Alternatifim Cafe

Müslim ve Buhari’den Mirac Kıssası

Discussion started on Dua, Âyet, Hadis

                                                                    Müslim ve Buhari’den Mirac Kıssası
     Müslim ve Buhari’nin tahric ettikleri Malikbin Sa’saa radıyallahuanh’tan gelen bir rivayette Resullullah sallallahu aleyhi ve selem, kendisine şöyle anlatmıştır:

“Ben hatimde (yahud hicr’de dedi.)yatıyordum. Ansız bir gelen Bana geldi. Şurdan şuraya kadar yardı. (Yani              gırtlağın altındaki çukurdan göbek altına kadar.) Kalbim çıkartıldı. Sonra altından bir leğen getirildi. İmanla doluydu. Kalbim yıkandı; İlim ve hikmetle dolduruldu; sonra yerine iade edildi.” Başka Bir rivayette: “Sonra karnım zemzem suyuyla yıkandı; sonra iman ve hikmetle dolduruldu. Sonra bir hayvan getirildi; katırdan ufak, merkebden büyüktü; beyaz idi; gözünün gördüğü son noktayı bir adımla adımlardı. Üzerine taşındım. Cibril de Benimle beraber geldi. Birinci semaya kadar geldi; (semanın kapısının açılması için me’murundan) açılmasını taleb etti. Kimdir bu? denildi. Cibril:Muhammed’dir dedi. Gerçekte Ona risalet gönderildi mi denildi. Cibril: Evet dedi. Ona merhaba. Geldi. Ne güzeldir gelen denildi. Bunu üzerine açıldı. Açılan yerden geçince, ne bakayım orada Adem. Cibril: Bu Senin baban Adem’dir;kendisine selam ver dedi. Selam verdim; selamımı aldıktan sonra: Merhaba Salih oğlum ve Salih  nebiye dedi. Sonra benimle İkinci semaya yükseldi; açılmasını taleb etti. Kimdir bu? denildi. Cibril:Muhammed’dir dedi. Gerçekte Ona risalet gönderildi mi denildi. Cibril: Evet dedi. Ona merhaba. Geldi. Ne güzeldir gelen denildi. Bunu üzerine açıldı. Ben ordan geçince, ne bakayım Yahya ve İsa. –Onlar teyze oğullarıdırlar.- Cibril: Bu Yahya ve İsa’dır; kendilerine selam ver dedi. Selam verdim. Selamımı aldıktan sonra. Merhaba Salih kardeşe ve Salih nebiye dediler. Sonra benimle üçüncü semaya yükseldi; açılmasını taleb etti. Kimdir bu? denildi. Cibril: Muhammed’dir dedi. Gerçekte Ona risalet gönderildi mi denildi. Cibril: Evet dedi. Ona merhaba. Geldi. Ne güzeldir gelen denildi. Bunu üzerine açıldı. Ben oradan geçince, ne bakayım Yusuf. Cibril: Bu Yusuf’tur kendisine selam ver dedi. Selam verdim; selamımı aldıktan sonra: Merhaba Salih kardeşe ve Salih nebiye dedi. Sonra Cibril benimle yükseldi. Ta dördüncü semaya geldi: açılmasını taleb etti. Kimdir bu? denildi. Cibril: Muhammed’dir dedi. Gerçekte Ona risalet gönderildi mi denildi. Cibril: Evet dedi. Ona merhaba. Geldi. Ne güzeldir gelen denildi. Bunu üzerine açıldı.Ondan geçince, ne bakayım idris. Cibril: bu İdris’tir; kendisine selam ver dedi. Merhaba Salih kardeşe ve Salih nebiye dedi. Sonra Cibril benimle yükseldi. Sonra Cibril benimle beşinci semaya kadar yükseldi; açılmasını taleb etti. Kimdir bu? denildi. Cibril: Muhammed’dir dedi. Gerçekte Ona risalet gönderildi mi denildi. Cibril: Evet dedi. Ona merhaba. Geldi. Ne güzeldir gelen denildi. Ondan geçince ne bakayım Harun. Cibril: Bu Harun’dur; kendisine selam ver dedi. Selam verdim; selamımı aldıktan sonra: Merhaba Salih kardeşe ve Salih nebiye dedi. Sonra Cibril benimle altıncı semaya kadar yükseldi, açılmasını taleb etti. Kimdir bu? denildi. Cibril: Muhammed’dir dedi. Gerçekte Ona risalet gönderildi mi denildi. Cibril: Evet dedi. Ona merhaba. Geldi. Ne güzeldir gelen denildi. Bunu üzerine açıldı. Ondan geçince, ne bakayım Musa. Cibril: Bu Musa'dır kendisine selam ver dedi. Selam verdim; selamımı aldıktan sonra: Merhaba Salih kardeşe ve Salih nebiye dedi. Ben ondan geçince ağladı. Kendisine: Seni ağlatan nedir ki denildi. Musa: beni ağlatan şu: Bir oğlan benden sonra gönderildi. Onun ümmetinden cennete girenler, ümmetimden cennete girenlerden fazladır. Sonra benimle Cibril yedinci semaya yükseldi; açılmasını taleb etti. Kimdir bu? denildi. Cibril: Muhammed’dir dedi. Gerçekte Ona risalet gönderildi mi denildi. Cibril: Evet dedi. Ona merhaba. Geldi. Ne güzeldir gelen denildi. Ondan geçince ne bakayım İbrahim. Cibril: Bu baban ibrahim’dir; kendisine selam ver dedi. Selam verdim; selamımı aldıktan sonra: Merhaba Salih oğluma, Salih nebiye dedi. Sonra Sidret-ul-Münteha denilen yere kaldırıldım. Ne bakayım salkımları, (büyüklüğünden) hecer testileri gibidir. Yaprakları fil kulakları gibiydi. Cibril: Bu Sidret-ul-Münteha’dır dedi. Ne bakayım dört nehir. İki tanesi batın; iki tanesi zahirdir. Şu ikisi nedir ey Cibril dedim. Amma o iki gizli nehir; nehirlerdir. Amma zahir olan nehirler, Nil ve Fırat  nehirleridir dedi. Sonra Beyt-ul’ma mur Bana yükseltildi. Sonra şaraptan bir kap, sütten bir kab, baldan bir kab, Bana getirildi. Ben sütü aldım. Cibril: Bu Senin ümmetinin üzerine yaratılmış olduğu fıtrattır dedi. Sonra üzerime her günde elli vakit namaz farz oldu. Döndüm, Musa’ya uğradım. Musa: Ne ile emrolundun? dedi. Dedim her günde elli vakit namazla. Musa Ümmetin her günde elli vakit namaza yetiremez. Vallahi gerçekte ben Senden önce insanları çok tecrübe ettim; en şiddetli zorluğa katlanarak İsrail oğullarıyla belaya tutuldum. Rabb’ine dön; ümmetin için hafifletmesini taleb et dedi. Bunun üzerine Bende döndüm; on vakit Benden kaldırıldı. Musa’ya döndüm. Musa önceki gibi dedi. Tekrar döndüm, yine on vakit kaldırıldı. Musa2ya döndüm; Musa yine öyle dedi. Yine döndüm; on vakit daha kaldırıldı. Ve Musa’ya döndüm yine öyle dedi. Tekrar döndüm; her bir gece ve gündüzde on vakitle emrolundum. Musa’ya dönünce, yine öyle söyledi. Tekrar döndüm; her bir gün beş vakitle emrolundum, deyince: Senin ümmetin her günde beş vakit namaza güç yetiremez. Gerçekte ben Senden önce İsrail oğullarını tecrübe ettim; en şiddetli zorluğa katlanarak İsrail oğullarıyla belaya tutuldum. (Uzun süre İsrail oğullarıyla  düşüp kalktım. Kendilerine öğüt ve nasihatlerde bulundum; dinlemediler.) Rabb’ine dön, ümmetin için tahfifi dile dedi. Ben rabbimden dileye dileye artık utandım. Lakin ben buna rıza gösterdim;  ve teslim ederim. Musa’dan geçince, bir münadi nida etti: Farzlarımı hüküm ettim. Kullarımdan tahfif ettim.”

   Müslim’inde tahric ettiği Enes radyallahu Teala anh’ın hadisinin sonunda:
   “Kim bir iyiliği yapmaya ihtimam gösterip sonra işlemezse, ona bir hasene yazılır. Eğer onu işlerse, on hasene yazılır. Lakin kim bir kötülüğü işlemeyi ihtimam ederse ve işlemezse, bir şey yazılmaz. Eğer onu işlerse işlediği bir fenalığın günahı yazılır (diye Bana vahy edildi.” Buyurmuştur.

   Hasılı Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem ruh ve cesedle Sidret-ul-Münteha’ya kadar  çıkmıştır; cennet ve cehennemin suretlerini görmüş ve Allah Teala Onu mi’racla şereflendirmiştir.

      …(Geceleyin)Sana gösterdiğimiz o temaşayı, biz (başka değil) ancak insanlara bir fitne (ve imtihan için) yaptık …” [1] mealindeki ayet-i kerimede beyan buyrulan rü’ya İbnu Abbas radıyallahu anh’ın buyurduğu gibi, gözle görmesidir. Resulullah sallallahu aleyhi ve selem’in mi’rac gecesinde maddi gözüyle Allah Teala’nın Zat-ı Şerif-ini temaşa etmesi, naklen sabit ve aklen de mümkündür. Nitekim Buhari, Hakim, Tirmizi ve daha bir çok hadis imamları, Resulullah’ın gözüyle Rabb-ini gördüğünü nakletmiştir.
   
       Gerek Tefsir ve gerekse hadis kitaplarında, Ehli Sünnet velCemaat uleması, bunu garip görmemiştir. Teftezani’nin Şerh-ul-Akaid ve Şerhul Makasıd’da ru’yetin vuku bulmamasına hüküm etmesi, cumhur-u Ehli Sünnete göre garip görülmüştür.
   
       Ebu Zer ve İbnu Abbas’ın Resulullah’tan: “Rabb’ini gördün mü?” diye sormaları üzerine: “Nurdur. Gerçekte Ben O’nu gördüm.” Diğer rivayette: “Rabb’im Azze ve Celle’yi gördüm.” buyurmuştur. Yani gözümle gördüm..   


[1] El-İsra’/60
#1 - Ocak 30 2008, 08:59:03
« Son Düzenleme: Ocak 30 2008, 18:18:09 Gönderen: KuTuP »

Sana kurdum saatimi geceden
Seni vurdum yüzüme ayıldım
İşim gücüm tek sensiz bügün
Bu sabah yar sana uyandım

kimsenin ilgisini çekmemiş :(
#2 - Mayıs 26 2009, 08:37:36

Sana kurdum saatimi geceden
Seni vurdum yüzüme ayıldım
İşim gücüm tek sensiz bügün
Bu sabah yar sana uyandım

mirac meselesi hassas bir konudur hadisler  aktarılırken daha hassas olunmalıdır
ebu zerr şöyle demiştir : Ey Allah ın rasulü rabbını gördün mü ? o şöyle buyurmuştur : bir nurdur, O nu nasıl görebilirim ki. Beyhaki
başka bir rivayette de : ben , bir nur gördüm, demiştir.Müslim ( ALINTI : İBN KESİR İSRA SURESİ 1.AYET)
hadisin doğru rivayeti bu şekildedir
Uzun metinli hadisede  buhari müslimden tekrar bakılması daha sağlıklı olacaktır
#3 - Ağustos 06 2010, 20:36:52

ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM SIRF SANA YAZMAK İÇİN ÜYE OLDUM...
#4 - Mayıs 31 2013, 16:37:51

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.