Alternatifim Cafe

Ahmed ARİF

Discussion started on Yazarlar

Yeni!
Karanfil Sokağı
   Tekmil ufuklar kışladı
Dört yön, onaltı rüzgar
Ve yedi iklim beş kıta
Kar altındadır.

Kavuşmak ilmindeyiz bütün fasıllar
Ray, asfalt, şose, makadam
Benim sarp yolum, patikam
Toros, Anti-toros ve asi Fırat
Tütün, pamuk, buğday ovaları, çeltikler
Vatanım boylu boyunca
Kar altındadır.

Döğüşenler de var bu havalarda
El, ayak buz kesmiş, yürek cehennem
Ümit, öfkeli ve mahzun
Ümit, sapına kadar namuslu
Dağlara çekilmiş
Kar altındadır.

Şarkılar bilirim çiğ tutmuş
Resimler, heykeller, destanlar
Usta ellerin yapısı
Kolsuz, yarı çıplak Venüs
Trans-nonain sokağı
Garcia Lorca'nın mezarı,
Ve gözbebekleri Pierre Curie'nin
Kar altındadır.

Duvarları katı sabır taşından
Kar altındadır varoşlar,
Hasretim nazlıdır Ankara.
Dumanlı havayı kurt sevsin
Asfalttan yürüsün Aralık,
Sevmem, netameli aydır.
Bir başka ama bilemem
Bir kaçıncı bahara kalmıştır vuslat
Kalbim, bu zulümlü sevda,
Kar altındadır.

Gecekondularda hava bulanık puslu
Altındağ gökleri kümülüslü
Ekmeğe, aşka ve ömre
Küfeleriyle hükmeden
Ciğerleri küçük, elleri büyük
Nefesleri yetmez avuçlarına
-İlkokul çağında hepsi-
Kenar çocukları
Kar altındadır.

Hatıp Çay'ın öte yüzü ılıman
Bulvarlar çakırkeyf Yenişehir'de
Karanfil Sokağında gün açmış
Hikmetinden sual olunmaz değil
"mucip sebebin" bilirim
Ve "kafi delil" ortada...

Karanfil sokağında bir camlı bahçe
Camlı bahçe içre bir çini saksı
Bir dal süzülür mavide
Al - al bir yangın şarkısı,
Bakmayın saksıda boy verdiğine
Kökü Altındağ'da, İncesu'dadır.   Kazanç Ortaklığı


Ahmet Arif


Unutamadığım
   Açardın,
Yalnızlığımda
Mavi ve yeşil,
Açardın.
Tavşan kanı, kınalı-berrak.
Yenerdim acıları, kahpelikleri...

Gitmek,
Gözlerinde gitmek sürgüne.
Yatmak,
Gözlerinde yatmak zindanı.
Gözlerin hani?

"To be or not to be" değil.
"Cogito ergo sum" hiç değil...
Asıl iş, anlamak kaçınılmaz'ı
Durdurulmaz çığı
Sonsuz akımı.
İçmek,
Gözlerinde içmek ayışığını
Varmak,
Gözlerinde varmak can tılsımına.
Gözlerin hani?

Cânımın gizlisinde bir cân idin ki
Kan değil, sevdamız akardı geceye,
Sıktıkça cellad,
Kemendi...
Duymak,
Gözlerinde duymak üç-ağaçları
Susmak,
Gözlerinde susmak,
Ustura gibi...
Gözlerin hani?    

Ay Karanlık
   Maviye
Maviye çalar gözlerin,
Yangın mavisine
Rüzgarda asi,
Körsem,
Senden gayrısına yoksam,
Bozuksam,
Can benim, düş benim,
Ellere nesi?
Hadi gel,
Ay karanlık...

İtten aç,
Yılandan çıplak,
Vurgun ve bela
Gelip durmuşsam kapına
Var mı ki doymazlığım?
İlle de ille
Sevmelerim,
Sevmelerim gibisi?
Oturmuş yazıcılar
Fermanım yazar
N'olur gel,
Ay karanlık...

Dört yanım puşt zulası,
Dost yüzlü,
Dost gülücüklü
Cıgaramdan yanar.
Alnım öperler,
Suskun, hayın, çıyansı.
Dört yanım puşt zulası,
Dönerim dönerim çıkmaz.
En leylim gecede ölesim tutmuş,
Etme gel,
Ay karanlık...   
#1 - Kasım 28 2006, 19:25:42
« Son Düzenleme: Aralık 09 2006, 14:54:21 Gönderen: Klytie »

ne şimdi bu ya.Adamın hakkında bi yazı koyar insan bi tane şiir koyup bırakmakla olur mu?Kim bu adam ne yapmış ne etmiş insan önce bu konu hakkında bişiler koyar önce ama dimi?Sadece bi şiirle olmamış
#2 - Aralık 01 2006, 23:02:23

Ahmed Arif (1927 Diyarbakır- 1991 Ankara), şair. Orta öğrenimini Diyarbakır Lisesi’nde tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde Felsefe Bölümü’nde okurken tutuklandığından öğrenimini bitirme olanağı bulamadı. Cezaevinden çıkınca çeşitli Ankara gazetelerinde düzelticilik, sekreterlik yaparak yaşamını sürdürdü. İnkılâpçı Gençlik , Meydan, Seçilmiş Hikayeler, Yeryüzü, Beraber, Yeni Ufuklar (1944-1955) dergilerinde yayımladığı şiirlerle tanındı. Dünya görüşünün belirlediği düşünceyle, yaşamından gelen duyarlıkları, kimi öfkeli, vurucu; kimi de yumuşak dizelere işledi. Doğal bir coşkunun zorunlu bıraktığı uyumlarla yüksek sesle okunur bir şiir kurdu. “Hasretinden Prangalar Eskittim” (1968, 18. Baskı 1980) adlı bir şiir kitabı vardır. Ahmed Arif’in birçok şiirleri bestelenmiş, çeşitli müzik anlayışlarınca değerlendirilmiştir.

Hasretinden prangalar eskittim adlı tek şiir kitabıyla çok geniş bir okur kitlesine ulaşan Ahmed Arif  21 nisan 1927’de diyarbakır’da doğdu, aynı kentte yaptığı ortaöğreniminden sonra ankara üniversitesi dil ve tarih-coğrafya fakültesi felsefe bölümü’ne girdi.


1950’den sonra siyasi görüşleri nedeniyle sık sık tutuklanıp uzun süreler cezaevinde yattığı için öğrenimi yarım kaldı. ankara gazetelerinde teknik sekreterlik, düzeltmenlik gibi işlerde çalıştı. 1948-1954 arasında yeryüzü, beraber, seçilmiş hikayeler, yeni ufuklar, kaynak dergilerinde yayımlandığı şiirlerden sonra uzun bir suskunluk dönemine girdi. içinde 19 şiir bulunan hasretinden prangalar eskittim 1968’de yayımlandı ve şiir kitaplarından görülmedik bir baskı sayısına ulaştı.

Ahmed Arif ilk şiirini garip şiirinin baskın olduğu dönemde yayımladığı halde bu akımdan etkilenmedi. Nazım Hikmet’in açtığı yolda kendine özgü bir şiir oluşturdu.




Cemal Süreya' aktarıyor:

"şiirlerini bir yayınevi sahibine götürdüm. biliyordum ki kim okusa hemen üzerine atlayacaktı. ama öyle olmadı. kitabı basmak istemedi. bende ona yakında yapılacak olan bir şiir yarışmasında birinci olursa basıp basmayacağını sordum. imkansız birinci olamaz dedi ama olursa tamam basarız diye söz verdi. tabii ki birinci oldu ama yayınevi sahibi yinede basmadı."


Cemal Süreya gibi bir şairin beğenisini kazanabilen bir şairdir Ahmed Arif. her dizesi insanı alıp götürür. bambaşka bir havası vardır şiirlerinin.


#3 - Aralık 09 2006, 14:53:45

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.