Alternatifim Cafe

Diğer Fıkralar..

Discussion started on Fıkra

Trafik cezası
Yasli bir amca eseginin üzerinde karayolunda seyretmektedir. Bunu gören trafik polisleri amcaya takilmak isterler ve onu durdururlar.
Polis: Be amca, necin dakman golani? (Golan: Emniyet kemeri)
Amca: Dakmam be iste!
Polis: E bak gördün mü, simdi ceza keseceyik.
Amca: Kes bakalim ne keseceysan da gidecem; acele isim var.
Polis: Peki amca, cezayi sana yazalim yogsam esege?..
Amca: ???
Polis: Yani cezayi sana yazarsak 5 milyon ödeycen, esege yazarsak 3 milyon ödeycen.
Amca: Bana kes o zaman.
Polis:Neden sana keseyoz amca?
Amca:Onun sicili temiz olsun polis yapacaz onu!

#51 - Haziran 05 2006, 20:24:51

FOTOĞRAF
Kadın, hışımla fotoğrafçının kapısından içeri girmiş.
Bas bağırmaya başlamış:
-Bu yaptığınız terbiyesizliktir! Hayatımda böyle bir şey görmedim! Lütfen fotoğrafımı vitrinden indirin!
-Fotoğrafçı gayet sakin:
-Hanımefendi o kadar güzel poz vermişsiniz ki biz de o kadar güzel çekmişiz ki, bu nedenle fotoğrafınızı büyütüp vitrine koyduk! Kadın bu kez iyice feryat etmeye başlamış:
-İyi güzel de fotoğrafımın hemen üstünde bunun gibi altı tanesi bir milyon diye niye yazdınız?
#52 - Haziran 05 2006, 20:26:52

YUMURTA
Utangaç delikanlı bir genç kıza aşık olur. Sürekli onu izler ama bir türlü duygularını söyleyemez. Bir gün artık kesin konuşmaya karar verir. Kızın peşine düşer. Kız büyük dükkanlardan birine girer, alışveriş yapmaya başlar, sepetlerini paketlerle doldurur, bu arada bir pakette yumurta alır. Alışverişini bitirdikten sonra yürüyerek evine gider. Delikanlı da peşinden. Utangaç oğlan, her köşebaşında, "Bir daha ki köşe başında kıza yetişip" konuşmaya karar verir ama her seferinde bir sonraki köşebaşına erteler. Sonunda kız evine gelir, merdivenleri çıkıp içeri girer. Dışarıda kalan delikanlı bir zaman orada durduktan sonra "Artık konuşacağım" deyip evin merdivenlerini tırmanır. Kapıyı çalar. Kapıyı kız açar. Oğlan kızı karşısında görünce yine eli ayağına dolanır, ne söyleyeceğini unutur. Kızsa oğlanın yüzüne bakmaktadır. Sonunda, oğlan elini cebine atar, marketten aldığı tek yumurtayı çıkarıp uzatır kıza...
"Yolda yumurtanızı düşürdünüz. "der" Onu getirdim..."
#53 - Haziran 05 2006, 20:33:47

Sütun
Amerika'da ölen bir kadin icin kilisede cenaze töreni düzenlenmisti. Tören sonunda cenaze görevlileri tabutu tasirken, tabutun ön bölümünü yanlislikla kilisedeki sütunlardan birine carptilar. Bu olaydan sonra tabuttan bir inilti sesi duyuldu. Tabut acildi ve öldügü sanilan kadinin yasadigi anlasildi. Bir süre hastanede tedavi edilen kadin iyilesti ve 10 yil daha yasadi.10 yil sonra öldügünde ise cenaze töreni yine ayni kilisede yapildi. Tören sonrasi görevliler tabutu tasirken, kilisedeki ayni sütunun önüne geldiklerinde, ölen kadinin kocasinin, arkalardan sesi duyuldu;
"Lütfen sütuna dikkat ediniz......."
#54 - Haziran 05 2006, 20:36:20

Kaplumbağalar
Kaplumbağaların çok uzun yaşadıkları bilinir. Kaplumbağalar bir gün piknik yapmaya karar vermişler. Yer olarak dağı seçmişler. Hazırlıklara başlamışlar, 10 yıl geçmiş, 20 yıl geçmiş, 30 yıl geçmiş, hazırlıkları bitirmişler. Yola çıkmışlar, 10 yıl geçmiş, 20 yıl geçmiş, 30 yıl geçmiş, 40 yıl geçmiş, 50 yıl geçmiş, 100 yıl geçmiş, 150 yıl geçmiş dağa varmışlar. Yemekleri hazırlamaya başlamışlar, 10 yıl geçmiş 20 yıl geçmiş, 50 yıl geçmiş hazırlıklar bitmiş, tam yiyecekler, gazoz açacağı yok. Ne yapıcaz ne yapıcaz. Yaşlılardan biri "Gençlerden biri gidip alsın ben dayanamam" demiş.Gençlerden biri seçilmiş. "Ama ben gelmeden yemeyin" demiş. Yola çıkmış, 10 yıl geçmiş, 20 yıl geçmiş, 30 yıl geçmiş, 50 yıl geçmiş 100 yıl geçmiş, 150 yıl geçmiş, 250 yıl geçmiş, artık yaşlı kaplumbağalardan biri "Ben dayanamayacağım yiycem" demiş. Tam ilk lokmayı yerken çalılıklar sallanmış, genç kaplumbağa çıkarak "Biliyodum lan yiyceğinizi, gitmiyorum işte!"

#55 - Haziran 05 2006, 20:38:25

bilen var
mı..



Bir golf kulubünün soyunma odasında bir sürü adam giyiniyormuş. Ortada
duran bir cep telefonu çalmıs. Yakınındaki bir adam hands-free konuşmam
düğmesine basmış ve giyinirken konuşmaya başlamış.
Adam: Alo
Kadın: Merhaba şekerim, kulupte misin?
Adam: Evet.
Kadın: Ay ben burda süpper bir deri ceket gördüm. 1000 dolarcık.
Alabilir miyim?
Adam: Oluur, madem cok sevdin, al tabii.
Kadın: Aslında buradan önce de galeriye uğradım. 2002 modelleri
gelmiş, tam istediğim renkte bir tane buldum.
Adam: Ne kadar?
Kadın: 60 bin dolarcık.
Adam: O parayı vereceksem bütün aksesuarlarını isterim ama...
Kadın:Yaşasınnn! Bir şey daha var. Geçen sene beğendiğimiz ev yine satılık
ve 450 bin dolar istiyorlar.
Adam: Tamam, ama 420 bin dolardan fazla verme sakın.
Kadın: Oldu şekerim. Sonra görüşürüz. Seni seviyorum.
Adam: Ben de seni... Görüşürüz.
Adam telefonu kapatıp afallamış şekilde onu seyreden topluluğa döner ve
sorar:

Bu telefon kimin, bilen var mı?"
#56 - Haziran 06 2006, 14:20:34

NovemberRain

Biraz da Kozmik Fıkra...

Üç adam cennette buluşmuşlar ve içeri girmek için kuyruğa girmişler. Çok yoğun bir iş günüymüş ve sıra onlara geldiğinde Başmelek onlara dönmüş ve şöyle demiş; "Bugün işler çok yoğun ve ben ancak çok kötü ve korkunç ölümlerle ölmüş olanları içeri alacağım, şimdi sırayla anlatın bakalım." İlk adam söze başlamış; "Uzun zamandan beri karımdan kuşkulanıyordum, bir gün eve erkenden gelip onu suçüstü yakalamaya karar verdim. Ben 25. katta oturuyorum, eve daldım, karım yatakta yalnızdı, heryeri aramaya başladım, adamın bir yere saklandığından emindim. Sonunda balkona çıktım ve bir adamın balkon demirlerine tutunarak aşağıya sallandığını gördüm. Düşünün adam 25. kattan aşağıya sarkıyor. Kızgınlıktan delirmiştim, ellerine vurarak düşürmeye çalıştım ama düşmüyordu, içeri gidip bir çekiç aldım ve parmaklarına vurmaya başladım. Fazla dayanamadı ve düştü. Fakat 25 kat düştükten sonra yerdeki yoğun çalıların üzerine düştü ve baktım ki sadece sersemlemiş. Daha fazla duramadım, mutfağa daldım ve buzdolabını kaptığım gibi balkona sürükledim ve aşağıya adamın üzerine fırlattım, o anda öldü. Ama stres ve öfke sonucunda kalp krizi geçirerek balkonda öldüm." Başmelek başını sallayarak; "Gerçekten kötü bir günmüş." dedikten sonra adamı içeri almış. İkinci adam gelmiş ve öyküsüne başlamış; "Garip bir gündü, ben apartmanımın 26. katında oturuyordum ve her sabah balkona çıkıp ekzersiz yaparım. Bu sabah aynı şeyi yaparken birşey oldu, ayağım kaydı galiba çünkü birden balkonun kenarından aşağıya düştüm. Ama şanslıydım hemen altımdaki balkonun demirlerine tutunmayı başarmıştım ama orada fazla kalamazdım. Birden balkonda çok öfkeli bir adam belirdi, beni kurtaracağını düşünürken ellerime vurmaya ve beni itmeye başladı. Ben daha sıkı tutunmaya çalışırken içeriye gitti ve elinde bir çekiçle gelerek ellerime vurmaya başladı. Sonuçta düştüm tabii ama şanslıydım çalıların üzerine düşmüştüm ve hızım kesilmişti ama yarı baygındım. Kurtuldum diye sevinirken birden gökten bir buzdolabının üzerime geldiğini gördüm ve ezildim, Şimdi de buradayım..." Başmelek kafasını kaşımış ve gerçekten korkunç bir ölüm olduğunu söyleyerek ikinci adamı da içeri alımış. Sıra üçüncü adama gelmiş, Başmelek durumu ona da açıklamış ve anlat demiş; Adam ezile büzüle gülümsedikten sonra "Fazla lafa gerek yok, ben çıplak olarak o buzdolabının içindeydim." demiş.
#57 - Haziran 06 2006, 14:22:05

TELEFON FATURASI
 Adamın biri evine gelir ve posta kutusunda telefon faturasını
görür. bir bakar ki 3 milyar kusur lira fatura. beyninden
vurulmuşa döner.
  Hemen ayrıntılı fatura ister. fatura gelir. aranan bütün
numaralar adamın arkadaşlarına ve dostlarına aittir. adam bu nasıl olur
ödeyecez der. o sırada gözü papağanına takılır. bir an tereddüt
eder. "yok canim hayvancağızın günahını alıyorum" der içinden.
ama şüphe de devam etmektedir. ya yapmışsa, yok yok yapmamıştır....
Gece papağanı gözlemeye karar verir. gece papağan kafesinden çıkar ve telefonun başına gidip rehberi acar ve adamın arkadaşlarını tek
tek arayıp saatlerce konuşmaya baslar. adam sinir küpü seklinde papağanı yakalar ve kanatlarından duvara çiviler. Papağan çarmıha gerilmiş bir vaziyette duvarda asili kalmıştır. Adam sinirle papağanı azarlar. "bir hafta burada asili kal da aklin başına gelsin. çek bakalım cezanı..."  adam gider. papağan bir bakar karşı duvarda çarmıha gerilmiş İsa
durmakta. Hemen muhabbet koyar.  - Birader sen ne kadardır buradasın?   - "2000 yıldır buradayım" der İsa.  >  Papağan hayretler içinde kalmıştır.  > -Nereyi aradın böyle, ohaaa!
#58 - Haziran 07 2006, 17:37:03

Köpeğin çanağı
Adamin biri yabanci bir sehirde, bir evin kapisini çalarak su ricada bulunur :
-Pek susadim, buralarda su bulamadim, lütfen bana bir bardak su verir misiniz? Kapiyi açan çocuk, adamin yüzüne bakarak, kisa bir tereddütten sonra :
-Istersen ayran getireyim, der. Adam bu teklifi tesekkürle kabul ettikten az sonra, çocuk bir çanak ayran getirir. Adam ayrani içtikten sonra çocuk :
-Istersen daha getireyim, diye sorar
-Zahmet olur yavrum.
-Hayir, zaten bu ayranin içine fare düstüğü için nasil olsa dökecektik!
Bunun üzerine, adam iğrenerek, elindeki ayran çanağini hiddetle yere atip parçalayinca, çocuk feryadi koparir :
-Anne, kapidaki adam köpeğin çanağini kirdi!
#59 - Haziran 07 2006, 18:17:50

Dusen Ucak

Atlantik seferini yapmakta olan bir yolcu ucagi havada siddetli bir firtinaya yakalanir. Siddetli yagmur, gokgurultusu ve simsekler derken ucak dengesini kaybetmeye baslar. Yolcular feryat etmektedir. Herkes artik ucagin dusmek uzere oldugundan ve son dakikalarini yasadiklarindan emindir. Ucak bir kez daha sarsilirken arka siralardan bir kadin ayaga firlar ve bagirir:
- Artik dayanamayacagim. Burada oturup koltuga bagli sekilde, bir hayvan gibi olmeyi bekleyemem. Oleceksem, bari kadinligimi hissederek oleyim. Aranizda bana kadinligimi son bir kez tattiracak bir erkek var mi?
On siralardan bir el kalkar ve kadin ele dogru yurur. Kadin yaklasirken, adam da ustundeki gomlegini cikarir. Firtinadan gidip gelen isik aralarinda kadin, erkegin kasli, ucgen vucudunu secer. Sonra erkek ayaga kalkar ve kadinin tam onunde durur ve:
- Olmeden once sana kadinligini ben tattirabilirim. Hala istiyor musun ?
Kadin bir erkegin vucuduna, bir gozlerinin icine bakar ve hevesle:
- Evet, istiyorum, diye cevap verir. Bunun uzerine erkek elindeki gomlegi kadina uzatir ve soyle der:
- Pekala, oyleyse sunu utule bakalim!

 :kop
#60 - Haziran 07 2006, 18:19:28

Dalai, Jordan, Hippi, Gates birgun ...
Ucakta bes kisi varmis. Pilot, Michael Jordan, Bill Gates, Dalai Lama ve bir hippi. Oldukca yuksek bir irtifada urarlarken, ucagin motorlari birdenbire bozulmus ve ucak hizla dusmeye baslamis. Pilot buyuk bir telasla yolcularin yanina gelmis.
"Beyler" demis "Size bir iyi bir de kotu haberim var. Kotu haber, biraz sonra yere cakilacagiz. Iyi haber ise, dort tane parasutumuz var ve biri bende!" deyip parasutu ile ucaktan atlamis. Michael Jordan hemen ayaga firlayarak ..
"Beyler" demis "Biliyorsunuz ben dunyanin en buyuk atletiyim ve dunyanin benim gibi insanlara ihtiyaci var" ve bir parasut kapip ugaktan atlamis. Derken, Bill Gates de hemen ayaga firlamis
"Beyler" demis "Biliyorsunuz ben de dunyanin en zeki adamiyim ve dunyanin benim gibi zeki insanlara ihtiyaci var" ve o da parasutlerden birini kapip atlamis. Dalai Lama ve hippi birbirlerine bakmislar. Dalai Lama
"Evlat, ben oldukca verimli ve bereketli bir yasanti gecirdim, gercek aydinligi buldum. Oysa senin onunde uzun ve guzel bir hayat var. Parasutu al ve atla, kendini kurtar"
Hippi gulmus:
"Endiselenme dede, dunyanin en zeki adami az once benim sirt cantamla atladi!"


#61 - Haziran 07 2006, 18:40:12

BABA YÜREĞİ                                       
Çocuğun birisi birgün babasına sorar :   
-Baba ben nasıl dünyaya geldim, diye. Babasıda verecek cevap bulamayınca :   
-Oğlum ben birgün ekmek yiyordum, ekmek kırıntıları yere döküldü sabah kalktım baktım ki sen ordasın. Cevaba inanan çocuk ertesi gün yatarken yatağının altına ekmek kırıntıları koyuyor ve yatıyor ekmek kırıntılarına gelen karıncaları sabah kalktığında gören çocuk yatağın altındaki karıncalara eğilerek :   
-Ben sizi öldürmesini biliyorum ama Baba yüreği işte dayanmıyor.   

#62 - Haziran 07 2006, 18:42:18

BASKÜL                 
Adam akıllı şişman bi adam, bi müddet sözde rejim yapar. Zayıflayıp zayıflamadığını anlamak için bi tartı üzerine çıkınca, elektronik makinada bi yazı belirir : 
"Lütfen teker teker tartılınız" 

  :D
#63 - Haziran 07 2006, 18:43:34

CAN SIKINTISI
Sol gözü takma olan adam otobuse binmisti.Otobus kalabalik hava sicakti.Bir sure sonra sicaktan bunalan, terleyen ve cani sikilan adam, takma gozunu cikardi, havaya atip tutmaya basladi. Durumun biraz sonra farkina varan yaninda oturanlar dehsetle irkildiler : -Ne oluyor yahu!... Adam gayet sakin gozu atip tutmaya devam ederek cevap verdi : -Hic, burada canim sıkıldı da on taraflarda yer var mi diye bakiyordum!...
#64 - Haziran 07 2006, 19:31:42
« Son Düzenleme: Haziran 07 2006, 19:32:41 Gönderen: hayalperest »

kaşıntı
İki arkadaş yolda yürürken, içlerinden birini hareketi diğerinin dikkatini çekmiş.
Adam, başını kaşıyacağı zaman başına giydiği fötr şapkayı başından çıkarmadan üzerinden kaşımak için epeyi çaba harcıyormuş.
Adamın bu hareketi arkadaşının dikkatini çekmiş. Aynı anda meraklanmışta hani. Acaba "başını kaşımak için niye şapkasını çıkartmıyor" diye. 1 Böyle, 2 böyle derken adam sabredememiş ve sormuş. Arkadaşına seslenerek "Arkadaş sen başını kaşırken niye şapkanı çıkarmıyorsun? Halbuki şapkanı çıkartarak başını kaşısan daha rahat kaşırsın" demiş.
Arkadaşı gülümseyerek cevap vermiş.
Sen, popon kaşındığı zaman pantolonunu ve iç çamaşırını çıkartarak mı kaşıyorsun
#65 - Haziran 07 2006, 19:35:47

EŞEK
Adamın biri misafirliğe gitmiş.Aksam olunca haliyle sormuşlar : -Pardon arkadaş, demişler kari-koca.Bizim odada mi yatarsın, bebeğin odasında mi, yoksa bos bir odada mi? Adam duşunmuş : -Kari-koca nine yanında yatılmaz, bebekte uyanır ağlarsa uykusu kaçacak ben bos odada yatarım, demiş. Sabah olunca adam elini yüzünü yıkamış, bir de bakmış çok güzel bir kız adama havlu tutuyor. Adam: -Kızım senin ismin ne?diye sormuş. Kız : -Bebek amcacığım ya sizin isminiz?... Adam : -Eşek kızım essseeek.
#66 - Haziran 07 2006, 19:41:00

> > >Tanrı demiş ki: "Bill senin durumun
> >hakikaten karmaşık. Seni  cennete mi cehenneme mi yollamalı bilemiyorum.
> >>Her eve bilgisayar girmesine yardımcı olarak insanığa katkıda bulundun ama
> >>bir yandan da Windows gibi bir rezaleti de yarattın.
> > >  Ben de senin özel durumuna göre bir şey yapacağım,
> > >cenneti de  cehennemi de ziyaret et,
> > >  hangisine gideceğine karar ver." "Tamam" demiş Bill
> > >Gates,"Önce cehenneme bir bakayım."
> > >  ve inmiş cehenneme. Bir de bakmış berrak sulu bir
> > >kumsalda bir sürü güzel kız top oynuyor eğleniyor, güneş parlıyor hava
> >>süper.
> > >  "Allaah" demiş Bill Gates, "Cehennem böyleyse Cenneti
> > >hakkaten görmek isterim." Ve cennete çıkmış. Bir bakmış, bulutların
> >>üzerinde bir yer, etrafta melekler uçuşuyor, insanlar lir çalıyor, güzelce
> >>bir yer ama Cehennem kadar değil.
> > >  "Tamam" demiş tanrıya Bill Gates, "Ben cehenneme
> > >gitmeye karar verdim."
> > >  İki hafta sonra tanrı cehennemi ziyaret edip Bill Gatesin
> > >nasıl olduğuna bakmaya karar vermiş.
> > >  Gitmiş Bill'in yanına, Bill bir duvara zincirlenmiş, alevler
> > >  içinde karanlık bir mağarada
> > >  ve zebaniler işkence ediyor. - Nasılsın Bill?
> > >- Korkunç! Burası iki hafta önce geldiğim cehennem değil! Kızların
> > >  oynaştığı o güneşli kumsala ne oldu?
> > >  - Tanrı cevap vermiş:
> > >  - O ekran koruyucusuydu...
#67 - Haziran 07 2006, 20:13:57
İmzanız kural dışı.

Uçak kazası

Kurtarma ekibi uçagin düstügü bölgeye geldiginde bir de bakar ki...

Adamin biri sirtini bir agaca dayamis, elinde bir but yiyor. Agacin
yaninda da yedigi butlardan olusan bir kemik yigini...

Yedigi buttan kafasini kaldirip kurtarma ekibini gören kazazede
bagiriyor:

- Sükürler olsun Tanri'ya, kurtuldum.

Kurtarma ekibi tam bir sok içinde kemik yiginina bakiyor. Belli ki adam
arkadaslarini yemis.

Kurtarma ekibinin yüzündeki dehset ifadesini sezen kazazede atiliyor:

- Beni bu yüzden hiç yargilamaya hakkiniz yok. Hayatta kalmak için
yaptim. Yasam içgüdüsü bu!

Kurtarma ekibinin lideri adama dogru ilerliyor, bir yandan da inanilmaz
manzara karsisinda hayretten kafasini iki yana sallamakta, kazazedeye
bakiyor ve...

"Hayatta kalmak için kullandigin yasam içgüdüsüne bir diyecegimiz yok
da... Allah'in belasi herif, bu uçak daha dün düstü!"

#68 - Haziran 07 2006, 20:33:57

KAPTAN PILOT

Kalkıştan 15 dakika sonra 50 kisilik Fokker 50 tipi ucagin
hoparlorlerinden
kaptan pilotun sesi duyulur:-Ucagimiza hosgeldiniz.... Su anda Atlantik
Okyanusunun uzerinde 15.000 feet yukseklikte bulunmaktayiz. Sag
tarafiniza
bakarsaniz ucagimizin bir motorunun
yanmakta oldugunu goreceksiniz....... Sol tarafa bakarsaniz ucagimizin
kanatinin kopmus oldugunu goreceksiniz.......Asagiya bakarsaniz bir
sari bot
icinde uc kisinin size el salladigini goreceksiniz Bu kisiler ben
kaptan
pilotunuz , yardimci pilotum ve ucagin hostesi..... Dinlemekte
oldugunuz ses
bir bant kaydididir
#69 - Haziran 07 2006, 20:34:49

Bir Amerikali, bir Yngiliz ve bir Irakly kahvede
> >>oturmus çay
> >> >>içiyorlar. Amerikaly çayyny bitirince barda?i havaya fyrlatmy?,
> >> >>silahyny çikaryp barda?a ate? edip parcalamy?:
> >> >>
> >> >>
> >> >>- "Bizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz  Amerika'da ayni
> >> >>bardakla iki kere cay icmeyiz" Ingiliz de bunun üzerine cayini
> >> >>bitirip  bardagi havaya firlatmis ve ates ederek bardagi
> >> >>parçalamis: - "Bizim Ingiliz kumsallarinda bardak  yapacak cam
> >>icin
> >> >>o kadar cok kumsal vardir ki, ayni bardakla iki kere
> >>cay  içmeyiz"
> >> >>
> >> >>Bunun üzerine Irakli da çayini
> >> >bitirmis,  bardagi
>havaya  firlatmis,
> >> >>silahini çekip Amerikali  ve  Ingilizi vurup oldürmüs:
> >>-"Bagdat'ta
> >> >>bu Ingiliz ve Amerikalilardan  o kadar cok var ki,  biz
> >>ayni
> >> >>adamlarla oturup iki kere cay icmeyiz..."
#70 - Haziran 07 2006, 21:05:47
"Aşığım sana"cümlesinin sonunda ki 'a' harfi sessizce terk etti seni.. Bunun farkına var sevgili; sen hala " aşığım san" beni...

Doğum Günü   
Yillar sonra cocuk evlenmis, coluk cocuk sahibi olmus.
Birgun, gecenin bir yarisi saat 3:30 civarlari telefonu calmis. Telefondaki ses,annesinin sesiymis.
Cocuk;-Ne var Anne, ne istiyorsun bu saatte, neden beni rahatsiz ediyorsun?Sabah arasan olmaz miydi gibilerinden, annesini azarlayici sozler sarfetmis.
Annesi, biraz buruk, biraz da aglamakli bir ses tonu ile "Bundan 25 yil once de bir gece yarisi 3:30 da sen beni rahatsiz etmistin.DOGUM GUNUN KUTLU OLSUN OGLUM"

 
#71 - Haziran 08 2006, 18:32:40

Ateist bir adam bir gün ormanda geziyor ve
> >>> > etrafindaki güzelliklere
> >>> bakiyormus.
> >>>
> >>> "Evrim ne güzellikler yaratiyor!" diye düsünüp
> >>> > mest oluyormus.
> >>>
> >>> Birden arkasinda kocaman bir ayi belirmis ve
> >>> > onu kovalamaya baslamis.
> >>>
> >>> Adam bütün gücüyle kaçiyormus ama her arkasina
> >>> > bakista ayinin daha
> >>> yaklasmis oldugunu farkediyormus.
> >>>
> >>> Dakikalarca süren bir kaçisin sonunda adamin
> >>> > ayagi yerdeki dala
> >>> takilmis,
> >>> ayi adamin üzerine atlamis, pençesini
> >>> > kaldirmis.
> >>>
> >>> Tam vurmaya hazirlanirken adam "TANRIM!!!" diye
> >>> > bagirmis.
> >>>
> >>> Bir anda zaman durmus, ayi donmus, ormandaki
> >>> > nehir bile akmaz olmus.
> >>>
> >>> Bir anda orman kararmis ve gökyüzünden bir isik
> >>> > süzmesi adamin üzerine
> >>> parlamis.
> >>>
> >>> Çok derinden gelen ilahi bir ses adama:
> >>>
> >>> - "Yillarca bana inanmadin, yaratilisi kozmik
> >>> > bir kazaya bagladin, sana
> >>> bu
> >>> durumda yardim etmemi mi istiyorsun?
> >>>
> >>> Seni sevgili bir kulum mu saymaliyim?" demis.
> >>>
> >>> Adam utanç içinde:
> >>>
> >>> - "Biliyorum bunca yildan sonra dindar biri
> >>> > olmayi istemem haksizlik,
> >>> ama
> >>> belki AYIYI dindar yapabilirsiniz." demis. Ses:
> >>>
> >>> - "Peki." diye karsilik vermis ve isik
> >>> > kaybolmus. Nehir tekrar akmaya
> >>> baslamis. Hersey eski haline dönmüs.
> >>> > >>>
> >>>
> >>> Ayi pençesini indirmis, iki pençesini de göge
> >>> > dogru çevirmis, ve
> >>> konusmaya
> >>> baslamis:
> >>>
> >>> - "Allahim senin rizan icin oruc tuttum, senin rizkinla
orucumu
> >>>açiyorum,
> >>> > hamdolsun verdigin nimetlere."))))
#72 - Haziran 08 2006, 18:37:58

erzurum fıkraları

Karga Karga
 

Teyo Pehlüvana takılmak için yol mu yok?
- Teyo bahasan bu Gargalar niye bele gara?
Teyo Pehlivan'ın cevabı cebinde:
- Güneşe yakın uçduhlari üçün.

 

 
Vışşşş Sen Ne
Trafik lambaları şehre yeni konulmuş.Trafik polisi kırmızı ışıkta geçen teyzeyi durdurur:
-Teyze teyze dur nereye gidiyorsun?
Vışşşş devamsız, sene ne? Eltimgile gidirem, erimin de heberi var!

 
 
 
 
 
Farzet ki
Erzurum’da birisi tanıdık bir köylü dostuna misafirliğe gider. Ev
sahibi izzet ikramda bulunur. Yemekten sonra misafirin önüne bir kalbur yer
elması getirir. Bu kadar çok ikramdan mahcup olan misafir :
- Ağa ne zehmet ettin, bunlara ne lüzum vardi, deyince, köylü:
- Ne zehmeti efendi farzet ki müsürlüge töhmüşem öküzler yiyir !

 
 
Hurda Nene
Çeşitli hastalıklar, kazalar geçirmiş, bir gözünü kaybetmiş, romatizmadan beli bükülmüş, parmakları çarpılmış olduğundan mahalleli bu yetmişlik ihtiyara Hurda Nene adını takmıştı. Rahmetli o haliyle bile herkesle şakalamayı, espri yapmayı severdi.

Hastalanmış ,hastaneye kaldırılmıştı. Sabahleyini, nabzını ve ateşini kontrol eden doktor der ki:
- Teyze maşallah çok iyisin. Nabız normal, ateş de yok. Vücut sıcaklığın 37 derece.
- Tohtor beğ oğlum, der Nene, bir türli ıssınamirem. Soyuhdan donirem. sen o otuz yedi dereceyi kırka elliye çıkart. Ücreti mühüm değil.
#73 - Haziran 08 2006, 18:43:21

AMERİKA ÜRETİMLİ MALLARI PAZARLAMAYALIM ALMAYALIM .İŞSİZLİĞE ÇÖZÜM .YÜKSEK MAAŞ ALMAYA TEK ÇÖZÜM MADE İN TÜRKEY ÜRÜNLERİ KULLANMAK .BAŞKA YOLU YOK .BU FIKRADA EŞANTİYON:)
Teskere zamanı yaklaşmıştır. Aynı tertip askerlerden bazıları oturup bir karar alırlar. Bir daha saf asker Mehmet'e ayak işleri yaptırmayacaklardır. Kararı Mehmet'e açıklarlar. Bu habere çok sevinen Mehmet yine de doğrulatmak için tek tek sorar:

- "Sen Ali, ayakkabılarını bana boyattırmayacaksın değil mi?"

- "Evet."

- "Sen Osman, benim sigaralarımdan otlanmayacaksın değil mi?"

- "Otlanmayacağım."

- "Sen Hasan, çoraplarını bana yıkattırmayacaksın değil mi?"

- "Yıkattırmayacağım."

Herkesten gerekli yanıtı alan Mehmet:

- "İyi, ben de bundan sonra karavanaların içine işemiyeceğim.."
#74 - Haziran 08 2006, 18:58:32

suvi

Karne
 
 

 Baba, ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah allah, dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir:
-"Getir bakayım şu karneyi!"
-"Al baba..."
Adam karneye bir bakar ki, beden eğitimi ve resim dışındaki tüm dersler zayıf.
-"Bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gönderdik, gitar kursu, müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali, rezil şey!"
-"Baba... O benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum..."
 
 
#75 - Haziran 08 2006, 19:23:18

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.