Yalnızlık;
Ruhumun en sert fırtınası.
En zor geçen gecesi..
Gözlerimden okunan,
Dilimden dökülmeyen birkaç cümle gibiydi..
..
Gitmeli ruhumun en uzak şehirlerine.
Keşfetmeli derinliklerini..
Bir adam vardı o şehirlerden birinde.
Gözleri,
Keskin bakışlarıyla delip geçiyordu bir masal kızının bedenini.
Yüzü bir çöl gibiydi adamın;
Kurak,sonsuz,sessiz,kimsesiz..
Çölündeki büyük denizin içinde kayboluyordu masal kızı,
Sıcaklığı sarıp sarmalıyordu ıslanmış bedenini.
Sonra birden buz gibi oluyordu denizin yüreği,
Maviliği gittikçe kararıyordu,
Bulanıklaşıyordu..
Belki bir seraptı bu adam ?
Belki de hiç yoktu.Ya öyleyse,ne yapardı kız ?!
Hangi denizdi peki içinde kaybolduğu,
Kimin deniziydi ?
Ama dalgaları nefesini kesiyordu,denizin en derinlerine itiyordu onu.
Son bir dalgasıyla talan etti yüreğini
Sonra gizledi en derinlerinde nefessiz bedenini.
Baktı ki serap değilmiş,gerçekmiş.
Kendisi de,hissettirdikleri de.
..
Sesi,
Hiç bitmeyen bir masaldı sanki adamın.
Her hecesinde bir sevda şarkısı mırıldanıyordu
Her tonu kızı bir öldürüyor,bir hayata döndürüyordu.
..
Sonra o en sert fırtına çıktı şehirde.
Önüne gelen herşeyi,heryeri yıkıp geçiyordu.
Koştu adamın yanına yetişebilmek için.
Belki adamı kurtarmaktı amacı,
Belki de onun yanında ölmek..
Koştu,koştu,koştu..
Fırtına arkasından kükrüyordu çılgınca,
Durmak bilmiyordu,
Yalvarışlarına kulak asmıyordu fırtına..
En sonunda vardı adamın yanına
Gözleri artık derinliklerinde kaybolduğu deniz değildi.
En karanlık gece gibiydi..
Sonsuzdu ama hissedemiyordu geceyi.
Soğuktu,ölüm kokuyordu.
Sarıldı geceye son kez,
Son kez nefesini kesti ölümün kokusu.
Şehrin güneşi batmıştı sonsuza dek.
Masal kızı ağladı,ağladı.
Yeniden maviliğini bulabilmek için,
Gözyaşlarından bir deniz yarattı adama.
Sonra kız denizin derinliklerine adamla beraber gitti.
Kız da masal oldu,aşkı da..
GülşahFdn.
29.09.'09