Kalabalığın içinde yürüyordu.Dalgın dalgın,hiç acele etmedeni,birilerine çarparak ilerliyordu.Tam nereye gittiğini bilmiyordu.Ayakları sürüklüyordu onu.Aklı,aklı olduğu yerden çok uzakta,bambaşka biryerdeydi.Hiç olmaması gereken bir yerde.Unutmaya çalıştığı bir yerde.
Saatine baktı.On beş dakikası kalmıştı.Artık acele etmeliydi.Dalgın dalgın,nereye gittiğini bilmeden yürümeyi bırakmalıydı.Çevresine bakındı.Fazla uzaklaşmamıştı hala otobüse yetişebilirdi.Koşmaya başladı,sürekli insanlara çarpıyor,onlarda arkasından bağırıyordu ama bu umrunda bile değildi.Bir tek kişi vardı önemsediği onu da Tanrı veya Allah denen şey elinden almıştı.Neden onu almıştı?Neden??Günü geldiği için mi?Eskiden inanırdı böyle şeylere ama o gittiğinden beri hiçbirşeye inanmıyordu.Nasıl inanabilirdi ki onu elinden alan,hayatını kötü yapan birşeye?Nasıl inanabilirdi?Bu çok zordu onun için.İstese bile yapamayacapı birşeydi.Gerçekten var mıydı yüce,herşeyi yaratan,çok iyi,herşeyi elinde tutan bir güç?Olsa bile ne farkedecekti ki?Artık sevmiyordu ölüme elince tutan yüce güçleri.Artık sevmiyordu Tanrı veya Tanrıları.Artık hiçbirşeyi sevmiyordu.Yaşaması çok anlamsızdı.
Ölse acaba gerçekten onun yanına gidebilir miydi?Eğer Tanrı varsa bu olabilirdi ama eğer yoksa...Eğer Tanrı yoksa böyle birşey olmazdı.Peki ne farkedekti Tanrı’nın olup olmaması?Olsa bile onun yanına gitmesi sadece bir ihtimaldi.Yaşasa böyle bir ihtimal bile yoktu.
Saatine baktı.Beş dakikası kalmıştı.İyice hızlandı.Hala ölüm ve hayatı düşünüyordu.Acaba ölmeli miydi?Bir korna sesi duyup arkasına döndü.Görebildiği tek şey ona çarparak hızla ilerlemey devam eden bir araba oldu
