Alternatifim Cafe

'ÖSYM, YGS'yi gözden geçirmeli'

Discussion started on YGS - LYS - SBS - KPSS

YGS'ye giren 1 milyon 473 bin öğrencinin 70 bini barajı geçemeyerek elendi. Yani sınava girenlerin sadece yüzde 4.7'si... YGS tanım açısından; ikinci basamak sınavı olan LYS'ye girecek öğrencilerin belirlendiği bir eleme sınavı. Dolayısıyla sonuçlara bakıldığında, bu sınavın özelliği tartışılmalı!

İSTANBUL - Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER), 11 Nisan 2010 tarihinde, yüzde 50'ye yakın merkezde gerçekleştirilen YGS'nin sonucunda, bu kadar maliyetin boşa harcandığını iddia ediyor.

"Çünkü ülkemizde artık üniversite sayısı ve kontenjanlarına bakıldığında sınava giren her iki öğrenciden birisinin üniversiteye yerleşeme şansı yakaladığını yani yığılma olmadığını görebiliriz. Dolayısıyla ÖSYM'nin YGS uygulamasını gözden geçirmesini sadece önlisans programlarına yerleşmek isteyen adayların katılabileceği seçmeli bir sınav haline getirilmesi gerekmektedir." diyen TÖDER yetkilileri, sınavın götürüsünün getirisinden çok daha fazla olduğunu vurguluyor.

TÖDER, sınav sistemi hakkındaki eleştirisel açıklamalarını şu şekilde sürdürüyor:

"Sınav sonuçlarında öğrencilere YGS-1,YGS-2,YGS-3,YGS-4,YGS-5,YGS-6 olmak üzere 6 puan hesaplanmış ve adaylar bu puanların herhangi birinden 140 aldıklarında önlisans ve açıköğretim bölümlerini, herhangi bir puanda 180 ve üstü aldıklarında ise ikinci aşamaya yani LYS'lere katılma hakkı elde etmişlerdir. Öğrencilerin sınav sonuçlarını yorumlarken sınav sonuç kâğıtlarındaki puanları dikkate almamaları gerekmektedir.

NETLER ÖNEMLİ!
Çünkü öğrencilerin ikinci aşama LYS sonrasında hesaplanacak olan LYS yerleştirme puanlarında YGS puanı değil YGS'de yapmış olduğu derslerdeki netleri kullanılacaktır.

Örneğin mühendislik fakültesi isteyen bir öğrenci LYS'de matematik ve fen bilimleri testine katıldıktan sonra öğrencinin puanı aşağıdaki gibi hesaplanacaktır:

LYS Matematik netleri   %22
LYS Geometri netleri      % 11
LYS fizik netleri:             % 13
LYS kimya netleri:          % 9
LYS biyoloji netleri:         % 5

YGS matematik netleri:      %14
YGS fen bilimleri netleri:   %9
YGS Türkçe netleri:            % 11
YGS sosyal bilimler netleri:  %6

Bu puanlar hesaplanırken kullanılacak formülde derslerin soru çözüm ortalaması ve standart sapması kullanılacaktır.

YGS'NİN LYS PUANINA KATKISI YÜZDE 30
YGS, LYS'ye göre kolay olduğu için hesaplamalar göre; YGS'nin LYS puanına toplam katkısı yüzde 30 civarındadır. Yani bu yılki üniversite sınavının yüzde 70'lik kısmı bizi haziranda bekliyor.

Dolayısıyla YGS netlerimizin alanımıza göre yüksekliği bizim için önemlidir.

Öğrencimiz matematikten 38 net, fen bilimlerinde 38 net, Türkçeden 30 net, sosyal bilimlerden hiç soru yapmamış olsun. Bu öğrencinin YGS puanı 430 civarında olacaktı. Ama bu öğrencinin netlerini baktığınızda ikinci aşama için gereken öncelikle matematik, fen derslerinde yüksek oranda net yaptığı için YGS'den yeterli sonucu almıştır.

Bu yüzden öğrenciler YGS'de puana ve sıralamaya dikkat etmeden sadece derslerdeki netlerini baz alarak ikinci aşamayı düşünmelidirler.

- MF alanında tercih yapacak öğrencilerin YGS'de matematik ve fen bilimlerinde 30 ve üstü, Türkçeden 30 civarı net yapmış olmaları,

- TM alanında tercih yapacak öğrencilerin YGS'de matematik ve Türkçe 30 ve üstü, sosyal bilimlerden 30 civarı net yapmış olmaları,

- TS alanında tercih yapacak öğrencilerin YGS'de sosyal bilimler ve Türkçe 30 ve üstü, matematikten 30 civarı net yapmış olmaları yeterli olacaktır.

Bunun altına net yapmış olan öğrenciler LYS'de daha fazla soru yaparak bu dezavantajların kapatabilirler. LYS'nin gerek müfredat gerekse kapsam açısından daha önemli olduğunu unutmadan hazırlıklar sürdürülmelidir.

İLLERİN BAŞARI ORANLARINDA, DEĞERLENDİRME KRİTERLERİ GÖZ ARDI EDİLDİ
İstanbul ili ile Yalova'yı karşılaştırırken her iki ildeki öğrencilerin okul düzeyleri, meslek lisesi sayısı, öğrencilerin sözel sayısal alana göre dağılımı, sınava başvuran öğrencilerin eski veya yeni mezun olma durumları karşılaştırılıp eşitlenmedikçe bu karşılaştırma ölçme değerlendirme ilkelerine aykırıdır.

ÖSYM başkanının verilerine göre İstanbul ilinin 43. sırada olması İstanbul'un dezavantajlı yapısından kaynaklanmaktadır. Sadece son sınıf düzeyindeki öğrenciler alındığında İstanbul ilk 10 il arasına girmektedir.

SON ÜÇ İL HİÇ DEĞİŞMİYOR
Ayrıca illerin başarısının 6 tane YGS puanından hangisine göre değerlendirilmesi gerektiği de tartışmalı bir konudur. Ancak her yıl olduğu gibi son üç ilin değişmemesi oldukça düşündürücüdür. Bu açıdan MEB'in halen bu illerde önlem almaması tartışılması gereken en temel konudur.

Bireysel başarı açısından bakıldığında ise yine hatalı bir değerlendirme söz konusudur. Fen liselerinin okul türü açısından ve bireysel başarı açısından başarılı olarak ilan edilmesi şaşılacak bir durum değildir.

Zira OKS (SBS) sonucunda ülkemizin en başarılı öğrencileri bu okullara gitmektedir. Zaten bu okulların başarısına değil neden uluslararası başarı gösteremediği tartışılmalıdır.

ÖSYM Başkanı, ilk 10 öğrenciyi açıklarken öğrencilerin 6 puanını toplayıp ortalamasını aldıklarını ve buna göre sıralama yaptıklarını belirtmiştir. Bu durum, ölçme - değerlendirme açısından oldukça yanlış bir işlemdir. Çünkü puan türlerini yapısı ve ders ağırlıkları farklıdır.

Öğrencilerin hepsinde başarılı olmasını beklemek çoklu zekâ kuramına da eğitim bilimlerine de aykırıdır.

Sonuç olarak ülkemizde yeni sınav sisteminin birinci ayağının sonuçları açıklandı, şimdi iş rehberliğe düşüyor.

Öğrenciler ikinci aşamaya başvuru yapacaklar doğru başvuru yapılırsa öğrenciler daha isabetli tercih yapacaklardır.
#1 - Mayıs 03 2010, 16:20:21
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


%30 mu %40 mı bi kesinlik bildirsinlerde bizde ona göre tavrımızı ortaya koyalım
ne saçma iş ya geleceğimizi belirleyecek olan şey 2 ay kalmış hala belirsiz...
#2 - Mayıs 03 2010, 22:20:31

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.