Alternatifim Cafe

Ateşle Oynayan Kız

Discussion started on Köşe Yazıları

Oldum olası, macera, gerilim, polisiye türü romanlara eğilim duymuşumdur.

Eskiden Simon, Michel Zevaco, Arsène Lupin dizileri okurdum.

Sonra John le Carré, Len Deighton, Robert Lundlum, Stephen King, Dean Koontz girdi hayatıma.

Macera, gerilim, polisiye yazarlarının (ama iyilerinin) sürükleme gücüne, hayallerinin genişliğine hep hayranlık duymuşumdur.

Sonuçta Suç ve Ceza ve Karamazov Kardeşler de psikolojik derinliklere inen cinayet hikâyeleri değildir mi zaten?

Çoğu zaman kendini ciddiye alan, sanat yaptığını zanneden kasıntı kitaplara bin kere tercih ederim bunları.

Bir yazarın ilk görevi okutmak, sayfaların heyecanla çevrilmesini sağlamaktır diye düşünürüm.

İlaç içer gibi ıkına sıkına roman okunmaz.

Bakın büyük yazarlara:

Charles Dickens, Lev Tolstoy, Dostoyevski, Balzac, Stendhal, Flaubert, Marquez, Yaşar Kemal ve daha birçokları su içer gibi okunur. Kitaplarını elinizden bırakamazsınız. Bir an önce eve dönüp kitaba devam etmek istersiniz.

Bunu başarmak kolay bir iş değil elbette. Hem hayatı derinleştiren, hem de fırtına gibi sürükleyen romanlar yazmak, ancak çok büyük yazarların harcıdır.

Ama dediğim gibi ben, böyle iddiaları olmayan, alçak gönüllü bir biçimde yazılmış iyi gerilim romanlarını da çok severim.

Son günlerde büyük bir zevkle bu yazarlardan birini okudum.

İsveçli gazeteci Stieg Larsson “Milenyum” genel başlığı altında 3 ciltlik bir roman dizisi yazmış.

Kitaplarının yayınlandığını, dünyada 27 milyon sattığını, filmlerinin çevrildiğini göremeden, 50 yaşındayken ölmüş zavallı.

Türkçeye iki cildi çevrilen bu dizide bir anti-kahraman yaratıyor Larsson.

Lisbeth Salander adlı 1.50 boyunda, 40 kilo, lezbiyen, psikolojik sorunlu ve bilgisayar hacker’ı olan bir kahraman.

Sayfaları çevirdikçe, ilk başta çok sevimsiz gelen bu kızın hayranı oluyorsunuz.

Çünkü son derece dürüst birisi ve toplumun ikiyüzlü ahlakından nefret ediyor.

Solcu bir gazeteci olan Larsson, hikâyesine müthiş bir rejim, burjuvazi, devlet, basın, polis, gizli servis eleştirisini ustalıkla yedirmiş.

Siyasi ve fiziki havanın son derece bunaltıcı olduğu bu günlerde biraz ferahlayıp hoşça vakit geçirmek istiyorsanız “Ejderha Dövmeli Kız” ve “Ateşle Oynayan Kız” adlı romanları okuyun, pişman olmazsınız.


Z.Livaneli/Vatan
#1 - Temmuz 18 2010, 10:57:35
Gölgeye çarpan kan gibiyim

Aynaya diyorum bu yalan mı

Kendime diyorum: "Uyan artık"!

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.