Zerdüştçülük, Zerdüştilik, Mecusilik ya da yerel dilde Mazdayasna, dünyanın en eski tektanrıcı dinlerinden biridir. Yaklaşık 3,500 yıl önce Zerdüşt tarafından İran'da kurulmuştur. M.Ö. 600 ve MS 650 yılları arası Pers İmparatorluğu'nun resmi dini olmuştur.İranlıların müslümanlıktan önceki dini olarak bilinir. Günümüzde Zerdüştçülüğe dünya çapında inananların sayısının 250,000 civarında olduğu tahmin edilmektedir.[1]
Zerdüştçülük, tek tanrı olan Ahura Mazda inanışını öğretir. Zerdüştçülüğün en önemli özelliği, en eski tek tanrılı din olarak kabul edilmesidir. Fakat daha sonraları dualist bir din olmuş, dualizmin en tanınmış örneklerinden birini oluşturmuştur. Bu dinde müminlerin beden öldükten sonra dirilip Ahura Mazda'nın huzuruna çıkacağına ve orada sorgulanacaklarına inanılır.
Zerdüştçülüğün temelinde tanrı ve şeytanın savaşı yatar. Zerdüşt, yeryüzündeki kavganın tanrının ruhu Spenta Mainyu ile şeytanın ruhu arasında olduğuna inanırdı ve her inananın iyilik için savaşması gerekirdi.
Zerdüşt, Gatalar denen dörtlükler yazmıştır. Bu dörtlükler Avesta denen kutsal kitapta toplanmıştır. Bu yazılar Zerdüşt'ün neye inandığını anlatan tek belgedir. Zerdüştçülükteki şeytan inancı ile batı dinlerindeki melek anlayışı arasında benzerlikler vardır.
Zerdüştçülüğün İslamiyet'in İran'da yayılmasına kadar genişlemeye devam etmiştir. MS 600 civarında Müslümanlarin Pers (İran) topraklarını ele geçirmesinden sonra islamiyete geçmişlerdir. çok az sayıda zerdüşt kalmıştır. Geleneksel olarak Zerdüştiler yeryüzünün insan kalıntılarıyla bozulmaması gerektiğine inanırlardı. Ölülerini defnetmek yerine üstü açık kulelerin kuyularına atıp, cesetleri akbabalara ve doğal etkenlere karşı korumasız bir şekilde bırakırlardı
Faravahar ya da Ferohar, Zerdüştçülüğün en önde gelen sembollerinden biridir. Fravaşi adlı koruyucu meleği temsilcisidir.