eden, kanınızı donduracak bir doğaüstü gerilim.



Ölüm Kapanı





Tür :   Fantastik / Gerilim / Korku
Gösterim Tarihi : 8 Ağustos 2008
Yönetmen : Pete Riski
Senaryo : Howard Brodsky , Mika Karttunen , Pekka Lehtosaari
Görüntü Yönetmeni : Jean Noel Mustonen
Müzik : Ville Riippa
Yapım : 2008, Finlandiya / İzlanda , 84 dk.



Oyuncular

Skye Bennett
Noah Huntley
Lordi
Dominique McElligott


Otizm hastası kızının iyi bakılmadığını düşünüp tedavisine evde devam etmeye karar veren babası, kızını hastaneden çıkarırken asansör bozulur.

Birkaç kişiyle beraber asansörde kalan baba-kız, kapılar açıldığında tüm hastanenin boşaltılmış olduğunu görürler. Hiçbir çıkış yolu bulamadıkları hastanede karanlıktan gelen yaratıklarla da baş etmek zorunda kalacaklardır.

2006 yılında “Eurovision Şarkı Yarışması”nın birinciliği kazanmış olan Finlandiya’lı grup Lordi’nin solisti Mr. Lordi’nin baş yaratığı canlandırdığı filmde, diğer canavarları da yine yarışmada canavar kostümleriyle gördüğümüz grup üyeleri canlandırıyorlar. Yönetmen, grubun Avrupa’da başarı kazanması ve tanınmasından sonra grup üyeleriyle böyle bir proje çekmenin ilginç olacağını düşünmüş.

#6 - Mayıs 02 2009, 12:23:57

Eskilerden gidelim birazda.

Halloween - 1978



Günümüz korku sinemasının şablonlarını oluşturmuş bir klasik Halloween. Senaryo ve müzik ile de bizzat ilgilenen yönetmen John Carpenter'ın damgasını taşıyan film, mahalleye dehşet saçan sapık ve ona yem olmaktan kurtulma çabası içindeki genç kız arasındaki kedi-fare oyununu anlatıyor.

Tony Curtis'in kızı Jamie Lee Curtis, bu filmdeki rolüyle parlamıştı. Çok sayıda devam filminde de cinayetlerini sürdüren sapık Michael Myers'ın bu ilk cinayetler serisi, uzun gerilim sahneleri üzerine kurulu. Şimdiye dek izlemediyseniz, kaçırmayın...



Friday the 13th - 1980



Camp Crystal Lake on yıllar önce esrarengiz cinayetlerin yaşandığı, terkedilmiş bir gençlik kampıdır. Bir girişimci kampı tekrar hizmete açmaya karar vererek yakışıklı delikanlılar ve güzel genç kızlardan oluşan bir kadroyu işe alır. Bir yağmur fırtınası kampı dünyanın geri kalanından soyutladığında korkunç ölümler başlar. Gençler sırayla, korkunç derecede yaratıcı şekilde cinayete kurban gitmektedir.

1980'lerin teen-slasher türünün en başarılı olmuş örneklerinden biri olan 13. Cuma, çok yaratıcı olmayan senaryosuna rağmen Wes Craven'den onaylı Sean S. Cunningham'ın parlak yönetimi ve müthiş özel efektleriyle kült mertebesini çoktan hakediyor. Kendinden sonraki sayısız devam filmini de unutmamak gerek.



A Nightmare on Elm Street - 1984



Los Angeles'taki bir mahallede gençler tuhaf bir şekilde ölmeye başlarlar. Parmaklarında jilet keskinliğinde bıçaklar olan korkunç bir adamın bulunduğu kabuslar uyurken canlarını almaktadır.

Rüyalardaki bu hayalet, yıllar önce çocuklarını öldürdüğü aileler tarafından linç edilen sapık Fred Krueger'dan başkası değildir. Freddy her nasılsa şimdi geri dönmüş, yeni yetmeleri bir bir rüyalarında öldürerek intikam almaktadır.

Eğer Freddy peşinizdeyse tek çare uykuya direnmekte midir? Yoksa onunla kendi kabusunda yüzleşmekte mi?

1980'lere damgasını vurarak Wes Craven'i şimdi haklı olarak kurulmuş oturduğu tahtına çıkaran Elm Sokağında Kabus, sonradan defalarca geri dönecek olan Freddy karakterine hayat veren Robert Englund'un da katkısıyla, ölmekte olan bir janrı diriltecektir.



The Evil Dead - 1982



Beş arkadaş haftasonunu geçirmek için ormandaki bir kulübeye gelirler. Burada, daha önce bir profesör tarafından bırakılmış teyp kaydına ve sonradan Nekronomikon'un kendisi olduğu anlaşılan Ölüler Kitabı'na rastlarla. Teybi çalıştırdıklarında profesörün kendi çevirisini yaptığı ölüleri canlandırma pasajlarını dinlerler ve ağıza alınmayacak derecede dehşetli bir kötülük ormanda açığa çıkar.

Önce ormanın kendisi sonra da insanlar kötücül yaratıklara dönüşmeye başlar. Kızlardan biri ormana kaçtığında ağaçların tecavüzüne uğrar. Diğerleri de daha az korkunç olmamak üzere paylarına düşen dehşetle yüzleşeceklerdir. Filmin asıl kahramanı, eğer varsa, hiç kuşkusuz Bruce Campbell'ı türün hayranları arasında ölümsüzleştirecek olan Ash karakteridir.

Soluksoluğa izlenen ve sinirbozucu derecede korkunç bu film çoktandır kült klasikleri arasında üst sıralardaki yerini korurken, Sam Raimi'nin dehasına şahit olup, şimdiki tahtına nasıl kurulduğunu merak edenler tarafından kaçırılmamalı.


The Innocents - 1961



Kraliçe Victoria İngilteresi'ndeyiz. Deneyimsiz dadı Bayan Giddens, bir papazın kızı olarak yetişmiş, deneyimsiz bir mürebbiyedir. Annesiz babasız kalmış iki kardeş Flora ve Miles'e bakmak için amcaları tarafından tutulur. Zamanla bu yeni yerleştiği evin sırlarını keşfetmeye başlar.

Çocukların eski dadıları Bayan Jessel, bir yıl önce intihar etmiştir ve ilişkisi olduğu uşağın da bu evde öldüğü ortaya çıkar. Bir süre sonra bu iki kişinin hayaletini görmeye başlayan Giddens, onların çocukları ele geçirip yeniden bir araya gelmeyi planladıklarını anladığında çocukları korumak ister. Fakat çocuklar, hayaletleri görmelerine rağmen bunu itiraf etmedikleri için Giddens'ın işi daha da zorlaşır.

Henry James'in Yürek Burgusu (The Turn of the Screw) adlı romanından sinemaya uyarlanan The Innocents'ın senaryosunu yazar Truman Capote ve Edgar Award beraber yazdılar. Film ayrıca En İyi İngiliz Filmi ve En İyi Uyarlama Senaryo dallarında Bafta Ödülü'nün sahibi oldu.


Rosemary's Baby - 1968



Genç bir çift, Rosemary ve tanınmak için çırpınıp duran bir aktör olan kocası Guy, New York'taki kötü şöhretli eski bir binaya taşınırlar. Rosemary, genelde hepsi yaşlı olan komşularından ikisinin, Roman ve Minnie Castavet'in onları apartmana ısındırmak için çırpınıp durmalarını biraz temkinle karşılasa da, kocası Guy yeni komşularıyla çok vakit geçirmeye başlar.

Rosemary yeni yaşantısından tedirgindir. Komşu evlerden tuhaf seslerin geldiği bir ortamda, bir gece rüyasında şeytansı bir varlık tarafından tecavüze uğradığı görür. Ardından hamile kalır. Bu arada Broadway'de güzel bir rol kapan Guy'un kariyeri yükselmeye başlar.

Ira Levin'in çok satan kitabını, hikayenin geçtiği zamanı 20. yüzyıla taşı*** nefis bir şekilde uyarlayan Roman Polanski'nin ABD'de yaptığı ilk film. Mia Farrow'un çizdiği, rolüne cuk oturan tiplemeyle de unutulmaz.


The Texas Chain Saw Massacre - 1974



Beş arkadaş büyükbabalarının evine birkaç günlüğüne eğlenmeye giderken Teksas yolunda bir otostopçuyu arabalarına alırlar. Normal olmadığı belli olan otostopçu elini keserek ve onlardan birini bıçaklayarak gerçek yüzünü ortaya çıkarır.

Yolda otostopçudan kurtulan gençler geçirecekleri güzel bir kaç günün hesabını yaparken evde onları başka sürprizler beklemektedir.

Günümüzde başka versiyonlarının da bulunduğu ve 1990’ larda ortaya çıkan teen-slasher tarzı korku filmlerine ilham kaynağı olan Teksas Katliamı, 1950’ lerde ortaya çıkan Ed Gein adlı seri katilden esinlenmiştir.


They Came From Within - 1975



Bir profesörün genetik koduyla oynanmış parazitler üzerinde yaptığı deneyler kontrolden çıkınca, bir sitede yaşayan insanlar korkunç bir şekilde değişime uğramaya başlar. Giderek artan sayıda insan açıklanamaz bir cinsel ilişki arzusuna kapılmakta, adeta zombileşerek parazitleri yaymaktadır. Sitenin doktoru Roger St. Luc korkunç vakayı önce çözmek sonra da başetmeye zorundadır.

Kanada hükümetinin desteğiyle çektiği bu ilk filminde David Cronenberg gelecekteki filmografisiyle ilgili ipuçları veriyor. 60'ların ve 70'lerin cinsel devrimine ve liberal değerlerine karşı açıktan bir gönderme içeriyor gibi görünse de filmi izlerken karşımızdaki sinemacının kim olduğunu unutmamak gerekiyor.


Carrie - 1976



Carrie White annesiyle birlikte yaşayan, asosyal ve çekingen bir genç kızdır. Yetişkinliğe ayak basmasıyla birlikte, çok kızdığı zaman ortaya çıkan parapsikolojik yetenekleri yavaş yavaş belirmeye başlamıştır.

Kendisine karşı gruplaşan bazı okul arkadaşlarının mezuniyet balosu için sinir bozucu bir oyun hazırlamaları üzerine, Carrie’nin beyin gücü iyice çığrından çıkacaktır…

Brian De Palma’nın erken dönem başyapıtlarından biri olan Günah Tohumu, korku sinemasının da en önemli yapıtlarından biri. Stephen King’in romanından uyarlanan film, romanın atmosferini başarılı bir şekilde aktardığı gibi, yönetmenin yenilikçi tavrını da özellikle mezuniyet balosu bölümünde ortaya koyar. Yönetmen gerilimin had safhaya ulaştığı partide, ekranı bölerek ve ses kuşağını zenginleştirerek unutulmaz bir atmosfer yaratır.

Nisan ayında gerçekleştirilecek 22. İstanbul Film Festivali’nde yönetmene ayrılan bölümde gösterilecek olan Günah Tohumu, sadece Sissy Spacek’in oyunculuğu için bile defalarca izlenebilecek bir yapım.

Hani derler ya; iki eliniz kanda olsa bile…kaçırmamaya çalışın !


Suspiria - 1977



"Bu filmin son 12 dakikasından daha korkunç birşey varsa; o da ilk 92 dakikasıdır!"

Amerikalı genç bir kadın, dünyaca ünlü bir bale okuluna gitmek için Almanya'ya gelir. Fakat daha okula adım atmadan, tuhaf olaylar kendisini göstermeye başlar. Yağmur altında, gecenin bir vakti okula doğru yürürken, bir başka öğrencinin okuldan kan ter içinde fırladığını görür.

Nihayet okula kapak atar. Fakat geceleri duyacakları garip sesler ve dedikodular, okula ve yöneticilerine dair, korkunç bir gerçeğe doğru yaklaştıracaktır onu...

Dario Argento'nun başyapıtı, aynı zamanda sinema tarihinin en korkunç filmlerinden biri. Argento'nun eski binada yarattığı atmosfer eşsizdir. Işık ve ses kullanımı doruk noktasına ulaşır, müzikler ise izlendiğinden sonra bile uzun süre terk etmez izleyiciyi.

Yeniden yapımının da proje aşamasında olduğunu son bir bilgi olarak aktaralım.


Tesis - 1996



İspanya’da bir üniversitede sinemada şiddet konulu bir tez hazırlayan Àngela, tezine yardımcı olması için, korku filmlerine ilgi duyan Chema ile iletişim kurar. İkili proje için çalışırlarken ellerine, gerçek cinayet görüntülerinin olduğu bir snuff film geçer.

Filmin kaynağını araştırmaya başladıklarında, okulda kütüphanenin arkasında gizli bir bölme ve farklı filmlere ilgi duyan bir grubun varlığını keşfederler...

Diğerleri ve Aç Gözlerini gibi filmlerle, kısa sürede korku sinemasının hatırı sayılır isimlerinden birine dönüşen Alejandro Amenàbar’ın 24 yaşında çektiği film, 1996 tarihli bir başyapıt.
#7 - Ekim 30 2009, 13:42:47
« Son Düzenleme: Ekim 30 2009, 13:45:15 Gönderen: Hαωк Nєℓѕση »

Şizofren Sevdam..

Rec 2 ne zaman çıktı yahu.
bekle ki Şubat ayı gelsin. Bize bu kadar geç gelmeseydi keşke çok merak ediyorum kızın akîbetini.

Bu arada Eren çok teşekkür ederiz bu arşiv için. (:
#8 - Ekim 30 2009, 13:54:55

Rica ederim abla.
Bence kızın durumu pek iyi değil ama başrol olduğu için yaşar kesin.
#9 - Ekim 30 2009, 14:04:06

dead snow izlenmeli, sıkı sıkı sarılmalı. oldukça süper. ;)
#10 - Ekim 30 2009, 14:47:30
Vööö...

Zeitgeist

Rica ederim abla.
Bence kızın durumu pek iyi değil ama başrol olduğu için yaşar kesin.

Kilit bi noktada bitmişti. Çok merak ediyorum yahu, dehşet bir filmdi. /:

http://www.youtube.com/watch?v=nfgZlMYj_NU Bu da, Rec izleyen insan modelleri.

20. saniyedeki kız, tamamiyle beni anlatıyor. Zira, tüm korku filmlerinde böyleyimdir.  (6)
#11 - Ekim 30 2009, 15:04:44
« Son Düzenleme: Ekim 30 2009, 15:07:39 Gönderen: Gebere Jackson »

Şizofren Sevdam..

Ceren bir de benim tipi görseydin. evlere şenlik (6)
#12 - Ekim 30 2009, 15:12:29

Türk korku filmleri;

Dabbe - 2005



Dünyayı saran,intahar vakaları Türkiyede'de baş gösterince,polis olayı araştırmaya başlar.Kıyamet alametlerinden olan Dabbe-tül arz,internet yoluyla yayılmaya başlamıştır.Artık kimse,karanlıkta huzurlu değildir.Ben kendi adıma filmi çok beğendim.Oyunculuk kötü olsada,korku sahneleri ve konu,taktire değer.

Konak - 2009



6 üniversiteli arkadaş, hocalarının verdiği kültür mirası projeleri ödevi için aynı gruba düşerler. Çeşitli mekanlar vardır, Truva, Göreme, Pamukkale gibi. Bazıları buraları seçerken hocaları özellikle bu 6 kişilik grubu Safranbolu projesinden sorumlu tutar.

Safranbolu’ya gelirken arabaları bozulur, karşılarına yardım edecek biri çıkar ama güven vermeyen biridir. Az konuşur ve bakışları bir tuhaftır.

Aksilikler rezervasyonlarının iptal edildiğinin öğrenmesi ile devam eder ve kalacak yer nerede ise yok gibidir.

Buldukları boş bir Konak’a yerleşirler ya da adeta bu Konak’ta kalmaları için birileri tarafından yönlendirilirler. Baştan her şey güzeldir ama saatler gece yarısına yaklaştıkça sıra dışı şeyler olmaya başlar.

Sizce neler olur dersiniz?


Küçük Kıyamet - 2006



İstanbul'da sıklıkla meydana gelen sarsıntılar, annesini depremde kaybeden Bilge için katlanılmaz hale gelmiştir. Olması beklenen büyük depremin de korkusunu sürekli üzerinde hisseden Bilge, artık bu şehirde daha fazla yaşayamayacağına karar verir.

Yeğenlerini de yanlarına alarak ufak bir güney kasabasına taşınan aile, burada da hiç beklemedikleri olaylarla karşılaşır. Başlarına gelen son derece esrarengiz olaylar, kaçtıkları korkuları ile onları, burada da yüzleşmek zorunda bırakacaktır.

Taylan Kardeşler, bu filmin alışılagelmiş felaket filmlerinin dışında bir film olacağını ve amaçlarının filmi karakterler üzerinden işlemek değil, insanın doğa karşısındaki acizliğini göstermek olduğunu belirtiyorlar.


Gen - 2006



Psikiyatr Doktor Deniz’in yeni görev yeri dağlık ve tenha bir bölgedeki akıl hastanesidir. İşine başladığı gün hastalardan birinin intiharı genç doktorun tanıklık edeceği korkunç olayların ilkidir.

Üç gün içinde hastanede akıl almaz cinayetler meydana gelir. Olayları araştırmak için hastaneye gelen polisler kötü hava şartları yüzünden mahsur kalırlar. Telefon hatları arızalanır, yollar kapanır. Herkesin birbirinden şüphelendiği cinayetler çıkmazı adeta dışarı açılan tüm kapıları kapamıştır. Çok geçmeden bütün hastane ve Dr. Deniz bir an önce uyanmak isteyecekleri bir kabusun içine girerler.

Türk Sineması’nda son zamanlarda artan korku-gerilim türündeki filmlerin arasında kendine iyi bir yer edinmeyi hedefleyen filmin güçlü bir de iddiası var: “Korkacak kimse yok... Kendinden başka.”


Büyü - 2004



Lanetli olduğuna inanılan bir köye araştırma yapmak için bir grup arkeolog gelir. Lanetin sebebi bundan tam yedi yüz yıl öncesine dayanmaktadır. Kız çocuklarının uğursuzluğuna inanan köy halkı hepsini öldürür. Sadece bir baba kızına kıyamaz ve yaşlı bir kadın ona büyü yapar.

Ayşe ve ekibi Artuklu Kralı Sultan Salih’ e ait bir kitabı aramaya başlarlar. Zeynep, Ayşe’ nin çok yakın bir arkadaşıdır ama duygularını engelleyememiş ve yıllardan beri arkadaşının kocası Tarık’ a bir aşk beslemiştir. Zeynep’ in bu aşkı lanetin yıllar sonra tekrarlanmasına sebep olur. Büyücüye giden Zeynep, Tarık’ı elde etmek için yardım ister. Ama büyü yenilenir ve kötü cinler ekibe korku dolu günler yaşatmaya başlayacaktır.

Oyuncuların bile çekimler sırasında ürkmüş olduğu söylenen filmin afişinde, Kuran’dan bazı ayetler de kullanılmış…


Gomeda - 2007



Eğlenceli bir haftasonu geçirmek için şehir dışına geziye çıkmaya karar veren 5 kişilik bir arkadaş grubu, önce kendilerine bir araba kiralarlar. Başlarına gelecek gizem ve korku dolu olaylardan habersiz, Kapadokya'ya Gomeda Vadisi'ne gitmeye karar verirler.

Geçirdikleri bir kaza sonucu yollarına yayan devam etmek zorunda kalsalar da, Kapadokya'ya gitmeye kararlıdırlar. Fakat en kötüsü bundan sonra başlayacaktır. Gomeda Vadis'ne vardıklarında gece konaklamak için seçtikleri mağarada, kabuslarla dolu bir gece onları beklemektedir.

Kısa filmleriyle tanıdığımız Tan Tolga Demirci'nin fantastik ve korku türündeki bu ilk uzun metrajlı yönetmenlik deneyimi, türün örneklerinin gittikçe artmaya başladığı Türk Sineması için merak uyandırıyor.


Semum - 2008



Canan ve Volkan, mutlu bir evlilikleri olan genç bir çifttir. Yıllardır hayalini kurdukları gibi bir evin sahibi olmuş ve sonunda da taşınmışlardır. Hayatlarında herşey son derece yolunda gidiyor gibidir. Ta ki...

Bir gün Canan hiç kimsenin anlam veremediği garip davranışlarda bulunmaya başlar. Kendisine hakim olamamaktadır; sanki davranışları başkaları tarafından konrol ediliyormuşçasına davranmaktadır. SEMUM denen bu korkunç yaratıkların hakimiyetine giren Canan neden hedef olarak seçilmiştir?

D@bbe filminin yönetmeni ve senaristi olarak tanıdığımız Hasan Karacadağ, yeniden korku türündeki bir çalışma ile karşımızda. D@bbe'den sonra bir kere daha İslami kökleri olan bir kavram üzerinden yola çıkan yönetmen, ilk filmi ile eleştirmenlerden oldukça fazla eleştiri almış olsa da, türün meraklılarının yeni çalışmasını ilgi ile beklediğini söyleyebiliriz.


Dabbe 2 - 2009



Kıyamet Saati Yaklaşıyor… İnternet yoluyla tüm dünyaya hızla yayılan ve her eve giren Dabbe, ona eşlik eden Cinler ve bilinmeyen gölge varlıklar dünyadaki tüm elektromanyetik sistemleri ve interneti ele geçirerek son saldırı için göklerden gelecek bir işareti beklemektedirler.

Huzursuz ve tedirgin edici bir İstanbul şafağında göklerde beliren garip ve siyah bulut kümeleri ağır ağır açılırken arkalarına saklanmış olan DUHAN az sonra başlayacak kara istilanın ilk işaretidir.

Kuran’da Duhan suresinde belirtilen ve aniden göklerden inecek olan ürkütücü kıyamet alameti DUHAN artık yeryüzüne doğru hareket etmeye başlamıştır.

İstanbul’da son saatin yaklaştığından habersiz ve kendi dünyalarında sessizce yaşayan bir grup insan, kara bir felaketin arkasına gizlenmiş, sır varlıklarla karşılaşmanın dehşetini yaşayacaklardır. Kıyametin en korkunç alameti olan DUHAN’dan bir kaçış yolu var mıdır?

Türk Sineması'nın ilk seri korku filmi D@bbe, 2. filmiyle devam ediyor.


Araf - 2006



Güzel dans öğrencisi Eda, yaşadığı bir yasak ilişkisinde hamile kalınca kürtaj yaptırmak zorunda kalır. Yıllar sonra bu olayı atlatıp yeni bir yaşam kuran Eda, kabuslar görmeye başlar. Kabusları gerçek olunca yıllar önce kürtajla aldırdığı küçük kızının, Araf'tan intikam için döndüğünü anlar.

Kürtaj gerçeğinden yola çıkılarak yapılan bir korku filmi Araf. Türk Sineması'nda son yıllarda korku filmi türünde artan yapımlara, yeni ve önemli bir ayak olabilecek çalışmanın senaryosu, fotoğraf kökenli Hakan Bilir'e, yönetimi ise kısa film ve reklam kökenli Biray Dalkıran'a ait.


Şeytan - 1974



Küçük yaşta bir çocuğun içindeki şeytan yüzünden yaptığı garip hareketler annesini telaşa düşürür. Çocuğun içineki şeytanı söküp atmak için türlü yollar denerse de başarısızlıkla sonuçlanır. Şeytan kendisini çocuğun içinden söküp atmak isteyenlere karşı sonuna kadar direnir. Fakat genç bir adam hayatı pahasına da olsa türlü yollarla şeytanı çocuğun içinden sökmeyi başarır.

Okul - 2004



Okul dergisinin editörü Gökalp okulun ilk günlerinden itibaren okulun en güzel kızı Güldem’e aşıktır. Güldem için hikayeler yazan ve bu hikayeleri okulun çeşitli yerlerine bırakarak onun kalbini kazanmaya çalışan Gökalp bu amacına hiçbir zaman ulaşamaz ve birgün ardında gizemli bir mektup bırakarak intihar eder. Bir yıl sonra tam Gökalp’in ölüm yıldönümünde gizemli olaylar baş gösterir. Bu olaylardan sadece Güldem değil, Güldem’in etrafındakiler de etkilenmektedir. Erkek arkadaşı Ersin, en yakın arkadaşı Şebnem, kankası Ceyda, okul dergisinin editörü Umut, kameralarla ö??rencileri gözetleyen Vedat Bey ve gaddar hoca Alparslan Bey da tehdit altındadır. Bir süre sonra gerçek ortaya çıkar, Gökalp’in hayaleti, intaharına neden olan herkesten intikam almaktadır. Hem de ÖSS’ye haftalar kala!

Drakula İstanbul'da - 1953



Azmi, İstanbul'da yaşayan bir avukattır. Azmi Romanya'da yaşayan Drakula isimli bir kişinin hukuki avukatlığını üstlenmiştir. Bunun için bir tren ile Romanya'ya gider. Azmi Romanya'ya geldiğinde buradaki Bistriç Oteli'ne gider. Daha önce Azmi için bu otelden yer ayırtılmıştır. Otele Azmi için Drakula bir mektup göndermiştir. Mektupta Drakula, Azmi'yi kendi şatosuna götürecek olan arabanın yerini tarif etmiştir. Azmi otel çalışanları ile Drakula hakkında konuştuğunda otel çalışanları kimsenin Kont Drakula'nın arazisine girmek istemediğini, burada mahlukların ve kötü ruhların olduğunu söyler. Hatta oğlunun da burada öldürüldüğünden bahseder. Azmi ise bir tespih göstererek Ben Allah'ıma inanıyorum. der. Kötü ruhların imana bir şey yapamayacağını söyler. Azmi Kont Drakula'nın şatosuna gitmek için oteldeki erkek görevli ile konuşur. Bu kişi burada bir tane araba olduğunu ve çok para verilirse arabanın sahibinin Azmi'yi Drakula'nın şatosuna kadar götüreceğini söyler. Azmi görevliye bu arabanın şoförünü çağırmasını söyler. Daha sonra şoför gelir. Azmi biraz dinlenmek istese de şoför hemen Azmi'yi Drakula'nın şatosuna götürmek ister. Çünkü şoför karanlıkta Drakula'nın topraklarında bulunmak istemez. Şoför daha sonra bunu kabul eder. Azmi dinlendikten sonra şoför, Azmi'yi Drakula'nın şatosuna götürür...
#13 - Ekim 31 2009, 13:38:53

Zeitgeist

Türk korku filmlerinin nerdeyse hepsini izledim. Dini motiflerle halkı korkutmaya çalışıyor çoğu. Başka konulara yönelseler artık, fazlasıyla tırtlar zira.
#14 - Ekim 31 2009, 15:57:07

Türkiye burası tabiki dini motiflerle korkutacaklar.
Benim üzerimde bile etki ediyorsa,dindarları ne yapar kimbilir.  (6)
#15 - Ekim 31 2009, 16:16:57

Tavsiye edebileceğim korku filmleri ;

Shutter - 2004



- ''Japon korku filmleri kötüdür'' önyargısını ortadan kaldıran film diyebilirim. Korkmak isteyenlerin kesinlikle tatmin olacağını düşünüyorum.

Dead Silence - 2007



- Genellikle bebek,kukla vb. öğelerin bulunduğu korku filmleri kötü olarak nitelendirilir,fakat Dead Silence çoğu korku filminin arasından sıyrılıp korkuyu yakalayan ender filmlerden birisidir. Finali şok etkisi yaratır.

The Descent - 2006



- Özellikle kapalı alan korkusu olanların kesinlikle tatmin olacağını düşünüyorum.  (6)  Atmosfer ve ani çıkışlarıyla diğer güzel bir korku filmi.

The Evil Dead - 1980



- Yanlış hatırlamıyorsam çoğu ülkede yasaklanmıştı bu film. Zamanını göz önüne alıp izlediğinizde donunuza s.çma garantisi veririm. Ayrıca komedi de bulunmakta.

Drag Me To Hell - 2009



- 2000'lerde ki korku filmi kıtlığını sona erdiren filmlerden bir tanesi. Korkuyu ani çıkışlarından alıyor,ses efektlerini de unutmamak lazım.


Halloween - 1978



- 90'lı yılların kült olmuş korku filmlerindendir. Müzikleriyle insanın aklını başından alır,kesinlikle önerilir.

Friday The 13th:Part 2 - 1981



- Serinin en iyi ve en korkunç bölümü. Çocukluğumu en korkunç filmidir. Son sahnesi akıllara zarar.

Nightmare On Elm Street - 1984



- İlk izlediğim korku filmi ve favorilerim arasında. Serinin geri kalanı vasat fakat bu çok etkileyici. Freddy'nin tırnak sesleri hala kulaklarımda.

The Ring - 2003



- Japon korku filmlerinin amerikan yapımları çoğunlukla vasat olur fakat The Ring,japon yapımı Ringu'dan kat kat iyi bir korku filmi.

REC - 2007



- El kamerasıyla çekilen en korkunç filmdir. Gerilimi ağır ağır yükseliyor ve sonlara doğru iyice ipler kopuyor,kaçırmayın derim.

The Exorcist - 1973



- Birçok listede Dünya'nın gelmiş geçmiş en korkunç filmi olarak gösterilir. Din üzerinden yapılan ilk korku filmidir,süperdir.

Autopsy - 2008



- Korku olarak pek tavsiye edemem fakat kan,dalak,böbrek görmek isteyenler için biçilmiş kaftan.

Poltergeist - 1982



- Korku haricinde,palyaço fobisi olanların kesinliikle tatmin olacağını düşünüyorum. Ayrıca filmden sonra kadrodaki çoğu kişi ölmüştür.

Paranormal Activity - 2007



- Filmin el kamerasıyla çekilmesi ve oyuncuların harika performansı filmin gerçek olduğu hissini veriyor. Gündüzleri sıkıcı,geceleri korkunç olan bir film.

#16 - Kasım 03 2009, 18:57:52

Rec sağlamdı.Sonlara doğru çatı katında çok fena şeyler oluyor,hoplatıyor resmen şrefsiz yaratık  (6) 2. sini bekliyorum  :öff
#17 - Kasım 03 2009, 22:03:37
Yaşamak rüyasında gerçeği görmek...

Zeitgeist

Rec gelsede gitsek.

Kıyamet gelse de kopsak gibi oldu lan bu. saldasdkasld

Şaka bi yana, Rec 2 gelsin, gitmeyen toptur.
#18 - Ocak 24 2010, 00:31:22

Fade



Yönetmen: Alexandre Aja

Senaryo: Alexandre Aja, Grégory Levasseur

Müzik: Javier Navarrete

Görüntü yönetmeni: Maxime Alexandre

Tür: Korku

Yapım: ABD - 2008 / 110 dakika (Renkli)

Dil: İngilizce

“The Hills Have Eyes”ın yönetmeninin yeni filmi “Aynalar”da, başı belada olan bir polis, evlerine aynaları kullanarak girmeye çalışan, ne olduğu belirsiz bir yaratığa karşı ailesini korumaya çalışmaktadır.

Eski polis Ben Carson, bir süpermarkette gece bekçiliği yapmaya başlar. Bir zamanlar yangın geçirmiş mağazada devriye gezen Ben, duvarlardaki aynalarda bir gariplik sezer. Aynalar üzerinde yanıp sönen ışıklar arasında korkunç görüntüler oluşmaktadır. Aniden ortalıktan kaybolan bir görevlinin izlerini sürmeye başlayan Carson, şeytani bir gücün ailesini tehdit etmek üzere aynaları bir yol olarak kullandığını fark eder.


#19 - Ocak 24 2010, 14:55:33

Rec gelsede gitsek.

Kıyamet gelse de kopsak gibi oldu lan bu. saldasdkasld

Şaka bi yana, Rec 2 gelsin, gitmeyen toptur.
Kesinliklee.
Hava -321421 derece olsa bile üşenmeden Çiğli'ye gideceğim. <2
#20 - Ocak 24 2010, 18:03:24

Boşlamışım buraları.


The Stepfather - 2009



Michael askeri okuldan ailesinin yanına dönünce, annesinin yeni erkek arkadaşı David ile karşılaşır. Annesinin birlikte olmaktan çok mutlu olduğu David ilk başta Michael'ın da sempatisini kazanır. Ancak Michael her zaman iyilik dolu görünen David'den şüphelenmeye başlar. David gerçekten göründüğü kişi midir yoksa ardında karanlık sırlar mı saklamaktadır?


Sorority Row - 2009



Aynı kız lisesi'nde okumuş üniversite öğrencileri CASSIDY (Briana Evigan), JESSICA (Leah Pipes), CLAIRE (Jamie Chung), ELLIE (Rumer Willis) and MEGAN (Audrina Patridge) kendi aralarında güven, sır ve dayanışma adına ant içmişlerdir ve eskiye dayalı bir kardeşlikleri vardır.Fakat onların sözlerine sadakati bir ev partisi şakasında test edilir.Bu partide işler berbat bir hale gelir ve MEGAN vahşice ölür.Suçlarını gizlemek ve parlak geleceklerini karartmamak adına kızın bedenini gizlerler ve bu sırrı sonsuza dek saklarlar.

Mezuniyetlerinden bir yıl geçmiştir.Eve ve birbirilerine veda etmeden önce kızlar bol alkollü bir parti yapmak isterler ve karanlık sırlarının gizli olduğundan eminlerdir.Fakat gerçekten öyle midir?Parti evde tüm hareketliliğiyle sürerken bilinmeyen bir numaradan kızların telefonlarına cinayet gecesi çekilmiş videolar gelir ve videoların polisin eline geçmesiyle tehdit edilirler.Sonra da kızlar ve hiçbir şeyden haberleri olmayan erkek arkadaşları sırayla öldürülmeye başlanır.

Acaba Megan ölümü için öç almaya mı geldi?Veya sırları onlara bunu ödettirmeyi isteyen biri tarafından mı keşfedildi?Kapana kısılmış,sırların kim tarafından  öğrenildiğini düşünürken cesetler artmaya başlar ve kardeşliklerinin simgesi ev yıkıma doğru gider.En sonunda katilin kimliğinin ortaya çıktığı film 1983 yapımı klasik bir gerilimin yeniden çekimidir.



Case 39 - 2009



Case 39-39. Dosya, 3 kez Oscar adaylığı elde eden, Soğuk Dağ'la Oscar ödülü kazanan Renée Zellweger’in aile hizmetleri dairesinin memuru Emily Jenkins’i canlandırdığı bir korku filmi.

Emily pek çok şey görmüş geçirmiş olduğunu düşündüğü sırada, 10 yaşındaki Lilith Sullivan onun en yeni ve en gizemli vakası haline gelir.

Anne-babası Lilith’i öldürmeye çalıştığında, Emily’nin en çok korktuğu şey doğrulanmış olur. Emily, Lilith’i kurtarır ve uygun bir bakıcı aile denk gelene kadar onu yanına almaya karar verir.

Esas dehşet de o zaman başlar...



Jennifer's Body - 2009



Lise öğrencisi ve amigo kaptanı Jennifer, şeytani bir ruh taşımakta ve okulundaki erkekleri vahşice katletmektedir. Yakın arkadaşı Needy, Jennifer’ın içinde bir şeytan barındığını öğrendiğinde arkadaşını ve çevresini kurtarmaya çalışır.

Fakat bununla uğraşırken Jennifer’ın kurbanlarının sadece erkekler mi olduğu sorusu da kafasını meşgul etmektedir.

‘Juno’ ile en iyi senaryo Oscar’ını alan Diablo Cody bu sefer şirinlikten uzak, absürd korku filmlerine teğet geçen bir gençlik filmiyle çıkıyor seyircinin karşısına.



Ses - 2009



Derya bir bankanın çağrı merkezinde çalışan ve annesi ile birlikte yaşayan genç bir kızdır. Derya’nın rutin giden hayatı gaipten duymaya başladığı bir sesin ortaya çıkması ile beraber altüst olur.

Genç kız başlangıçta sesi duymazlıktan gelmeye çalışsa da ses kısa sürede genç kızın hayatını kontrol etmeye başlar. Derya’dan işyerindeki patronu Onur’u takip etmesini isteyen ses, genç kızın hayatını giderek korkunçlaşan bir kâbusa çevirir.

9, Anlat İstanbul, Ara ve Gölgesizler’e imza atmış olan Ümit Ünal’ın yönetmenliğini üstlendiği filmin senaryosu ise Anne Tut Elimi ve Büyük Deniz Yükseliyor adlı romanlarından tanıdığımız sinema yazarı Uygar Şirin’e ait.
#21 - Ocak 24 2010, 18:18:54

Zeitgeist

Kesinliklee.
Hava -321421 derece olsa bile üşenmeden Çiğli'ye gideceğim. <2

Aynen bebek. Çiğlili olmak ayrıcalıktır. cCc
#22 - Ocak 24 2010, 19:06:32

Devam.

The Crazies - 2010



“The Crazies” Orta Batı’da sessiz, sakin bir kasabada yaşayan bir karı-kocanın, teker teker deliren arkadaşlarına ve yakınlarına karşı yaşam mücadelelerini konu alıyor.

Şehir sularına karışan ne olduğu belirsiz zehirli bir madde, kasaba sakinlerini psikopat katillere dönüştürmüştür. Bunu fark eden yetkililer, kasabayı karantinaya almaya karar verirler. Dışardan bakıldığında her şeyin kusursuz gözüktüğü kasabamız sakinlerinin, kontrollerini kaybederek birer caniye dönüşmeleriyle “Amerikan Rüyası” sona erer. Salgını önlemeye çalışan askeriye, kasabaya girişi ve çıkışı engelleyince, içeride “sağlıklı” kalanlarla gözü dönmüş katiller arasında bir kaos başlar.

İçeride mahsur kalan Şerif David Dutton (Timothy Olyphant) ve hamile eşi Judy (Radha Mitchell); sağlık merkezindeki asistan Becca (Danielle Panabaker) ve Şerif’in sağ kolu Russell (Joe Anderson) bir zamanlar cennet gibi olan kasabalarını artık tanıyamamaktadır. Komşularına ve arkadaşlarına güvenemeyen, yetkililer tarafından terkedilmiş ve kendilerini salgından korumak için çabalayan bu dörtlü, yaşadıkları kabustan kurtulmak için güç birliği yapar.


Awake - 2007



Clay, geçirdiği açık kalp ameliyatı sırasında “anestezik farkındalık” adı verilen durumu yaşamaktadır. Yani olup bitenin tamamen farkında olacak şekilde uyanıktır, operasyonu tüm acısıyla hissedebiliyordur ama anestezinin etkisiyle vücudu hiçbir şeye tepki gösteremeyecek şekilde paralize olduğundan, ameliyat ekibinin bundan haberi yoktur. Clay, zihni içinde bir yolculuğa çıkar.

İlk kez yönetmen koltuğuna oturan Joby Haroldun imzasını taşıyan bu gerçeküstü psikolojik gerilim; şimdiden Memento ve Sixth Sense ile karşılaştırılıyor.

The Shock Labyrinth - 2010



Çocukluğunun geçtiği şehre uzun zaman sonra geri dönen Ken’i burada çocukluk arkadaşları Motoki ve Rin karşılar. Yıllar sonra bir araya gelen bu üçlünün, aslında “dörtlü” olduğu zamanlardan bir arkadaşları, Yuki, o gecenin davetsiz misafiridir. Yuki tam on yıl önce ortadan kaybolduğundan beri, ne arkadaşları, ne de ailesi ondan haber alabilmiştir

Carriers - 2010



Ölümcül virüsten kaçmayı kafasına koyan Danny, kardeşi Brian, kız arkadaşı Bobby ve Danny’in okuldan arkadaşı Kate, Amerika Birleşik Devletleri’nin güneybatısı boyunca, güvenli bir yere ulaşmak için hızla yol alırlar. Çocukluğundan aklında kalan anılarına güvenen Danny, Meksika Körfezi’ndeki ıssız bir kumsalın gitmeyi deneyebilecekleri en iyi yer olduğuna grubu ikna etmiştir.

Yeni dünyalarının kuralları oldukça basittir; yan yollardan gitmek, her ne pahasına olursa olsun diğer insanlarla temastan kaçınmak. Ama dikkatsiz davranışları yolculuklarının uzamasına neden olmaya başlar; en az onlar kadar kendilerini korumaya çalışan, virüs bulaşmamış insanlarla veya umutsuzluk içinde yardım isteyen, virüs bulaşmış kişilerle karşılaştıkça, boş yollar ve kasabaların arasında çocukluk masumiyetleri yavaşça zayıflar.

Yolda geçirdikleri dört gün boyunca, bu dört kişilik grup hiçbir insanın yüzleşmek zorunda kalmaması gereken ahlaki kararlar vermek durumunda kalır. Karşılarındaki en büyük düşmanın insanlığı tehdit eden virüsün değil, iç dünyalarında su yüzüne çıkan karanlığın olduğunu keşfederler.


Coming Soon - 2009



Bir korku filminde sizi en çok korkutan şey nedir?

Bir hayaletin beklenmedik biçimde aniden kaybolması mı? Ana karakter, hemen arkasındaki hayaleti farketmediğinde mi? Film boyunca izlediğiniz kişinin aslında hayalet olduğunu öğrenmek mi?

Peki ya bir gün yalnız başınıza evinize döndüğünüzde, izlediğiniz korku filminin sizi kovalamasına ne dersiniz?


Eraserhead - 1977



David Lynch'in ilk uzun metrajlı filmi olan 1977 tarihli Eraserhead yönetmenin sonraki filmlerinde de baskın olan karanlık, kaotik dünyanın erken bir habercisi.

Filmde David Lynch'in favori oyuncularından Jack Nance'in canlandırdığı Henry Spencer'ı yeri tanımsız bir "endüstriyel çöl"ün kabusumsu atmosferinde gelişen bir dizi olayın merkezindeki özne olarak takip ediyoruz. Geçmiş bir ilişkisi esnasında partneri Mary'nin hamile kaldığını öğrenen Spencer onu kendi küçük evine getirir. Burada mutant, sürüngen benzeri bir yaratık dünyaya getiren Mary'nin evden kaçmasıyla Spencer evde "bebek"le, radyatörün arkasında hayali bir sahnede gördüğü kadınla ve kendisini baştan çıkarmaya çalışan karşı komşusu ile başbaşa kalır.

David Lynch'in erken dönem başyapıtı, gerçeküstücü bir sinemanın da en güçlü mirasçılarından biri. Sinema tarihinde düşe en yakın filmlerden biri olarak kabul ediliyor.


Cape Fear - 1991



Max Cady, yıllarca yattığı hapisden yeni salıverilmiş bir tecavüzcüdür. Yıllar önce onu savunmuş olan avukat Sam Bowden ise küçük bir kasabada, 15 yaşındaki kızı ve karısıyla sakin bir yaşam sürmektedir. Sam, zamanında Max'ı beraat ettirebilecek bir delili, cahilliğini fırsat bildiği müvekkilinden saklamıştır.

Şimdi eskisi kadar cahil olmayan Max, intikam için kasabaya gelir ve ağlarını Sam'in hayat dolu kızı Danielle'in etrafında örmeye başlar. Zira iş arkadaşı Lori'yle bir ilişkiye girip girmemeyi kafasında tartmakta olan Sam ile karısı Leigh'in ilişkisi, uzatmaları oynamaktadır. Bu bozulmuş aile yapısında sıkıntılar yaşayan 15 yaşındaki Danielle, dışardan gelecek her türlü yakınlaşmaya oldukça açıktır.

60'ların gerilim klasiğini 90'lara başarıyla uyarlayan Martin Scorsese, filmin başrolüne yerleştirdiği ünlü isimlerin arasına, orijinal filmin yıldızları Gregory Peck ve Robert Mitchum'u da, küçük roller vererek akıllıca serpiştirmiş. Bir önceki sene beğeni toplayan Sıkı Dostlar'ın rüzgarını da arkasına alarak gişede de çok başarılı olan bir yapım ortaya çıkarmış.
#23 - Haziran 22 2010, 13:30:42
« Son Düzenleme: Haziran 22 2010, 13:31:14 Gönderen: Slasher »

Görselleri ve konularıyla yüreğimizi ağzımıza getiren bu yapımlar, içimizi ürpertmeye ve izlerken adeta boncuk boncuk terlememize neden oluyorlar. Fakat ne olursa olsun bir çoğumuzu da etkilemeyi başarıyorlar.


İşte karşınızda tüylerinizi diken diken edecek, tüm zamanların en iyi korku filmleri; https://paratic.com/korku-filmleri/
#24 - Temmuz 08 2020, 12:43:59

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.