Alternatifim Cafe

Atatürk'ün din anlayışı.. Bilinmesi gereken.. !!!

Discussion started on Atatürk Köşesi

ATATÜRK-din ilişkisi ülkemizde sürekli tartışılagelmiş konulardan biridir. Belirtmek gerekir ki, Atatürk din bahsinde en fazla gadre ve haksızlığa uğramış bir şahsiyettir.


Bazı çevreler, din ile Atatürk arasında ters bağlantı kurarak Atatürk’ü dine karşı bir silah gibi gösterme gayreti içine girerken, kendilerini İslam’ın müdafii ve sözcüsü yerine koyan diğer bazı çevreler de haksız bir şekilde onu din düşmanlığıyla itham etmişlerdir.

Atatürk, hakkında binlerce kitap, makale, yorum yazılmış büyük bir devlet adamıdır. Atatürk’ün din anlayışını onun hakkında yapılan yorumlardan ziyade, bizzat kendisinin bu konudaki söylev ve demeçlerine bakarak değerlendirmek lazımdır. Atatürk’ün din konusundaki görüş ve düşünceleri dikkatli bir şekilde incelendiğinde, onun din aleyhine ve dinsizlik anlamına gelebilecek herhangi bir sözüne rastlamak mümkün değildir. Aksine dinimizden, Hz. Peygamber’den övgü ve saygı ile bahseden, Müslümanlığından dolayı duyduğu onuru dile getiren pek çok sözleri vardır.

* * *

Atatürk, 29 Ekim 1923’te kendisiyle görüşen Fransız muhabiri Maurice Pernot’ya verdiği demeçte, yazarın sorusu üzerine şöyle demiştir:

"Türk milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır, demek istiyorum. Dinimize bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum. Şuura muhalif, terakkiye mani hiçbir şey ihtiva etmiyor. Halbuki, Türkiye’ye istiklalini veren bir Asya milletinin içinde daha karışık, sun’i, itikadat-ı batıldan ibaret bir din daha vardır. Fakat bu cahiller, bu acizler sırası gelince, tenevvür (aydınlanma) edeceklerdir. Onlar ziyaya (ışığa) takarrüp (yaklaşma) edemezlerse kendilerini mahv ve mahkûm etmişler demektir. Onları kurtaracağız."

Görülüyor ki Atatürk saf, temiz ve sade bir din anlayışı istemektedir. İslam dinine sonradan girmiş her türlü safsata, hurafe ve boş inançlara karşı akılcı bir din anlayışını benimsemiştir. Bunun ilk adımını da Kur’an-ı Kerim’in milletin bütün fertleri tarafından okunup anlaşılabilmesini sağlamakla atmıştır. Cumhuriyetin kuruluşundan iki yıl bile geçmeden 21 Şubat 1925 tarihinde Meclis’teki bütçe müzakereleri sırasında Kur’an-ı Kerim’in meal ve tefsirinin, Hadis-i Şerif tercümelerinin devlet imkánlarıyla yaptırılması için talimat vermiştir.

Bunun üzerine mealin Mehmet Akif Ersoy, tefsirin Elmalılı Hamdi Yazır, hadis tercümelerinin de Kamil Miras tarafından yapılması kararlaştırılmıştır. Ancak, Mehmet Akif bilahare bu görevi bırakarak aldığı avansı iade etmiş, hem meal hem de tefsir yazma işi Hamdi Yazır tarafından yapılmıştır. Elmalılı Hamdi Yazır’ın hazırladığı 9 ciltlik tefsir 1935 yılında, Kamil Miras tarafından hazırlanan "Sahih-i Buhari Muktasarı Tecrid-i Sarih Tercemesi" isimli 12 ciltlik hadis tercümesi de 1928 yılında yayımlanmıştır.

Atatürk, Kur’an’ın Türkçe’ye çevrilmesinin şu gerekçeyle yapıldığını anlatıyor:

"Türk, Kur’an’ın arkasından koşuyor, fakat onun ne dediğini anlamıyor. İçinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım, arkasından koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın." Ayrıca bu gerekçeyle hutbelerin de Türkçeleşmesini sağlamıştır. Ona göre hutbe demek, nasa hitap etmek, yani söz söylemek demektir.

"Minberler halkın beyinleri, vicdanları için bir iyilik, doğruluk ve bir aydınlanma kaynağı olmuştur. Böyle olabilmek için minberlerden yankılanacak olan sözlerin bilinmesi, anlaşılması, sanat ve ilim gerçeklerine uygun olması gerekmektedir. Değerli hatiplerin siyasi ve toplumsal olayları ve medeni durumları ve gelişmeleri her gün izlemeleri zorunludur. Bunlar bilinmediği takdirde halka yanlış bilgiler verilmiş olur. Bundan dolayı, hutbeler tamamen Türkçe ve çağın gereklerine uygun olmalıdır. Ve olacaktır" sözleri, onun bu düşüncesini yansıtmaktadır.

* * *

Atatürk, aynı ismi taşıdığı Hz. Peygamber’e son derece bağlı ve saygılı bir insandı. Bu saygı ve bağlılığı ifade etmesi açısından şu olayı nakletmemiz yerinde olacaktır: Batılı bir oryantalistin, Hz. Peygamber hakkında yazdığı bir kitap kendisine sunulur. Kitapta Yüce Peygamberimizden "Cezbeye tutulmuş sönük bir derviş" diye söz edilmektedir.

Bunu okuyunca Atatürk öfkelenerek şöyle der: "Bu gibi cahil adamlar O’nun yüksek şahsiyetini ve başardığı büyük işleri kavrayamazlar. O, Allah’ın birinci ve en büyük kuludur. O’nun izinde bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim, senin adın silinir, fakat sonsuza kadar O anılacaktır, yaşayacaktır."

"Atatürk’ü dine karşı bir silah gibi gösterme gayreti içine girerken, kendilerini İslam’ın müdafii ve sözcüsü yerine koyan diğer bazı çevreler de haksız bir şekilde onu din düşmanlığıyla itham etmişlerdir."

bir yerde tartışma konusu gördümde sizinle paylaşmak istedim... burada biras art niyet taşıyan kişilerin ve kabullenemeyen kişilerin taş atma gibi bir durumunu açıklığa getirmişler ... sizinde yorumlarınızı alabilir miyiz ?
#1 - Kasım 28 2006, 17:11:17
Programmer: CS3-CS4

Paylaşım için saol. Bilgilendirmek adına  faydalı bişey :okey :okey :okey :okey :okey :okey :cicek
#2 - Kasım 28 2006, 17:41:40
тαη-ѕυ¢υк'um
ΔşĸImŝlŋ ΣbΞd!ŷЗn
Иę !ŜדєҐЇΜΚĬ §ЄňdeŅ вαşќά
ЅαDЭСЄ ѕэn νє ьэN
ЦЅĽǍИМΛZ іÇїdëĸİ ΔŞK - sOИЅυzĿƯĸ DǙЛЧΔУά ЏģŔĄЧαЛΛ DЄК

rica ederim.. bilinmesi gereken bir önemli konuda bu olsa gerek  :okey
#3 - Kasım 28 2006, 17:44:23
Programmer: CS3-CS4

C_R_A_Z_Y

ATATÜRK'ün din anlayışından süphe eden insanın aklından şüphe ederim...
#4 - Kasım 28 2006, 17:53:25

ATATÜRK'ün din anlayışından süphe eden insanın aklından şüphe ederim...

heh benimkide o hesap ...
#5 - Kasım 28 2006, 17:56:54
Programmer: CS3-CS4

essgi

YANLŞ ANLAMADA NERDEN BULDUN BUNU HANGİ SİTE??
#6 - Kasım 28 2006, 19:17:41

Çok güzeL bir yazı
Bizim Atamız böyLe işte
bazıLarına kapak oLsun..
#7 - Kasım 28 2006, 19:28:48
...Senin aydınlığındır ay'a ışığını veren geceleyin.
Ben bir geceyim, sen bir ay'sın madem,
Gökyüzünde bensiz gitme, istemem...

ATATÜRK'ün din anlayışından süphe eden insanın aklından şüphe ederim...
Bende öyle...  :öff
#8 - Kasım 28 2006, 19:50:35

paylaşım için saooollll
#9 - Kasım 28 2006, 19:51:05
  Yaşamak ve iyiye dönüşmek için şimdi çok daha fazla olanaklarım var.Bunların , beni gerektiğinde daha becerikli bir katil yapacağından kuşkum yok.Bir tür din bu : Soluk almayı öğretiyor.Güneşe uzanıp uyumayı , müzik dinlemeyi ve bir kitabın nasıl okunacağını öğretiyor.Senin uygarlığın insana ne veriyor?


YANLŞ ANLAMADA NERDEN BULDUN BUNU HANGİ SİTE??

direk kaynağı veriyorum...

http://www.turkcebilgi.net/haberler/kose-yazilari/ataturkun-din-anlayisi-1-8296.html

buyur burdan bakabilirsin  :okey
#10 - Kasım 28 2006, 20:57:26
Programmer: CS3-CS4

essgi

#11 - Kasım 29 2006, 18:21:48

merak ettiğin bir bölüm varsa sorabilirsin .. veya okumuş olman lazım yorumun var mı ?
#12 - Kasım 29 2006, 18:26:01
Programmer: CS3-CS4

essgi

okudum tabi..

yorumum şu eğer nutukta yazıyosa doğrudur yani sözüm yok.. :D
#13 - Kasım 29 2006, 18:28:42

okudum tabi..

yorumum şu eğer nutukta yazıyosa doğrudur yani sözüm yok.. :D

nutuk da yazmasına gerek yok ki bu onun hayatı bunu herkes biliyor.. hatta bu konuyu 1 ay önce show tv de gösterdiler  :okey
#14 - Kasım 29 2006, 18:31:24
Programmer: CS3-CS4

essgi

okudum tabi..

yorumum şu eğer nutukta yazıyosa doğrudur yani sözüm yok.. :D

nutuk da yazmasına gerek yok ki bu onun hayatı bunu herkes biliyor.. hatta bu konuyu 1 ay önce show tv de gösterdiler  :okey

doğrdr ne diyim :)
#15 - Kasım 29 2006, 18:35:50

hmm bizimle paylaşır mısın sorularını  :)

işine yarayacaksa ne mutlu bize  :okey önemli bir konu
#16 - Aralık 03 2006, 09:19:59
Programmer: CS3-CS4

ELıne sagLık MaDRoXSaGe
#17 - Aral??k 15 2006, 16:35:22

önemLi bi koNu saoL aBi paylaşım içiN akLınızdaki soruLarı bizimLe payLaşırsaNız beLki yardımcı oLabiLiriz  ;)
#18 - Aralık 22 2006, 12:38:52
Piyasadaki tek adam gibi adam, maymun Çarli'ydi...

sıradan biri

"Mümkün. Atatürk'ün meşhur Medeni Bilgiler kitabındaki dinle ilgili bazı sözleri sansürlenmiş. Atatürk bu kitabında, 'İslam Arapların dinidir... Biz ise Türküz... İslam bizi geriletti... Bizden uzak dursun' havasında bir söz ediyor. 1930'larda söylenmiş bir söz bu. Bizim için hangi Atatürk geçerli, bunu söyleyen Atatürk mü, Meclis'i duayla açan Atatürk mü? Atatürk gidip camide halka hutbe de okuyor. Balıkesir'de bir camide konuşuyor. Yapacaklarını, İslam da bunları emrediyor diye anlatıyor. Atatürk ondan sonra hiç camiye gitmiş mi? Gitmemiş. "

kaynak:
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=204424&tarih=13/11/2006
#19 - Ocak 08 2007, 16:34:18

Bise sorcamm siradan biri..acaba türklerin dini ne=? hepimis müslümanz demi ATATÜRK te dahil  ..biliosan taby..!

Anlamiorm da napmaa calisiosnn..=S 
#20 - Ocak 08 2007, 17:13:44
« Son Düzenleme: Ocak 08 2007, 17:16:42 Gönderen: burcu_ksk35.5 »
imza kural dışı

gerçekten önemli bir konu teşekkürler bizimle paylaştığın için
#21 - Ocak 08 2007, 17:31:22
Suskun bir tutkuyum ben.
Evde ocaksızım, savaşta kılıçsız.
Ve de hastayım kendi gücümden.

eslem

yani diyorsunuz ki atatürk'ün bu sözlerini gözardı edelim

''Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum. Hükümetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir, adeta halkı bir kapana kıstırırlar. Benim halkım demokrasi ilkelerini gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir...''ATATÜRK

kafam karıştı şimdi.. :alala
#22 - Ocak 15 2007, 18:39:24

yani diyorsunuz ki atatürk'ün bu sözlerini gözardı edelim

''Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum. Hükümetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir, adeta halkı bir kapana kıstırırlar. Benim halkım demokrasi ilkelerini gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir...''ATATÜRK

kafam karıştı şimdi.. :alala

Madroxage kardeş sana qerçekten teşekkür ederim... bu qerçekten önemli bir konu...  şu an milleti birbirine düşürme çabasında olan bazı çewrelere kapak olur... yok Atatürkçülük yok saqcılık Yok SOlculuk... Biz hepmiz bir bütünüz... Atatürkde bir müslümandı ... we Müslümanların Hepside Atatürk'ü sewer... peki neyin kawqasını yapılıyor hala???

Eslem bu sözü aldıqın kaynaqı yazabilir misin??? ... doqruyu söölemek qerekirse Atatürk KESİNLİKKLE iki taraflı bi şahsiyet deil... bi ööle deyip bi bööle dieceqini sanmıorum... we senin yazdıqın yazının da biraz önce bahsettiqim kişiler tarafından uydurulduqunu düşünüyorum...
bunlar benim şahsi düşüncelerim....
Madroxage sana tekrar teşekkürler!
#23 - Mart 07 2007, 17:35:51
[c=4]ι'м[/c]   [c=12]пФ†[/c]   [c=3]№ҐΜΔĽ[/c] ٩(̾●̮̮̃̾•̃̾)۶

java

http://www.milliyet.com.tr/2006/09/07/yasam/yas02.html
bakınız burdaki linkte hiç de sizin dediğiniz gibi şeyler yazmıyor.

ayrıca:
""....din birliğinin de bir millet teşkilinde müessir (etkili) olduğunu söyleyenler vardır. fakat biz, bizim gözümüz önündeki türk milleti tablosunda bunun aksini görmekteyiz.

türkler arapların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. arap dinini kabul ettikten sonra, bu din ne arapların ne de aynı dinde bulunan acemlerin ve ne de mısırlıların vesairenin türklerle birleşip bir millet teşkil etmelerine tesir etmedi. bilakis, türk milletinin milli rabıtalarını gevşetti; milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu. bu pek tabii idi. çünkü muhammed’in kurduğu dinin gayesi, bütün milliyetlerin fevkinde şamil (üstünde) bir arap milliyeti siyasetine müncer oluyordu (gidiyordu). bu arap fikri, ümmet kelimesi ile ifade olundu.

muhammed’in dinini kabul edenler, kendilerini unutmağa, hayatlarını allah kelimesinin her yerde yükseltilmesine hasretmeğe (adamaya) mecburdular. bununla beraber, allah’a kendi milli lisanında değil, allah’ın arap kavmine gönderdiği arapça kitapla ibadet ve münacatta (yalvarmada) bulunacaktı. arapça öğrenmedikçe, allah’a ne dediğini bilemeyecekti.

bu vaziyet karşısında türk milleti birçok asırlar, ne yaptığını, ne yapacağını bilmeksizin, adeta bir kelimesinin manasını bilmediği halde kur’an’ı ezberlemekten beyni sulanmış, hafızlara döndüler. başlarına geçebilmiş haris serdarlar, türk milletince karışık, cahil hocalar ağzıyla, ateş ve azap ile müthiş bir muamma halinde kalan, dini hırs ve siyasetlerine alet ittihaz ettiler (olarak kullandılar). bir taraftan arapları zorla emirleri altına aldılar, bir taraftan avrupa’da allah kelimesinin ilâsı (yüceltilmesi) parûlası altında, hıristiyan milletlerini idareleri altına geçirdiler, fakat onların dinlerine ve milliyetlerine ilişmeyi düşünmediler. ne onları ümmet yaptılar, ne onlarla birleşerek bir kuvvetli millet yaptılar. mısır’da belirsiz bir adamı halifedir deye yok ettiler, hırkasıdır deye bir palaspareyi (eski püskü), hilafet alameti ve imtiyazı olarak altun sandıklara koydular, halife oldular. gâh şarka, gâh garba veya her tarafa birden saldıra saldıra türk milletini, topraklarını, menfaatlerini, benliğini unutturacak, allaha mütevekkil kılacak derin bir gaflet ve yorgunluk beşiğinde uyuttular.

milli duyguyu boğan, fani dünyaya kıymet verdirmeyen, sefaletler, zaruretler, felaketler his olunmaya başlayınca, asıl hakiki saadete öldükten sonra ahirette kavuşacağını vaat ve temin eden dini akide ve dini his, millet uyandığı zaman onun şu acı hakikati görmesine mani olamadı. bu feci manzara karşısında kalanlara, kendilerinden evvel ölenlerin ahiretteki saadetlerini düşünerek veya bir an evvel ölüm niyaz ederek ahiret hayatına kavuşmak telkin eden dini hissi; dünyanın acısı duyulan tokatıyla derhal türk milletinin vicdanındaki çadırını yıktı, davetlileri, türk düşmanları olan arap çöllerine gitti. türk vicdanı umumisi, derhal yüzlerce asırlık kudret ve küşayişiyle (açıklıkla, ferahlıkla) büyük heyecanlarla çarpıyordu. ne oldu ? türkün milli hissi artık ocağında ateşlenmişti. artık türk, cenneti değil, eski, hakiki büyük türk cedlerinin mukaddes miraslarının, son türk ellerinin müdafaa ve muhafazasını düşünüyordu.

işte, dinin, din hissinin türk milliyetinde bıraktığı hatıra... "

kaynak

prof. dr. afet inan - medeni bilgiler ve mustafa kemal atatürk’ün el yazıları, ttk, ank. 1988



Hadi bunları geçiyorum; Atatürk'ün din konusundaki görüşleriyle, sokaktaki bir vatandaşın görüşleri arasında ne fark vardır?
#24 - Ekim 08 2007, 08:00:44
« Son Düzenleme: Ekim 08 2007, 08:01:49 Gönderen: java »

yani diyorsunuz ki atatürk'ün bu sözlerini gözardı edelim

''Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum. Hükümetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir, adeta halkı bir kapana kıstırırlar. Benim halkım demokrasi ilkelerini gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir...''ATATÜRK

kafam karıştı şimdi.. :alala

Hükümetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir, adeta halkı bir kapana kıstırırlar.

beNce bu sözü gözardı etMe şiMdiLiK :D
#25 - Ekim 08 2007, 18:48:49
Piyasadaki tek adam gibi adam, maymun Çarli'ydi...

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.