Kendisi biraz zıt karakterlidir. Herkesin sesini çıkarttığı yerde o susar.. Herkesin ''tıp oynadığı'' zaman ise konuşmaya başlar. Seveni çok olsa da.. Bi'o kadar da düşmanı vardır.
Düşmanları onu uzaktan uzağa sever-sayar.. Belli etmezler Can'ı sevmediklerini lakin Can salak değil.. İllaki bir açık yakalar =)) En nefret ettiği şey;
Çok bilmişlerin kendini ortamda gösterme çabasıdır.. ya da kendisinin en iyi bildiğini düşünen ve karşısındakinin gerizekalı olduğunu farzedip yorumda bulunan insanlara gıcık olur..
Ortamda ''ben burdayım.. Bana bakın.. Beni sevin.. Ben mükemmelim'' diye yırtınan insanlardan hiç mi hiç haz etmez.. Çok biliyosan her yerde değil, gerektiği yerde göster ki kıymeti olsun dimi
En önemli özelliği şudur ki; bir yorumda bulunmadan önce kitap açıp ya da ekşi sözlüğü kurcalayıp ''amanda aman nasıl bir yorum yapsamda millet bana baksa'' tarzı düşünmmeyip.. Konuyu okuduğu an da o an aklına ne geliyorsa, elleri vasıtası ile klavyeye dokunup ekrana dökmesidir.. Tanıyanlar bilir, içi dışı birdir.
Onu biraz eleştirelim mi ? O biraz.. Hatta ne birazı bayağı patavatsızdır aslında.. Tam zirveye ulaşıcakken bir laf söyler ve pattt yere düşer bu yüzden. İşte bunun için pattttavatsız derler insana =) Yani kazanmış gözüksede, aslında hep kaybeden taraftadır. Kimseyi kolay kolay sevmez-ısınamaz. Ama bu onun mükemmelliyetçi biri olduğundan değil, karşısındakinin kafa yapısı ile alakalı bir durumdur. Kafalar uyuşmadığı zaman kişiyi tanımak için uğraşmaz.
Sorumluluk nedir bilmeyen bir şahsiyettir. Almaya korkar açıkçası.. Küçükken sorumluluk denen olgunun kendisine aşılanmamasının, korkusunda en büyük etken olduğunu düşünür ve öyledir de.
Tamam çoğu konuda az çok bilgi sahibidir ama.. Ders deyince tam bir gerizekalı diyebiliriz. Aslında yapabilir ama çalışmaya üşenen bir tip olduğu için uğraşmaz ve bu yüzden derste de kaybeder. En başarısız olduğu en çok yenildiği cephedir ''ders çalışma''
Bir de herşeye muhalefettir. Çevresi onu ''Baykal'' olarak nitelendirir. Mükemmelliyetçilikten ziyade.. Birşeyi beğenirken onun üzerinde eleştiri yapmazsa olmaz. Bu yüzden iticidir-itici bir tiptir.
Veee en büyük özelliklerinden biri. Eğer ilk başta birini sevmediyse.. İllaki o kişide bir eksiklik vardır yani onun için sevmemiştir ve bir daha kesinlikle Can'a Peygamber harici o kişiyi sevdiremezsiniz..
Tahammül edemediği bir şey daha; onun görebildiği şeyleri başkaları göremiyorsa buna anlam veremez.. Halbuki ona göre herşey ortada gözüküyordur fakat karşısındaki bunu nasıl göremez diye çırpınır adeta ve görmesi için çaba gösterir.. Gösteremezse sinir olur..
Bir daha tekrarlıyayım.. Çok bilmişlerden kesinlikle haz etmez.. Şöyle düşünür onlar hakkında ''sanki dünya üzerinde tek bilmiş o.. Diğerleri gerizekalı..'' Bildiği şeyleri ortaya döküp hava atıp bir yerlere gelemezler der.. Ve onlara sadece güler..
Onları oturup dinlemektense.. Karşısında olmayı ve sonuna kadar savaşmayı tercih eder çünkü bilir ki onlar her zaman yenilmeye mahkumdur.
Farketmişsinizdir belki.. Kalemi çokzayıf. Bunun en bariz nedeni, kitap okuma alışkanlığının bünyesine tam olarak enjekte edilememesidir.. Ancak ve ancak siyasi kitapları okur o da uyanmak için. Dilini geliştirmek en son düşüneceği şey olsa gerek..
---
Kendimi daha çok eleştiririm fakat çok uzun olur çünkü kendimi %60 beğenmem.. Ve bunu çekinmeden söylerim heryerde.. Unutmayın ki kimse mükemmel değildir. Herkes kendini öyle görmesin illaki dışardan bakıldığında görünen bir eksikliğin vardır.
Tek mükemmel vardır o da Allah.. ve onun bize sunduğu nimetlerin işlevi..