Alternatifim Cafe

M,Levent ÖZGEÇ...Biyografi-Güzel sözler-Düz Yazıları-şiirleri

Discussion started on Sizden Gelenler

M.Levent ÖZGEÇ ;

7 Temmuz 1965 Yılında üç erkek kardeşin en büyüğü olarak Elazığda
dünyaya gelmiştir.İlk okulu Elazığ'da bitirmiş ortaokul ve lise öğrenimine
Ankarada devam etmiştir.1986 Yılında Muhabere Astsubay Sınıf Okulu
sınavlarını kazanarak 1987 yılında Muhabere Astsubay olarak göreve
başlamıştır.İlk olarak Diyarbakır'a ataması yapılmış,sırasıyla da Kıbrıs
ve Tekirdağ/Çorlu'da görevlerde bulunmuştur.1998 yılı içerisinde ise
sağlık nedeninden dolayı görevinden emekliye ayrılmıştır.

Hobilerine gelince; 16-17 Yaşlarında iken lisanslı amatör futbolcu
olarak futbol oynamış kalemini de elinden hiç bırakmayarak şiir
yazmaya devam etmiştir.1998 yılında görevinden emekliye ayrıldıktan
sonra şiir; Artık onun için bir yaşam şeklini almıştır.Ankarada düzenlenen
şiir toplantılarına katılıp önemli şairlerden dersler almıştır.Artık şiir yoluna
onların ışığında devam etmektedir.

Yazmış olduğu şiirler de,kullanmış olduğu kelimelerde bazen düşündürdüğü
bazen de güldürdüğü söylenir.

ÖZGEÇ evli ve iki çocuk babasıdır.Ankarada ikamet eder.
Futbol oynadığı yıllarda 9 numaralı formayı giymek en büyük tutkusuydu ama açıkça da söylemek gerekir se;
 Şimdi rakamlardan hiç sevmediği ve kesinlikle kullanmadığı yine dokuz olmuştur.
Eserlerine gelince; Bu güne kadar yayımlanmış üç şiir kitabı bulunur.
İlk şiir kitabı olan Şarkılara Söz olur'u 2000 yılında çıkarmıştır.Bunu
takiben 2002 yılında Mısralar da Ağlar,2004 yılında ise Gönül Pınarı isimli kitapları bulunmaktadır.

M. Levent ÖZGEÇ kitabında da bahsettiği gibi şiirin tarifini şu şekilde
yapmıştır.

Ona göre Şiir : Hayatın ve hayat ötesinin diğer adıdır...
#1 - Nisan 06 2008, 18:14:23
« Son Düzenleme: Nisan 09 2008, 11:20:38 Gönderen: Tári Elensar »

      BİR DOST'A SESLENİŞ

Gönül; Her sevgide karşılık bekler
Kendini harap etmeye gerek varmıydı?
Bir yalan sevdanın düşüp peşine
Ömrünü verdiğin yürek darmıydı?
Bükülmez dediğin,bilek yarmıydı..?

M.Levent ÖZGEÇ
Mısralar da Ağlar Kitabından
-----------------------------------------------------------------------------------------
İnsanların Gözüyle ;

İnsanların gözüyle bir insanın değeri;
Kendi menfaatine vermiş olduğu değer,çıktıktan sonra,
geriye kalan insanlık değeri ile ÖLÇÜLÜR...!

M. Levent ÖZGEÇ
GÖNÜL PINARI Kitabından
------------------------------------------------------------------------------------------

Pişmanlık     
Herkes gibi bazen bende pişman olurum amma;
Yinede derim ki; Pişmanlık:
Geriye döndüğümüz zaman üzüntü duymakla değil,
ileriye baktığımız için geriyi göremediğimizden olur.

M.Levent ÖZGEÇ
Gönül Pınarı Kitabından
-------------------------------------------------------------------------------------------
Kılavuz ;
 
Karga gibi kılavuz olacağına,kartal gibi yalnız ol ki ;
Zararın sadece kendine olsun...

M. Levent ÖZGEÇ
Mısralar  da Ağlar Kitabından
-----------------------------------------------------------------------------------------------
 

KISSADAN HİSSE

Yalan olmuş artık bütün gerçekler
Riyakar insanlar sarmış dünyayı!
Menfaat uğruna,secde edersen
Kabul etmez adın,insan OLMAYI..!

M.Levent ÖZGEÇ
Mısralar da ağlar kitabından
-------------------------------------------------------------------------------------------------

 
Sözüm kimseye değil ama;
İnsanların elinde oyuncak olup,onursuzca yaşayacağına,
onurlu bir şekilde yaşayarak öl'ki;
Seninde bu yalan dünyada geride kalan,onurlu bir
mezarın OLSUN...!

M. Levent ÖZGEÇ
GÖNÜL PINARI Kitabından
-------------------------------------------------------------------------------------------------

 
Sadece bir kaç kişinin yüreğinde kalmaya çalışan insanlar,   
belki de bir anda;Yüzlerce kişinin yüreğinden çıkmaya
MECBUR KALIRLAR...!

M. Levent ÖZGEÇ
GÖNÜL PINARI Kitabından
----------------------------------------------------------------------------------------------------
 

*SORDUN mu HİÇ Kendine?     

İnsanım diyerek yola çıktım da
Bastığım toprağı incittim mi ki ?
Gönül bahçesinde güller derdim de
Kestiğim yaprağı incittim mi ki...?
         
                         M.Levent ÖZGEÇ
                    Gönül Pınarı Kitabından
-----------------------------------------------------------------------------------------------------

OLSAYDIN!

Dikensiz gül olmaz,diyordum amma
İstediğim gül'de,diken olsaydın!
Uğruna ömrümü,verirdim amma
Benimle boynunu,büken olsaydın!

M.Levent ÖZGEÇ
Mısralar da ağlar kitabından
-------------------------------------------------------------------------------------------------------

-GÖNLÜME SÖZÜM GEÇMEDİ! -   

Şair gönlüm,karar verdi bu gece
Bu aşkı bir daha yazmayacağım!
Dolansa dilime binlerce hece
Ettiğim yemini bozmayacağım..!

M.Levent ÖZGEÇ
Mısralar da ağlar kitabından
-------------------------------------------------------------------------------------------------------
 
YAKIŞMAZ...!

Her yüz göze,her göz yüze YAKIŞMAZ!
Gözün varsa;
Bakmasını bil yeter!
Her söz dile,her dil söze YAKIŞMAZ!
Sözün varsa;
Akmasını bil yeter...!


M. Levent ÖZGEÇ
GÖNÜL PINARI Kitabından
-------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yüreklerin beraber olduğu her yerde,
Gözlerde her zaman;
Aynı hedefe bakmaya MECBURDUR...!

M. Levent ÖZGEÇ
GÖNÜL PINARI Kitabından
-------------------------------------------------------------------------------------------------------
 Gidilen yol yanlış sa;Gün gelir ;Yanlışlarda ,elbet bir gün;
Yanlış yoldan SAPARLAR...!

M. Levent ÖZGEÇ
GÖNÜL PINARI Kitabından
--------------------------------------------------------------------------------------------------------



#2 - Nisan 06 2008, 18:15:19
« Son Düzenleme: Nisan 06 2008, 18:39:20 Gönderen: leventozgec »

Şairin ifadesiyle;
Yazı yazdım Hasana
ha Hasana,ha sana...
Bizde almasını ve yaşatmasını bilene deyip geçelim
 
HAYAT TÖRPÜLEME SANATI...
 
1....Kendini çok beğen.Eleştiriye tamamen kapalı ol.Yaptığın her işi doğru say.
2....Menfaatine fazlasıyla düşkün ol.
3....Yaptığın işlerde hiç bir zaman hatayı kabul etme.Konuşmaların ve sözlerinle
karşıdakini öyle bir duruma getir ki sonunda hatayı kendindaramak zorunda
kalsın.
4.....Fazla ısrarcı ol..Israrın yüzünden karşındakini zor duruma düşürmezsin.
Israrını bir sevgi gösterisi say.Fazla ısrarın da terbiyesizlikten sayıldığını unut.
5.....Kendini her zaman çok akıllı ve kabiliyetli biri olarak gör.
6.....İnsanları da etki altına almaya çalış ki, sana danışmadan hiçbir işyapamasınlar.
7.....Kendi düşüncelerine ters olanların aleyhinde propaganda yaparak onları yalnız
bırakmaya çalış ki,her an yanında birileri olsun...
8.....Yalan da olsa kendine her zaman iltifat et.
9.....Başkalarının mutluluğu senin için hiç bir anlam ifade etmemeli bu mutluluğa
kendini de dahil ettirmeye çalış.
10....Çıkarın ve menfaatin sonunda doğabilecek sonuçları hiç bir zaman düşünme!
Zaten zonrası da seni hiç ilgilendirmez.
11.....Kendi çıkarını; Toplumun ve etrafındaki şahısların çıkarından üstün gör.kötü
gün dostuymuş gibi görün,bol,bol akıl ver.
12.....Düşüncen ve tasarladıkların olmaması halinde; İnat,ısrarcı ve özellikle baskıcı ol.
13.....Sürü psikolojisini her zaman kendine örnek al.
14.....Eflatun dermiş ki; Saygının olduğu her yerde korku olur ama korkunun olduğu
her yerde saygı olmaz.Bu sözü her zaman bir kenarda bırakmayı kendine prensip
et.
15.....Kısaca Hz.Ali'nin bu güzel sözünden yola çıkarak; Çevrendeki insanları
inandıkları gibi yaşatmayarak, yaşadıkları gibi inanmaya mecbur bırak.
Ve; Son olarak düşün..!
Ben neymişim ya ?


M.Levent ÖZGEÇ
Mayıs 2001
#3 - Nisan 06 2008, 18:16:26


 Bu şiir….;
  ÖZGEÇ’mişindeki başarıları tarih kitaplarına sığmayan
SARSILMAZ Ordumuzda görev yapan Mehmetçiklerimize
ve toprakları üzerinde yaşamaktan gurur duyduğum Aziz
Vatan’ımıza yazılmıştır…
                                                                                    Saygılarımla


                       VATAN

Gönlümdeki mısrayı kalemime bağladım
Kalbimin her atışı Vatan diye seslendi.
Kanayınca yüreğim yüz yerinden dağladım
Kanımın her akışı Vatan diye seslendi!
               
Asker oldum Vatana büyük bir ihtişamla
Taşıdım sancağımı şerefimle şanımla
Gelinliğe çizdirdim bayrağımı kanımla
Yavrumun her bakışı Vatan diye seslendi!
           
Bir sergiyi gezerken hayallere dalmıştım
El örmesi kilime hayretlere kalmıştım
Ay yıldızlı deseni yüreğimdir sanmıştım 
Gördüğüm her nakışı Vatan diye seslendi!
                       
Nisan yağmuru vardı gökyüzünü karartan
Gözlerde sığınacak mekanları aratan
Bir haykırış duydum ki rahmete rahmet katan
Her yıldırım çakışı Vatan diye seslendi!
                       
Elime albüm aldım dile geldi konuştu
Kurtuluş savaşıydı gönlüm o yöne koştu
Sandım ki yüreğime alevden bir kor düştü
Gönlümü her yakışı Vatan diye seslendi!
                       
Albümdeki her sayfa yüreğime akıyor
Bu İstiklal Marşı ki kalemler ağlatıyor
Bütün sayfalarında Atatürk'üm bakıyor
Kaşını her çatışı Vatan diye seslendi...!
                       

                                M. Levent ÖZGEÇ
                      Gönül Pınarı isimli kitaptan                                 
                                       2005
 

#4 - Nisan 06 2008, 18:18:18
« Son Düzenleme: Nisan 08 2008, 10:18:42 Gönderen: Tári Elensar »


              İSİMSİZ
 
Biçilir üstüne beyaz bir kefen
Musallaya yatan beden sır olur!
Derse de gülleri kabrinde eren
Sanma ki güllerden mezar kır olur!
                                       
Düşünüp daldın mı şöyle derine
Mum ışık veriyor burda dibine
Bir ah değmiş ise aciz tenine
Gözlerden dökülen akar kir olur!
                                       
Bozulan gelenek bozulan töre
Karıştı bu düzen göz göre göre
Bildiğin kul kula olmuşsa köle
Yüreğim dediğin bakar kör olur!
                                         
Duymazsan içinde mazlum ahını
O zaman git seni kendinde tanı
Görülmüş mü makamıyla yatanı
Mekanına rahmet yağar kor olur!
                                         
Temennidir ancak dualarımız
Hep yarına olur umutlarımız
Mahşeri buldu mu hesaplarımız
Belki de bir ışık doğar nur olur!

               
                      M. Levent ÖZGEÇ                                 
             Mısralar da ağlar kitabından
                                                               
#5 - Nisan 06 2008, 18:19:30


              - - - -  KİM O  - - - -

Beni soran olursa selam söyle diyorsun
Adını ansam bile sorana rastlamadım!
Yüreğim göz göz olmuş yaram derin diyorsun
Buz olup donsan bile sarana rastlamadım!

Muhabbet sofrasında dostlarla oturmuştum
Gönlüm aşka gelmişti bir başka haz bulmuştum
Dilim kopsaydı keşke bir an seni sormuştum
Sağımda ve solumda durana rastlamadım!

Kin kusmuşlar adına naçar kalmış her sözün
Aydınlık günlerine gece çökmüş gündüzün
Boşa feryat edersin kalmamış ki hiç yüzün
Bir gün bile koluna girene rastlamadım!

İnsanların gözünde her bakışın kor olmuş
Gönüllerdeki yerin dikenli bir yol olmuş
Kime sorsam ben seni dilde adın kül olmuş
Bahçelerde gül olsan derene rastlamadım!

İşte böyle arkadaş vakit geldi geçiyor
Gönüller kırıldı mı doğruları seçiyor
Benimde yüreğimde artık her şey geç diyor
Farzet ki bende seni yerene rastlamadım..!

                                              M. Levent ÖZGEÇ
                                      ‘GÖNÜL PINARI kitabından’
#6 - Nisan 08 2008, 10:15:23

       - - - SOKAK  BAŞI . . .

Nursuz gelmiş bu sokağın başına,
Birde baktım dönmüş yola göz atar!
Bu akşamda,girdim yeni yaşıma,
Sıkılmadan sağa,sola söz atar!
                                 
Hiç utanmaz bu sıkıcı halinden,
Yol ağlıyor,yıl ağlıyor,dilinden
Kimler viran oldu bunun elinden
Oturduğu,beze,çula,söz atar!
                                 
İzliyorum zavallının halini,
Bilemedim akıllı mı,delimi
Bak sen şuna bir kesmedi dilini
Yanındaki birkaç kula söz atar!
                                 
Hiç rahat etmedi yürek yakmadan,
Kor olup ta gönüllere akmadan
Birde dönüp,hiç ardına bakmadan
İnat için geçen yıla söz atar..!

                                     M. Levent ÖZGEÇ
#7 - Nisan 08 2008, 10:16:51

                    - - - - BEYİNLİ,BEYİNSİZLER..!- - - -
Yeni bir düz yazı ile huzurlarınızdayım! Eminim ki bu yazdıklarıma
sizlerde katılacaksınız!
Bu sefer kaleme almak istediğim konu beyin!Yanlış okumadınız
evet beyin..!Yani; Bazen sofralarımıza limon ile davet edilen,kimilerine
göre itici,kimilerine göre çekici bir lezzet olan beyin veya beyin salatası!
Zaten her beyinsofralara ulaşıp yenmiyor ama insanın kafasını,beynini
karıştıran beyinler tabiiki bazen sofralara da düşmüyor değil hani...
Canlı,cansız her şeyde olan beyin,örnek verecek olursak; Bir
hayvanın beyni,bir elektronik cihazın beyni,bilgisayarlarımızın beyni v.s.
Ayrıca bunların içerisinde bir tanesi var ki; Eşref-i Mahlukat denilen
yaradılanların en şereflisi olarak adlandırılan biz insanların beyni...
Bu kadar beyin içerisinde ise en tehlikeli olanıda insan beyni olduğunu
eminim ki sizde düşünmüşsünüzdür !
Biz insanlara bahşedilen bu beynin yanında birde nefs verilmiş ki,ikisi
birden her zaman bir bütünlük arz etmiştir.Bu nedenle bizler,birbirimize
saygı kavramını bazen karıştırıveririz ve aklımıza hemen bu güzel söz
geliverir ve sonra'''Bazı insanları tanıdıkça,hayvanlara daha fazla saygı
duymaya başlarız''' sözü; Ne kadar bazı gerçekleri anlattığına hak veririz.
Şahsen benimde tespitlerimde dikkatimi çeken beyinle ilgili bir konu
daha olmuştur.Oda bir tek hayvanlarda şahit olduğumuz sürü psikolojisi.
Nadir olsa da bu psikolojinin bazı insanlarda da görüldüğüne de inandım.
Bir beyin deyip geçmemek lazım sanırım.Birine sinirlenildiği zaman veya
mantıksız bir teklif duyduğumuz zaman ' Kuş Beyinli'sözünü sanırım ki
hepimiz kullanmışızdır.Oysa,o kuşunda kendine göre küçük bir beyni vardır.
Ona yaklaşmaya çalıştığımız an kendisine zarar gelebileceğini düşünerek
uçup gider.Çok nadir olarak bir hayvan,başka bir canlıya zarar verir.
Ya önünden yemeğini almaya çalışırsın yada kendisine bir başka canlı
tarafından zarar gelebileceğini düşünerek kendini savunmaya geçer.
Peki düşünelim mi şimdi? Yaradılanların en şereflisi olan bizler,yani
eşref-i mahlukatların hepsi için verilen bu ünvanın ne kadarını hak
ediyoruz.Onun için ;
Beyinli,beyinsizlere biz ne diyelim,bilmem ki ?
                                                                                          M.Levent ÖZGEÇ
#8 - Nisan 08 2008, 20:42:19

  - - - BU GECE - - -

O eski günlerden
Söz etme bana.
Efkarım,gönlüme
Doldu bu gece.
Unut artık beni
Bir daha anma.
Efkarım,saçımı
Yoldu bu gece.

Dokunma yarama
Dokunma sakın,
Kahreden yazıymış
Seninle yazım,
Gözümdeki yaşı
Şarkıma yazdım,
Dinleyip,dinleyip
Sızdım bu gece!

O eski günlerden
Bir resmin kaldı.
Son defa resmine
Baktım bu gece.
Bendeki sevdanı
Maziye katıp
Resmini,resmimle
Yaktım bu gece!

Dokunma yarama
Dokunma sakın
Derdimin dermanı
Artık çok yakın.
Sevda zincirini
Boynuna taktım
Bu aşk’a bir mezar,
Kazdım bu gece!
Aşkıma bir mezar
Kazdım bu gece..!


          M. Levent ÖZGEÇ
Mısralar da ağlar Kitabından
 
#9 - Nisan 10 2008, 16:30:23

Not : Bu şiir bir yakınıma,ansızın gelen boşanma dilekçesi üzerine
o gece kaleme alınmıştır…Saygılarımla     

            - - - MEKTUP - - -

Nasıl da yazarsın sen bu mektubu
Okurken gözümde yaş' mı bıraktın!
Boğazımda lokma düğümlenirken
Soframda bir katık aş' mı bıraktın!
                       
Bu mektup bir hüzün,hüsran haberi
Doldurdu gönlüme elem,kederi
Bir nisan akşamı yıktın sen beni
Baharı görmeden kış' mı bıraktın!
                                                 
Sardı bedenimi garip düşünce
Yıkıl??rmış insan böyle sevince
Başımı taşlara vursam delice
Sen bende bir akıl baş' mı bıraktın!
                       
Bu mektup kalbime bir hançer oldu
O gülen gözlerim kan ile doldu
Kuşlar bile artık dalına kondu
Tutunacak bir tek dal' mı bıraktın!
                                                 
Ben senden yoksunum akıl da benden
Gururum elvermez peşinden gelsem
Canıma kıyıp ta ölmek istesem
Tetiği çekecek güç' mü bıraktın!
                                                 
İşte bu yüzdendir çaresizliğim
Bu yüzden hayata isteksizliğim
Kanıma dokunur bu kalpsizliğin
Artık söyleyecek söz' mü bıraktın!
Sevdanın yerine köz' mü bıraktın..!


                                   M. Levent ÖZGEÇ
                            Mısralar da Ağlar Kitabından

#10 - Nisan 12 2008, 13:23:07


      ------   =ARAR OLDUM =  --------

Genç yaşımda girmiştim bu karanlık yollara
Bir kaç yılın içinde dünümü arattılar !
Karanlıklar içinde gözüm dalarken yola
Dört duvarın dibinde önümü arattılar !

Dönüp baktım maziye halime gülüyordum
Düşünüp o günleri deli miydim diyordum
Yollar kapanmış artık çıkmazda gidiyordum
Şaşırınca yolumu yönümü arattılar !

Nefsine yenilince dost görünen zalimler
Gözyaşıma ağladı yarınımdaki günler
Gönlümdeki  feryadım mısralarımda inler
Aklıma düştüğü an günümü arattılar !
…………………………..Günümü arattılar...!

                                                    M. Levent ÖZGEÇ

#11 - Nisan 13 2008, 18:36:43


           = BAK HELE =

Bir günün beyliği beylik diyenler
Beylere sormuştuk bey arattılar!
Türküye can veren sazdır diyenler
Tellere sormuştuk ney arattılar!
 
Ahaliye baktık neşe diz boyu
Bir yanda yaşlısı bir yanda toyu
Layık mıydı dersin bunların oyu
Ellere sormuştuk rey arattılar!

Düşünüp kaldık mı geçen zamanı
Resimlere baktık gel seni tanı
Sarhoş olan mazi yok kalan anı
Sakiye sormuştuk mey arattılar!

Harap bir şekilde yola çıkmıştık
Dediler; Bu ne hal dünden bıkmıştık
Bey sanılan bey’e gönül açmıştık
Birde utanmadan pay arattılar!

Dar edenler oldu koca dünyayı
İndirdiler yere gökteki ayı
Gözlerde boyayıp sahte sarayı
Sığınak sormuştuk koy arattılar!
 
Kendimize gelsek o an bir ara
Vururduk bu başı çoktan duvara
Boşa değer verdik topu kaç para
Onlara sormuştuk soy arattılar!
Maşallah demeye boy arattılar...!


Şair ; M. Levent ÖZGEÇ
#12 - Nisan 14 2008, 12:23:56

        - - -  NEYLEYİM - - -

Eğrilerle düz zemine oturdum
Doğruları eğik sandım neyleyim.
Alımlı gözlerle süzdüler beni
Kör sıpayı geyik sandım neyleyim!

Okyanustan yol açmıştım yoluma
Dost sandığım giriverdi koluma
Takılınca hokkabazlar salına
Sallandıkça kayık sandım neyleyim!

bakışlar heybetli duruş heybetli
Sanırsın bükülmez demir bilekli
Sanki ahiretten dönüş biletli
Cüceleri büyük sandım neyleyim!

Yüreğime ne kaktüsler ekildi
Dikenleri mısralardan döküldü
Bir eğriyle yine boynum büküldü
Savruldukça yayık sandım neyleyim!

Yıllar yılı oyalanıp durmuşum
Zulümleri zalimlere sormuşum
Meğersem ben gönüllerde kor'muşum
Uyudukça ayık sandım neyleyim!

Hileli yürekler hileli pozlar
Zemheriye döndü baharlar yazlar
Yazarım ve lakin kalemim sızlar
İnsanlığa layık sandım neyleyim...!

                   
                             M .Levent ÖZGEÇ
                 'GÖNÜL PINARI Kitabından'


#13 - Nisan 15 2008, 15:14:24

Akıl hastanesine düşen bir şahısın hastane Müdürüne
derdini şiirsel bir şekilde anlatmaya çalışması…
                     
      - - - MÜDÜR BEY- - -

Akıl pazarına açtım gönlümü
Delilere eş saydılar müdür bey!
Bir haftada yedi olan günümü
Senelere beş saydılar müdür bey!

Canım sıkılmıştı indim kayfeye
Gayem muhabbetti dahası niye
Doğruları kaptırınca eğriye
Yek dedikçe şeş saydılar müdür bey!

Akıllılar akıl kurup tezgaha
Sıralanıp dizildiler bir rafa
Koyun gibi düşüverdim bu gafa
Kızardıkça şiş saydılar müdür bey!

İzin almak için şöyle doğruldum
Cüzdanımla ikramlara boğuldum
Tesbih gibi masalarda dağıldım
Dağıttıkça iş saydılar müdür bey!

Kavga çıktı yüzellibeş çağrıldı
Her birimiz ayrı yöne savruldu
Komser Recep yığınlayıp kaldırdı
Topladıkça leş saydılar müdür bey!

Pusula güneyde ben kuzeydeydim
Hele bir görseydin ah ne haldeydim
Kahi gökyüzünde kahi yerdeydim
Yürüdükçe keş saydılar müdür bey!

Kurbanın olayım hor görme beni
Akıldan noksansam yazdım mı seni
Yaşarken sardılar ipli kefeni
Bakırköy'e baş saydılar müdür bey..!

                              M.Levent ÖZGEÇ
                        Gönül Pınarı Kitabından 
 

                               
#14 - Nisan 16 2008, 12:24:57

Akıl hastanesi müdürü ile söz diyaloğuna giren birine Akıl Hastanesi
Müdürünün verdiği şiirsel bir cevap…

      MÜDÜRBEY'DEN CEVAP
         (Nazire) BİLDİN Mİ ?

Akıl pazarında aklın oynamış
Delilere eş sayanı bildin mi?
Bu pazarda haftalardan gün çalıp
Senelere beş sayanı bildin mi?
                                       
Kayfeye inmisin muhabbet diye
Derdini dökmüşsün cümle eğriye
İki laf etseydin tavla ne diye
Yek dedikçe şeş sayanı bildin mi?
                                       
Akıllılar tezgahına gelmişsin
Dertlerini orta yere sermişsin
Koyun olup dizlerine girmişsin
Kızardıkça şiş sayanı bildin mi?
                                       
İzin almak her mekanda olur mu
İkramsız muhabbet yerin bulur mu
Masaya dağılan tesbih durur mu
Dağıttıkça iş sayanı bildin mi?
                   
Malesef kavgaymış geri kalanı
Sille,tekme,tokat vuran vuranı
Komser Recep bitirmiş bu talanı
Topladıkça leş sayanı bildin mi?
                                       
Pusula ibresi yönünden şaşmış
Yeryüzü gökleri seninle aşmış
Baksana bu namın aleme taşmış
Yürüdükçe keş sayanı bildin mi?
                   
Hor görsem bunca söz döktürür müydüm?
Aklın yolu birdir seçtirir miydim?
Boşa ipli kefen diktirir miydim?
Bakırköy'e baş sayanı bildin mi...?


                           M.Levent ÖZGEÇ
                  (GÖNÜL PINARI Kitabından)






#15 - Nisan 17 2008, 11:27:18

           -----   BENİ  DÜŞÜN   ------

Bu günlerine bakıp sakın ola aldanma
İçine çaresizlik çökünce  beni düşün!
Aynalara bakarken  güleceğini sanma
İntizarım boynunu bükünce beni düşün!
                                                           
Kaybolan umutlar da yıkılan hayallerde
Yaradan'a sığınan açtığın bu ellerde
Bedenimde günahın dolanırken dillerde
Gözlerin kanlı yaşı dökünce beni düşün!
                                                           
Bak şimdi gözünde  yaş sözünde bin pişmanlık
Düşün şöyle maziyi nerde kaldı düşmanlık
Hani hep söylenir ya ömür ise bir anlık
Dilin yürekten bir of çekince beni düşün!
………………………...Çekince beni düşün ..!


                                             M. Levent ÖZGEÇ
     
#16 - Nisan 18 2008, 13:29:03


  - - - BANA KALAN SOKAK (2 Şiir) - - -

Ne umutlar ektim gönül bahçeme
GÜL sanmıştım dikeni bana kaldı!
Göz yaşlarım savruldukça içime
KÜL sanmıştım yakanı bana kaldı!
                             
Her bakışım maziden gün aradı
Gözlerimi al kanlara buladı
Yüreğime acımadan vuranı
EL sanmıştım yakını bana kaldı!
                                                     
Dostum dedim dost bağında eğlendim
Düşmanlığı ben dostumdan öğrendim
Selam versem hep kendimden iğrendim
KUL sanmıştım yakını bana kaldı!
                                                       
Hayaldi umutlar hayaldi bahçe
Aklım bende kalmış gönlüm se düşte
Bastığım yerleri bilseydim keşke
YOL sanmıştım çökeni bana kaldı!

Sonrası malum :

Umutlar ekildikçe bu gönül bahçesine,
Yollarım diken oldu,dokuzuncu sokakta!
Yedi yılda bin hüsran takılınca peşime,
Yıllarım diken oldu,dokuzuncu sokakta!
                                                       
Elden bir şey gelmedi dikenlerin içinde
Hangi yana döndüysem,gül yok diken içinde
Gönlümün ızdırabı tarifsiz bir biçimde
Gözlerim hep yaş doldu,dokuzuncu sokakta!

Gözlerdeki bu yaşlar inince yüreğime,
Gönül çok hesap sordu,artık kendi kendine.
Vurdular acımadan bükülmez bileğime
Umutlar bir bir soldu,dokuzuncu sokakta!
                                                       
Maziyi düşünsem boş,bu günse dünden sarhoş
Bir çıkmazın içinde,ister dolan ister koş,
Yüreğim bundan böyle,çok karanlık çok da loş
Yanlışı doğru bildi,dokuzuncu sokakta..!


                                               M. Levent ÖZGEÇ
                                         (Gönül Pınarı Kitabından)

#17 - Nisan 19 2008, 17:08:15

    ŞİRKET Mİ, ŞİRRET Mİ ?

Ne sözüm kar etti,ne de isyanım
Bu şirket dilime düştü bak yine !
Ne bir günüm oldu,ne de bir anım
Bu şirket dilime,düştü bak yine !

Damat diye alıp,gelin yapmışlar
Doğru deyip,hep yanlışa sapmışlar
Birde buna,ilah gibi tapmışlar
Bu şirket dilime,düştü bak yine !

Sürü sepet,tek bir yola düştüler
Marifet sanarak yollar aştılar
Bilmezler ki insanlıktan şaştılar
Bu şirket dilime,düştü bak yine !

Yollar yakın olsa gönül uzakta
Gidilen yolların hepsi tuzakta
Alınan her nefes sanki azapta
Bu şirket dilime,düştü bak yine !

Toplanıp bir yerde,verip baş başa
Yalandan gülmeler,karıştı aşa
Hiç söz söyledim mi ? Ben kimim,haşa
Bu şirket dilime düştü bak yine!
……………….….Düştü bak yine..!


                           M. Levent ÖZGEÇ
#18 - Nisan 22 2008, 13:42:32

        KIBRIS DESTANI

Kızılısı günün kör sabahında
Hevesleri sele verdim bu gece!
Şiryan olup her yürekte cenahta
Nefesleri yele verdim bu gece!
           
Duydum ki Kıbrıs'ı hüzün bürümüş
Yürekler dikenli telle örülmüş
Sancağım üstünden hesap görülmüş
Hesapları çöle verdim bu gece!
                             
Libas giydim üzerime dar geldi
Söz söyledim edebime ar geldi
Alevimden Temmuz bana kar geldi
Ateşleri küle verdim bu gece!
                         
Beşparmağı mesken tuttum gözümde
Ne hayaller dize geldi dizimde
Türk oğluyum hep destan var özümde
Yürekleri dile verdim bu gece..!

                       M. Levent ÖZGEÇ
            (Mısralar da Ağlar Kitabından)



Kızılısı; Yılın en sıcak günleri olan temmuz ayının ikinci yarısına
verilen ad.
Şiryan; Atardamar
Cenah; Savaş düzenindeki ordunun sağ veya sol iki yanındaki
kollarının her biri.
Libas; Elbise
Beşparmak : Kıbrıs’ta bulunan dağlar.
 
#19 - Nisan 23 2008, 11:11:14

           MÜLAKAT
 
Bir iş kapısında sıraya girdim
Derdimi duyunca başa yazdılar.
Gözümdeki yaşı sildiler amma
Sözümdeki taşı boşa yazdılar!

Bozuk bir moralle huzura durdum
kendimce her tavrı hayıra yordum
Sorularda doğru cevabı buldum
Alaylı bakışı kaşa yazdılar!

Öğlen oldu istirahat verildi
Umutlarım çimenlere serildi
Yuttuğum lokmayla yüzüm gerildi
Zehirden soruyu aşa yazdılar!

Hayaller kuruldu simit başında
Param olsa ayran gelir peşinde
Bakışlar yoruldu yirmi yaşında
Yorgun bakışımı düşe yazdılar!

Yeniden bir daha girdik içeri
Tavşan kanı çayı  gözdü içeni
Soruyu bilsem de yok ki seçeni
Sinirimi kırık dişe yazdılar!

Sınav bitti başka odaya girdim
Kırılan umudu derdimle derdim
Kayıt memuruna adımı verdim
Toz pembe renginde fişe yazdılar!

Boynumu bükerek çıktım dışarı
Dilim sükut etse gönlüm haşarı
Bu seferde seçemeden baharı
Bir sonraki kara kışa yazdılar..!


                         M.Levent ÖZGEÇ
                     Gönül Pınarı Kitabından

                 
               








#20 - Nisan 30 2008, 11:23:08

            ALDANMA

Çekilen çileler gönülde biter
Saçlara baktıkça yaşa aldanma!
Gözlerden dökülen ölümde yiter
Damlayıp aktıkça yaşa aldanma!
                                         
Tatlı dil güler yüz her şey nafile
Gönülde olur mu böylesi hile
Allah esirgesin düşersin dile
Bir çift güzel gözle kaşa aldanma!
                                           
Hakikat sanırsan sahte sevdayı
Nasıl ayırırsın akla karayı
Taş kalpte ararsan derde devayı
Bağrına bastıkça taşa aldanma.
                                           
Sanma ki bu hayat mutluluk verir
İnsafsız gönülden insaf mı gelir
Aşıksan her lokma bağrında erir
Bağrını yaktıkça aşa aldanma!
                                           
Sonbahar her zaman hüzün doludur
Bir aşk başlangıcı bazen sonudur
Elbette böylesi hüsran yoludur
Bir güle baktıkça kışa aldanma!
                                             
Bu sevda boynunu büker zamanla
Yarışır gönlünde zaman zamanla
Ayrılık kapını çaldığı anda
Taşlara vurduğun başa aldanma
Maziye daldıkça  boşa aldanma...!

                           
                              M. Levent ÖZGEÇ
                                  6 Ekim 2001
                      Mısralar da Ağlar Kitabından
                                         






#21 - Mayıs 01 2008, 13:24:34

          ALDANDIM (Nazire)

Çektiğim çileler ömürle bitti
Gençliğe baktıkça yaşa aldandım!
Gözümden dökülen sel oldu gitti
Damlayıp aktıkça yaşa aldandım!

Gönlümü verince bir vefasıza
Elveda demişim bahara yaza
Bu yürek döndüyse kırık bir saza
Bir çift güzel gözle kaşa aldandım!
                         
Nereden bilirdim sahte sevdayı
Seçtirdi bu gece akla,karayı
Taş gibi bir yürek sarmış yarayı
Bağrıma bastıkça taşa aldandım!

Sandım ki;Sevenler mutlu olurmuş
Gönülden gönüle bir yol bulurmuş
Bağrımda lokmalar boşa yorulmuş
Bağrımı yaktıkça aşa aldandım!
                                                     
Artık vakit çok geç sonbahar geldi
Bu sevda bedende bedeni yendi
Yüreğim hazanı ilkbahar bildi
Bir güle baktıkça kışa aldandım!

Zaman bu sevdaya büktü boynunu
Bilmeceye döndü gönül oyunu
Sizlere bıraktım ben bu yorumu
Taşlara vurduğum başa aldandım!
Maziye daldıkça boşa aldandım..!


                                      M.Levent ÖZGEÇ
                                Mısralar da Ağlar kitabından





#22 - Mayıs 02 2008, 12:57:10

                ALACAĞIM  VAR

Yüreğim ezilmişse gönül sohbet neylesin
İçimdeki yıllardan alacağım var benim!
Yıkılan gururuma Rabbim sabır eylesin
Peşimdeki kullardan alacağım var benim!
                                                               
Yıllar yılı başımda bir garip sevda döner
Şimşek olur kor olur şair gönlüme iner
Bu sevda alevlense göz yaşlarımla söner
Başımdaki hallerden alacağım var benim!
                                                                 
Umudum hayal oldu karanlığa dalıyor
Gördüğüm rüyaları korkularım sarıyor
Baharda saçlarıma kar zamansız yağıyor
Saçımdaki tellerden alacağım var benim!
                                                                 
Kalemim deli olsa duruşumla vakarım
Mısramı döktüğüm an taş yüreği yakarım
Ben böyle boşuna mı çıkmaz yola bakarım
Düşümdeki yollardan alacağım var benim..!


                                               M. Levent ÖZGEÇ
                                         Gönül Pınarı Kitabından
#23 - Mayıs 03 2008, 13:43:26


           - - -  GÖNÜL PINARI - - -

Beni bilenler bilir bilmeyen de öğrensin
Sözlerin gönüllere akışında ben varım !
Gönül bazen ağlarsa bazen gülüp eğlensin
Gözlerin gönüllere bakışında ben varım !
             
Gönlüm aşka gelirse dere tepe düz olur
Damarımdaki kanla zemheriler yaz olur
Dökülen mısralarım bir gün dile söz olur
Kor düşerse içine yakışında ben varım!
                             
Menfaatler uğruna karakter dile düşer
Söz senettir derler de sözler hep sele düşer
Beklenilen gelmezse gözlerin yola düşer
Gidilen bu yolların yokuşunda ben varım!
                           
Amansız her sevdada gönülde sitem olur
Maziyi anar isen dilinde diken olur
Her gönül’e sonunda bir hasret eken olur
Taş yüreğe girmişsen çıkışında ben varım
Gönüllere pınarın akışında ben varım...!


                                       M. Levent ÖZGEÇ                                         
                                   ‘ Gönül Pınarı Kitabından’
#24 - Mayıs 05 2008, 15:04:24


          AYIRAMADIM

Bu genç yaşıma ölçü alınmış
Gömleği kefeni ayıramadım !
Her köşe başına pusu salınmış
Tetiği çekeni ayıramadım !

Büstümü dikmişler dert kalesine,
İsyanı dökmüşler yürek sesime,
Ömrüme su veren aşk bahçesine,
Külleri ekeni ayıramadım !

O pembe hayatın renk cümbüşünde
Döküldü gözyaşım her gülüşümde
Türkümü çalarken gönül telimde
Telleri sökeni ayıramadım !

Ortağı olunca derdin kederin
İçimde ki yaram,şimdi çok derin
Ne var ki ben dertlilerden hederim
Derdini dökeni ayıramadım !

Gökyüzü karanlık yıldızlar sönük
Gönül nikahımdır sevdama dönük
Ya Rab! İrfanımdır sırtımdaki yük
Üstüme çökeni ayıramadım..!
 

                           M. Levent ÖZGEÇ
                     'Gönül Pınarı Kitabından' 

#25 - Mayıs 06 2008, 14:48:31

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.