Alternatifim Cafe

Tarihi Gizemler

Discussion started on Tarih

Punk- O -Rama

İlk insan kalıntıları Güney Afrika'da bulunmuş olup,neanderthal cinsindendir. :dondurma 13 milyon yıllıktır bunlar,evrim teorisine kanıt olarak gösterilirler büyük ölçüde.  :)
#76 - Haziran 22 2008, 16:19:45
« Son Düzenleme: Haziran 22 2008, 16:20:30 Gönderen: Gebere Jackson »

Zeitgeist

Nuh Tufanı'nın tamamen çeşitli antik kültürlerden alınma bir mitten ibaret olduğu kanısındayım.Tufan mitine çoğu mitlerde rastlanır.Bunlar içinde en revaçta,en fiks olan bittabi Atlantis ve Gılgamış Tufanı'dır.Viki abimize soralım bakalım,tarih içinde yer edinmiş tufanlar nelermiş?

Tevrat ve Kuran’da sözü edilen Nuh Tufanı.
Sümerler’in Gılgamış efsanesindeki tufan.
Berossus’un aktardığı Sisithrus dönemindeki tufan.
Eski Mısır tradisyonlarındaki tufan.
Platon’dan aktaran Strabon’un sözünü ettiği, kiklopların yaşadığı “devre”deki tufan.
Hint tradisyonlarındaki son Manu tufanı.
Hint tradisyonlarındaki İsi ve İswara tufanı.
Sabiî tradisyonundaki tufan. (Sabiî tradisyonuna göre Dünya bugüne dek üç büyük felaket dönemi geçirmiştir.)
Kuzey ve Güney Amerika mitolojilerindeki tufan (Maya ve İnka tradisyonları, Hopi, Algonkin ve Tupinamba kızılderilileri tradisyonları)
İrlanda’nın Kelt tradisyonlarında ve Kuzey Avrupa efsanelerinde belirtilen tufan.
Grek mitolojisindeki Deukalion tufanı.
Endonezya ve Melanezya tradisyonlarındaki tufan.
Afrika tradisyonlarındaki tufan.
Kuzey Asya ve Orta Asya tradisyonlarındaki tufan.

Henüz özeti dışında doğru dürüst okuma fırsatını bulamadığım Gılgamış Destanı çoğu sitede Nuh Tufanı ile eşdeğer özellikler gösteren bir destan olarak belirtilmiştir.Elbetteki Gılgamış Destanı'nı tam olarak okumadığım için "Nuf Tufanı Gılgamış'ın kopyasıdır!" diyemeyeceğim ama şuan için okumuş olduğum,izlemiş olduğum filmlerdeki v.s hipotezler üzerinde duracağım.

"Gılgamış Destanı Tanrı tarafından meydana gelen bir tufandan, hayvanların bindirildiği bir gemiden, hatta İncil'de de olduğu salıverilen ve geri dönen bir güvercinden ve bunun gibi birçok özellikten bahseder."

Sırf bu nitelik ile Nuh'un kopya bir efsane olduğunu söyleyebilirim.

Gelelim Hz.Musa'ya.Kendisi ve hikayesi sıkça "efsane" yaftasına yapıştırılır.Hemen birkaç örnek sunalım forumdaşlarıma;

Musa'nın doğumundan sonra,hasır bir sepete koyulduğu ve nehire bırakılıp ölümden kurtarıldığı söylenir.Daha sonra firavunun kızı tarafından bulunur ve bir prens olarak yetiştirilir.Sepetteki bebek hikayesi direk olarak, M.Ö 2250 civarında yazılmış olan Akkad'lı Sargon'un efsanesinden alınmıştır.Sargon doğar ve öldürülmesin diye hasır bir sepete koyulup nehre bırakılır.Bir kraliyet kadını olan Akki tarafından bulunur ve yetiştirilir.Ayrıca Musa "Kanun Koyucu" ve taş tabletlerdeki "10 Emir'i getiren kişi" olarak bilinir.Halbuki, tanrının bir dağda peygamberine kanunları iletme teması çok daha eskidir.Musa mitolojik tarihteki sayısız "Kanun Koyucu"lardan sadece biridir.Hindistan'da Manou büyük "Kanun Koyucu"ydu.Girit'te ise Minos, Dicta Dağı'na çıkarak orada Zeus'tan kutsal kanunları öğrendi.Mısır'da ise Mises, tanrının ona verdiği ve taş tabletlere yazılmış kanunları taşırdı. '   Manou, Minos, Mises, Moses (Musa)     ' .10 Emir'e gelince,bu da Mısır'lıların "Ölüm Kitabı"nın 125. bölümünden alınmıştır.Ölüm Kitabı"nda yazan mısralardan;
"Çalmadım" mısrası "Çalmayacaksın" olarak,
"Öldürmedim" mısrası "Öldürmeyeceksin" olarak,
"Yalan söylemedim" mısrası ise
"Yalan yere şahitlik etmeyeceksin" olarak değiştirilmiştir.
#77 - Ağustos 10 2008, 19:22:17

Zeitgeist

   Canım sıkıldı, bir şeyler karalayayım dedim. Vakt-i evel bu konuya bir şeyler yazmışım, devamınıda getirmek isterim. Eski üyeliklerimdede gören görmüştür, tarihi fazlasıyla sevdiğimi. Birkaç kelam etmek isterim. Yazıların sadece başlıklarına baktım, bilmediklerim yok değil. Onlarıda araştırmam gerekiyor tez vakitte.

   Evvela otu b.ku uzaylılara bağlayan Erich von Daniken'i gördüğüm yerde döveceğimi belirtmek isterim. Nazca, Maya, Antek ve aklıma gelmeyen bir çok yeri "uzaylıların yardımı"na bağlamış bir zat olup, deli gömleği giydirilip Tımarhaneye kapatılması gereklidir kendisinin. Çevresindekilere sabır diyoruz. Kafatasçı faşist dikte!!!!!! (yazma aşkıyla saçmalamak, - oha ne demek? - )



-Atlantis-

   Atlantislilerin ileri derece teknoloji kullandıkları ve Erich abimizin deyimiyle Ufolarla içiçe oldukları rivayetler arasındadır. Aynı bir Fenike toplumu gibi, hayvani bir denizcilik uğraşları vardır. İşin ehlidirler adeta. M.Ö 10.000 yıllarında hüküm sürdürdükleri düşünülür. Abartılan bir toplum olmuştur ömür billah. Falcı büyücü ablalarımızın (ismi aklımda değil) "Sfenks'in bir gizli odası var. Orada da Atlantis'ten kurtulanlar ile ilgili bir çok belge vardır." demeleri kafalarda soru işaretine neden olmuştur. Aynı, "Kızıldereliler Türk müdür? O türk müdür bu türk müdür?" muhabbetleri gibi, Mısır, Aztek, Yunan, Maya ve bilimum uygarlıkların Atlantis ile korelasyonu, bir akrabalığı olduğu düşünülür. Peki Atlantis zamazingosu nereden çıkmış, hangi kitapsız bu hikayeyi ortaya çıkarıp bütün bilim adamlarının hayatlarına sçmıştır? Solon diye bir adam. Platon'la akraba mıymış neymiş, öyle bir şey. Solon abimiz, bir gün Mısır'a gidiyor ve orada bir rahiple konuşuyor, bu rahip transa geçiyor ve bir zamanlar Atlantis diye bir yerin varlığından söz ediyor. %98.9 yanılıyorum lakin Atlantis ismi Atlas'tan geliyor diye hatırlıyorum. Platon metni bize yaklaşık 50 adet ipucu vermektedir Atlantis adına. Aklımda kalanlardan bazılarını aktarayım. Dağların aynı Karedeniz'deki dağlar gibi dimdik yükselmesi, ekvatorun kuzeyinde yer alması, adada filler bulunması, altın gibi madenlerin çıkarılması, soğuk olmaması v.s.. Ayrıca Atlantis'in şöyle bir şekli vardı ;



   Ve kenarları surla çevriliydi. En tepede Tanrıların adına yapılmış olan bir tapınak bulunuyordu,ki bu tapınak altından yapılmıştı ve gösterişli sütunları vardı. Atlantisliler kendilerine Tanrı olarak Poseidon'u seçmişlerdir. Poseidon'un konumu dolayısıyla (deniz ile iç içelik) ona tapmaları muhtemeldi. Lakin bir gün deprem sonucunda Atlantis'in bir kısmı sular altında kalmıştır, kurtulanlar olduğuda düşünülmektedir. Kurtulanların ise daha evvel yazdığım gibi Mısır Aztek zart zurt ile bağlantıları olduğu düşünülüyor. Bana sorarsanız hezeyan, ehe. Atlantis ile ilgili okuduğum kitaplarda, sürekli değişik yerlerden bahsedilmiştir konumuyla ilgili. Bunların arasında, Karayipler, Maldivler, -hatta- Antartika, Hawaii, Asor, Amerika v.b . Bazılarının, bilhassa Antartika'nın gerçekten saçmalık olduğunu düşündüğünüze eminim, yok artık denecek yerler bile var listede.

   Atlantis'in gerçek olup olmadığı dilemmada bırakmıştır beni her zaman. Yine de dürtü mü sezgi mi ne diyeyim, Atlantis'in varlığına itmiştir beni. Şurası Atlantis'dir diye kesin bir şey söylemek istersemde orası "Kıbrıs"dır benim için.


-Truva-

   Truva'nın hikayesini tarihi sevmeyen bir insanın bile bildiğine eminim, zira hayattan bezdim bu hikaye sonucunda. Yine de anlatmak isterim, bir elma vardır üstünde "en güzel tanrıçaya" yazar ve Afrodit, Hera ve Athena aynı anda bu elmaya atılır, bedava ekmek atılıyormuşcasına saldırırlar. Zeus adındaki deyyus bu sorunu çözmesi için Paris'i görevlendirir. Athena Paris'in kendisini seçmesi durumunda askeri yetenek, Hera, güç, Afrodit ise dünyanın en güzel kadınının aşkını -Helen- vaat eder. Athena gibi omzunda baykuş taşıyan bir kırocana, Hera gibi tipoş, kurnaz bir ibişe elmayı vereceğime Afrodit gibi kardeşiyle dahi (bkz: zeus) yatıp kalkan Afrodit'e verir elmayı. Ekşın kısmına hiç girmek istemiyorum zira, girince bir daha çıkamamak var. Aşil'in kim olduğundan bahsedeyim biraz. Kendisi aynı bir Herkül gibidir, yalnız annesi Aşil'i kutsal su benzeri bir şeyde yıkadığında, onu ayaklarından tutup başaşağı suya soktuğu için, Aşil'in ayakları suya sokulmamıştır. Yani anlatmak istediğim şey Aşil'in her yerini bıçaklarsanız bıçaklayın kendisine gıdım zararı olmaz, lakin tüm superheroların bir zayıflığı olduğu gibi kendisinin de bir zayıflığı vardır. Daha önde bahsettiğim gibi, ayağına--bilek v.s- gelecek her hangi bir darbede oracıkta ölür kendisi. Paris onu nasıl öldürüyor sanıyorsunuz? Aşil tendomu adını buradan almış olsa gerek. Konuya dönersek, Paris Helen'i kaçırır ve Helen'in kocası savaş başlatır vs. Arkeolojik değerine gelirsek bu yerin;

   Truvanın 9 aşaması vardır gençler. Aslında Truva demeyelim zira Truva'nın gerçek olup olmadığı konusunda bazı şüpheler vardır. Homeros'un İlyada'sında anlatılan birçok şey değiştirilmiş olabilir.

Vs vs.

   Daha yazacak çok şey varda sıkıldım yahu ben. Akşam devam ederim. (6)
#78 - Ekim 15 2008, 16:20:52

Üye:

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.