"yalnızlık paylaşılmaz,paylaşılırsa yalnızlık olmaz" demiş ne de güzel sölemiş :okey
mum alevi ile oynayan kedinin öyküsü
bir mum yanıyordu bir evin bir odasında.
o evde bir kedi vardı.
geceler indiğinde kendi havasında
mum yanar, kedi de oynardı.
mumun yandığı gecelerden birinde
kedi oyunlarına daldı.
oyun arayan gözlerinde
mumun alevi yandı,
baktı,
mumun titrek alevinde
oyuna çağıran bir hava vardı.
oyunlarını büyüten kedi büyüdü
kendi türünde çocukcasına,
döndü dolaştı, yavaş yavaş yürüdü
geldi mumun yanına, oyuncakcasına.
bir baktı, bir daha, bir daha baktı
mumun alevinin dalgalanmasına
uzandı bir el attı.
bıyıklarını yaktırmadan anlamayacaktı...
ilk kez gördüğü mumun yakmasına
inanmayacaktı...
Kelime oyunlarına ve kıvrak zekasına hayranımdır ..
Her söylediği güzel,her söylediği anlamlı imiş ..
İki tür nokta var
Biri önüne ve ardına bakar,
Biri ardına bakmaz,
Ardını noktalar.
Çalıyor o gözlerinden o uzun saçsız boyacı;
Gül-bombalı, atsız-arabasız, sakalsız boyacı.
Dudaklarında bir ıslık var, yakasında bir çiçek,
Solan renkleri boyamakta o boyasız boyacı.
Ölebilirim bu genç yaşımda,
En güzel şiirlerimi söylemeden götürebilirim.
Şimdi kavak yelleri esiyorken başımda,
Sevgilim,
Seni bir akşam-üstü düşündürebilirim.
*
Ölene kadar beni bekleyecekmiş
Sersem
Ben seni beklerken ölmem ki
Beklersem
*
Sen bana bakma, ben senin baktığın yönde olurum..
*
Yanılmıyorsam, saygılarla yalnızdım..
Saygılar duymasaydım, yanılmazdım..
Yaslanacak anılarım olsaydı,
Söyleye söyleye, böyle saklamazdım.
*
"Benden sonra mutluluk" dedi ve gitti..
*
...
Bir ışık yanmıyordu, yandı, söndü.
Elleri gözlerine baktı, gözleri ellerine aktı.
Gözleri ellerini gördü, elleri kördü.
Sönen ışık yandı, yanan ışık söndü.
Dün yağmur yağacaktı, gün döndü.
Yarın yağdı, bugün dindi.
Ağlayacaktı, kim anlayacaktı?
*
Hepsinin gelmesini bekleme
Bir kişi gelmeyecek
Sen alışmayasın diye
Korkmayasın diye
Düşünesin diye
Kendine yetmen için
Herkesin kendinden kaçacağı yerlerde
Sen kaçmayasın diye
Gelenler gitmeyecekmiş gibi
Doğumlarda ölümlerde
Duyasın diye
Bildiğini bildirmek için
Bilmeme’yi öğrenmelisin
Tam kalasın diye
Hepsinin gelmesini bekleme
Sen var olasın diye
Bir kişi gelmeyecek
Sen, bir olasın diye
*
"Gelmesen önemli degil, gelsen önemli olurdu
Gelmemen benim büyük yalnızlığımı doldurdu."
*
Benim söylemek için çırpındığım geceler de, siz yoktunuz.
*
birisi biri için,
bilerek, bilmeyerek,
her biçimden bir anlam,
her anlamdan bir biçim
beklemiştir giderek,
bekledi, bekleyecek,
birisi biri için.
o belki de gelecek,
belki de gelmeyecek.
birisi biri için
gelecek,gelmeyecek,
sürecek için-için,
ama hiç gitmeyecek,
hep başlayıp yeniden
ve de hiç bitmeyecek.
*
Dün sabaha karsı kendimle konuştum
Ben hep kendime çıkan bir yokuştum
Yokusun basında bir düşman vardı
Onu vurmaya gittim kendimle vuruştum
*
"bir anlam gelse,
ne varsa alsa
gitse......"
*
"senin için,
o mu, diye sordular
o değil, dedim onlara
anladılar."
*
biri gelir sorarsa
sana beni sorarsa
gitti der misin
gittiğimi söyler misin
gidiyorum ben sana
benimle gider misin.
*
Güler, gülümser bir şakacı,
Güldürür,düşündürür,
Arada bir durur, gözleri dalar,
Neler söyler, neler susar..
Yoksa, çok acı bir şakayı
Şakadan da olsa,
Çok yalın bir karanlığa mı saklar..
Oynadığı oyunsa,
Yaşamda oynadığı,
Oyununu mu yaşar..
Oyunda yaşadığı,
Yaşamını mı oynar..
Yaşarcasına, oynarcasına.
Öyküler anlatır olmuşcasına,
Sonunu mutlu bağlar,
Gider evinde ağlar.
*
Gülüş bir yanaşımdır bir öbür kişiye;
Birden iki kişiyi döndürür bir kişiye..
Anılarından kale yapıp sığınsa bile,
Yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye.
*
Son istegin nedir?
Sorusu,
Çok, çok kolaydir,
Ilk istegin nedir?
Sorusundan.
Çünkü,
O soruyu
Kimse kimseye soramadi,
Korkusundan.
*
Yalnızlık, yaşamda bir an,
Hep yeniden başlayan...
Dışından anlaşılmaz.
Ya da kocaman bir yalan,
Kovdukça kovalayan...
Paylaşılmaz.
Bir düşün'de beni sana ayıran
Yalnızlık
Paylaşılsa yalnızlık olmaz.
*
Kendi bahçesinde dal olmayanın biri. Girmiş bahçeme ağaçlık taslıyor...
*
Kim o, deme boşuna...
Benim, ben.
Öyle bir ben ki gelen kapına;
Baştan başa sen.
*
Uyku adı altında beni yoklamaz ölüm,
Neleri yaşadımsa uyanıklıkta gördüm.
Uyurken geçenlerin sormadım adlarını,
Kaçı kaça böldümse yaşanırlıkta böldüm..
Uyku adı altında beni yoklarsa ölüm.
Ki ben tüm uykuları hep uyanıkken gördüm..
Neden mi ben kendimin sorardım adlarını?
Anlasınlar diyedir, ben nasıl, nerde öldüm.
*
seni düşlerime aldım,
uykusuz kaldım.
seni uykularıma aldım,
düşsüz kaldım.
başıma aldım, sensiz;
gönlüme aldım, başsız,
sensiz, yollarda pulsuz,
pullarda mektupsuz kaldım.
sana adlar aradım.
ardında adsız kaldım.
*
Sen bana
Sen desen de, demesen de olur.
Ama ben sana diyeceğim.
Düşün dur.
*
Her gece birinin olmadığı gecedir.
Gecelerinizi karıştıracak gitgide
Olmayanlarınızın çoğalması.
Benim olmadığımı duyduğunuz bir gece
Korkacaksınız.
*
Biri vardı, o ilk ağlamayı bulup
Herkesi güldüren.
Sonra da bunu unutup
Ağlarcasına gülen.
*
"Etrafımda kimse olmadığından değil yalnızlığım;
yalnız olduğumu söyleyebileceğim kimse olmadığı için yalnızım ben..."
*
...
Ne zaman bir her şeyi ölse birinin,
Kendini ölümlerle yaşar kalır o.
Ne zaman bir kendisi ölse birinin,
Ölümlerde kendini yaşar kalır o.
*
Sen bakmasını bildikçe görünür yanmışlığım
Tatmasını bilirsen tartılır inanmışlığım
Sen bilmezsen, bilmedikçe bilmeyeceksen
Uyandırır uyumuşluğunu uyanmışlığım
*
Ben birisini öldürecektim,
Ama kimi öldüreceğimi unuttum.
Ben kin güden bir kişi değilim..
Yazık, kimi güldüreceğimi unuttum.
Ben bunları size bir-bir anlatacaktım.
Ağlatırım korkusundan ağlayacaktım.
Ve daha niceleri.
BELGE
Soru bir:
Senin yüz fotoğrafın çekilecek
Yüzünde yüz var mı?
Soru iki:
Senin yüz fotoğrafın çekilecek
Sende çekilecek yüz var mı?
Ölünceye kadar seni bekleyecekmiş,
Sersem.
Beni seni beklerken ölmem ki...
Beklersem.
~
Seni bulmaktan önce aramak isterim.
Seni sevmekten önce anlamak isterim.
Seni bir yaşam bitirmek değil de,
Sana hep hep yeniden başlamak isterim.
~
Gel dersem gel, git dersem gitme.
~
Yanlızlık paylaşılmaz, paylaşılsa yanlızlık olmaz.
insanlar gelmeleriyle yalnızlıklarını dağıtanları severler, gitmeleriyle kendilerini yalnız bırakanlara aşık olurlar..
~
“yaşanmış gençliğin
şuursuz gecelerinde
değerlenmemiş aşklar.
fena mı? nasıl olsa unutacaktınız. şimdi daha akıllı olmuşsunuzdur. değerlendirmenin belki tam zamanı ve sırasıdır.”
Kaleminden dökülen her mısrada sizi defalarca düşündürebilecek şair.
Ruhunu bir bir işliyor dörtlüklerine.