Alternatifim Cafe

Küçük İskender

Discussion started on Yazarlar

Evim!


eski bir sevgiliden gelen hediye gibi
sıkı sıkıya kapalı perdelerle,
duvarlarla paketlenmiş;
acının
yalnızlığa plastik bir güzellik tacı giydirdiği
Evim!

her sabah yatakodasında yeniden doğduğum,
göbek kordonumu çırpına çırpına
ana rahminden getirdiğim iki sivri dişle koparttığım,
aşka zorlanmış gözlerimle
ümide zorlanmış cevherimle
bilinçaltından gerçeküstüne doğru upuzun bir koridorda koştuğum
sütle yorulduğum, tuzla bunaldığım, korkuyla doğrulduğum
kana, sperme
ve şeffaf şevkat gözyaşlarına düşkün Evim!

O! Ev kadar yakınımdaki
O! Ev kadar durgun, Ev kadar eşya, Ev kadar
ruhumla bedenimi bir gece yarısı köşebaşında soyduğum
tenimle beton arasındaki manevi evrim!
O! Sınırlarımdaki çatışmalardaki son durum!

elbette evlerin de bir belleği vardır özellikle mayıs'sa,
mayıs, okyanuslardan ansızın çıkagelen bir pelerinse ıslak
ve paramparça, sultansız ve
çocuksa kumaşından dikişine değin,
biraz pahalı bir kürkse sevgili
sevgililer, evlerin oturma odalarıysa
koltuklar: yüzlerce insanın bir süre sessizce sığındığı
sehpalar: içi ölümle doldurulmuş hayvan leşleriyse
küçük heykeller, küçük vazolardaki solgun güllere dargın
duvardaki çerçevelerin kenarlarına iliştirilen fotoğraflar
üstüste, tıkış tıkış, bir ömre bir çuval ilişki dolduran duyarlıklar
yere atılmış kasetler, plaklar ve haftalık/aylık dergiler
kullanılması unutulmuş küf kokan bir kiler
gibi dudaklarda unutulmuş sevgi dolu dizeler
şarkılar şüphesiz, şarkılar kalır evlerde özellikle mayıs'sa
detone bakışların bir makam tutturamayan ağrılarıyla seferber!
mayıs'sa.. mayıs, betona çakılmaya çalışılınan eğreti bir çivi gibi
yılların dokusunda, elde güçte yürekte yamulmuşsa!.

Evet, bugün bomboş bir Ev'in startında huysuzlanan at gibiyim
hırçınım, çaresizim, .. elbette ben de koşmak isterdim
son yüz metreye girerken bütün şahane atların önünde,
ama..
jokeyim düşmüş, mahmuzları dibine kadar saplı kalmış
avuçlarımda döndürdüğüm bir kartopuna benzeyen kalbimde!

duş alan bir adam hatırlıyorum evimde:
aralık tuvalet kapısından sızan o masum
o belalı akrobat şelale!

suyun altında
vücudu uzaya doğru gelişen,
suyun altında
herhangi küçük bir balık gibi üstünkörü yıkanan,
yıkandıkça evcilleşen!

evcilleştikçe, köpüren bir kuduz ağzı gibi
kendi korkusunu,
kendi vahşi sorgusunu
başkalarının feci sonuyla örtüştüren
kısa mesafe!
kısa androjen!

valse kalkamayan zavallı eşiyle dansedermişcesine, alaycı / muazzam!
sabuna hayatının hatalarını bire bir ezberletirmişcesine
etinin etle eridiğini kabullenen bir adam!
masumiyetiyle kavgalı,
ahlakıyla usta-çırak ilişkisi kurmuş bir adam!
bir'i!
henüz on sekizinde!

duş alan bir adam hatırlıyorum evimde:
şimdi sanırım çok uzaklarda!
şimdi sanırım çok uzaklarda bir kadeh martini eşliğinde
kadınlara kadınları anlatıyordur
kalçalara kalçaları
göğüslere göğüsleri...
ölümlere ölümleri
intiharlara intiharları anlatıyordur yüzünün bir yanı telaş,
bir yanı sevinç içinde!
kahkahalar vardır rujla lekeli, rujlar: belli ki fransız parfümerisinden
'çok hoş bir delikanlı' gibi sözler, benimle kirli, kirler: yasak gecelerin
itibarları küçük düşüren yatak gürültüsünden!
yeşile boyanmış saçlar: üç silahşörler gibi dolaşan eylül-ekim kasım'ın
sonbaharı tartıştıkları gerilimi yüksek bir veda sevişmesinden!

fırlatıp attığı iç çamaşırlarıyla bir akşam yemeğe çıkmıştık!
çorapları, elbette siyah: her zaman sahibinin karanlığını barındıran!
donu, ..atleti: hafifçe, sezdirmeden.. onun teninin rengini almış!
bana büyük,
mücadelelere ufak gelecek
iç çamaşırları!

sözcüklerdir asıl iç çamaşırları
aşk denen giysilerin altına gizlenen!

duş alan bir adam hatırlıyorum evimde:
musluğun ucundan damlayan o dehşetli sıcak ateşiyle
bütün suyu dokunduğu yerde buharlaştıran!
iki insandan akacak olanın arasına köprü kuran
kılıç savuran, balta savuran, bıçak savuran şövalye!

çelik mask kaydı yüzünden!
zırh dediğin gerçek,
parçaladı mızrağın sapındaki adaleti!
tarih dersi bitti! haydi serseriliklerim, dağılın!
öyle bir yağmur ki bu, istanbul'u darmadağın edecek!
tüm duşlar kapandı!
tuvaletlerde küvetlerde bulundu ceset!

duş alan bir adam hatırlıyorum evimde
söz verdi! bir daha sefere kendi Ev'inde ölecek!

#51 - Mart 20 2010, 15:35:54
5 10 kişiniz bir araya gelip para toplasanız sonisphere biletim çıkar uleeyn :(

bu adamın betimlemeleri, benzetmeleri benim ağzımı her seferinde açıkta bırakıyor. kadın-erkek, erkek-erkek, kadın-kadın ilişkilerine bakış açısını beğeniyorum. objektif, ne dediğini bilen anlatımlarına katılmamak elde değil. kelamları mutlaka okunmalı, kitapları en kısa zamanda alınmalı.
#52 - Nisan 14 2010, 12:59:32
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


bu adamın betimlemeleri, benzetmeleri benim ağzımı her seferinde açıkta bırakıyor. kadın-erkek, erkek-erkek, kadın-kadın ilişkilerine bakış açısını beğeniyorum. objektif, ne dediğini bilen anlatımlarına katılmamak elde değil. kelamları mutlaka okunmalı, kitapları en kısa zamanda alınmalı.

aynen :) çokca katılmaktayım
#53 - Nisan 15 2010, 01:09:30
5 10 kişiniz bir araya gelip para toplasanız sonisphere biletim çıkar uleeyn :(

Kimi geceler penceremden uzayı seyrederim.(...) rahatlatır beni o.
Bütün yağmurlar, uzayın derinliklerinden gelip yağar diye düşünürüm.
Yağmurlar başka galaksilerden gelip yağar.
Romantizme uyum sağlamak için de değil.
Öyle. işin gerçeği budur.
Yağmurlar, bu dünyaya ait sanma.
Bembeyaz bir yalnızlığın olmalı senin de...
Lekesiz bir yalnızlık.
Lekelenmeye müsait bir yalnızlık.
Tedirginliğini buna bağlıyorum seni seyrederken.
Pişmansın.
Pişmansın kapıp koyveremediğin için sanki.
Elinde olsa, avaz avaz bağıracaksın sokaklarda.
'Neyim ben? ! ' diye haykıracaksın.
Olmuyor tabii.
Olmuyor.
Sıyrılır gibi lüzumsuz bir yerden, sıyrılıp kendi affına sığınıyorsun.
Beni anlayacağın günler gelecek.
Beni de göreceksin.
Benimle tamamlanacak bir şeye benziyorsun çünkü.
Korkma lütfen.

Küçük İskender.
#54 - Nisan 15 2010, 15:02:55
Karyolama oturup kendime bir içki koydum. Kapımı açık bırakmıştım. Şehrin gürültüsüyle beraber ay ışığı sızıyordu odama: müzik dolapları, otomobiller, küfürler, köpek havlamaları,radyolar... Hep beraberdik, aynı b*k çukurunun içindeydik hepimiz. Kaçış yoktu. Zamanı geldiğinde sifonumuz çekilecekti.

 Charles Bukowski

Bir veda hazırladım ikimize..
Evet sevgilim, hala ikimiziz ayrılırken bile..
Binde bir ihtimal gibi sevdim seni..
Gözlerinden kendimi aşağı bıraktığımda artık çok geçti!
Gözlerin, içine bir sürü aşk park etmişti.....
Sen yeşil ışık yakarken tüm kadınlara,
Ben kötü sollama sonucu tam solumdan vurdum kendimi..
Kaza gibi sevmiştim seni..

Dilim di’li geçmiş zamana asılı kalmıştı sanki,
Sen gidiyorum dediğinde..
Şimdiki zamanın ölme halindeydim..
Zaman seni benden aldı diye,
Bir elime geçirebilseydim
Yelkovanı idam edip, akrebi kendi ellerimle zehirleyecektim!

Bu şiir sana yazıldı sevgilim..
Biraz ellerimi bıraktım sana, biraz saçımı..
Biraz neşter kokuyor bu şiir,
Biraz da aşırı dozda acı..
Tam adet dönemine denk geldi gidişin, kan kusuyor kelimelerim..
Bu şiire pul gerekmez..
Gidişini görüp inansınlar diye, gözlerimi yapıştırdım sevgilim..

Tanrı soracak sana, neden bırakıp gittin?
İyi ezberle! " Sevmiyordum " diyeceksin..
Tanrı bana soracak, niye bu kadar sevdin?
Duyma söyleyeceklerimi, unut gitsin!
O’nu avuç içlerimde bile saklayabilirdim, kimse görmesin diye..

Bir cami avlusunda bulmuştum O’nu..
Ben büyütmüştüm!
Öyle çok sahiplenmiştim ki,
sonra O başka kadınlarda aradı gerçek ailesini..
üzülmüştüm!
Anladım ki ben O’nu gözümde fazla büyütmüştüm!

Sonra Tanrı " yaz kızım"  diyecek!
" Adamın gözlerini çözün, kadının ellerini.. "
Sevgilim artık her cami avlusuna yetim aşklar bırakacaksın!
Merak etme!
Ben de bir sürü p.iç yalnızlıklar doğuracağım..
#55 - Nisan 17 2010, 14:00:22
« Son Düzenleme: Nisan 17 2010, 14:01:06 Gönderen: muhayyiLe »
Sevdiğim
Önce kemir bu tel örgüleri gövdemden
Geç derimin altındaki tehlikeleri
Yürek kızgın bir kuma devrilmeden
Yokla beni
abdurrahmancahitzarifoğlu


Yaptığım şakanın ardından gözlerimin içine bakıp ''Aşk Olsun'' dediğinde ,''Keşke'' demek için can atıyordum...
#56 - Mayıs 23 2010, 20:30:46
Yaşamak sansürler eşliğinde, çok sahte.

Zeitgeist

Bazen yazdıklarından hiçbir şey anlamıyor, gayet entel bir tavırla 'ne demek istemiş burda q.a' diyorum. Olsun, severim yine de kendisini.
#57 - Mayıs 23 2010, 20:33:46
« Son Düzenleme: Mayıs 23 2010, 20:35:19 Gönderen: Fıstıkçı Şahap »

  Oturup yazdıklarımın arasında bıRAKIlış noktaları aradım
serseriler gibi; ne çok alkol varmış serzenişlerimde; bir ara
dönüp masanın üzerindeki kalemimin aslında bir kadeh olup
olmadığını kontrol edecek kadar esridim; Rakının doğuya has
mistizmden, hüzünden kopması nasıl imkansızmış,onu
anladım.İşte yıllar önce sokaklarda gördüğüm, İstanbul'a baka
baka 'egzotik!' diye neşeyle bağıran turistin o an çözemediğim
sırrı buydu.
  Rakı, dünyada çift bardakla içilen tek içki olabilir mi acaba?!
  Ruh ve beden gibi.
  Yan yana durup birbirinin derdini dinlermişçesine aldırmaz, gururlu ve bencil.
  Bize yakışan bir tutum.
  Beyaz içki, siyahi ömürleri kızıla boyar.
#58 - Mayıs 23 2010, 21:57:41
« Son Düzenleme: Mayıs 23 2010, 22:20:15 Gönderen: Feraşe »
robotları döven kadının dramı.

sessiz yalnızlık

..kin tutmak alelade bir hayvanı muhteşem bir insana dönüştürmektir.

kin tutamadık.

pas tuttuk.
oksitlenip yapıştık geçmişe.kopup yeni kainatlara eklenmeye gidemedik.


--


kahvenden bir yudum bile almamışsın! korktun mu beni kırk yıl sevmekten..
#59 - Mayıs 25 2010, 12:36:24

arsenik

Bana şiiri sevdirmiş şairdir.
#60 - Mayıs 25 2010, 13:56:56

Proculianus



--


kahvenden bir yudum bile almamışsın! korktun mu beni kırk yıl sevmekten..

Oha, ne güzelmiş bu!
#61 - Mayıs 26 2010, 00:07:35

U zun kelimeler cümlelerin ömrünü kısaltır !
Z iyadesiyle sessiz bir kafiye bulunur ölüme
A çılır mezar, kapanır tabut
Y orulur toprak onca ölüyü yutmaktan !

H uzursuz meleklerin azarlanmasıdır
E ninde sonunda yakamıza yapışacak olan hazan !
P arlak bir yıldıza kaydımız yapılacak
A rdından kimi hazırlıklar,
R ol gereği değil bu kere öğrenciliğimiz
I ssız geçen hayat bitince, önümüzde uzun bir tatil var !


- bir kez daha sevdim Küçük İskender'i. Uzay Heparı'na bu güzel şiiri yazdığı için =)
#62 - Mayıs 31 2010, 19:13:35
Sevdiğim
Önce kemir bu tel örgüleri gövdemden
Geç derimin altındaki tehlikeleri
Yürek kızgın bir kuma devrilmeden
Yokla beni
abdurrahmancahitzarifoğlu


Üvey arkadaş.

İlk kurşunu alnına sıkacağım. İkincisini karnına; sonraki kurşunlar sırasıyla omuzlarına: Böylece ıstavroz çıkararak öleceksin. Ne mutlu sana! Bana bir kadeh şampanya ısmarlamak için ne bekliyorsun? !

İpi boynuna kravat şeklinde bağlayacağım. Asılırken kibar ve efendi görüneceksin. Ne mutlu sana! Her yanım tereyağı içinde, bana biraz havyar sürmek için ne bekliyorsun? !

Sana saplayacağım bıçakla tanışmanızı istiyorum; çok eski dostumdur. Birlikte çok iş başardık, çok badireler atlattık. Keskin bir dili vardır. Yani bir ülkeyi bile bölebilir. Öyle keskin bir dil! Ne mutlu sana! Bana şurdan bir kilo tecavüz tarttırmak için ne bekliyorsun? !

Susadığın için boğarken seni ben, su sporlarına yeni bir branş kattığını düşün. Alnına neşterle God yazacağım. Gotik harflerle, yeni dalga akımının etkisi altında, biraz Chaplin'i taklit ederek. Biraz kafası karışık bir Richard Brautigan'ı taklit ederek. Biraz enseyi omurgaya almış bir berberi taklit ederek. Ne mutlu sana! Aramızdaki sinir haplarını toplayıp zorla konu komşuya yutturmak için ne bekliyorsun? !

Bizim senle hukukumuz var. Avukatımız var. Suçumuz var.

Bizim senle bir ömrü paylaşmaya andımız, bu andı çiğneyip içyüzümüzü ifşa eden ihanetlerimiz, birbirimizi kolayca harcamanın lüksü, bu lükse sığan baş önde boş boş oturuşlarımız var. Konuşamayışlarımız, hiçbir şeyi açıklayamayışlarımız, kaçıp gitmeyi erdem sayışlarımız var. Umutmuş, bir şans daha vermeklermiş, özürlermiş, lütfen unutlarmış: Zaaf Zaaf! Bunlar evrim zaafı! Ben kin tutmayı aşktan daha yüce bilirim. Aşk acısı silinir, kin mezara kadar! Sadece hümanist olacak kadar düşük değil IQ seviyem!


Bu gece alkolle sabahla; ona de ki: Ben kanıma kırmızı rengi veren kişiyi kaybettim.
Bu gece hüzünle sabahla; ona de ki: Ben bedendeki mıknatısın büyüsünü bozdum.
Bu gece iğrenç bir korku filmiyle sabahla; ona de ki: Kabuslarımın orta yerindeki tek güzel mabedin kapısına ***.
Bu gece imla kurallarına uyulmuş edebi bir intihar mektubu ile sabahla; ona de ki: Farkındayım, ölsem, cesedimi gerçekten teşhis edebilecek tek insan odur; ceset de olsam, hainim hâlâ.


Ne mutlu sana!
 
#63 - Haziran 08 2010, 19:47:44
robotları döven kadının dramı.

"Yanıma oturmak için: 'Bir g.tlük yer aç' dediğinde, komple bir G.T olduğunu nasıl anlayamadım ben ?"

Küçük İskender.
#64 - Haziran 12 2010, 11:49:17
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Zeitgeist

Ah be bir tanem,
Ah be deli uçurtmam !
Ben de gayrı buralarda duramam, duramam buralarda,
Kendimi sendeki balkondan aşağı ittim...
#65 - Temmuz 22 2010, 01:00:37

Bana ''senin için ölürüm'' dedi,''benim için zaten öldün'' dedim.

Biterim bu adama ben.
#66 - Temmuz 22 2010, 10:17:32
Ölme diye nefesini dinledim.Sen aldın ben verdim,ben verdim sen aldım.
Yoksa uyuduğumu sanacaktın. Uyanma diye ben öldüm.
Ölmezsem uyanacaktın.

Bana ''senin için ölürüm'' dedi,''benim için zaten öldün'' dedim.

Biterim bu adama ben.
cesedinide alıp çıktı.
#67 - Temmuz 22 2010, 10:50:57

modern zamanlarda ask dipdudududududu

"Hayvanlar insanlar için yaratılmıştır" diyor İncil. Belki de o yüzden bağlıyım sana...

Gel de sevme ama bu adamı.
#68 - Temmuz 22 2010, 12:44:18
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


'Sarı Şey' adındaki yeni kitabı çıkmış.
#69 - Temmuz 23 2010, 22:34:48
Karyolama oturup kendime bir içki koydum. Kapımı açık bırakmıştım. Şehrin gürültüsüyle beraber ay ışığı sızıyordu odama: müzik dolapları, otomobiller, küfürler, köpek havlamaları,radyolar... Hep beraberdik, aynı b*k çukurunun içindeydik hepimiz. Kaçış yoktu. Zamanı geldiğinde sifonumuz çekilecekti.

 Charles Bukowski

arsenik

Ergen şairi oldu, facebook sağolsun. :*
#70 - Ağustos 05 2010, 19:52:09

Feysbuk hayranları sağolsun soğutuyorlar bu adamdan. Herkesin sözünün altına 'K.İ' imzası yapıştırıyorlar anasını satiyim. Benim şu imzadaki sözümü bile uzun zamandır Küçük İskender söylüyor diye yayınlamışlar. Te Allah'ım.
#71 - Ağustos 05 2010, 21:58:57
« Son Düzenleme: Ağustos 06 2010, 00:15:11 Gönderen: Mercey »
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Ah evet, ben de soğuyanlardanım.
#72 - Ağustos 05 2010, 23:56:37
Yaşamak sansürler eşliğinde, çok sahte.

'Sarı Şey' adındaki yeni kitabı çıkmış.

Oha ben onu öldü sanıyodum.
#73 - Ağustos 06 2010, 16:11:11
Ölme diye nefesini dinledim.Sen aldın ben verdim,ben verdim sen aldım.
Yoksa uyuduğumu sanacaktın. Uyanma diye ben öldüm.
Ölmezsem uyanacaktın.

en baştan beri ergen yazardı. bu adama şair dersem şairlere hakaret ederim lan. bu ne bo k ki şair sıfatına kendisini yakıştırmış. hey allahım, oldu başka.
#74 - Ağustos 07 2010, 14:53:18

Hevai

Sen 1'imdin benim. Bense 0'dım gözünde. Görüyorsun ya sevgilim; 10 numara aşk yaşamışız seninle..
#75 - Ağustos 11 2010, 19:01:14

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.