Alternatifim Cafe

Türk Musikisi İşaretleri (Aralıklar)

Discussion started on Türk Sanat Müziği


Bir ses denildiğinde, iki nota arasındaki ses anlaşılır. Örnek olarak (DO- RE) no talarının aralığını gösterelim. DO - RE notaları daima değişmeyen bir ses farkı ile icra edilir. Ancak bu iki nota arasındaki ses aralığını bazen diyez veya bemollerin yardımıyla azaltıp-çoğaltmak gerekebilir.
 
Batı müziğinde bir tam sesin ikiye bölünebilme özelliği vardır. Bunun için diyez ve bemoller tek şekil olarak yazılırlar. 
Türk Müziğinde kullanılan diyez ve bemoller ise birden fazladır. Şöyle ki: Bir tam ses dokuz eşit parçaya bölünür. Her bir parça KOMA adını alır. Türk Müziğinde komalarm 1-3-4-5 vs. gibi adetleri kullanılır.
 
Türk Müziğinde kullanılan diyez ve bemoller, aşağıdaki tabloda da görüleceği üzere, aldıkları. koma sayısına göre isimlendirilirler. Bakiyye diyezi, koma bemolü v.s. gibi...





Türk Mûsıkîsinde kullanılan bu aralıklar, özel isimleıiyle anıld.ıkları gibi, kolaylık sağlaması açısından harflerle de gösterilirler.
 
Bu koma seslerirıin kullanılması ile Türk Mûsıkîsinin karakteristik ses yapısı ortaya çıkar. Bu aralıkların kullanıldığı dörtü -beşli dizilerin birleşmesiyle makamlar i.çi.n gerekLi olan dizi - gam meydana gelir.
Koma seslerin yer aldığı diziler, orijinalite sağladığından Türk Mûsıkîsi özeldir. Batının ses sistemi, seslerin üst üste aynı anda kullanılması ile elde edilen çok seslilik üzerinedir.
 
Türk Mûsıkîsinde ise, aynı anda seslerin üst üste konularak icra edilmesi pek çok mahzur gösterdiğinden çok sesliliğe aykırıdır. Geleneksel Türk makamlarmın seslerinin verilebilmesi , koma seslerinin yerinde ve miktarında kullanılmasına bağlıdır. Çok sesli yapmak istenilirse, pek çok makamdan, usûlden ve ezgiden vazgeçmek gerekecektir. Bu da çok kısır bir makam, usûl ve uslûp demektir.
 
Türk Mûsıkîsi orijinal bir müzik türüdür. Otantik olduğu ölçüde dünya müzikleri arasındaki yerini muhafaza edecektir. Bunun için öze dönük, makam sistemi uygulanmalıdır. Ses sistemi konusundaki bazı eksikler giderildiğinde Türk Mûsıkîsi daha iyi bir icra tarzına kavuşacaktır.
 
Türk Mûsıkîsi eserlerini incelediğimiz zaman bazı seslerin özellik içerdiğini. fark ederiz.Ezgilerin yazıldığı makamların donanımlarındaki işaretler, ikili dizinin seslendirilmesinde dikkat edilmesi gereken en önemli unsurdur. Bu işaretlerin neler olduğunu ilerideki açıklamalarda göreceğiz. Bu sesleri öğrendikten sonra, yazımızın tekrar okunması halinde neler anlatmak istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır.
 
Örnek vermek gerekirse, bakiyye bemolünün bazı perdelerdeki kullanımı sırasında değişik icra edildiğini farkederiz. Bu seslerin neden aslı olan 4 koma yerine, eksik - fazla icra edildiğini anlayabilmek için ilgili makamı iyi tahlil etmemiz gerekir.
Bu seslerin içeriğinde Türk insanının duyguları yatar. Makamların ilgili dizileri seslendirilirken, parlak veya ***-içli ezgiler ifade edilir. Duygular, özellikle inici nağmeler de daha fazla belirgin olur. Bu da bazı perdelerde bir-iki koma eksik icraya neden olur.
Arel-Ezgi bilgilerini incelediğimizde (ki diğer nazariyatçıların da ses sistemi ile ilgili bilgilerini gözönünde tutmak qerekir bazı seslerin varlığı belirtilir, ancak anlatılmaz.Günümüzde varlığı bilinen, ezgi içerisinde kullanılan seslerin açı.klaması yapıla bilmektedir. Ne var ki şekil olarak izah edilememekte, isimlendirilememektedir.Sıhhatli ölçümler neticesiııde bu sesler de ifade edilecektir.Si (segâh) perdesi en problemli sestir. Yukarıda anlatıldığı üzere işaretinin aksine 2 veya 3 koma gibi değişken değerlerde pes sesler verilerek icra edilir. İşareti ise 1 komalık bemoldür.Göruldüğü gibi Si perdesinde karşımıza 3 değişik değerle ifade edilen segâh sesi çıkmaktadır.İşte Türk insanının duygusunu ifade eden en çarpıcı örnek badur. Bu örnekten anladığımız; ezginin gelişine göre Segâh perdesinin gerektiği kadar pes basılacağıdır.
 
Şu halde güfte, melodi, usûl gibi kavramlar da dikkate alınarak ezginin geliş nağmelerine göre o perde yeterli. oranda pes basılacaktır. Bundan da anlaşılan, her eserin icrası sırasında bu perdeye dikkat edilmesi gereğidir.
#1 - Ocak 12 2007, 12:36:06
Gözlerimizden deniz akıyor kapkara... (21 mayıs 1864)

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.