*Ekşi Sözlük Sayfa 18(Son Sayfa):
# 12 sezon'un 10. bölümü olan pandemi'de kenny maccormick'in ellen degeneres dansı yaptığı görülebilir. hakkaten harika olmuş.
bu arada 12. sezonun ikinci yarıs itibariyle eski south park tadı da geri gelmiş çatmıştır.
(tannhauser, 31.10.2008 20:42)
#14297318 !?
# 12. sezonun 10 ve 11. bölüm altyazıları ekibimiz tarafından ivedilikle hazırlanıp ekşi tercüme blog'una kondurulmuştur.
hızlı erişim için:
http://eksi-tercume.blogspot.com/...abel/south%20park(tannhauser, 01.11.2008 15:17)
#14301544 !?
# 12. sezon 12. bölümü: about last night cok keyifli bir bölüm olmus. genel olarak 12. sezondaki havayi begeniyorum: biraz daha vurdumduymaz, biraz daha geyik...
(steppenwolf, 06.11.2008 15:00)
#14334309 !?
# bölümlerini
http://www.southparkstudios.com' dan izlemek (ucretsiz, guzel kalite, hem de tüm bölümler) isteyenler icin su uyariyi yapmaliyim:
yayin anlasmalari geregi yeni bölümler bir hafta kadar sitede yayinda kaldiktan sonra bir ay kadar erisilemez oluyor. dolayisi ile zamanlama hatasi yapmamak lazim.
(steppenwolf, 06.11.2008 15:04)
#14334329 !?
# (bkz: obama's eleven)
(the gambit, 07.11.2008 10:50)
#14340105 !?
# güncel konularda neden family guy veya the simpsons'ın önünde gittiğini görmek için son bölümü izlemek lazım. family guy ve simpsons'ın bir bölümünü hazırlamak için 6 ay uğraşılırken, obama'nın seçildiğinin ertesi günü, içinde obama'nın seçim sonrası konuşmasını da bulunduran gayet güzel bir bölüm yayınlamış adamlar..
(captor of sin, 09.11.2008 11:35)
#14353782 !?
# 12. sezon 13. bölüm ekşi tercüme ekibi (darcon, unlem, tannhauser) tarafından hazırlanmıştır. blog'tan edinilebilir.
http://eksi-tercume.blogspot.com/...abel/south%20park(tannhauser, 15.11.2008 17:27)
#14395200 !?
# diğer tüm diziler gibi bölüm isimleri olan dizidir. misal 12. sezon 13. bölümünün ismi elementary school musical'dır.
(hassan, 15.11.2008 17:31)
#14395221 !?
# (bkz: southpark cafe)
(scugnizzi, 15.11.2008 17:31)
#14395225 !?
# diğer tüm diziler gibi gerek altyazı, gerek link paylaşım, gerekse de dizilerle ilgili sitelerde sezon ve bölüm numarasıyla anılan dizidir.
(tannhauser, 15.11.2008 19:30)
#14395813 !?
# 12. sezonun son bölümü*unün adı the ungroundable olan, sezonun bitmesine üzüldüğüm dizi.
(ak bak, 18.11.2008 13:06 ~ 13:08)
#14413491 !?
# geçtiğimiz haftaki bölümü izlediğim en güzel seçkincilik ayarlarından birine sahne olmuş dizidir.
--- spoiler ---
bütün arabalar hibrit motorlu değil diye south park'ı terkeden kyle ve ailesini geri getirmek için stan gecesini gündüzüne katarak çalışır. herkesi hibrit motorlu araba kullanmaya çağıran bir şarkı yapar ve yaptığı çağrıyla bilinçlenen tüm south park sakinleri hibrit motorlu arabalar alırlar. ancak bu sefer kibir ve kendini beğenmişlikten dolayı oluşan bulutlar atmosferin dengesini bozar. san francisco üzerindeki kendini beğenmişlik bulutlarıyla george clooney'in oscar ödül töreninde yaptığı (beverly hills yaşayanlarının üstün olduğunu ima ettiği) konuşmanın oluşturduğu bulutlar birleştiği anda büyük bir fırtına kopacaktır. nitekim fırtına da kopar. "buna bu araçlar sebep oldu yok edelim onları" diye galeyana gelen south park halkına, stan "hayır hem hibrit motorlu araç kullanıp hem de kendini beğenmişlik yapmayabiliriz böylece sorun ortadan kalkar" der. harika bir south park sessizliği olur ve herkes tek tek itiraf etmeye başlar "hayır ben bunu yapamam hazır olduğumu sanmıyorum" bütün millet koşarak o arabalarını ezer ve yeniden benzinli arabalar alırlar.
--- spoiler ---
(narrator, 18.11.2008 18:21 ~ 20.11.2008 14:12)
#14415856 !?
# hey gidi eski sezonlar ;
eric :
heyy solcır !
çiki çiki ten dalır !
...
...
fayf..?!?!
(*** donan insan modeli, 20.11.2008 11:35)
#14428138 !?
# 12. sezonun son bölümünü illa da ekşi tercüme çevirisiyle izlemek isteyen varsa aşağıdaki linkten alabilirler:
http://eksi-tercume.blogspot.com/(tannhauser, 24.11.2008 03:09)
#14454867 !?
# fransizca dublajli versiyonunu su adresten izleyebilirsiniz. giristeki sarki bir acayip olmus :
http://video.google.com/...&emb=0&***=f&dur=3&start=20
(pharmakon, 01.12.2008 02:59)
#14504604 !?
# 12. sezonunu da deviren dizidir. 13. sezon martta başlayacak.
dizi başlıklarının okunamaz hale gelmesinden kelli 12. sezonun panaroması, sözlük yazarlarından görüşler ve göze takılan güzel anektodlar aşağıdaki başlıklardan takip edilebilir.
12x01 - tonsil trouble
12x02 - britney's new look
12x03 - major boobage
12x04 - canada on strike
12x05 - eek a penis
12x06 - over logging
12x07 - super fun time
12x08 - the china probrem
12x09 - breast cancer show ever
12x10 - pandemic
12x11 - pandemic 2 the startling
12x12 - about last night
12x13 - elementary school musical
12x14 - the ungroundable
(fang, 16.12.2008 00:50 ~ 00:51)
#14604302 !?
# bazı bölümleriyle kişisel televizyon tarihimde 'kült' aşamasına erişmiş dizi. konu ağlanacak amerikan hallerine gülmek ise south park bu işi şahane bir şekilde yapıyor. üstelik en hardcore'undan girmeye de çekinmiyor. daha ne isterim?
--- spoiler ---
teröristlerin hilari kılintının kukusuna nükleer bomba yerleştirdiği 24 makarası bölüm, amerikalı bir kadın öğretmenin konuşmaya yeni başlamış çocuk (bebek?) öğrencisiyle 'gerçek aşk'ı yakaladığı bölüm ve de şu esnada keyifle izlediğim "change change change" diye south park'ı basan zombi/evsizlerin olduğu bölüm (ve benzerleri) sağolsun, en sevdiğim diziler arasında üst sıralara yükseliyor south park. katıla katıla gülüyorum sayın seyirciler : )
--- spoiler ---
edit: 24'ün nasıl bir dizi olduğundan haberdar olanlar, en azından birkaç bölüm izlemiş olanlar için daha anlamlı olacak o link:
http://video.google.com/...&emb=0&***=f&***=-1&oq=snuk#
(fake plastic love, 20.12.2008 00:19 ~ 00:40)
#14633202 !?
# the china probrem adlı bölümündeki indiana jones tecavüz sahneleri boys dont cry, deliverance ve the accused adlı filmlerdeki tecavüz sahnelerinin birebir canlandırmasıdır.
(killer shark sofrasi, 22.12.2008 10:23)
#14666224 !?
# 10. sezondan sonrası beni gülümsetirken, 10. sezondan öncesi gülmekten altıma işetir.
(platypus, 27.12.2008 20:55)
#14767438 !?
# kesinlikle gülmek için izlenmemesi gereken torrent dosyası.
(aliceharikalardiyarinda, 06.01.2009 01:56 ~ 01:58)
#14906528 !?
# (bkz: ironiyi anlamayan nesle asina degilim)
(stickster, 09.01.2009 18:55)
#14963755 !?
# başka ırklarla veya dinlerle değil, direk dünya üzerinde saçma olan ne varsa dalga geçen çizgi film. hatta bu dalgalardan en çok nasibi yine kendi ülkeleri abd alır. " bir çizgi film izledim kanada'ya ve yahudilere düşman oldum " diyen insan en fazla 2 bölüm south park izlemiştir.
keşke biraz da türkiye'ye eğilseler. bilmezler ki asıl malzeme burada.. gerçi yasaklanır ya pardon, sakın gelmeyin buralara.
(raki, 09.01.2009 18:57)
#14963782 !?
#
beyanlarına göre, yaratıcılarını (matt stone, trey parker) fart jokes’a olan tutkuları bir araya getirmiştir. üniversite yıllarındayken seçmeli olarak aldıkları bir sinema dersinde hocaları öğrencilerinden ikişerli gruplara ayrılıp birer kısa film çekmelerini istemiş. sınıftaki diğer öğrencilerin avrupai, karanlık, mesaj kaygılı filmler çekmek istediklerini öğrenen ikili sonunda karşı karşıya gelmiş ve biri diğerine “ weell...do you wanna do some fart jokes ” dedikten sonra trey parker’ın ilk görüşte aşk diye tanımladığı ilişki başlamıştır. şüphesiz, fazla basitleştirilmiş ve teatral bir kaygıyla anlatılmış bu davranış ve zihniyet ilk bakışta bu adamları ödev için en kısa ve kolay yolu seçen iki denyodan başka bir şey yapmaz. ama bu denyoluğun içindeki revizyonist refleks değil midir ki cervantes’e don quijoteyi, voltaire’a candide’i yazdırsın ; ii. mehmet’e gemileri karaya çıkartırırken, spartacus’ü köleliğe karşı fişteklesin; da vinci’yi “uçulur lan aslında !?!” diye düşündürtüp, hezarfen’i kulelere çıkartsın...v.s. ben bu adamlara ilk olarak sınıftaki bu tutumlarından dolayı hayranlık beslemeye başlarım. bu adamlardır, bir bölümün başında huzurevindeki emminin kafasına ninja yıldızı atarken, başka bir bölümde abd kamuoyunun savaş konusundaki ikiyüzlülüğünü nokta atışıyla tespit edebilenler.
söz konusu denyoluk, bana göre, south parkın misyonunu göz boyayıcı ihtişamla savaş olarak belirlemiştir. ihtişamın kapladığı gerçeklere karşı olup olmama, bu gerçeklerin eşitsizlik yaratan taraflarını yıkmayı amaçlayıp amaçlamama, savaşı sürdürürken ihtişamı kullanan güçlerle dolaylı işbirliğine girip girmeme gibi problematikler bence ilk tahlilde irdelenecek, south park'ı eleştirmek için malzeme olarak kullanılacak unsurlar olmamalı burada. coşmamak gerek. adamlar abd’de iş yapıyorlar, doğma-büyüme-eğitim sisteminde şekillenme amerikalılar, çalıştıkları sektörün nasıl işlediği belli.
bildiğimiz gibi abd kültürünün temel direkleri kapitalizmdir, ekonomik liberalizmdir. altyapı budur. bununla ilintili en önemli üstyapı unsuru ise özgürlük fikridir. mülkiyet özgürlüğü, girişim özgürlüğü, ifade özgürlüğü, seyahat özgürlüğü, ..v.b. abd düşünce sistemindeki özgürlük tanımının kökeninde yer alan ayrıcalıklı motifi de abd tarihi üzerinden yaptığı bir okumayla “inanç özgürlüğü” olarak tanımlamıştı füsun türkmen, bir dersinde ( muhtemelen o da bir yerde okumuştur lakin bunu ilk öneren şahsiyeti ya da eserini bilmiyorum ben. ). avrupa’dan göçen protestanlar, katolikler, hamishler..v.s.‘nin eski kıtada gördükleri baskı onları göçe zorlayan sebeplerin önemlilerindendir demişti hatta. bu yüzden abd kültüründe dini inanç ve değerler çok önemli bir yere sahiptir. başkanlar her zaman dinden bahsetmişlerdir, hatta başkanlık yemininde, mahkemelerde incile el basılır; gerekli olduğunda ona dayanmışlardır da. iç–dış politikada hem din, hem de özgürlük, demokrasi, vatan, millet gibi değerler içleri doldurula boşaltıla kullanılagelmiştir. değerler için örnekler çoğaltılabilir, sonu gelmez fakat her zaman tutum ve davranışlara dayanak tesis eden soyut, aşkın kavramlar tüm ağırlıklarıyla var olmuştur. bunun abd’ye özgü bir durum olmadığı da açıktır. değerler, davranış kalıpları, hatta yenilerde muhafazakarlık tüm dünyada örneklerini bulan olgulardır. fakat abd kültürünün buradaki farkı, değerleri temsil eden sembollere aşırı önem atfedilmesidir. gelişmiş entertainment kültürüyle de alakalı olabilecek biçimde imaj, görüntü son derece önemlidir. değerler, değerleri temsil eden ürünler, sembolik kişilikler, gözleri kör eden bir ihtişamla bezenmişlerdir. çatışan değerler ise demokratik bir arada yaşama kültürü içinde, kendi köşelerinde, birbirlerinin işlerine fazlaca karışmadan var olabilmişlerdir ( ya da “piyasa hepimize yeter hacı, sen orada doldur keseni ben de burada, neticede aynı yolun yolcusuyuz” düşüncesiyle kapitalist ekonomik yapı içerisinde birbirlerine bulaşmamışlardır. ). yani, ihtişam çok önemli bir yer tutar ve kimse birbirinin ihtişamına tecavüz etmeyi uygun bulmaz. hem ortak değer demokrasi çatısı altında yer alırlar, hem de kendi köşelerinde aktivitelerini sürdürerek kapitalist piyasa ekonomisini işlemesine olanak verirler.
south park, bence, beğenmediği değerleri taşıyan unsurları, onların ihtişamlarına yoğunlaşarak, perde arkasındaki gerçekleri açığa vurmak suretiyle kışkırtıcı bir üslupla eleştirir( örn : scientology, katolik kilisesi, barbara streisand ). bunu yaparken, demokrasinin de uyutucu yanları olabileceği fikrinden yola çıkar. tahammül edemediği, mantığının almadığı değerlerin alanına demokratik tavrın gerektirdiği saygıyı bir kenara bırakarak girer. asıl motivasyonu ifade özgürlüğüdür. ifade özgürlüğünün uygulanmasının karşı taraf nezdinde yaratacağı sonuçları ise görmezden gelir. genel anlamda ihtişama karşı olmasının bir örneği de sikko animasyon tekniklerini uygulamasıdır. derdini anlatmak için, onu süslemek gerekmediği fikrini vermeye çalışır. karakterlerin bacaklarının sürekli bitişik olduğu bir animasyonda, muhteşem olay örgüleri, güzel fikirler, zekice puzzle’lar kurgular. göz boyayıcı ihtişamın düşmanıdır. hatta kendi savunduğu değerlerin ihtişamının arkasındaki gerçekleri de sorgular. yalnız, bunu yaparken absürditeyi belirli bir seviyede tutar, gerçeği saklamaz ama yalanı da sempatisini bozmadan aktarır. ( mel gibson’ı cinsi sapık olarak gösterir, barbara streisand’ı canavar yapar ama noel baba’yı, isa’yı sempatik bir karakterle aktarır.). bir şeyleri değiştirme amacını taşıdığını ise hiç düşünmüyorum. sadece, rahat olun, coşmayın demek ister bence. din yalandır, hayal ürünüdür ama dinin ortadan kaldırılması, insanların ayrı kamplara bölünüp savaşmasını engellemeyecektir der hatta bir keresinde . hatta şunu der : gördüğünüz, inandığınız bir çok şey yalandır. ama bazıları diğerlerinden daha yalandır. “bir güç var biliyorum” derseniz isa’ya inanın, scientology’ye kanmayın, en azından paranız cebinizde kalsın. hayvanlar iyidir ama hayvanlar için de militanlaşmayın, akıllı olun. ihtişamına kandığınız için bir şeye inanmayın. yalanın farkında olun ama “güzel”, “yararlı” yalana da direnmeyin. aslında bu tip bir konformizm burada en fazla 80-90 yıl yaşayacak bir varlık için altın formül olarak sunulabilecek olsa da, insan bunun için fazla karmaşık bir "şey". en doğrusu herhalde en basit mesajına odaklanmak.
sadece ihtişamı kaşımaları bile, bu fikri işleyip alternatife koşacak olan için büyük nimettir. mesajın içi doluysa, kim ya da ne tarafından verildiği hiç bir fark yaratmaz.(carlbert santneuve, 21.01.2009 05:57)
#15127982 !?
# --- spoiler ---
mr. hat:yes mr. garrison, genetic engineering lets us crack god's horrible horrible mistakes. like german people.
--- spoiler ---
1. sezon 5. bölüm: an elephant makes love to a pig.
yaran repliklerinin nerelerden ne zaman çıkacağı hiç belli olmayan über dizi.
(richthofen, 27.01.2009 19:33)
#15214484 !?
#
http://tinyurl.com/5km557bu ve bundan bir sonraki bölümlerinde family guy ile dalga geçiyor. ve kaçınılmaz olarak gülmekten karnınız ağrıyor. ike'lı kısım dışında tabii.
(inflack, 28.01.2009 21:18 ~ 21:19)
carlbert santneuve nun yazısına dikkat. cok ilgi çekici değerli bilgiler içeriyor...