Alternatifim Cafe

YEHOVA'NIN ŞAHİTLERİ

Discussion started on Diğer Dünya Dinleri

Yehova’nın Şahitleri Nelere İnanırlar?

◆ MUKADDES KİTAP: Yehova’nın Şahitleri, Mukaddes Kitabın tümünün Tanrı’nın ilhamla yazdırdığı Sözü olduğuna inanırlar. İnsan geleneklerine dayalı bir inanç sistemine bağlanmak yerine, Mukaddes Kitabı tüm inançları için kaynak olarak kabul ederler.
 

◆ TANRI: Tek yüce Tanrı, göklerin ve yerin Yaratıcısı Yehova’dır.
 

◆ İSA MESİH: İsa Mesih, Tanrı’nın amaçları içinde en önemli role sahip kişidir. Gökten yeryüzüne gelip, kusursuz insan yaşamını bir fidye olarak kurban etmiştir. Onun ölümü ve diriltilmesi, kendisine iman edenlerin kurtulup sonsuz yaşama erişebilmesini mümkün kılmıştır. İsa, Tanrı’nın Gökteki Krallığının Kralı olarak, göklerden hüküm sürecek böylece yeryüzüne adalet ve barış dolu koşulları getirecek.
 

◆ TARAFSIZLIK: Yehova’nın Şahitleri, ulusların ordular oluşturma ve kendilerini savunma yetkilerini kabul ederler. Ancak kendileri, ‘milletlerin kılıçlarını saban demirleri ve mızraklarını bağcı bıçakları yapacakları ve savaşı öğrenmeyeceklerine’ kuvvetle inanırlar. (İşaya 2:3, 4) Bu peygamberlik sözleriyle uyumlu olarak kişiler, kendi vicdanlarına göre tarafsızlıklarını korurlar. (Yuhanna 17:16) Onların bu tarafsız tavrını tarihsel kayıtlar çok iyi belgelemektedir ve bu tavrın kökleri İsa’nın ilk takipçilerinin örneğine dayanır. Öte yandan, Yehova’nın Şahitleri hiç kimsenin bu konudaki kişisel kararına ya da seçimine müdahale etmezler.
 

◆ YURTTAŞLIK: Yehova’nın Şahitleri devletin yasalarına uyar ve vergilerini dürüst şekilde öderler. (Romalılar 13:1, 7) Bunun yanı sıra, gerek yayınlarında gerekse de halka yönelik hizmetlerinde herkesi kanunlara uymaya teşvik ederler. Onlar bir mezhep ya da tarikat değildir. Onlar kendilerini toplumdan soyutlayan kişiler de değildir. Tek önderleri İsa Mesih’tir; hiçbir insanı önder olarak görüp peşinden gitmezler. Onlardan birçoğu Yehova’nın Şahidi olabilmek için, hırsızlık, uyuşturucu ve aşırı alkol kullanımı gibi zararlı alışkanlıkları bırakmışlardır.
 

◆ AİLE: Yehova’nın Şahitleri aile yaşamına çok değer verirler. Ve bu konuda da, kocaların eşlerini sevmesi, kadınların kocalarına saygı göstermesi, çocukların ana babalarına itaat etmesi gibi Mukaddes Kitaba dayanan emirlere uyarlar. (Efesoslular 5:21–6:3) Çocuklarının iyiliğiyle yakından ilgilenirler ve onları topluma yararlı bireyler olarak yetiştirmeye çalışırlar.
 

◆ SAĞLIK: Yehova’nın Şahitleri uzun ve sağlıklı yaşamak isterler. Bu nedenle de, sigara ve uyuşturucu kullanmazlar. Alkollü içkileri ölçülü olarak kullanır, fakat sarhoşluktan kesinlikle kaçınırlar. Çocuk aldırmazlar ve evlilik dışı cinsel ilişkiye girmezler. Yehova’nın Şahitleri, hem kendileri hem de çocukları için, mevcut olan en iyi tıbbi bakımı sağlamaya çalışır. Mukaddes Kitabın “kandan . . . . çekinin” emrine uyar ve bu nedenle ortaya çıkabilecek tehlikelerden ve çoğu kez başka birinin kanını almaktan kaynaklanan ölümcül komplikasyonlardan kaçınmış olurlar.—Resullerin İşleri 15:20, 28, 29.
 

◆ PARA KAYNAKLARI: Yehova’nın Şahitlerinin işi, bu inancı paylaşan ve bu işi gönülden destekleyen kişilerin yaptığı gönüllü bağışlarla yürütülmektedir.
 

◆ HALKA YÖNELİK HİZMET: Yehova’nın Şahitleri başka insanlarla Yehova hakkında konuşur ve böylece İsa’nın, insanları ‘öğrencisi yapma’ emrini tutarlar. (Matta 28:19, 20) Onların Tanrısal hizmetle ilgili tüm faaliyetleri gönüllü olma esasına dayanır ve Yehova’nın Şahitlerinin ücretli bir ruhban sınıfı yoktur.


Yehova’nın Şahitlerini diğer dinlerden ayıran bazı inançları nelerdir?
 

(1) Kutsal Kitap: Yehova’nın Şahitleri Kutsal Kitabın tümünün Tanrı’nın ilhamla yazdırdığı Sözü olduğuna inanır. İnsan geleneklerine dayanan inanışlara bağlı kalmak yerine, tüm inançları için standart olarak Kutsal Kitabı kabul ederler.
 

(2) Tanrı: Tek gerçek Tanrı olarak Yehova’ya tapınırlar. Tanrı ve O’nun insanlıkla ilgili sevgi dolu amaçları hakkında herkesle açıkça konuşurlar. Bu yüzden insanlarla Yehova hakkında konuşan birinin hemen “Yehova’nın Şahidi” olduğu düşünülür.
 

(3) İsa Mesih: İnançlarına göre İsa Mesih Üçlemenin bir kısmı değil, Kutsal Kitabın dediği gibi Tanrı’nın Oğlu, Tanrı’nın yarattıklarının ilkidir. O insan olarak yere gelmeden önce gökte yaşamıştır ve hayatı bakire Meryem’in rahmine nakledilmiştir. İman eden kişilerin kurtulup sonsuz yaşama kavuşmaları için kusursuz insan hayatını feda etmiştir. Tanrı’nın verdiği yetkiyle Mesih 1914’ten beri yeryüzü üzerinde Kral olarak hüküm sürmektedir.
 

(4) Tanrı’nın Krallığı: İnsanlık için tek çarenin Tanrı’nın Krallığı olduğuna inanırlar. Bu gerçek bir yönetimdir; yakında tüm insan yönetimleriyle birlikte şimdiki kötü ortamı tamamen yok edecek ve doğruluğun hüküm süreceği yeni bir düzen kuracaktır.
 

(5) Gökte yaşam: Gökteki Krallıkta Mesih’le birlikte ruhla meshedilmiş 144.000 takipçisinin de krallar olarak hüküm süreceğine inanırlar. Gökte yaşamanın “iyi” olan herkese verilen bir ödül olduğuna inanmazlar.
 

(6) Yeryüzü: Tanrı’nın yeryüzüyle ilgili başlangıçtaki amacının gerçekleşeceğine inanırlar. Tüm yeryüzü Yehova’ya tapınan kişilerle dolacak, onlar kusursuz insanlar olarak sonsuz yaşam elde edecekler. Ölmüş insanlara bile, diriltilerek bu nimetleri elde etme fırsatı verilecek.
 

(7) Ölüm: Ölülerin hiçbir şeyin farkında olmadığına s. 466inanırlar. Ölüler bir ruh âleminde değildir, ne acı çeker ne de mutlu olabilirler. Onlar tamamen yok olmuştur, ancak Tanrı’nın hafızasından silinmezler. Bu nedenle de gelecekte diriltilerek tekrar yaşayacaklarına dair bir ümit vardır.
 

(8) Son günler: 1914’ten beri bu kötü ortamın son günlerinde yaşadığımıza inanırlar. Doğruluğu sevenler bu ortamın yok edilişi sırasında hayatta kalıp temizlenmiş bir dünyada yaşama devam edecekler.
 

(9) Bu dünyadan ayrı olmak: İsa’nın kendi takipçileri hakkında söylediği gibi, onlar bu dünyanın bir kısmı olmamak için içtenlikle çaba harcarlar. Komşularına karşı Tanrı’nın istediği türden bir sevgi gösterirler. Hiçbir ülkenin siyasetine ya da savaşlara katılmazlar. Ailelerinin maddi ihtiyaçlarını karşılamakla birlikte, bu dünyaya özgü maddi şeyler ve ün kazanma hırsından, aşırı zevk düşkünlüğünden uzak dururlar.
 

(10) Kutsal Kitabın öğüdüne bağlı kalmak: Günlük yaşamın her alanında, evde, okulda, işte ve cemaat içinde Tanrı’nın Sözünde yer alan öğütlere uymanın gerekli olduğuna inanırlar. Bir kişi eski yaşamı nasıl olursa olsun, Tanrı’nın Sözünde mahkûm edilen şeyleri bırakıp O’nun öğütlerine uyarsa Yehova’nın Şahitlerinden biri olabilir. Ancak Şahit olduktan sonra zina, fuhuş, eşcinsellik, uyuşturucu kullanımı, içkicilik, yalan söyleme ya da hırsızlık gibi bir davranışı alışkanlık haline getiren biri cemaatten çıkarılır.



Yehova’nın Şahitleri Hakkında Dünyada Neler Söyleniyor?
 

Yehova’nın Şahitleri, Kutsal Yazılara dayalı anlayışlarına herkesin katılmadığının farkındadırlar. Çoğulcu bir toplumda yaşadığımızdan, huzurlu bir hayat için, farklı yaşam biçimlerine, etnik kökenlere ve dinsel inançlara hoşgörü gerekir. Birçok gazeteci, yargıç ve başkaları, Yehova’nın Şahitlerinin sahip olduğu iyi tutumdan ve içinde yaşadıkları topluma yaptıkları olumlu katkılardan söz ettiler. Aşağıda buna ilişkin birkaç örnek bulunuyor.
 

5 Kasım 1996’da, Belçika Kraliyet Akademisi üyesi Profesör Dr. h.c. Karel Dobbelaere, Yehova’nın Şahitliğinin dünya çapında yasalarca tanınmış bir din olduğunu yazdı. Onun sunduğu belge 12 Kasım 1996’da Belçika Dışişleri Bakanlığı tarafından tasdik edildi. Sözlerinde şunlar yer alıyordu:
 

“Yaklaşık 20 yıl Yehova’nın Şahitlerinin Cemaatini gözlemledim. 1976’da, . . . . Belçika’daki bu dinsel azınlığın sosyal yönlerini araştırmak üzere, Oxford All Souls College’tan profesör Bryan R. Wilson’la birlikte bir kamuoyu araştırması yürüttüm. . . . . Yehova’nın Şahitlerinin, toplumun her tabakasından gelen insanlar olduklarını söyleyebilirim. Çocukları devlet okullarına ve üniversitelerine gidiyor. Mezhepçi bir grup değiller. Dinleri dünyanın her yerinde görülebilir.
 

Onların tıp personeliyle yakın bir işbirliği yaptıklarını ve çocuklarını sevdiklerini ekleyebilirim. Eğer kan nakli gerektiği söylenirse, inançlarına duydukları saygıdan dolayı, alternatif bir tedavi uygulanmasını rica ederler. Onlara yardımcı olmak üzere, birçok büyük hastanede etkili teknikler geliştirilmiştir. . . . .
 

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nce 5 Şubat 1992’de benimsenen 1178 sayılı tavsiyeyle uyumlu olarak, bu dini akımla ilgili tarafsız ve gerçeğe dayanan bilgi, Şahitlerin henüz resmen tanınmadığı ülkelerde Yehova’nın Şahitlerinin Cemaatini resmen tanımaya yönelten açık ve tarafsız bir diyaloğun gelişmesini mümkün kılacaktır.”
 

30 Temmuz 1991 tarihli Çek gazetesi Večerník Praha “Özgürlüğü Seven İnsanlar” başlıklı haberinde şunları yazdı: “Kiliseler ve büyük tapınaklar yerine çeşitli eğitim merkezleri yapıyorlar; çünkü onların amacı hep aynı duaları tekrarlamak değil, Kutsal Yazıları derinlemesine araştırmak ve Kutsal Yazılardaki emirlere bağlı kalmaktır. Bütün mensuplarının faal olduğu ibadetlerinde Mukaddes Kitap bölümlerinin yanı sıra, İsa’nın her takipçisinin günlük yaşamıyla bağlantılı temalar üzerine konuşmalar da duyabilirsiniz. Zaman zaman bölge ibadetleri ya da uluslararası ibadetler sayesinde de buluşuyorlar; bu yıl 9 Ağustos Cuma gününden 11 Ağustos Pazar gününe kadar, Prag kenti, dünyanın her yanından gelen toplam 92.000 delegeyi karşılayacak. Daha Nisan başında, Yehova’nın Şahitleri gönüllü kişilerin çalışmasıyla, Strahov’daki stadyumu onarmaya ve güzelleştirmeye başladılar.”
 

Çocuk velayetiyle ilgili bir davada, Newfoundland Yüksek Mahkemesi, kararında şunu belirtti: “Kanada Yüksek Mahkemesi de dahil, mahkemeler, Yehova’nın Şahitlerinin uygulamalarında, halka ya da devlete yönelik olumsuz öğeler görmediler. Ayrıca, mahkemeler, Yehova’nın Şahitlerinin inançlarında, çocukların fiili zarar görmelerine yol açan bir taraf da bulmadılar.”—Barrett-Barrett 18 RFL (3d) 186 (1988).
 

Yunanlı gazeteci Zeta Karagiannis, haftalık ENA dergisinin 23 Haziran 1992 sayısında şunları yazdı: “Yehova’nın Şahitleri sigara içmez ve tüm Yunanistan’da 338 kilise [cemaat] halinde teşkilatlanmışlardır ve Şahitler bunların ilk Hıristiyan Kilisesinin işlevini örnek aldığını ileri sürerler.” Bir yıl sonra, aynı dergi Şahitlerin bir büyük toplantısı hakkında şunları yazdı: “Onları dua ederken görünce, barışçı tutumlarından çok etkilendik. Orada yalnızca birkaç polis görevliydi. Çünkü daha fazlasına ihtiyaç yoktu. . . . . Güçlü aile bağlarına sahip bu kişiler, insanları sevmeyi ve onlara zarar vermemek üzere eğitilen vicdanlarına göre yaşamayı öğreniyorlar. . . . . Onların arasında eğitimli insanlar ve sanatçılar da bulunuyor.”—ENA, 22 Temmuz 1993, s. 114-116.
 

Lüksemburg kenti yerel meclisinin üyesi Pierre Frieden, 7 Aralık 1990 tarihli bir mektupta şu açıklamada bulundu:
 

“[Yehova’nın Şahitleri] günümüzde, çağdaş toplumumuzun gereklerine uyanlar arasında yer alır. Yüksek bir ahlak duygusuyla demokratik kurumlarımıza karşı içten bir vefanın birleşimi, onların yaşamlarında belki de başkalarından daha çok görülüyor.
 

Bildiğim kadarıyla Yehova’nın Şahitleri Teşkilatının temsilcileri, Lüksemburg Kentinin tüm yasalarına ve yönetmeliklerine sadakatle gösterdikleri itaati bozar nitelikteki hiçbir eylemde bulunmama kararlarına her zaman bağlı kalmışlardır.”
 

Károly Martinkó, 4 Kasım 1992 tarihli Ring dergisinde Yehova’nın Macaristan’daki Şahitleri hakkında şöyle yazdı: “Şu sonuca vardım ki, eğer yeryüzünde sırf Yehova’nın Şahitleri yaşasaydı, savaşlar ortadan kalkardı ve polislerin, trafik kontrolü ve pasaport verme dışında bir görevleri kalmazdı.”
 

Yehova’nın Şahitleri Nazi Saldırılarına Boyun Eğmiyor adlı belgesel video filminin ilk gösterimi 6 Kasım 1996’da Almanya’da s. 14yapıldı. Bununla ilgili olarak Brandenburg Eyaleti başbakanı şunları yazdı: “Ravensbrück Anıtsal Alanında 6 Kasım tarihinde gerçekleştireceğiniz, Nasyonal Sosyalizmin kurbanları hakkındaki video belgeselinin ilk gösterimine yaptığınız dostane davet için teşekkür ederim. Söz konusu gösterime, başka görevlerim nedeniyle kendim katılamasam da, sizi temin ederim ki; Yehova’nın Şahitlerine, Nasyonal Sosyalizm karşısındaki yürekli direnişleri ve kamplarda beraber kaldıkları diğer kişilere özveriyle yardım etmeleri nedeniyle çok saygı duyuyorum. Brandenburg Eyaleti Federal Yönetimi, Yehova’nın Şahitlerinin toplama kamplarındaki tarihinin sağlam ve ayrıntılı şekilde belgelenmesini istiyor. Bu yönde herhangi bir düşünce ya da öneriniz varsa, doğrudan Brandenburg Anma Vakfı’na gönderebilirsiniz. Video filminizin gösterimi, dinsel topluluğunuzun Nazi rejimi altında nasıl bir rol oynadığı konusunda halkı bilgilendirmeye yönelik önemli bir adımdır. Bu videonun Ravensbrück ve Sachsenhausen’deki Anıtsal Alanlardaki eğitim programlarına alınması ve ziyaretçilerin yararlanabilmesi için her zaman hazır bulundurulması kuşkusuz çok uygun olacaktır. Filmin gösterimi ve bununla bağlantılı etkinlikler için en iyi dileklerimi sunarım. Halktan dikkate değer bir karşılık gelmesini dilerim. Aynı zamanda bu etkinliğe katılan herkese içten selamlarımı gönderiyorum. Brandenburg Eyaleti Federal Başbakanı, Manfred Stolpe.”
 

İlahiyatçı, gazeteci ve Rusya Sovyet Federasyonu Yüksek Parlamentosu danışmanı Sergei Ivanenko, Yehova’nın Şahitlerinin bürosunu ziyaret ettikten sonra, “Yehova’nın Şahitlerinden Korkmalı mıyız?” başlığını taşıyan bir makale yazdı. Makalede kısmen şu sözler yer alıyordu:
 

“Yehova’nın Rusya’daki Şahitlerinin, St. Petersburg’un Kururtnoye bölgesindeki Solnechnoye köyünde bulunan idari merkezini ziyaret ettim. . . . .
 

Mukaddes Kitap, Yehova’nın Şahitleri için anayasadır, medeni kanundur ve hakikatin en yüksek ifadesidir.
 

Bu nedenle, Yehova’nın Şahitleri tüm dünyada yasalara tam olarak uymalarıyla ve özellikle de vergilerini ödeme konusundaki dürüst tutumlarıyla tanınırlar. . . . .
 

Amerika Birleşik Devletleri’nin Connecticut eyaleti Yüksek Mahkemesi (1979); Avustralya, Yeni Güney Galler Yüksek Mahkemesi (1972); Kanada, İngiliz Kolumbiyası Eyalet Mahkemesi (1986) ve başka mahkemeler, Yehova’nın Şahitlerinin toplumsal bir tehdit unsuru olduğuna ya da insanların sağlığı veya duygusal durumları açısından bir tehdit oluşturduklarına ilişkin hiçbir kanıt bulunmadığını bildirmişlerdir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (1993), Yehova’nın Şahitlerinin, Yunanistan ve Avusturya’da kısıtlanmış olan din özgürlüğü hakkı lehinde karar vermiştir. . . .
 

Yehova’nın Şahitleri, Mukaddes Kitap hakikatine bağlılıkları ve inançlarını böylesine özveriyle savunmaya istekli oluşları açısından yurttaşları tarafından örnek alınabilirler.”
 


 

“Şu sonuca vardım ki, eğer yeryüzünde sırf Yehova’nın Şahitleri yaşasaydı, savaşlar ortadan kalkardı ve polislerin, trafik kontrolü ve pasaport verme dışında bir görevleri kalmazdı.”—Károly Martinkó
#1 - Temmuz 03 2013, 10:43:00

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.