Alternatifim Cafe

Ölüler Evinden Anılar - Fyodor Mihayloviç Dostoyevski

Discussion started on Kitap

derjavin



Dünya Klâsikleri, Roman, Anadilinde basım tarihi : 1862

Ölüler Evinden Anılar, Dostoyevski'nin sürgünden döndükten beş yıl sonra,1831'de yayımlanan ünlü yapıtıdır.
Kitap yazarın kürek cezasına çarptırılıp sürüldüğü Sibirya'daki kişisel deneylerini yansıtır.
Dostoyevski'nin Sibirya'daki yaşamı, ama özellikle de oradaki insanlar anlatılır. Kitabın kendine özgü bir yapısı vardır.
Ortak bir çizgiyle bağlanan ayrı ayrı öykülerden oluşur.
Yazar yalnızca Sibirya kürek cehennemini sergilemekle yetinmez bir ruhbilimci ustalığıyla gözlemlediği mahkumların portrelerini çizer.
Hayvansı içgüdelere sahip dev yapılı Tatar Gazin, kalıp ve kurallara bağlı eski Kazak subayı Akim Akimiç, hep kararsız,
kaygılı yaşayan Petrov, yazarın okuma yazma öğrettiği saf ve sevecen dağlı Ali, bu unutulmaz portrelerden birkaçıdır.

"Yaklaşık bir yıl süren sıkıntılı ve acı günlerden sonra yavaş yavaş hapishanedeki korumuma ayak uydurmayı başarmıştım.
Bu bir yıl hapishanedeki yıllarımın en zoruydu.
Zaten zihnimde böylesine derin bir iz bırakmasının nedeni de buydu.
O yıla ait her saati, her dakikayı en ince ayrıntısına kadar hatırlıyorum.
Fakat bu hayata bir türlü alışamamış mahkumlar da vardı.
Hatırlıyorum da bu bir yıl boyunca kendi kendime hep şu soruları soruyordum: 'Gerçekte neler hissediyorlardı? Buraya ayak uydurmuş oldukları doğru muydu?
Göründükleri kadar sakin miydiler acaba?'
Zihnimin büyük bir bölümünü bu tip sorular kaplamıştı. Mahkumlar burayı, uzun bir süre yaşamak zorunda kalacakları bir yer olarak değil de, yoldan geçerken uğradıkları bir hanmış gibi görüyorlardı."
#1 - Ocak 21 2011, 13:50:15

Kendisini anlattığı, kendi görüşlerini ve Rus devletinde ki hapishane şartlarını en iyi, en karanlık şekliyle bulanabileceği Dosteyevski kitabı.
#2 - Şubat 04 2011, 15:37:39

derjavin

"... Bu duvarların içine ne kadar gençlik boş yere gömülmüştü, hiçbir işe yaramadan ne büyük güçler burada yok olup gitmişti. Evet, bunu açık seçik söylemek gerekli : Buradakiler olağanüstü insanlardı. Belki de tüm halkımızın en yeteneklileri ve en güçlüleriydiler. Hâlâ da bu büyük güç burada yitip gitmekte, doğal olmayan, yasadışı yollardan, geri dönüşü mümkün olamayan bir şekile. Burada suç kimin ?
   İşte tüm sorun da burada. Suçlu kim ?"
#3 - Şubat 07 2011, 14:11:33

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.