şu sosyal medya hayatımıza girdi gireli en uyuz olduğum şeylerden biri de, bekaret, ateizm, evrim teorisi gibi popülizmin dibine vurmuş konularda fikir ayrılığına düşülen kişilerle sonunu bile bile tartışmak. benim neyi savunacağım, senin neyi savunacağın ortada çünkü. klişe üstüne klişe şeyler. sıkılmadınız mı? ben diyeceğim, insanlar istedikleri zaman, istedikleri kişilerle sevişebilir ve bunun kararını kimse veremez. sen diyeceksin ki hayır efendim kur'an bunu yasaklamış sevişemezsiniz. ancak helali olduğunuz kişi size el sürebilir vs vs. valla ben bıktım şahsen. son kez bu konuda birkaç şey söyleyip uzaklaşmak istiyorum konudan.
önelikle etc, çok yanlış yerlerden giriyosun mevzuuya. olay birilerini zinaya davet etmek ya da yine o birilerinin önüne gelenle sevişmesi değil. kaldı ki kişinin sevişme özgürlüğü, her önüne gelenle yatabileceği anlamına gelmemeli. şunu düşünmeyin ki, bekaretini kaybeden kızlar her sabah uyandığında ''acaba bugün kime versem.. kime.. kimee..'' diye kafa patlatıyor. yok öyle bir şey. nasılsa bozuldu diye her önüne gelenin altına yatmıyor sizin sandığınız gibi. yine güven arıyor, yine sevmek istiyor. seks ise arada kaynayan bir ihtiyaç halini alıyor daha sonra. öyle göklere çıkartılacak kadar olağanüstü bi durum yok. tabu olmaktan çıkıyor sizin anlayacağınız. asıl siz böyle yasakladıkça seksi, insanlar daha bi o yasaklanan şeyin çevresinde toplanıp merak ediyor, gözünde büyütüp kendisine sunulduğunda büyük bir lütufmuş gibi davranıyor, afallıyor.
öyle yani. kafa yormak istemiyorum artık. kim neye inanıyorsa öyle yapsın, bana ne? ister 90 yaşına kadar kimseye vermeyip örümcek ağıyla kaplatsın o bölgeyi, ister gözleri yaldır yaldır budaklı meşe odunu arasın. kendisine kalmış.
bu arada dediğin gibi, yaptığım her şeyden ben sorumluyum.. ''ben''.. sen değil yani. rahat olabilirsin o yüzden.