Alternatifim Cafe

Kitaplarda Hoşunuza Giden Yerler

Discussion started on Kitap

Dionysus.

Edward fısıldadı, "Reneesme."
Demek Bella yanılmıştı.Onun düşündüğü gibi bir oğlan değildi.Çok da şaşırmadım, zaten ne hakkında yanılmamıştı ki?
Kanlanmış gözlerinden gözlerimi ayıramadım ama ellerinin hafifçe kalktığını hissettim."Bana.." dedi kırık bir fısıltıyla."Onu bana ver."
Sanırım, istediği ne kadar aptalca olursa olsun Edward ona asla hayır demeyecekti, bunu biliyordum.Ama onu şimdide dinleyeceği aklıma gelmemişti.O yüzden onu durdurmak için düşünmedim bile.
Koluma sıcak birşey dokundu.Bunun hemen benim dikkatimi çekmesi gerekiyordu.Hiçbirşey bana sıcak gelmezdi ki.Ama gözlerimi Bella'nın gözlerinden ayırmadım.Gözlerini kırpıp açtı, sonunda görebiliyor gibiydi.Titrek bir inleme gibi çıkan sesiyle bir melodi mırıldanır gibi konuştu.
"Renes..me.Çok...güzel."
Ve sonra acı içinde nefesini tuttu.

Son kez atan kalbi bir an sessizliğe gömüldü.
Hemen ellerimle kalbine masaj yapıp, ritmi tutabilmek için içimden saymaya başladım. Bir.İki.Üç.Dört.


--

Sanki onu öpüyor gibiydi.Dudaklarını hafifçe boynuna, bileklerine ve kolundaki kıvrıma dokunduruyordu.Ama ben dişleri defalarca onu ısırırken çıkan ıslak yırtılmayı duyabiliyordum, sıvıyı vücudunda olabildiğince çok noktaya yaymaya çalışıyordu.Donuk dilinin kanayan kesikleri süpürdüğünü görebiliyordum ama bu görüntü beni öfkelendirmeden ya da midemi bulandırmadan, ne yaptığını anlamıştım.Dilinin dokunduğu yerdeki kesikler kapanıyordu.Böylece zehri ve kanı içeride tutuyordu.

2. Kısım, Jacob.
18. bölüm; Bunu Anlatacak Söz Yok.
Şafak Vakti.
#26 - Nisan 18 2009, 13:17:34

pHen fiqan die bir kiTabın her böLümeüne bayıLmıShdım ve kiTabı tekRar tekrar oquMaqk isDi0orum aMa 0oqKuyamı0orum o yüzxden özeTien baqı0orum çünkü kiTap arKadasımDAaaaa :'(
#27 - Nisan 18 2009, 14:19:33

hamuş’ derdi Mevlana kendine.Yani suskun.Düşündün mü hiç bir şairin ,hem de namı dünyayı sarmış bir şairin,yani işi gücü,varlığı,kimliği ve hatta soluduğu hava bile kelimelerden müteşekkil olan ve elli binden fazla muhteşem dizeye imza atmış bir insanın,nasıl olup da kendine SUSKUN adını verdiğini…?’’

ELİF ŞAFAK - AŞK
#28 - Nisan 20 2009, 09:51:32
Savrulurken raconun kırmızı pelerini o zarif öfkeye,
Zaman ki sana hasta oldu, incelikli haytasın,
Nüksederken raksını,mahallenin maşallahı, eyvallahı,
Güzellik be oğlum
Şimdilik, ölümüne kadar hayattasın.

Hevai

Akıl vermeyi sevmem,ama bu kez kendi deneyimleriyle öğrenmiş bir adam olarak,gönül rahatlığıyla şunu söyleyebilirim. Bize gereken gerçektir,büyüden,rüyadan arınmış bir gerçek.İçinize işleyen bakışlara kanmayın,hiçbir bakış masum değildir. Buna çocuklarınki de dahil.Tatlı söze inanmayın yalansız söz olmaz. Şarkılara,şiirlere,romanlara,oyunlara,filmelere kulak asmayın;onlar olanları değil olması gerekenleri söyler.

Ahmet Ümit-Kukla
#29 - Haziran 12 2009, 19:26:19
« Son Düzenleme: Haziran 12 2009, 19:33:27 Gönderen: Düş Macunu »

- Tanrıya, bize, acılar kadar sevinçleri, kötülükler kadar iyilikleri de aynı güçte hatırlatacak bir hafıza bahşetmesi, bizi kendi hafızamızdan ve ilişkimizden koruması için yakarmaktan başka elimizden ne gelir?

- Kendimiz olduğumuz anları unutmak, kendimizi başkası sandığımız anları hatırlamak isteriz.
Ama atlarımız ne yazık ki umduğumuz kadar uysal değildir, beklenmedik anlarda şahlanarak, kişneyerek, istemediğimiz yollara saparak, birbirlerinin yerine geçerek bizi, duvarları bizim benliğimizden örülmüş büyük hapishanenin içinde döndürür dururlar.
O hapishanenin dışına çıkamazlar.
Kendi gerçek kimliğini anlatan kimseye, belki de o yüzden, rastlamadım bugüne dek.



Ahmet Altan - İçimizde Bir Yer
#30 - Haziran 13 2009, 11:56:03
« Son Düzenleme: Eylül 24 2009, 18:58:02 Gönderen: 'Jezebel »
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


.....sonraki bir yıl beni izliyormuşsun gb davrandm.. :ask  ..nişanlıya mektuplar victor hugo
#31 - Haziran 30 2009, 20:56:43
elvedayla süslenmş bir yarnn dünündym..
kmblr belki doğmamş meleklr rolündeym...
keşkelerle dolu sonbaharn demindeym...
bilinmz yollarn özlemnde tam önndeym....

Leylâ İçin Şiir'den

...

Leylâ’yı ilk kez ne zaman gördüğümü bile anımsamıyorum. Âşık olmadan önce yüzlerce kez görmüş olmam gerekir. İlkokula başladığım yıl taşınmıştık o eve, onlarsa çok eskiden beri orada oturuyorlardı. Ama besbelli dikkatimi çekmemiş. Dikkatimi çeker çekmez de âşık olmuşum herhalde. Yani, onu görür görmez sevmedim, sever sevmez gördüm belki. Aşkım o kadar uzun sürdü ki –sürüyor ki- başlama ânını yakalamak hem olasız, hem de gereksiz. Doruk anlarını yakalıyor belleğim. Sürekli o doruk anlarında dolanıp duruyor.
YOL AĞIZLARINDA
DAĞLARA TIRMANIRKEN
Leylâ’yı özlüyorum, Leylâ’yı istiyorum.
...



Pınar Kür - Akışı Olmayan Sular
#32 - Temmuz 03 2009, 19:57:54

Yaslı gittik şen geldik
Yedi tepeden geldik
Aç koynunu bezirgan
Bonjur demeden geldik



Tutunamayanlar'dan
#33 - Temmuz 03 2009, 22:46:40

Hevai

Güzele herkes güzel demekle 
Çirkinlik olur
İyiye herkes iyi demekle
Kötülük olur
..............
...........
.............
...............
................
Bilge kişi sükunetle yönetir
Telefuz etmeden öğretir
Varlıklara karşı kayıtsız değildir ancak
Onları benimsemeden herbirini doyurur
Kibirlenmeden görevini yerine getirir.
Kendisine bağlanmadan eserini tamamlar
Ona bağlı kalmadığı için de
Ayakta kalır.


Lao Tzu-Öğretiler (Sevdiğim filozoflardandır)
#34 - Temmuz 03 2009, 22:54:00
« Son Düzenleme: Temmuz 03 2009, 22:54:37 Gönderen: _Vaveyla_ »

şu hortumlu dünyada fil yalnız bir hayvandır adlı kitapta
hiç ölmeyecekmiş gibi yaşarlar hiç yaşamamış gibi de ölürler diye bir satır vardı çok hoşuma gitmişti
#35 - Temmuz 07 2009, 13:20:23
kalbinin kırıldığını görmeye dayanamam derdin hep..merak ediyorum kırarken gözlerini mi kapattın...???

söylemene hiç gerek yok anlıyorum gözlerinden ben bildiğim benim dediğim kalbini eller çalmış..!!!

Zeitgeist

  Hala sorumdan kaçıyorsunuz Josef. Kendi yaşamınızı tam anlamıyla yaşadınız mı? Yoksa yaşam mı sizi yaşadı? Siz mi seçtiniz? Yoksa, o mu sizi seçti? Sevdiniz mi? Yoksa pişman mı oldunuz? Yaşamınızı tamamlayıp tamamlayamadığınızı sorarken anlatmak istediğim buydu. Yoksa boşa mı harcadınız? Babanızı ailenin başına  gelen bir felaket yüzünden çaresiz bir halde dua ederken gördüğünüz rüyayı hatırlayın. Siz de onun gibi değil misiniz? Siz de çaresiz bir halde, asla yaşayamadığınız bir hayatın yasını tutmuyor musunuz?

Nietzsche Ağladığında.
#36 - Temmuz 10 2009, 19:53:10
« Son Düzenleme: Temmuz 11 2009, 14:40:04 Gönderen: Gebere Jackson »

''Zaten bu işçilerin ve kadınların çoğunun dürüst ve başkalarının mallarına saygılı olmaları normaldir. Bu duygular, çocukluklarından beri onların kafalarına, ana ve babaları tarafından kıçlarına yeterince vurula vurula yerleştirilmiştir. Öyle olunca da, erdem içlerine kıçlarından girmiştir.''

Anatole France - Tanrılar Susamışlardı
#37 - Temmuz 10 2009, 21:45:26
Suskun bir tutkuyum ben.
Evde ocaksızım, savaşta kılıçsız.
Ve de hastayım kendi gücümden.

sessiz yalnızlık

Yaşam öylesine güç bir çaba ki çocuk. Her gün yeni başlayan bir savaş;
mutluluk anları ise kısacık ayraçlar, sonradan bedelleri acıyla fazlasıyla ödenen.


Doğmamış çocuğa mektup / Orıanna Fallacı
#38 - Temmuz 17 2009, 14:59:20

sessiz yalnızlık

" Bir insana aşık olmak onu kalabalığın içinden çekip çıkarmak, çokluğun içinde tek kılmak ve sonra aynı hızla o teklik içindeki çokluğu keşfetmek ise eğer, öncelikle yüzler arasında bir tek yüze aşık oluruz; sonra da aynı yüzün içindeki pek çok yüzü keşfetmeye başlarız ürpertiyle. Keşfettiğimiz her yeni yüzle, ilk gördüğümüz yüzden biraz daha uzaklaşırız. Sevdiğimiz kişinin yüzünün çoğulluğu, belirsizliği, silinebilirliği içten içe huzursuz eder bizi. Bu yüzden olsa gerek, onlar derin uykudayken uzun uzun seyrederiz sevdiklerimizin yüzlerini. Ruhlarının yedi kat derinliğine açılan kapıların orada bir yerde saklı olduğunu içten içe sezinlediğimiz için... Gün boyu bizden sakladıkları yüzlerini görmek, gördüklerimizin sırrına erebilmek için.. "

Elif Şafak || Med-cezir
#39 - Temmuz 17 2009, 15:20:59

Hevai

"........Dibinde bir ejderhanın yaşadığı bilinen bir kuyuya inecek bir kahraman bulmak, muhakkak ki, dibinde ne olduğu hiç bilinmeyen bir kuyuya inmek cesaretini gösterecek bir insan bulmaktan daha kolaydır."

Sabahattin Ali-Kürk Mantolu Madonna
#40 - Temmuz 17 2009, 18:03:56

düş #

Ne düşündüğünü bilmiyorum.. Ama nereye gidersen git seninle geleceğimi bil.. Bazı karşılaşmalar kaderden başka bir şey değildir ve söyle bana bunu kim değiştirebilir?

Başucumda Müzik / Kürşat Başar
#41 - Temmuz 30 2009, 19:56:21

Kendini boşuna harcamış olur insan, dilediğine ulaşıp da sevinç duymazsa. Yıktığın hayat kendininki olsun daha iyi, yıkmakla kazandığın yapmacık bir mutluluksa.

Macbeth
#42 - Ağustos 02 2009, 20:09:37
Hoşumuza giden bir bedenin içine
Hayalimizdeki insanı yerleştirir,
Adına da aşk deriz bu saçmalığın.

*Sesim tükendiğinde senin sesine ihtiyacım var.
*Kimse umudunu kaybetmiş birinin sonunun nereye varacağını bilemez...
*Hayat bir tekrardır. Hangi hakla bunun dışında tutulmayı bekliyorsunuz ki?


Ve daha bir çok tadı yerinde cümle.. =) Ayna içinde ayna-Bir labirent
#43 - Ağustos 07 2009, 23:08:55
Hoşumuza giden bir bedenin içine
Hayalimizdeki insanı yerleştirir,
Adına da aşk deriz bu saçmalığın.

"Peki albayım, vazgeçtim: Önce hiçbir şey yoktu. Bütün evren, kelimesiz bir tekdüzelikten ibaretti. Fakat o sırada kelime icat edilmediği için, bu bölümü anlatamıyoruz. Tanrı, bir süre sonra, tekdüzelikten sıkıldığı için durgunluğu yarattı. Sonra durgun yaratıldı. Bu sıfat tek başına var olmadığı için, durgun denizler ve durgun havalar ve durgun karalar ortaya çıktı. (Sadece bir dilbilgisi zorunluluğu yüzünden.) Durgunluk bulut getirmediği için denizler her zaman mavi ve durgunluk havayı karıştırmadığı için dalgasızdı. Hareket olmadığı için büyüme yoktu. Ne yükselme vardı ne genişleme. Kimse kimseyi geçmiyordu. Yarışma icat edilmemişti. Ve Tanrı, Hüsamettin Tambay'ın ilk atasını, insanı yarattı."

Oğuz Atay - Tehlikeli Oyunlar
#44 - Ağustos 08 2009, 00:16:05
Suskun bir tutkuyum ben.
Evde ocaksızım, savaşta kılıçsız.
Ve de hastayım kendi gücümden.

düş #

"Bir özgürlüğe mâl olmuş hayat, hayat değildir; bir hayata mâl olmuş özgürlük de özgürlük değildir."

Mavi Ev / Kahraman Tazeoğlu
#45 - Ağustos 15 2009, 10:46:00

Aşkın gerçeğinden vazgeçtik tıpkı basımlarına da razıyız..
               
      Aslı Erdoğan / Bir delinin güncesi               
#46 - Ağustos 21 2009, 12:43:07

On the day that you were born
The angels got together
They decided to create a dream come true
So they sprinkled moon dust in your hair
And put a starlight in your eyes so blue

düş #

" Göreviniz bittiğinde görüyorsunuz ki ölmemişsiniz, ölümü cebinizden çıkarmaya başlıyorsunuz. "

" Bittiğinizi ne zaman hissedersiniz? " Bir an bitmişsinizdir. Hemen aklınıza şu soru gelir, " Bir adım daha atabilir miyim? " Hemen ardından atabileceğinizi fark edeceksiniz.

Kan Uykusu / Serdar AKİNAN
#47 - Ağustos 29 2009, 14:38:38

Sen sevgiline ne verebilirsin sanki? Kalbini mi? Pekala, ikincisi ne? Gene mi o? Üçüncü ve dördüncüye de mi o?... Atma be adaşım, kaç tane kalbin var senin?... Hem biliyor musun, bu aptalca bir laftır: kalbin olduğu yerde duruyor ve sen onu filana veya falana veriyorsun...   sabahattin Ali-değirmen
#48 - Ağustos 29 2009, 14:46:07
« Son Düzenleme: Ağustos 29 2009, 14:46:35 Gönderen: emRivaki »

Davranışlarında genellikle hep böyle geç kalırdın. Karımdan ayrılıp sana sığındığım zaman da, "Geceleri eve geç geliyorsun," gibi, yıllarca önce söylenmiş olması gereken sözlerle beni tedirgin ederdin. Oysa babacığım ben evlenmiştim, ayrılmıştım, çocuğum bile vardı; yani bir bakıma senin durumundaydım. Sen de yıllarca önce bazı işlerini bahane ederek büyük şehire gidip bizi günlerce yalnız bırakmaz mıydın? Ben de işte öyle olmuştum babacığım: 'İstediğim gibi yaşamak' diyebileceğimiz bir işim çıktığı için evden, kendi evimden ayrılmıştım.

Oğuz Atay - Korkuyu Beklerken
#49 - Ağustos 29 2009, 16:54:02
Suskun bir tutkuyum ben.
Evde ocaksızım, savaşta kılıçsız.
Ve de hastayım kendi gücümden.

kuzeen

" Aklın kimyası ile aşkın kimyası başkadır.Akıl temkinlidir.Korka korka atar adımlarını.' Aman sakın kendini! ' diye tembihler.Halbuki aşk öyle mi? Onun tek dediği: ' Bırak kendini,ko gitsin! '
Akıl kolay kolay yıkılmaz.Aşk ise kendini yıpratır,harap düşer.Halbuki hazineler ve defineler yıkıntılar arasında olur.Ne varsa harap bir kalpte var! "
Elif Şafak - Aşk
#50 - Eylül 03 2009, 12:43:23

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.